18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 HAZİRAN 2002 ÇARŞAMBA 8 HABERLERIN DEVAMI G U N C E L CLNE1T ARCAYÜREK • Başmrafı 1. Sayfada man. Hukünetin zaten varlığıyla yokluğu tartışmalı gi- diyor. Eugun değil belki yann derken, yeni olasılıkAB köprüsJiJ geçinceye kadar Ecevit'li hükümetin ka- lacağım "nüjde/iyor". Hükümet Ecevit'siz toplanı- yor. Bakanlar hükümetteki uyumu savunmaktan yor- gun düşü/orlar. Başbaon Yardımcısı Mesut Yılmaz, "AB konu- sunaa bu hükürrtette belli noktalarda uyum sağlana- masa dadevamından yana" olduğunu söylüyor... A- ma hükt-met kırılrna noktasına geiirse.. kurulacak hükümetin seçime değil AB'ye endeksli olmasını yegliyor. Eee, tabıi, AB deyince akla geleceği sandığı tek isim MesLt Yılmaz. Doğal olarak AB'ye endeksli bir hükümetn başbakanlığına kendisini yaraştırıyorola- bi/ir. Çanka/a Zirvesi sona erdikten sonraki, özellikle habe r kanallarındaki yayınları şöyle bir anımsayınız. Aman efendirn, aman; MHP'nin karşı çıkmasına karşın olum cezasının kalkması şıpın işi çözümlen- miş. Doğj'dan eğitilen, Batı'yaselam vererek degiş- tıgini kanrtlamaya çabalayan Recep Bey'i koltukla- yan sözler. sorular mı ya da Recai Kutan'ımızın en- gin siyasai deneyirninden dem vuran yaklaşımlar mı istersıniz hepsi bir arada! Gerisını berisini araştırıp öğrenmeden yalakalığın türlü çeşidi, 36 kısım tekmili birden ekranlardan sa- atler boyu yayımlandı. Şöyle bir soru yöneltildi, örnegin Recep Bey'e: "AB'ye gırmemiz için idamın kaldınlmasından yana- sınız, değil mi?" llk seçımde gümbür gümbür geleceğini söyleyen Recep Bey'in tek derdi, geçmişine bakarak kendi- sinden haklı olarak kuşkulanan sistemin dinamikle- rine kendını kabul ettirmek. Yanıtı elbette evet! Soruyu soran, AB ne isterse verilmesine yanlı ün- lü programcının, Recep Bey'in daha sonraki sözle- rini dinledığı yok. Acelesi var AB'yle üyelik görüşme- lerini başlatacak olanakları Recep Bey'in sağladığı- nı ılan eyleyecek. Oysa, AKP Genel Başkanı hazretleri, daha sonra- ki irdelemelerinde anayasada değişiklik gibi mini minnacık bir ıstekte, öneride bulunuyor. Saç boyası Recep Bey'in ancak safları inandıracak koşulsuz moşulsuz desteğine bakınız: AKP, ıdamı kaldırırken ağıriaştırılmış müebbet ha- pis cezasının anayasada yer almasını istiyor. Recep Bey'in koşulsuz dedığı destek ışte böyle bir destek! Siyasai alanda her sözünde keramet aranan Nec- mettin Erbakan, birzamanlar bir bunalımın ortasın- da olumlu sözlerle oyunu açar, ama sorun müzake- re masasına yatırıldığı zaman içinden çıkılması ola- naksız öneriler öne sürer, ısteklerde bulunurdu. Recep Bey, hık demiş burnundan düşmüş Erba- kan'ın. O da koşulsuz destek diyor, ama zirvede de dışardaki konuşmalarında da koşulun dik âiâsını Ecevit ile Yılmaz'ın önüne koyuyor. AKP'nin koşulunu yaşama geçirebilmek için; DSR ANAR AKP, SP'nin toplam (firesız) oyları (311) yeter- siz. DYP'nin oyları gerekiyor. Nedense zirveden sonraki yorumlarda da önemli bir sapma göze çarpıyor. Yeni bir hükümet arayanlar, eskisiyle devam edil- mesini istiyor. Kıyıda köşede kalan ilginç, renkli kimi haberler de yok değil. örneğin Murat Karayalçın'ın çiçeği burnunda partisi SHP, ilk genel seçimde bir yerlere varabilmek için Kürtoylannın peşinde. HADEP'le "elele vererek sonınlan aşma" amacında! Ecevit cephesinden tek haber; Rahşan Hanım'ın alışverişe çıkması. Pasta, limonata, meyve, birkalıp beyaz peynir, ya- nm kilo zeytin, büfe salamı, reçel, havlu peçete, su, pudraşekeri, çayın yant sıra... (dikkat) "Kolestonmar- ka mavi-siyah 300 numara saç boyası ve saç kr&mi" alıyor. Saç boyası alımı göz göre göre saklanan bir ger- çeğin nihayet açığa çıkması. Yıllardırsaçlarını, bıyığını mavı siyah boyayan Ece- vit'in yaşamında artık gizlenecek hıçbir şey kalma- dı! Çetin: Kürtçe bir dil değil • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, anadilde eğitim ve yayın konulannda partisinin görüşlerine açıklık getirdi. Öncelikle Kürtçenin bir dil olup olmadığının tartışılması gerektiğini kaydeden Çetin, "Uzmanlar bir dil olmadığını söylüyor. Bu konularda düzenleme yapmak, olmayan bir şeyin devlete lcabul ettirilmesi anlamına gelir" dedi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı üstü kapalı eleştiren Çetin, "Birileri doğmamış çocuğa don bıçiyor" dedi. Korkut Bcen'in istemi • İstanbul Haber Servisi - Istanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi, "Susurluk" davası kapsamında 6 yıl ağır hapis cezasına çarptınlan Korkut Eken'in avukatının yaptığı iadei muhakeme talebinin, davaya bakan istanbul 6 No'Iu DGM'ce değerlendirilmesini kararlaştırdı. îstanbul 7. Ağır Çeza Mahkemesi karannda, iadei muhakeme konusu olan Eken hakkındaki ilamın, İstanbul 6 No'lu DGM'ce verilmesine rağmen CMUK'un 335. maddesine aykın olarak kendilerinden talepte bulunulduğu belirtildi. Türkdoğan cezaevinde • İstanbul Haber Servisi - F tipi cezaevlerine karşı ölüm orucunda bulunan ve ileri derecede vvernicke- korsakoff olan Semra Türkdoğan tutuklanarak cezaevine konuldu. Tutuklu ve Hükümlü Yakınlan Birliği, yaptığı yazılı açıklamada. Türkdoğan'ın yaşamnıı tek başına sürdüremediğinden dolayı tahliye edilmesine karşın "idam cezası" aldığı için önceki gün tekrar tutuklandığını belirtti. Mercedes-Benz'e açılan dava • İstanbul Haber Servisi - Tüketici Haklan Derneği"nin. Mercedes-Benz Türk AŞ aleyhine "hatalı ve eksik yapılması" nedeniyle O 403 SHD model otobüslerin imalat ve satışının durdurulması. satılan otobüslerin de toplatılması istemiyle açtığı davanın görülmesine devam edildi. istanbul Tüketici Mahkemesı'ndeki duruşmada davacı avukatı Atilla Kart. Türkiye ve Ortadoğu'ya pazarlanan otobüsler ile Avrupa ülkelerine pazarlanan otobüslerin yakıt deposu ve yolcu bölümü arasındaki güvenlik önlemlerinin farklı olduğunu ileri sürdü. Duruşma, eksikliklenn giderilmesi için ertelendi. Ankara Kuzey Irak'a seyîrci• Baştamfı 1. Sayfada "Olası bir bölgesel gelişme sonra- sında Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmemesi güvencesini" aradıklan bildiriliyor. Bu konudaki son geliş- meler Washington'da yapılan bir konferans sırasında yaşandı. Kürt gruplannın temsilcileri Kuzey Irak'- ta bağımsız bir devlet değil "fede- rasyon" istedikJerini, Kerkük kenti- nin de bu federasyon sırurlan içinde sayılması gerektiğini bildirdiler. Türk hükümetinin resmen görüş bildirmediği bu iki yaklaşımın da Türkiye'nin politikalanyla uyuşma- dığı biliniyor. Federasyona dayalı bir Kürt yönetiminin bağımsız bir dev- let kadar sakıncah olacağının altını çizen Türkiye, nüfusun çoğunluğunu Türkmenlerin oluşrurduğu Ker- kük'ün böyle bir senaryoya dahil den INC'YE 8 MİLYON DOLAR YARDIM ÖNERİSİ VVASHTNGTON (Ajanslar) - Amerikan yönetiminin, Iraklı muhalif gruplann önemli Jasmını bünyesinde toplayan Irak Ulusal Kongresi'ne (INC) yılın geri kalan bölümündeki harcamalan için 8 miryon dolar önerdiği bildirildi. ABD'nin önerisi resmi kaynaklar tarafından açıklanırken Irak muhalefetine yakm bir kaynak, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Irak içinde istihbarat toplanmasıyla ilgili kaynak aktanmını durdurmak istediğinı, INC'nin ise bu programm operasyonJan için hayati önemde olduğunda ısrar etriğini söyledi. Bütün Iraklı muhalif gruplara sağlanan maddi kaynaktan sorumlu olan Dışişleri Bakanlığı, INC'ye mayıs sonuna kadarki operasyonlan için para desteğinde bulunmuştu. Ancak uzun dönemli maddi destek için süren görüşmelerde aylardır anlaşma sağlanamamıştı. edilmesine de karşı çıkıyor. Türkiye'yi en çok rahatsız eden konulann başında bu tür senaryola- nn ABD ve fngiltere gibi müttefik- lik ilişkisi yaşanan ülkelerde yapıl- ması da geliyor. ABD, Saddam Hü- seyin'ı devirmek için 2003 bahann- da yapmayı planladığı operasyonda hangi bölgesel güçlerden nasıl yarar- lanacağma ilişkin yoğun temaslar içinde. Türldye'ye rahatsızlık vere- cek hiçbir davranış içinde olmaya- caklannı ve saldın öncesinde danışa- cakJarını açıklayan ABD'nin özellik- le Kürt gruplanyla son dönemde ar- tan diyaloğu dikkat çekecek düzeye ulaştı. Ancak hükümet, bu gelişme- len kaynağındayken önleyecek tür- den önlemleri de alamıyor. Başba- kan Ecevit'in sağlığı nedeniyle sıkın- tılı bir dönem yaşayan Türkiye, tüm enerjisini AB reformlannın yerine getirilmesine harcıyor. Hükümeti oluşturan partilerin bu konuda da uz- laşamamalan ve yönetimde yaşanan sıkıntılar, özellıkle dış politika konu- larının gündemden uzaklaşmasına neden oluyor. Dışişlen kaynaklan, tamamen Dışişleri Bakanlığı'nın ini- siyatifine bırakılan konulara ilişkin hükümetten herhangi bir talimat gel- mediğini, bu nedenle "işlerin dur- nıa noktasına geldiğini" söylüyor- lar. Kaynaklar, bakanlığın kendi gün- deminde olan günlük ve rutin işlerle ilgilendiğini, bunun dışında hüküme- tin talimatı gereken konulara girile- mediğini bıldinyorlar. Ecevit'in sağlık durumunun kötü- leşmesinin ardından Dışişleri Baka- nı tsmail Cem'ın DSP liderliği için daha sıkça anılır olması da dikkat çe- kıyor. Cem'in son dönemde zamanı- nın çoğunu TBMMde, DSP'li mıl- letvekillenyle geçirdiğı gözleniyor. Normandy'nin Bergama'da siyanürle altın üretimine olanak tanıyan prensip karanna ulaşılamıyor Bakanlar Kurulu karan sır gibi SERDAR KIZIK İZMİR - Herkes anyor: Danıştay, Avrupa Insan Haklan Mahkemesi, tzmir Barosu, avukatlar, Bergamalı- lar, gazeteciler... BuJunamıyor; Türkiye Cumhun- yeti Bakanlar Kurulu'nun Berga- ma'da Normandy Madencilik Şirke- ti'ne siyanürle altın üretimine ola- nak sağlayan "prensip kararT'na bir türlü ulaşılamıyor. Resmi Gaze- te'de yayımlanmayan, TBMM'de hukukun üstünlüğü adına yemin e- den Bakanlar Kurulu üyelerinin 8 ayn mahkeme karanna karşı ünza- ladığı "prensip karan" ortada yok. Aslında var da mı yok, o da belirsiz. Hangi tarihte, hangi Bakanlar Kuru- lu üyeleri imzaladı, bilinmiyor... Bu durumda siyanürle altın üretimine olanak sağlayan Bakanlar Kurulu karan için hukukçular, "yok hük- münde" tanımlaması yapıyorlar. Söz konusu karan arayan çok. Ör- neğin Danıştay 8. Dairesi. Izmir Ba- rosu'nun karann ıptaline ilişkin aç- tığı davada daire, hüküm veriyor: "Dava konusu Bakanlar Kuru- lu'nun prensip kararının eklen- memesi gerekçesiyle 30 gün için- de eksikliğin tamamlanarak yeni- den dava açılmak üzere, dava di- lekçesinin reddine..." Şimdi ne olacak? Davaya esas ola- cak karar ortadayok. Izmir Barosu Başkanı Noyan Ozkan. bunun üze- rine Başbakanlık makamına geçen haftabaşvuruyor: "...Mahkeme ka- rannda belirtilen eksikliğin gide- rilmesi için sözü edilen 'Bakanlar Kurulu prensip karan'nın en kısa zamanda faks ile başkanlığınııza gönderilmesini dileriz." Henüz ya- nıt yok... Arayan kurumlardan biri de Strasbourg Insan Haklan Mahke- mesi 3. Dairesi. Konuya ilişkin ön- ceden açılan davada mahkeme soru- yor: "...Bergama köylülerinin elde ertiği mahkeme kararianna kar- şı direnişi tartışırken Türkiye hü- kümeti 4 Nisan 2002 tarihinde iş- letmenin geçici iznini uzatma ka- ran aldı mı?" Şimdilik bu soruya da yanıt yok. Izmir Barosu Başkanı Noyan Öz- kan bu gizliliğin gerekçesini merak ederken o da soruyor: "Prensip olarak alınan Bakan- lar Kurulu karan, idare mahke- melerini yok etme temelinde bir girişim. Danıştay da idare mahke- melerinin üst kurulu. Sonuçta yok edilmek istenen bir kurum söz ko- nusu. Bu gibi prensip kararlarını pek çok yerde uygulamış olabilir- ler. Bu konuda İdmse bir şey bil- miyor. Kamuoyundan saklanan çok şey olduğuna inanıyoruz." Özkan. Bergama'yla ilgili alınan karann saklama gerekçesinin açık- lanması gerektiğini belirtiyor. Da- nıştay'ın da söz konusu karan bir günde Başbakanlık'tan isteyebilece- ğine dikkat çekiyor. Sonuç olarak hukukun üstünlüğü- nün egemen olduğu bir ülkede yar- gıya karşın prensip kararlan ver- iliyor, üstelik bu kararlara kimse u- laşamıyor... TankAkan kiîap gelirinibağışladı Sinema sanatçısı Tarık Akan, büyük ilgi gören "Anne Kafamda Bit \ ar" adlı kitabından elde ettiği >aklaşık 30 milyar tutarındaki geliri, Nâ/ım Hikrnet Kültür ve Sanat Nakfı'na bağışladı. Sırasehiler'deki vakıf merkezinde, sanat ve siyaset dünyasından çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleşen törende konuşan Tarık Akan, vakfın kurulduğu günden bu yana Nâzım'ın eserlerinin derlenip gelecek kuşaklara aktarılmasına çalıştığını, bu çok önemli işle\ inden dolayı yaptığı katkının büyütülmemesi gerektiğini belirtti. "Nâzım beni ben yapan kişidir" diyen Akan. bugünlere gelebilmesinde şaire çok şey borçlu olduğunu da vurguladı. Iiderler açhk sorunıına ilgisizB Baştarafi 1. Sayfada gelmiş başbakanlann, krallann, BM üst düzey bürokratlannın, sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin ise çalışmalanna, kaz ciğeri, ıstakoz gibi aşın beslenme ve zenginlikle özdeş besinlerden oluşan bir ziya- fetle başlamalanysa acı bir ironi oluşturdu. Liderlerin zirveye ilgisizliği ve zirveye katılan önemli şahsiyetlerin büyük bir ziyafetle işe başlamalan, adeta açlık sorununa çözüm bulma- nın önündeki engelleri simgeliyor- du. Gelişmekte olan ülkeler geliş- miş ülkeleri ilgisizlikle, mali yar- dım yapmakta isteksizlikle, borçla- nn azaltılmasına ilişkin verilen söz- leri tutmamakla, daha da önemlisi serbest ticaretten söz ederken ken- di ülkelerinin pazarlannı korumak- la suçluyorlar. Gelişmiş ülkelerin liderleriyse verdikleri yardımlann, az gelişmiş ülkelerin yolsuzluklara batmış, verimsiz devletlerinin elin- de çar-çur edilmesinde yakınıyor- lar. Gelişmiş ülkelerin zirveye ilgi- sizlikleri de daha baştan para yok anlamına geliyor. Halbuki açhğın ve geri kalmışhğın temelinde şim- di birbirini suçlayan bu iki kesimin geçmişte kurduklan tarihsel ortak- lık var. Bu ortaklık içinde merkez çevreyi istediği gibi kullandı, çev- re ülkedeki elitler de keselerini dol- durdular. Kuraklığa ve açlığa ne- den olan ekonomik ve ekolojik ko- şullar ise bu ortamda oluştu. Top- lantıya katılan ABD Tanm Bakanı Ann Veman'in konuşmasında "Mallann ve hizmetlerin serbest dolaşımı insanlara besin ulaştır- mak konusunda gereksiz gümrük duvarlarından çok daha etkin- dir" demesinden, vıırguyu biyo- teknolojinin (genetik ürünler) fazı- letlerine yapmasından, anlaşılan o ki toplantıya katılanlann, tüm ya- kınmalarına, esas korumacıhğın ABD ve Avrupa tarafından uygu- landığına ilişkin haklı eleştirilerine ÎHD'den CTP raporuna yanıt lETT pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. BAŞAKEREL tstanbul Haber Servisi- Insan Haklan Derneği istanbul Şubesi (ÎHD), Avrupa Işkenceyi Önleme Komitesi'nin (CTP) F tipi ceza- evleriyle ilgili hazırladığı raporda, cezaevlerinde yaşanan temel insan haklan ihlallerine değinilmediğini belirterek " F tipi cezaevleri, insan haklan ve mahpus haklanna ay- kındır ve gerçek çözüm bu ceza- evlerinin bir an önce kapatılma- sıdır" dedi. CTP, 2-14 Eylül 2001 tarihinde gerçekleştirdiği Türkiye ziyareti ile ilgih olarak çeşitli konularda hazır- ladığı raporu 24 Nisan 2002 tari- hinde kamuoyuna duyurmuştu. Ko- mite, raporunda F tipi cezaevlerinin durumunu, "Etkinlikler, Kötü Muamele, Personel, Dış Dünya Ue Temas, Maddi Koşullar ve Sağbk Bakınıı" olmak üzere 6 başlık ha- linde incelemişti. İHD istanbul Şu- besi Cezaevleri Komisyonu, dün düzenlediği toplantıyla CTP'nin hazırladığı rapora cevap verdi. IHD, komitenin raporunda belli başh hak ihlallerini ortaya koyamadığını sa- vundu. "Rapor, mahpuslar hak- kında uluslararası standartlann gerekliliklerini karşılayamamak- tadır" diyen IHD yöneticileri, ra- porun ihlalden dolayı fıili ve siyasi olarak sorumlu olanlan, adalet önü- ne çıkancı zorlamalarda bulunama- dığını kaydetti. ÎHD, açıklamasında şu görüşleri savundu: • CTP. tüm raporlannda F tipi ce- zaevlerinin maddi koşullannı yeter- li buldu. F tipi modeli 19. yüzyüdan kalan, modern infaz sistemi anlayı- şı içinde çoktan terk edilmiş lineer tip hücre sistemine dayanır. • CTP, F tipi cezaevlerinde birkaç kötü muamele iddiasıyla karşılaş- tıklannı belirtti. Oysa Kandıra F Ti- pi Cezaevi'nde arama bahanesiyle mahpuslar çınlçıplak soyuhnakta, bazen makat ve ağız araması yapıl- mak istenmektedir. Onur kıncı ara- malar dayatılmaktadu-. • CTP, F tipi cezaevlerindeki sağ- lık personeli ve uygulamalannı ye- terli buldu. Ancak mahpuslar yeter- siz bakım almaktan şikâyetçiler. • Bugün cezaevlerinde mahpus- lar en çok 3 kişi bir araya gelecek tarzda tutuluyor. Oysa Dünya Ta- bipler Birliği'nin açıklamalanna göre, bu sayı asgari 15 olmah. • Bu sayıdan aşağısı izolasyon anlamına gelir ve ruh sağlığı açı- sından zarar vericidir. rağmen para ve yardım yerine bol- ca nasihat alacaİdan Roma'da ör- gütlenen çevreci ve küreselleşme karşıtı guruplann düzenledikleri al- ternatif zirvede az gelişmiş ülkele- rin sorumluluğuna işaret edildi ve açlığa karşı utanç verici ilgisizlik eleştirildi. Geçen temmuzdaki Ge- nova gösterilerinin liderlerinden Luca Caserini "Biz haklıydık. Besin ve Tanm Örgürü başansız oldu. Roma toplantısı gösteriyor ki esas güç Dünya Bankasf yla IMF'nin elinde" diyor. Foreign Policy Focus'dan Peter Rosset de 1996 açlık zirvesinin önüne koydu- ğu hedeflerin yüzde 60 gerisinde kaldığına ve bugün dünyada i koşullann giderek daha da kö- tüleştiğine dikkat çekti. Bu gün daha fazla kaynak ve acil eylem gerekiyor. Ör- neğin The Guardian dan John Vidarm bildirdiğine göre Af- rika'nın güney kesiminde on binlerce insanın, tüm besin stoklan tamamıyle tükenmiş, tam anlamıyla açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıyalar. Bölge ülkelerinden Mala- vvi'nin açlıktan bu kadar şid- detli etkilenmesinin arkasın- da, IMF'nin olduğu söyleni- yor. Birçok uluslararası yar- dun kurumuna ve Çocuklan Kurtann (Save the Children) örgürüne göre IMF. Malavvi hükümetini, borçlannı öde- mek için mısır stoklannı sat- maya zorlamış. BM'ye göre, halen, dünyada 11 milyon in- san ciddi beslenme eksikliği ve açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya. ve bunlann üç milyonu Malawi'de yaşıyor. PKK'ye yardım suçlaması Okulservisîyle duruşmaya ler DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü- rosu)- PKK'ye yardım ve yataklık ettikleri iddiasıyla haklannda dava açılan, aralannda ilköğretim öğrenci- lerinin de bulunduğu 27 çocuk Di- yarbakır DGM'de dün yapılan duruş- maya okul servisiyle getirildi. Diyar- bakır 3 No'lu DGM'deki duruşmada tutuksuz yargılanan 27 sanıktan 25'i hazır bulundu. Basına kapalı olarak yapılan duruşmada, DGM Savcısı Ender Karasuil tarafından hazırla- nan iddianame okundu. Iddianame- de, haklannda 3 yıl 9'ar ay hapis ce- zası istenen sanıklann, PKK'nin di- rektifleri doğrultusunda Çanklı Fab- rika tlköğretün Okulu bahçesinde toplanarak "Kürtçe anadilde eğitim istiyoruz" diye slogan attıklan, yü- rüyüş yaptıklan ve örgüte yardım ya- taİdık suçunu işledikleri ileri sürül- dü. Sanık çocuklar İnsan Haklan Günü nedeniyle yapılan gösteriye katıldıklannı, ancak slogan atmadık- lannı belirttiler. Mahkeme dosya ek- siklerinin tamamlanması amacıyla oturumu erteledi. Yargıtay karan onadı AIDS'li ailenin hukukzaferi ŞANLIURFA (AA) - Şanhurfa'nın Siverek ilçesinde yaşayan AIDS'li Işıkgöz ailesinin Saglik Bakanhğı ile Kızılay Genel Müdürlüğü aleyhinde açtığı tazminat davasmda, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin karannı onadı. Işıkgöz ailesi, 95 mil- yar lira maddi, 10 milyar lira da ma- ne\i tazminat alacak. Işıkgöz ailesi- nin avukatı Şeyhmus İnal, Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 29 Ocak'ta görülen duruşmada Sağ- lık Bakanlığı ve Kızılay Genel Mü- dürlüğü'nün 95 milyar 771 milyon lira maddi, 10 milyar lira da manevi tazminat ödemeye mahkûm edildiği- ni, ancak davanın temyiz edildiğini anımsattı. Yargıtay 4. Hukuk Daire- si'nin 21 Nisan'dâki toplantısında Sağlık Bakanlığı ile Kızılay Genel Müdürlüğü'nün itirazının reddedil- diğini belirten Inal. yaklaşık 6 yıldır süren hukuk mücadelesinin sona erdiğini ifade etti. 'Cörev tazminatı' kanunu Avukatlardan iptal davası tstanbul Haber Servisi - Ankara Barosu'nun ardından Zonguldak Ba- rosu da bazı kamu görevlileri ile bir- likte hâkim ve savcılann "görev taz- minatı" kapsamına alınarak ücretle- rinde ve emeklilik ayhklannda iyileş- tirmeler yapılmasına dair kanunun, kamu avTikatlannı kapsamaması ne- deniyle iptali istemiyle dava açtı. Zonguldak Barosu'nun Başbakanlık aleyhine Danıştay'a açtığı davanın di- lekçesinde kanunun anayasanın 2, 5 ve 10. maddelerine aykın olduğu vur- gulanarak. bu kanunun imtiyazlı bir sınıfoluşturduğu belirtildi. Kanu- nun, 4639 sayılı"Yetki Yasası"na da aykın olduğu savunulan düekçede. "Yetki Kanunu'nun 1. maddesinde 'mali ve sosyal haklar arasındaki ada- letsizliklerin giderilmesi' hükmü vardır. Kamu avukatlannın ücret- leri ile aynı öğrenimi ve stajı yap- mış hâkim ve savcılann ücretleri arasındaki fahiş ücret farkının bu yetki kanunu ile giderilmesi gerekirdi. Ancak, yasayla gideril- mesi amaçlanan adaletsizlik daha da büyütülmüştür" denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle