19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 HAZİRAN 2002 SALI 4 HABERLER DÜNYAD4 BUGUN ALt StKMEIN Aynı Maçı ırıı İzledik? HaldunTaner'in "ütfen Dokunmaytnız\ ay- nı tarihi olayı, Baltacı-ICatherina ilişkisini üç ay- n kışinin, hepsinın kendi meşreplerine uygun ola- rak, birbirlerine tümüye zıt üç ayrı yorumunu an- latır. Elli yılı aşkındır fırtbol maçlarını izlerim. On yıl teadar da Cumhuriye: ve Milliyet'te, yurtiçi ve yurtdışı maçların kritikierini yazdım. Son yıllarda, TV yaynlannın gelişmesiyle maç ızleme olanaklanmız e&kisiyle kıyaslanmayacak boyutlara vardı. Televizyonun da etksiyle futbolun yaşamımız- dlaki, ekranlardaki yer arttı. Artık bütün dünya- nın takımlarını ye ünlt oyuncularını görerek bili- yor meraklılar. Öneml maçların yoajmlan birbir- lerini izliyor. Artık, futbol ile hiç ilgisi, bu konudazerrece bil- gisı olmayanlar azınlıktalar. * • • Çoğu önemli maçı izledikten sonra, çevremde- ki yorumlanyada uzrranlan dinlerken birçok kez kendi kendime soramadan edemiyorum: - Allah Allah, acaba biz aynı maçı mı izledik? Evet, insanların siib)ektiviteleri mutlakayorum- larında hatta gördüklerinde rol oynuyor. Hatta tecrübelerimle bilirim, kimileri -ki sayıla- n da az değil-, önyargıyla izliyorlar maçları. Biri- ne önceden takmışlarsa, doksan dakika müthiş performans göstersebile iki hatasını öne çıkanp öbürlerini unutuyorlar Bütün bunlar dünyanın her yerinde olabilen şeyler. Ama dikkat ediyorum, bizim takımların yaban- cılaıia veya milli takımın başkalanyla yaptığı maç- larda, gerçekleri bir tiırlü görmemekte direniyor, biraz fazla ulusalcı birgözlüğü gözümüze geçir- dikten sonra bakıyoruz maça. Dün Brezilya-Türkiye maçını izledik. Maç son- rası yorumlan dinleyince yine aynı soruyu sordum: - Allah Allah, biz acaba aynı maçı mı izledik? Maçı TV'den bacanağım ile birlikte izledik. Eskiden kendisi de Fenerbahçe Genç ve Ka- rabük'te futbol oynamış olan Yılmaz Türkeri, 1 - 0 önde kapattığımız birinci yannın sonunda, - Bu defans ve bu oyun ile maçı almamız zor, diyordu. * • • Gerçekten, her iki yanda da Brezilya Milli Ta- kımı, sağdan Cafu. soldan Roberto Carlos ile iki kanadı kullanıyor, defansımızı koridora çeviri- yordu. Yakın mesafeden dışan çıkanları bırakın birya- na, Rüştü'nün kolay rastlanmayacak bir hüner- le çıkardığı beş mutlak gollük pozisyon vardı. Sahanın her yerinde hava toplanna hâkim olan, ilk topa basan Brezilyalılardı. llk yanda Brezilya'nın 8, Türkiye'nin biri gol olan 3 şutu vardı. 2. yanda da saha, top kontro- lü ve pozisyon hâkimiyeti hep Brezilya'da idi. Türkiye'nin defansı darmadağınıktı; Brezilya'nın, her akında kanatlardan kopup gelen savunma adamlarına karşı doğru dürüst önlem maç bo- yunca alınmadı. Orta sahada baskılı oynanamadı. hatlar arasın- da yakınlık kurulup alan daraltma başarılamadı. Büyük kozumuz Hakan Şükür, arkası kaleye dönük. birtek pozisyon yaratamadı; oyun boyun- ca bir, evet yalnızca bir tane kafa topu aldı. Ken- disini marke eden oyuncu, bir ara ondan kaptı- ğı topla bizim on sekize kadar geldiğinde, bizim- ki onu rakip ceza sahası önünde seyrediyordu. Rüştü ve Hasan Şaş ile birlikte takımın en iyi- si olan, neden çıkarıldığını kimsenin anlamadığı Yıldıray'dan sonra sürpriz gol umudumuz da azaldı. Hakem kırmızı kartlarda yüzde yüz haklıydı. Hakan Ünsal kırmızı kart görürken hem kural hem zekâ hatası yaptı. Evet, Ronaldo'nun düşürüldüğü yer on sekiz çizgisi dışıydı. Ama ondan az önce gelen ve ofsayt gerekçe- siyle sayılmayan gol, kıl payı tartışmalı bir pozis- yondu. Ona çalmayacak hakem de bulunabilir- di. Ama maçtan sonra çok kişinin yorumu aynıy- dı: - Kazanabileceğimiz maçı kaybettik. Oysa Brezilya, kendine göre iyi oynamadığı halde maçı hakkıyla almıştı, bizim milli takımın ne oynadığını anlamak bile güçtü. Olaya böyle bakınca yitiriyor, gelecek maçlar için gerekli önlemi alamıyoruz. Bu milli takım iyi değil, dün iyi oynamadı, ha- zırlık maçlarındaki yanlışları tekrarladı, üç sarı iki kırmızı kart gördü. Ne olur biraz daha dikkatli, biraz daha tut- kularımızdan annarak seyredelim maçları. Yükümlülükler yerine getirilsin1 AmtpaKonseyVnden Türkiye'ye idam uyarvsı ANKARA(Cıınıhuri- yet Bürosu) - Avrupa Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Hans Chris- tian Kruger, konseyin en eski üyelerinden Türki- ye'nin, ölüm cezasının kaldınlması konusunda yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğıni söy- ledı. Dışişleri BakanJı- ğı'nda verdiği "Avrupa BirHği-Avrupa Konscyi tfişkUeri" konulu konfe- ransın ardmdan gazete- cüerin sorulannı yanıtia- yan Kruger, Türkiye'nin ölüm cezası konusunda bazı ilerlemeler kat et- tğini, ancak bunlann ye- terli olmadığını kaydet- t. Avrupa Konseyi üye- lerinin bugün, Türki- ye'nin de imzaladığı Av- rupa Insan Haklan Söz- leşmesi'ne ek olarak, ölüm cezasıru her koşul- da kaldıran yeni bir pro- tokolü kabul etmeye ha- zırlandıklannı anımsa- tan Kruger, "Türkiyede bu yükümlülüğünü ye- rine getirmeBdir" diye konuştu. AbdulahOcabn'ın du- rumuna ılişkin bir soru üzerine de Kruger, "Tür- kiye 18 yıkur ölüm ceza- snı uygulamryor.Bu Öca- lan için de geçerfi oknah. Ancak bu suç işleyen Id- şflerincezalandınlmama- sı detnek degil. Avrupa iilkeleri sadece,devieöerm insanlann canını alma hakkına sahip olmadığı- nı düşünüyor" dedi. MHP liderinin, bugün AB'ye uyum çerçevesinde ortaklanna eleştirilerini sürdürmesi bekleniyor Bahçeligerilimi tanandınyor Devlet Bahçeli. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - AB'ye uyum çerçeve- sinde çıkanlması gereken dü- zenlemeler konusunda bir di- zi koşul getiren MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardım- cısı Devlet Bahçeli'nin. bu- günkü grup toplantısında bu koşullan netleştırmesi bekle- niyor. Bahçeli'nin, AB ve Ab- duDahOcalan'ın idam dosya- sı konusunda ortaklanna ve muhalefete eleştirilerini sürdü- receği kaydedildi. Çin gezisinde yaptığı açık- lamalarla ortağı ANAP ile mu- halefet partilerinüı tepkisini üzerine çeken MHP lideri Bah- çeli. bugün partisinin grup toplantısında siyasi gelişme- leri değerlendirecek. Bahçeli'nin Çin gezisi dö- nüşü ayağının tozuyla "AB konusunda Türk milletinden gerçekler saklamyor. Kimse bia doğrulan söylemekten ab- koyamaz" demesi, "geriünu ürrnandıracağr olasılığını art- tırdı. Bahçeli. Pekin'de hüküme- tin kuruluşunun 3. yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklama- larda, AB'ye üyelik konusun- da somut adımlar atılabilme- si içinbazı asgari koşullann ye- rine getirilmesi gerektiğini söylemişti. MHP lideri, Öcalan'ın idam dosyasının AlHM karannın ardmdan Meclis'e sevk edil- mesi, Öcalan'm F tipi cezaevi- ne alınması, KADEK'in terör listesine alınması, terör örgü- tünün koşulsuz silah bırakma- sı gerektiğini belirtmişti. Bahçeli'nin bu koşullann gerekçelerini anlatması ve Öcalan'ın idam dosyası ko- nusunda liderler zirvesinde alman karan ortaklanna ye- niden anımsatması bekleni- yor. MHP, AÎHM karannın haziran ya da temmuz aymda açıklanmasını beklerken, ka- rann sonbahara sarkması ola- sılığına karşı AB çevrelerine mesaj veriyor. MHP, AIHM karannın bi- linçli olarak geciktirildiğini düşünüyor. İdam, anadilde eği- tim ve yayın konularının "•MHP'siz çözüm" formülü- nü öneren MHP, ortaklarla uz- laşma için ise Ulusal Prog- ram'da öngörülen sürenin bek- lenmesini istiyor. Bahçeli'nin, grup toplantısında özellikle ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a sert eleştiriler yö- neltmesi, Öcalan'ın idam dos- yasının Başbakanhk'ta bek- letilmesı nedeniyle MHP'yi suçlayan muhalefet partileri- ne de tepki göstermesi bekle- niyor. MHP, idam dosyasının Meclis'te oylanmasmm siya- si partiler için "samimiyetsor- gulaması" anlamına gelece- ğini düşünüyor. Başbakan Ecevit, hasta yatağmdan Bakan Karakoyunlu'yu aradı EBK'nm devri (hutlıuııldıı • Ecevit, Öz Gıda-Iş Sendikası'nın kendisine ilettiği dosya üzerine devTeye girdi. Et ve Balık Kurumu'nun Sümer Holding'e devri durduruldu. Öz Gıda-tş Sendikası Genel Sekreteri Kafkas, taleplerinin geçici bir süreyi içermediğini söyledi. ANKARA (Cumhuriy« Bürosu) - Hastalıgı nede- niyle 1 aydır Başbakanh- ğa gelemeyen Başbakan Büfcnt Ecevit. Dev let Ba- kanı Yılmaz Karako>Tin- lu'yu telefonla arayarak Et ve Balık Kurumu'nun (EBK) Sümer Holding'e devrinin durdurulmasını istedi. Ecevil'in, önceki gün Öz Gıda-lş Sendika- sı'nca kendisine iletilen dosya üzerine devreye gir- diği, Karakoyunlu'nun da talebi olumlu karşıladığı açıklandı. EBK'nin Sümer Hol- ding'e devir işlemleri dur- duruldu. Öz Gıda-îş Sen- dikası'ndan yapılan açık- lamada, "ÖzGıda-tştem- sikikrinin sunduklan dos- ya>ı ve işçilerin talepkrini aynı gün değerlendiren Başbakan Ecevit, telefon- la Devlet Bakanı Yılmaz Karakmunlu'yu arayarak devirişleminin ertelenme- sini ve konunun yeniden gözden geçnibnesini istedL KarakoNTUTİu da Saym Baş- bakan'ın bu talebini olum- lu karşılayarak devir işle- mini durdurdu" denıldi. Özeöeştirmeye karşı girtşimler sûrecek Öz Gıda-lş Sendikası Genel Sekreteri Agah Kaf- kas, devir işleminin ne ka- darlık süreyle durduruldu- ğuna ilişkin soru üzerine taleplerinin geçici bir sü- reyi içermediğini, konu- nun Özelleştirme Yüksek Kurulu ve Bakanlar Ku- rulu'nda tartışılmasını is- tediklerini bildirdi. Kaf- kas, yeni süreçte EBK'nin özelleştirilmemesi için gi- rişimlerini sürdüreceklerini açıkladı. Anayasa Mahkemesi, RTÜK davası için hükümeti temsilen Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu ile Televizvon Yavıncıları Derneği Başkanı Nuri Çolakoğhı'nun sözlü açıklamalanm dinledi. (Fotoğraf: AA) Bakan Yılmaz Karakoyunlu'dan şaşırtan RTÜKsavunması: Tekelleşmeden söz edilemez Yiğit Cülöksüz: MuÜakaparti kuralım diye uğraşmıyoruz • Halkın arayışımn sürdüğünü vurgulayan Yiğit Gülöksüz, "Pişkinsüt, partiyi kurduğu zaman arayış bitmedi. Karayalçın kurduğu zaman da bitmedi. Halkın arayışı devam ettikçe, bu talebi karşılayacak bir siyasi kurum oluşturma çahşmalan da sürecektir" dedi. BAHAR TANRISE VER ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Anayasa Mahkemesi heyeti, RTÜK Yasası'nın bazı maddeleri- nin iptali istemiyle Cumhurbaşka- nı Ahmet Necdet Sezer ve 119 mil- lervekilinin açtığı iki ayn davada, hükümeti temsilen Devlet Bakanı YıbnazKarakoj'unlu ile Televizyon Yayıncılan Derneği Başkanı Nuri Çolakoğlu'nun sözlü açıklamalan- nı dinledi. Karakoyunlu, televiz- yon sahibi holdinglerin kamu iha- leleri ve borsaya giri- şi ile bir kişinin bir- den çok yayın kurulu- şuna sahip olmasının önünü açan yasanın tekelleşmeye yol aç- mayacağını savundu. RTÜK Yasası'nın. Basın Yasası'nın yalan haberle ilgili hükümlerinin in- ternete de uygulanmasını öngör- mesine karşın Karakoyunlu inter- netin yasayla "uzaktan yakından il- gisi olmadığını" iddia ettı. Karakoyunlu dün Başbakanlık Kanun ve Kararlar Genel Müdü- rü Yüksel Öztürk ile birlikte Ana- yasa Mahkemesi'ne yaklaşık 1 sa- at süreyle açıklama yaptıktan son- ra gazetecilerin sorulannı yanıtla- dı. Başbakan'ın ernriyle hükümet adına kendisi ve Öztürk"ün gö- revlendirildiğini belirten Karaka- yonlu, Anayasa Mahkemesi he- yetine "RTÜK Yasası'nın anaya- saya hiçbir ş«küde aykın ohnadı- ğuu, hatta anav asanın içeriğine en uygun düzenleme okhıgunu" an- lattıklannı söyledi. tptal istemle- rinin reddini talep emklerini belir- ten Karakoyunlu, Anayasa Mah- kemesi Başkanı MustafaBuminta- rafindan kendilerine yöneltilen 3 soruyu şöyle aktardı: "29.madde- • Tetevizyon Yayıncılan Derneği Başkanı Nuri Çolakoglu, televizyonlann borsaya açılmalan durumunda sahiptiğin çok daha geniş bir tabana yayılarak zaman zaman şikâyet edilen yönetkilerinin etkisi altrnda olması haSnin sona ereceğini ileri siinUL nin özerk hükümlerinin demok- ratik bir ülkede bulunup bulun- madığıve viizde 20 izlenmenin tes- pit edilip edilemeyeceği soruldu. Onlan ifade ettik. Telekomünikas- yon ve haberieşme kurumlannm görevleri ile ilgili soru soruldu. Uçüncü olarakinternetin bu yasa- da yasaklanıp yasaklanmadığı so- ruldu. Kendisine çok aynntıh ola- rak malumat arz ettik."* Yasanın 29. maddesinın TV sa- hibi holdinglerin kamu ihaleleri ve borsaya girişi ile bir kişinin bır- den çok yayın kuruluşuna sahip ohnasınm yolunu açmasına kar- şm Karakoyunlu, bu düzenlemey- le herhangi bir tekelleşme ve kar- telleşmeden söz edilemeyeceğini savundu. Karakoyunlu, tekelleş- me ve kartelleşmenin şu an mev- cut yasalar çerçevesinde olanaklı ohnadığını iddia etti. RTÜK Yasa- sı'nın, Basın Yasası'nuı yalan ha- ber, hakaret ve benzeri fıillere iliş- kin hükümlerinin internet ortamı- na da uygulanmasuıı ön- görmesine karşuı Kara- koyunlu, internetin bu yasayla "uzaktanyalan- dan alakasr olmadığını ıddıa etti. Karakoyunlu, "2. maddedeld veri ya- yıncılığı deyiminin başka bir arila- ma geldiğinL internetin ise sadece internet yoluyla işlenen suçlarda cezaları teftiş etmek üzere bu ka- nundayer akuğırusoyledinr dedi. Anayasa Mahkemesi heyeti da- ha sonra Çolakoğlu'nu dinledi. Çolakoğlu, yaptığı açıklamada, yasadaki internetle ilgili değer- lendirmelerin "gerçekçi,uygulana- büîr ve çağdaş olmadığını'' ve ge- tirilmek istenen cezalann da gerek- siz ölçüde ağır ve anlamsız oldu- ğuna işaret ettiklerini kaydetti. ANKARA - Solda yeni bir oluşum için tlhan Teketi ve Tarhan Erdem ile birlikte çahşmalar yürüten Yiğit Gülöksüz, mutlaka bir parti kuralım diye uğraşmadıklannı söyledi. "Bizim derdimiz Türkiye'nin sonınlarnu çözebilecek bir srv^si kurum oluşturmak" diyen Gülöksüz, ATP ve SHP'nin kuruluşuna karşın halkın arayışının bitmediğini kaydetti. Yiğit Gülöksüz, Altan Oymen, Aydm Güven Gürkan, Ercan Karakaş, Zekerrya TemizeL tlhan Tekeli ve Tarhan Erdem ile toplantılar yaptıklannı ve çalışmalannı sürdürdüklerini belirtti. Gülöksüz, "Biz mutlaka bir parti kurahm da o partide siyaset yapatam diye uğraşnuyoruz. Bizim derdimiz Türkiye'nin sorunlannı çözebikcek bir siyasi kurum. Siyasetin önünü açacak bir siyasi kurum oluşturmak. Bu da kolay bir iş değiL ÇeşitK uzlaştnalar gerektiriyor* 1 diye konuştu. Parti sayısı fazla diye... Parti sayısı fazla diye Türkiye'nin derdine derman olacak bir siyasi kurum oluşturulmasından vazgeçilemeyeceğini belirten Gülöksüz, mevcut partilerin halkın büyük çoğunluğunu tatmin etmediğini söyledi. Halkm gönül rahatlığıyla oy vereceği bir parti bulamadığını anlatan Gülöksüz, "Halk, ülke yönetimini, ülkevi rahatbkla tesnnı edeceği bir tablo görmek istiyor. Bu kadroyu oluşturduğumuz zaman tabii ld halkın önüne çıkarmak laam. Ondan sonra parti kurulması meseiesi geüvor bence" diye konuştu.Halkm arayışmm sürdüğünü vurgulayan Gülöksüz, "Pişkinsüt, partiyi kurduğu zaman arayış bitmedi Karayalçın kurduğu zaman da bitmedi. Halkm arayışı devam ettikçe, bu talebi karşdayacak bir siyasi kurum oluşturma çahşmalan da sürecektir'' dedi. CHP'nin kurultay karanyla yeniden yapılanmayı reddettiğini anlatan Gülöksüz, "Türkiye'vi yeniden yapüandırmak üzere bir partinin anlamı var. Bunu yapabilmek, bunda inandmcı olabilmek için de partinin kendisinin yeniden yapdanması lazun" diye konuştu. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Saat 12.00'ye geldiğinde Türki- ye'nin birçok yerinde olduğu gibi bi- zim gazetede de hayat durdu. Hepi- miz gazetenin çeşitli yerlerindeki TV ekranlannın başına toplandık. Dün- yanın en güçlü takımlarından Brezil- ya ile oynamak kolay degildi. Maç başlar başlamaz, Brezilya'nın üstün- lüğü hissediliyordu. Her an bir gol gelecek duygusu içindeydik. Zaman ilertedikçe, milli takım tem- kinli oyunuyla Brezilya ataklarını sa- vuşturdu. Bu arada Rüştü başarılı kurtarışlarla birkaç golü önledi. Yü- reğimizağzımızdaydı. Ronaldo, Ri- valdo ve Roberto Carlos'la üzerimi- ze gelen Brezilya'yı durdurmakta güç- lük çekerken birkaç san kart moral bo- zucuydu. Yıne de Brezilya fazla bir gol pozisyonu yakalayamadı. llkyan böy- le bitecek sanılırken ani bir atakta Yıldıray'ın pası ummadığımız anda Hasan Şaş'ın golünü getirdi. Gazetenin içinde bir çığlık koptu. Herkes sevinç içindeydi. Üstümüz- deki baskı kalkmış, bir umut doğ- Toplu Bir Maç Hali muştu. Türkiye. Brezilya'yı yenebilir- di. Neden olmasın diyerek ikinci ya- rıyı izlemek amacıyla ekranların kar- şısına yeniden dizildik. Umudumuz kı- sa sürdü, Brezilya bir iki derken Ro- naldo ile beraberlik golünü buldu- ğunda ikinci yarının hemen başıydı. • * • Milli takım ikinci yarı ilk yarıya gö- re daha iyi oynuyordu. Yine de Bre- zilya atakları sürüyordu. Bu arada nedendir bilinmez, sahanın en başa- rılı oyuncularından Yıldıray, Şenol Güneş tarafından oyundan alındı. 80. dakikaya kadar umutla gelindi. Bir ani akında Alpay, on sekiz çizgisi dı- şında gole giden Brezilyalıyı düşür- dü. Kırmızı kartanlaşılabılirdi, çünku gol pozisyonu vardı. Fakat penaltı değildi. 87. dakika herkes için bir kâ- busa dönüştü. Rivaldo'nun golüyle ümitlersöndü. Son dakikada Hakan Ünsal'ın gereksiz sinirlenmesiyle vur- duğu topla o da kırmızı kartla oyun dışı kalınca Türkiye için yara büyük hale geldi. Dünkü maçta hakemin düdükleri milli takımın aîeyhineydi. Penaltı hak- lı değildi. Sonuç olarak Türkiye, bi- raz sinirine hâkim olsa, biraz dikkat- li davransa puan alabileceği bir maç- ta yenilmesinın ötesinde iki değerli oyuncusunu da yitırdi. Bir sonraki maç için bu büyük bir dezavantaja dö- nüştü. • • • iki takımı değerlendirirsek, Brezil- ya dünkü maçta başarılı değildi. An- cak, çok kıvrak ve topa iyi kumanda eden futbolcularıyla istediklerinı zor da olsa elde ettiler. Brezilya, yumu- şak ve estetik futbol anlayışını hâlâ koruyor. Güçlu bir takım. Ronaldo'nun da takıma monte edilmesiyle bu ku- panın favorile'-ınden birisi olduğu gö- rülüyor. Hakemin desteği de onlardan yana olunca Türkiye elindeki bir pu- anı şanssız bir şekilde kaçırdı. Türk Milli Takımı, elinden geleni yaptı. Fakat aşırı heyecan, aşırı bas- kı, belki de birpuanın yrtirilmesinin asıl nedeniydi. Hele iki oyuncusunu son beş dakikada yitirmesi, milli takım açısından birhayal kınklığı oldu. Rüş- tü başarılıydı. Oyuncular bütünüyle gayretliydiler. Kötü oynadıkları da söylenemez. Biraz dikkatli olsalar, şansları da tutsa bir puanı alacaklar- dı. Tur atlamak için bu önemlt bir pu- an olacaktı. • • • Futbol topu yuvarlak. Brezilya iyi ta- kım. Türkiye'nin ise önünde iki maç daha var. Tur atlayabilir. Hiçbir şey bit- miş değil. Bir büyük şans kaçırıldı o kadar. Futbol, bir heyecan. Bu heye- canı Dünya Kupası boyuncayaşama- ya devam edeceğiz. Maç bittiğinde gazetenin içine bir sessizlik çöktü. Gazetede futbol sev- meyenler de var. Onlar bu şamata- dan memnun değildiler. Içten içe bel- ki de Türkiye'nin yenilmesine sevin- diler. Yenilgi sonrası herkes işinin ba- şına döndü. Sanırım, Türkiye'de ne yaşandıysa Cumhuriyet gazetesin- de de o yaşandı. Şimdi diğer maçla- ra döneceğiz. Keyifli seyirler süre- cek. Maç bitince Türkiye gerçeğine geri döndük. Dolaryükselmişti, Baş- bakan'ın tedavisi evinde sürüyordu. Cumhurbaşkanı'nın yapacağı lider- ler zirvesi önümüzdeki günlerin gün- demini belirleyecekti. Hepimiz sakin sakin otururken elin- de çantasıyla Kültür Servisi Şefi Ege- men Berköz ıçeri girdi; yaşadığı şaş- kınlığı anlattı: "Üsküdar-Eminönü va- purundaydım. Yukarıdan bağmşlar, çağırışlar, gürûltüler ve çığlıklar gel- di. Vapur batıyor sandım. Meğerse milli takım gol atmış." Bir maçı böyle yaşadık, tıpkı Tür- kiye gibi. Gelecek maçta buluşmak umuduyla.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle