Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 HAZİRAN 2002 ÇARŞAMBA
8 HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L CLNE1T ARCAYÜREK
• Başmrafı 1. Sayfada
man.
Hukünetin zaten varlığıyla yokluğu tartışmalı gi-
diyor. Eugun değil belki yann derken, yeni olasılıkAB
köprüsJiJ geçinceye kadar Ecevit'li hükümetin ka-
lacağım "nüjde/iyor". Hükümet Ecevit'siz toplanı-
yor. Bakanlar hükümetteki uyumu savunmaktan yor-
gun düşü/orlar.
Başbaon Yardımcısı Mesut Yılmaz, "AB konu-
sunaa bu hükürrtette belli noktalarda uyum sağlana-
masa dadevamından yana" olduğunu söylüyor... A-
ma hükt-met kırılrna noktasına geiirse.. kurulacak
hükümetin seçime değil AB'ye endeksli olmasını
yegliyor.
Eee, tabıi, AB deyince akla geleceği sandığı tek
isim MesLt Yılmaz. Doğal olarak AB'ye endeksli bir
hükümetn başbakanlığına kendisini yaraştırıyorola-
bi/ir.
Çanka/a Zirvesi sona erdikten sonraki, özellikle
habe
r
kanallarındaki yayınları şöyle bir anımsayınız.
Aman efendirn, aman; MHP'nin karşı çıkmasına
karşın olum cezasının kalkması şıpın işi çözümlen-
miş. Doğj'dan eğitilen, Batı'yaselam vererek degiş-
tıgini kanrtlamaya çabalayan Recep Bey'i koltukla-
yan sözler. sorular mı ya da Recai Kutan'ımızın en-
gin siyasai deneyirninden dem vuran yaklaşımlar mı
istersıniz hepsi bir arada!
Gerisını berisini araştırıp öğrenmeden yalakalığın
türlü çeşidi, 36 kısım tekmili birden ekranlardan sa-
atler boyu yayımlandı.
Şöyle bir soru yöneltildi, örnegin Recep Bey'e:
"AB'ye gırmemiz için idamın kaldınlmasından yana-
sınız, değil mi?"
llk seçımde gümbür gümbür geleceğini söyleyen
Recep Bey'in tek derdi, geçmişine bakarak kendi-
sinden haklı olarak kuşkulanan sistemin dinamikle-
rine kendını kabul ettirmek. Yanıtı elbette evet!
Soruyu soran, AB ne isterse verilmesine yanlı ün-
lü programcının, Recep Bey'in daha sonraki sözle-
rini dinledığı yok. Acelesi var AB'yle üyelik görüşme-
lerini başlatacak olanakları Recep Bey'in sağladığı-
nı ılan eyleyecek.
Oysa, AKP Genel Başkanı hazretleri, daha sonra-
ki irdelemelerinde anayasada değişiklik gibi mini
minnacık bir ıstekte, öneride bulunuyor.
Saç boyası
Recep Bey'in ancak safları inandıracak koşulsuz
moşulsuz desteğine bakınız:
AKP, ıdamı kaldırırken ağıriaştırılmış müebbet ha-
pis cezasının anayasada yer almasını istiyor.
Recep Bey'in koşulsuz dedığı destek ışte böyle bir
destek!
Siyasai alanda her sözünde keramet aranan Nec-
mettin Erbakan, birzamanlar bir bunalımın ortasın-
da olumlu sözlerle oyunu açar, ama sorun müzake-
re masasına yatırıldığı zaman içinden çıkılması ola-
naksız öneriler öne sürer, ısteklerde bulunurdu.
Recep Bey, hık demiş burnundan düşmüş Erba-
kan'ın. O da koşulsuz destek diyor, ama zirvede de
dışardaki konuşmalarında da koşulun dik âiâsını
Ecevit ile Yılmaz'ın önüne koyuyor.
AKP'nin koşulunu yaşama geçirebilmek için; DSR
ANAR AKP, SP'nin toplam (firesız) oyları (311) yeter-
siz. DYP'nin oyları gerekiyor.
Nedense zirveden sonraki yorumlarda da önemli
bir sapma göze çarpıyor.
Yeni bir hükümet arayanlar, eskisiyle devam edil-
mesini istiyor.
Kıyıda köşede kalan ilginç, renkli kimi haberler de
yok değil.
örneğin Murat Karayalçın'ın çiçeği burnunda
partisi SHP, ilk genel seçimde bir yerlere varabilmek
için Kürtoylannın peşinde. HADEP'le "elele vererek
sonınlan aşma" amacında! Ecevit cephesinden tek
haber; Rahşan Hanım'ın alışverişe çıkması.
Pasta, limonata, meyve, birkalıp beyaz peynir, ya-
nm kilo zeytin, büfe salamı, reçel, havlu peçete, su,
pudraşekeri, çayın yant sıra... (dikkat) "Kolestonmar-
ka mavi-siyah 300 numara saç boyası ve saç kr&mi"
alıyor.
Saç boyası alımı göz göre göre saklanan bir ger-
çeğin nihayet açığa çıkması.
Yıllardırsaçlarını, bıyığını mavı siyah boyayan Ece-
vit'in yaşamında artık gizlenecek hıçbir şey kalma-
dı!
Çetin: Kürtçe bir dil değil
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel
Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, anadilde eğitim ve
yayın konulannda partisinin görüşlerine açıklık
getirdi. Öncelikle Kürtçenin bir dil olup olmadığının
tartışılması gerektiğini kaydeden Çetin, "Uzmanlar
bir dil olmadığını söylüyor. Bu konularda
düzenleme yapmak, olmayan bir şeyin devlete lcabul
ettirilmesi anlamına gelir" dedi. ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'ı üstü kapalı eleştiren Çetin,
"Birileri doğmamış çocuğa don bıçiyor" dedi.
Korkut Bcen'in istemi
• İstanbul Haber Servisi - Istanbul 7. Ağır Ceza
Mahkemesi, "Susurluk" davası kapsamında 6 yıl
ağır hapis cezasına çarptınlan Korkut Eken'in
avukatının yaptığı iadei muhakeme talebinin,
davaya bakan istanbul 6 No'Iu DGM'ce
değerlendirilmesini kararlaştırdı. îstanbul 7. Ağır
Çeza Mahkemesi karannda, iadei muhakeme
konusu olan Eken hakkındaki ilamın, İstanbul 6
No'lu DGM'ce verilmesine rağmen CMUK'un 335.
maddesine aykın olarak kendilerinden talepte
bulunulduğu belirtildi.
Türkdoğan cezaevinde
• İstanbul Haber Servisi - F tipi cezaevlerine
karşı ölüm orucunda bulunan ve ileri derecede
vvernicke- korsakoff olan Semra Türkdoğan
tutuklanarak cezaevine konuldu. Tutuklu ve
Hükümlü Yakınlan Birliği, yaptığı yazılı
açıklamada. Türkdoğan'ın yaşamnıı tek başına
sürdüremediğinden dolayı tahliye edilmesine karşın
"idam cezası" aldığı için önceki gün tekrar
tutuklandığını belirtti.
Mercedes-Benz'e açılan dava
• İstanbul Haber Servisi - Tüketici Haklan
Derneği"nin. Mercedes-Benz Türk AŞ aleyhine
"hatalı ve eksik yapılması" nedeniyle O 403 SHD
model otobüslerin imalat ve satışının durdurulması.
satılan otobüslerin de toplatılması istemiyle açtığı
davanın görülmesine devam edildi. istanbul Tüketici
Mahkemesı'ndeki duruşmada davacı avukatı Atilla
Kart. Türkiye ve Ortadoğu'ya pazarlanan otobüsler
ile Avrupa ülkelerine pazarlanan otobüslerin yakıt
deposu ve yolcu bölümü arasındaki güvenlik
önlemlerinin farklı olduğunu ileri sürdü. Duruşma,
eksikliklenn giderilmesi için ertelendi.
Ankara Kuzey Irak'a seyîrci• Baştamfı 1. Sayfada
"Olası bir bölgesel gelişme sonra-
sında Türkiye'nin Kuzey Irak'a
girmemesi güvencesini" aradıklan
bildiriliyor. Bu konudaki son geliş-
meler Washington'da yapılan bir
konferans sırasında yaşandı. Kürt
gruplannın temsilcileri Kuzey Irak'-
ta bağımsız bir devlet değil "fede-
rasyon" istedikJerini, Kerkük kenti-
nin de bu federasyon sırurlan içinde
sayılması gerektiğini bildirdiler.
Türk hükümetinin resmen görüş
bildirmediği bu iki yaklaşımın da
Türkiye'nin politikalanyla uyuşma-
dığı biliniyor. Federasyona dayalı bir
Kürt yönetiminin bağımsız bir dev-
let kadar sakıncah olacağının altını
çizen Türkiye, nüfusun çoğunluğunu
Türkmenlerin oluşrurduğu Ker-
kük'ün böyle bir senaryoya dahil
den INC'YE 8 MİLYON DOLAR YARDIM ÖNERİSİ
VVASHTNGTON (Ajanslar) - Amerikan
yönetiminin, Iraklı muhalif gruplann önemli Jasmını
bünyesinde toplayan Irak Ulusal Kongresi'ne (INC)
yılın geri kalan bölümündeki harcamalan için 8
miryon dolar önerdiği bildirildi. ABD'nin önerisi
resmi kaynaklar tarafından açıklanırken Irak
muhalefetine yakm bir kaynak, ABD Dışişleri
Bakanlığı'nın Irak içinde istihbarat toplanmasıyla
ilgili kaynak aktanmını durdurmak istediğinı,
INC'nin ise bu programm operasyonJan için hayati
önemde olduğunda ısrar etriğini söyledi. Bütün Iraklı
muhalif gruplara sağlanan maddi kaynaktan sorumlu
olan Dışişleri Bakanlığı, INC'ye mayıs sonuna
kadarki operasyonlan için para desteğinde
bulunmuştu. Ancak uzun dönemli maddi destek için
süren görüşmelerde aylardır anlaşma sağlanamamıştı.
edilmesine de karşı çıkıyor.
Türkiye'yi en çok rahatsız eden
konulann başında bu tür senaryola-
nn ABD ve fngiltere gibi müttefik-
lik ilişkisi yaşanan ülkelerde yapıl-
ması da geliyor. ABD, Saddam Hü-
seyin'ı devirmek için 2003 bahann-
da yapmayı planladığı operasyonda
hangi bölgesel güçlerden nasıl yarar-
lanacağma ilişkin yoğun temaslar
içinde. Türldye'ye rahatsızlık vere-
cek hiçbir davranış içinde olmaya-
caklannı ve saldın öncesinde danışa-
cakJarını açıklayan ABD'nin özellik-
le Kürt gruplanyla son dönemde ar-
tan diyaloğu dikkat çekecek düzeye
ulaştı. Ancak hükümet, bu gelişme-
len kaynağındayken önleyecek tür-
den önlemleri de alamıyor. Başba-
kan Ecevit'in sağlığı nedeniyle sıkın-
tılı bir dönem yaşayan Türkiye, tüm
enerjisini AB reformlannın yerine
getirilmesine harcıyor. Hükümeti
oluşturan partilerin bu konuda da uz-
laşamamalan ve yönetimde yaşanan
sıkıntılar, özellıkle dış politika konu-
larının gündemden uzaklaşmasına
neden oluyor. Dışişlen kaynaklan,
tamamen Dışişleri Bakanlığı'nın ini-
siyatifine bırakılan konulara ilişkin
hükümetten herhangi bir talimat gel-
mediğini, bu nedenle "işlerin dur-
nıa noktasına geldiğini" söylüyor-
lar. Kaynaklar, bakanlığın kendi gün-
deminde olan günlük ve rutin işlerle
ilgilendiğini, bunun dışında hüküme-
tin talimatı gereken konulara girile-
mediğini bıldinyorlar.
Ecevit'in sağlık durumunun kötü-
leşmesinin ardından Dışişleri Baka-
nı tsmail Cem'ın DSP liderliği için
daha sıkça anılır olması da dikkat çe-
kıyor. Cem'in son dönemde zamanı-
nın çoğunu TBMMde, DSP'li mıl-
letvekillenyle geçirdiğı gözleniyor.
Normandy'nin Bergama'da siyanürle altın üretimine olanak tanıyan prensip karanna ulaşılamıyor
Bakanlar Kurulu karan sır gibi
SERDAR KIZIK
İZMİR - Herkes anyor: Danıştay,
Avrupa Insan Haklan Mahkemesi,
tzmir Barosu, avukatlar, Bergamalı-
lar, gazeteciler...
BuJunamıyor; Türkiye Cumhun-
yeti Bakanlar Kurulu'nun Berga-
ma'da Normandy Madencilik Şirke-
ti'ne siyanürle altın üretimine ola-
nak sağlayan "prensip kararT'na
bir türlü ulaşılamıyor. Resmi Gaze-
te'de yayımlanmayan, TBMM'de
hukukun üstünlüğü adına yemin e-
den Bakanlar Kurulu üyelerinin 8
ayn mahkeme karanna karşı ünza-
ladığı "prensip karan" ortada yok.
Aslında var da mı yok, o da belirsiz.
Hangi tarihte, hangi Bakanlar Kuru-
lu üyeleri imzaladı, bilinmiyor... Bu
durumda siyanürle altın üretimine
olanak sağlayan Bakanlar Kurulu
karan için hukukçular, "yok hük-
münde" tanımlaması yapıyorlar.
Söz konusu karan arayan çok. Ör-
neğin Danıştay 8. Dairesi. Izmir Ba-
rosu'nun karann ıptaline ilişkin aç-
tığı davada daire, hüküm veriyor:
"Dava konusu Bakanlar Kuru-
lu'nun prensip kararının eklen-
memesi gerekçesiyle 30 gün için-
de eksikliğin tamamlanarak yeni-
den dava açılmak üzere, dava di-
lekçesinin reddine..."
Şimdi ne olacak? Davaya esas ola-
cak karar ortadayok. Izmir Barosu
Başkanı Noyan Ozkan. bunun üze-
rine Başbakanlık makamına geçen
haftabaşvuruyor: "...Mahkeme ka-
rannda belirtilen eksikliğin gide-
rilmesi için sözü edilen 'Bakanlar
Kurulu prensip karan'nın en kısa
zamanda faks ile başkanlığınııza
gönderilmesini dileriz." Henüz ya-
nıt yok... Arayan kurumlardan biri
de Strasbourg Insan Haklan Mahke-
mesi 3. Dairesi. Konuya ilişkin ön-
ceden açılan davada mahkeme soru-
yor: "...Bergama köylülerinin elde
ertiği mahkeme kararianna kar-
şı direnişi tartışırken Türkiye hü-
kümeti 4 Nisan 2002 tarihinde iş-
letmenin geçici iznini uzatma ka-
ran aldı mı?"
Şimdilik bu soruya da yanıt yok.
Izmir Barosu Başkanı Noyan Öz-
kan bu gizliliğin gerekçesini merak
ederken o da soruyor:
"Prensip olarak alınan Bakan-
lar Kurulu karan, idare mahke-
melerini yok etme temelinde bir
girişim. Danıştay da idare mahke-
melerinin üst kurulu. Sonuçta yok
edilmek istenen bir kurum söz ko-
nusu. Bu gibi prensip kararlarını
pek çok yerde uygulamış olabilir-
ler. Bu konuda İdmse bir şey bil-
miyor. Kamuoyundan saklanan
çok şey olduğuna inanıyoruz."
Özkan. Bergama'yla ilgili alınan
karann saklama gerekçesinin açık-
lanması gerektiğini belirtiyor. Da-
nıştay'ın da söz konusu karan bir
günde Başbakanlık'tan isteyebilece-
ğine dikkat çekiyor.
Sonuç olarak hukukun üstünlüğü-
nün egemen olduğu bir ülkede yar-
gıya karşın prensip kararlan ver-
iliyor, üstelik bu kararlara kimse u-
laşamıyor...
TankAkan kiîap
gelirinibağışladı
Sinema sanatçısı Tarık Akan, büyük
ilgi gören "Anne Kafamda Bit \ ar"
adlı kitabından elde ettiği >aklaşık 30
milyar tutarındaki geliri, Nâ/ım
Hikrnet Kültür ve Sanat Nakfı'na
bağışladı. Sırasehiler'deki vakıf
merkezinde, sanat ve siyaset
dünyasından çok sayıda davetlinin
katılımıyla gerçekleşen törende
konuşan Tarık Akan, vakfın
kurulduğu günden bu yana Nâzım'ın
eserlerinin derlenip gelecek
kuşaklara aktarılmasına çalıştığını,
bu çok önemli işle\ inden dolayı
yaptığı katkının büyütülmemesi
gerektiğini belirtti. "Nâzım beni ben
yapan kişidir" diyen Akan. bugünlere
gelebilmesinde şaire çok şey borçlu
olduğunu da vurguladı.
Iiderler açhk sorunıına ilgisizB Baştarafi 1. Sayfada
gelmiş başbakanlann, krallann,
BM üst düzey bürokratlannın, sivil
toplum örgütlerinin temsilcilerinin
ise çalışmalanna, kaz ciğeri, ıstakoz
gibi aşın beslenme ve zenginlikle
özdeş besinlerden oluşan bir ziya-
fetle başlamalanysa acı bir ironi
oluşturdu.
Liderlerin zirveye ilgisizliği ve
zirveye katılan önemli şahsiyetlerin
büyük bir ziyafetle işe başlamalan,
adeta açlık sorununa çözüm bulma-
nın önündeki engelleri simgeliyor-
du. Gelişmekte olan ülkeler geliş-
miş ülkeleri ilgisizlikle, mali yar-
dım yapmakta isteksizlikle, borçla-
nn azaltılmasına ilişkin verilen söz-
leri tutmamakla, daha da önemlisi
serbest ticaretten söz ederken ken-
di ülkelerinin pazarlannı korumak-
la suçluyorlar. Gelişmiş ülkelerin
liderleriyse verdikleri yardımlann,
az gelişmiş ülkelerin yolsuzluklara
batmış, verimsiz devletlerinin elin-
de çar-çur edilmesinde yakınıyor-
lar. Gelişmiş ülkelerin zirveye ilgi-
sizlikleri de daha baştan para yok
anlamına geliyor. Halbuki açhğın
ve geri kalmışhğın temelinde şim-
di birbirini suçlayan bu iki kesimin
geçmişte kurduklan tarihsel ortak-
lık var. Bu ortaklık içinde merkez
çevreyi istediği gibi kullandı, çev-
re ülkedeki elitler de keselerini dol-
durdular. Kuraklığa ve açlığa ne-
den olan ekonomik ve ekolojik ko-
şullar ise bu ortamda oluştu. Top-
lantıya katılan ABD Tanm Bakanı
Ann Veman'in konuşmasında
"Mallann ve hizmetlerin serbest
dolaşımı insanlara besin ulaştır-
mak konusunda gereksiz gümrük
duvarlarından çok daha etkin-
dir" demesinden, vıırguyu biyo-
teknolojinin (genetik ürünler) fazı-
letlerine yapmasından, anlaşılan o
ki toplantıya katılanlann, tüm ya-
kınmalarına, esas korumacıhğın
ABD ve Avrupa tarafından uygu-
landığına ilişkin haklı eleştirilerine
ÎHD'den CTP raporuna yanıt
lETT pasomu kaybettim. Hükümsüzdür.
BAŞAKEREL
tstanbul Haber Servisi- Insan
Haklan Derneği istanbul Şubesi
(ÎHD), Avrupa Işkenceyi Önleme
Komitesi'nin (CTP) F tipi ceza-
evleriyle ilgili hazırladığı raporda,
cezaevlerinde yaşanan temel insan
haklan ihlallerine değinilmediğini
belirterek " F tipi cezaevleri, insan
haklan ve mahpus haklanna ay-
kındır ve gerçek çözüm bu ceza-
evlerinin bir an önce kapatılma-
sıdır" dedi.
CTP, 2-14 Eylül 2001 tarihinde
gerçekleştirdiği Türkiye ziyareti ile
ilgih olarak çeşitli konularda hazır-
ladığı raporu 24 Nisan 2002 tari-
hinde kamuoyuna duyurmuştu. Ko-
mite, raporunda F tipi cezaevlerinin
durumunu, "Etkinlikler, Kötü
Muamele, Personel, Dış Dünya Ue
Temas, Maddi Koşullar ve Sağbk
Bakınıı" olmak üzere 6 başlık ha-
linde incelemişti. İHD istanbul Şu-
besi Cezaevleri Komisyonu, dün
düzenlediği toplantıyla CTP'nin
hazırladığı rapora cevap verdi. IHD,
komitenin raporunda belli başh hak
ihlallerini ortaya koyamadığını sa-
vundu. "Rapor, mahpuslar hak-
kında uluslararası standartlann
gerekliliklerini karşılayamamak-
tadır" diyen IHD yöneticileri, ra-
porun ihlalden dolayı fıili ve siyasi
olarak sorumlu olanlan, adalet önü-
ne çıkancı zorlamalarda bulunama-
dığını kaydetti. ÎHD, açıklamasında
şu görüşleri savundu:
• CTP. tüm raporlannda F tipi ce-
zaevlerinin maddi koşullannı yeter-
li buldu. F tipi modeli 19. yüzyüdan
kalan, modern infaz sistemi anlayı-
şı içinde çoktan terk edilmiş lineer
tip hücre sistemine dayanır.
• CTP, F tipi cezaevlerinde birkaç
kötü muamele iddiasıyla karşılaş-
tıklannı belirtti. Oysa Kandıra F Ti-
pi Cezaevi'nde arama bahanesiyle
mahpuslar çınlçıplak soyuhnakta,
bazen makat ve ağız araması yapıl-
mak istenmektedir. Onur kıncı ara-
malar dayatılmaktadu-.
• CTP, F tipi cezaevlerindeki sağ-
lık personeli ve uygulamalannı ye-
terli buldu. Ancak mahpuslar yeter-
siz bakım almaktan şikâyetçiler.
• Bugün cezaevlerinde mahpus-
lar en çok 3 kişi bir araya gelecek
tarzda tutuluyor. Oysa Dünya Ta-
bipler Birliği'nin açıklamalanna
göre, bu sayı asgari 15 olmah.
• Bu sayıdan aşağısı izolasyon
anlamına gelir ve ruh sağlığı açı-
sından zarar vericidir.
rağmen para ve yardım yerine bol-
ca nasihat alacaİdan Roma'da ör-
gütlenen çevreci ve küreselleşme
karşıtı guruplann düzenledikleri al-
ternatif zirvede az gelişmiş ülkele-
rin sorumluluğuna işaret edildi ve
açlığa karşı utanç verici ilgisizlik
eleştirildi. Geçen temmuzdaki Ge-
nova gösterilerinin liderlerinden
Luca Caserini "Biz haklıydık.
Besin ve Tanm Örgürü başansız
oldu. Roma toplantısı gösteriyor
ki esas güç Dünya Bankasf yla
IMF'nin elinde" diyor. Foreign
Policy Focus'dan Peter Rosset de
1996 açlık zirvesinin önüne koydu-
ğu hedeflerin yüzde 60 gerisinde
kaldığına ve bugün dünyada
i koşullann giderek daha da kö-
tüleştiğine dikkat çekti.
Bu gün daha fazla kaynak
ve acil eylem gerekiyor. Ör-
neğin The Guardian dan John
Vidarm bildirdiğine göre Af-
rika'nın güney kesiminde on
binlerce insanın, tüm besin
stoklan tamamıyle tükenmiş,
tam anlamıyla açlıktan ölme
tehlikesiyle karşı karşıyalar.
Bölge ülkelerinden Mala-
vvi'nin açlıktan bu kadar şid-
detli etkilenmesinin arkasın-
da, IMF'nin olduğu söyleni-
yor. Birçok uluslararası yar-
dun kurumuna ve Çocuklan
Kurtann (Save the Children)
örgürüne göre IMF. Malavvi
hükümetini, borçlannı öde-
mek için mısır stoklannı sat-
maya zorlamış. BM'ye göre,
halen, dünyada 11 milyon in-
san ciddi beslenme eksikliği
ve açlıktan ölme tehlikesiyle
karşı karşıya. ve bunlann üç
milyonu Malawi'de yaşıyor.
PKK'ye yardım suçlaması
Okulservisîyle
duruşmaya
ler
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü-
rosu)- PKK'ye yardım ve yataklık
ettikleri iddiasıyla haklannda dava
açılan, aralannda ilköğretim öğrenci-
lerinin de bulunduğu 27 çocuk Di-
yarbakır DGM'de dün yapılan duruş-
maya okul servisiyle getirildi. Diyar-
bakır 3 No'lu DGM'deki duruşmada
tutuksuz yargılanan 27 sanıktan 25'i
hazır bulundu. Basına kapalı olarak
yapılan duruşmada, DGM Savcısı
Ender Karasuil tarafından hazırla-
nan iddianame okundu. Iddianame-
de, haklannda 3 yıl 9'ar ay hapis ce-
zası istenen sanıklann, PKK'nin di-
rektifleri doğrultusunda Çanklı Fab-
rika tlköğretün Okulu bahçesinde
toplanarak "Kürtçe anadilde eğitim
istiyoruz" diye slogan attıklan, yü-
rüyüş yaptıklan ve örgüte yardım ya-
taİdık suçunu işledikleri ileri sürül-
dü. Sanık çocuklar İnsan Haklan
Günü nedeniyle yapılan gösteriye
katıldıklannı, ancak slogan atmadık-
lannı belirttiler. Mahkeme dosya ek-
siklerinin tamamlanması amacıyla
oturumu erteledi.
Yargıtay karan onadı
AIDS'li ailenin
hukukzaferi
ŞANLIURFA (AA) - Şanhurfa'nın
Siverek ilçesinde yaşayan AIDS'li
Işıkgöz ailesinin Saglik Bakanhğı ile
Kızılay Genel Müdürlüğü aleyhinde
açtığı tazminat davasmda, Yargıtay
4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin
karannı onadı. Işıkgöz ailesi, 95 mil-
yar lira maddi, 10 milyar lira da ma-
ne\i tazminat alacak. Işıkgöz ailesi-
nin avukatı Şeyhmus İnal, Şanlıurfa
2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde
29 Ocak'ta görülen duruşmada Sağ-
lık Bakanlığı ve Kızılay Genel Mü-
dürlüğü'nün 95 milyar 771 milyon
lira maddi, 10 milyar lira da manevi
tazminat ödemeye mahkûm edildiği-
ni, ancak davanın temyiz edildiğini
anımsattı. Yargıtay 4. Hukuk Daire-
si'nin 21 Nisan'dâki toplantısında
Sağlık Bakanlığı ile Kızılay Genel
Müdürlüğü'nün itirazının reddedil-
diğini belirten Inal. yaklaşık 6
yıldır süren hukuk mücadelesinin
sona erdiğini ifade etti.
'Cörev tazminatı' kanunu
Avukatlardan
iptal davası
tstanbul Haber Servisi - Ankara
Barosu'nun ardından Zonguldak Ba-
rosu da bazı kamu görevlileri ile bir-
likte hâkim ve savcılann "görev taz-
minatı" kapsamına alınarak ücretle-
rinde ve emeklilik ayhklannda iyileş-
tirmeler yapılmasına dair kanunun,
kamu avTikatlannı kapsamaması ne-
deniyle iptali istemiyle dava açtı.
Zonguldak Barosu'nun Başbakanlık
aleyhine Danıştay'a açtığı davanın di-
lekçesinde kanunun anayasanın 2, 5
ve 10. maddelerine aykın olduğu vur-
gulanarak. bu kanunun imtiyazlı bir
sınıfoluşturduğu belirtildi. Kanu-
nun, 4639 sayılı"Yetki Yasası"na da
aykın olduğu savunulan düekçede.
"Yetki Kanunu'nun 1. maddesinde
'mali ve sosyal haklar arasındaki ada-
letsizliklerin giderilmesi' hükmü
vardır. Kamu avukatlannın ücret-
leri ile aynı öğrenimi ve stajı yap-
mış hâkim ve savcılann ücretleri
arasındaki fahiş ücret farkının bu
yetki kanunu ile giderilmesi
gerekirdi. Ancak, yasayla gideril-
mesi amaçlanan adaletsizlik daha
da büyütülmüştür" denildi.