22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 2 -EMMUZ 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Mehmet Uğurlu Mehmet Uğurlu kendi halinde bır avukattı. Dudak kıvrımlarında hep asılı duran ince gülümseme, mücadeleci yanına hiç gölge düşürmezdi. Topluma l<atkıda bulunma istenci onu DSF'ye üye olmaya itti. 'Vefasızlık" suçlamasıyla parteinden ayplmış bulunan Hüsamettin Özkan'ın "manevi evlat" olduğu DSP'de parti Tiecisi üyeliği, MYK üyeliği ve Ankara il başkanlığı yaptı. Tüm özverisi ve iyi niyetine karşılık partisinde itildi, hor görüldü, harcandı. Uğurlu DSP'den aynlırken partisinden "Ne oluyoruz yahu" dıye arayan soran bır tek kişi olmadı. Küsmedi, içine kapanmadı. Içindeki gizilgücü Atatürkçü Düşünce Derneği'ne aktardı. ADD Genel Sekreteri olarak Anadolu yollarını arşınladı, cumhuriyetçi aydınlığı yurda taşıma işlevini üstlendi. Mehmet Uğurlu, geçen hafta her işinde yaptığı gibi sessizce aramızdan ayrıldı. Alçakgönüllü, ama çetin, onurtu bir ulusal sotcu olarak hiç kimse onu "vefasızlık"\a suçlamadı, suçlayamayacak da. Işıklar içinde yatsın... Birikim çorbası Söz Ismail Cem'in. CNN Türk'te söy- ledi: "Çağdaş birikimlerin ittifakı olacağız." Şu söz de aynı ittifakın: "Türbana saygılıyız." ISIK KANSU Emegin Sesini DinleyelimEmek Platformu'nun geçen hafta Yalova'da gerçekleştirdiği toplantı, oluşumlaryaratan, ya- rattıklan oluşumları parlatan, sermaye kesimın- den bir örgüt "Gık" dese manşetlere taşıyan medyanın haber gündeminde bile değildi. Niye? Kamu çalışanlanndan işçilere, hekim- lerden mühendislere değin milyonlarca yurtta- şın sesi Emek Platformu onlaragöre "cızırtı" ya- pıyor da ondan. Emek Platformu'nun yayımladığı bildiride, "Emek kesimine oluşum moluşum vız gelir" demeye getiriliyor: "Emek Platformu siyasi alandaki gelişmele- ri endişeyle izlemektedir. Bu gelişmeler çerçe- vesinde dile getirilen görüş ve çözüm önerile- ri halkımızın ve özellikle çalışanlann ve emek- lilerin acil sorunlanna çözüm getirmemektedir. Yapayayrışmalarsonucunda ülkemiz baskın bir erken seçime sürüklenmektedir." "Yapay ayrışmalar" vurgusu önemli... Emek kesimi, asıl olması gereken ayrışmanın ekseni- ni şöyle çiziyor: "Yıllardır uygulanan ve başarısızlığı kanıtlan- mış olan IMF ve Dünya Bankası programları- nın alternatifi, uluslararası sermayenin, yeni bi- çimlerde sunulan programlan değil, Emek Plat- formu'nun altematifprogramıdır. Bu program, demokratik talepleri de içerecek biçimde ge- nişletilecek ve güncelleştirilecektir. Emek Plat- formu Başkanlar Kurulu; kendi programını ha- yatageçirecek, temel insan haklanna, ulusal ege- menliğe ve hukukun üstünlüğüne dayalı, demok- ratik ve bağımsız bir ülkeyi yaratacak bir siya- si iradenin iktidara getihlmesinizorunlu görmek- tedir." Emek Platformu'nu oluşturan yöneticilerle görüştük, bu değeriendirmenin yorumunu iste- dik. Songünlerin "M"vaadi "Herkesimikucak- layacağız" var ya, işte ona bir yanıtmış... Iç bayıltıcı "AB uzun havası"na da bir efele- me, dizemli bir kınk hava ile karşılık veriyorlar: Avrupa Birliği ile ilişkilerimize ilişkin süreç, politik rekabet malzemesi olmaktan kurtanl- malı, ulusal çıkaharımız ve emekçilerin doğrul- tusunda bir hatta oturtulmalıdır." Emek Platformu, bütün olup bitenlerin bir ucunun "randevulu Irak Savaşı"r\a dayandığı- nın da farkında olduğunu hissettiriyor ve tavrı- nı koyuyor: "Bölgemizde hazırlanan savaş senaryolarına karşı banşın egemen olması talebi yükseltil- melidir." Türkiye'de yalnızca iş çevreleri yok! Şükür ki, emeğin gür sesi hâlâ çıkıyor. Ismail Cem'in Kayseri çıkarma- a sırasında kendisine protesto gös- terisinde bulunan bir grup Çinkur iş- çisine demedik laf, eklenmedik sı- fat bırakmadılar "CHP'nin doldurduklan, bir grup militan, AKP'liler, Cem'in hareke- tini baltalamak isteyen protesto- cular, MHP'nin gönderdikleri, ye- ni oluşumdan rahatsız olan provo- katörler..." Hiçbiri değildi. Çinkur işçileri ön- ce insandı. Çinkur işçileri işsizdi ve sorunlan, çok büyük sorunlan var- dı... Çinkur işçi komitesinden Sabrt Eyigün ve Ali Söylemez ile konuş- Çinkur işçileri Cem'den ne istedi? tuk. Acılı öykülerini anlattılar bize: Çinko ve özellikle ulusal savun- ma sanayiine atık maddelerden "kadmiyum" üreten Çinkur, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ve sa- ğın yeni "umudu" olarak tanıtılan Mehmet Ali Bayar ın kardeşi eski Özelleştirme Idaresi Başkanı Uğur Bayar'ın da altında imzalarının bu- lunduğu bir kararia 1996'da çoğun- luğunu Iranlılann oluşturduğu bir şirkete satılarak özelleştirilir. Özelleştirme kararıyla, Çinkur iş- çilerinin hak ve alacaklan satın alan şirkete devredilir ve fabrikaya 3 yıl çalışma koşulu getirilir. Çinkur'u devralanlar, bu üç yıl içinde bankalardan ve özel kuruluş- lardan bol miktarda kredi kullanır, üç yıl dolunca da piyasaya yakla- şık 60 milyon dolartık borç takar ve zarar ettikleri gerekçesiyle de fab- rikayı kapatırlar. Daha sonra fabri- ka, yine Iranlılann çoğunlukta ol- duğu bir başka şirkete 5 yıllığınadev- redilir. Bu süreçte fabrika, iki dönem üçer ay çalışır. Ancak, gerek işten çıkanlan, ge- rek çalışan ve gerekse emekli olan işçilerin alacaklan ödenmez. Bu- nun üzerine konu yargıya gider. Şu anda Çinkur iflas masasında ve yüzlerce işçinin kıdem tazminat- lan ödenmemiş durumda. İş akit- leri de askıya alındığından Çinkur işçileri başka işlerde çalışamıyorlar, çünkü başka işe girerierse kıdem tazminatlanndan vazgeçmiş sayı- lacaklar... Onlar, ne diğer partilerin parayla tutulmuş protestocularıydı ne de provokatördüler. "Sosyaldemokrat" Kayseri Milletvekili Ismail Cem, du- rup dinleseydi Çinkur işçilerini, bu öyküyü anlatacaklardı... ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORLNLARI YILMAZ ŞİPAL SSK Yaşlıhk Ayhklan 'Gecikme Farkları' Kamuoyuna Sosyal Güvenlik Yasası olarak tanıtılan ve tşsizlık Si- gortası Yasası'nı da içine alan 4447 sayılı yasa ile SSK aylıklannın artışını belirleyen Sosyal Sigortalar Yasası'nın Ek 23. maddesi. 1 Ocak 2000'den geçerli olarak yürürlükten kaldınldı. Bu madde yürürlükten kaldınlmadan önce. SSK sigortalılannın ma- lullük, vaşlılık. dul ve yetim aylıklan. 2 ayn gösterge tablosunda yer alan 241 "Gösterge sayısının katsa>ı ik çarpılması SODUCU" hesaplan- maktaydı ve "Katsa^ınuıdeğişmesi halinde, değişikliğiıı\iirürKiğegir- diği tarihten itibaren, yeni katsayı esas ahnarak" bu aylıklar arttınl- makta ve oluşan aylık farklan da ayhkJara eklenerek ödenmekteydi. 4447 sayılı yasa ile. 1 Ocak 2000'de SSK aylıklannın hesaplanma- sında \ e bağlanan aylıklann artmasında uygulanan "gösterge ve kat- sayı sistemi" de yürürlükten kaldınlmış oldu. Kaldınian katsayı ve 241 göstergeye dayalı sistemin yerine. aylık artışlannı TÜFE'ye bağlayan Ek Madde 38 >airürlüğe gırdi. 1 Ocak 2000'den bu yana. SSK gelir ve aylıklan. "Her a>' bir önceki aya göre Devlet tstatistik Enstitüsü ta- rafindan açıklanan en son temel ydlı kcntsel yeıier tüketici fivatlan in- deksi arüş oranı kadar arttınlarak" belirlenmektedir. Bakanlar Kurulu'nun 19.2.1999 günlü. 9912473 sayılı karan ile SSK gelir ve aylıklan. tahsis numaralannın "son rakamlanna göre" dört partide ödenmesi öngörüldü. 1. parti: -Tahsis numarasııun son rakamı 9.7 ve 5 oianlara her aym ondokuzuncu". 2. parti: -Tahsis numarasının son rakamı 3 ve 1 oianlara her ayın yirmibirinci". 3. parti: "Tahsis numarasının son rakamı 8,6 ve 4 oianlara her ayın yirmükinci". 4. parti: Tahsis numarasının son rakamı 2 ve 0 oianlara her ayın yirmiüçüncü". günlerinde aylıklan, "Birer ayJıkdönemler halinde vepeşin olarak" ödenmektedir. 4447 sayılı yasanın. SSK aylıklannın 1 Ocak 2000'den geçerli ola- rak TÜFE'ye bağlanması sonucu. aylıklann geç ödenmesi gündeme gelmiştir. 4759 sayılı yasa ile. 1 Haziran 2002'de bu uygulama değıştirilmiş- tir. Yeni uygulama ile. SSK "geKr ve ayüklan". 1 Haziran 2002"den geçerli olarak. "Her ay ödeme tarihinde bir önceki aya göre" ve yine TÜFE "arüş oranı kadar arttınlarak" ödenecektir. Ancak. SSK'den aylık alanlar için 1 Ocak 2000 ile 31 Mayıs 2002 arasındaki dönemde aylıklann geç ödenmesi sonucu "gecikme far- la" oluşmuştur. 1 Ocak 2000 ile 31 Mayıs 2002 arasındaki. 2 yıl 5 aylık döneme ilişkin geç ödenen aylıklann "geç ödeme farklannın" da hesaplana- rak ödenmesi gündeme gelmiştir. Bu farklann tutan ne olacaktır sorusunun yanıtını aşağıya aldığı- mız tabloda vermeye çalıştık. S^K >a-lılık A\hk]aruun TİTEden Sonra Oluşan Geç Ödeme Farklan iGerilıme Zamnu Hariç! TIFE (X)TIFE Artışı lıgolaması A.\ lık OcaUOOO V\90 Şubat2000 °»4.9O Birikmiş Man2000 VUO \ısan20OO \UMS2000 Haz:ran2000 Teramuz 2000 AZIKÜS 2000 E^!ÛI:OOO •o2.90 %2.30 Ekım2000 " tasım 2000 • ! talık2000 0uk2001 $ubat2001 Maıt 20(11 Vsan2001 Ma\ıs2001 Hanran'2001 Tetranuz2001 Aeustos20ÖI ° Evlü! 2001 ' Efam 2001 ' Kasun 2001 • Aralık 2001 ' Ocak 2002 • Subat 2002 • Man 2002 Vısan 2002 Nîavıs 2002 »2.20 oOJO o220 »2.20 .3.10 '.3.10 .3.70 «2.5Û «2.50 .1.80 .6.10 .10.30 •o5.10 »3 10 »2.40 »2.90 »5 90 .6.10 o4.20 «3 20 .5 30 .180 .120 .2.10 Maaş Artşian Toplarra ISGüDhîkFark Tnplarm 11 2&GûnhikFart,Tcplamı(2. 21 Gûnhjk Fai Tcplamı (3 22 Giiniüt Fark Tcplamı(4 o5.9C .11.09 .15.20 .18.54 »21.2 7 »-023.93 .24.80 .2^.55 '»30.35 .34.39 '•38.56 •43.69 »47.28 .50.96 »53 68 •63 05 -.79.85 »«9.02 «94.SS .99 56 .105 34 .11746 /.130.72 .14042 »148 11 »16126 »165 96 »169 1: M74.80 Parti ı Pffltl 3 anı Pmı En A I VIM^ Artıjı A\hk 4 695.810 4.130005 3.271.385 2.658.929 2169 961 2.123.354 690.476 2.185.25S 2.233 334 3.216 204 3 315 906 L 4 080.383 2 859.Ü25 293ü501 2 162 ~ IG 7 461 108 13.366 758 7 300.196 4.663.680 3 7 22 520 4 605.998 9 642 5^6 10.551641 1.712.616 6.123.083 10465.879 3742.835 2 540.138 4.498.584 139126.851 1 Ginlfik 156.527 137.66T 109.046 88.631 72.332 70.778 23.016 72.842 7 4.444 10120 1 110.530 136.013 95.301 9 7 .683 "2.090 248.TJ4 445 559 243 340 155 456 124 084 153 533 321419 351 921 25"087 204 103 348 863 124 761 84 671 149.953 4 6." 562 83.476.111 92.751134 T7.3S8 "96 O2.026J5' \ ı SSK aylıklarma bır öncekı aya a.ı TUFE uvgulanmaktadır En Çok M u ; Artrçı Avlık 9.132.315 8.031.948 6.362.123 5.171 030 4.220.0% 4.129 455 1.342.824 4.249.845 4.343.342 6.254.807 6.448 706 7 935.445 5 560173 5 699 178 4 205 993 14 51D209 25 995 397 14 197.272 9 069 830 7 239 480 8 957 650 18 752 685 20 532.283 14.999.338 11 908 046 20.353 827 7.278.989 4.940.007 8.748.' ? 53 270yi 047 1 Gnnlûk 304.411 267 732 212.071 172.368 140.670 137 649 44 761 141 662 144 ""8 208 494 214 957 264 515 185 339 1S9.9'3 140 203 483.6 7 4 866.513 473.242 302 328 241316 298 588 625.090 684.409 499.9 7 8 396.935 678.461 242.633 164.66 7 291.625 9.019035 162342628 180380.698 189399 7 33 198.418 768 KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak * turk.net HARBİ SEMÎH POROY semihporoy(â yahoo.com TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIK\N 22 Temmuz r< DOKU v NUN İNCELENMES/.. 18OZ'D£ SUGÜ/V, FKAHS/2 Afi/ATUMİ l/£ PİZYOLOjf ÖLMUÇTİJ. HSA/Û2. SfL£ HÜC&E- Ç4ĞM, OOKÇ/ BtÇt'M- ŞÜYÜK VE İŞLEIS İ MEYPAM/I G£C£<V OO- LEMMİŞrt- Sü Sft-r'to ADAfa(*l/M TEK HATASf, o StfZALAR GEL/ŞMEKTE OlAN MİGeOSKOPA <Sa- VENMEYİP, Af£AÇT7eMAL4/StN/ ÇfPL^fC SÖZl£ ESPİYE İÇRA DAİRESİ'NDEN GAYRİ1VIE\KULÜN AÇIK ARTTIRIVIA İLANI Dosya No: 2000-287 Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi. kıv-meti. adedı. e\safı: 1. Espiye ilçesi Ericek köyünde, Arahk'1998 tarih. 1 nolu. 52 52 cilt. 5 shf.de kayrtlr. >üzde 15-20 meyile sahip olup 10.000 m2'dir. Yüzde 4O'ı çalıiık. v-üzde 4O'ı çayır ve yüzde 20'si de mtsır tarlasıdır. 4.600.000.000. TL değerinde olup satış saa'ti: 14.00-14.05. 2. Espiye ilçesi. Esentepe Mah. 301C. 111. C.D pafta. 2 ada. 124 parsel olup 205.18 m2'dir. Belediye imar planı içinde ve belediye hizmet- lerinden yararlanmaktadır. Yüzde 5-10 meyile sahiptir. Eski Espi\e-Yaalıdere yoluna cephesi vardır. 12.310.800.000. TL değerinde olup satış saati: 14.05-14. 10 3. Espiye ilçesi Esentepe Mah. 30.111. C.D. pafta, 2 ada, 125 parsel olup 235.42 m2'dir. belediye hizmetlerinden yararlanmakta olup imar planı içindedir. 2312 24.00 borçlu hissesi satılacak olup yüzde 5-10 meyillidir. Eski Espiye-Yağlıdere yoluna cephesi vardır. Satış şartlan: 1- Borçlu hissesine 13.607. 000. TL değer takdir edilmiş olup saat 14.16-14.15 arasında Espiye Adliyesi önünde açık arttır- ma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin yüzde 7 5'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış mas- raflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Bö\le bir bedelle alıcı çıkmazsa. en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıvla 19 09 2002 Perşembe günü aym yerde a>nı saatte ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edılememişse gavrimenkul en çok arttıranın taah- hüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edılecektir Şu kadar kı arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenın alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan baş- ka paraya çevırme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttırmava iştirak edeceklenn. tahmin edilen kıymetin vıizde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın temi- nat mektubunu \ermeleri lazımdır. Satış. peşin para iledir. alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi. ihale pulu. tapu harç ve masraflan alıcıya aıttir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. KDV alıcı>a aittir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gavrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa daır olan iddialanm daya- nağı belgeleri ile on beş gün içinde dairemıze bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- thaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm ahcılaı ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsılen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temer- rüt faızı aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsıl olunacak. bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebılmesı için daırede açık olup masrafi verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönde- rilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan. başkaca bilgi almak isteyenlerin 2000-287 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başv urmalan ilan olunur. 04 07 2002 (*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 43282 SAGNAK NtLGÜN CERRAHOĞLU 11 Eylül Cenova'da mı Başladı? Cenova'da önceki gün yaşam gene durdu. Yüz bin kişi bir kez daha "globalleşme karşıtı hareketin"sim- gesine dönüşen kenteaktı. Hiçbirorganizasyon, hiç- bir siyasi lider ya da parti inisiyatifi olmaksızın; "ken- diliğinden" oluşan göstericiler ordusu, bir yıl önceki gibi Cenova'yı "teslimaldı". ilk durak, "globalleşme karşıtlannın şehidi" Car- lo Giuliani'nin öldürüldüğü meydan oldu: PiazzaAli- monda. Adı "Carto Giuliani Meydam"na çıkan mey- danda göstericiler şarkılar söyledi önce. Mumlar ya- kıp, balonlar uçurdular. Slogan attılar "Cenova 2001: Sizin Zulmünüz", "Cenova 2002: Bizim Cevabımız" pankartlanyla yürudüler. Hiçbirvitrin kınnadan. Bir ara- ba yakmadan. Tek bir barikat kurmadan... "Banşçı bir hareket" olduklannı kanıtlamak için yaptılar bu- nu. Cenova'daki kanlı G-8 zirvesinden bir yıl sonra "globalleşme karşıtı hareketin" hâlâ kanlı canlı, var olduğunu göstermek istediler sonra. Ve dehşeti an- dılar. Globalleşme karşıtı gösterileri her seferinde toz dumana katan anarşist -eylemciler- "Black Bloc" (Kara Blok) grupları bu kez sırra kadem basmıştı. "Kara S/o/c"çular, bu yıl nedense piyasaya çıkmadı. "Kara Blok"un aslında uluslararası gizli servis örgüt- lerınin yönlendirdiği "ajan provokatörier" olduğunu savunanlar buna sevindi. Muhafazakâr sağın, "globalleşme karşıtı hareke- tin çehresi" diye takdim ettiği "Kara Blok" neredey- di? Bir yıl önce aynı kentte Bush, Berlusconi, Az- nar, Chirac, Schröder i buluşturan G- 8'de dağı taşı yıkan "Kara Blok"çular hani, nerde kalmıştı? Bu ve bu gibi yığınla soru... "Kanlı Ceno^a"nın es- rarlan hâlâ aydınlanmadı. Yığınla yazı yazıldı Ceno- va hakkında. Sergiler düzenlendi, dokümanterler ya- pıldı. Ama Cenova'dan arda kalan sorular yanıtlan- madı. Nasıl olmuştu da Italya gibi bir AB ülkesinde "hukuk devleti" bir gecede askıya alınmıştı mesela? Yanlız Carlo Giuliani değil; savunmasız, masum, ba- nşçı göstericiler kitle halinde inanılmaz şiddete ma- ruz kalmış, meydan dayağından geçirilmiş, karakol- laraçekilmiş, gözaltınaalınmış, işkenceyetabi tutul- muş, bunlar "Uluslararası Aförgütü" raporianna geç- mişti. Gazeteciler bizde ancak "Gazi olaylannı" hatırla- tan ölçüde kötü muamele görmüştü. Coplanmış, ha- karete uğramış, dövülüp tekmelenmişlerdi. Şiddet kur- banlarına yardım etmeye çalışan sağlık görevlileri engellenmişti. Massimo D'Alema olan biteni "Şilifa- şizmi" diye adlandırmıştı. Cenova, 11 Eylül: 'Film gibi'... Hakikaten "garip"ti olanlar. Hâlâ yanıt aranan bu sorular -özellikle 11 Eylül'den sonra- şimdi farklı an- lamlar kazanıyor. "Man/festo"örneğin: "Yaygınizle- nim" diyor: "ıtalya'yabukomutun "dışardan" veril- diği üzerinde odaklaşıyor "Tepemizde Bin Laden var. Globalleşme karşıtlannı Cenova'da durdurun!" Ba- tılı gizli servislerin Cenova'da görülmemiş işbitiiği sergilediklerini belirten "Manifesto", "Cenova2001 "in bir yol kazası olmadığını soyluyor kısacası. Cenova'nın adeta "11 Eylül sonrası düzenin ön pro- vası" olduğunu belirten başka yazılar da var. "£/ Pa- ;s"ten Lola Golan örneğin, "11 Eylül'den iki ay ön- ce cereyan eden Cenova'da Berlusconi hükümeti sanki 11 Eylül olmuş gibi hareket etti!" diyor. llginç olan "Cenova 2001" ile "11 Eylül" arasın- da kurulan bu bağ. Özellikle Cenova'yı bizzat izle- yen basın mensuplan iki olay arasında bu bağlantı- yı kuruyor. Neden? Her şeyden önce bir "dip duygu" bu. İlk kez Ce- nova'da fark ettiğimiz "derin bir hayret, şaşkınlık"t\ bu dip duygu. Cenova'nın "yeni dünya düzeninde" ciddi bir yol aynmı olduğunu fark ettik önce. Avru- pa'da çevriten bir "Missing" filmi izlergibiydik. Bu "film gibi" duygusunun yarattığı şok ve hayreti kısa süre sonra 11 Eylül'de yaşadık. Cenova, 11 Eylül gibi, tarifi zor bir "korku" saldı içi- mize. Batı'nın tartışılmaz ve kazanılmış "haklannın" bir gecede geri alıverileceğini gördük. "Bir daha hiç- bir şey aynı olmayacak" duygusunu, ilk kez orada tattık. Soğuk Savaş'ta kaldıgını düşündüğümüz bir "kutuplaşma dayatması" çıktı karşımıza. "Ya bizim- le, ya teröristlerte!" ultimatornunu Bush'tan önce Cenova'da Berlusconi vermişti... Geçen yılki her üç göstericiden birinin yeniden "Cenova"ya dönmesinin bir nedeni de işte bu: 11 Ey- lül sonrasında "olay mahallini" yeniden yaşamak. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 B Ü L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Sesi kalın- laşmasın diye çocukken iğ- diş edilmiş er- kek şarkıcıla- ra verilen ad. 2/ Karışık renkli... "De- nizayısı" da denilen fok cinsi. 3/ Bir çekim aygıtı- na takılan ve göriin- tüyü sınırlamaya ya 1 da ayarlamaya yara- 2 yan düzenek... Eski 3 dilde eşek. 4/ Ender, 4 seyrek... Yirmisekiz 5 taşla oynanan bir oyun. 5/ Dışa vuran sevinç... Üci tarla ara- sındaİd sınır. 6/Halk dilinde sebze bahçe- sine verilen ad... Bir nota. 7/Asya'dabir ırmak... "Ishkçı ördek" de denilen ve yurdumuzda kışla- yan ördek cinsi. 8/Oyunda cezalı çocuk... Itırlı bir bitki. 9/Harekete hazır, tetikte... Utanç duyma. YLTCARIDAN AŞAĞIYA: 1/Bir işi başka birine yükleme, başına sarma an- lamında argo sözcük. 2/ Alçak enlemlerde esen düzenli rüzgâr... Dağ sırtlannda geçit veren çu- kur yer. 3/İnce kamış... Bir şeyden kalan kötü iz. 4/Öğretmenin öğrencilere verdiği ev çalışması... Notada durak işareti. 5/ Bir tür deniz taşımacüı- gı... Bağışlama. 6/"— ayağı çabuk, ozan dili çe- vik olur" (Dede Korkut)... Yat limanı. 7/Öğütül- müş susamın koyu sıvı durumu... Şaşma belirten bir ünlem. 8/Cezayir'de bir lıman kenti... "Uza- tır boynunu arar eşini / Bir tek — gördüm göl ke- nannda" (Karacao|lan). 9/ Düşünülenin tersini söyleyerek yapılan ince alay... Yiğit. F R 1 K si [• Y O N R E S 1 M | A L A 1 c •T O L •E T J E T | G ö N | U 1 L A M | K A S R D •S 1 s •z E M 1 P | A Tl U | M O T E F | E N S A R E R 1 T R O S 1 T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle