Katalog

SAYFA CUMHURİYET 22 TEMMUZ 2002 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER [email protected] AÇI MUMTAZ SOYSAL KİMİLERİ "ıttıfak" d\yor, kımılen de "bırtık" ya da "bütünleşme" Erken seçım tanhı tartı- şılırken ve seçıme gınş koşullan da bellıyken, bu konunun gundeme gelmesınden daha do- ğal bır şey olamazdı Polıtıka 'ıktıdar savaşı- mı" demekolduğuna gore, kendını solda go- ren ya da alnına "sol" etıketı yapıştırılan her- kes şu sıra elbet ulke yonetımınde soz sahıbı olmanın yollannı arayacaktır Zaten, hep gundemde olması ve tartışılma- sı gereken bır konuydu bu Ancak, her zaman ve ozellıkle de şımdı, boy- le bırtartışmanın anlamlı olabılmesı ıçın ıkı so- runun yan yana getmlerek sorulup yanıtlanma- sı gerekıyor Bınncısı, "solda" olmak ne demektır'? Ikıncısı solda olanlar bugunun Turkıyesı'ne nelerı onermek ve nelerın savaşımını yapmak uzere bır araya gelmelıdırter Oztin Akgüç'un dun Cumhurıyet'te "Sol Daha Fazla Kııienmesın" başlığıyla çı- kan yazısı bu sorulara venlebılecekyanıtlan da ıçermekteydı Sol, "ınsana değer veren, ınsanlar arasın- da ayınm yapmayan, fırsat eşıtlığı yaratmaya çalışan, egemen guçlenn devlet erkını baskı aracı olarak kullanışına karşı çıkan" bır ınan- ca dayanır, bugunku Turkıye'de ıse oyle bazı goruş ve uygulamalar var kı, onlara karşı çık- mayanlann kendılenne "sol" demelen ya da sol sayılmalan kesınlıkle yanlıştır Kureselleşmeyı, "maddîve manevîınsanlık değerlennın ve bu değerler çevresınde oluş- muş bınkımlenn ulusal sınırları aşarak payla- şılması, kuresel olanaklann daha 1yı değerlen- dınlıp kullanılması" olarakgormesı gereken bır sol, bu yenı olguyu "yalnızca sermayenın ser- bestçe dolaşımı, sermaye ustunluğunun guç- lendırılmesı, mevcut sıstemden esas payı alanlann kendı değer yargılarını ve olçutlen- nı evrenselleştırmesı" olarak gorenlere karşı çıkmadan duramaz Turkıye'de "paralı eğıtım ve paralı sağlık hızmetı uygulamalannı, özelleştırme yaftası altında kamu bınkımlennın yağmalatılmasını, kamu fonlan ıle banka sahıplerının kurtarıl- masını, yuksek faızle gelırdağılımının daha da bozulmasını, ışsızlığı arttıncı polıtıkalann ızlen- mesını" doğru bulanlann da solla ılgısı ola- maz "Daha tyı kaynak kullanımına olanak vere- cek bır planlamaya karşı olan ve uluslararası, hatta uluslarustu fınans kurumlannın buyruk- lannı yerıne getırme ışlevını ustlenen kışı, par- tı, akım veya oluşumlar" da sol olarak nıtelen- dınlemez Adına ne denırse densın ve ne bıçım ala- cak olursa olsun, soldakı derlenıp topar- lanma, kışısel heves ve tutkular otesınde, top- lum ıçın yarariı olacaksa, bu temel duşunce- ler çevresınde bır "soldan bakış bırlıktelığı"ne dayandırılmak zorundadır Dr. 1. SERDAR BÖLÜKBAŞI Bır türlu kabullenemedığımız sensızlık, bır yılmı doldurdu. Eşi : Ayten BÖLÜKBAŞI Oğnllan: Deniz BÖLÜKBAŞI Baran BÖLÜKBAŞI LOZANGUNUMUZ KUTLUOLSUN Lozan Konferansfnın 79 vıldönumü nedenı\le Turk Gençlığme HLzmet \akfı tarafından kutlama törenı düzenlenmı^tır Kamuovuna Du\ıırulur Prof Dr Gungör Şatıroğlu Dûzenleme K.omıtesı Program Sabah • Lozan kahramanı İsm« İNONt 'niin Maçka'dakı anıüna çeknk koyma törenı 23 Temrauz 2002 Sah. Saat- 10JO Panel Akşam LOZAN KONFERANSI Sumış: Şaban \h Yaşarogu Turk Gençlıgıne Hızmet \akfı \ önetun K.urulu Uyesı Savgı Duruşu-tstıklal Marşı • Prof. Dr. Gungör Şabroğlu Arşrnnden İnönü'nün kendi sesındcn Lozan >egunun anlam ve onemını bdoten slavt gostensı Oturum Başkanı Dr. Husaroettın Canözturk Tûrk Gençlığme Hızmet Vakfi Başkanı Orhan Koloğlu Tarihçı-yazar Basın-Yavın eskı Genel Müdürü Dr. MevCnştam Cumhunvet Gazetesı Yönetım Kurulu Başkanı Tunzm eskı Bakanı 23Temmuz2002Salı SaatlgJO Yer ITÜ Sos>al Tesıslen Konferans Salonu, ITÜ Maçka Kampusu Tel 0212-243 24 74 Ulusal Eğitim ve AB Prof. Dr. Türkan SAYLAN ÇYDD Genel Başka * * lkemızdekı ınsanlann U sağlık ve eğıtım ven- lenne baktığımızda. gelışmış ulkelerden ne denlı gende olduğu- muz en açık bıçımde ortava çıkar Bunun ekonomık gelışmeyle bağ- lantısı ve tum olumsuzluklann te- melı olduğu da çok açıktır Oysa Cumhunyetımızın ozün- de, bu topraklarda yaşayan herke- suı eğıtımlı ve sağlıklı ohnası, cın- sıy et aynmı y apümadan, ureten ve emeğını hakça paylaşan ınsanlann oluşturduğu bır ulus ohna ulkusu ve hedefı yatmaktadır Bu da "sos- yal devlet" olmanın, devletın ın- sanlann gonencı ve esenlığı ıçuı var olması ılkesının temelınden başka bır şey değıldır Gunumuzde kalkrnma-gelışme hedefme ulaşamadığunızla ılgılı pek çok acı venler var elımızde Bunlann başında da, son derece ıl- kel bıçunde okur-yazarlık oranla- n gehnektedu" "Ulusal Eğitime Destek Kam- parryasT projesi, Sayın Cumhurbaş- kanımızm eşlennın onculuğunde ve coşturuculuğunda butûn yurtta suruyor, Mıllı Eğıtım Bakanlığı tum kadro \ e kurumlanyla, kendı- nı ulke sorunlannın çozumunde sorumlu sayan STO'lenn ışbırlı- ğuıde, yurdun dort bır yarunda, okur-yazarlık ve becen kurslann- da on bınlerce kadınımız ılk kez abe- ce (alfabe) oğrenıp asker mektubu- nu, otobus tabelasını okuyor, bun- dan duyduğu mutluluğu rrukrofon- lar onunde dıle getınyor Geçen ay, 2001-2002 oğretun yı- h Ulusal Eğıtıme Destek Kampan- yası'na katılan ve 1 aşamayı ta- mamlayanlarla ılgılı yuzlerce to- ren yapıldı yurdumuzda Son ay onlardan ıkısıne katılma olanağı buldum Bunlardan brn Istanbul'da Sul- tanbeylı, oburu Tuzla ılçesuıdey dı Sultanbev lı, gencılığın. Cumhun- nı yet ve Atatürk duşmanlığının ço- reklenıp gelışhnldığı bır kurtanl- mış bolgevken yenı yonetıcı ve eğı- tımcılenn halkla butunleşerek yo- ğun bır çalışmaya gırmesı sonucu, bır yıilık bır donemde, 7 bın 200 kadın okur-yazar hlınabılmış, ara- lanndan bır koro ve tıyatro grubu oluşmuş ve yıllann kara baskısın- dan kurtulan, ınsan olduklannın okur-yazar olunca ayırdına varan bu Anadolu kadınlan. yaşamlannda ılk kez sahneye çıkıp "var olduk- lanm ve var olacakiarmı" kanıtla- mışlardı Aynı şekılde. Tuzla'da, yoneucılerve STO'lennelbırlığıy- le yurutulen kampanyada, uzun uğ- raşlar sonunda. 1000 kadın okur- yazar olmuş Tuzla meydanında, Ataturk anıtı çevresınde, Bulutsuz- luk Ozlemı gıbı çok çağdaş bır mu- zık grubunun eşlığuıde danslarla belgelennı ahnışlardı Duz mantık kullandığınızda, bu sonuçlar goğsunuzu kabartır. goz- lennızı yaşartır Oysa, bırdenbıre 2002 yılında olduğunuzu ve ılk okuryazarlık kampanyasının Harf Devnmı'nın yapüdığı 1928'de baş- latıldığını aklınıza getınrsenız se- vınç gozyaşlan ve coşkunuzdan eser kalrnaz, yennı buyuk bır acı ve ozeleşhn kaplar Turiayemızın gen kalmışlığında, pek çok sıyasetçının, beklentılen sı- nırh halkın, orgütlenmemışlığın, gelışımın onunu açması gereken ünıversıtelenn, hantal burokrası- nın vb suçu olduğu açıktır. ancak bu yorumu yapıp bır kıyıya çekıl- mek yenne, butun bunlann altın- da yatan ya da boylesı nıtelıksız- leşmeye yol açan nedenlen araştır- mamız ve bunu açıkça dıle getıre- rek onlemını ulusça alınmaıruz ge- rekmez mı 9 1928 yılında 13 mılyon olan ulu- sumuz, 2002'de 67 mılyona dayan- mıştır Gazetelerde okuduğumuza gore 20 yuzyılda gelışmış hıç ama hıçbır ulus boylesı korkunç, önü ah- namazbirnüfiısartışıgostennemış- tır Çağdaşlaşmayolundaolmaka- ran almış hıçbır ulkenın polıtıka- cısı, "çoğahnanm, saltsayısalçogal- manm, düşmanlan korkutacak ve sınır ötesine ulaşabilecek bir güç" olabıleceğını vurgulamamış, aıle planlaması çalışmalannı baltala- mamış, bu y oldakj karşı propagan- dalara yol v ermemıştır Yeryuzundekı ornekler, kalkın- ma ve gelışmenın, ancak ve ancak nıtehklı ınsan gücuyle, ıyı eğıtılmış, geçerlı bır meslek sahıbı olmuş, ureten ve kendı ayaklan uzennde duran, planlı çoğalan, sağhklı bes- lenıp buyutulen yurttaşlann oluş- turduğu toplumlar ıçın gerçekle- şebıleceğını açıkça gostermekte- dır "Üreveüm daha çok ürevetim. bu topraklar birkaç >uz mih on in- sanı dmıırabiür. ne deııhçoğahrsak o denB güçlü ohıruz,ezeriz,yok ede- riz_" şeklındekı çocukça, cahılce gudulemelerle nereye varabılınz0 Akraba evhkklenyle ozurluleruret- meyı, namus temızlemek ıçın tore cuıayetlennı, yoksul ve cahıl yaşa- yıp olme>ı, tarafik canavanna kur- ban olmayı kader say anlarla, ufü- rukçülerden, falcılardan medet umanlarla, dın ve manç somurusü- ne, kısır sloganlara tutsak olmuş sıyasetçılerle bu ulus nasıl çağ at- layacak9 ABve "ginne'' - "gnTneme" tar- tışmalan tam bır sıyah-beyaz, va- tansever-vatan haını kamplaşması konumunda suruyor Oysa ortak aklı onumuze koyup once bu ulu- su oluşturan tum ınsanlann daha ıyı, onurlu, ozgur ve eşıt olacaklan. hukukun-yasalann herkese aynı şe- kılde uygulanacağı, eğıtımın-sağ- lık hızmetlennın ulkenın her yanı- na eşıt nıtelıkte dağılacağı, "ûreti- min" ve "•paylaşnn"ın ortak çaba olarak herkesçe bırlıkte y apılabıle- ceğı bır gelecek duşledığımızde, buna yurekten ve bılımsel olarak ınanıyorsak, ınsanhğın bınlerce yıl bu-bırlennı kıra kıra ulaştığı bu de- ğerlen, kendımız, kendı ınsanrmız ıçın de hak edılmış kabul edebıl- melıyız Şoyle bır duşunsenıze, bakıp bes- leyebıleceğımız ve eğıtebıleceğımız sayıda çocuk sahıbı olabılen. evlat- lannı, yoksulluk, olanaksızhk ve cehalet nedenıyle fıre vermeden yetıştıren, eğıtım ve meslek sahıbı olmasını sağlayan, topraklanndan, denızlennden, yeraltmdan, tunz- muıden, sulanndan, sanayıınden bılınçlı ve planlı bıçımde yararla- nan sıyasete soyomanlarm doğrudan halkça dunyayı kavrayabılecekler- le donanımh "en i\ilerT 'den belır- lendığı brr Turkıye'nın AB'y e gır- me-gırmeme, EMF'den para dılen- me sorunlan olabılır mı0 Dostlar, gozumuzu dort açalım, bızler, ulusça, kendımızı evTensel değerlerle donatıp daha çok urehr ve guçlenırsek, pazarlık masasına oturduğumuzda kendı ozgûn ko- şullanmızı tartışma olanağı da bu- labılınz 2002'de hâlâ okur-yazarlık bel- gesıne alkış tutarak, akraba evhlı- ğı nedenıv le ozurlu oknay a tutsak- lan ya da trafıkte yıtenlen "kader" dıye açıklayarak, kendımıze acı- yarak. gençlenn onunu tıkayarak ve "Boyle gelmiş boyle gider" dıyerek ya da "vatan-miDet" haykırmalan dışında hıçbır şey uretmeden cahıl bıraktığımız halkımızın oyundan başka bır şey duşunmeyerek bu^ yerlere varamayacağunız açıktır Gelın, MustafaKemal Atatürk un çocuklan olarak, ortak aklı sefer- ber edıp, ulusal ve evrensel değer- len ıçselleştınp, nıtelıkh, ıyı eğıtl- mış, dunyanın her yeımde üretıme katılabılecek, geleceğimizi her yo- nüvieplanlayıp bu piaıüan ilkeü şe- kilde uygulayacak, onurlu, ozgur v-eeşrthkçidüşünebflen,y3sa>-abaen çağdaşyurttaşiarınyeöşmesi ıçın ge- reken açılımlan yapalım AB tar- hşmalan belkı de bızı, oncelıkle kendnruz ve ınsanınuz ıçın bu ka- rarlan almaya ve eylemlı olarak gerçekleşnrmeye yoneltecektır Ne dersınız 0 Hoşça Kalm Kıbnslı Dostlar. Muhsine HELÎMOĞLU YAVUZ K ıbns'tan unıversı- tedekı derslenmı ve bır halkbılımcı olarak alan araştırmalanmı tamamlayarak kadın-erkek, çocuk-yetışkın hemen he- men butun Lefkehlenn kat- kısız, yalansız, yurek dolu- su sevgılen ıle uğurlamp aynldım Ellenme sımsıkı sanlan guzelım Şayan Hanun'm, gormüş geçırmış gozlenn- de bmken yaşlan denetle- meye çalışarak y anı başım- da yuruyuşu, ağaçlı kahv e- dekı yaşhlann huzûnlu goz- lenyle yuzume bakarak "Ne gideııbe,^1 bizimle'' deme- len, yıllar \ ıllar once "Di- yarbakır Efeaneteri" latabı- mı hazırlamak ıçın, alan araşürması yaptığım Dı- yarbakır'dan ve Dıyarbakır halkından aynlırken yaşa- dığun, buna benzer sahne- len anımsattı bana Polon- ya'dan, Polonyalı dostla- nmdan ve evınde kaldığım Nâzım'ın tercumanı Go- ta'dan aynlırken de karşüık- lı bu tür duygular yaşamış- tık Benım ıçın, halkbılım- cı ohnanın en zor yanlann- dan bınsı de araştırma alan- lanmdakı halkla, sınırh bır zaman ıçın de olsa çok an- lamlı yaşanmış bırlıktehk- lerden, ıçten dostane duy- gulann paylaşıldığı ınsan- lardanaynlmakoluyor Her şeyın maddeyle olçulup çır- kınleştığı, gozlenn çıkar- sız, hesapsız bırbınne doku- namadığı bır dunyada bu ınsanı sıcakhğın, sevgı ahş- venşının ne bulunmaz bır değer oluşu da yuıe ışımın en gûzel yanlanndan bınsı elbette Şımdı donup bakıyonım da Kıbns'ın neredeyse unu- tuhnuş bu uzak koşesınde geçu"dığım yaklaşık sekız ayda, nasıl da onlann ya- şamlannın doğal bır parça- sı oldum Onlarla bırlıkte yaşadıgım, duğunlenne, to- renlenne, bayramlanna, ce- nazelenne, acılanna, se- vınçlenne ortak olduğum bu zaman düımınde, onlar- dan ne çok şey öğrendım ve ne çok sevgı saygı alıp verdım Çoğu yaşlılardan oluşan Lefke halkı (çünku gençler ışsızhk nedenıyle ulke dışı- na çıkıyorlar) kendılenne uzahlan bu" dost elını bın canlakarşılıyorlar Son de- rece vencıler Sevdıklen za- man maddı-manevı her şey- lennı pay laşmak ıstıyorlar Içtenlıkten uzak, hesap- lı, hor goren. aşagılayıcı, kaba tavu-lara karşı ıse yı- ne, ateşe donmuş, dayanış- ma ıçınde olan bın yurekle yanıt venyorlar ve oylele- re asla yuz venp ıçlennde banndırmıyorlar Eskıden Lefke'de, dışar- dan gelen gorevhlere "ken- di gelen" derlermış Çok anlamlar yuklenebılen bu deyış, onlarla aramızda bır parola oldu Herhangı bu- kapıyı çaldığunda, ışıtöğım "Idmdir'' sorusuna karşı- hk olarak "kendi gden" de- dığımde hemen açılan ka- puını ardından gorunen gu- ler bır yuz, her sefennde "Sen kendi gelen değüsin, sen arükbızden birisin*" dı- yordu Bu da benı mutlu edıyordu, çünku bu" halkbı- lımcının aşması gereken en "güç eşik", kulturunu araş- ürdığı halkın gozunde "ken- di gelen" olmaktan çıkıp onlardan bın, ıçlennden bı- n olabılmektır Ondan son- ra açıhnayacak kapı yok- tur, artık her eşığı guven ıçuıde atlayabılırsuıız Lefke'den aynhrken, her yü nısan ayında portakal çı- çeklen açarken, kısa bır za- man ıçın de olsa onlara ge- n döneceğıme soz verdım Bu sozumu buyuk bır ozen- le tutacağımı sanıyorum, çunku onlarla bırlıkte ol- mayı ben de ıçtenlıkle ıstı- yorum Araştırma alanla- nndakı ınsanlardan aynltr- ken \ aşadığun "duygu-yo- ğunİuklu n bu zor ama gu- zel anlar, bana hep Necati Cumab'nın şu dızelennı anımsatır "Yayla dönüşü her koyun /Nasıl kokusunu akrsa kuzusunun/Senı ken- dilerinden bildiler mi / Va- nında kendilerinden doğan iyinin doğrunun / Her biri sana anadır. dosttur, kar- deştiıf Evet, tum Lefkehler, tum Kıbnslüar, o guzel uı- sanlar her bın benım dos- tumdu. kardeşımdı ve hep oyle kalacaklar Umversıte- de derslenmı ve alan araş- hrmalanmı tamamladım ve tanıdığım nıce dostlar, halk kahndan Can ınsanlar hoş- ça kalın' Nüvit Özdoğru'nun Ardından... AMH.NEYZI onulliı Sür- gün' olmaya soyunup, An- talya'ya yerleşelı, eskı ya- km çevrem ıle ılışkılenm gıderekkesılıyor Kısasu- re ıçmde ıkı sınıf arkada- şımı yıtırdım ve acı olayı hep gecıkerek öğrendım Aynca yaş uç çeyrek yuz yıh aşınca, korkanm yakm- lann kaybı uısanda sıra- nm kendine geldiği duygu- sunu uyandırdığından ol- sa gerek, konunun uzenne gıtmek zorlaşıyor Geçen- de Sayın Enis Batur'un Nüvit Özdoğru'yu anan yazısını okuyunca hem se- vuıdım hem de bu konuda bana gorev duştuğunu anımsadım 1946 yılmm hazıran ayında bırhkte Is- tanbul Amenkan Erkek Kolejı'nden mezun olmuş- tuk Nuvıt yatılı oğrencı değıldı, aynca çelımsız bır oğlan olduğu ıçuı spor dal- lannda da sıvnlmemıştı Ote yandan 1946 oğrencı yılhğı olan "Record" der- gısuıdekı tum kankaturler onun kalemınden çıkmış- tı Bunlann arasında be- nım kankaturum de var- dı (Yıllar sonra Hoş Me- mo donemuıde Bedri Ko- raman yapıncaya değın başka kankatunımu yapan da ohnadı) Nuvıt'ın yayımlanmış şıır kıtabırun değerlendır- mesını Sayın Batur yap- mışdurumda Bendeobur yonlennı dıle getırmek ıs- tıyorum Oncelıkle yıllar once yayımlamış olduğu "TÜRKÇEMtZ" kıtabı- nı anmak gerekır Her ko- nuda olduğu gıbı Nuvıt, buyuk bır tıtızlıkle dılı- mızde geçerhlık kazanmış yanılgılan tum aynnhlan ıle bu kıtabında toplamış- tı Gunumuzunmedyasın- da yer alan bozuk Turkçe daha akı1lara bıle gelmemış durumdayken Nuvnt, düın doğrulannı kılı kırk yarar- casına kıtabında saptamış- tı Once de değındığım gı- bı yatılı oğrencüere ozel olan gece etkınlıklenne uzak kaldığı ıçın daha son- ra yaşamını ada> acağı oğ- renciti\atro çahşmalanna okulda ıken pek kahhna- mıştı Daha sonra ıse gıt- tığı Amenka'da Sabahat- tin Kudret'ın oyununu In- gıhzceye çevırmek ve sah- nelemek başansına da ım- zaatmıştı Çokyonluveıl- gılendığı her sanat dalın- da kendını kaptınrcasına çalışan Nuvıt'uı başından geçen birkaç olayı da yıne- lemekıshyonım Rahmet- h Abdi tpekçi, Vatan gaze- tesuıın sanat sayfası gun- lennden tanıdığı Şakir Ec- zaobaşTna donemın deyı- mı ıle çok "asılmış" ve Mıllıyet Sanat dergısının yonetımını üstlenmesını sağlamıştı Derguunresun eleştınlennı yazmaya da Nuvıtdavetolunmuştu Bır sabah daha ezan okunma- dan telefonun pahrtısı uze- nne yatağuıdan uğrayan Şakır karşısında Nuvıt'ı bulmuş Nuvıt ağlamaklı. yenı çıkan dergıde "eriye- rek uzannuş saaderin" çı- zen olarak DaKyenne baş- ka bır ressamın adının anıl- dığını gormuş v e gunu ya da saatı fılan unutarak te- lefona sanhnış Arkadaşı- nın ne mene uzgun ve ay- nı zamanda yerden goğe haklı olduğunu kavrayan Şakır Eczacıbaşı, olayı alt- tan almaya çalışmış ve bu tur olaylara ulkede rastlan- dığrnı, bır daha boyle bır yanlışın olmaması ıçın elınden gelenı yapacağını anlatarakNuvıt'ı teselh et- mış Bu arada gaflet edıp bu aynntıyı okurlar ara- sında seçeceklenn sayısı- nuı da az olduğunu soyle- mış Telefonu kapatıp, bır oh çekıp sabah kahvesım yudumlamak uzere ıken telefon tekrar acı acı çal- mış Yuıe Nuv ıt, "Karde- şm,senkiınse dikkatetmez dedin ama telefonu kapa- nr kapatmaz Ahmet açö telefonu ve Dalı'den başka kımın saatlen uzardı aca- badryesordu" demezmı1 Yıne yanm saat daha kar- şılıklı dertleşmışler Nuvıt'm başma gelen- lerarasındabırde sağhk ra- poru olayı vardı Kore'ye gondenlen Tuk Sılahlı Kuvv etlen arasuıda gorev yapmış olan Nuvıt bır ara donmuş ve ses tellen çalı- şamaz hale gelmiş Yaşa- mını tıyatroya adamış bı- n ıçın bundan uzucu bır olay duşunulebılır mP Bu- yuk bır gayret ıle Nuvıt ses tellennın yenıden çalışır duruma gelmesını (sanı- nm ıkı yıl sonunda) sağla- mıştı Aradan yıllar geçmış ve Nuvıt Özdoğru'nun Is- tanbul Şehır Tıyatroları kadrosuna alınması ıçın sağlık kurulu raporu alma- sı gerekmış Nuvıt eskı donma olaymm korkusu ıle eşe dosta kulak-boğaz muayenesuıde olayın yenı- lenmemesı ıçın tavassut peşmde ıken bırden goz uzmanmın Nuvıt'ı sakata ayu"dığı haben geldı Fela- ket Bızım gafıl çok genç yaşından ben bır gozunun takma olduğunu unutmuş- tu Oysa yıllardır sahne- lerde rol yapmakta ve bu sakatlığı nedenı ıle hıçbır sorun ıle karşılaşmış değıl- dı Ulkemıze ozgu yon- temler ıle Nuvıt'e olumlu sağlık raporu alındı v e tum dostlan da bır rahat nefes aldı Kendısı de çok uzun yıllar Beledıye Tıyatro- su'nda hızmet gordu Ile- n tınzhğı ıle Hocalann Ho- cası Muhsin Bey'e bıle ya- ka sılktırdığı anlatılırdı Aynı yıl kardeş okulu- muz olan Kız Kolejı'nden mezun Dr Gdkçe Canse- ver'ı de buv esıle ıle anmak ısıtıyorum Ozellıkle Bo- ğazıçı Unıversıtesı'nde uzun yıllar tum oğrencıle- nnın sev gı ve say gısını ka- zannmış bır "Hoca" ol- muştu Arkalanndan ne tur to- renler yapıldı bılemıyo- nım ama bılgı ve becenle- nnı ulke yaranna kullan- maktan hıçbu- zaman ka- çınmamış boyle kışıler ıle bırlıkte mezun olmuş ol- maktan onur duyduğumu yınelemek v e her ıkı arka- daşıma da rahmet dılemek ıstıyonım DİSK VE MADEN-İŞ GENEL BAŞKANI KEMAL TÜRKLERı katledılışının 22 yıldonumunde saygı ve sevgıyle anıyoruz AİLESİ 22 Temmuz Pazartesı gunu saat 11 30'de mezan başında anılacaktır — T h « . ENGLISH CENTRE L a n g u a g e S c h o o l Gene1 Ingıhzce Programlar Şırkecler ve Kunjluş ar Içtn Ozel Programlar Iş ng lızcesı Programlar TOEFL IELTS FCE Snavanna Haart* PrograTian Çocuklara Ozel Hafta Iç Gunduz Yaz Programian Bıre-btr lrtQ)ltZce Eöftımlen Ev Han miarma ûzel Programlaf Ogrenctler m ze Ucretsız Akt. vıtefer y tstanbul Tal (0212)225 9172 247 « K 241 » 34 Adınız Geçiyor Kendinizi tüm medyada takip etmek, adınızın geçtiği tüm materyalleri araştırmak, edinmek, raporlamak istiyorsunuz!... 6 4 9 2 ulusal ve yerel basın organı, 3 6 televızyon kanalı, 1 4 radyo ıstasyonu 24 saat elektronık ortamda satır satır sanıye sanıye sızın ıçın tak p ediI yor, derlenıp sıze ulaştmlıyor... w w w "Medyadakı Gozunuz" a j a n s p r e s s c o m Emırtıan Caodes 0 opark Ç <-nazı No 6 Dıkı taş 80700 Beşıktaj/Istarb. Te 0 212 22-» 92 25 Pbx Fa<5 0 212 258 91 34 ADANA 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜNDEN Savı 2002 4283 DosvaNo 2002 4283 E Macaklı \apı \e Kredı Bankası AŞ Vekılı A\ Gul Cıllı \\ Emıne Yanz Senn - A\ Dı- lek Yel Turhan Cemal Benker Bulvan Çolakoâlu Iş Mer- kezı Kat 2 No 2 Se>han \dana Tlf O(322)"352 08 48 Faks 0(322) 351 68 90 Borçlu Hau Osman Demırsan Cumhun>et Mah 1620 Sk Turkyılraaz Apt 19 3 Mersın Borç Mıktarı 940 892 292-TL Takıp MeMiedı Kredı kartı 0\ Söz Ihtarname Hesap ozetı \s geregı odenmeven borç \ekunu Borçlular hakkmda vapılan ıcra takıbınde odeme emn teblığ edılememış \e emnıvetçe japtırılan tahkıkatta da adreslen tespıt olunamanış bulunduğundan teblıgatın ıla- nen \apılmasına karar venlmıştır Iş bu odeme ernnnın ılan tebhğı tanhınden ıtıbaren borcu \e takıp masraflarını 22 gun ıçınde ödemenız borcun tamamma \eva bır kıs- mına \e>a alacaklınm takıbat ıcrası hakkına daır bır ıtıra- zınız \arsa senet altındak\ ımza bize aıt değılse >ıne bu 22 gün ıçınde aynca \e açıkça bıldırmenız aksı takdırde ıcra takıbınde bu senedın sızden sadır olmuş ^avılacagı ımza>ı reddettığınız takdırde mercı onunde vapılatak du- ru^mada hazır bulunnıanız, buna uvmazsanız vakı ıtırazı- nızın muvakkaten kaldınlacağı senet \e>a borca ıtırazı- nızı >azılı \e>a sozlu olarak Icra Daıresı'ne 22 gün ıçınde tnldırmedtgmtz takdırde a>T« muddet ıçmde 74 madde gereğınce mal beyanında bulunmanız. aksı halde hapısle tazyık olunacağınız hıç mal bevanında bulunmaz \e\a hakıkate a\kın bevanda bulunursanız hapısle cezalandı- nlacagınız borç odenmez \eva ıtıraz edılmezse cebn ıc- ra\a de\am edıleceğı takıbe ıtıraz ettıgınız takdırde ıtı razla bırlıkte teblığ gıderlennı ödemenız aksı halde ıtıraz etmemış sa\ılacağınız hususu ılanen teblığ olunur 02 07 2002 Basın 448^0