25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 VVĞUSTOS 2002 ÇARŞAMBA + CUMHURİYET SAYFA SAGLIK Geçim sıkıntısı, gelecek kaygısı ve deprem korkusuyla bunalıma girenler soluğu eczanede alıyor: DepresyondayımhapımnerdeŞULEKOKTÜRK Eczacılar ve psibyatrlar, 1999 depremleri ve ekonomik knzin ardından depresyon ilaçlannın lcullanınunın arttığını belırtti. Profesyonel yardım slma orarunın artmasının da depresyon ilaçlannın lcullanımıru arttırdığı kaydedilirken doktor önerisi olmadan anti-depresan kullanılmaması gerektiğine dikkat çekıldı. Psıkiyatn Uzmanı Dr. Mustafa Güveli, psıkıyatnk ilaçlann kullanımında son ikı yılda gözle görülür bir artış oldugunu belirterek artışın nedenmin Türkiye'de son birkaç yılda yaşanan deprem ve ekonomik kriz sonrası insanlarda görülen psikolojik bozukluklann artması olduğunu söyledi. 1999 yılında yaşanan depremle birlikte ruhsal sorunlarda artış başladığını anlatan Güveli, "Depremler Türldye'deld herkesi etkfledL Türkiye çok ciddi bir ekonomik kriz sürecinden geçiyor, böyle bir süreçten geçerken insanlardaki psikolojik sorunlarda da ciddi bir artış görüldü. Dolayısıyla anti-depresan kullanımı da artü" şeklinde konuştu. Profesyonel yardım alma oranının artmasının da başvuru ve ilaç kullanım sayısını artırdığım vurgulayan Güveli, "Son 5-6 yıldır, insanlann yaşadıklan psikh atrik sorunlar karşısında profesyonel destek almaya karşı negatif tavnian kınlmış dunımda. Çevredekilerin hastaya bakışı da değişti. Bununla birlikte insanlann psikiyafri kliniklerine başvuru sayısında ve ilaç kullanımında ciddi bir arüş görüldü " diye konuştu. tnsanlann psıkiyatrik yardım almasında basın-yayın organlannın önemli rol oynadığına dikkari çeken Güveli, şöyle konuştu: "tnsanlan bilgilendiren kunımlann, psikiyatrik sorunlann bir hastahk olduğunu, ömiir boyu çekflmesi gereken normal bir durum otmadığını anlatan yayınlan, insanlann bu hastalıklara olan önyargısını büyük ölçüde kınn." Son birkaç sene ıçınde basınkuruluşlannın psikıyatrlardan çok sık görüş alarak bunlan yayımladığını anımsatan Güveli, bu yaymlann insanlann psikiyatrik sorunlann çözümü olduğunu öğrenmesını sağladığıru kaydetti. • Eczacılar Odası Başkanı Zafer Kaplan alım güçlüğü nedeniyle antibiyotik ve ağn kesici kullanımında azalma görülürken depresyon ilaçlannın satışının yüzde 12 arttığını söyledi. Bazı psikiyatrik ilaçlann reçetesiz satılması nedeniyle, insanlann doktor önerisi olmadan ilaç aldığını da kaydeden Güveli, "KuIIanılan ilaçlar herkeste aynı etidyi göstermez. Bu şekilde ilaç kullanımında ilaç etkin ouîiavabilir, rahatsıziığını daha karmaşık hale getirebiur ya da zehirlennıe ve yan etkiler ortaya çükabittr" dedı. Başlangıçta ekonomik nedenle doktora gitmekten kaçınmanın sonradan daha pahalıya mal olabıleceğıni anlatan Güveli, "Bu durumlar dikkate abndığında doktor önerisi olmadan ilaç kullanmamak gerekirn şeklinde konuştu. Depresyon ilaçlannın kısırlık yaptığına dair yanlış ınanışlar da olduğuna dikkari çeken Güveli, "Depresyon Uaçlannın bövle bir etidsi yoktur. llk aundığı günlerde cinsd isteksizlik yapması bu şekilde düşünütmesine neden olabitir" dedı. Eczacılar Odası Başkanı Zafer Kaplan da alım güçlüğü nedeniyle antibiyotik ve ağn kesici kullanımında azalma görülürken depresyon ilaçlannın satışında yüzde 12 artış görüldüğünü söyledi. Yurtdışından Türkiye'ye birçok depresyon ilacının girdiğini anımsatan Kaplan, "Bunlann çoğu ciddi çahşma yapdmanuş, ciddi yan eddleri olan, aynı zamanda pahah ilaçlar. Oysa getişmiş ülkeferde bu ilaçlar üzerinde çok daha iyi, geniş kapsamh çahşmalar yapdryor ve ondan sonra pazara sunuhıyor" diye konuştu. ARA SIRA DEPRESYON tLACI ALMANIN YARARI BULUNMUYOR Tedavi doktor kontrolünde olmalı İstanbul Haber Servisi - tstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesı Psikıyatri Anabilim Dalı öğretim üyesı Doç. Dr. tlhan Yargıç, doktor tavsiyesi olmadan, ara sıra depresyon ilacı almamn hiçbir yaran olmadığım belirterek beyin kimyasını düzenleyen bu ilaçlann an az 6 ay doktor kontrolü altında kullamlması gerektiğini söyledi. Psikiyatrik sorunlann, nukrobik hastalıklardan sonra en çok rastlanan hastahk olduğunu kaydeden Yargıç, "Dünya Sağhk Orgütü veruerine göre ise depresyon, toplum geneünde en önemh" sosyo-ekonomik kayıp nedenidir" dedı. Depresyon ilaçlannın sınır sıstemini düzenledığini kaydeden Yargıç, "Sinir sisteminde düzelmeflacınbir kere ahnmasıyla ohnaz. Depresyon ilaçjan en az 2-3 hafta düzenli kullanıhrsa tedavi etkisini gösterir ve 6-12 ayhk düzenli bir kuDanımla depresyon tedavi edilebiHr, ara sıra ahnması ise sadece yan etküerini gösterir" dedi. Yargıç, depresyon tedavisi gören kışinin düzelme belirtılerini hissetse de ılacı bırakmamasını önerdi. Psikiyatride • Doç. Dr. tlhan Yargıç, depresyon ilaçlannın en az 2-3 hafta kullanılması halinde tedavinin etkisini göstereceğini söyledi. Yargıç, "tlaçlann ara sıra alınması sadece yan etkilerini gösterir" dedi. kullanılan ilaçlann sadece uyuştunıcu olduğu düşüncesinin yaygın olduğunu anlatan Yargıç, "Buflaçlar,rahatsızhklann altanda yatan temd biyokimyasal mekanizmayı düzenlemek gibi bir fonksiyona sahiptir. Ruh ve beden dinamik bir etki içindedir, dolayısıyla ruhsal proUemlerin ilaçla düzeJtilmesi gerekir'' dedi. Ruhsal hastalıklann, beyin fonksiyonlannın bozuhnası olduğunu anlatan Yargıç, "Bu hastalıklar ilgili beyin fonksrvonlannın ilaçla düzeftflmesiyie tedavi edifir" dedi. Yargıç, depresyonun ilaçla tedavı edılmediği takdirde 1 yıl kadar sürdüğünü belirterek başladığı gibi genellikle yavaş bir şekilde düzeldiğinı ifade etti. Bu süre içinde depresyonun ilerleyebileceğine de dikkari çeken Yargıç. "Bu 1 yıflık sürede depresyon kişinin hayatmda, işjnde, sosyal flişkilerinde önemli kayıplara neden olabfleceği için kişi, iyiİeşmek yerine daha da kötüye gidebilir. Oysa ilaç tedavisrv le geneDilde 4-6 hafta içinde önemli ölçüde düzeür" şeklinde konuştu. Depresyonun çok sinsi gelışen bir hastahk olduğunu belirten Yargıç, hasta yakınlannın yavaş ilerleyen bu klinik tablonun meydana getırdiği değişiklikleri değil son dunımu gördüğünü ve ona göre tepki verdiğini anlattı. tlhan Yargıç, yan etki olarak uyku yapan ilaçlar dahıl psikiyatnde bugün kullanılan ilaçlann hiçbır bağımlılık riski olmadığmı kaydetti. Depresyon tedavisi görenlerin yüzde 50'sinin tekrar hastalanmadıklanm da bildıren Yargıç, "Tedavi birtikten sonra en azmdan kısa dönem içinde hastahğın tekraıiamasun engefler. Seyrek de oba ban insanlann bu ilaçlan ömür boyu kullanması gerekebifir'' diye konuştu. J DEPRESYONA GÎRİYORLAR Hamilelik kadına yaramıyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Ege Üniversitesi (EÜ) Atatürk Sağhk Yüksekokulu'nun araştırmasında, kadınlann yüzde 18'ininhamilelikte, yüzde 13'ünün doğum sırasında, yüzde 29'unun da doğum sonrasında fiziksel ve ruhsal sorunlar yaşadığı ortaya çıktı. EÜ Atatürk Sağlık Yüksekokulu'nca Izmir'in Bornova ilçesinde "Doğum yapmış kadınlann depresyon geçirme riskinin incelenmesi'' konusunda 9 sağhk ocağına kayıtlı 6-8 hafta önce doğum yapmış 100 kişinin katıldığı bir araştırma gerçekleştirildi. Izmir Atatürk Sağlık Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd Doç. Dr. Esin Ceber Ttnidstanh, "Doğum sonrası sorun yaşayan kadınlann yüzde 18.2'sinin bunalma, siniriilik, iç sıkıntısı gibi yüksek oranda ruhsal sorun, yüzde 13.7'sinin ise fiziksel olarak ağn sorunu yaşadığı saptanmıştir" dedi. Toplumsal ve çevresel koşullan kötü olan annelerde depresyon riskinin arthğım bildiren Türkistanlı, araştırma sonuçlanyla ilgili şunlan söyledi: "Kocasıyla ya da ailesiyle birtalam sorunlar yaşayan, gebelik sırasında boşanma, ayntana ya da başka türlü bir kayıp vaşanuş, istenmedik bir gebeüği olan kadmlann ruhsal vefizikselsorunlar yaşadıklan ortaya çıkü. Yeni doğum yapmış annelerin depresyon geçirme olasüığı nedeniyle uyarüması gerekiyor. * DEPRESYONUN ETKİLERİ Alzheimer riskini arttırıyor CHICAGO (AA) - Ağır depresyon beürtileri gösteren yaşhlarda Alzheimer riskinin artabıldiği saptandı. Chicago'da Rush Alzheimer Hastahğı Merkezi'nde yapılan araştırmada, deneklerdeki yaşlılık belirtileri ile Alzheimer hastahğı arasındaki ilişki araştınldı. 65 yaşuı üzerinde 651 denek üzerinde 7 yıl süren araştırmada, ağır depresyonun, deneklerde Alzheimer riskini önemli oranda arttırdığı, bilme ve kavramayla ilgili rahatsızhğı ise hızlandırabildiği belirlendi. Araştırmada, =-deneklerinS'de 1 'inde depresyon saptayaa — uzmanlar, deneklerin 108'inde Alzheimer olduğunu gözledi. Uzmanlar, depresyonun yol açtığı her bir ayn rahatsızlığın, Alzheimer riskini yüzde 20 arttırabildiğini belirlediler. Konu ile ilgili yorum yapan uzmanlar, yaşhlarda depresyon tedavisinin önemli olduğunu, kendilerini yahuz hisseden yaşlılarda depresyon riskinin artabildiğini belirttiler. Araştırma raporu, Neurology dergisinde yayımlandı Dr. Oğuz Berk, sağlıkta reform yapılması için daha geniş bir uzlaşmanın gerektiğini söyledi Hastahkh sisteme 'reçete'tstanbul Haber Servisi- Sağlık ala- nında sık sık karşı karşıya geldiğimız sorunlar hepimizi derinden etkiliyor. Az gelişmiş konumdaki sağlık hiz- metleri siyasi erkin el değiştirmesiy- le de şekilden şekile giriyor. Cerrah- paşa'daki tıp eğitiminin ardmdan is- tanbul Üniversitesi tşletme Fakülte- si Hastane Yönetimi Yüksek Lisans programı çerçevesinde aynı fakülte- nin Işletme Yönetimi ve organizas- yonunda doktora çalışmalan yapan, Dünya Bankası destekh sağlık pro- jesinde planlama uzmanı olarak Ha- bitat II Sağlık Hizmetleri Sunumu'nda görev alan Dr. S. Oğuz Berk'in konu üzerine birçok kapsamlı araştırması ve çözüm önerisi var. Uzun bir süre VKV Amerikan Has- tanesi Tıbbi Hizmetler Koordinatör- lüğü görevinde bulunan ve çeşitli ku- ruluşlara uzmanhk konusuyla ilgili olarak danışmanlık hizmeti veren Berk, Cumhuriyet'in sorulannı ya- nıtladı. ITkemizdekisağlıkhizmetierinibu- günkü durumunu nasıl değerlendiri- Dr. Berk'in Önerİlerî: Ülkemizde sağlığa aynlan pay yaklaşık 20 yıldır yüzde 2-3'tür. Vatandaşın cebinden ayrıca çıkan doktor, ilaç, hastane masraflannı da göz önüne alırsanız gerçekte devletin kaynaklan nasıl israf ettirdiğini görürsünüz. Devlet yol gösterici olmalı, standartlan koyan olmalı, bunlara uyanlan kontrol eden olmalı, ülkenin sağlığını koruyan olmalı. yorsunuz? BERK- Herkesin kolayca tahmin edebileceği gibi ülkemız insanı sağ- lık hizmetlennden memnun değil. Sağlık hizmetlerindeki bu memnu- niyetsizliğin nedenlerini ortaya koy- mak zorundayız. Bugün konuşulan daha çok "insan" faktörü... Sağlık sistemı iflas ettiğınde hem fıkir ısek 'insan'' bunun neresinde? Sistemi işleten veya işletemeyen ya da işlet- meyen kim? "Insan". Yani hepimiz. Yani sağlık hizmetini sunanlar, yö- netenler ve hizmeti alan herkes. Re- form gerekiyorsa bu reformu ger- çekleştiren kişilerin koyduğu kural- lara herkes tarafindan uyuhnası ge- rekir ki sistemin işleyip işlemediği gö- rülebilsin. Reform yapılabihnesı için daha geniş bir uzlaşıya ihtiyaç var. Bu dunımda devletin roKi ne ofana- h? BERK-Bugün ülkemizde sağlığa aynlan pay yaklaşık 20 yıldır yüzde 2-3'tür. Vatandaşın cebinden aynca çıkan doktor, ilaç, hastane masrafla- nnı da göz önüne alırsanız gerçekte devletin kaynaklan nasıl daha da is- raf ettirdiğinı görürsünüz. Vatanda- şm sağlık harcamalannın hangi se- viyelerde olduğunu. bunun içinde bir de ödediği KDV'yi düşünün. O za- man devletin rolü başka bir roldür. Devlet yol gösterici olmalı, standart- lan ve normlan koyan olmalı, bun- lara uyanlan kontrol eden olmalı, ül- kenin sağhğını koruyan olmah, araş- tuma ve geliştirme için yön tayin eden olmalı. Devletsağhkhizmeti sunmasm mı? BERK-Devlet, sağlık hizmetinin nasıl sunulması gerektiğini beürleme- h ve hastanelerinden, doktorlanndan ve tüm sağlık çalışanlanndan vaz- geçmeli. Şimdi diyeceksiniz ki özel- leşsin mi? Hayu-, ama özerkleştiril- sin. Ülkemizdeki gerek kamu, ge- rekse özel her kurum, her işletme za- ten bu ülkenin bir parçası, bir kayna- ğı değil mı? 0 zaman özerklik kural- lannı ortaya koyan devlet bu kayna- ğm işletihnesinden değil iyi işletilip işletilmediğinin denetlenmesinden sorumlu olmalıdır. Ipler ve kontorl devletin elınde olmalı. Devietten neler talep etmehyiz? BERK - Dünyanın en insancıl ve en pratik zekâlı milletı olduğumuza inanan biri olarak doktorlanmıza ve tüm sağhk uzmanlıklanndaki çah- şanlara en iyi ortamı sunduğumuz- da onlann neler yapabileceğini tah- mın bile edemiyorum, çünkü çok da- ha başanh olabileceğımızi biliyo- rum. O zaman hep beraber başanh olabıleceğimiz bir sıstem talep et- meliyiz: İyi bir sağlık sigortası sis- temi, iyi bir akreditasyon sistemi, iyi bir fiyatlandırma sistemi, iyi bir ça- hşma düzeni, iyi bir ışçi sağlığı sis- temi, iyi bir acil yardım sistemi, iyi bir trafik sağlığı sistemi, iyi bir ısta- tistik sistemi, iyi birrehabüitasyon sis- temi ve iyi bir toplum sağlığı siste- mi istemeliyiz. Hiperaktif kızlar oyunlarda hep yöneten olmak istiyorlar, çabuk sıkılıyorlar Aşırı cesur kız çocuklanna dikkatİSTANBUL (AA) - Psikiyatrik Eğitim, Danışma, Araştırma ve Teda\d Merkezi (PEDAM) çocuk ve ergen psikıyatrisi uzmanı Doç. Dr. Mücahit Öztürk, kız çocuklarda "Dikkat EksiküğiHiperakrivite Bozukluğu''nun en önemli belirtisinin "aşm cesaret" olduğunu belirterek "EvciBk yerine ftıtbol, kovboyculuk, hırsız polis oynarlar" dedi. Doç. Dr. Öztürk, nörobiyolojik bir hastalık olan "Dikkat Eksiknği Hiperaktrvite Bozukluğu"nun. toplumda 10 kişiden 1 'inde görüldüğünü dile getirerek, erkek çocuklarda görülme olasılığının kızlara göre 3 kat daha fazla olduğunu söyledi. Bu hastalığın 3 ana belırtiden oluştuğunu ifade eden Doç. Dr. Öztürk, bu çocuklann aşm hareket, dikkat eksikliği ve sonunu düşünmeden eyleme geçme gibi dürtüselliklennin olduğunu kaydetti. Hiperaktif çocuklarda kurallara uymama, sosyal hayatta ve arkadaş ilişkilerinde sorun yaşama gibi problemler görüldüğüne işaret eden Doç. Dr. Öztürk, şöyle konuştu: "Kız çocuklarda 'Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu'nun en önemli beUrtisi aşın cesaret'tir. Başka çocuklann yapamayacaği eylemlere girerler. Yüksek bir duvardan atiayabilirler. Harekederi kontrolsüzdür. Şiddetin kuOanıldıği ovıınlara merakhdniar. Bu kızlara toptumda "Erkek Fatma" da denebiür. Ama bu çocuklann cinsel Idndiğinde bir sorun \oktur. Hatta bazen çok hanını hanımcık da olabUuier." Oztürk, bu rahatsızhğı olan kız çocuklannın çabuk sıkıldıklannı, oyunlarda da hep yöneten olmak istediklen için sorunlar yaşadıklaruıı kaydetti. Hiperaktif kız çocuklan, sonunu düşünmeden eyleme geçebüiyor. DR. OSMAN KARAASLAN Su için taklit bant uyansı İstanbul Haber Servisi - istanbul Sağlık Müdürü Op. Dr. Osman Karaaslan, yaz aylannda yaptıİdan denetiınlerde uygunsuz ve kaçak su dolumlan ile karşılaştıklannı belirterek yurttaşlann Sağlık Bakanhğı amblemli ve hologramlı shrink kullanan finnalan tercih etmesini tstedi. Karaaslan, yaptığı yazılı açıklamada yaz aylannda havalann ısınması ile birlikte enfeksiyon hastalıklannda artışlar olabileceğine dikkat çekerek "ÖzeOikle ishal gibi sindirim sistemi hastahklannda sağhksız su tüketimi en başta gelen nedenlerden biridir" dedi. Denetim ekıplerinin yazın denetımlerini sıklaştırdıklanm kaydeden Karaaslan, uygunsuz ve kaçak dolum yapan firmalara rastladıklannı belirtti.Yurttaşlann bu konudaki şikâyetlerini sağTık müdürlüğünün 184 No'lu "Çevre SağhğT hattına yapabıleceklerim söyleyen Karaaslan, bu şekilde denetimlerin etkinhğınin artacağım ifade ettı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle