Katalog

22TEMMUZ 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kirliliğe geçit vermediler Köylüler Çevre Kurulu'nu yendi SÖZÇİZGÎNİN Turhan Selçuk lZMtR (Cumhuriyet Egc Bürosu) - Urla'nın, îçrneler bölgesi Yağcı- lar <öyü çevresinde iş- letilmesi planlanan taşocağı için, "Çevreye zararh erkileri önemsiz- dirr yönünde görüş be- lirtip olumlu ÇED rapo- ru veren Çevre Kuru- lu 'nun karan, mahkeme- ce iptal edildi. Izmir 4. Idare Mahkemesi'nin ka- ran sonucu bölgede taş- ocagı işletîlmesi riski or- tadan kalktı. Urla Belediyesi'nin adı geçen alanda taş oca- ğı işletmek için 2 yıl ön- ce Urla Kaymakamlı- ğı'na başvurması ve bu istemin tzmir Valiliği'ne iletmesiyle başlayan hu- kuksal süreç, dava açan köylüler lehine sonuç- landı. Çevre il müdürlü- ğünün, söz konusu taş- ocağının planlanan yer- de işletilmesinde bir sa- kınca olmadığı yönün- de görüş bildirmesi ve taşocağının çevresel et- kisinin olmayacağını be- lirtmesi mahkeme tara- fından inandıncı bulun- madı. Mahkeme, kara- nnda, dava konusu alan çevresinin 1. derece do- ğal SlT kapsamında ol- duğunu vurgulayarak "Kurulacak tesisin bu alanlandaetkilemesika- çınılmazdır" görüşleri- ne yer verdi. Bilirkişi heyetinin mahkemeye sunduğu ra- porda işletilmesi planla- nan taşocağının zeytinlik alanlara 900 metrelik mesafede olduğu vurgu- landı. Söz konusu işlet- menin, Yağcılar köyü meıkezine 2 bin 500 met- relik konumda ve su kay- naklanna yakın olduğu- na değınıldi. Arazi kavgası: 1 ölü • Yurt Haberieri Servisi - Kütahya'nın Emet ilçesine bağlı Örencik beldesinin DYP'li belediye Başkanı Hasan Demirbaş, arazi anlaşmazlığı nedeniyle kendisine balta sapıyla saldıran 4 kişiden birini öldürdü, 3'ünü yaraladı. Yaralılardan birinin hayati tehlikeyi atlatamadığı belirtüirken, Hasan Demirbaş Jandarma Komutanlığı'na teslim oldu. Hızlı lokomotifler geliyor • ANKARA (AA) - Demiryollaruun modernizasyonu çerçevesinde, Devlet Demiryollan Genel Müdürlüğü tarafından 125 adet elektrikli ve dizel ana hat lokomotif alım projesine, bu yıl içinde işlerlik kazandınlacak. îhaleleri bu yıl içinde yapılacak hızlı lokomotifler, Ankara- îstanbul hattında hizmet verecek. Ikizler 3 yaşında • tstanbul Haber Servisi - Yapışık olarak doğan ve ameliyatla aynlan Sedanur ve Semanur Alkan adlı ikiz kardeşler, üçüncü yaşgünlerini aileleriyle birlikte kutladı. Basm mensuplarına duygulannı anlatan baba Hasan Alkan, doğumdan itibaren 11 ay boyunca hastanede çok zor günler geçirdiklerini anımsatarak artık çocuklanyla birlikte gezebildiklerini ve çok mutlu olduklannı ifade etti. Alkan, ancak çocuklannın bünyesinin akranlanna göre hassas olduğunu ve özellikle kış aylannda iyi korunmalan gerektiğini söyledi. Adliye önünde olay • ÎZMİR (AA) - Izmir'in Karşıyaka ilçesinde, önceki gece polise saldıran ve açılan uyan ateşi sırasında ayaklanndan yaralanan Halil Orhan ve Nurullah Başar'ın mahkemeye çıkanlması sırasında adliyede olay çıktı. Sanıklann arkadaşlan, adliye giriş katının ve bir ekip otomobilinin camlannı kırdı. Olaylarla ilgili 9 kişi gözaltına alındı. tki kişiyi yaralayan polis memurlannın da adliyeye sevk edildikleri bildirildi. fiurbetçilepden eylem • tPSALA (AA) - îpsala Sınır JCapısı'ndan Türkiye'ye giriş yapan gurK tçiler, işlemlerin yavaş yürütıildüğünü iddia ederek giimrük alaıında protesto gösterisi yaptılar. Gtmrük personeli ve jandarmanın nûdahalesi ile eylemi sona erdiren gırbetçiler, olaysız dağıldılar. Ipala Gümrük Kapısı'ndan dün 9 biıı 700 kişinin giriş yaptığını beirten yetkililer. sınır kapısında .şkmlerinin yapıhnasını bekleyen gırbetçilerin oluşturduğu kuyruğun 5-? kilometreye ulaştığını biidirdiler. Afgan çocuklara sünnet • tstanbul Haber Servisi - Ünlü süınetçi Kemal Özkan, Uluslararası Givenlik Destek Gücü'nün (ÎSAF) kcmutasını de\Talan Türk askerinih orçanizasyonunda 250 çocuğu öiınet etmek üzere, 15 kişilik skbiyle bugün Afganistan'a eiıecek. Ünlü sünnetçi Kemal __ Oian, 4. Levent'teki sünnet saonunda düzenlediği basın toılantısında, Kâbil'de, yann yanlacak şölende çocuklara sünnet tıafeti, kırtasiye malzemeleri, gîim eşyalan ve oyuncaklar hediye ecfcceklerini kaydetti. SANIRIM, 20. YUZYILDAN KALMA BİR ANTİKA.. Fatih'te okul öncesi eğitim gören öğrencilerin ebeveynlerine yönelik çalışma başlatıldı Anneleredeeğitim• ÇYDDFatih Şubesi ye SHÇEK işbirliğiyle Çarşamba ve Balat'taki okullarda, 40 kadına, kadın haklanndan aile planlamasına kadar birçok konuda eğitim veriliyor. lstanbul Haber Servisi - Çağdaş Yaşamı Destekle- me Derneği (ÇYDD) Fatih Şubesi ile Sosyal Hizmet- ler Çocuk Esirgeme Kuru- mu (SHÇEK), ilçedeki iki ilkokulda okul öncesi eği- tim gören öğrencilerin an- nelerine yönelik eğitim ça- lışması başlattı. Çarşamba ve Balat'taki okullarda, 5- 6 yaşlanndaki çocuklar okul öncesi eğitim görürken ay- nı anda anneleri de bir baş- ka sınıfta anne ve çocuk sağlığından kadın haklan- na kadar birçok değişik ko- nuda ders görüyor. ÇYDD-SHÇEK işbirli- ğiyle bu yaz tstanbul'da okul Çocuklar okul öncesi eğitim görürken aynı anda anneleri de başka sınıfta ders görüyor. öncesi çocuklann eğitimi- ne yönelik "Erken Çocuk- luk Getişimini Desteklenıe Projesi" düzenlendi. Kız meslek liselerinin çocuk ge- lişimi bölümü son sınıf öğ- rencileriyle meslek liseleri- ni dışandan bitiren mezun- lann ders verdiği proje kap- samında Fatih'te de 7 ilköğ- retim okulunda kurs açıldı. Fatih'te çocuklara verilen eğitimin yanı sıra Çarşam- ba'daki Fethiye tlköğretim Okulu'yla Balat'taki Hak- kı Tank Us tlköğretim Oku- lu'nda derse gelen çocukla- nn annelerine yönelik de iki sınıf açıldı. ÇYDD Fatih Şubesi Baş- kanı Olcay YezdanL toplam 40 annenin ders gördüğü kursun SHÇEK'in progra- mında yer almadığını. ancak sonradan ÇYDD'nin öneri- siyle açıldığını söylüyor. Yezdani, temmuz ayında başlayan kursta genel ola- rak çocuk ve genç eğitimi, kadın haklan ve yeni Me- deni Yasa, aile planlaması, temizlik ve hijyen, anne- çocuk sağlığı, deprem ve ilkyardım ve kadın sağlığı konulannda uzmanlar tara- fından ders verildiğini an- latıyor. Yezdani, özellikle aile sağhğıyla ilgili konular- da tstanbul Üniversitesi Flo- rence Nightingale Hemşire- lik Yüksek Okulu Araştır- ma Görevlileri Gülay Yıkb- nm, Serap Balcı ve Duygu Varol'un verdiği derslerin anneler tarafından ilgiyle karşılandığını belirtiyor. Kursa çarşaflısından mo- dern giyimlisine kadar her türlü kadının geldiğini an- latan Yezdani, "Bu kadın- lar. ortak paydalan olan ka- dın sorunlannda birleşiyor. Amacınuz öncelilde Fatih'in bu çok hassas yerferinde otu- ran kadnüan aydınlatmak ve biKnçlendirmek" diyor. Yezdani, aynca okul önce- si eğitim gören çocuklann eğıtimcilerinin de ÇYDD'li gönüllü eğitmenler tarafın- dan iki günlük seminerle eğirildiğini söyledi. TeknoJoji çağında hâlâ gaz lambasn la yaşavan Tashyaka köylüleri devletin kendilerini yok saymasındaıı yakınıyor. Varto'ya bağlı Taşlıyaka'da elektrik, içrne suyu, telefon, okul yok Bu köye 'kriz' bile uğramıyor GÜRKANATA MUŞ - Türkiye'nin çağ atladığı öne sünllüyor. Ulkenin dört bir ya- nını bir ağ gibi saran otobanlar, yaşamımıza hızla giren çok kanal- h televizyonlar, toplumu büyük değişime uğrath. Cep telefonlan il- kokul öğrencilerinin elin- de oyuncağa dönüştü. Ancak Muş'un Varto il- çesine bağlı Taşlıyaka İcöyü, bu gelişmelerden habersiz, altyapıdan yok- sunyaşıyor. 1930'daku- rulan bu köyde elektrik, içme suyu, telefon, okul yok. Gaz lambasıyla aydınlatılan İconutlar- da Taşlıyakahlar, dış dünyayla bağ- lantüannı pilli radyolarla sağlıyor. Taşlıyaka, Varto'ya 7 kilomet- re uzaklıkta eski, küçük bir köy. 1930'dan bu yana hiçbir devlet yar- dımı görmeyen Taşlıyaka, tekno- loji çağında halen gaz lambalan- namahkûm... Suisekilometreler- ce öteden sırtta taşuııyor. Devletin kendilerini yok saymasından yakı- nan Taşlıyakalılar, "Şimdi çocuk- lann ettnde cep telefonu var ama bize uzaktaki akrabalanmızla ko- • Varto ilçesine sadece 7 kilometre uzaklıktaki Taşlıyaka köyünde en son teknoloji pilli radyolar. Pil almakta bile sıkıntı çeken köylülerin Türkiye'de yaşanan ekonornik ve siyasi çalkantıdan da haberieri yok. nuşmamız için telefon bfle verme- diler. Okulumuz yok, cahil kabna- sın diye çocuklanmızı laşın ilçeye gönderhüruz.Yanineyaşıyorne de yaşamıyoruz'' diyorlar. Köyde herkesin beklentisi ayn. Gençler müzik, yaşlılarhaber din- lemek, çocuklar televizyonda çiz- gi film seyretmek istiyor. Bazen radyolannapil alıp biraz müzik, bi- raz haber dinliyorlar ancak pil ça- buk bitiyor, kolay kolay da alına- mıyor.Hükümette yaşanan kriz- den haberieri bile yok. "Komşu bir flde kryamet kopsa, aylar son- ra öğreniyoruz'' diye yakınıyorlar. 18 yaşuıdaki Canan Güngör'ün de tek iste- ği, diğer bölgelerdeki yaşıtlan gibi müzik din- leyebihnek. 75 yaşın- dakı Abduflah Aslan ise en az 20 kez yetkililere başvurduklannı ancak sadece söz aldıklannı, icraat olmadığını söy- lüyor. Köyün 72 yıldır kendi hali- ne bıraküdıgını anlatan Aslan," Bi- raz ilgi görsek, hizmetkrden sade- ce birisigeise. 10yTİkonuşmayacağE ama bunlarda insaf yok, Bizi yok sayıvoriar" diyor. -h ÇYDD'DEN YAZ OKULU | Gençlere yurttaşlık bilinci İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Çağdaş Yaşamı Destekleme Demeği'nin (ÇYDD) üretileni toplum yaranna paylaşmak temelinde, yeni kuşaklara uzattığı dostluk eli yüzlerce gençle buluştu. tlköğretim düzeyindeki öğrencilerin yaz aylannda aktif olması ve yurtaşlık biüncini öğrenmeleri için programlanan kurslann katılımcılan eğlenerek öğreniyorlar. ÇYDD tzmir Şubesi 'nin her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiği "yaz okulu"na ilgi bu yıl da yoğun. Dernek yetkilileri, ilköğretinı öğrermenleri, farklı sanat dallannın uzmanlan ve çeşitli meslek temsilcüerinin eğitmen olarak görev aldığı yaz okuluna kayıtü öğrenciler eğlenerek öğrenmenin sevincini yansıtıyorlar. Etkinliklerin bir halka gibi olduğunu beürten dernek yetkiüleri, önceki yıllarda kursiyer olanlann çoğunun yakın bir süre sonra eğitmen noktasına gelecegini söylüyorlar.ÇYDD îzmir Şube Başkanı Asuman BoyacıgiDer, yaz okuluna katılan her bir öğrencinin öncelikh olarak toplumun temel değerlerini paylaşma sorumluluğunu öğrendiğini söyledi. Boyacıgiller, "El bnüğiyie tüm kurum ve kuruJuşlana gereksininıi olan bölgekrde açılan okuDar, ülkemizin yaşadığı bunahmlan aşmada çok yararh olacaktır" dedi. Toplumsal üretime katkıda bulunmak isteyen yurttaşlar da yaz okulunun gönüllüsü olabüiyorlar. AYDINLANMA EMRE KONGAR Holbrooke'la Yenilen Yemek ve Komplo Teorileri Richard Holbrooke ile Çırağan'da yediğimiz yemeğin ev sahıbi Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Atilla Aşkar'dı. Yemeğe Holbrooke'un eşi ünlü gazeteci-yazar Kati Marton da katılmıştı. Kati Marton bugünlerde savaşlarda çocuklann kullanılması üzerinde çalışıyor ve bu insanlık su- çunun önlenmesi için çaba harcıyordu. Bu bağlamda, Türkiye'nin uzun süre başını ağ- rrtan kirli PKK savaşı sırasında, PKK'nin çocukla- n nasıl kullandığı üzerinde fazla durulmadığından yakındı. Yemek çok küçük bir grupla yendiği için, bütün konularda yoğun ve derinliğine bir sohbet olana- ğı dogdu. İki hafta önce ana hatlannı aktardığım konuşma- larda ortaya çıkan olasılıklann nasıl hemen gerçek- leştiğı, herhalde benim kadar degerli okurlanmı da şaşırtmıştır. Aslında tam bu noktada, son gelişmelerle yani "yeni oluşumla" ilgili olarak "uluslararası komp- lo" iddialarına da deginmek isterim: Türkiye'deki "yenioluşumun" Amerika Birleşik Devletleri'nde yazılan bir senaryoya göre sahne- lendiği iddialannın çok gerçek olduğunu sanmıyo- rum. Bunun nedeni, herkesin, yani herciddi gözlem- cinin gördüğü gerçeklere uygun gelişme olasılık- larının dile getırilmesı olayının bir "uluslararası komplo" olarak nitelendirilmesinin fazla abartılı ol- duğunu düşünmemdir. Yani, Ecevrt'in hasta olduğunu ve ANAP-MHP zıtlaşmasım gören, DSP'nin "tekadampartisi" ol- duğunu bilen, Türkiye'nin ekonornik programının bu hastalıktan dolayı birgüven sorunu yaşadığını algılayan ve önünde Irak sorununun olduğunu fark eden herkes, "siyasal iktidann bir karar alma za- afı yaşadığını ve bu zaafın mutlaka şu ya da bu biçimde aşılacağını" söylüyordu. Bunu ben de defalarca kendi ınternet sıtemde dile getirmiştim. Erken seçim olasılığı yerli ve yabancı pek çok uzman tarafından defalarca belırtilmişti. Kafası çalışan ve siyasal sapmalanndan dolayı gerçeklerden kopmamış olan herkes bu gelişme- leri öngörüyor ve bekliyordu. Sadece koltuklarına çok sıkı yapışmış olanlar, ik- tidar hırsı içinde gerçekleri göremiyor ve çevrele- rinde olup brtenleri algılayamıyorlardı. Nitekim unutmayalım ki, "yeni oluşumu" orta- ya çıkaran gelişmelerın düğmesine bizzat Ecevit, Hüsamettin Özkan'ı istifaya zorlayarak basmış- tır. Evet biz yine yemeğimize dönelim. Holbrooke, kendisine sorduğu soruyu Bush yö- netimini eleştirerek formüle eden bir meslektaşı- ma, tamamen Bush yonetiminin dışında ve hatta karşısında olduğu halde, "Benim burada kendi ülkemi eleştirmemi beklemezsiniz herhalde" diye söze başlayarak yanıt verdi. Bu tutumu bana ilginç geldiği için burada sade- ce kaydetmekle yetinıyorum. Yemekteki bir başka ilginç konuşma Papand- reu ve Cem hakkında yapıldı. Holbrooke, Kıbrıs sorununu da çözmeye so- yunmuş ama bu konuda Bosna'daki başarıyı ya- kalayamamıştı. Bir ara, "Biliyorsunuz, Papandreu'nun ilerde başbakan olma şansı bile var" dedi. Bynun üzenne ben, (o sırada daha ortada Ece- vit-Özkan gerginliğinin işaretleri yoktu) Türkiye'de de Cem'in başbakan olma olasılığının bulunduğu- nu belirttim. Benim arkamdan Güneri Cıvaoğlu, Cem'in özelliklerini anlatıp, DSP'de, Ecevit'ten sonra lider olmasının beklendiğını söyledi. Güneri aynca Derviş'in prestijinin de çok yük- sek olduğunu, Cem'le işbirtiği yapması halinde bu ikilinin büyük kitlelen peşlerinden sürükleyebilecek- lerini ekledi. Sanıyorum son gelişmeler, yani "yeni oluşu- mun " ortaya çıkması, "uluslararası birkomplodan" çok, pek çok insanla birlikte benim ve Güneri Cı- vaoğlu'nun gördüğü gerçekleri Ecevıt'in göreme- mesinden ya da gördüğü halde kabul etmeyıp, bun- lan değiştiımek istemesinden kaynaklandı. www.kongar.org Yılın ilk 6 ayında 598 başvuru Tüketici en çok 'ayıplı hizmet'ten şikâyetçi tstanbul Haber Ser- visi-Müstakil Tüketici- ler Birliği Başvuru Mer- kezi Başkanı Fatih Din- ler, 2002 yılının ilk altı ayında tüketicilerin yap- tığı 598 başvuruda, en çok "ayıph hizmetier- den" şikâyet edildiğini söyledi. Müstakil Tüketiciler Birliği'nin Bayrampa- şa'daki merkezinde dü- zenlenen toplantıda, bu yılın ilk yansında yapı- lan tüketici şikâyetleri değerlendirildi. Birlik Başkanı Fatih Dinler, tü- keticilerin, bu yılın ilk altı ayında ağırlıklı ola- rak kamu ve iletişim alanlanndaki ayıplı hiz- metlerden şikâyet ettiği- ni belirtti. Dinler, diğer şikâyet konulannın da kapıdan sanş, ayıph mal, kredikartıfaizi,LPG'li araç vergisi, baz istas- yonlan, promosyonlar, kampanyalı satışlar. tü- ketici kredisi, güç ba- lam bedeli, cep telefo- nu sabit ücretleri, maç yayınlan ve zorunlu ba- ğış olduğunu ifade etti. Tüketicilerin şikâyetle- rine konu olan mallann da sırasıyla beyaz eşya ve mobilya, otomotiv ve iletişim alanlannda ol- duğuna dikkat çeken Dinler, kapıdan satışın, alınan tüm önlemlere karşın satıcılann yeni taknkleri nedeniyle yurt- taşlan mağdur etmeye devam ettiğini belirtri. Dinler, ekonomik kri- zin de şikâyetleri arthr- dığını ifade ederek "Ekonomikkrizmenbe- Brgin sonuçlanndan bi- ri, tüketicilerin kredi kartlanna uygulanan yüksek faiz nedeniyle borçlann ödenemez ha- le gelnıesi ve bunun so- nucunda bankalar tara- findan başlatdan kitie- sel icra takipleri olmuş- tur. Şu anda 3 mih/on ci- vanndatüketicinin kart borcu nedenryle icra ta- kflbine maruzkakfağı ve- ya bu aşamaya çok yak- laşöğı bUiniyor'' dedi.