19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 TEMMUZ 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ BASEV Kral Hüseyin'den sonra başa geçen oğlu Abdullah, babasından öğrendiği hilelerle ülkeyi yönetiyor Ürdün'ün îkilioyunlan nın çifte standardı THEfM&TIMES Bu mantık Birleşmiş Milletler'de az sayıda müttefık bulur, ancak Fas ın bir olağanüstü Fas ıle İspanya arasında yüzme mesafesinde olan, taş yığını Perejil (Maydanoz) Adası'na as- ker çıkaıması ülkede zafer havası estirdi. îspan- ya, bir Batı A\Tupa ûlkesinin 2'nci Dünya Sava- şı'ndan sonraki ilk işgali olarak duyurduğu ve NATO'nun 5'inci Maddesi'ne başvurmaya -dışa- ndan yardım istemeye- gerek kalmadan yaptığı bu "püskürtme harekân"ndan gurur duydu. Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi de herhalde Ispanya'nın Avrupa Birliği'nin Acil Müdahale Gücü'nden bile yardım ıstememesine üzülmüştür. îspanya Savunma Bakanı Federico Trülo, ülkesi- nin askeri gücüne övgüler yağdınyor. Gerçekten de ülkesi yüzyıllardır kazandığı ilk askeri galibi- yete koşarken "gövde gösterisi'' yaptı. tspanya bu topraklan, Fas'taki Melilla ve Ceuta kentleri- ni, Fas açıklanndaki dört adayı 1688'de Lizbon An- laşması çerçevesinde Portekiz terk etriğinden be- ri kontrol altında tutuyor. Ancak, eksik düşünen Is- panyollar, kendi dillerinde "Perejil" (Maydanoz) diye seslendikleri, Faslılann ise ro- mantik bir şekilde "Leyla" diye adlandırdıklan küçük adacığı, 1912'de Fransa ile imzaladıklan anlaşmada, Fas'taki tspanya kontrolü al- tına ahnan bölgelerin sınırla- nna dahil edemedıler. Fas, toplantl ŞüTlSl adayabayrağını asmak konu- daha VÜksek. s u f l da aceleci davTandı, an- cak Ispanya'nın bu şiddet içe- ren yanıtından kârlı çıkabilir. 1975'ten beri Fas, bu çağa aykın bulduğu sömürgeci zihniyetiyle de- netim altında tutulan alanlann iadesini istiyor, np- kı Ispanya'nın Cebelitank'a yönelik istekleri gi- bi. Çünİcü. îspanya'nın barbar korsanlara karşı korunmasına artık hizmet etmiyorlar. Ancak, Ce- belitank'ta egemenlik isteyen ispanya, bu bölge- lerin Fas devlet olarak ortada yokken Ispanyol ol- duklan ve bu nedenle sömürge tammlamasına uyamayacaklannı savunarak buna yanaşmıyor. Bu, mantık Birleşmiş Milletler'de az sayıda müt- tefık bulur, ancak Fas'ın bir olağanüstü toplantı şansı daha yüksek. İspanya bir kaya parçası ka- zandığını sanabihr, ancak bu durumda ancak Ce- belitank'ta egemen olma ıddiasıyla açtığı tartış- madaki haklılığını belki de kaybetmiş oldu. Ispanya'ya dayanışma vaat eden AvTupa Birli- ği, şimdı bu tartışmayı Avrupa'mn Arap dünyası ile ilişkilerinde gerginlik artmadan daha sakin dip- lomatik kanallara taşımak istiyor. Fas, ılımlı bir Müs- lüman ülke ve radikal Islamcı teröre karşı bir müt- tefîk. Daha geçen ay Cebelitank' a yönelik bir sal- dınmn önünü kesti. ispanya Fas'ı aylardır gerek- sizce kızdınyor. Ancak unutmamak gerekir ki aşın milliyetçilik tspanya'ya değil Ingiltere'ye hastır. Bu sorun olan sulan sakinleştirmek lazım. Kabul edümesi zor olan ö'zür THEGUARDIAN JONATHAN FREEDLAND Bazen ozur kabul etmekten kolaydır. Bazen özür dılemek özriı kabul etmekten daha kolaydır. "Üzgünüm" diyen insan bir kenara çe- kilebilir, büyüklük onda kalmıştır ve görevini ye- rine getirmiştir. Ama özür dilenen insan ne yapa- bilir? Kabul etmeye hazır olmayabilir; bagışlamak için hâlâ çok acı çekiyor olabilir. Ancak reddeder- se inatçılıkla suçlanabılir. trlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) geçen salı, 30 yıllık mücadelede öldürdüğü ya da yaraladığı "si- vülerin" ailelerine içten özürlerini sunarak baş- sağlığı diledi. Silahlı mücadele dilinden çok psi- koterapi niteliğinde yazılan açıklamada IRA, "ba- şansızhk ve hatalann yok sayılmasma ya da çeki- len acılann gönnezden geünmesine" son verilece- ğini ılan etti. Ve Ingiliz hükümetini suçlamadı. Pek çok özür gibi bunun da bölünmüş Kuzey Irlanda toplu- munun yaralannı sarmaya ye- terli olmayacağmı doğrudan söyleyebilirsiniz. Bazı Birlikçi- ler özrün geleceğe yönelik bü- yük umutlar taşıdığını belirtti. .. . Ancak Birlikçilerin çogunlu- Ozür dilenen ğunuoluşturan birkesim, özrün içtenliğine inanmıyor. IRA'nın sözlerini, Cumhuriyetçi hare- ketin kendi siyasi amaçlan için olmayabilir. yapnğı yeni bir manevra olarak nitelendiriyor. Bu kesim, özel- likle gizli kalmış bir noktaya işaret ediyor: Gele- cek çarşamba Ingiliz hükümeti IRA'nın ilan edi- len ateşkese uyup uymadığını açıklayacak. Yanıt "hayır'' ohırsa, ateşkes konusunu gündeme geti- ren Ulster Birlikçi Partisi lideri David Irimble, Sinn Fein'in Kuzey îrlanda'nın özerk yönetimin- dendışlanmasımtalepedecek. Birlikçiler geçen 12 ayda cumhuriyetçüerin banşçı amaçlannın sami- miyetsizliğinin ortaya çıktığı görüşünde. Öte yan- dan, cumhuriyetçUere göre bu özür, davasında her zaman haklı olduğuna inanan ulusal özgürlük ha- reketi açısındanyapılması çokzorbirhareketti. Han- gi taraf haklı? Ozrü bir hile olarak niteleyen Bir- likçiler mi yoksa yapılan açıklamanın saygıya de- ğer bir hareket olduğunu düşünen cumhuriyetçi- lermi?^unu şöyleyanıtlayabüiriz.J031 'deElKa- Tde 1 fEylül'de yapılan saldından pişmanhk duy- duğunu açıklasa, New York ve Washington'da ya- kınlannı kaybedenlerin acılannı dindirebilir mi? Büyük olasılıkla hayır. Hoşunuza gitsin ya da git- mesin, tüm bu "manevra"lann, silahlann teslimi- nin ve dilenen özrün tek bir amacı var; banşı korumak. THEGUARDIAN BRIAN VVHTTAKER Londra'daki Kensigton beledıye binasında cuma akşamı. Sürgündeki Iraklı subaylar ve mahalıfler Saddam Hüseyin'm de\Tİlmesiyle ilgili tartışmalara başlamak üzereyken salona Ürdün Prensi Hasan Bin TeDal girdi. Prensin, Iraklı muhaliflerle dayanışma içinde olduğu açık. Ama neden? Ürdün, Irak'a karşı operasyona her zaman karşıydı. Prens, Bağdat tahtının varisi konumundaki, son Irak Krah'nın kuzeni olan Şerif AH bin El Hüseyin'in yanına oturdu. Prens toplantıya "gözkmci" olarak katıldığını söylese de daha sonra "Irakhlann demokrasi, güvenük ve banş içinde yaşama haklaruu" desteklediğıni ifade ettı. Ürdün hükümetiyse konferansa Prens'ın katılacağını önceden bilmediklerini belirtti. Sonuç olarak Prens özgür bir vatandaş, canınm istedigini yapabilir, ama bir zamanlar Urdün tahtınm varisiydi ve Kral Hüseyin'in hastalığı boyunca ülkeyi etkili bir şekilde yönetmişti. Kral Hüseyin, yaşamının son haftalannda Prens Hasan 'dan vekâletı alarak yetkiyi • ABD'nin Irak'a olası saldınsında Urdün'ü sıçrama tahtası olarak kullanacağı haberlerinin basına yansıdığını anımsatan Whitaker, "Kral Hüseyin ikili oyunlarda başanlı olmasaydı bu kadar uzun zaman var olamazdı. Oğlu da ondan birkaç hile öğrenmişe benziyor" görüşünü savunuyor. tüm Arap ülkelerinin aksine Israil ile banş anlaşması yaptı. oğluna, yani şimdiki Kral AbdaDah'a verdi. Geçen cuma yaşanan tuhaflıklar hakkında yapılan bir yorum da Prens Hasan'ın Washigton'a "Ben yeğenimden daha yumuşak başbyım, ikna edifebiürim" mesajı vermek istiyor olabileceği. Buna inanmakta zorlananlann ise başka yorumlan var. Onlara göre Prens Hasan'ın böyle bir toplantıya Kral Abdullah'ın onayını almadan katılması mümkün değil. Muhaliflerle venl köprii kuruvor Onların vardıklan sonuç, belki de Kral Abdullah'ın artık Saddam Hüseyin döneminin sonsuza kadar devam edemeyeceğı ve bu yüzden -şu anda inkâr etse de- Iraklı muhaliflerle yenı köprüler kurmaya karar vermış olması. Ürdün'ün tavnyla ilgili ikinci bir bihnece de ABD'nin Irak'a olası saldınsında Ürdün'ü sıçrama tahtası olarak kullanacağı haberleriydi. Her zaman olduğu gibi Ürdün bu haberleri reddetti. Hükümet, "Irak'a karşı olası bir harekât için toprağımızı ve hava sahaımzı açmayı reddedhoruz" dedi. Aslında Ürdün, "hiçbir koşulda yapmam" dediği şeyi daha önce yaparak, Amerikan uçaklanna Irak'a saldın görevi için topraklannı kullanma iznı vermiştı. 1996 'da 4417. Hava Keşif Gücü'ne (AEF) bağlı 1200 asker Ürdün'ün Aznak Hava Üssü'nde 3 ay kaldı. 12 Nısan-10 Haziran arasında (savaş ve eğitim de dahil) 1450'den fazla görev uçuşu gerçekleşti. Uçaklar Irak'ın üzerinde, uçuşa yasak bölgede devriye geziyordu. Ürdün'ün ikili bir oyun oynadığı neredeyse kesin ya da birçok oyun aynı anda oynanıyor. Ama kimse bunun için Ürdün'ü suçlayamaz. Bir sandviçin içindeki salam durumunda olan Ürdün, kimse tarafından yenmemek istiyor. Ürdün'ün Irak'la ilişkileri diğer Arap ülkelerine oranla çok yakm, diğer yandan da Mısır dışında Hile yapmayı babasından öğrenmls Nüfusunun çoğunluğunu Filistinlilerin oluşturduğu Ürdün'ün en büyük kâbusu tsrail-Filistin çatışmasından dolayı batağa saplanmak. Kral Hüseyin ikili oyunlarda başanlı olmasaydı bu kadar uzun zaman var olamazdı. Oğlu da ondan birkaç hile öğrenmişe benziyor. Daha dar boyurta, diğer Arap hükümetleri de vatadaşlanna onlann duymak istediklerini söylerken Amerikalılara da farklı şeyler söyleyerek, aynı oyunu oynuyorlar. Örneğin Kuveyt, ABD uçaklanna Irak'a saldın durumunda topraklannı kullandıracağına ilişkin anlaşma yaptığını reddetti. En azından şimdilik böyle bir anlaşma olmadığı görülüyor ama açıklama kesinlikle yanıltıcı olabilir. Kuveyt diğer yandan da egemenliğini koruması için ABD ABD'deki büyük şirketlerde yaşanan çöküş, Amerikan ekonomi modeli konusundaki kuşkulan arttırdı Âşırı hırsın hazırladığı son ABD'nin dev şirketlerinde art arda yaşanan skandal mteliğindeki mali kriz ve çöküş, Amerikan ekonomi modeli konusundaki kuşkulan arttırdı. Uzmanlara göre başta enerji devi Enron ve telekomünikasyon alanının iüc sıralanndaki şirketlerden WorldCom'da yaşananlar, çok riskli olan"yırücı hayvan kapitaliznıir> nın, başka deyişle vahşi kapitalizmin göstergesinden başka bir şey değil. Konuyu derinine irdeleyen ve bu görüşten yola çıkarak "Sınırlan olmayan lurs" başlığını kullanan Alman Der Spıegel dergisi, ekonomi politikalannda geniş kapsamh bir reforma gidihnediği takdirde yaşanan güven krizinin giderek büyüyeceğine dikkat çekiyor. Dergiye göre bu güven eksikliğinin gideriknemesinin dünya ekonomisi üzerindeki olumsuz etkileri de kaçınılmaz olacak. Spiegel'e kapak konusu yapılan analize göre bugün ABD şirketlerinde ve ekomisinde • ABD'nin dev şirketlerinde yaşanan mali kriz ve çöküş, Amerikan ekonomi modeli konusundaki kuşkulan arttırdı. Uzmanlara göre başta enerji devi Enron ve telekomünikasyon alanının ilk sıralanndaki şirketlerden WorldCom'da yaşananlar, çok riskli olan vahşi kapitalizmin göstergesinden başka bir şey değil ve reform yapılması kaçınılmaz. yaşananlar 1930'lannbaşuıdaki krize benzerlik gösteriyorsa da "tarih tekerrür etmiyor". Entrlkanın hazırladıflı son Yazıya göre firmalann kaderini belirleyen sadece pazardaki dalgalanmalar değil. Geçmişte de olduğu gibi daha çok şirketlerin yönetiminden kaynaklanan hile ve entrikalar kötü sonlan hazırlıyor. Ve tüm kontrol mekanizmalannın "fos çıküğı'' açıkça ortada. Enerji devi Enron, çöküş öncesinde ülkenin yedinci büyük şirketiydi. WorldCom ABD'nin ikinci büyük telekomünikasyon şirketiydi. 6.4 milyar dolarhk geliri sahte olarak hesaba geçirdiğim kabul etmek zorunda kalan fotokopi makinesi üreticisi Xerox yıllardır kendi alanında pazann lideriydi. Kurnazlık yeterll Yazıda yapılan yoruma göre sistemde aksakhklar yaşanmasının bir başka nedeni ise 1990'lardakapitalizmdeyenı bir çığır açılmasr. "Zengin olmak ve basamaklan yukanya tjrmanmak için aileden miras kalması veya altyapıya gerek yok, işbitirici, kurnaz fiküiere sahip olmak yeterü." Takım elbise ve kravat yerine kot pantolon ve düğmelen açık gömlekle çalışan müteşebbisler ve yöneticilerin dışında 20'nci yüzyılın sonunda "Tann'nm Amerikahlan zengin yapmak istediği" inancının yenıden alevlenmesi de son yıllardakı aşın hırs ve kapitalızmdeki vahşiliğin nedenlerinden. Yazıda yapılan yoruma göre ABD modeli bu şartlar altında örnek ohna rolünü kaybetti. Ve "yeni, güzel bir dünya" fikri de karikatürize oldu. Güçlünün kuralmm geçerli olduğu vahşi kapitalizmin hâkım olduğu ortaya çıktı. Başkan Bush, hızlı şirket patronlanrun arkadaşı olarak görünse de sıkı önlemler almalı. Geçmişte olanlara göz atmak için tarih kitaplannı kanştınp ders çıkarmalı. Şirketlerdeki skandallann yaygınlaşması onun için tehlikeli olur. New York Borsası'nm 1929'un sonbahanndaki durumuna geri dönmesi neredeyse çeyrek yüzyıl sürdü. Bu da reformla mümkün oldu. Bush yönetimı de vakit geçirmeden önlem almalı, yeni düzenlemelerin önünü açmalı ki Amerikan ekonomi modeline olan güvensizlik krizi aşılamayacak boyutlara gelmesin. Bu hem ABD hem de dünya ekonomisi için hayati önem taşıyor. Çünkü, kimi uzmanlara göre Enron'da yaşanan skandalın sonuçlan 11 Eylül'ünkınden daha pahalıya mal olabilir. Bu nedenle gerekli reform derhal yapılmah. birliklerini memnuniyetle karşılıyor. Kral Hüseyin, 1990'daki Körfez Savaşı'nden kısa bir süre önce Guardian'a yazdığı makalede, siyasi çözüm istemişti. Kral şöyle demişti: "Birileri askeri operasyonun tek çözüm olduğuna inanıyor ama bu çok tehlikeli. Irak'a karşı savaşın etkileri bu ülkeyle snurh kalmayacaknr. Böyle bir operasyonla, önlemek istedikleri istikrarsızhğı kendileri yaratmış olacaklardır." Aslında bugün birçok Arap ve Avrupa ülkesi böyle düşünüyor. Ancak ABD yine de bildiğini okuyabilir. Irak'a yapılacak bir saldın, büyük bir olasılıkla başansız olup bölgeyi kargaşaya sürükleyebilir ve ABD'yı yenı bir Vietnam batağına sokabilır. Diğer yandan operasyon başanlı da olabilir. Arap liderlerinın bir operasyona gerçekten karşı olmalan iyi bir şey. Ama asıl niyetlen bu değılse, kendi halklanna açık olmanm ve Saddam Hüseyin'e yanlış sinyaller göndermeyi bırakmanm zamanıdır. Aksi halde Kral Hüseyin'in söyledıği gibi, önlemeyi umduklan istikrarsızhğı kolayca kendilen yaratabılirler. Tecavüz insanlık suçudur THE EVDEPENDENT NATASHAVVALTER Yazar Anthony Beevor. yeni tarihi romanı "Berün: Çöküş"nde 2'nci Dünya Savaşı'nda Sovyet askerlerinin tecavüz ettiği çok sayıda kadına değiniyor. Beevor, Ruslann Almanlara karşı duyduğu nefreti seks yoluyla şiddetle gösterdiğının altını çiziyor. Askeri güçlerin savaş veya kriz dönemlerinde kadınlara tecavüz etmesi yeni ortaya çıkanlan bir gerçek değil. Ancak, konuya yaklaşımda yenilikler var. Şu anda bu, bir davranış bozukluğu veya delilik olarak değil, sivil toplumu bastırmaya yönelik tutuman parçası olarak görülmeye başlandı. Bunun özellikle Sırplar Bosnalı Müslüman kadınlara tecavüz ettiğinde farkma vardık. Financıal Times'da yayımlanan bir haberde Burma'dakı etnik gruplara tecavüz eden askerlerden bahsedilirken. Human Rights Watch örgütü Demokratık Kongo Cumhuriyeti'nde aynı tür olaylar olduğuna dikkat çektı. Son zamanlarda, gazeteciler, hukukçular ve tarihçilerin bu tür olaylan gün ışığına çıkarmaya yönelik çabalan arttı. Uluslararası Ceza Mahkemesi eskiden "savaş halinde rastianacak doğal olaylar, savaşuı bir parçası" olarak yorumlanan teca\r üzleri insanlık suçu kapsamına alacak. Tabii, konunun her ülkede böyle algılanması vakit alabilir. Örneğin Ingiltere'ye göç etmiş ve askerlerin tecavüzüne uğramış kadmlar, Ingiliz mahkemelerinin yaşadıklannı kaydadeğer bulmadıklannı savunuyorlar. Uganda'da yaşarken tecavüze uğrayan Jeanette de bunlardan biri. 2000 yılından beri Londra'da yaşayan ve askerlerin tecavüzüne karşı mahkemede hakkını arayan kadına yargı makamlan konunun askerlerin "basit ve çirkin şehveti" olduğunu söylediler. Jeanette sorununu Avrupa insan Haklan — Mahkemesi'ne taşıma karan aldı. Ancak, askerlerin tecavüz etmesinin savaşın olağan sonuçlanndan bin ya da şehvet göstergesi olarak görülmesinden vazgeçilmesinin vakti geldi de geçti bıle.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle