Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 TEMMUZ 2002 PAZAR
18 SPOR sponŞ cumhuriyet.conri.tr
MtfltesKUif
Kupada
üçünciilük
yaramıyor
Spor S«nisi - ,'ıponya ile G.Kore'de
dizerlenen 17. Dinya Kjıpası"nda dün-
yı üçünciisü olan Ulusal Talom'ın bu za-
feri adeta tiım Tirkiye'yi mutluluktan
zafer sarhoşu yapirken, kötü bir tesadüf
olsa gerek Dünv Kupası finallerinde
üçüncülüA. maçı o/namak takımlara ya-
ramıyûr.
İstatistiklere gö-e son 2 Dünya Kupa-
sında 3'ihcülük naçı ovnayan takımlar
daha sonra bir türü toparlanamamışlar.
1994 yılında ABD'de dü-zenlenen Dün-
ya Kupası fınallerinde 3 "üncülük maçı
oynayarı Bulgaristan eski günlerini arar
hale gelırken, tsveç ise ancak yeni yeni
toparlanmaya başladı. tsveç, 1994
ABD'den sonra dizenlenen 1996 Avru-
pa Şampi>onası \; 1998 Fransa Dünya
Şampiyonası final.erine katılamadı.
Hollanda ve Hrrvatistan örneği
1998 yılında F-ansa'da düzenlenen
Dûnya Şampiyonası"nda dünya üçüncü-
lüğü maçı yapan Hollanda ile Hırvatis-
tan için de sonuç değişmemiş gibi görü-
nüyor. 1998 Fransa Dünya Şampiyona-
sı'nda dünya üçün:ülüğü için mücadele
eden ekıplerden Ftollanda, 2O02 Dünya
Kupası finallerinegıdemedi. Hollanda.
2000 yılında kendı evinde düzenlediğı
Avrupa Şampiyonası'nda ise şampiyon-
luğun en büyük adayı olarak gösterilir-
ken, yarı fınalde eiendı. Hırvatistan ise
2000 Avrupa Şampiyonası elemelerini
geçme\ i başaramazken, Japonya ile G.
Kore"nin ortaklaşa düzenlediği 2002
Dünya Kupası finallerinin ilk turunda
elenerek evine dönmek zorunda kaldı.
UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik, Türkiye'nin geleceğine olumlu bakıyor:
FutiMümuzdaışık var
çeşme'de dlnlenlyorlar
Futbolcular
yorgunluk
atıyor
ÇEŞME (Cumhuriyet) - 2002
Dünya Kupasf nda dünya üçüncüsü
olarak büyük bir zafer elde eden Ulu-
sal Takım'ın 5 futbolcusu, Çeşmede
sezon öncesi yorgunluk atıyor.
Sheraton Otel'de kalan ve bir haf-
ta sonra kulüp takımlanrun kampla-
nna katılacak olan futbolcular Yıldı-
ray Baştürk, Okan Buruk. Emre Be-
lözoğlu. Ümit Davala ve Serhat
Akın, tatil için geldikleri Çeşme'de
sezon öncesi srresten lcurtulmak için
tatil yapıyorlar.
Emre ve Okan, Dünya Kupası sı-
rasında tadına doyamadıklan 'suşi'yi
Joy Suşi Popa Restaurant'da yiyerek
giderirken, Umit Davala üç bayan ar-
kadaşıyla Dharma'da sahneye çıkan
pop sanatçısı İzel'i dinledi. Yıldıray
ve Serhat da Akın Otel'de kalarak
dinlenmeyi tercih etti.
• Ulusal Takımm gösterdiği
başanyla fütbolda tesadüfe
yer olmadığını bir kez daha
kanıtladığına dikkat çeken
Erzik, Hedef küçülürse
başansızhk başlar. Bunun
örneğini Norveç ve
Hollanda ile gördük. Her
ikisi de Dünya Kupası'na
katılamadılar"dedi.
DENİZDERtNSU
UEFA Asbaşkanı ve FIFA Hakem
Atama Komisyonu Başkanı Şenes Er-
zik, 2002 Dünya Kupası sonrası yap-
tığı değerlendirmede Türk futbolu-
nun önünde gelecek vaat eden ışığı
gördüğünü söyledi.
Ulusal Takım'ın gösterdiği başa-
nyla fütbolda tesadüfe yer olmadığı-
nı bir kez daha kanıtladığına dikkat
çeken Erzik, "1989'dan beri yapılan
sistemü bir çalışma vardı ve bunun
karşıhğuu akhk. Törkrve'nin başan-
S E N E S E R Z İ
Y
B
ıllardır sistemli bir çalışma vardı ve
bunun karşılığını aldık. Türkiye'nin
başansına dünyada şaşıranlar oldu.
u noktadan sonra hedefimiz daha büyük
olmalı. Aksi takdirde düşüşümüz de
aynı hızda olur. Hedef küçülmemeli.
it takımlann amacı, katıldığı
organizasyonlarda şampiyonluk değildir;
A takıma oyuncu kazandırmaktır.
sına dünyada şaşıranlar oldu. Ancak
ne UEFA, ne de FIFA yetküileri bu ge-
Hşmeye şaşırdılar. Çünkü onlar yülar-
dır süre gelen istikrarh programın far-
kındalar" dıye konuştu.
Türk futboluna katkısının bulundu-
ğuna inandığını kaydeden Şenes Er-
zik. gelecekle ilgili de şunlan söyle-
dı:
"Bu noktadan sonra hedefimiz da-
ha büyük olmalı. Aksi takdirde düşü-
şümüz de aynı hızda olur. 2004'de Av-
rupa, 2006'da dünya şampiyonhığunu
hedeflemeliyiz. Hedef küçülürse ba-
şansızlık başlar. Bunun örneğini Nor-
veç ve Hollanda ile gördük. Her ikisi
de Dünya Kupasf na katılamadılar.
Türk insanı, futbolcusu. teknik adaıru,
yöneticisi başaro a, iyrve alıştı. Bu ahş-
kaıüıkla birtikte başanmızın raslantn
olmadığını herkese göstermeliyiz.''
Ümit takımda potansiyel var
Peki Ulusal Takım'ın gelecekteki
kadrosu aynı umudu veriyor mu? Iş-
te Erzik'ın cevabı:
"Veriyor, hem de fazlasıyla. Bu ba-
şanyı kazanan takımda Emre, Yıldı-
ray gibi genç isünJervar. Çahşmalann
içerisinde dcğilim. ama iyi şevlerin ya-
pıldığını gözlemliyorum. Bu konuda
en detaylı bilgi ümit takımdan alına-
bilir. O takunın başında da son dere-
ce deneyimli isimler var. Bugüne ka-
dar çok sayıda futbokuvu A takıma
kazandırdılar. Yine kazandıracaklar-
dır. Şu unutulmanıalı ki. ümit takım-
lann amacı, katıldığı organizasyon-
larda şampiyonluk değildir. Onlar A
takıma oyuncu kazandırmahlar. So-
nuçta ben gelecekteki takun için po-
tansiycl görüyorum. Yeter ki 12-13 yıl-
dır de\ am edilen çahşmalar sürdürül-
sün."
Galatasaray'da üyeler, yönetimin 31.5 trilyonluk borçlanma isteğini kabül etti
Canaydnra güvenoyu
• Galatasaray
Lisesi Tevfik
Fikret Salonu'nda
yapılan genel
kurulda, kulübün
1 Haziran - 31 Aralık 2002
döneminde gelirlerinin 40.6
trilyon, giderlerinin de 58
trilyon lira olduğu belirtildi.
NEVZAT DtVDAR
Galatasaray'da bütçenin re-
vize edilmesiyle ilgili düzenle-
nen olağanüstü genel kurul top-
lantısında yönetim, 31.5 trilyon
liralık borçlanma yetkisi aldı.
Galatasaray Lisesi Tevfik
Fikret Salonu'nda yapılan ge-
nel kurulda, kulübün 1 Hazi-
ran - 31 Aralık 2002 dönemin-
de gelirlerinin 40.6 trilyon, gi-
derlerinin de 58 trilyon lira ol-
duğu belirtildi. Gelir ve gider
arasındaki 17.4 trilyonluk far-
kın kapatılabılmesi için banka-
lardan kredi alınmasının zorun-
luluğuna işaret edilen toplantı-
da genel kurul üyeleri, oybirli-
ğiyle yönetimin isteğini geri
çevirmedi.
Galatasaray Kulübü Başkanı
Özhan Canaydın. bütçenin re-
Galatasarayh üyeler 17.4 trilyonhık gelir gider farkının kapaola-
bilmcsi için Canaydın yönetimine 313 trilyonhık yetki verdL
vize edilmesiyle ilgili genel ku-
rul üyelerine teşekkür ederek,
" Geldiğimizde kulübün acil
olarak ödemesi gereken 55 tril-
yon borcu vardı. Kulüp banka-
lardan kredi alamryordu. Biziın
bankalardan alacağımız kredi
hem uzun vadeli hem de düşük
faizli olacak" diye konuştu.
Canaydın yapılan transfer-
lerle ilgili olarak da "Fatih Te-
rim'i getirdik. Galatasaray'da
önceki yıllarda > aşattıgı başan-
lan yine yaşatacağına inanıyo-
ruz. Bu sene çok akıllı rransfer-
ler yapıyonız. 20-24 yaş arası
güzel transferler yaptık ve daha
güzel işler yapacağjz" dedi.
GÖRÜŞ / ÇETİN SUSAı\
Şimdi Tam Zamanı
Doğrusu hiçbir statta böyle bir renk gösterisi
görmemiştim. Onbınlerce Korelinin formalarıyla
yarattıkları 'kırmızı deniz' unutulmazlar arasında
yerini aldı. Gerçi standart dışı işlere meraklı olduk-
lannı mart ayında Bochum'da Türkiye'yle oynadık-
ları özel maçtan sonra göstermişlerdi. Kuhr Sta-
dı'nda oturdukları tribünleri, maç sonunda getır-
dikleri süpürgelerle temizleyen Korelileri herkes
faltaşı gibi gözlerie izlemişti. Belki de ulusal kal-
kınmalarının ipuçları, bu görüntülerde saklı diye
düşünmüştüm o zaman...
2002 Dünya Kupası, birçok anımsanacak olay-
la birlikte geride kaldı. Türkiye, dünya üçüncüsü
olarak spor tarihınin kolektif branşlardaki en
önemli başansını yakaladı. Hiç de hazırlıklı olun-
mayan bu sonuç, 'yetkisizleh' coşkuyla sokağa
dökerken 'yetkililen' de 'Bir şeyler yapmalı' tela-
şına düşürdü. Ancak ne yapılacağı konusunda bir
varsayımlan dahi olmadığından, heykeller dikmek-
ten madalyalar vermeye kadar her türlü manevi
ödüllendirme konuşuldu durdu.
Maddi ödüle gelınce; resmi makamlann gayri
resmi açıklamalanna bakılırsa milyon dolarlardan
sözediliyor. Işingaribiherfırsatta 'vatanımıziçin...
Milletimiz için... 70 milyonun dualarıyla...' tekerie-
melerini dillerinden düşürmeyenlerin birtanesi bi-
le çıkıp da "Paranın ne önemi var!'' diyecek tutar-
lılığı göstermiyor. Bu paradoks ayn konu da sakın
yanlış anlaşılmasın; gerçekten önemli bir iş başa-
ran futbolculanmızın alacağı parada gözümüz yok.
Göründüğü kadanyla millilerimizin Dünya Kupa-
sı primlerıne endeksli bir gelecekleri söz konusu
değil. Yani bu paralara muhtaç görünmüyorlar. Bu
durumda benim futbolcularımıza önerım; bu kay-
nakla sendikalarını kurup fonlarını oluşturarak bir
kez daha tarihe geçmeleri... Bunu yaparsanız siz-
ler yaparsınız ve şimdi yaparsınız! Çünkü şimdi fut-
bolun baronlarına, mafyasına, bezirgânlanna kar-
şı güçlüsünüz! Çünkü şimdi geçmişteki gibi kel-
lelerinizi alamazlar, yolunuza çıkamazlar. Şimdi
tam zamanı... Kendiniz için değil, adını bile bil-
mediğiniz binlerce futbol emekçisi için yapın bu
işi... Yapın ki bir dönemin en az sizler kadar ünlü
ve bu uğurda 'harcanan' futbolcusu, sigaranın
sararttığı titreyen elleriyle sizleri alkışlasın! Evet,
kaptan Hakan Bey ve arkadaşları top yine sizde...
Beşiktaş sonunugetiremedi
Menajer Sinan Engin:
Conceicao ve Giunti
ile ilgilenmiyoruz
Spor Servisi - Beşiktaş Menajeri Sinan En-
gin, Siyah - Beyazlı taraftarlara mesaj yolla-
yarak, "Taraftaıianmız hiç merak etmesin.
Bizdeki vildızlar rakiplerde yok"dedi.
Brescia'dan Giunti ve Real Madrid'den
Concekao'nun kampa katılacağı iddialaruu
reddeden Engin, bir iki gün içinde 18 yaşın-
da genç bir futbolcuyu kampa çağıracaklan-
nı söyledi.
Öncelikli olarak orta sahaya, ardından da
forvete takviye yapabileceklerini ifade den
Engin. "Diğer kulüplerde olmayan yıldızlar
bizde var. Türkiye'nin en iyi forveti İlhan biz-
de. Bir İlhan Mansız bir Sergen Idmsede yok.
AjTica Ahmet Dursun, Zago ve Cordoba gibi
Mİdız OMinculanmız da var" dedi. Bizde çok umut dağrto.
•Siyah-Beyazlılar,
Isviçre'deki ikinci
hazırlık maçında Fransa
1. lig takımlanndan
Auxerre ile 1-1 berabere kaldı.
BEX (Cumhuriyet) *- Yeni sezon hazır-
lıklanm Isviçre'de sürdüren Beşiktaş,
ikinci hazırhk maçmda Fransa Birinci Li-
gi takımlanndan Auxerre'le 1-1 berabere
kaldı.Şampiyonlar Ligi ön elemesinde
mücadele edecek rakibi önünde maça
'tempolu' başlayan Siyah - Beyazlılar, 15.
dakikada Tümer'le öne geçti. Ancak kar-
şılaşmanın ilerleyen dakikalannda Beşik-
taş 'bocalamaya'başladı. Bundan yararla-
nan Auxerre, 41. dakikada Doon'un golüy-
le beraberliği sağladı.
ikinci yanda galibiyet golü arayan Siyah
- Beyazlılar, savunmaya dönmekte zaman
zaman zorlandı. Auxerre ise girdiği gollük
pozisyonlan değerlendiremeyince karşı-
laşma 1 -1 berabere sonuçlandı.
Judenburgu 9-1 yendi
G.Saray coştu
IRDNTNG (Cumhuriyet) - Avustury a'daki kamp
çalışmalannı sürdüren Galatasaray. ilk hazırlık ma-
çında amatör takımlardan FC Judenburg'a gol yağ-
dırdı: 9-1. Mehmet Sarr, Vedat. Vıctoria, Müsfim,
Berkant, Suat Murat Ayhan. Ümit Karan ve Ser-
kan'dan oluşan kadroyla maça başlayan San - Kır—
mızılılar, sonucarahatgitti. Balic'in 2 gol attığı ma-
çın diğer golleri ise Cmit Karan. Berkant, Serkan
(2).Duro(2)vePinto'dangeldi Judenburg'untek
golünü de Raiterkaydetti. Bu arada Judenburg'un
51 yaşındaki kalecisi Mütaler maça renk kattı.
F.Bahçe Washington'a kavuştu
Spor Servisi- Fenerbah-
çe'nin uzun süredir bekle-
diği Brezilyalı oyuncusu
V\'ashington dün Zürih
üzerinden Istanbul'a gel-
di. Bazı parasal sorunJar nedeniyle Istan-
bul'a geç gelmek zorunda kaldığını belir-
ten Brezilyalı fiıtbolcu, "Para hesabınıa
geç >attığı için, eski kulübümle olan fesih-
name\i imzalamam otomatik olarak ge-
cikti. Bu konuda üzgününT dedi.
VVashıngton, Ortega'nın F.Bahçe'ye
transferiyle ilgili sorulara. "Ortega iyi bir
ovııncu. Fenerbahçe onu transfer ehnekle
büyük bir iş yaptı. Fenerbahçe"\e büyük
yaran olacağını ve Onunla iyi anlaşacağı-
mızı uımıyorum.Fenerbahçe'nin hedefledi-
ği amaçlara ulaşabiunesi için elimden geie-
ni yapacağuna söz veriyorum" dıye yanıt
verdi.
"İstanbul'a gelirken bütün sorunlannızı
geride bıraktınız mı"şeklındekı bir soru
üzerine VVashington, "Şu anda kafamda
hiçbir sonın yok" dedi.
C.Saray 2. Başkanı Ali Dürüst:
Son söz Ergün
ve Hasan Şaş'ırıSpor Servisi - Galasata-
rav Kulübü tkinci Başkanı
Ali Dürüst. Jancker \e
Nanni'nin transfenm bek-
lemeye aldıklarını kayde-
derek. "Hazırlık maçlarını
bekleyip ona görc transfer
yapacağız" dedi.
Hasan ve Ergün için
kendilerine bir teklif gel-
medığıni ifade eden Dü-
rüst. "Bu oyuncularunızı
bırakmak istemivoruz. Er-
gün'le 2 senelik sözleşme
imzaladık. Hasan "ladaîse-
nelik sözleşmemiz bulunu-
yor. Burada söz hakkı fut-
bolcuların" dı\e konuştu.
Bu arada Romanva'nın
Arges Piteşti takımında
forma gıyen Ciprian Dan-
cia için Dürüst. "Bu oyun-
cuvıı deneyeceğiz. Bu sezon
için olmazsa bile önümüz-
deki sezon için bu futbolcu-
yu düsünebiliriz" dedi.
NEYMIŞ
ABDULKADİR \1JCELMAN
Hey Gidi Günler.Dunya Kupası'nı ızleyen bu meslegın duayeni bir gaze-
tecı dıyor kı, "Bugüne dek 6 kez Dünya Kupası, bir o ka-
dar da olımpiyat izledim, hiç bu kadar zayıf bir medya or-
dusu ile çalışmadım."
Medya hep yazar da kendını yazmaz. Hep görür de ken-
dinı görmez. Herkesi alaya alır da kendını es geçer. Çuval-
dızı başkasına rahatlıkla batırır da ığneyi eline bile almaz.
Dogrusunu ısterseniz medyamızın dış seyahatlerdeki ya-
şadıklan, başlanna gelen dertler. kımı acılı kimi insanı kah-
kahalara boğan nice hikâyeleri var.
Bugun çok sıcak. Insan kendinı ya dağlara, kırlara ya da
mikropsuz bir denıze atmak istiyor. Hafta sonu Istanbullu-
lar nereye kaçmışlar acaba? Yoksa evlen dışardan daha mı
korumalı?
Dunya Kupası bitti, futbol takımlarının kımi tatilde kımı
yurtdışında kampa girmiş. Kupanın sonrasında herkes ödul
peşınde, ama bugün sıkıntılı ve moral bozan konulara gır-
mektense bıraz nostalji yaşayalım istersenız.
1974 Dunya Kupası'ndayız. Yer Frankfurt basın merke-
zı. Dünyanın dört bıryanından gelmış gazetecıler bın kişi-
lik basın merkezının buyuk salonunda masalarına oturmuş,
önlerındekı daktılolarını tıklıyor. Hepsı de haberlenni bir an
önce ajanslanna, gazetelenne yetıştırmek çabası içinde.
Salona bir anda bizim meslektaşlardan bir grup girdı. On-
ların da çabalan haberlerıni Türkıye'ye ulaştırmaktı. Hepsi
birer daktilonun başına oturdu. Ama ne o oyle. Tık bile yok.
Çünkü daktilolann klavyelerı bıze gore değil. Ingilızce, Al-
manca, Ispanyolca, hatta Arapça klavyeler var. Ama Turk-
çe klavye yok. Bızimkilerleyleğın ayak seslenne benzertık-
lamalarla yazılarını yazmaya başladılar, salondakı dünya
medyasının alaycı bakışları arasında.
Bu kez Italya'dayız. Türkiye'ye haber yetıştırmek ıçın.. ya
telefonla ya da telgrafla. Gazetelerımıze kaldığımız otelin
adını telgrafla bildiriyoruz. onlar da bizı telefonla arıyorlar
ve böylece ıletişim kuruyoruz.
Bir arkadaşımız gazetesıne telgrafı çekmış. Bir saat, iki
saat.. meslektaşımızı ne arayan var ne soran. Sonunda
"Biraksaklık vardırherhalde" dedık. "Gıtmez olurmu, kı-
saca Otel Albergo'da kalıyorum" dedi.
Sonuçta otelin kapısındakı "HotelAlbergo "nun aynı an-
lama geldiğını anlattık. Bu hıkâye yıllarca dilımizden düş-
medi.
Balkan ulkelerine gıdeceğimızde sporcu, yonetıcı ve ga-
zeteciler Edirne'de yatar, sabah erken yola çıkıp gideceğı-
mız yere vanrdık. Yolda başımıza gelenler bugun bile gur-
betçılerımızin başına geliyor. Neyse biz hikâyemize döne-
lım. Edirne'de Adato'nun şarabı meşhurdu. O gece Ada-
to'ya takıldık. Kafilede gazetecilerin başı rahmetlı Orhan
Menemencioğlu. Bugün aramızda olmayan genç bir ar-
kadaşımız Orhan Abi ile ıddıaya girmez mi. Yarış başladı.
Orhan Abı bana mısın bile demedı ama genç meslektaşı-
mız pes bile edemeden sızıp kaldı. Ertesi sabah yola çıkar-
ken otobusün ortasına boylu boyunca yatırdık. Donunce-
ye kadar kendisıne gelemedı. Islam Çupi ile birlikte çalı-
şan meslektaşlarının anılarını içeren bir kitap yayımlamış
Celal Moray Geçenlerde getirdi, zevkle okudum. Sevgili
Necmi Tanyolaç'ın Islam Çupi için yazdığı bir anıyı kısal-
tarak köşeme alırken sevgili Çupi'yi bir kez daha sevgi ve
rahmetle anıyorum.
"1974 Dünya Kupası'ndayız. Maçlar başlamış, biz kamp
kamp dolaşıp röportaj yapıyoruz. Elimıze bir Alman der-
gisi geçti. Kupaya katılan Zaıreli futbolcular için dergi şu
başlığı atmıştı: Yamyamlar insan etı yıyorlar." Necmı Tan-
yolaç, Islam Çupi ve birkaç arkadaşı Zaire kampına gıttık.
Takımın başında istanbul'dan tanıdığımız Yugoslav antre-
nör Vidiniç vardı. Kampa gırer girmez bize Alman dergisi-
nı gösterdi, müthiş kızmıştı. Bizi öğle yemeğıne davet etti
ve biz Zairelı futbolcularla bırfikte öğle yemeği yedik. Her
futbolcu Ingılizce ve Fransızca konuşuyordu. Vidınıç dedi
ki: "Bakın biz insan eti değil, bonfile, yeşil salata ve kom-
posto yiyoruz.''
Otele döndük. Islam Çupi, Zaireliler için biryazı yazdı ve
başlığıarttı: "Zairelilerbiziyemedi,"
Hey gidı gunler...
E-Posta: ayucelmanın yahoo.com - Faks: (212) 5138595