Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HAZİ1Aİ2002SALI CUMHURİYET SAYFA
JvLJJLJ. U J \ kulturtŞ cumhuriyet.com.tr 15
• m Sokrates ve Platon'dan Cicero'ya, Montaigne'e kadar pek çok filozof dostluk üzerine düşünmüştür
T elsefenin tarihindedostluky%RSLAVKAYNARDAĞ
Dostlılcuygarlık tarihinın en eski
ltavramJuTidan bındir. Biraz düşünü-
lünee bı lavramın sevgi, iyilik, özve-
r i , paylaaıa gibi kavramlarla yakından
ilgili olda|u anlaşılır.
ılkçağnünlü filozofu Sokrates ile
öjrencilsrarasında sarsılmaz bir dost-
l u k bağı va~dı. Gezici öğretmenlik ya-
p a n sofijtknn para ile ders vermesini
eleştirenS<krates, öğrencilenni varlık-
lı kımsebrarasından değil, yetenekli-
l e r arasırdin seçiyordu. Böylece öğre-
timde yeiibir çığır açıldığı gibi. dost-
luklar da ç*ğu zaman okullarda başla-
yarak geişi. Bu tür dostluklar felsefe-
d e yeni ckıllann oluşmasına yol açtı.
îlkçağdaiostluğa verilen önemin fi-
lozof Platoı'un kaleme aldığı diyalog-
larda dile gîtirildiğini görüyoruz. Sok-
rates bu draloglann çeşitJi yerlerinde
"dostiuk" kavTamı üzerinde durur.
Lysis adındıki diyalogda ise baştan so-
na yalnız bı ka\Tam tartışıhr.
"lyüik"' ^e "kötülük" kavramlann-
dan haretc eden Sokrates. dostluğun
ancak iki iy. insan arasmda kurulabile-
cegini söyler. Bunun başta gelen koşu-
lu ıse "erdenTdir.
'Erdem, dostiuğun bitincidir'
Osmanlıcada kullanılan "fazüet"
sözcüğünür karşıhğı olan "erdem" de
iyilik kavramını aşan bir özellik bulun-
maktadır. Bu özelliği ile o, bütün iyi-
likleri olduğu gibi, doğruluklan ve
"sevgi"yi de içine alır. "Adalet" ve
"sağduyu" ;le yakından ilgilidir. Böy-
lece "erdem" kavramı dostluğun yal-
nız koşulu değil ilkesi, bir yandan da bi-
linci olmaktadır.
Platon'un öğrencisi olan Aristoteles
dostluk kavramını daha geliştinr, ona
gerçekçi bakışla bakar, toplumsal yön-
leriyle ilgilenir. Bu filozofa göre de
dostluklann temehnde her zaman yıne
"erdem" vardır. O aynı zamanda bir
eylem, bir da\Tanış biçimidir. Buna
"sevme e>1emi" de denilebilir.
"Sevme"nin yanında "sevilme" de
söz konusudur elbette. Dostluk öyle bir
şeydir ki, sevme eyleminin sevilme ey-
leminden daha üstün bir değerde olma-
sını gerektirir.
Dostluğun hemen elde edilebilecek
bir şey olmadığını söyler Aristoteles,
"çaba gösterilerek ulaşüması gereldr"
Dolayısıyla bu eylemin "öğretilebfln-"
olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Felsefe tarihinde dostluk konusunda-
ki önemli düşünceleri, Aristoteles'ten
sonra stoacı filozof Cicero'da (ÎÖ 106-
43) buluyoruz. Bu filozofun Dostluk
Üzerine adındakı kıtabı, Platon'un di-
yaloglannda ve Aristotelos'ta ele alınan
sorulara yanıt niteliğindedir. Önceki-
lerin sorduğu sorulan, gündelik ve uy-
gulayımsal (pratik) tanımlamalardan
yararlanarak inceleyen, bunlan yanıtla-
maya çalışan Cicero, içinde yaşadığı
Roma toplumunun da kabul edebilece-
ği bir dostluk anlayışı geliştirmektedir.
Ona göre dostluk, önce bir anlaşma
sonra bir paylaşmadır, çıkar sonucu
ulaşılamaz. Katıksız iyiliği ıçeren "er-
dem", dostluğun yine önkoşuludur, ona
süreklilik kazandınr. Bu nedenledir ki,
dostluk ancak iyi insanlar arasmda ku-
rulabilir.
Cicero "Khnleriviiıısandır'' sorusu-
nu şöyle yanıtlamaktadır. "Övgüyede-
ğer bir yaşam biçimi sürdürenler, ben-
cil rutkulardan annanlar, dürüst ve cö-
nıert olanlar i>i insanlardır. Onlar ara-
lanndaki sevgi bağı ile tek bir ruh gibi
hareket ederler. Mutlu günleri daha ay-
dmhkohır.Acılar,sıkınalarpaylaşılarak
en aza indirilir. Gerçek dostluklar insa-
nı yan yolda bırakmaz, sonsuza dek sü-
rer gider." Böylece, hemen hemen ek-
siksiz bir tanımlama yapılmış olur.
Bizim hiç böyle dostlanmız oldu
mu? Çe\Temizde kaç kişinin böyle
dostluİdan var?
Cicero'nun gerçekten değil, idealden
söz ettiğini söyleyebilirsiniz, haksız da
sayılmazsınız. Ne var ki, insan olmanın
ideale ulaşma çabasından çok şey ka-
zanacağı yadsınabilir mi? tnsan bu tür
nesco, Türk
felsefecilerin önerisiyle,
Sokrates 'in doğumgünü
kabul edilen 4 Haziran 'ın
'Dünya Felsefe Günü'
olarak kutlanmasım
kamrlaştırdı. 4 Haziran,
dünyada ilkkez, buyıl,
tarihte ilk üniversitenin
kurulduğu yer olarak
bilinen Harran da, Harran
Üniversitesi 'nin
düzenlediği etkinliklerle
kutlanıyor.
çabalan gösterebilen varlık değil mi-
dir?
Cicero kitabına şu çağn ile son veri-
yor:
"Erdeme öylesine değer veriniz ki, o-
nun dışuıda hiçbir şeyin dosthıktan da-
ha üstün olabilecegDii düşünme\ esiniz"
Rönesans dönemine gelelim:
Bu dönemin son yıllannda yaşayan
Montaigne "dostluk kavramına iliş-
kın özgün görüşleri olan bir Fransız fi-
lozofudur.
Montaigne, Dostluk üzerine başlıklı
denemesinde Boetie adındaki düşünür
ile paylaştığı dostluğu överken şöyle
demektedir:
"Onu tanunadan önce sanki hep an-
yordum. Tamdıktan sonra ruhlanmız
öyle kaynaşü kL ikisi birbirinin içinde
eridi gitti. Birleştiren dUdş izleri bfle yok
oldu. (_) Her yerde bir bütünün yansı
olmaya ahşüm. kendûni buna göre bi-
çimlendirdinı. Şimdi dost ölüp gitti, bir
yarun olarak onun öziemi\1e yanıyo-
rum_"
Montaigne her türlü sevgi için ruhu-
muzdagizli birbelirleniş meydanagel-
diğinı söyler. Belirlenişlenn mutlu bir
kadere dönüşmesi bizim göstereceği-
miz çabaya bağhdır.
Dostluk örneği sergileyen fHozoflar»
Dostluk konusunda felsefe yapan, bu
konuya az ya da çok değinen başka fi-
lozoflardan kuşkusuz söz edilebilir.
Karl Marx ile Friedrich Engeb gibi ara-
lannda örnek bır dostluk örneği sergi-
leyen filozoflar da görülmüştür.
Yazıma büyük deneme ustası Saba-
hattin Eyüboğhı'nun şu sözleriyle son
veriyorum: tt
Dd insanuı gerçekten dost
olabildiği yerde uygarhk vardır; iki in-
sanın bile dost oiamadığı yerde ise, ak-
bn bulabüdiği en güzd düzen de kurul-
sa (kurulamaz ya!) uygarhk yoktur." (1)
Bütün okuyuculara dostça bir dünya
ve nice felsefe günleri dileyerek.
(1) Mavi ve Kara (Denemeler), 1977
tstanbul, sayfa: 78
Türkiye'nin ikinci büyük konser mekanı olma özelliğini taşıyan MEB Şûra Salonu, başkentin müzik yaşamını hareketlendiriyor
Ankara için yeni bir konser salonu
YTLNİ VE ÇAĞDAŞ BİR MEKAN - 'Konser salonu' niteUklerini içeren, müzikal
altyapı bakımından dovurucu. uygar, özeDikk akustik koşullan iyi, büyükçe bir sa-
lonumuz bulunuyor şimdi!
AHMETSAY
Konser salonunun bulunmadığı bir
kentte "konser vermek"ten söz açılıyor-
sa, akla "sokak konserleri" gelir. Bazı
ülkelerde her türlü kapalı yenn "konser
salonu" olarak kullanıldığına bakmayın,
size Ankara'dan göğsümü gere gere ve-
receğim bir haber var: "Konser salonu"
nıteliklenni içeren, uygar, özellikle akus-
tik koşullan ıyi. büyükçe bir salonumuz
bulunuyor şimdi! Müzikal altyapı bakı-
mından doyurucu olan "MEB Şûra Sa-
tonu" Türkiye'nin ikinci büyük konser
salonu özelliğini taşıyor.
Bizde ortaya iş koymanın önkoşulu ar-
tık şöyle görünüyor: Bir adam çıkacak,
tek bir adam... Ona deli gözüyle bakan-
lar olsa da bildiğini okuyan bu kararlı
adam, tuttuğunu kopanp "tştebuyurun"
diyecek!
Tutkuyla bağtanmanuı ûrûnû
Konser salonu gibi bir yapım işinde
mesele bu kadar basit değildir. Akustik
hesaplanndan tutun, sahne arkası dona-
nımlanna ve düzenine, müziğin gerek-
leri açısindan birçok teknik a>nntıya ka-
dar her şeyin özenle planlanması zorun-
luluğu vardır. Bu işe önderlik edecek ki-
şinin zehır gibi bir mühendis olması, ma-
liyet projesini karşılayacak kaynaklara
ulaşabilrnesi, parasal tıkanıklıklar karşı-
sında gösterdiği özveriyle örnek bir ki-
şilik sergilemesi, sanatçılar, aydınlar ta-
rafmdan tanınması, desteklenmesi, ama
asıl işin başında durup onu yaşama ge-
çirmesı gerekir. Sevda-Cenap And Mü-
zik Vakfı Başkanı Sayın Mehmet Baş-
man, kişiliğinde bu özellikleri temsil e-
den 72 yaşında genç bir aydınımız oldu-
ğu için konser salonu yapımını başardı.
Müthiş bü" tutkuyla bağlıydı bu işe. Mü-
ziksever bir dostum geçen yıl şöyle de-
mişti: "Mehmet Başman. ustalann ve iş-
çüerin a> akkabı numarasuu bilecek ka-
dar işin içinde." Onun böyle bir kararlı-
lık ve inançla işe sanlmasını, köklü bir
eğitimden geçmesine ve yurtdışında
uzun >nllar çalışmasuıa bağlayabilirsi-
niz, ama 50 yıl öncesinin Milli Eğitim
Bakanı Avni Başman ın oğlu olmasının
EDRİ BAYKAM'IN SON SERGlSl DIŞ BASINDA GENtŞ YANKIBULDU
Paris 'te dişi entrikalar...Kültür Servisi - Bedri Bay-
kam'ın son iki buçuk yılda yaptı-
ğı işlerden oluşan 'Dişi Entrika-
lar' (Girly Plots) sergisine, Istan-
bul Atatürk Kültür Merkezi'nden
sonra 4 Haziran - 13 Temmuz ta-
rihleri arasmda Paris'teki Galerie
Lavignes - Bastille de ev sahipliği
yapacak.
Air France Cargo, Capital
Events, Türk Hava Yollan ve Koç
Allianz'ın sponsorluğunu yaptığı
sergide, sanatçının modelleriyle
yaptığı çekimlerden yola çıkılarak
hazırlanan ink-jet baskı, kumaş,
plastik döşemeler, çinko levhalar.
tuval, akrilik boya ve çim halılar
gibi çeşitli malzemeler, yol ve gök
manzaralanyla birleşiyor.
Serginin Paris Galerie Lavignes-
Bastille'deki ayağında Baykam'ın
'Girly Plots' serisinden seçilen 15
çahşmanın yanı sıra sanatçının
serginin başhğını tema alarak ha-
zırladığı 50 dakikalık video fihn
de gösterime de sunulacak. Me-
tinleri Amerikalı edebiyatçı David
Applefiekl, Türk sanat tarihçisı Le-
vent Çahkoğlu, Amerikalı eleştir-
men Robert C. Morgan ve Bedri
Baykam tarafından hazu-lanan 150
sayfalık renkli katalog ise Türkçe-
Ingilizce-Fransızca olmak üzere
üç dilde hazırlandı.
Fransa'nın en etkin iki çağdaş
sanat dergisinden biri olan Art Ac-
tmA, Mayıs/Haziran sayısında Bay-
kam'a geniş yer ayırdı ve 'Girh'
Plots' sergisine, bu mevsim Paris,
New York ve Londra'dan seçtiği
Mondrian, Matisse-Picasso, \Iiqu-
el Barcek) gibi sanatçılann işlerinin
yanı sıra görülmesi gereken en
önemli 14 sergi arasında yer verdi.
Derginin eleştirmeni Harrj' Kam-
pianne, Baykam'm son sergisin-
den söz ederken "Muhteşem bir se-
ri, Bajkam o kadar bulaşıcı bir
zevkle bütün bu mabemeleri kuDa-
nıyor ki insan bu kaduı figürlerine
dokunmaktan kendini zor ahkoyu-
yor' diyor. Kampianne, sanatçının
yeni dışavurumcu çalışmalannı
"özgür bir AtiOa firçası ile muhi-
medya düması ile oynamak" şek-
linde tanımlıyor.
tngiltere'de yayımlanan ArtRe-
\iew dergisinin mart sayısında,
A\Tupa'nın en ünlü eleştirmenle-
rinden EuVard Lucie-Smith'in
Baykam üzerine 2 sayfalık geniş
bir yazısı yayımlandı. Lucie-
Smith, BaykanTın dünyanın her
yerindeki Türkler arasındaki bü-
yük ününü açıklarken sanatçının
yaptığı her işin arkasında yer alan
derin siyasi altyapıyı da detayla-
nyla gündeme getirdi ve onun
uluslararası sanat ortamında 'Tür-
kiye'nin Andy Warhol'u' konu-
munda olduğunu ifade etti.
Aynca îtalyan L'Arca sanat der-
gisi, Paris'te yayımlanan Frank
uluslararası edebiyat dergisi ve
uluslararası Milano çıkışlı Tema
Celeste sanat dergisi, son sayıla-
nnda Bedri Baykam'a geniş yer
ayırdılar ve 'Girlv- Plots' sergisin-
den övgüyle söz ettiler. Ispan-
ya'nın Vanguardia gazetesi de 5
Nisan tarihli sayısında Baykam'ın
sergisine geniş yer ayırdı. Galerie
Lavignes-Bastille: 27, Ruede Cha-
ronne 75011. (33 1 47 00 8818)
da payı olabilir bu tutkuda: Eğitim tari-
himizde iz bırakan anlamh bir kararla
bakanlıktan istifa eden Avni Başman,
Cumhuriyet ilkelerine tutkuyla bağlı ol-
masıyla tanınırdı.
Yeni konser salonumuz, başkentin
müzik yaşamında değerli bir sayfa aça-
bilir. .Ankara Müzik Festivali'nin açdış
konseri dolayısıyla üçüncü kez geldi-
ğim salonu alıcı gözle incelerken şunla-
n düşündüm: Uluslararası nitelikteki
Ankara Festivali 19. yılını yaşadığına
göre, kurumsallaşma açısından önemli
yollar aşılmıştı; ama festivalin gerçek-
leşeceği bir konser salonu güvencesi,
sanıyorum nice 19 rakamına bedeldir.
Dönüp dolaşıp aym söze geliyorum:
Konser salonu, müzik dinlemek için uy-
gun akustik koşuJlann sağlandığı orta-
mın adıdır. Süslü püslü koltuklann tıkış-
tınldığı bir hangar, konser salonu değil-
dir. Yadırgatıcı adına karşın, "MEB Şû-
ra Salonu"nu gerçek bir konser salonu-
na dönüştürmekte payı bulunan iki
akustik uzmanımıza teşekkür borçlu-
yuz: Sayın Dr. Evin Doğukan ve Sayın
Yalçın Tuğsavul, müzikçiler ve müzikse-
verlerden selam sizlere!
Uluslararası bir toplanfa
Ankara Milli Kütüphane'de, Internati-
onal Standard Music Number (ISMN),
dilimizdeki karşılığıyla "Uluslararası
Standart Müzik Numarası'' örgütünün
toplantısı yapıldı. Başta nota olmak üze-
re müzik yayınlannın ISMN numarasıy-
la standart kazanmasını amaçlayan bu ör-
gütün Ankara 'daki çalışmalanna Alman-
ya, Fransa, Norveç, Çek Cumhuriyeti,
Slovenya, Danimarka ve Türkiye'den
toplam 24 katılımcı çağnlıydı. ISMN ör-
gütünün Türkiye Ajansı Başkanı Sayın
Hasan Duman'ın toplantıya başanlı bir
ev sahipliği yaptığmı söylemeliyim.
Hiçbir politik ya da ekonomik çıkar
hesabına dayanmayan bu tür kuruluşlar,
demokrasinin ve hümanist düşüncenin
ilkelerinden güç aldığı için, ilişkilerde
açıksözlülük, safhk gibi insancıl değer-
ler öne çıkıyor.
ISMN örgütünün başkanı Dr. Hartmut
\Valravens ve örgütün Berlin'deki tem-
silcilerinden Dr. UlrichA\agnerile görüş-
me firsatı bulabildim. Dr. Wagner bana,
Ursula Reinhardt'ın sağhk haberlerini
iletti. Çağımızın iki değerli müzikbilim
ve halkbilimcisi olan Kurt Reinhardt ve
eşi Ursula Reinhardt, geleneksel müzik-
lerimiz üzerine "Türk halk müziği'' ve
"Türk sanat müziği
r
' başlıklı iki kitap
yazmışlardır. Bugün 100 yaşını geçmiş
olan Ursula Reinhardt, kocasının ölü-
münden sonra da Türklerle ilgili çalışma-
lannı sürdürdü. Dr. Wagner'in anlattığına
göre, şimdi de "pınl pınl bir beyin".
Türk
seramiMeri
yurtdışındaİZMİR/ESKİŞEHİR
(Cumhuriyet) - Mısır'da 19-25
Mayıs tarihleri arasında 6. kez
düzenlenen Uluslararası Kahire
Seramik BienaMnde
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi Seramik
Bölümü'nden katılan 10 eserden
üçü ödül aldı. Anadolu Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik
Bölümü Başkanı Prof. Zehra
Çobanh 10-24 Mayıs tarihleri
arasında Bahreyn'de Sitra Social
Center'da atölye
çalışmalan düzenledi.
5 kıtadan 43 ülkenin
toplam 237 eserle katıldığı 6.
Uluslararası Kahire
Seramik Bienali'nde, Yrd. Doç. Dr.
Atilla Cengiz Kınç beş bienal
ödülünden birini aldı. Gençler
kategorisinde araştırma görevlisi
Kemal Tîzgöl, öğrenci
Ahmet Uğur Çakı ve
Eskişehir Anadolu Üniversitesi
öğrencisi Hasan Başkırkan da
7 jüri ödülünden üçünü
elde ettiler.
Prof. Zehra Çobanh'nın
Bahreyn'de 14 gün süren atölye
çalışmalan hem
Bahreyn hükümet çevresi hem de
sanatseverler tarafından ilgiyle
izlendi. Prof. Çobanh,
Bahreyn'in en önemli
müzesi olan ve Dr. Abdul Latif
Jassim Kanoo tarafından kurulup
yönetılen 'Beit Al Quran' da '12.
Yüzyddan Günumüze Türk
SeramigT konulu bir
konferans verdi.
lyiye Işaret Değil'
• Kültür Servisi - Yüzyıhn
başmdan beri Viyana'nın modern-
çağdaş sanat merkezlerinden olan
'Secession',
23 Haziran'a
dek Ayşe
Erkmen'in
'lyiye tşaret
Değil' adlı
kişisel
sergisine ev
sahipliği
yapacak.
Sanatçının
bu
sergisinde,
mekânla
doğrudan ilişki kurduğu enstalasyon
çalışması sanatsev erlerle buluşuyor.
Mimarinin ve mekâııın geride
buaktığı formu minimalist
dilbilgisine çeviren sanatçınm
Secession için yaptığı çok
parçalı enstalasyon, yapının giriş
fuayesinde sergi salonu girişinin
üstündeki duvarda yer
alan dizisel kahve köpüğü
görüntüleriyle başlıyor.
Enstalasyonun geri kalan bölümü ise
ana sergi mekânında yerahyor.
Secession, şehrin ünlü yapılanndan
Jugendstil"de yer alıyor.
BUGUN
• RUMELİ HtSARI'nda 21. 00 de
'II. RumeK Hisan Tiyatro
Buhışması' kapsamında tstanbul
Büyükşchir Belediyesi Şehir
Tî^trolanndan 'ÖtheDo'. (212 358
0257)
• BABYLON'da 21.30'da Sweet
Papa Lowdown konseri. (212 292
73 68)
• KADIKÖY HALK EĞtltM
MERKEZİ'nde 20.00'de Borusan
Füarmoni Orkestrası Konseri.
Solist: EmreEBvar(piyano). (216
414 85 07)
• AVUSTURYA KÜLTITI
OFİSt'nde 19.30'da Ayşen IThıcan
(keman) ve Zümrüt Özdemir
(piyano) konseri. (212 23615 81)
• BEKSAV da Theo Angelopoulos
Filmleri kapsammda 14.30 'da
'Kumpanya I'. 17.00'de 'Ancı've
19.30'da UHs'in Baloşı'. (216349
9155)
• ISTANBUL BILGI
CNtyERStTESt'nde 19.30'da Zeki
Demirkubuz'un yönetmenliğini
yaptığı 'Ya^ı' adlı fıhn. (212 293
5010)
TtYATRO FESTt\ALİ'NDE BUGÜN
• AKM BÜYÜK SALON da
19.30'da Schaubühne Am Lehniner
PiatzBerlin'den 'Bedenler'. (212
251 56 00)
• ENKA ODtTORYUMU'nda
20.30'da The Whooster Group'tan
'Bu Aüş Sana Birdie!'.
(212 2762214)