19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 FEMMUZ 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYF _Eilvt_/ilV/IVJJ. ekonomi(Scumhuriyet.com.tr 13 Devekuşu etf iiretimi başlıyor • KAYSERİ(AA)- Türkıye'nin ilk d<evekuşu üretim ve et entegre tesisi, KLayseri'deaçıldj. L>eniz Devekuşu Cretim v e Et Entegre Tesisi'nin sahibı AJp Deniz. 15 bin m etrekare kapalı alanı bulunan tesisin, yaklaşık 1 mılyon 100 bin dolara mal olduğunu söyledi. Tesiste yılda 5 bin yavru üretileceğirıi ve günJük 6 ton devekuşu etinin işleneceğini belirten Deniz, devekuşu etlennden sucuk, pastırma, salam, sosis üretileceğinı ve 3-4 ay içinde marketlerde satışa sunulacağını kaydetti. (ş şüvencesi lobisi • ANKARA(AA)- Türk-îş Genel Başkanı Bayrarn MeraJ, Hak-Iş GeneJ Başkanı Salim Uslu ve DISK Genel Başkanı Süjeyman Çelebi'nin, Iş Güvencesi Yasası'nın çıkanlması için TBMM'de grubu bulunan siyasi parti liderlerini ziyaret edecekleri bildirildi. Yapılan açıklamada, krizin yarattığı belirsizliğin, yatınmlann, ve istihdamın önünde engel oluştururken bir yönüyle de başta kayıt dışı çalıştınna ve keyfi işten çıkarma gibı her türlü hukuksuzlugun zemininı yaratüğı savunuldu. TPAO Arakta • ANKARA(AA)-Irak Petrol Bakanlığı'nın bir süre önce açmış olduğu ve çeşitli uluslararası petrol üretim ve arama şirketlerinin de katıldıgı sondaj ihalesini kazanan Turkısh Petroleum International Company (TPIC), Irak'ta belirlenen üç ayn bölgede sondaj çalışmalan yapacak. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), yurtdışı arama çalışmalannı TPIC şirketi aracılığıyla sürdürûyor. Marmaray'da ihale süreci • ANKARA(AA)- îstanbul'da inşa edilmesi planlanan ve kısa adı "Marmaray" olan demiryolu tüp geçişi ile Gebze-Haydarpaşa, Sirkeci-Halkah banJiyö hattı projesinde ihale süreci başlıyor Mühendislik ve kontrolörlük hizmetleri çalışmalan son aşamaya getirilen projede Japon kredi kuruluşu JBIC'dan onay beklendiği öğrenildi. Tekstil ve derinin, sanayi bölgeleri kapsammdan çıkanlması özel sektörü harekete geçirdi ABD 'de sıkıpazarlık• ABD'ye 'gümrüksüz ihracat olanağı' amacıyla kurulması planlanan nitelikli sanayi bölgeleriyle ilgili tasandan Türkiye'nin lokomotif sektörleri tekstil ve derinin çıkanlması üzerine Türk sanayiciler ABD'de lobi atağı başlatıyor. Ekonomi Servisi - sanayi bölgeleri ele alı- ABD'ye "gümrüksüzib- nacak. racatolanağTıçın kurul- ABD'ye gitmedenön- ması planlanan nitelikli ce,çarşambagünüDışiş- sanayi bölgeleriyle ilgili leri Bakanı Ştikni Sina tasandan Türkiye'nin lo- Gürel'le görüşen Türki- komotif sektörleri tekstil ye Giyim Sanayicileri ve derinin çıkanlması Demeği (TGSD) Başka- özel sektör temsilcilerini nı UmutOran, tekstil ve harekete geçirdi. deri gibi "emek yoğun Türkiye îhracatçılar sektörterûT kapsam dı- Meclisi fTÎM). Türkiye şındatutulmasınınkabu] OdalarveBorsalarBirlı- edilemez olduğunu be- ği (TOBB) ile Türk Sana- lirtti. Oran, "BöJgeterin yicileri ve îşadamlan Doğu ve Güneydoğu'ya Demeği (TÜSÎAD) üye- kunıiması gereidr. Eğer lerince oluşturulan ABD bu sektörler vannnı ya- Strateji Çahşma Grubu pamayacak, ABD'ye ih- üyeleri, bugün Washing- racaüîu artüramayacak- ton'daABD'liparlamen- sa hiç kurulmasuT dedi. terler ve ABD Ticaret Oran, haziranda birgrup TemsiJciliği (USTR) baş- parlamenterin ABD Se- kanının da katılacağı bir natosu'na sunduğu tasa- ekiple toplantı yapacak. rıda, Türkiye'de kurul- ABD Strateji Çahşma ması düşünülen bölge- Grubu'ndan Umut lerde. tekstilin yanı sıra Oran, Süleyman Orakçı- deri, deri giyim, ayakka- oğlu, BülentBaşer. Meh- bı ve saraciye sektörleri- metfialduk,HaluKOzeJ- nin faaliyet göstermesi- çi gibi isimlerin yer ala- nin engellendiğini anım- cağı toplantıda nitelikJi sattı. Tekstâitı en büyük engeli kota Ekonomi Servisi - Başbakan Ecevit'in son ABD ziyaretinde sö- zü verilen ve "büyük bir ekonomik öniz" gibi sunuJan nitelikli sanayi bölgelerinde tekstil ile derinin yer alması, önemtaşıyor. Tekstil ve hazır giyim, Türkiye ekonomisinin hem ihracat hem is- tihdam açısından lokomotifî konu- tnundayer ahyor. Tekstil ve konfek- siyon ihracatınm toplam ihracattan aldığı pay, 1992 yılından itibaren yüzde 35 ile yüzde 39 arasmda de- ğişen yüksek oranJarda seyrediyor. Sadece geçen yıl ocak-eylül döne- minde ihracattaki payı yüzde 34'e gerileyen sektörün önemli pazaria- nndan biri de ABD. Buna karşıljk kota uygulamalan, sektörde miJyarlarca dolarlık kayba yol açryor. Pantolondan, pijamaya, gömJekten, tişört, bornoz ve çarşa- fa kadar toplam 21 ürün kategori- sinde kotanın uygulandığı sektörde bunun kaybının sadece 2001 için yakJaşık 500 milyon dolar olduğu ifade ediliyor. Sektör temsilcileri, ABD'ye yapılan toplam 3.2 milyar dolarlüc ihracatın yüzde 60'ını ger- çekleştirerek 1.4 milyar dolar dış- saöm yapan tekstil ve konfeksiyon sektöründe kota sorununun çözül- mesi halinde en az 3 milyar dolar- lık daha satış yapılabileceğini belir- tiyorlar. Türkiye, ABD'ye tekstüve hazır giyim dışında çeşith ürünler de satıyor, ancak diğer sektörlerde kota yok, gümriik vergisi ise yüzde 2 civannda. DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGÎN YILDKOGLU LONDRA 1990'larda dünya ekonomisini peşin- de sürükleyen ekonomik toparlanma bit- ti.. Şimdi yenı denizlerdeyiz. Ama bu de- nizler bize tümüyte yabancı değil. Korku- tucu olan da bu? Geçen haftaya kısa bir bakış Dünya piyasalarındakı gerileme de- vam etti, Cuma günü çöküşe dönüşme- ye başladı. Cumartesi günü CNN'in bir yorumuna, 1929'a göndermeyle "The Crash of 2002" başlığı konmuştu. Bu çöküşün boyutlarını kavrayabilmek için, önce bu noktaya nereden geldiğimizi ha- tırlaya/ım. Mart-Temmuz 2000 dönemın- de, Dow Jones endeksi 11301 'i göste- riyordu. Nasdaq, 5048 ve S&P 500 de 1527 düzeyindeydi. Financial Times 100 ise 6954. Cuma günkü ortalama yüzde 4.5 gerilemeden sonra aynı in- dekslersırasryla8019,1319,847,4O98e vurdu/ar. Mart 2000'den bu yana yalnız- ca Dovv Jones'dan 7.7 trilyon dolar silin- di. Buna diğer borsaları da eklersek, kü- resel düzeyde silinen toplam servetin, muhafazakâr bir hesaplamayla 100 tril- yonluk dünya ekonomisinin en az yüzde 10'una ulaşmış olduğunu düşünebiliriz. Financial Times'dan Martin Woh"ün ak- tardığına göre bu dönemde, dünya bor- salarındaki sermeyeden 11.300 milyar dolar (yüzde 35) silinmiş (16/07) Madalyonun bu yüzünde iki önemli ge- lişme var: Birincisi, borsalardaki sarsıntı tüm gelişmiş üllkeleri etkiliyor ama.. esas önemli olan ABD'deki gerilemenin, yak- laşık 80 milyon hisse senedi sahibinin kazancını yedikten sonra artık "çekirdek" paralarını da yemeye başlamış olması (Wall Street Journal, VVashington Post, Global Economic Forum). Bu yüzden tüketici güven endeksi bir süre- dirdüşüyor, Ancak tüketici talebi hâlâ et- kinliğini sürdüren "ABD tarihinin en uzun gayrimenkulpiyasası" "köpüğünde de" bir enerji almaya devam edıyor. Bu kö- püğün de patlamasıyla birlikte tüketici talebinin tümüyle kuruması olasılığı çok yüksek. Ikincisi, yabancı yatınmcı, (ge- çen hafta aktarmıştım) ABD ekonomisi- ni terkediyor. Hem de ABD dış ticaret açığı rekordan rekora koşarak (mayısta 37 milyardolar oldu) büyür ve bütçe açı- ğı geri gelirken. ABD'nin cari açığını fi- Dün Diinle Gitti nanse eden sermaye hareketlen de so- na eriyor. Analistler süreç tamamlandı- ğında dolann en az yüzde 20 değer kay- betmiş olacağına inan/yorlar. Bu madalyonun öbür yüzünde, birön- ceki dönemde dünya ekonomisini pe- şınden sürükleyen ABD ekonomisinin şimdı bu işlevi yerine getirememesi bir yana, Japonya'nınkine benzer uzun sü- reli bir depresyona düşrne tehlikesiyle karşı karşrya olması var. ABD ekonomi- sı hakkında en kapsamlı bilgilere sahip 13 Federal Reserve ekonomistinin ha- zırladığı "Preventing Depresyon: Les- sons from Japan's Experience in tfıe 1990s" (Depresyon nasıl engellenir: 1990'lardaki Japonya deneyiminden çı- karılacak dersler başlıklı rapora şöyle bir göz atmak yeterli (www.federalreser- ve.gov/pubs/ifdp/2002/ 729/defa- ulthtm ). Borsalarda genleme eğilimi, sermaye ha- reketlerinde ABD'ye yö- nelik artan bir güven- sizlik, ve do- lann bir de- ğer kaybet- me trendine oturmuş ol- ması, artık yeni deniz- lerde bulun- duğumuzun göstergelerı. "Çevrede" de benzer bir manzara var: IMF programlarının Latin Amerika'da ya- rattığı yıkım, Türkiye ekonomisinin kronik krizi, çevre ülkelerden merkeze değer transfer eden hortumun da tıkandığını, hatta bu gıdişle patlayarak "çevreyi" kul- lanılamaz hale getirmek üzere olduğunu gösteriyor. Biz bu yeni dönemi 2000 yı- lının sonunda dünya ekonomisı tarihin- de görülmedik bir hızla frene basarken saptamıştık. "11 Eylül" ve terorizme kar- şı savaş, bu vesileyle Bush hükümetinin devreye sokmaya başladığı Keynesgil politıkalar ve hızla artan askeri harcama- lar bu süreci bir süre erteledi. Ama kapi- . . . talizmin gerçeğinden kaçış yok; her er- telenişte, dafıa bir şiddetle geri geliyor. Yapısal kriz ve düzenlemenin sonu Giderek sıklaşan bir biçımde ve şid- dette dünya ekonomisinin günlük yaşan- tısına müdahale eden gerçek şu: 1970'lerde dünya ekonomisinde bir aşı- n kapasite ve aşırı üretim sorunu ortaya çıktı. Bu ise daha derın bir gelişmenın, gelişmiş ülkelerde kâr oranlannın düş- meye başlamasının. "genel bir yapısal krizin" bir dışa vurumuydu. Kâr oranla- nnın düşmesinin engellenmesi için 1950- 70 dönemindeki sermeye birikim "mo- deli", ekonomi düzenleme politikaları, uluslararasi iş bölümü ve sermaye hiye- rarşileri, çevreden merkeze kaynak transfer etme yöntemleri, bunların hep- sinin birden değişmesi gerekiyordu. An- cak bu esasen ta- rihsel bir süreçti ve bir plan yoktu. 1980'ler- de, borç krizinin patlak ver- mesinden sonra, 1990'ların ortasına kadar "merkez" ülkelerde ve "çevrede" birbi- rini tamamlayan ıki politika devreye so- kuldu: Merkezde sendikal hareketin gü- cünün kırılması ve özelleştirme, vergi in- dirimi, serbestleştirme vb. ile kaynakla- nn sermayeye transferi; çevre ülkelerde de malum IMF yapısal uyum politikaları. Tüm süreç gittıkçe genişleyen bir kredi hacmıyle (bakınız kamu ve özel borçla- nn büyümesi, spekülasyon vb..) destek- lenmeye çalışıldı. Bu dönemde ABD ve Ingiltere olmak üzere merkez ülkelerde (Japonya hariç) kârlarda bir düzelme ya- şandı, ama yalnızca bir süre için. Ancak kapitalizmin gerçeğı yine geri erginyıa tr.net gelmek üzereydı: Birincisi, genişleyen kredi hacmi bir taraftan tüketici talebini şişirdi, diğer taraftan uluslararası reka- betin de baskısıyla hızla yenı kapasite- lerin kurulmasına neden oldu. Pıyasalar daha da sıkıştı, kımi bölgelerde, özellik- le gayrimenkulde spekülatıf yatırımlar çılgın bir boyuta ulaştı. Ikincisi emekten sermayeye acımasız transfer yoksullu- ğu, işsizliği arttırdı, bir eksik tüketim so- runu, talep yetersizliği geliştirmeye baş- ladı. Üçüncüsü gittikçe genişleyen kre- di hacminin kâr kaynaklan ve yatırım alanları daraldıkça spekülatıf karakteri ekonomi dışı yöntemleri kullanma eğili- mi arttı. Bu süreç 1997 Asya krizinde koptu. Ondan sonra kâr oranlannın ye- niden gerilemeye başladığını, yavaşla- yan birikim hızını desteklemek için kre- di hacminin çılgınca genişletilmeye ça- lışıldığın/ (Bakınız FED'in faız politikası) iflas etmiş yöntemlerfe, çevreden değer transferçabalannda umitsizce ısraredıl- diğini, MAI ve DTÖ'nün adeta gözü dön- müş bir biçimde devreye sokulmaya ça- lışıldığını görüyoruz. Kapitalizmin için- deki "açgözlülük" "geninin", Enron, VVolrdCom çapında hırsızlıklara yol aç- maya, borsanın da herkesi dolandırma- ya başlaması ise artık yalnızca bir ayrın- tıdır. özetle, dünya ekonomisinin yapısal bir krizini, önce emeğe yüklenerek son- ra da kredi ve spekülasyon, diğer bir deyişle mali genişlemeyle aşma çabası sonunda ve yine iflas etti. Şimdi, bu pis- lik iki biçimde temızlenir: Biri tarihsel, henüz bir işareti yok, geçelim. Diğeri faz- la kapasıtenin yok edilmesi, piyasaların ve topraklann ayakta kalanlar arasmda yeniden paylaşılması. böylece biryıkım- dan sonra yeni birzemin üzerinde yeni bir başangıç. Bunun için, şimdi kapita- lizmin "zulasındaki"'son çareler günde- me geliyor. Sıvil talebin yetmediği nok- tada ekonomiyi askerileştimneye başla- mak; yerel, bölgesel hatta belki de glo- bal çapta, yeniden paylaşıma girişmek. Bu arada da kimı ideolojik siyasi gerek- çelerle, ki bu çoğunlukla, milliyetçilik, ırkçılık, etnik provokasyon vb. yoluyla devletlerin baskıcı mekanizmalarını güç- lendirerek, yükselen muhalefete karşı hazırlanmak. Sizce şimdi bu sürecin ne- resindeyîz? ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK 'Bütünleşme Son haftalarda siyaset beklenmedik sarsıntılara sürüklendı. Bunun nedenlerinin başında dış dün- ya ile eklemlenme ya da bütünleşme surecmde yaşanan çelişkıler geliyor. Son aylarda AB'nin Irak'a saldırı isteği ve AB'nin genişleme sürecinın Türki- ye düğümü, ülkenin iç siyasetini daha çok etkiledi, giderek altüst etti, denilebilir. • • • Türkiye, IMF desteği yani dış borçlanma ve as- keri bakımlardan ABD'ye, ekonomik daha doğru- su ticari ilişkiler bakımdan da AB'ye yakındır. Tür- kiye'nin AB ile bütünleşme sürecindekı çok sıkın- tılı noktalarından biri, ABD ile AB'nin, istek, öz- lem ve çıkarlarının çoğu kez örtüşmemesidir. Türkiye bu iki kocalı durumunun bedelini çoğu kez ağır ödüyor. ABD açısından durum oldukça açık. ABD Irak'a saldınsının kendi çıkariarına en uygun, en az mali- yetle, en kısa zamanda başarıya ulaşmasını sağla- maya uğraşıyor. Bu nedenle gerektiğinde hüküme- tin zayıflamasını, giderek düşmesini pek umursa- mıyor. Türt<iye'ye gelen ABD yetkili ve görevlileri bu tutum ve yaklaşımı çok açık sergiliyor. Borç silerek ya da borç verme kolaylıklan getirerek; AB üyeliği- ne destek veriyor görünerek, Irak saldınsını satın al- maya çalışıyor. AB üyeliği ise çok daha farklı ve karmaşık. Tür- kiye, AB üyeliğiyle dünyaya açılma sürecini tamam- lamaya çalışıyor. Bu noktada da siyasal etkenler öne çıkarılıyor. Siyasal etkenlerin ağırlığı konunun ekonomik boyutu unutturuyor. Oysa yalnız demok- ratikleşme alanında değil, hemen her konuda AB'ye uyum süreçlerinin başanlması gerekıyor. Örneğin, bugünlerde Kopenhag ölçütleri konuşuluyor. Bu ölçütler içinde ülke ekonomisinin "AB içinde reka- bet edebilme kapasitesinin sağlanması için..,", "makroekonomikistikrar", "altyapı, eğitim ve araş- tırmayı içeren fiziki ve beşen sermayenin yeterlili- ği" ve özellikle de "fîrmalann teknolojiye uyum sağ- lama kapasitesinin bulunması" yer alıyor. Kısaca toplumun, bilim ve teknoloji yenilik yeterliliğini güçlendirilmesi koşulu var. Bu koşul tartışmaya açılmıyor. Türkiye, tanmını, sanayisinı ve hızmet ke- simlerini; eğitim ve sağlık düzenini, işgücü yapısı- nı ve sosyal devlet anlayışını, çevre ve kültür vb. ko- nulan bütüncül bir yapısal yenilenme progra- mıyla AB üyeliğine hazırfamıyor, hazırlayamıyor. • • • Gerek ABD ile ilışkilerde gerekse farklı nitelikte- ki AB ilişkilerinde yaşanan başansızlıklann kay- nağı ya da ana nedeni iç siyasetin dağınıklığıdır. Meclis çoğunluğunun desteğine sahıp güçlü bir hükümet, birtek parti hükümeti, her iki soruna da çok daha ülke yaranna çözümler bulabilirdi. Nedir iç siyasetteki bozukluk? Çok sayıda parti var; bunlara neredeyse her gün, yeni oluşum adıy- la, yenileri ekleniyor. Parti sayısındaki artışın neden- leri, 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasından baş- layarak birçok noktada aranabilir. Bu konu bir ya- na, günümüzde uluslararası bütünleşmeler, ülke- lerin ulusal yararlanna göre biçimleniyor; her ül- ke öz çıkannı en çoklaştırmaya uğraşıyor. Tam bu sırada iç siyasetteki aşırı bölünmüşlük Tür- krye'ye çok büyük zararlar veriyor. Siyasal parti üç temel dırek üzerinde yükselebi- lir: a) Ideoloji yani düşünsel nitelik; b) Destek alı- nacak toplum kesimleri ve c) Bunlara dayalı ola- rak örgütienme yani kurumlaşma. Bugün, sayıla- rı 40'lara ulaşan siyasal partilerin bu ölçütlere gö- re farklılaştıklan, hiçbir biçimde söylenemez. Bu sayının üç ya da dörde indirilmesi olanaklıdır. Bun- lar, merkez sağ ve solda iki ana parti ile yine bu iki alanda gerektiğinde iki büyük partiye destek ola- cak iki küçük partiden oluşabilir. Merkez sağın seçmen desteği merkez sola gö- re daha fazla; bu nedenle orada hangi partınin öne çıkacağı zamanla açıklık kazanır. Sorun merkez soldadır. Merkez solda toplanılması gereken yer CHP'dir. Türkiye önünde sonunda iki büyük parti- ye dayalı bir siyasal yapıya sahip olacaktır. önem- li ve gerekli olan bu süreci hemen gerçekleştirmek- tir. Toplumun geleceğini olumsuz etkileyecek ter- sine bir tutum, ağır tarihsel sorumlulukları içinde taşır; yanlış olur. Çünkü, içerde bu ölçüde bölünerek dünya ile sağlıklı ve yarartı bir bütünleşme gerçekleştirile- mez. [email protected] İstihdam arttı ücretler enidi • ANKARA (AA) - Imalat sanayiinde, krizden çıkışuı sinyallerinin alınmaya başlandığı mart ayı itibanyla, bir önceki aya göre istihdam artarken ücretler geriledi. Devlet Istatistik Enstifüsü verilerine göre mart aymda bir önceki aya göre imalat sanayiinde istihdam yüzde 1.8 oranında artış kaydetti. Nitekim şubat ayında 574 bin kişi olan istihdam 584 bin kişiye yükseldi. Ortalama ücretler ise yüzde 0.8 oranında düştü. tSBAŞ İSTANBUL- TRAKVA SERBEST BÖLGE KURUCU VE İŞLETÎCİSİANONİM ŞİRKETÎ YÖNETfcVM KURULU'NDAN GENEL KURUL TOPLANTISINA DAVTT Işbaş Istanbnl-Trak>a Scrbest Bölge Kurucu ve fşletıcısı Anonim Şıriurtı Yönetım Kunılu'mın 12.07 2002 tanh ve 122 nolu karan gereğmce şırketın 2001 >ılı olagan genel kurulu 09 08.2002 gunü saat 14 30da şırket merkezının bulundugu Ferhatpaşa \lah Karatoprak Mevkıı ÇatalcalSTANBLX adresmde aşaftda sunulan gûııdemdekı konulan gorûşûp karara bağlamak üzere toplanacaktır 2001 yılı faalıyet raporu ıle bılanço. kâr \e zarar csnellen genel kuru- lun vapılacagı şırket merkez adresı olan Ferhatpaşa Vfah. Karatoprak Mevkıı Çatalca İSTANBUL adresınde 24 07 2002 tanhınden itibaren ortaklann mcelemesıne açık bulunduru/acakîır Fay sahıplenaın toplana>a kanlıraını. toplannya bızzar ıştırak edemeyecek ortaklanmırın aşağıdakı ömeje gore dûzenleyecekien noter tasdıidı temsıJ belgelennı toplantı tanhınden 1 hafta öncestne kadar şırketımıze ıbrazederek genel kurula gınş kartı almalannı nca ederız. GÜNDEM: 1- Açılıs ıe Dıvan Hevetının seçırru. 2- Genel kurul toplantı rutanaguıın unzası hususunda dıvan heyetıne yetkı venlmesı. 3- 2001 vılı faalıvetlenne ve hesaplanna ılışkın Vönetım Kuruiu FaaJıvet Raporunun \e Denetçı Raporunun okunması ve müzakeresı. 4- Şırketm 200i yıjına aıt bıianço. kâr ve zarar hesaplannın uıcelenmesı, müzakeresı, 5- Yönetım Kuruiu üveiennm vedenetçılenn 2001 yılı faalıyetlenne ılışkın ayn ayn ıbralan. 6- Kânn ıhtıyatlara aynlması ve dagıtılmasına karar venlmesı. 7- $ırketana sozleşmesının sermajeye ılışkm 7 . Maddesı'nın ekte sunuJan, Sanayi ve Ticaret Bakanlıgı 1) Mudurlugiı'nden alman ızındelu şeklı ıle tadılınuı kabul veva reddı. 8- Yönetım Kuruiu uyelennm ve denetçtleruı seçımı. gdrev surelennın ve ûcretlenrun lav ıru. 9- ^ onetım Kuruiu başkan \ e üyeleruun TTK İİ4 ve 335 Maddelen'nde yazılı muamelelen yapabılmeleriDe ızuı venlmesı, 10-DıJelı letemennıler rEMSİL BELGESt: — = — = = " Î$BAS Istanbul Trak>a Serbest Bolge Kurucu ve tşleücısi A.Ş. Yönenm Kuruiu BaşkanJığı'na 09 OS 2002 gunü saat 14 30'da yapılacak olan 2001 yılı olağan genel kurulunda benı temsıle, İŞBAS Istanbul ıkya Serbea Bölge Kurucu ve Işletıcısı A.Ş 'de sahıp olduğum hısseler ıtıbanyle adıma oy kullanmaya vetkılı ol- k üzere .'nı hususı v ekıl tay in ettım. Tanhlmza ekâlet Veren ekı! ısse veOv Mıktan İSBAŞ İSTANBUL- TRAKY4 SERBEST BÖLGE KURUCU VE İŞLETİCİSİ ANONİM ŞİRKETİ YÖNETİM ANA SÖZLEŞME T4DİL TASARISI ESKI METÎN- Madde 7. SERMAYE \ r E HİSSELER Şirkelın sermavesı 750.000. 000 000 ıvedıyüzellımılyar) TL.'dir Bu sermave beheri 5.000.000 (beşmılyon) TL nommal değerde 150.000 adet hısse>e aynbniştır Hisse senetlennın tamamınama )azı- lıdır Esh sermayeyı teşkıl eden 10 000 000. 000 (onmıiyar) TL 'nın tamamı ödenmıs olup. bu defa artı- nlan 740 000.000 000 (yediyüzicırkmilyarı TL 'si de muvazaadan an olarak ortakJarca taahhüt edılmış olup, arttınlan sermayenin tamamamı amınmın tescıiını muteakıp 30 gun sonra ödenecektır Sermaye- nin tamamı ödenmedıkçe hamılıne hisse senedı çıkanlamaz. YENf METN: Madde 7- SERMAYE VE HİSSELER Şırket sermayesi 3.250.000 000.000 (üçtrıryonıkıyüzeJJımıl)ar) TL.'dır Bu sermaye behen 5 000.000 TL'si kıymetınde 650 000 (altıyüzellıbın; TL. hısseye aynlmıstır. Eskı serrnayemn tamamı ödenmıştir. Bu kere arttınlan 2.500.000 000.000 (ikjtnlyonbeşyüzmılyar) TL 'ntn 353 S61 661 461 (uç- yûzelliüçmılyarsekızy'UzalrmışbuTnılyonaltıyiizaltmışbırbınddrryıizaJtmısbır) TL 'sı muvazaadan an ola- raiı ortaklarca taahhöt edılmış olup gen kalan 2.146 138.338 539 (ıkıtnlyonyüzkırkaltımılyaryiızotuzse- kizmılyonüçyuzotuzsekızbınbeşyuzotuzdokuz) TL.'nın de şırketın geçmış yıilar kânndan yedek akçe ve üıtıyatlar dûşüldükten sonra kalan 2 146.138 338.539. (ıkıtnlyon sermayeye yüzkırkaltımıiyaryuzotuz- sebzmilyonüçyüzoruzsekızbınbeşyüzotuzdokuzl TL'nın sermayeye liave edılmesı suretıvle arttınlması- na, arttınlan nakıt sermayenin 1 4'ü sermaye arttınmının tescıJmı muteakıp ) ay tçensuıde, gen kalan 3'4'ü ise 31 12 2003 tanhınde ödenecektir, Hisse senetlennın tamamı nama )'Kilıdır. Sermayenin tama- mı ödenmedıkçe hamilıne yazılı hisse senedı çıkanlamaz Nama yazılı hisse senetJennın hüküm ıfade edebılmesı ıçın paydaşlann hısselennm usulune uygun olarak pay deftenne kajdı gerekır Paylannı pay deftenne kaydettirmeyen hisse senedı sahıplen. hisse sentelennın bahsetmış olduğu haklardan yararla- BİO.VIA TR BlYOLOJİK ÜRÜNLER TİCARET ANONtVl ŞİRKETt YÖNETİM KURIXU'NDAN GENEL KURIT. TOPLANTISINA DAYTT Bıoma Tr. Bıyolojık üriinler Tıearet .Anonim Şırketı Yönetım Kurulu'nun 15 0" 7 2002 tanh ve 25 nolu karan geregınce şırketın 2002 > ılı olağan genel kuruiu 08.08 2002 günü saat 15 OO'te. şırket merkezının bulundugu Yahya Kernal Mah. Oku! Sok \ o . 10 Kat: 1 8 Kâjıthane İSTANBL'L adresınde asağıda sunulan gundemdekı konulan görüşüp karara bagjamak üzere toplanacaknr 2001 yılı faalıvet raporu ıle bılanço. kâr ve zarar cervellen genel kurulun yapılacagı şırket merkez adresı olan Yahya KemaJ Mah Okul Sok No 10 Kat 1 8 Kâgıthane İS- T.^JNBLL adresınde 23. 07.2002 tanhınden itibaren ortaklann mcelemesıne açık bulundurulacaktır Pay sahıplennm toplantıya katılımmı. toplantı>a bızzat ıştırak edemevecek ortaklanmızın aşağıdakı örneğe göre dûzeniey ecekleri noter tasdıklı temsıl belgelennı toplantı tanhınden 1 hafta öncesuıe kadar şırketunıze ıbraz ederek genel kurula gınş kartı almalannı nca edenz GÜNDEM: 1- Açılış ve Dıvan Hevetınını seçımı. 2- Genel kurul toplantı tutanağının irnzası hususunda dıvan heyenne yetfd venlmesı 3- 2001 yılı faalıyetlenne ve hesaplanna ılışkın Yönetım Kurulu Faalıvet Raporunun ve Denetçı Raponıoun okunmaiı ve müzakeresı. 4- Şırketın 2001 yılına ajt bıJanço. kâr ve zarar hesaplannın ıncelenmesı. müzakeresı. 5- Yönetım Kuruiu uyelennm ve denetçılenn 2001 yılı faalıyetlenne ılışkın ayn ayn ıbralan, 6- Kânn ıhtıyatlara aynlması ve dagttılmasma karar venlmesı. ~ ! - Şırketm tasfîveaı hususunun görüşülerek tasfıyenın kabul veya reddine. tasfiyeye ıjışkın karar venlmesı halınde tasfıye memurlarırijn atanmasına. 8- Şırketın tasfıvesıne karar venimemesı halınde yönetım kuruiu üyelennın ve denetçılennın seçımı. görev surelennın ve ûcretlennın tayını ve yönetım kunılu bajkan ve üvelerinın TTK 334. ve 33}. maddelennde yazık oıuameklen yapabılmelenDe ızın vefilmesi, 9- Dılek ve temennıler TEMSİL BELGESt: Bıoma Tr Bıvolonk Lrünler Ticaret \ Ş Yönetım Kuruiu Baskanlıgı'na 08 08.2002 günü saat 15 OO'te yapılacak olan 2001 yılı olağan genel kurulunda benı temsıle. Bıoma Tr Bı- yolojjk Ürönler Ticaret A.Ş 'de sahıp olduğum hısseler ıtıbanvle adıma oy kullanmaya yetkılı olmak üzere .'nı hususı vekil tayın errjm Tanhlmza Vekâlet Veren: Vekıl: Hisse v e Ov Mıktan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle