Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 "TEMMUZ 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
17
Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0,212.512 44 97
-.Derviş, ekonomi için kare as
istemiş...
"Galiba rest cekecek!
• ly^PKL
t stanbul'dan H. Zafer
Kars: "Yıllar önce
Beyazrt'ta Kapaiıçarşı
çjirişinin hemen solunda,
Sahaflar Çarşısı'na
girmeden hemen önce
'Hakkı Tarık Us
Kütüphanesi' vardı. Batı
Anadolu Kuvayı Milliye
mensuplanndan, 1930'lu
yılların Giresun mebusu,
Vakit gazetesi yazan
Hakkı Tarık Us'un
gazete, dergi
koleksiyonunu ve
kütüphanesini
bağışlamasryla
oluşturulmuştu. Bir süre
önce Hakkı Tarık Us'la
ilgili bir araştırma
nedeniyle kütüphaneye
grttim. Tabelası
indirilmişti. Giriş kapısı
olması gereken yer
ayakkabı-çanta esnafı
tarafından kapatılmıştı.
Sahaflardan ve esnaftan
sorduğumda görevlinin
yaklaşık iki yıldır
gelmediği ve
kütüphanenin kapalı
oldugu yanıtını aldım.
Acaba kitap ve dergiler
ne oldu? Bir kütüphane
oluşturacak denli
değerli koleksiyon şimdi
nerede? Bu
kütüphanenin
sorumlusu kimdi?
Kültür eserlerimizi
koruması gerekenler
sorulara yanıt
verebilirier mi?"
K
adınlar ve erkekler üzerine bir araştırma da-
hayapılmış... "Kim araştırdıysa valla biz oku-
maktan bıktık, onlar araştırmadan bıkmıyor"
1
1 diyor Istanbul'dan Hakan Kuntay... Kun-
tay'ın ilettiği bu son araştırmanın sonuçları da kadın-
lar ve erkekler üzerine yapılan her araştırmanın sonu-
cu gibi oldukça ilginç:
Kadın beyni, hacim açısından erkek beyninden da-
ha küçük olmasına rağmen, genel kültür ve bilgi bi-
rikimı konusunda kadınlar erkeklere yüzde 3'lük bir
fark atıyor.. Bu anlamda çoğu kadının erkeğini boz-
mamak ıçin ve bilerek "aptal"ı oynadığı ortaya çık-
mış bulunuyor...
Kadınlar "ayaklı radar" gibi davranıyor, erkekler on-
lara yalan söylerken zorlanıyor. Kadınlarda vücut dili-
ni, mimikleri, cümlelerin gızli anlamlannı algılama ye-
teneği erkeklerin iki katı oluyor.
Erkekler bir kadına kuryaparken sesini alçaltıyor, ka-
dınlarsa yüksettiyor. Kadınlar yüksek sesle konuşma-
Kadınlar
yı ve sesli düşünmeyi seviyor, erkeklerse her ikisini de
içinden yapmayı tercıh ediyor. Bu nedenle kadınlar er-
kekleri "duygusuz, bencil yaratıklar" olarak görürken
erkekler de kadınlan "sürekli kafa şişiren" olarak de-
ğerlendiriyor. Kadın, sorunlannı birlikte olduğu erkeğe
açınca kendini daha rahatlamış hissediyor. Erkek ise
kadından duymak istediğı şeyi duyamayacağını bili-
yorsa konuya hiç girmiyor...
Konuşmak ve kelımeleri özenle seçmek, erkek bey-
ninde özel bir yetenek değil. Bu yüzden kendilerini
sözcüklerte ifade etmekte çoğu zorlanıyor. Hislerini
sözcüklere dökemeyen erkeklerin en çok başvurdu-
ğu yöntem, anlatmak istediklerini birebir ifade eden
mesajlı kartpostallar göndermek oluyor...
Çoğu kadının erkeğini terk etme nedeni ondan so-
mut anlamda fazla bir şey alamaması değil, erkeğin
onun duygularını anlayamadığını düşünmesinden
kaynaklanıyor...
Kadınlar iletışim kurmak için günde 2G bin kelime,
mimik vejest kullanırken bu sayı erkeklerde 7 bini an-
cak buluyor. Bu nedenle kadın, erkeği ile ne kadar çok
konuşuyorsa o kadar seviyor...
Erkek derisı kadın derisinden daha ince. Bu yüz-
den kadınların kırışıklan erkeklerden fazla oluyor. Er-
kekler dokunma duyusunun hassaslığını daha er-
genlik çağında kaybediyor...
Erkekler bir seferde sadece bir işi yapabiliyor. ör-
neğin yolda haritaya bakmak için arabayı kenara çe-
kip radyoyu da kapatıyorlar... Kadınların beyni iseay-
nı anda birden çok işlem yapmaya daha uygun. Ör-
neğin telefonla konuşurken televizyondaki diziyi izli-
yor ve yemeğe bakabiliyorlar...
Dünyadakı erkeklerin yüzde 20'sı kadınsı, kadınla-
nn yüzde 10'u erkeksi beyin yapısınasahip bulunuyor.
Hemen mal almayanı kara listeye almak!
Istanbul'da yapı denetimı
konusunda çalışan bir
şirket...
Şirketin mimari çizim için
bilgisayar programına
gereksinimi oluyor...
Alman Nemetschek'in geliştirdiği
Allplan FT adlı çizim programının
isteklerini karşılayacağını
düşünüyor/ar...
Alman şirketinin Türkiye'deki
temsilcisi Aluplan'ı
arıyorlar...Temsilcı firma bir
elemanını gönderip tanıtım yapıyor,
programın fıyatını bildıriyor; yapı
denetim şirketi de programı almaya
karar verip ödeme planını sözlü
olarak bildiriyor.
Ancak bu arada ne oluyorsa
Almanlann Türkiye'deki temsilcisi
Aluplan, yapı denetim şirketine bir
mesaj gönderiyor:
"Bugünden itibaren firmanıza veya
şahsınıza Allplan FT satın almak
istediğinizde, güncel kampanya
indirimleri veya taksitli ödeme
"kolaylıkları geçerli olmayacaktır.
Ancak liste fıyatlan ve peşin
ödeme şartıyla satış
gerçekleştirilebilir. Bu bilgi
Türkiye'deki tüm bayilere
gönderilmiştir. Firma ve kişi bifgileri
Alman Nemetsche'e bildirilmiştir."
Yapı denetim şirketi, bilgisayar
programını alıp almama konusunda
varsayalım ki karar verememiş ve
hatta ülkenın ekonomik koşulları
nedeniyle programı almaktan
vazgeçmiş olabilir...
Şirketi kara listeye almak...
Sabıka dosyası tutar gibi fişlemek...
Almanya'daki "patron"a ihbar
etmek...
Bunlar hoş şeyler değil...
ÇED KÖŞESt
OKTAY EKİNCİ
İki Bakandan Ricalar
Bugün, iki değerli bakanımızdan birer küçük ricamız var..
Tabii, kendimiz için degil, "ulusal uygarhğnnız" için...
Hikmet Sami Türk'ten...
Istanbul için yaşamsal
önem taşıyan "içmesuyıı hav-
zalannda" ÎSKİ'nin bazı "yö-
nermelik oyuıüanyla" rant
projelerine yeşil ışık yaktığı
ve aynı bölgeleri yağmalayan
"kent suçlusu" işgalcilere de
siyasal beklentilerle "imar
olanaklan" sağladığını
artık herkes biliyor...
Nitekim bu "hukuk
ve biBm dışı" uygula-
malara dayanak tutulan
yönetmelikler için Mi-
marlar Odası'nca açı-
lan davalarda da
"mahkemeler"
hep ıptal karan
veriyor, ama uy-
gulanmıyor...
Çünkü yargı-
nın durdurduğu
yönetmeliğin
"beiKerini" yeniden yayun-
layan tSKl, bu yöntemle hem
hukuku hem de mahkemeleri
süreki "atiatiyor"...
tşte bu gibi durumlan sor-
gularnakla görevli ve aynı
mahkemelerin de bağlı oldu-
ğu Adalet Bakanlığı. sanki
başka yer kalmamış gibi şim-
di de Anadolu yakasının iç-
mesuyu havzasına "cezaevi"
ınşa edecek...
Buna yönelik haklı tepkile-
ri yansıtan Yalçuı Bayer'e
Adalet Bakanlığfndan gön-
derilen açıklama ise "ISKİ
iztn verdi, her şey vasal"
\ şeklinde...( 11.06*2002,
Hürriyet)
Oysa o iznin dayana-
ğı olan yönetmelik de
halen "mahkemede"
yargılanıyor...
Adalet Ba-
kanımız Hik-
met Sami
Türk'ten ri-
camız, su
havzamızda
da "adaleti"
gözetmesi ve
gelecek kuşakiann yaşam
kaynaklanna göz dikenlere,
hukuka aykın bir yer seçimi-
nin cezaevi projesiyle ortak
olmaması...
Yani, Istanbul'u yağmala-
yanlar dururken IstanbuKun
kendisini cezalandırmaması...
Mustafa Taşar'dan...
Sahbi ve "miman'' dışında
bugüre dek aklı başında bir
"'beğeaeni" çıkmayan Gök-
kafes.l980'li yıllardaki *tu-
rizrn atınmlanna koşulsuz
destel" politikasının ürünü
31an larizmi TeşvikYasaa' na
iayanlarak Dolmabahçe ya-
Tiaçlanna o "azman" otel bi-
nasıiçn "ayncahklT
-nariaini aldı...
Boğıziçi SİT'ini
aarçabyan ve tarihi
Taşbö'yı da hiçe
^ayaıbu tartışmalı
,zne *dur" diyen
yarg iararlannı hep
-*fîil durum"
yaraaak atlatıp
göğe likselme-
;ini amamla-
Jıktirsonra, yı-
<ımla kurtul-
Tias iınBejoğ-
hı iKeınden çıkartılıp Şişli il-
çesüc bağlanıveren bu "şı-
nıarl gökdelen" şimdi de
•'kaı laı pazarlanıyor"...
Üitiık bu pazarlamayı da
Gökefes'in "birbölûmünü"
Jevain " Vakrfbank" gibi bir
•*de*" kuruluşu yapıyor...
Yan. -evletten ayncalıklı i-
Tiarzıni "otelyapmak" için
alıp ı;nı imar olanağını "sa-
tıhk >is katlan" için de kul-
lanan Gökkafes'ten aslında
bunun hesabını sorması gere-
kenler. aynı suçun "ranönı"
topluyorlar...
Turizm Bakanımız Musta-
fa Taşar'dan, aynı zamanda
kendi imzasını taşıyan "turiz-
me katkı belgesini" almış biri
olarak daricarnız,Istanbul'un
en değerli turizm zengin-
liği olan kentsel peyza-
jını ve dengelerini
"kendine benzeten"
bu heyulanın yargı
tarafindan da tümüy-
"hukukdjşı" sayıl-
ması durumunda, o
"satüan kaçak
katlann" ne ya-
pılacağını Va-
kıflar Banka-
sı'yla baş başa
verip düşünme-
si...
Çünkü bu "iskân ruhsatsız"
sahşlar, hâlâ Turizm Bakanlı-
ğı'nın yargıda çoktan iptal
edilen 15 yıl önceki "hukuka
aykın imar iznine" göre yapı-
hyor...
Devleti temsil eden kurum-
lar bu gibi yasadışı inşaatlan
pazarlarsa, "arazi mafyasıy-
la" artık kim başa çıkabilir
ki?..
Oekincif? cumhuriyet.com.tr
ÇtZGİLİK KÂMİL MASARACI
HARBJ SEMtH POROY semihpomyfnyahoo.com
TARİHTE BUGÜN MÎJMTAZ ARIKAS
BİR TENİS USTASI: BJORN BORG!
ERTESİ YIL (İ3&O)
BORG, KUPA/
KEZ PAHA ALARAK ULA-
Ş1LMASI 6ÛC Si/? R.B/CORA
SAN/'P OL/JCAKT//
8UGÜ*J,ÜMLÛ TEHİSÇİ 8JOBN BOJZG
WIM8l£DON TENİS TUBUUV/tSIUDA 4-.K£2 ŞAMPİ-
VOM OLDU. İS3+, 1336, /93? YIUABINO4 T&e
KBKLBKDE BİRİNCİ Oİ/VJ İU&Ü
REKOGU 42 Y/L SOAS&t KIWLtYOG;İSlı'£ÇU
AMERİKALI RAKlgi /?OSCOG THNhJER'ij P'NAL
MAÇIN&A,££7l£&^=şş^6-?, 6-1,3-6,6-3
VE 6-4 ALARAK
KUPAYI
Birhaç ipucu. delhi de
fiğustos sopftda
_ izdoh
01om_obiIfer
Hazandırace
TAKSİM'de ressama. sanatçıya, yabancıya
uygun 110 m2, doğalgaz kombili, 3+1 balkonlu.
Ayrıca çiçekli terası olan full eşyalı kiralık daire.
(0533) 644 56 80
BEYDAĞ ASlJYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas-Karar: 2002 53-32
Karaman ili Merkez ilçesi Taşkale Ortacamii ma-
hallesi cilt: 146, hane 49, birey sıra no: 67'de nüfiı-
sa kayıtlı Mustafa ve Emel "kızı 16.07.1979 do-
ğumlu Senem Açıkel'in nüfustaki Senem adının
önüne Aslı adının eklenmesi suretiyle Senem olan
adının Aslı Senem olarak tashihıne karar verilmiş-
tir. 01.07.2002 Basın: 41748
Çocuk
Kardiyolojisi
Türk Kalp Vakfı
kalitesi ve
titizliğiyle
hizmetinizde
19 Mayıs Cad. No: 8 Şrşli/İSTANBUL
Tel:(0212)212 07 07(pbx)
Faks: (0212) 212 68 35
Internet http://www.tkv.org.tr
e-mail: gen.sekreter6tlcv.org.tr
koordinator^tkv.org.tr
PANO
DENtZ KAVUKÇUOGLU
'pnur' ve Aptallık'
Üzerine
Televizyondaki tartışmada sevgıli Oral Çalışlar,
karşısıradaoturanAltemurKılıç'a, "Siz, Türkiye'nin
Avnıpa Birtiği'ne girmesinden yana mısınız" diye
sorup da "Evet!" yanıtını alınca, stüdyodaki tüm tar-
tışmacılann gözleri MHP'liliğiyle bilinen bu yaşlı, mu-
hafazakâr-milliyetçi gazeteciye çevrilmişti... Oral, al-
dığı bu "kesin" yanıta şaşırmış, Altemur Kılıç'a üç so-
ru dahayöneltmişti... Bu sorulara verdiği yanıtlardan
ise muhafazakâr-milliyetçi gazetecinın ölüm cezası-
nın kaldınlmasından yana olmadığını. Kürtlerin ana
dilde eğitim görmelerine karşı olduğunu, Terörle Mü-
cadele Yasası'nın düşünce suçlarını da kapsayıp
kapsamaması gerektiğine ilişkin hiç kafa yormadı-
ğını öğrenmıştık...
Altemur Kılıç. "Avrupa Birfiği'ne girelim, ama ken-
di kriterlerimizle girelim!" öiyen onurtuTürklerden bi-
riydi... Birçok "sağ" ve "sol" Türk milliyetçısı gibi o
da demokrasi ve insan haklarının Türkiye'yi bölün-
meye. parçalanmaya, emperyalizme tutsak olmaya
götürecek çok tehlikeli kavramlar olduğunu düşünü-
yor, vatanımızın ve milletimizin geleceği adına Avru-
pa Birliği'nın üyelik önkoşulu olan Kopenhag kriter-
ierine şiddetle karşı çıkıyordu. Kanal 7'de canlı ya-
yımlanan tartışmanın yönetıcısı Ahmet Hakan, Kı-
lıç'ın yanrtlanndan sonraToktamış Ateş'e, 'Hocam,
sizne düşünüyorsunuz" diye sorunca, ondan "Ben
Avrupa Birfiği'ne girilmesinden yanayım, fakat be-
nim de 'ama'lanm var... "yanrtını almıştı. Bu "ama"\a-
rtn neier olduğu kendisine sorulduğunda ise Tokta-
mış Ateş, "Sayın Kılıç'ın yanıtlannı duyduktan son-
ra bunlan söylemeye korkuyorum doğrusu..." 6e-
mişti.
Gecenın belleklere kazınan en çarpıcı yanıtı da yi-
ne sevgıli Toktamış'tan gelmiş, Ahmet Hakan. "Yok-
sa Avrupa Birliği'ne karşı mısınız" diye bırkaç kez üs-
teleyince, "Ben aptalmıyım kiAvrupa Birfiği'ne kar-
şı olayım" diyerek noktalamıştı tartışmayı...
Tufan Türenç'in açıkladığı gibi yeryüzündeki tüm
ülkelerin bir yıl içinde elde ettıkleri gelirin toplamı 31
trilyon dolardı. Bunun 10 trilyonunu ABD, 8.5 trilyo-
nunu Avrupa Biriiğı, 4 trilyonunu Japonya, 8.5 trilyo-
nunu da geri kalan ülkeler üretiyordu. 210 mılyar do-
lar borcu bulunan Türkiye'nin yıllık üretimi ise yalnız-
ca 145 milyar dolardı. Uretimimizin düzeyi, borçla-
nmızı ödeyecek rezervleri sağlayamadığından, yıllar-
dır borcumuzu yeni borçlar alarak kapatmak kısır-
döngüsü içinde debeleniyorduk. Bu kısırdöngü bir
yerde kınlmadığı sürece daha birçok banka batacak,
reel sektöre kaynak aktanmlan sağlanamayacak, iş-
sizlik artacak, yaşam durmadan pahalanacak, haîk
sürekli yoksullaşacaktı. Avrupa Birtiği'nin "onuriu"
karşrtlan iseTürkiye'yi düzlüğe çıkartacak hiçbir eko-
nomik ve sosyal proje sunmuyortardı bize. Yalnızca
eleştiriyorlar, herkesin bildiği şeyleri yineliyoriar, ha-
maset edebiyatı yapıyorlardı.
Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü gi-
bi kavramlar bir yana, Avrupa Birliği'ne üyelik, Tür-
kiye'nin yıllık üretimi 8.5 trilyon dolar olan bir ekono-
mik-siyasal-sosyal yapı içinde yer alması anlamına
geliyordu. Hiç kuşkusuz ki. her şeyin bir anda deği-
şivereceğı, düzeleceği, bızi hemen düzlüğe çıkarta-
cak bir dönemeç değıldı AB, ama çok ciddi bir se-
çenekti. Bunun önkoşulu olarak bizden, üyeliğeta-
lip olan başka ülkelerden de istenen birtakım kriter-
len' yerine getirmemiz istenmişti. Biz ise adam as-
maktan, tutuklulara işkence yapmaktan, aykın dü-
şünenleri ıçen atmaktan vazgeçmeyi; anadilleri Türk-
çe olmayan yurttaşlanmıza kendi dillerinde eğitim
hakkı tanımayı; Kıbns'ta dünyaca kabul edilebilir bir
çözüme gitmeyi bir "onur sorunu" haline getirmiş-
tik. Direnıyorduk. Kopenhag kriterlerinde öngörülen
yasal değişikliklenn hiçbirini gerçekleştirmemiş, Tür-
kiye Büyük Mıllet Meclisi'ni de yaz tatiline gönder-
miştik. Ustelik insamn kanını donduran bırde RTÜK
Yasası çıkartıp, demokrasımizi taçlandırmıştık.
Hem hiçbir şey yapmıyor, hem de Avrupa Birli-
ği'nin genişlemeden sorumlu komisyonunun başka-
nı Günther Vemeugen gibi Avrupalı politikacılar bu
tutumumuzu eleştırdiklerinde çok rahatsız oluyor-
duk. Aslında biz ne istediğimizi pek bilemiyorduk
galiba... Yoksa "onur" ile "aptallık" arasındaki bu
yalpalamalanmızı başka türlü nasıl açıklayacaktık?
e-posta:dkavukcuogluı superonline.com
Faks:0212-72384 97
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ Çok yırtıcı
bir köpekba-
lığı cinsi. 2/
Kanşık renk- 3
li... Zevke ve
dığı için ru-
hunukendisi- 6
ne hizmet et-
mesi karşıh-
ğında şeytana
satan efsane 9
1 2 3 4 5 6 7 8
kahramanı. 3/ "Ha-
yır" anJamında kul-
lanılan söz... Siper-
siz şapka... Uzaklık
işareti. 4/Engel... En
kahn erkek sesi. 5/
Arap erkeklerinin
kefiyelerinin üzeri-
ne bağladıklan kaluı
çember bağ... "Ro-
8
main — " : Fransız 9
romancı. 6/Birine dokunsun diye söylenen söz...
tlişkin, değgin. 7/Adlan sıfat yapan bir yapım e-
ki... Bir mal ya da hizmetin piyasaya sürülmesi...
Küçük mağara. 8/ Görünüşe göre olacağı sanı-
lan... Büyük erkek kardeş. 9/Kütahya ilinde, lin-
yit yataklan ve termik santrah ile tarunmış yöre.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Hiçbir devletle uyrukluk bağı olmayan kişi. 2/
Telefon sözü... Uğraştıncı, pürüzlü iş. 3/Eski Mı-
sır'dagüneştannsı... Yağı alınmış sütten ya da yo-
ğurttan yapılan peynir... Bir zaman birimi. 4/ Sa-
çı dökülmüş olan kimse... Hatay ilinde bir ırmak.
5/Doğanın neden olduğu yıkım... "Aydın — " :
Oyun yazanmız. 6/ Şarkının sert bir biçimde vur-
gulandığı diskomüziküslubu... Sır. 7/Yugoslav-
ya'nın plaka işareti... Kurşun borulann ağzını aç-
mak için kullanılan ucu sivri takoz... tlaç. 8/Sıva
yadaboyadanönceMirulankat... Düşünce. 9/Bir
çeşit polis görevi görmek üzere bir limanın ağ-
zında demirlemiş duran savaş gemisi.