Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 HAZİRAN 2002 SALI
4 HABERLER
DÜNYAD4 BUGUN
ALt StKMEIN
Aynı Maçı ırıı İzledik?
HaldunTaner'in "ütfen Dokunmaytnız\ ay-
nı tarihi olayı, Baltacı-ICatherina ilişkisini üç ay-
n kışinin, hepsinın kendi meşreplerine uygun ola-
rak, birbirlerine tümüye zıt üç ayrı yorumunu an-
latır.
Elli yılı aşkındır fırtbol maçlarını izlerim. On yıl
teadar da Cumhuriye: ve Milliyet'te, yurtiçi ve
yurtdışı maçların kritikierini yazdım.
Son yıllarda, TV yaynlannın gelişmesiyle maç
ızleme olanaklanmız e&kisiyle kıyaslanmayacak
boyutlara vardı.
Televizyonun da etksiyle futbolun yaşamımız-
dlaki, ekranlardaki yer arttı. Artık bütün dünya-
nın takımlarını ye ünlt oyuncularını görerek bili-
yor meraklılar. Öneml maçların yoajmlan birbir-
lerini izliyor.
Artık, futbol ile hiç ilgisi, bu konudazerrece bil-
gisı olmayanlar azınlıktalar.
* • •
Çoğu önemli maçı izledikten sonra, çevremde-
ki yorumlanyada uzrranlan dinlerken birçok kez
kendi kendime soramadan edemiyorum:
- Allah Allah, acaba biz aynı maçı mı izledik?
Evet, insanların siib)ektiviteleri mutlakayorum-
larında hatta gördüklerinde rol oynuyor.
Hatta tecrübelerimle bilirim, kimileri -ki sayıla-
n da az değil-, önyargıyla izliyorlar maçları. Biri-
ne önceden takmışlarsa, doksan dakika müthiş
performans göstersebile iki hatasını öne çıkanp
öbürlerini unutuyorlar
Bütün bunlar dünyanın her yerinde olabilen
şeyler.
Ama dikkat ediyorum, bizim takımların yaban-
cılaıia veya milli takımın başkalanyla yaptığı maç-
larda, gerçekleri bir tiırlü görmemekte direniyor,
biraz fazla ulusalcı birgözlüğü gözümüze geçir-
dikten sonra bakıyoruz maça.
Dün Brezilya-Türkiye maçını izledik. Maç son-
rası yorumlan dinleyince yine aynı soruyu sordum:
- Allah Allah, biz acaba aynı maçı mı izledik?
Maçı TV'den bacanağım ile birlikte izledik.
Eskiden kendisi de Fenerbahçe Genç ve Ka-
rabük'te futbol oynamış olan Yılmaz Türkeri, 1 -
0 önde kapattığımız birinci yannın sonunda,
- Bu defans ve bu oyun ile maçı almamız zor,
diyordu.
* • •
Gerçekten, her iki yanda da Brezilya Milli Ta-
kımı, sağdan Cafu. soldan Roberto Carlos ile
iki kanadı kullanıyor, defansımızı koridora çeviri-
yordu.
Yakın mesafeden dışan çıkanları bırakın birya-
na, Rüştü'nün kolay rastlanmayacak bir hüner-
le çıkardığı beş mutlak gollük pozisyon vardı.
Sahanın her yerinde hava toplanna hâkim olan,
ilk topa basan Brezilyalılardı.
llk yanda Brezilya'nın 8, Türkiye'nin biri gol
olan 3 şutu vardı. 2. yanda da saha, top kontro-
lü ve pozisyon hâkimiyeti hep Brezilya'da idi.
Türkiye'nin defansı darmadağınıktı; Brezilya'nın,
her akında kanatlardan kopup gelen savunma
adamlarına karşı doğru dürüst önlem maç bo-
yunca alınmadı.
Orta sahada baskılı oynanamadı. hatlar arasın-
da yakınlık kurulup alan daraltma başarılamadı.
Büyük kozumuz Hakan Şükür, arkası kaleye
dönük. birtek pozisyon yaratamadı; oyun boyun-
ca bir, evet yalnızca bir tane kafa topu aldı. Ken-
disini marke eden oyuncu, bir ara ondan kaptı-
ğı topla bizim on sekize kadar geldiğinde, bizim-
ki onu rakip ceza sahası önünde seyrediyordu.
Rüştü ve Hasan Şaş ile birlikte takımın en iyi-
si olan, neden çıkarıldığını kimsenin anlamadığı
Yıldıray'dan sonra sürpriz gol umudumuz da
azaldı.
Hakem kırmızı kartlarda yüzde yüz haklıydı.
Hakan Ünsal kırmızı kart görürken hem kural hem
zekâ hatası yaptı.
Evet, Ronaldo'nun düşürüldüğü yer on sekiz
çizgisi dışıydı.
Ama ondan az önce gelen ve ofsayt gerekçe-
siyle sayılmayan gol, kıl payı tartışmalı bir pozis-
yondu. Ona çalmayacak hakem de bulunabilir-
di.
Ama maçtan sonra çok kişinin yorumu aynıy-
dı:
- Kazanabileceğimiz maçı kaybettik.
Oysa Brezilya, kendine göre iyi oynamadığı
halde maçı hakkıyla almıştı, bizim milli takımın ne
oynadığını anlamak bile güçtü.
Olaya böyle bakınca yitiriyor, gelecek maçlar
için gerekli önlemi alamıyoruz.
Bu milli takım iyi değil, dün iyi oynamadı, ha-
zırlık maçlarındaki yanlışları tekrarladı, üç sarı iki
kırmızı kart gördü.
Ne olur biraz daha dikkatli, biraz daha tut-
kularımızdan annarak seyredelim maçları.
Yükümlülükler yerine getirilsin1
AmtpaKonseyVnden
Türkiye'ye idam uyarvsı
ANKARA(Cıınıhuri-
yet Bürosu) - Avrupa
Konseyi Genel Sekreter
Yardımcısı Hans Chris-
tian Kruger, konseyin en
eski üyelerinden Türki-
ye'nin, ölüm cezasının
kaldınlması konusunda
yükümlülüklerini yerine
getirmesi gerektiğıni söy-
ledı.
Dışişleri BakanJı-
ğı'nda verdiği "Avrupa
BirHği-Avrupa Konscyi
tfişkUeri" konulu konfe-
ransın ardmdan gazete-
cüerin sorulannı yanıtia-
yan Kruger, Türkiye'nin
ölüm cezası konusunda
bazı ilerlemeler kat et-
tğini, ancak bunlann ye-
terli olmadığını kaydet-
t. Avrupa Konseyi üye-
lerinin bugün, Türki-
ye'nin de imzaladığı Av-
rupa Insan Haklan Söz-
leşmesi'ne ek olarak,
ölüm cezasıru her koşul-
da kaldıran yeni bir pro-
tokolü kabul etmeye ha-
zırlandıklannı anımsa-
tan Kruger, "Türkiyede
bu yükümlülüğünü ye-
rine getirmeBdir" diye
konuştu.
AbdulahOcabn'ın du-
rumuna ılişkin bir soru
üzerine de Kruger, "Tür-
kiye 18 yıkur ölüm ceza-
snı uygulamryor.Bu Öca-
lan için de geçerfi oknah.
Ancak bu suç işleyen Id-
şflerincezalandınlmama-
sı detnek degil. Avrupa
iilkeleri sadece,devieöerm
insanlann canını alma
hakkına sahip olmadığı-
nı düşünüyor" dedi.
MHP liderinin, bugün AB'ye uyum çerçevesinde ortaklanna eleştirilerini sürdürmesi bekleniyor
Bahçeligerilimi tanandınyor
Devlet Bahçeli.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - AB'ye uyum çerçeve-
sinde çıkanlması gereken dü-
zenlemeler konusunda bir di-
zi koşul getiren MHP Genel
Başkanı ve Başbakan Yardım-
cısı Devlet Bahçeli'nin. bu-
günkü grup toplantısında bu
koşullan netleştırmesi bekle-
niyor. Bahçeli'nin, AB ve Ab-
duDahOcalan'ın idam dosya-
sı konusunda ortaklanna ve
muhalefete eleştirilerini sürdü-
receği kaydedildi.
Çin gezisinde yaptığı açık-
lamalarla ortağı ANAP ile mu-
halefet partilerinüı tepkisini
üzerine çeken MHP lideri Bah-
çeli. bugün partisinin grup
toplantısında siyasi gelişme-
leri değerlendirecek.
Bahçeli'nin Çin gezisi dö-
nüşü ayağının tozuyla "AB
konusunda Türk milletinden
gerçekler saklamyor. Kimse
bia doğrulan söylemekten ab-
koyamaz" demesi, "geriünu
ürrnandıracağr olasılığını art-
tırdı.
Bahçeli. Pekin'de hüküme-
tin kuruluşunun 3. yıldönümü
nedeniyle yaptığı açıklama-
larda, AB'ye üyelik konusun-
da somut adımlar atılabilme-
si içinbazı asgari koşullann ye-
rine getirilmesi gerektiğini
söylemişti.
MHP lideri, Öcalan'ın idam
dosyasının AlHM karannın
ardmdan Meclis'e sevk edil-
mesi, Öcalan'm F tipi cezaevi-
ne alınması, KADEK'in terör
listesine alınması, terör örgü-
tünün koşulsuz silah bırakma-
sı gerektiğini belirtmişti.
Bahçeli'nin bu koşullann
gerekçelerini anlatması ve
Öcalan'ın idam dosyası ko-
nusunda liderler zirvesinde
alman karan ortaklanna ye-
niden anımsatması bekleni-
yor. MHP, AÎHM karannın
haziran ya da temmuz aymda
açıklanmasını beklerken, ka-
rann sonbahara sarkması ola-
sılığına karşı AB çevrelerine
mesaj veriyor.
MHP, AIHM karannın bi-
linçli olarak geciktirildiğini
düşünüyor. İdam, anadilde eği-
tim ve yayın konularının
"•MHP'siz çözüm" formülü-
nü öneren MHP, ortaklarla uz-
laşma için ise Ulusal Prog-
ram'da öngörülen sürenin bek-
lenmesini istiyor. Bahçeli'nin,
grup toplantısında özellikle
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz'a sert eleştiriler yö-
neltmesi, Öcalan'ın idam dos-
yasının Başbakanhk'ta bek-
letilmesı nedeniyle MHP'yi
suçlayan muhalefet partileri-
ne de tepki göstermesi bekle-
niyor.
MHP, idam dosyasının
Meclis'te oylanmasmm siya-
si partiler için "samimiyetsor-
gulaması" anlamına gelece-
ğini düşünüyor.
Başbakan Ecevit, hasta yatağmdan Bakan Karakoyunlu'yu aradı
EBK'nm devri (hutlıuııldıı
• Ecevit, Öz Gıda-Iş
Sendikası'nın
kendisine ilettiği
dosya üzerine
devTeye girdi. Et ve
Balık Kurumu'nun
Sümer Holding'e
devri durduruldu. Öz
Gıda-tş Sendikası
Genel Sekreteri
Kafkas, taleplerinin
geçici bir süreyi
içermediğini söyledi.
ANKARA (Cumhuriy«
Bürosu) - Hastalıgı nede-
niyle 1 aydır Başbakanh-
ğa gelemeyen Başbakan
Büfcnt Ecevit. Dev let Ba-
kanı Yılmaz Karako>Tin-
lu'yu telefonla arayarak Et
ve Balık Kurumu'nun
(EBK) Sümer Holding'e
devrinin durdurulmasını
istedi. Ecevil'in, önceki
gün Öz Gıda-lş Sendika-
sı'nca kendisine iletilen
dosya üzerine devreye gir-
diği, Karakoyunlu'nun da
talebi olumlu karşıladığı
açıklandı.
EBK'nin Sümer Hol-
ding'e devir işlemleri dur-
duruldu. Öz Gıda-îş Sen-
dikası'ndan yapılan açık-
lamada, "ÖzGıda-tştem-
sikikrinin sunduklan dos-
ya>ı ve işçilerin talepkrini
aynı gün değerlendiren
Başbakan Ecevit, telefon-
la Devlet Bakanı Yılmaz
Karakmunlu'yu arayarak
devirişleminin ertelenme-
sini ve konunun yeniden
gözden geçnibnesini istedL
KarakoNTUTİu da Saym Baş-
bakan'ın bu talebini olum-
lu karşılayarak devir işle-
mini durdurdu" denıldi.
Özeöeştirmeye karşı
girtşimler sûrecek
Öz Gıda-lş Sendikası
Genel Sekreteri Agah Kaf-
kas, devir işleminin ne ka-
darlık süreyle durduruldu-
ğuna ilişkin soru üzerine
taleplerinin geçici bir sü-
reyi içermediğini, konu-
nun Özelleştirme Yüksek
Kurulu ve Bakanlar Ku-
rulu'nda tartışılmasını is-
tediklerini bildirdi. Kaf-
kas, yeni süreçte EBK'nin
özelleştirilmemesi için gi-
rişimlerini sürdüreceklerini
açıkladı.
Anayasa Mahkemesi, RTÜK davası için hükümeti temsilen Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu ile
Televizvon Yavıncıları Derneği Başkanı Nuri Çolakoğhı'nun sözlü açıklamalanm dinledi. (Fotoğraf: AA)
Bakan Yılmaz Karakoyunlu'dan şaşırtan RTÜKsavunması:
Tekelleşmeden söz edilemez
Yiğit Cülöksüz:
MuÜakaparti
kuralım diye
uğraşmıyoruz
• Halkın arayışımn sürdüğünü
vurgulayan Yiğit Gülöksüz,
"Pişkinsüt, partiyi kurduğu zaman
arayış bitmedi. Karayalçın kurduğu
zaman da bitmedi. Halkın arayışı
devam ettikçe, bu talebi karşılayacak
bir siyasi kurum oluşturma
çahşmalan da sürecektir" dedi.
BAHAR TANRISE VER
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Anayasa Mahkemesi heyeti,
RTÜK Yasası'nın bazı maddeleri-
nin iptali istemiyle Cumhurbaşka-
nı Ahmet Necdet Sezer ve 119 mil-
lervekilinin açtığı iki ayn davada,
hükümeti temsilen Devlet Bakanı
YıbnazKarakoj'unlu ile Televizyon
Yayıncılan Derneği Başkanı Nuri
Çolakoğlu'nun sözlü açıklamalan-
nı dinledi. Karakoyunlu, televiz-
yon sahibi holdinglerin kamu iha-
leleri ve borsaya giri-
şi ile bir kişinin bir-
den çok yayın kurulu-
şuna sahip olmasının
önünü açan yasanın
tekelleşmeye yol aç-
mayacağını savundu.
RTÜK Yasası'nın. Basın Yasası'nın
yalan haberle ilgili hükümlerinin in-
ternete de uygulanmasını öngör-
mesine karşın Karakoyunlu inter-
netin yasayla "uzaktan yakından il-
gisi olmadığını" iddia ettı.
Karakoyunlu dün Başbakanlık
Kanun ve Kararlar Genel Müdü-
rü Yüksel Öztürk ile birlikte Ana-
yasa Mahkemesi'ne yaklaşık 1 sa-
at süreyle açıklama yaptıktan son-
ra gazetecilerin sorulannı yanıtla-
dı. Başbakan'ın ernriyle hükümet
adına kendisi ve Öztürk"ün gö-
revlendirildiğini belirten Karaka-
yonlu, Anayasa Mahkemesi he-
yetine "RTÜK Yasası'nın anaya-
saya hiçbir ş«küde aykın ohnadı-
ğuu, hatta anav asanın içeriğine en
uygun düzenleme okhıgunu" an-
lattıklannı söyledi. tptal istemle-
rinin reddini talep emklerini belir-
ten Karakoyunlu, Anayasa Mah-
kemesi Başkanı MustafaBuminta-
rafindan kendilerine yöneltilen 3
soruyu şöyle aktardı: "29.madde-
• Tetevizyon Yayıncılan Derneği Başkanı Nuri
Çolakoglu, televizyonlann borsaya açılmalan
durumunda sahiptiğin çok daha geniş bir tabana
yayılarak zaman zaman şikâyet edilen yönetkilerinin
etkisi altrnda olması haSnin sona ereceğini ileri siinUL
nin özerk hükümlerinin demok-
ratik bir ülkede bulunup bulun-
madığıve viizde 20 izlenmenin tes-
pit edilip edilemeyeceği soruldu.
Onlan ifade ettik. Telekomünikas-
yon ve haberieşme kurumlannm
görevleri ile ilgili soru soruldu.
Uçüncü olarakinternetin bu yasa-
da yasaklanıp yasaklanmadığı so-
ruldu. Kendisine çok aynntıh ola-
rak malumat arz ettik."*
Yasanın 29. maddesinın TV sa-
hibi holdinglerin kamu ihaleleri
ve borsaya girişi ile bir kişinin bır-
den çok yayın kuruluşuna sahip
ohnasınm yolunu açmasına kar-
şm Karakoyunlu, bu düzenlemey-
le herhangi bir tekelleşme ve kar-
telleşmeden söz edilemeyeceğini
savundu. Karakoyunlu, tekelleş-
me ve kartelleşmenin şu an mev-
cut yasalar çerçevesinde olanaklı
ohnadığını iddia etti. RTÜK Yasa-
sı'nın, Basın Yasası'nuı yalan ha-
ber, hakaret ve benzeri fıillere iliş-
kin hükümlerinin internet ortamı-
na da uygulanmasuıı ön-
görmesine karşuı Kara-
koyunlu, internetin bu
yasayla "uzaktanyalan-
dan alakasr olmadığını
ıddıa etti. Karakoyunlu,
"2. maddedeld veri ya-
yıncılığı deyiminin başka bir arila-
ma geldiğinL internetin ise sadece
internet yoluyla işlenen suçlarda
cezaları teftiş etmek üzere bu ka-
nundayer akuğırusoyledinr dedi.
Anayasa Mahkemesi heyeti da-
ha sonra Çolakoğlu'nu dinledi.
Çolakoğlu, yaptığı açıklamada,
yasadaki internetle ilgili değer-
lendirmelerin "gerçekçi,uygulana-
büîr ve çağdaş olmadığını'' ve ge-
tirilmek istenen cezalann da gerek-
siz ölçüde ağır ve anlamsız oldu-
ğuna işaret ettiklerini kaydetti.
ANKARA - Solda yeni bir oluşum için
tlhan Teketi ve Tarhan Erdem ile birlikte
çahşmalar yürüten Yiğit Gülöksüz,
mutlaka bir parti kuralım diye
uğraşmadıklannı söyledi. "Bizim
derdimiz Türkiye'nin sonınlarnu
çözebilecek bir srv^si kurum oluşturmak"
diyen Gülöksüz, ATP ve SHP'nin
kuruluşuna karşın halkın arayışının
bitmediğini kaydetti.
Yiğit Gülöksüz, Altan Oymen, Aydm
Güven Gürkan, Ercan Karakaş, Zekerrya
TemizeL tlhan Tekeli ve Tarhan Erdem ile
toplantılar yaptıklannı ve çalışmalannı
sürdürdüklerini belirtti. Gülöksüz, "Biz
mutlaka bir parti kurahm da o partide
siyaset yapatam diye uğraşnuyoruz. Bizim
derdimiz Türkiye'nin sorunlannı
çözebikcek bir siyasi kurum. Siyasetin
önünü açacak bir siyasi kurum
oluşturmak. Bu da kolay bir iş değiL
ÇeşitK uzlaştnalar gerektiriyor*
1
diye
konuştu.
Parti sayısı fazla diye...
Parti sayısı fazla diye Türkiye'nin
derdine derman olacak bir siyasi kurum
oluşturulmasından vazgeçilemeyeceğini
belirten Gülöksüz, mevcut partilerin
halkın büyük çoğunluğunu tatmin
etmediğini söyledi. Halkm gönül
rahatlığıyla oy vereceği bir parti
bulamadığını anlatan Gülöksüz,
"Halk, ülke yönetimini, ülkevi rahatbkla
tesnnı edeceği bir tablo görmek istiyor. Bu
kadroyu oluşturduğumuz zaman tabii ld
halkın önüne çıkarmak laam. Ondan
sonra parti kurulması meseiesi geüvor
bence" diye konuştu.Halkm arayışmm
sürdüğünü vurgulayan Gülöksüz,
"Pişkinsüt, partiyi kurduğu zaman arayış
bitmedi Karayalçın kurduğu zaman da
bitmedi. Halkm arayışı devam ettikçe, bu
talebi karşdayacak bir siyasi kurum
oluşturma çahşmalan da sürecektir'' dedi.
CHP'nin kurultay karanyla yeniden
yapılanmayı reddettiğini anlatan
Gülöksüz, "Türkiye'vi yeniden
yapüandırmak üzere bir partinin anlamı
var. Bunu yapabilmek, bunda inandmcı
olabilmek için de partinin kendisinin
yeniden yapdanması lazun" diye konuştu.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Saat 12.00'ye geldiğinde Türki-
ye'nin birçok yerinde olduğu gibi bi-
zim gazetede de hayat durdu. Hepi-
miz gazetenin çeşitli yerlerindeki TV
ekranlannın başına toplandık. Dün-
yanın en güçlü takımlarından Brezil-
ya ile oynamak kolay degildi. Maç
başlar başlamaz, Brezilya'nın üstün-
lüğü hissediliyordu. Her an bir gol
gelecek duygusu içindeydik.
Zaman ilertedikçe, milli takım tem-
kinli oyunuyla Brezilya ataklarını sa-
vuşturdu. Bu arada Rüştü başarılı
kurtarışlarla birkaç golü önledi. Yü-
reğimizağzımızdaydı. Ronaldo, Ri-
valdo ve Roberto Carlos'la üzerimi-
ze gelen Brezilya'yı durdurmakta güç-
lük çekerken birkaç san kart moral bo-
zucuydu. Yıne de Brezilya fazla bir gol
pozisyonu yakalayamadı. llkyan böy-
le bitecek sanılırken ani bir atakta
Yıldıray'ın pası ummadığımız anda
Hasan Şaş'ın golünü getirdi.
Gazetenin içinde bir çığlık koptu.
Herkes sevinç içindeydi. Üstümüz-
deki baskı kalkmış, bir umut doğ-
Toplu Bir Maç Hali
muştu. Türkiye. Brezilya'yı yenebilir-
di. Neden olmasın diyerek ikinci ya-
rıyı izlemek amacıyla ekranların kar-
şısına yeniden dizildik. Umudumuz kı-
sa sürdü, Brezilya bir iki derken Ro-
naldo ile beraberlik golünü buldu-
ğunda ikinci yarının hemen başıydı.
• * •
Milli takım ikinci yarı ilk yarıya gö-
re daha iyi oynuyordu. Yine de Bre-
zilya atakları sürüyordu. Bu arada
nedendir bilinmez, sahanın en başa-
rılı oyuncularından Yıldıray, Şenol
Güneş tarafından oyundan alındı.
80. dakikaya kadar umutla gelindi. Bir
ani akında Alpay, on sekiz çizgisi dı-
şında gole giden Brezilyalıyı düşür-
dü. Kırmızı kartanlaşılabılirdi, çünku
gol pozisyonu vardı. Fakat penaltı
değildi. 87. dakika herkes için bir kâ-
busa dönüştü. Rivaldo'nun golüyle
ümitlersöndü. Son dakikada Hakan
Ünsal'ın gereksiz sinirlenmesiyle vur-
duğu topla o da kırmızı kartla oyun
dışı kalınca Türkiye için yara büyük
hale geldi.
Dünkü maçta hakemin düdükleri
milli takımın aîeyhineydi. Penaltı hak-
lı değildi. Sonuç olarak Türkiye, bi-
raz sinirine hâkim olsa, biraz dikkat-
li davransa puan alabileceği bir maç-
ta yenilmesinın ötesinde iki değerli
oyuncusunu da yitırdi. Bir sonraki
maç için bu büyük bir dezavantaja dö-
nüştü.
• • •
iki takımı değerlendirirsek, Brezil-
ya dünkü maçta başarılı değildi. An-
cak, çok kıvrak ve topa iyi kumanda
eden futbolcularıyla istediklerinı zor
da olsa elde ettiler. Brezilya, yumu-
şak ve estetik futbol anlayışını hâlâ
koruyor. Güçlu bir takım. Ronaldo'nun
da takıma monte edilmesiyle bu ku-
panın favorile'-ınden birisi olduğu gö-
rülüyor. Hakemin desteği de onlardan
yana olunca Türkiye elindeki bir pu-
anı şanssız bir şekilde kaçırdı.
Türk Milli Takımı, elinden geleni
yaptı. Fakat aşırı heyecan, aşırı bas-
kı, belki de birpuanın yrtirilmesinin asıl
nedeniydi. Hele iki oyuncusunu son
beş dakikada yitirmesi, milli takım
açısından birhayal kınklığı oldu. Rüş-
tü başarılıydı. Oyuncular bütünüyle
gayretliydiler. Kötü oynadıkları da
söylenemez. Biraz dikkatli olsalar,
şansları da tutsa bir puanı alacaklar-
dı. Tur atlamak için bu önemlt bir pu-
an olacaktı.
• • •
Futbol topu yuvarlak. Brezilya iyi ta-
kım. Türkiye'nin ise önünde iki maç
daha var. Tur atlayabilir. Hiçbir şey bit-
miş değil. Bir büyük şans kaçırıldı o
kadar. Futbol, bir heyecan. Bu heye-
canı Dünya Kupası boyuncayaşama-
ya devam edeceğiz.
Maç bittiğinde gazetenin içine bir
sessizlik çöktü. Gazetede futbol sev-
meyenler de var. Onlar bu şamata-
dan memnun değildiler. Içten içe bel-
ki de Türkiye'nin yenilmesine sevin-
diler. Yenilgi sonrası herkes işinin ba-
şına döndü. Sanırım, Türkiye'de ne
yaşandıysa Cumhuriyet gazetesin-
de de o yaşandı. Şimdi diğer maçla-
ra döneceğiz. Keyifli seyirler süre-
cek. Maç bitince Türkiye gerçeğine
geri döndük. Dolaryükselmişti, Baş-
bakan'ın tedavisi evinde sürüyordu.
Cumhurbaşkanı'nın yapacağı lider-
ler zirvesi önümüzdeki günlerin gün-
demini belirleyecekti.
Hepimiz sakin sakin otururken elin-
de çantasıyla Kültür Servisi Şefi Ege-
men Berköz ıçeri girdi; yaşadığı şaş-
kınlığı anlattı: "Üsküdar-Eminönü va-
purundaydım. Yukarıdan bağmşlar,
çağırışlar, gürûltüler ve çığlıklar gel-
di. Vapur batıyor sandım. Meğerse
milli takım gol atmış."
Bir maçı böyle yaşadık, tıpkı Tür-
kiye gibi. Gelecek maçta buluşmak
umuduyla.