11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3/YFA CUMHURİYET 21 AĞUSTOS 2002 ÇARŞAMBA OLAYLAR V E G O R U Ş L E R olay.gorus®cumhuriyet.com.tr AÇI MUMTA2 SOYSAL Sola Deırlet Kuşu mu? ATLANTİK c elerınden gelmış bır goçmen kuşun seke s e e sektıkten sonra CHP yakın- lanna tonmuş jması kımılennde oyle bır bay- 'amsevıncı /aratı kı, sormayın Neredeyse, Ke- -ralıst devntnle-ı yaprrıış bır partının yıllardır oekledıgı sıhırlı zeçjnek '7/üera/so/"uyutmaca- sıymış da, o deger değmez ıktıdar yolları açıla- Dakmışgıbı Acaba? Yoksa, ıdeolok açıdan yarım yuzyıldır boca- ayan bır partınr kafa kanşıklığına yenı bır un- sur mu eklenme<tedır? CHP'iın trajedısı devrımcılığını yıtırış, daha iogrusu devrırrcılıgını çok partılı demokrasıy- e bagdaştıram£/ış yanında, ulusal bağımsızlık- cılıktan jzaklaşs değıl mıydı9 Konu, Turkıy-gıbı bırulkede "so/"unnean- lama gelmesı gerektığını de ıçeren denn ve cok boyutlu bırrartışma konusudur Kemalıst d e v m , Kulturel ve sosyal yanı eko- nomık yanından daha ağır basmakla bırlıkte, duzen değışıklığnı amaçlaması açısından bal gı- bı bır 'sol" harekettı Ama Anadolu Ihtılalı'nı eynı çağın Sovyet Ihtılalı'nden ayıran en belır- çın ozellık, bır uljsal bağımsızlık ayaklanışı olu- şuydu Yalnız Is-klal Harbı değıl, saltanatla hı- lafetın yıkılması ve butun o "ınkılâplar" dızısı, hal- kın yenı bır 'ulus" olarak bağımsızlaştırılması- n, hurafelerden \e hatta ekonomık uyuşukluk- tan kurtanlarak bağımsız duşuncenın dınamız- mıne kavuşturul-nasını amaçlamış değıl mıdır? CHP'nın trajedısı, Ikıncı Dunya Harbı sonra- s ndan baş!ayara<, o dınamızmı yıtınp dış reçe- telere kendını teslım edışte yatar Bu aynı zamanda, Turkıye'dekı "merkez sol 'un da trajedsıdır ımdı Dunya Bankası gorevlısı bır IMF uy- gulayıcısının CHP saflarına yakınlaşması, sö*n yılların Erdal Inönü'lerı, Karayalçın ları, Baykal'larının ardından, o partıye ne kazandı- racaktır? Blair'cılığın kayıplarını gen almanın yolu bu mudur 7 Ybksa, Pamuk'lann, AHan'la- rın, kurtuluşu Dervış'lerde arayanların Ikıncı Cumhurıyetçılığınden sılkınmek ve ulusal ba- ğımsızlığın ıvmesmı sol duşuncenın duzen de- ğıştırıcı programlanyla bağdaştırmak mı? Sol elbette ınsanlığın evrensel değerlerını ve teknolojının yenılıklennı halk yığınlarına kazan- dırmayı amaçlar Ama, herkesten once kendı hal- kına Gerçekçılığın koşulu bu olduğu gıbı, ev- rensellık adına kureselleşmecı yenı somuru do- laplannın donduğu dunyada kendı ınsanını ko- rumanın yolu da budur ÎSTANBUL ALEVt-BEKTAŞÎ KURULUŞLARI BİRLİĞİ'NDEN 18 Ağustos 'ta Hacı Bektaş Törenlen dö- nüşü Tarsus'ta 37 canımızı kaybettık Hepımızın başı sağolsun Yaralılanmıza acıl şıfalar dılıyoruz. îçımıze düşürdük- len ateşı hıç söndürmeyeceğız. Onlan hıç unutmayacağız KATILAN KURUMLAR: Kartal Cemevi Vakfı, Karacaah- metSultan Derneği, Şahkufu Vak- fı, Garip Dede Türbesi, Erikli Baba Türbesi, Gazi Cemevi Vakfı, Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği, Ana- dolu Bilim Kültür Cem Vakfı, San- gazi Cemevi, Hacı BektaşVeli Der- neği Sultançiftliği, Hak-Ev Aydın- lıköy Cemevi, Adalar Cem Vakfı, Alevi-Bektaşi Eğitim Kültür Vakfı, Okmeydanı Cemevi, Pir Sultan Ab- dal Kültür Derneği, Darıca Ana- dolu Görgü Derneği, Mudurnu- tepe Cemevi, Çenedağ Cemevi Toplum Düzenini Oluşturan Güçler... Prof. Dr. Abidin KUMBASAR G ereksınımlenru do- ğal kaynaklardan doğrudan sağlayan ılkel, kuçuk ınsan topluluklannda en ıyı a\ lanan, en guçlu bıreyın du- zenı sağladığı sanılmaktadır En guçlü olanın çevresınde, özelhk- le karşı cınsten olanlann daha çok sayıda toplanması sonucunda en guçluden ureyen kuşaklar, ınsan so- yunun evnmının de yonunu sap- tamıştır Avcı ve toplayıcı olarak yaşayan Atalarımızın doğal ko- şullar nedenıyle buyuk topluluk- lar oluşturması duşunulemezdı Kanıt olarak bugun de yer kure- nın az sayıdakı yorelennde yaşa- yan av cı ınsan topluluklannın ay- nı duzende yaşadıklannı gormek- teyız Insanlığın ılk buyuk devnmı olan tanm devnmıyle yerleşık du- zene geçışten sonra toplumda bır- lıkte çalışıp, bırlıkte uretıp pay- laşma kurallan oluştu Sıte toplu- luklannda zaman zaman ılk de- mokrası yonetımlerıru. olıgarşı v e anstokrat yonetımlen. bazen de "Zorbalann hiçbir kural tanıma- daatophımukişiseJçıkarlannıgö- zeterekyönetimi" djye nıteleyebı- leceğımız, tıranlıklan gormekte- yız Ürerım toplumlanndan tanm- İa uğrasanlar. koklu ve gıderek ım- paratorluklar boyutuna ulaşan, uzun sure varlığını koruyabılen, ge- nış alanlarda etkın olabılen yone- tımleroluşturmuşlardır Başkabır tur üretım toplumu sayabıleceğı- mızhayvancılıkla uğraşan toplum- larsa, goçebelıkten tam olarak kur- tulamamışlar, uretım yanında ta- lan ve zorbalıgı da yaşama şeklı olarak koruyan, bazen çok buyuk boyutlara varsalar da gorece kısa omurlu ve bıreysel erke dayanan yonetımlen aşamamışlardır Butun ılkçağ ve ortaçağ toplum- lannda duzen, en guçlu olan tek bu- yurgan ya da onun yetkılı kıldık- lannca sağlannuş, ınanç somuru- sunden etkın olarak yararlanılmış- tır Bu gerçeğı en yalın olarak, as- lında kendısı de dın adarru olan JeanMesHer (1664-1729) dıle ge- tırerek " İnsanlan baskı altmdatut- mak ve güçsüzJeştirnıek için din- ler, inanç sömiırusü aracı olarak kuflanümıştır'' demıştır Yuz yıl- lar boyunca krallar "Rex gratia Def\ Tann'nın ınayeüyle kral olan. dıye tanımlanarak egemen olmuş- lar, davraruş v e sozlen yonetım v e yasa olarak benımsenıp, yargı er- kı de dın adamJan ve kral ya da go- revlendırdıkJen tarafindan, ege- menlenn çıkarlanna yarayacak şe- kılde uygulanmıştır Tanhte ılk kez Ingıltere de, 1215 yıhnda Kral'ın erkıne karşı parla- mento ve halk dırenerek "Magna Charta" ıle Kral'ın, yurttaşın oz- gurluğu ve kışısel malı uzennde- kı yetkısını kaldıran belgeyı elde ettıJer Boylece toplumda, toplu- mun ısteğıne uygun yasal duzen sağlanmasının ılk adıînJan atıldı Izleyen yıllarda Ronesans'ın sağ- ladığı uyaruş ve bıhmsel gelışme- ler toplum uzenndekı kılıse bas- kısını gıdererek dınsel reformlara yol açtı Bır ılen aşama olarak İn- gıltere'de, 1628 yılında Kral'ın yetkılennı daha da sınırlayıp ya- sal sureçtengeçılmeksızın kûnse- nın suçlanamayacağını, cezalandı- nlamayacağuu ve halka karşı or- dunun kullanılamayacağını belır- ten "HaklarBildirisi" (Petıtıon of Rıghts) yayımlanarak yonenmde, yonetılenlenn gucu pekıştınldı Bunu ızleyen ve 1689 yıhnda ya- yunlanan "Haklar Yasaa" (Bıll ofRıght) ıle de hıçbır yasanın Kral tarafından yururlukten kaldınla- maması, parlamentonun ıznı ol- madan vergı v e asker toplanama- ması, yasal sureçten geçmeden kımsenın tutuklanamaması guven altına alındı Mutlak egemene karşı halkın guçlenmesıne uyumlu olarak 1776'da Amenkan Kongresı'nce kabul edılen "Bağımstdık BUdir- gesi" \ e 1789'da Fransız Devnmı sonucunda yayımJanan "İnsan ve \tattaşHaklanBadirisr ıle de la- ık toplum duzenıne geçılerek ya- sama yurutme ve yargı dınsel bas- kıdan da kurtuhnuş oldu Boyle- ce Montesqueu'nun (1689-1755) toplum düzenmı sağlayan guçler olarak nıteledığı yasama, yurut- me ve yargının bırbınnden bağım- sız olmasının ılk adımlan atıldı Bı- rey ve toplumun haklan guven al- tına ahnarak demokrahk yonetım- lere geçışın yollan açıldı Sonrakı yuzyıllarda büımdekı hızlı ılerleme ve teknolojının ge- lışmesı "Endüstri De\Tİmi"mn gerçekleşmesıne yol açtı Boyle- ce toplumda yenı ve her şeyı etkı- leyen bır gucun, sermaye olarak ta- nımladığımız parasal gucun, sınır tanımayan, acımasız ve her enge- h aşan egemenlığı gehştı Endust- n Devnmını ılk gerçekleştıren uluslar aşın zengınleşme tutku- suyla, doğayı, ınsanı ve emeğı so- murerek kendı yararlanna olan duzem korumak ıçın kanlı savaş- lara neden oldular Banş sozunu dılden duşurmedıklen halde en ol- durucu sılahlanmanın onderlen oldular Egemen guçler yuzyıllar- dır gıderek yoksullaşıp açlıktan olenlen gormezhkten gelmekte- ler Gunumuzde sılahlanma ıçın bır yılda harcandığı soylenen se- kız yuz mılyar dolann sadece kırk mılyanyla sayılan yuz mılyonla- ra varan açlar doyıırulabılecek- ken, dunya zengınlen buna yanaş- mamakta, yenı somuru pazarlan oluşturarak gen ulkelenn yetenek- sız, ışbırhkçı ve çıkarcı yönetıcı- lennı ulkelenne ıhanet ıçın kul- lanmaktalar Gunumuzde parasal guç, top- lumda duzenı sağlayan erkler ola- rak bıldığımız yasama, yürûtme ve zaman zaman yargıyı da etkı- sı altına aldığı ıçın toplumlarda guven duygusunun sarsıknasına yol açmakta ve bıreysel ısyanlar- la oluşacak çılgınlıklara ortam ha- zırlamaktadır Son ellı yılda ula- şılan ıleOşım olanaklannı da gıde- rek artan etkınlıkle denetrm altı- na alarak tekelleşen parasal guç, gen kalmış yorelerde yeteneksız yönetıcılere çıkar sağlayarak, bı- hnçsız kıtlelen ıstedıklen şekılde şartlandınp tum yerkureyı somur- mektedır Geçmıştezorlakoleleş- tınlen fakır toplumlann insanlan gunumuzde olum tehlıkelenyle dolu yollardan geçmeyı goze ala- rak, gonullu kole olabılmek ıçın can atmaktalar Benzer şekılde gen kalmış ulkelenn kışıhksız ve çıkar- cı yonetımlen de kurruluşu gonul- lu somurge olmakta gormekteler Sorunlann çozumu ıçın, tum yerkurenın gerçek aydınlanndan oluşacak guçlu ve yansız bır ku- rulca, sorunlarele alınarak, tum ın- sanlığa uygulanacak çağdaş eğı- tımın. nufiıs ve sağlık denenmının, etkın bır sılahsızlanmanın ve pa- rasal gucun tum ınsanlığın yara- nna kullanümasının gerçekleşnnl- mesı sağlanmalıdır Uygarlığın bır tanımı da "Doğadaldvetophımlar- daki başıboş guç \e değerlerin de- netinı alüna alınması ve tum in- sanlığın yaranna olarak kuUaml- masKÜr" Zengınvemutluolduk- lannı sanan toplumlann aşılmaz sı- nırlar koyarak mutsuz çoğunluk- tan kendılennı soyutlamalan, an- cak geçıcı bır onlem olabılır, ama sonsuza dek onlan koruyamaz, uygar toplumlar olarak nıtelen- meleruu sağlayamaz Tanh, en- şılmez varlıklara ve guce ulaşmış toplumlann yıkılış hıkâyelenyle doludur Yıkımdan kurtulmak ve hep bırldcte mutlu bır dunyada ya- şayabılmek ıçın, parasal gucun ve ıletışım tekellennın yerkure bo- yutunda, yasama, yurutme ve yar- gıyı etkılemesının onlenmesı, et- kın olarak denetım altına alınarak toplum duzenının yenıden sağlan- ması kaçuulmazdir Adli Yanılgı Üzerine... Ertuğnil KAZANCI Eğıtımcı-Hukukçu -t- nsanlık tanhı, toplum- I sal yaşam surecındekı X. çeşıtlı uygulamalar- dan doğan ılgınç kavTam- lan arar, çıkanr "Adü ya- nılgı" (hata) deyımı de bunlardan bınsı ve bızce ençarpıcısıdır "Adafcfve tt yamlgı r ' aslında yan ya- na gelmemesı gereklı soz- cuklerdır Çunku adalet terazısı, hukuksal hak da- ğılımını karar durumuna gehnrken, tartarak ve ya- nılgıya duşmeksızın den- geyı sağlamalıdır Adlı yanılgı nedır 7 Ge- nel bır tanımla, adaletın adlı bır sonuca ulaşmayıp hakkı teslım edememesı- dır Bununladakalmayıp, gıdenlmesı olanaksız ye- nı haksızlıklar yaratması- dır Kamu vıcdanını ya- ralayan ve çoğu kez yıllar sonra ortaya çıkan yanıl- gılann onulmaz umarsız- hklara yol açtığı bılınır Insanlığın adalet aygıtı elıyle uzuntulere suruk- lenmesı ıse başlı başına bır yıkımdır Gudumlu bu- kamu du- zenının parçası olanlann dışında hıçbır gerçek hu- kukçu, dunyanın neresın- de olursaolsun nesnel ada- letın gerçekleşmesıne sırt çeviremez Adlı yanılgıla- nn yaşanmaması ıçın el- den gelen çabayı gostenr Ama kamt (delıl goster- me), tarut (ıspat yuku), ta- nık, bılgı, belge ve bulgu akışındakı ınceleme, araş- tırma ve değerlendırme kımı kez elde olmayan ya- rulgılarla sonuçlanabılır Bu durum son derece ay- nksı olmalıdır TotaHterrejimlerinbu- yurgan çerçevesiııde tut- sak edilmiş ulkelerde hu- kuk kurumunun kendisi de esasmda bir tutsakOr. Adalet, adeta kötü bir o> uncakür. Bunun çok dı- şında bazen, her fürlü de- mokratik koşullann var olduğu demokrasüerde b\- ACIKAYBMIZ TÜRK İŞÇİ HAREKETİNİN BÜYÜK LİDERİ, DEĞERLİ GENEL BAŞKANIMIZ HALİLTOVÇ19 Ağustos 2002 tarihinde Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Merhum için 21 Ağustos 2002 tarihinde saat 10.30'da TURK-İŞ Genel Merkezi önünde bir tören düzenlenecektir. Merhum, Kocatepe Camii'nde öğle namazını takiben Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Acımız büyüktür Allah rahmet eylesin. TÜRK-İŞ YÖNETİM KURULU ie;özensizhkkr, kamuo>iı etki ve tepkifcri. basm-ya- yın organlannın vönlen- dinneieri ya da srvasal er- kin gücünden çeldnmeler adli vanılgılan çoğattan başkaca etkenler olarak görüJebiür. tki AVTI Öykü: Nâzırn Hikmet sanatçılığının ya- nı sıra yaşamındakı çeşıt- lı boyutlarla da gundeme gelmektedır Şaınn başlı- ca dramlanndan bın ıse Bursa'dakı on ıkı yıllık haksız cezalandırma su- recıdır 1938 tanhlı yar- gılamanın kamt gosterme yonunden oturduğu hu- kuksal zemın yıllardır tar- tışıJmaktadır "HarpOku- hı öğrencilerini ayaklan- mava laşkutmak" suçla- masının soyut ve çelışkı- lerle dolu oykusu zaman ıçınde gozler onune senl- mıştır Suçlamanın esası çıkmamış ama, Bursa Ce- zaevı'ndekı yaşam Nâ- zım 'ın canıru çıkarmıştır Bursa Cezaevı, eskı de- yımle, "netamefi"bıryer- du- Bır adlı yanılgı sonu- cunda aynı yerde çıle çe- kenlerden bmsı de benım buyukbabamdır Mehmet İneroğlu Kafkasya'dan Turkıye'yegelmıştır Ba- tumludur Anadolu Kurtu- luş Savaşı'nda gozu pek tutumuyla dıkkat çekmış ve zamanla Kemalıst rejı- mın etkın yerel sıyasetçı- lennden bın olmuştur Gu- nun bınnde beklenmeyen bır olayın ıçmde kendısı- mbulur Yakın sandığı bır tanıdı- gı bırtabancaemaneteder Ama bu sılah. nıtelığı bı- lınmeyen kanlı bır olayda kullanılmıştır ineroğlu, olay eylemcısının (faılı- nın) yanıltıcı ele vermesıy- le \e katıl suçlamasıyla tutuldanır Idam ıstemıy- le yargılanır Nâzım Hık- mefın yarbğı Bursa Ceza- e\ ı ona da zından olmuş- tur Turlu savunmalara kar- şın ıdam yolu gorurriır Ama bır rastlantı sonucu. yabancı dılle yapılan bır konuşmaya tanık olan bu- yuk amcamızın zaman ge- çırmeden çe\Tedekı kara- kola başvurmasıyla asıl suçlu ve yardakçılan ya- kalanır Dava kaldınhnış, buyukbabam ıdam sehpa- sından kurtanlarak artık sahvenlmıştır Ölumcul zaturree ıse, kabcı bır cezaevı anısı ola- rak sağlığmı alıp gotur- muştur Bursa Cezaevı'nın ıkı suçsuz sakınının oy- kulen bır bakıma ayrudır Bınsı, çelışkıierle dolu bır bıldınm (beyan) sonu- cu, oburu ıse tasarlanmış suç yuklendırmesıyle yıl- lannı zındanda geçırmış- lerdır Her ıkısı de beden- ce ve ruhça yıpranarak çıktıklan cezaevı surecın- den sonra kısa omurlu ol- muşlardır Anlaşılan odur kı. her ıkı olayda da araş- tırma ve ınceleme, adale- tın dağıtımı açısından ye- tersızdır Savunmalar ge- reken cıddıyetle değerlen- dınhnemıştır Adlı yanıl- gılar, karar aşamasında te- melsız savlara konu olarak doğmuşlardır Bir irdeleme: Yargı er- kının olağanustu bır ozen- le yenne getınlmesı ge- reklıdır Çunku konusu ın- sandır "Hukukun ustün- lüğü" ılkesı, yargısal uy- gulamada bu- anlama ka- vuşur Uluslararası duzey- de saptanmış gerçekhr kı, adlı yanılgılann başında, sahtecı tanık bıldınmle- nyle, onursuz v e dayanak- sız ele vermelerden oluşan haksızlıklar zıncın bazen çok etkılı olmaktadır "Muhbir (ele veren)" ıle 'İanık" neredeyse esas tu- tulmakta ve sanık eğer suç- suzsa bıle çetın koşullar- la sav aşımda bırakılmak- tadır Sav, devlet erkırun guç ve gorkemıyle ağır- lık taşımakta, kımı abar- tılı "iddianameler(öne sü- rümler)" duzenlenebıl- mektedır Bazı dev let uy- gulamalannda gorulen gu- v enlık soruşturmalannda. sabıkasızlık belgesı yet- memekte aynca, "Haİda- nızda şinıdive kadar dıı- zenlemniş bir iddianame var mıdır'' sorusu anaya- sal hukuk devletı olçutle- nne aykın olarak yer ala- bılmektedır Savunma ıse yontem ye- tersızlığı, vekâlete dayalı durumda maddesel varlık gereklılığı ve kanıt ve ta- nıt olgulan yukuyle zor- da kalabılmektedır Sav- savunma eşıtlığı ve denge- sı, mahkeme salonlannda bıle çogu ulkede şekıl açı- sından olsun sağlanmak- tador "Bö>1e Bir Dünya" adlı yapıtında Bflgesu Ere- nus'un kalemıyle "düşün- cesuçusanığı'' GükinÇay- hgil, ulkemızdekı mahke- me salonlannm gorunu- mune ılışkın tepkısını şoy- le ortaya koyar "Benim burada,sizlerin o yüksek- Kkte obnanız vahuzca bir marangoz yaıulgm değiL avnı zamanda toplumsal birj-arulgıdırr Halk deyunıyle "kuru 0101^", yanı adlı yanılgı kavramı, adaletın uzenn- dekı golgesını tumuyle çekmehdır Gozaltı,tutuk- lama ve karar aşamalann- da, bıhmsel yaklaşımlı, mutlak nesnel, kuşku ve çelışkıyı kesınhkle taşı- mayan tanık bıldınmlen ve tartışılmaz kanıt ve tanıt bulgulany la pekıştınlmış bır ozenlı çerçeve esas tu- tulmalıdır Adalet gıbı ın- san hak ve hukukunu onursal çerçevede koru- yup kollamakla yukumlu bır kurumun yamlgılara duşmesı v eya duşurulme- sı soz konusu olmamalı- dır Aynı esaslar kolluk gu- cu ıçın de geçerlıdır Yar- gısal erk, bınbır dosyamn kalabalıklığında "zaman- stzhk" sorunuyla boğuşa- rak bulanık sonuçlara v ar- mamahdır Etkılenmeme- lı, sav saklanmaya duşme- melı ve her karann kurul- masında çok cıddı bır onemseme gostermelıdır "Bursa'ıun ufak tefek taşlan" unlu v e çok neşe- h bır turkudur Buna kar- şın belleğımızdekı Bursa, bızım bıldığımız ıkı "ma- smn" ınsanın adlı yanılgı- lar sonucu omurlennın tor- pulendığı bır "Dre>- fus'lar" kenhdır Bılındı- ğı gıbı Fransa'da suçsuz yere yıllarca cezaevınde kalmış ve unlu romancı Emile Zola'mn kamuoyu oluşturmasıyla davası ye- mden bakılarak salıvenl- mış Dreytus, adlı yanılgı- nın evrensel orneksemesı- dır Sozumuzun sonu odur kı, guzel Bursa'nın olum- suz anılışlarla tanhsel ve kentsel değen orselenmez Yalnızca, yazımızdakı konuya ıkı omekle zemın oluşturrnuştur PENCERE Bu Erken Seçim Dalaveresi Ne?•• Bır ulkede IMF programı uygulanmaya başladı mı halkın anası ağlar, kaç kez laboratuvar deneyı yapıldı, toplumun çoğunluğu dıbe vurdu "Arjantın, Brezılya, Uruguay bunun en gerçek- çı kanıtları Ulkeyı sosyal ve ekonomık felakete surukleyen IMF'nın onermış olduğu polıtıkalarAr- jantın'de halkı gunluk yaşamında sefaJete suruk- luyor 1998 knzınde IMF yardımını kabul eden En- donezya karanndan dolayı bın pışman " (Le Mon- de, 14 Ağustos 2002) ABD'nın hegemonyasındakı IMF'nın eskı Başkan Yardımcısı Josep Stiglıtz vurguluyor "Endonezya, Tayland, Rusya, Kore, Brezılya ve Arjantın1 Altı yıldan az bır surede altı başarısızlık çok fazla! IMF programlan yoksulluk, ışsızlık gı- bı konularia ılgılenılmeden, sırfbutçe dengesı ve enflasyon nsklerıyle ılgılenıyor" Turkıye kaç yıldan ben IMF programlanyla ce- belleşıyor, bu yolda once Cottarelli, daha sonra Kemal Derviş meşhur oldular Sonuç? Işsızlık ve yoksulluk arttı Herkes burnundan soluyor Pekı, tam bu sırada, IMF Programı sonuçlanma- dan, kım ıcat ettı erken seçım manfetını'? • Erken seçım ne ışe yarayacak? Seçım AKP ıçın tezgâhlanmış gıbı Tayyip'e yarayacak1 Iktıdardakı uçlu koalısyonu oluşturan partıler IMF uğruna zokayı yedıler Yasaklanmış Necmettın Erbakan'a dayanan Saadet Partısı açmazda Tansu Çiller, muhalefette bıraz palazlansa da ba- rajın kıyısında dolaşıyor CHP, Kemal Dervış'le bırlıkte oyunu arttırsa da ne yazar^ AKP denenmemış partı kımlığıyle, IMF progra- mının altında kalıp ezılmış varoşların sesını dıle ge- tınyor Anketlere gore malı goturecek Tayyıp Pekı, sonra ne yapacak 9 Hıç' Karmaşadakı toplumu kargaşaya surukleyecek, ıktıdarda boluk borçuk partılerle koalısyon yapa- cak, Turkıye bu faturayı çok pahalıya odeyecek • "Seçım Yasası" bır felaket Lıder sultası suruyor YTP daha kendını bulamamış, orgutunu oluştu- ramamış, DSP kundaklanmış, merkez sağ tuken- mış, solun aklı bır karış havada kanat çırpıyor Seçım sankı AKP ıçın tezgâhlanmış Tayyıp'ın ekmeğıne tereyağı surmek ıçın sankı Meclıs'tekı çoğunluk ışbırlığı yapmış.. Akıl akıl Gel polıtıkacıya takıl • Boluk porçuk partılerle, kendını bılmez lıderler- le IMF'nın gudumundekı bır ulkede, yuzde 20'lık dıncı partının ıktıdara geçmesı ıçın yuzde 80'ın seyrettığı bu erken seçım dalaveresi nedır? OÇYÜZ YILLIK GECfKME ERDAL İNÖNÜ ( ) Medyada sayfaları ve ekranları tamamen dolduran sıyaset haberlerının ve lıderlerının genellıkle ve çoğunlukla geldı gıttı, ıncır çekırdeğı haberlennden sıkılıyorsanız, Inonu'nun kıtabını elınıze alınız Belkı partı ve lıderlerden neler talep etmenız gerektığı konusunda bırçok ıpucu bulursunuz. Orhan Bursalı, 13 08 2002 / Cumhunyet Çatalçeşme Sok Muhlar A\kın Işhanı No 19 1 Cağaloğlaistanbul Tel (2I2)S12->1 91emaıl ubukeıaısbank net tr TİRE ASLİYE HUKUK (İŞ)~ MAHKEMESİ'NDEN DosvaNo 1999 108 Esas ~ 2002 150 Karar Davacı Bağ-Kur Genel Mudurluğu tarafından, davalıiar Ahmet Kaş ve arkadaşlan aleyhıne açılan alacak davasının vapılan yargılaması sonunda, Davalı H Husevın Çetınkaya aleyhıne açılan da- vanınreddıne. Dığer davalılar ale>hıne açılan davanın kabulu ıle 106 263 265 -TL'nın 23 7 1996 tanhınden ıtı- baren yasal faızıyle bırlıkte davalılar Ahmet Taş, Ismaıl Demirkıran ve S Ahmet Başıboş'tan muşte- reken ve muteselsılen tahsılı ıle davacıya venlme- sıne, 5 738 250 -TL harcın davalılardan tahsılıne, 10 627 000 -TL vekâlet ucretınm davalılardan alınarak davacı vekıhne venlmesıne Davacı tarafından yapılan 72 255 000 -TL yar- gılama gıdennın davalılardan alınarak davacı vekı- hne venlmesıne karar venlmıştır Davalı H Husevın Çetınka>a ve Ismaıl Demırkı- ran'a adreslen meçhul olduğundan karann ılanen teblığıne karar venlrruştır 7201 sayılı teblıgat kanununun 28 ve muteakıp maddelerı geregınce karann ılanen teblığıne, hu- kum fıkrasının ılan tanhınden ıtıbaren 15 gun son- ra muhataba teblığ edılmış sayılacağı ılanen teblığ olunur Basm 51145 N4ZİLER KİTAPIAR1SOKAKLARA YAKMAK IÇlN YIĞIYORDV KORSAN, HAKSIZ KAZANÇ ÎÇPJ YIĞIYOR İKlSlNÎN DE GORUNUMUIĞRENÇ* Bilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (BESAM)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle