Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAVFA CUMHURİYET 21 AĞUSTOS 2002 ÇARŞAME
HABERLER
Dışişleri Bakanı Gürel, solda birlik adına sadece imaja yönelik çalışmalar yapıldığını söyledi:
BirlikçabasıinandıncıdeğilBARISDOSTER
Başbakan Yardımcısı ve Dışişle-
ri Bakaru Şükrii Sina Gürel, DSP'yi
ıçınden kundaklayan ve hükümeti or-
3dan çatlaönaya ugraşanların, sol-
da birlik ıçın çahşmalannın inandı-
ncı olmadığını vurguladı. Son gün-
Jerde basında partisı ve şahsına yö-
nelik çok fazla sözde haber çıktıgı-
na dıkkat çeken Gürel, "Sistemh"ol-
duğu anlaşılan bu sözde haberter,te-
mel özgüriükJerden biri olan doğru
haberalma özgüriüğünü özünden ze-
<tefiyor"dedi.
Perviş'e eleştiri
Gazetemızi zıyaret ederek gün-
cel gehşmeleri degerlendiren Gü-
rel, solda birlik konusunda yanlış
görüntüler venlıp sadece imaja yö-
nelik olarak yanlış girişimler yapıl-
dığını belirtti. Gürel, "SayınKemal
Derviş 'in, solda birtiği sağlamak gi-
bi bir işlevi olduğu izlenimini ver-
memesi gereldr.
Çünkü betnü bir siyasal çizginin
• DSP'yi içinden kundaklayan ve hükümeti ortadan çatlaönaya uğraşanlann, solda birlik
için çalışmalannm inandıncı olmadığını söyleyen Şükrü Sina Gürel, "Kendini kamtlamış
ve olgunlaşmış bir kurum olan DSP, bundan sonra da ulusal sol çizgideki bütün unsurlarla
dayanışma içinde yoluna devam edecek" dedi. Kıbns'taki görüşme sürecinin Türkiye-AB
ilişkileriyle hiçbir bağlantısının olmadığını belirten Gürel, Türkiye'nin AB üyeliği ile
Kıbns'ın AB üyeliğinin, birbirine sıkı sıkıya bağlı ve ancak eşzamanh olarak
gerçekleştirilebilecek bir adnn olduğunu vurguladı.
birfiğini savunmak için, o çizgide ol-
mak ve o çizgjye emek vermek gere-
ldr'' diye konuştu.
"Istikrarsızak var" diyenlerin. er-
ken seçim ısteyenlenn ve siyasette-
kı tıkanıklıktan yakınanların, bu
söylemlerin arkasına sıgınarak,
DSP'yi kundakladıklanmn altıru çi-
zen Gürel, "DSP'yi TBMM gru-
bunda bölüp sonra da solda birlik is-
teyenler güven vermiyoriar. Çabala-
nnın da DSP örgüründe sonuç ver-
mediği görüldü. DSP'yi bölme giri-
şiminin, hem içeriden hem de dışa-
ndan aülan adımlarla, Ecevit'siz ve
DSP'siz bir hükümetle yola devam
etmeyi amaçladığı, belirğin biçimde
ortaya çıkü" dedi.
Tüm bu çabalann, hem Başbakan
Ecevit'in devlet adamlığı ve kişili-
ği, hem de DSP örgütünün tutarlı ve
sağlıklı çizgisı sayesinde boşa çı-
kanldığını belirten Gürel, "Kendi-
ni kanırJanuş ve olgunlaşmış bir ku-
rum olan DSP, bundan sonrada ulu-
sal sol çizgideki bütün unsurlarla da-
yanışmaiçindeyoluna devamedecek.
DSP, ulusal solu kendi içinde büyü-
ten sağhkta yapısıyla, gelecekte deen
büyük güvence. en önemü iktidar
odağı olacak" diye konuşru.
'AB, koşut adımlar atmalT
Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB)
ile ilişkilerinde çok önemli bir aşa-
maya gelindiğine değinen Gürel, si-
yasal istikrarsızlık olduğu söylenen
bir dönemde, TBMM'nin çok ileri
adımlar attığuıı ve büyük bir başa-
n elde ettiğini ifade etti.
Gürel, "TBMM'nin bu çabası,
Türk halkının, en ileri uluslararası
ökniüereJayık olduğunun kanra.AB
uyum yasalan ile iş güvencesi yasa-
smuı aynı dönemde geçmesi de AB
ölçütlerinin yatauzca iş hayatmın bir
tarafim ilgikndirmediğini, emeğin
hakkmı da koOayan öiçütler oldu-
ğunu gösferiyor" diyerek, şimdiye
dek hep içeriye karşı yürütülen AB
lobiciliğinin, bundan böyle asıl he-
define yönelmesi gerekfiğini vur-
guladı. "AB'den hak ettiğimiz ko-
şut adımlan bekhyoruz" diye ko-
nuşan Gürel, Kıbns'taki görüşme
sürecinin de Türkiye-AB ilişkile-
riyle hiçbir bağlantısının olmadığı-
nı anlattı.
'Kıbns sorunu Türkiye -AB
ilişkileri ile kanştınlmamalı'
Şükrü Sina Gürel, Türkiye'nin
Avrupa Blrliği üyeliği ile Kıbns'ın
AB üyeliğinin, birbirine sıkı sıkıya
bağlı ve ancak eşzamanlı olarak ger-
çekleştirilebilecek bir adım oldu-
ğunu vurgulayarak şöyle devam et-
ti: "Ancak böyle bir çözüm, adada-
ki iki halkm, aynı çaü afünda ve ege-
men eşitük zemininde yan yana ya-
şamalannm güvencesi olabiür. Tür-
kiye,KıbnsTürkieriyle ilgili güven-
celerinin ve Kıbns'ın bütününe iliş-
kin haklarmı sürekH kılacak bir ye-
ni ortakhğm gerçekleştirilmesinden
yana. Ancak bu sürecin, Türkiye-
AB ffişkileriyfekanştınlmasmdamn
venneviz.''
Secime hazırlık
Konya'da
'ithal'vekil
arayışlan
• 1973'te Konya'dan bağımsız
olarak TBMM'ye giren Necmettin
Erbakan yine aynı yolu denemeyi
planhyor. CHP Konya'da ilk
üç parti arasına girmeyi hedeflerken
bütün partilerin listelerinde
il dışı adaylann fazla olacağı
beklentisi hâkim.
SABİTHORASAN
KONYA -3 Kasım erken genel seçim
öncesi Konya'da yine "ithal milletvekfli
adaylan" dikkat çekiyor. Kapatılan
RP'nin genel başkanı Necmettin
Erbakan ın bağımsız aday olacağı iddia
edilirken Toktamış Ate§ CHP'nin teklifini
reddetti. DYP Muş Milletvekili Mümtaz
Yavuz'un DYP'den kontenjan adaylan
arasında gösterilmesine kesin gözüyle
bakıhyor. 3 Kasım seçimlerinde ilk üç
parti arasına girmeyi hedefleyen CHP'de
güçlü adaylar üzerinde duruluyor.
Milletvekili adaylığuıda ilk sıra için Prof.
Dr. Toktamış Ateş'e teklif götürüldü. Ateş
ise ısrarlara karşın adaylığı reddettiğini
söyledi. Genel Merkez kontenjanı olarak
da Sevgi Kökbudak'ın adı geçerken
adaylar arasında avukat Adila Kart da
bulunuyor.
Erbakan bağımsız
1973'te Konya'dan bağımsız aday olarak
milletvekili seçilen Erbakan, yine aynı
yolu deneyerek TBMM'ye girmeyi
planlıyor. SP ÎI Örgütü üyeleri ise "Biz30
miDervekili çıkanüım, ama önemli olan
Erbakan Hoca'nm Medis'e gûrnesi"
diyor. Bir iddiaya göre ise SP'li kadınlar,
Erbakan'a, erkekler de partinin diğer
adaylanna oy verecek. AKP ise aday
enflasyonu yaşıyor. Konya'dan yüzde
70'in üzerinde oy alacaklanna inanan
AKP'liler, 12 milletvekili çıkaracaklannı
öne sürüyorlar.
DYPkanşık
DYP Muş Milletvekili ve Konya"daki
Yavuzlar înşaat'ın sahiplerinden Mümtaz
Yavuz'un parti iiyelerinüı önünde aday
gösterileceği iddialan tartışmalara yol
açıyor. Konya Milletvekili ve Devlet
Bakanı MehmetKeçecüer ile birlikte eski
Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un adının
ilk iki sırada geçmesi ANAP il örgütünde
hesaplan kanştırdı.
MHP'dedtişüş
Geçen genel seçımlerde Konya'dan 5
milletvekili çıkaran MHP'nin kentte
büyük oy kaybına uğradığı iddia ediliyor.
Geçen seçimlerde partiye "ödünç oy"
verenlerin yeniden eski partilerine
dönecekleri ve MHP'nin Konya'dan en
fazla iki milletvekili çıkaracağı
hesaplanıyor.
PSPvediğerteri
Son parçalanmalarla 3. parti konumuna
düşen DSP'nin ülke barajını aşması
halinde bile Konya'dan milletvekili
çıkaramayacağı öne sürülüyor. YTP'de ise
Vfeclis'e DSP'den giren ve geçen yıl
yaşamını yitiren Turan Bilge'nin oğlu
ıvukat Turgay Bilge'nin adı geçiyor.
Gürel'den
medyaya
eleştiri
Şükrü Sina
Gürel, son
günlerde
basında partisi
veşahsma
yöneiik çok
fazla sözde
haber çıknğma
dikkat çekenek
«Sistemli
olduğu anJaşılan
bu sözde
haberier, temel
özgürlüklerden
biri olan doğru
haber alma
özgürhığünü
özünden
zedeüyor" dedL
(Fotoğraf:
VEDAT ARIK)
Bakan Gürel, medya, sivil toplum ve iş dünyasını bir araya getiriyor
AB için büyük seferberlikANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Dışişleri Bakanı
Şükrü Sina Gürel, Avrupa
Birliği'den (AB) yıl sonunda
üyelik takvimi alabilmek için
medya, sivil toplum
kuruluşlan ve iş çevrelerini
bir araya geririyor. Dışişleri
Bakanı Gürel, bugün
bakanlıkta ayn ayn kabul
edeceği temsilcılere yıl
sonundaki Kopenhag
Doruğu'nda Türkiye ile
müzakere karannın
alınabihnesi için Avrupa'da
yapılacak lobi çalışmalanna
katkı isteyecek.
Dışişleri Bakanı Gürel, bugün
ilk olarak medya
kuruluşlannın temsilcilerini
bakanlıkta kabul edecek.
Dışişleri Bakanı, ardından
çeşitli sendika, dernek ve
birlıklerin yöneticilerini kabul
edecek. Bu toplantıya davet
edilen kuruluşlar arasmda
DİSK, Hak-ış, Türk-lş,
KESK, TESK, TİSK, TOBB,
TÜSlAD, ÎKy DEIK,
TESEy Türk Tabipler Birliği,
Türkiye Barolar Birliği,
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti,
Basm Konseyi ve Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derneği
bulunuyor.
Bfiyukelçilerie buluşma
Dışişleri Bakanı Gürel, bu
toplantılann ardından medya,
sivil toplum ve iş çevrelerinin
temsilcilerini akşam vereceği
resepsiyonda Avrupa Blrliği
üyesi ülkelerin büyükelçileri
ile buJuşturacak.
Gürel, içerideki bu yoğun
programının ardından gelecek
ay başından itibaren yurtdışı
gezilerine ağırlık vermeyi
planlıyor. Şükrü Sina Gürel
bu çerçevede önce Brüksel'de
AB Komisyonu, ardından da
Kopenhag'da Avrupa Blrliği
Dönem Başkanlığı ile
temaslarda bulunacak. Şükrü
Sina Gürel ardından
Strasbourg'a geçerek Avrupa
Parlamentosu'nda
görüşmelerde bulunacak.
Şükrü Sina Gürel, New
York'taki Birleşmiş Milletler
Genel Kurulu çerçevesinde de
AB üyesi ülkelerin dışişleri
bakanlan ile bir araya
gelecek.
Kamudaki görevinden aynlarak CHP'den milletvekili adayı olan sanatçı Yavuz Top:
Zayıfekonomide zayıf demokrasi olur
tstanbul Haber Servisi -
CHP'den milletvekili adayı
olmak için devlet memurlu-
ğundan istıfa eden sanatçı
Yavuz Top, ekonomisi bo-
zuk olan birülkede, demok-
rasinin de insan haklannuı
da zayıf olacağını \oırgula-
yarak "Demokratik hakla-
nn geKşimi güçlü eko-
nomiden geçer. Türki-
ye'nin dahaçok üre-
rip ve kazanıp da-
ha adil böhışmesi
lazım. Çünkü
pasta küçüi-
dükçe kavga
büjiir" diye
konuştu.
1999 ge-
nel seçim-
leri önce-
sinde tstan-
bul'da 1.
bölgedeya-
pılan önse-
çimde 3.
olan Top,
Türkiye' nin
ırk,etnikkö-
• Türkiye'nin hızla aşiretleşmesinden,
bölgeselleşmesinden, köylüleşmesinden
yakınan sanatçı Yavuz Top, "Ulus
yapısımn olmadığı yerde demokrasi
olmaz. Alt kimliği öne çıkarmak
demokratlığa yakışmaz" diye konuştu.
ken, kan temeline değil, yurttaşlık ve
yurt sevgisi üzerine kurulduğunu be-
lirterek "Herkes bir altkimükledoğar.
Ama bu kişinin kendisinin edindiği,
emek vererekkazandığı birkimlik de-
ğil, içine doğduğu, doğarken kazandı-
ğı bir kimükrir. Bizim asıl üzerinde
durmanuz gereken üst kimliğimiz,
emek vererek, gerektigınde bedel öde-
verek kazandığnmzpofltik ldmüğnniz-
dir. \'ani Cumhuriyet'in yurttaşı ol-
maktir, demokrat ohnaktir, sofcu ol-
makör" dedi.
'Ulus olmadan demokrasi
olmaz'
Türkiye'nin hızla aşiretleşmesin-
den, bölgeselleşmesinden, köylüleş-
mesinden yakınan Top, "Ulus yapı-
sının olmadığı yerde demokrasi ol-
maz. Alt kimliği öne çıkarmak de-
mokramğa vakşmaz" diye ko-
nuştu. 1999 seçimleri öncesin-
de CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal'ın ülkenin soyuknası-
na itiraz ettiği ve dürüstlüğü
savunduğu için bedel ödediği-
ni, gelinen noktada da haklılı-
ğının anlaşıldığını öne süren
Top. "Eğer düriist ohnak, yol-
suzluğa karşı çıkmak suçsa,
CHP ve Baykal bu suçu yine işlesin.
Arana ben yine imzamı atanm" de-
di. 1973 'te ne söylediyse bugün de al-
tına imza attığının alrını çizen Top,
Türkiye'nin sorunlannı ancak kû-
rumlaşmış bir parti olan CHP'nin çö-
zebileceğini anlattı.
'Sanat kurumlan yaygdaşmah'
Sanatta geri olan bir ülkenin, her
tarafindan altın çıksa bile gen kal-
mışlıktan kurtulamayacağuıa dikkat
çeken Top, şöyle devam etti: "Sanata
ve sanatçıya değer vermek, düşünen,
soru soran insana ulaşmak için sanat
kurumlanni yayguılaştırmak şart.
Şeyh Edebali de Hacı Bektaş Veli de
Yunus Emre de bu topraklann değeri,
kökleri. Söyleyene değil, söylenene
bakmafl.''
AVRUPA'DAN
GURAYOZ
Sular Yükseldi
Sularansızın yükseldi. Doğu Almanya'nın şehir
leri birer birer suya gömüldü. Dresden su altınde
kaldı. Güzelim Semperoper'in salonlannı su bas-
tı. Piyanolar çürüdü. Her yıl azıcık yükselen, kıyı-
larını tehdît eder gibı yapan Elbe bu defa çıldırdı.
Belki de uzmanlar bekliyordu ve yapacak bir şey,
alınacak bir öniem yoktu. Belki böylesini hiç kım-
setahmin etmemişti. Sel felaketine, Uzakdoğu'da,
Asya ülkelerinde tornadoların, haftalarca süren
yangınların ülkesi, dört iklimin iç ıçe geçtiği, fela-
ketlerle yaşamaya alışık ve doğayia sürekli alay eden
ABD'de sık sık rastlanırdı, ama Avrupa'da? Avru-
pa, bu konuda pek çok felakete karşı olduğu gi-
bi, bağışıklığı olduğunu düşündü hep. Avrupa bu-
güne kadar büyük birdeprem felaketiyle karşılaş-
madı. Su baskınlan hep belirlı kentlerin belırli ma-
hallelerinde, ama çok büyük zarariara yol açma-
dan atlatıldı.
Bu defa durum değışik.
Bu defa daha derin düşünmek gerekiyor.
• • •
Avrupa çevre koruma konusunda görece erken
uyanmış bir kıtadır. Avrupa'da çevrecilik öylesine
etkin bir hareket oldu kı, geçen 30 yılda, tüm par-
tiler, muhafazakâr ya da sosyal demokrat, sağcı
ya da solcu, hemen hepsi çevreci sloganlan be-
nimsedi.
Gerçekten benimsedıler mi, o ayn konudur, ama
programlanna aldılar, seçim propagandalarında
önemli yer verdiler.
Yalnız siyasi partiler de değil; iş çevreleri, sana-
yiciler, tekeller, küçük büyük işadamlan, atölyeler,
fabrikalar çevreci oldular ve iddiaya göre çevreyi
korumayı iş hayatlarının birinci ilkesi yaptılar.
• • •
Çoğu yalandı.
Çoğu durumu kurtarmayı, göstermelik önlem-
leri yeğledı. Birazcık bir gelişme yaşandıysa, çev-
re korumacılığın bir sanayi haline gelmesi nede-
niyle, bu sanayinin ürettiklerine pazar bulma gay-
reti ve politik alandakı "samimiler"in çabasıyladır.
Zaten artık çevre sınırfı ve bölgesel önlemlerfe
korunabilecek durumda değil. Iklım uzmanlan he-
men hemen hepsi aynı fikirde: Atmosfer ölçüle-
bilir bir şekilde ısındı, ısınmaya devam ediyor.
Petrol, kömür ve gaz gibi enerji kaynaklarının
ürett'ği karbondioksit oranı 19. yüzyıldan bu ya-
na yüzde 25 oranında arttı. Isı o günden bu ya-
na, yüzde 0.6 oranında yükseldi. 1978-1996 yıl-
ları arasında Güney Kutbu'ndaki buzlar yüzde
6 oranında eridi.
Sonuç: 2000 yılında Ingıltere'nin güneyi, (tafya'nın
kuzeyı sular altında kaldı. Şimdi Almanya, Çek
Cumhuriyeti, Avusturya sular altında. Macaristan
tedirgin. Nehrin iki yakasındaki Buda ile Peşte'de
kum torbalan hazırda beklıyor.
Su baskınları, sel felaketlerı artan çevre kiriiliği-
nin sonuçlanndan yalnızca biridir.
Bilim adamları yıllardır söy lüyor; daha genel,
daha küresel önlemlerin alınması gerekli. Ozon ta-
bakasının delinmesı gibi büyük bir işaret ancak bü-
yük projeierle geriletilebilecek bir zarara işaret edi-
yor. Dünyanın ısınması, buzlann erimeye başlama-
sı, iklimlerdeki gözle görülür, hissedilir değişımler
küresel ölçekte çabalara gereksinim olduğunu ka-
nıtlıyor. 1992'deRio'datoplanan BM Iklim Konfe-
ransı'nın önerileh, 1997'de Kyoto'da karar haline
geldı: 2008-2012 yılları arasında karbondiok-
sit oranı yüzde 5.2 oranında geriletilmiş olma-
lıydı. 55 ülke kararlara imza attı. 29'u uygula-
ması gereken önlemleri uyguladı. Gensi savsak-
ladı. ABD ise hâlâ direniyor.
Alınması gereken önlemler dünyayı kirletmeye
devam edenlerin tatlı kârlarına dokunuyor; özel-
likle ABD kaynaklı büyük uluslararası tekellerin ca-
nını sıkıyor. ABD bu nedenle Kyoto Anlaşması'nı
uygulamaya yanaşmıyor. Otomotiv sanayii, bir
yandan göstermelik önlemlerle çevre dostu rek-
lam yapıyor, ama karbondioksit oranı yükselme-
ye devam ediyor. Çevre dostu enerji kaynaklarını
harekete geçirme projeleri bir yerlerde tıkanıp ka-
lıyor.
Almanya'nın, Avusturya'nın, Çek Cumhunye-
ti'nin zararian milyarlan buldu. Insanlar sokakta
kaldı. Fabrikalar sustu. Sanat eserleri çürüdü. Ba-
kalım şimdi ne olacak?
Kyoto'ya dudak bükenler bakalım şimdi ne di-
yecekler?
SONAR'in son arastırması
Barajı sadece
üç parti geçiyor
İstanbul Haber Ser-
visi - SONAR Araştır-
ma Şirketi'nin son ka-
muoyu araştırmasında,
AKP'ye yüzde 25.15,
CHP'ye yüzde 21.05
ve MHP'ye yüzde
10.13 oranında oy çık-
tı.
SONAR'in, 13 kent-
te, farklı sosyo-ekono-
mik ve sosyo-demogra-
fîk gruplardan, yaş ve
cinsiyet kotalannı gö-
zeterek 1743 kişiyle
yaptığı Türkiye Siyasi
Profil Arastırması'nın
sonuçlanaçıklandı. 19
Ağustos tarihini taşı-
yan araştırmada, karar-
sızlar dağıtıldıktan son-
ra yapılan ölçüme gö-
re yüzde 10 barajıru sa-
dece AKP, CHP ve
MHP geçerken
DYP'nin yüzde 9.87
oranında oy aldığı be-
lirlendi. YTP'ye yüz-
de 6.81, HADEP'e yüz-
de 6.11, Genç Parti'ye
yüzde 4.80 oranında
oyun çıktığı ankette,
ANAP yüzde 4.63, SP
ise yüzde 2.71 oy aldı.
SONAR'in araştırma-
sında, LDP'nin yüzde
2.53, BBP'nin yüzde
1.75, DSP'nin yüzde
1.48, ÖDP'nin yüzde
1.40 ve ÎP'nin yüzde
0.79 oranında oy aldık-
lan görüldü.
VAŞAM ZAMANLA YARIŞIYORSA! ZAMANIN ÖNÜNDE BİR HİZMET.
HAVA, UU, DENİZ AMBULANSLARI
( 0212 ) 505 72 72