19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 TEMMUZ 2002 PAZARTESİ HABERLER Ustaı: Sandık tekçare • ÇORUM(AA)-Hak-îş Konfederasyonu Genel Başkanı Salim Uslu, "Ülkedeki belirsizliğin giderilmesi için sandık tek çare" dedi. Uslu, Hizmet- İş Sendikası Çorum Şubesi'nın olağan genel kurulunda yaptığı konuşmada, seçimlerin, "demokrasinin olmazsa oJman" olduğunu ifade ederek belirsizlik ortamından kurtulabilmek için seçimlere gidilmesi gerektiğini söyledi. Seçmekonomisi uygulanmayacak • TARSUS (AA) - Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu, seçim sürecine girildiğini ve millete gitme zamanının geldiğüıi belirterek "Seçim ekonomisi uygulanmayacak. Halkın alınteri ona buna peşkeş çekilmeyecek" dedi. Bakan Mirzaoğlu, Mersin'in Tarsus ilçesi Gülek beldesinde düzenJenen geleneksel "Toros Karbozağı Zafer Şöleni'"nekatıldı. Mirzaoğlu, burada yaptığı konuşmada, Istiklal Savaşı ve Kuvayı Milliye ruhunun başladığı dönemlerde, Fransız Taburu'na karşı az sayıdaki Gülekli vatandaşın gösterdiği başanyı takdirle andıklannı belirtti. Kamu-Sen sandığa yansıtacak • ANKARA(AA)- Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, Türkiye Kamu-Sen tarafindan gerçekleştirilen 1. Yüksek Istişare Kurulu Toplantısı'nın ardından, Başkent Öğretmenevi'nde basın toplantısı düzenlendi. Akyıldız, 30 Ağustos'ta sonuçlanacak toplu görüşmelerde haklannı alamamaları durumunda, bunu sandığa götürebileceklerini söyledi. MecHs'te unutulan otomobüler • ANKARA(AA)- TBMM'nin kapalı otoparkında eski ve yeni milletvekillerine ait 35 otomobilin uzun süredir alınmadığı bildirildi. TBMM Başkanı Ömer îzgı, AKP Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın soru önergesini yanıtlarken, TBMM yerleşkesi içinde bulunan otoparktaki otomobüler hakkında bilgi verdi. Otoparkta terkedilmiş ve sahıpsiz hiçbir araç olmadığını kaydeden tzgi, milletvekillerine ve eski milietvekillerine ait 35 otomobil bulunduğunu bildirdi. Izgi'nin verdiği bilgıye göre otoparkta eski Amasya Millervekili Savaş Arpacıoğlu'nun otomobili 1997 yılından, eski Çanakkale Millervekili Hikmet Aydın'm otomobili ise 1998 yılından beri bekliyor. Otoparktaki 35 otomobilden 16'sı eski milletvekillerine ait. Göfcalp Pakistan yoteusu • ANKAR4 (Cumhuriyet Bürosu) - Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO) Tarım Bakanlan birinci toplantısına katılmak için bugün Pakistan"a gidecek. 23-25 Temmuz tarihleri arasmda Islamabad'da yapıiacak toplantıda, 2002-2006 yıllarını kapsayan dönemde, bölgîde tanm alanında yapıabilecek işbirliği imkâılan, tanm sektöründeki gelişmeler, bölgesel sorunlar ve ortak ilgi alanlan gibi konular ele ahnacak. MHP ve AKP'den sonra ANAP ve DYP de DSP yönetiminin önerisini reddetti 3 Kasım'dandönüşyokAMC\RA(CumhuriyetBürosu)-DSP ^- A N A P Grup Başkanvekili Beyhan Aslan, "siyasi Kasım'ın ertelenmesi girişımlenne olum- yönetimi. erken seçimin 3 Kasım'dan sonraya bırakılmasına dönük girişimle- rine SP dışındaki hiçbir partiden destek bulamadı. MHP ve AKP'nin ardından ANAP ve DYP de DSP'li yönetıcilerin önerilerini reddetti. Yeni partı oluşturan eski DSP'lilerden ise "seçimin ertelen- mesi durumunda hükümeti düşürme" tehdidi geldi. DSP Parti Meclisi'nin karan doğrul- tusunda girişimde bulunan DSP yöneti- mi, MHP ve AKP'nin ardından dün zi- yaretlerini diğer partilerle sürdürdü. Grup Başkanvekili Emrehan Halıcı. Genel Sekreter Süleyman Yağız. devlet bakanlan Zeki Sezer ve Tayfiın IçB ıle Ge- nel Sayman Mecit Şekercioğlu'ndan olu- şan DSP heyeti, dün önce ANAPgrubu- Son söz YSK'nin Erbakan Konya'dan aday ANKARA (ANKA) - AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'la birlikte seçimin en tarnşmalı iki ısminden bıri olan Necmettin Erbakan. 1969 yılında ilk kez bağımsız miiletvekıli seçildiği Konya'dan 33 yıl sonra yenıden bağımsız aday olma karan aldı. YSK Başkanı Tufan Algan'ın "MiDetvekili adayı olamaz" açıklamasına karşın SP ve Erbakan cephesinde bağımsız adayhk için çaîışmalar başladı. Erbakan, "Bağımsız adaykğun Önünde hiçbir yasal engel yok" açıklamasının ardından, SP'lilerle nereden aday olacağına ilişkın değerlendirme yaptı. Yapılan hesaplamalar sonucıuıda Erbakan'ın "partinin kalesi" ve *oy deposu* olarak bilinen Konya'dan bağımsız aday olması benimsendi. Erbakan'ın Konya'dan adaylığının kesinleşmesi üzerine, 18Nisan 1999 seçtmlerinde 16 milletvekilliğinden 6'sını kazanan partinin Erbakan"ın adaylığından nasıl etkileneceği üzerinde bir çalışma yapıldı. TeşkilatJa görüşülerek yapılan çalışmada, Konya'nın 6 milletvekilinden 2'sinin AKP'ye gittiği, 1 'i de bağımsız olduğu için 3'üne sahip olan SP'de, Erbakan'ın bağımsız olarak millervekili seçilmesinın kesın olduğu sonucuna vanldı. Partinin ülke genelinde yüzde 10 barajını aşması halinde de hem Erbakan'ın Meclis'e gireceği, hem de bu ilde en fazla milletvekilini SP'nin çıkaracağı belirtildi. Teşkilat ve milletveJdUerince de parti yönetimine de "Erbakan bağunsız aday olunca ilk bakışta tüm tabanumzın seçflmesi için ona oy vereceği bunun da bizim oylanmıza zarar verebileceği düşünülebüir. Ancak Erbakan Hoca'nın yalnızca seçilecek kadar ov almasuu. geriye kalan oyun da partiye gehnesini sağjayacak bir ayarlama vapılacak, Seçnıeni bu ince ayarlamayla v önlendirecek kadar organizasyonumuz var" bilgisi verildi. Grup Başkanvekili Beyhan Aslan, "siyasi belirsizliğin daha fazla devam edemeyeceğini" söylerken DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci, Ecevit'i "Bu bir siyasi cinnettir" diye eleştirdi. na gittı. Göriişmeden sonra gazetecilere açık- lama yapan ANAP Grup Başkanvekili BeyhanAslan, AB yasalannın çıkanlma- sı ve 3 Kasım'ın seçim tarihı olarak be- lirlenmesi için Meclis'ı 29 Temmuz gü- nü olağanüstü toplantıya çağıracaklan- nı anımsattı. Aslan, "Seçimlerin 3 Ka- sım'da yapümasuun ülke yaranna oldu- ğunu. ülkedeki bu siyasi belirsizliğin da- ha fazla devam edemeyeceğini kenditeri- neilettik" dıye konuştu. Alınan bilgiye göre, ANAP yönerici- len görüşme sırasında, seçimlerin erte- lenmesi durumunda hükümetın yürüme- sinin güçlüğüne dikkati çekerek olası bir gensoruda hükümetin düşeceği uyan- sında bulundular. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci de Başbakan Bülent Ece\if in. "gemisini baüran bir kaptan" olduğunu ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçe- li'nin desteğiyle ayakta durduğunu söy- ledi. Ekinci, lıderler zirvesindeki kara- nn ardından Başbakan 'daki dirence tep- kı gösterirken "Bana göre bu, bir siyasi cinnettir" dedi.Yeni parti hazırlığındaki eski DSP'li Bakan İstemihan Talav da 3 lu yaklaşmadıklannı açıkladı. Talay, böy- ie bir karar alınması durumunda hükü- meti düşürmeye dönük girişimlere des- tek olabıleceklenne dikkat çekti. DSP'li- lerle görüşen SP Grup Başkanvekili Ya- sin Hatiboglu ise önenyi yetkili kurulla- nna götüreceklerini belirterek "Seçim sonras oluşacak paıiamentonun da tar- üşmalı olmasmı asla istemiyoruz. Bunun yohınun da Seçim Kanunu ve Srvasi Par- tiler Kanunu'nun değjştirilmesüıe bağh olduğunu düşünüyoruz" dedı. Kısa süre önceye kadar Recep Tavyip Erdoğan'ın hukuki sorunlan nedeniyle 3 Kasım tarihine karşı çıkan AKP yöne- timi ise Meclis'teki seçim blokunun ge- nişlemesi nedeniyle seçimden kaçar gö- rüntü vermek istemiyor. • YSK Başkanı Tufan AJgan'm "Milletvekili olamaz" açıklamasına karşuı Erbakan, Konya'dan seçime girme karan aldı. Devlet Bahçeli, "MHP de oynanan oyunlan görmüş, bunun için seçime, yani mille- te gidilmesinin daha yerinde olacağını ifade etmiştir" dedL (Fotoğraf: AA) Bahçeli 8. Anadolu Kurultayı'nda konuştu: MHP'ye saldırılar biziyıldıramazKOfiYA (Cumhuriyet) - Başbakan Yar- dımcısı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,AB tartışmalan sırasında bazı çev- relerin çeşitli taktiklerlepartisini zayıf dü- şürmeye çalıştığını öne sürerek "Düğme- ve basdnuşçasuıa toplu biçimde hareketege- çen, koro halinde müliyetçi harekete saldı- ran bu çev reierin haksız ithamlan, milletrv- leiçiçeoJan,gücü- nü milletten alan Türk miBhetçyeri- ni asla vıldırama- yacakör"' dedi. Konya'nın Bey- şehir ilçesinde dü- zenlenen 8. Ana- dolu Kurultayı'nda MHP'nin bazı konulardakj yaklaşımlannın yanlış yorumlandığını savunan De\let Bahçeli. bazı çevrelerin "MHP'yi tutarh ve sorumlu çizgisinden taviz vermeye davet ettiğini" iddiaetti. ladıklan andan hibaren de başka formül- ler aramaya başlanuşlardır. Bulunan for- müDerden birisi de MHP'siz hükümet se- narvolan olmuşrur. Bu senaryolan ger- çekleştirmek için baa çevTeler tarafindan, tophımda biünçli bir şekilde güvensizük ve çaresizhk duygusu yaygmlaşünlmaya çahşırnııştir." diye konuştu. Aynı çevre- lerin Başbakan Bülent Ecevit'in sağlık durumunu da bahane ederek alternatifhükümet modellerine top- lumu ısmdmnayı konuşan Bahçeli, MHP'nin bazı konular- daki yaklaşımlannın yanlış yorumlandığı- nı savundu. Bazı çevrelerin "MHFyitutarhw sorum- lu çizgisinden taviz vermeye davet ettiğini'' iddia eden Bahçeli, "Partimizüı hem te- melilkevedeğerierinebağlıhğınjhefndeka- rarh duruşunu değiştiremej eceklerini an- hedeflediklerini ileri süren Bahçe- li, "MHPde ovnanan oyunian görmüş, bu- nun için seçime, yani millete gidilmesinin daha yerinde olacağuıı ifade etmiştir. Bu hükümetin ötnrünü doldurduğunu sürek- h' tekrarlav an muhalefet partilerine çağn yapmış. bu çagrmın ne kadar samimi ol- duğunu göstermek için bir de seçim tari- hi önermiştirr dedi. Deniz Baykal: Yolsuzluk yoksulluk bitecek ANKARA (ANKA) - Bir yandan soidaki yeni oluşumlan izleyen. di- ğer yandan da seçim ça- lışmalanna hız veren CHP Genel Başkanı De- niz Baykal, seçim mey- danlannda "Şolsuzlukve yoksulluk sistemini bitir- me" sözü verecek. Bay- kal'ın meydanlarda vaadi ise "Sizi hayal kuıkbğı- na uğratmavacağmı" ola- cak. Uzunca bir süredir Anadolu'yu gezen De- niz Baykal, seçimin 3 Kasım'da yapılacağının hemen hemen kesinlik kazanmasının ardından yeniden Anadolu 'ya çık- maya hazırlanıyor. Ge- nel Sekreter Önder Sav başkanhğında oluşturu- lan Seçim Komisyonu, Baykal'ın miting prog- ramı üzerinde çalışırken ilk etapta Baykal' m 16 il- de miting yapması ka- rarlaştınldı. Toplumun tüm kesinı- lerinden oy isteyecek olan Baykal, seçim kam- panyasını şu düşünceler üzerine kuracak:"Ben, çocuklanmıza, geleceğj- mizesahipçıküğıniK. feb- rikalann çahşıp. topra- ğmişlendiği. üretimin bol- laşügı, insanlaruı gükr yüzteişegittiği,evine mut- lu bir yorgunlukla dön- düğü,yoksulluk ve ceha- letin unutulduğu, hasta- larm rebin kabnadıgı.yol- suzluldardan annmış, eşit fırsatlara sahip, özgür yurttaşlardan oluşmuş birtophundüşJüyonun." Toplumun tüm kesim- lerini bunu gerçekleştir- meye ve CHP'nin ikti- dar yolunu açmaya ça- ğıracak olan Baykal, hal- ka yolsuzluk ve yoksul- luk sistemini bitirme sözü verecek. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Türkbank'ın başına nelergel- diğini bu köşede birkaç kez di- le getirdim. Ülkenin en büyük üç bankasından biri olan Türk- bank'ın, geçen yıl Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Ku- rulu (BDDK) tarafindan mevdu- at toplaması durduruldu. Ban- kanın hissedarı olan Türkbank çalışanları, idare Mahkemesi'ne başvurdular ve mevduat topla- mayı engelleyen kararın durdu- rulmasını sağladılar. Türkbank, sermayesinin ta- mamına yakını çalışanlarına ait özerk bir banka iken. kötü yö- netim vedevletin ilgifi kurumla- rının yanlış müdahaleleri. usul- süzkredilerleçökertildi. Banka. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fo- nu'na (TMSF) devredildi. • • • Zor duruma düşen bankalar, Türkbank dışında, devlet tara- findan kurtarıldı ve bütün yük- teri birilerine satılmak üzere üsî- lenildi. Iş Türkbank'a gelince bu bankayı satmak ya da rehabili- te etmek yerine kapatılması yo- lu seçildi. Neden böyle davra- nılıyor sorusu kafaları kurcalı- yor. Düne kadar dört bin çalışa- Türkbank ve Kobiler nı ve yedi bin emeklisi olan bu bankanın kimi şubeleri kapatıl- dı, çalışanlarının sayısı giderek iki bine düşürüldü. Türkbank'ta hâlâ çalışanların hisseleri var. Bu nedenle banka- nın yaşamasını istiyorlar. Tabii ellerinden geldiğince haklarını da arıyorlar. Işte bu sahiplenme anlaşılıyor ki, BDDK'nin işine gelmiyor. Birpatronu olsa onun- la anlaşıyorlar ya da bankanın ta- mamına el koyup istedikleri gi- bi hareket ediyorlar. Türkbank çalışanlarının yar- dım sandığı var, sendikaları var. Ancak, banka çalışanlarının bu duruma gelmesinden hiçbir so- rumluluklan yok. Şimdi kaygı içindeler. Çünkü bankanın kapa- tılmasıyla birlikte yardım sandı- ğından aldıkları emekli maaşla- rını, sağlık hizmetterinı kaybede- cekleri endişesini taşıyorlar. • • • Küçük ve Orta Boy Işletme- ler(KOBl) Konseyi Başkanı Ke- nan Beysoyiu ile görüştük. Bey- soylu, Türkbank'ın durumunu incelediklerini ve bu bankanın KOBl'lerin kredi sorununu çöz- mesi için iyi bir olanak yarata- cağını söyledi. Beysoylu, KOBl'lerin ülke sa- nayiinin en temel taşlarından bi- ri olduğuna dikkat çekti. KO- Bl'ler ülke istihdamının yüzde 61'ini gerçekleştiriyoriar. Yurt- dışından proje kredileri alabiliyor- lar. Bütün bu önemli yapılarına rağmen KOBl'ler, bu ülkedeki kredi olanaklarınm yüzde dör- dünden yararlanabiliyorlar. Halkbank, esnafa kredi veren bir kuruluş olması gerekirken bu fonksiyonunu yerine getireme- di. Krediler yanlış şekilde kulla- nıldı. Halkbank, KOBl'lere kre- di vermesi gereken bir kurum iken bu işlevini yerine getireme- di. • • • KOBİ Konseyi Başkanı Bey- soylu, KOBl'lerin özerk bir ban- kaya gereksinim duydugunu ve bunun için en uygun bankanın Türkbank olduğunu belirtirken şunlan söyledi: "Türkbank, Ana- dolu'da en güzel örgütlenebil- miş, Anadolu insanı ve kurum- larını en iyi tanıyan bankadır. Türkbank, hiçbir holding ve büyük grup birlikteliği ya da uzantısı değildir. Türkbank, Türk halkının sokak ditiyle söylediği gibi kendi çalışanlannın banka- sıdır. Türkbank, kendi çalışan- lannın sosyal sistemini kendisi yaratmış ve devlete hiçbir yü- kü olmayan bankadır. Türkbank, şu anda öngörülen ve mudile- rine iadesi gereken tüm para- laria ilgiliyükümlülüklerini yeri- ne getirebilmiş bir bankadır." Beysoylu, battığı söylenen ve ağustos başında kapatılması düşünülen Türkbank'ı bir hafta içinde canlandırabileceklerini ve Kobibank'a dönüştürebilecek- lerini beiirtiyor veuzun açıklama- sında bunun gerekçelerini anla- tıyor. • • • Beysoylu, KOBl'lerin iki mil- yona yakın bir işletmeciyi kap- sadığını ve bu nedenle bir ban- kaya sahip olması gerektiğini düşünüyor. Türkbank çalışan- lan ise ağustos ayı başında ban- kanın BDDK'ce kapatılmak is- tenmesini tepkiyle karşılıyorlar. Banka çalışanları sendikası Banksisen Genel Başkanı Alp- tekin Sağlanmak, bankanın id- dia edildiği gibi ayda iki trilyon açık vermediğini, bu yılki toplam açığının iki trityon olduğunu, bu- nun sebebinin de BDDK oldu- ğunu belirtiyor. Mevduat yasa- ğı konarak bankanın çökertil- mek istendiğine dikkat çekiyor. Türkbank'ın durumu en az 50 bin insanı ilgilendirıyor. Bütün emeklerini, birikimlerini bu ban- kaya yatırmış binlerce insan, ay- lardır büyük bir endişe içinde yaşıyor. Ustelik bu duruma ge- linmesinde hiçbir sorumluluk- ları olmadığı halde böyle bir sı- kıntıyla yüz yüzeler. Bankayı bo- şaltanlar keyif içinde yaşamla- nnt sürdürüyorlar. KOBl'ler ise sekiz milyon in- sanı ilgilendiren bir girişimin bek- lentisi içinde. Türkbank, Kobi- bank olabilir, bu yeni bir bankanın yaratılması anlamına gelir. Türk- bank'ı kapatmak büyuk bir vebal olacaktır... 20009 LÎ YILLARDA ERDAL ATABEK Ya Kaybedenler?.. Yükseköğrenime giriş kapısı olan Öğrenci Seç- me Sınavı'nın sonuçları açıklandı. Sayısal ve eşit ağırlıklı alan birıncisi Ethem Er- kan Ankara TED Koleji'ni bitirdi. Kimya mühen- disı anne babanın oğlu. Sözel alan birıncisi Istan- bul Lisesi'nden Sinan Otlu, tıp doktoru anne ba- banın oğlu. Yabancı dil alanı birıncisi Giresun Ana- dolu Öğretmen Lisesi'nden Hakan Er, su tesisat- çısı Fahri Er'in altı çocuğunun en küçüğü. Biz de onları ve kazanan adayları kutluyoruz. Aslında 'nasıl başardıkları?'nın aynntılı öykülerini de öğ- renebilsek çok iyi olurdu. Ya kaybedenler? Kaybeden on binlerce lise mezunu genç. Onların gazetelerde haber olma şansı yok. TV kameraları için onlar yok. Merak edilenler arasın- dayeralmıyorlar. 'Neden kazanamadıklan', han- gi koşullar içinde oldukları, bu arada neleryaptık- ları, neler düşündüklerı, duygularının neler oldu- ğu, şimdi kendilerini nasıl duyumsadıklan? Bun- lar bilinmiyor, artık bilinmeyecek de. Onlar da 'kaybedenler' kervanının adsız yolcu- ları olarak kendi yollarında yürüyecekler. Hele, 8 bin 819 aday var ki, durumlan sürekli ola- rak aklımı kurcalıyor. Bu adaylar, sayısal ve sözel bölümdeki sorula- nn bir tekine bile doğru yanıt verememış. Düşü- nüyorum, sayısal bölümde 90 soru soruluyor, sö- zel bölümde de 90 soru soruluyor. Bu 180 soru- nun bir tekine bile doğru yanıt verilemiyor ve 'sı- fır çekiliyor'. Aldıkları puan sıfır. 8 bin 819 liseyi bitirmış genç. Sayıları. 300 öğrencisi olan 30 liseyi dolduruyor. Bu adaylar kimlerdir? Hangi liseleri bitirmişler- dir? Lisede sayısal ve sözel bölüm derslerinden nasıl not almışlardır? Bu sınava kadar nasıl gel- mişlerdir? Üzerinde durulması gereken, araştınlması ge- reken çok önemli bir konu. Sınava giren yaklaşık bir buçuk milyon aday içinde en üstte kazananlar hakkında kısa bilgiler alıyoruzama 'sıfırçekenler', altsıralarda kalıp hiç- bir yere girme şansı olmayan, bir yere güçlükle gir- se bile ilerde bir şey yapma şansı çok düşük olan- lar. Onlar hakkında hiçbir şey öğrenemeyeceğiz. Onlar 'toplumsal merak çemberi'nin dışında ka- lıyorlar. Seslerini duyurma şansları sıfır. Oysa hepımizin onlardan öğreneceği öyle çok şey var ki. Kim oldukları? Nasıl yaşadıkları? Nasıl bir aile- nin çocuklan oldukları? Neler düşündükleri? Duy- gularının neler olduğu? Nasıl hayaller kurdukları? Gelecekten neler beklediklerı? Neler beklemedik- leri? Neden bekleyip neden beklemedikleri? Na- sıl çalıştıklan ya da neden çalışmadıkları? Sınav- da kazanamayacaklarını bile bile neden girdıkle- ri? Yoksa kazanacaklarını umup ummadıklan? O kâğıtların karşısında neler düşünüp neler duyduk- lan? Neleretepki duydukları, nelerden medet um- duklan? Ya da artık kimseden bir şey bekleyip bek- lemedikleri? Kendileri hakkında ne düşündükleri? Bunları bilmek hepımize öyle çok şey öğrete- cek ki... Bunlan düşünmek bile önümüze yeni ufuklar aça- cak. Bunlan duyumsamak başka birsorumluluğumuz olduğunu bize anımsatacak. Kaybedenler... Hep başkalarının kaybettiğini düşünürüz. Her ka2anışımız başkalarının kaybettiğini bil- dirir, gururumuzu okşar. Biz hep kazanınz ve başkalan hep kaybeder, öy- le mi? Ama bilmeyiz ki her kaybedenle birlikte biz de kaybederiz. Her silinip gidenle bizim bir parçamız da silinir gider. Her kaybedenle biz de birazımızı kaybederiz. 'Sıfır çekenler' mi? Onlar küçük bir yüzde mi? Onlar her zaman olacak fireler mi? Her yerde bulunacak 'hatalı üretim' mi? Yanlış. Onları unutmak, aslında zayıf yanımızı görmek- ten kaçınmaktır. Unutmayalım ki her piramit, tabanı kadar sağ- lamdır. e-mail:erdalatak" superonline.com Faks:0212-513 90 98 Yavaş işlemden şikâyetciler Gurbetçüerden İpsala SınırKapısıy nda eylem İPSALA (AA) - İp- sala Smır Kapısf ndan Türkiye 'ye giriş yapan gurbetçiler, işlemlerin yavaş yürüriildüğünü. iddia ederek gümrük alamnda protesto gös- terisi yaptılar. Gümrük personeli vejandarma- nın müdahalesi ile ey- lemi sona erdiren gur- betçiler olaysız dağıldı. Edirne Vali Yardım- cısı Kemal Ozgün yap- tığı açıklamada. gur- betçilerin Yunanis- tan'dan itibaren 12 sa- atlik yorucu yorgunluk ile Yunan gümrüğün- de yaşadıklan sıkıntıla- n, Türk tarafında pro- testo etmesinin yanlış olduğunu söyledi. Son 24 saatte tpsala Gümrük Kapısı'ndan 9 bin 700 kişı ile 2 bin 700otomobii. 100'ün üzerinde TIR ile 12 yol- cu otobüsün giriş yap- tığını ifade eden Öz- gün, şunlan kaydetti: u İpsala Gümrük Ka- pısı'nda gurbetçilere yaşaülan herhangi bir sıkıntı yoktur. İşlemler 2-3 daidka içinde biti- riliyor. Buna rağmen gurbetçilerin Yunanis- tan'dan itibaren 12 sa- athkyorucu yorgunluk ile Yunanistan'm Kipi Sınır Kapısı'nda yaşa- dıklan sıiantüan, Türk tarafında protesto et- mesi yanJıştır. Gurbet- çilerin ifadesine göre, Yunan tarafında işlem- ler için çok bekletildik- leri gibi, su ve tuvalet ihtiyaçlan karşılanma- nuş. Bugün işlemler luz- h yapıldığı halde, gur- betçiler eylemlerinde bizlere, "Kapıyı açın', 'îşlemler hemen bitein' şekUnde taşkınlık yap- ölar." Özgün, îpsala Smır Kapısı'nda halen iş- lemlerinin yapılması- nı bekleyen gurbetçi- lerin oluşrurduğu 5-6 kilometrelik kuyruğun sürdüğunü bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle