18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19rtAYIS2002PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER RTUK protestosu • GİRESUN (Gımhuriyet) - GıresurTda yerel bir telev.zyon kanalında haber müdürlüğü yapan Mamık Baltaoğlu, RTÜK Yasası'nı protesto etmek amacıyla yerel gazetelerle donaftığı televizyonunu zincırleyerek ağzına "Susturma Yasasını Protesto Ediyorum" yazılı bandı yapıştırdı. Namık Baltaoğlu'nun, Atapark Alaııı'nda yaptığı protesto eylemine, Giresun Gazeteciler Cemiyeti Yönetım Kurulu ve basın mensuplan da destek verdi.. Tiirk seçmenlep artıyor • Haber Merkezi - Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen, sayılan yanm milyona yaklaşan Türk göçmenlenn önümüzdeki Federal Alman seçimlerinde önemli rol oynayacakJannı belirtti. TAM ve Robinson Club tarafindan Antalya'da düzenlenen 'Türkıye- Almanya arasındakı ekonomik ılişkiler ve Almanya'daki TürkJer" konulu sempozyum öncesi açıklama yapan Şen, TürkJerin son yıllarda Alman vatandaşlığına yoğun ilgi gösterdikJerini belirtti. Yeşülere sert tepki • MÜNİH(AA)- Almanya'nın Bavyera eyaleti tçişlen Bakaru Günther Beckstein, cezaevınden erken tahliye için başvuruda bulunan Islamı Cemiyet ve Cemaatler Birlığı (İCCB) yöneticısi Metin Kaplan'ın sınır dışı edilmesine karşı çıkan Yeşillerin tutumunu "skandal" olarak nitelendirdi. Beckstein, "Yeşiller. Alman halkının güvenlik gereksinimlerini hiçe saydıkJanru bir kez daha göstermişlerdir" dedı. öbüpokrat göreviie döndü ANKARA (AA)- Van'da sürdürülen "Ekspres operasyonu" kapsamında, gözaltına alınan ve mahkemeye sevk edildikten sonra serbest bırakılan ÇevTe Bakanlığı'ndagörevli 5 üst düzey bürokrat Ankara'ya geldi. Serbest bırakılan 5 üst düzey bürokratı, Esenboğa Havaalanı'nda Çevre Bakanlığı Müsteşar Vekıli Melih Akalın ile bakanbğın üst düzey bürokratlan ve gözaltına alınanlann mesaı arkadaşlan karşıladı. AçMama • Yurt Haberleri Servisi - Prof. Dr. Ilhan Başgöz, gazetemizde yayımlanan röportajında, söz edilen Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'ndeki "Folklor Kursu''nu kendisinın değil, Prof. Dr. Pertev NailiBoratav'ın kurduğunu açıkladı. Prof Başgöz, kendisinin Folklor Kursu'nda öğrenci olduğunu belirtti. Parti kurmaylan ülkenin hastaneden yönetilemeyeceği görüşünü savunuyor MHP,vekâleti istiyorEMtVE KAPLAN ANKARA - Hükümetin MHP kanadı, Başbakan Bülent Ecevit' in hafta başında \ ekale- ti MHP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardımcısı Devlet Bah- çeii'ye vermesıni istiyor. MHP'hler, Ecevıt'in Tü'rkı- ye'nın önünün açılması için ta- nhı bir fırsat yakaladığını, çe- kilmesi durumunda kahraman olacağını söylediler. Başbakan Ecevit'in rahatsız- lığı nedenıyle en az bir hafta hastanede tedavı altında kala- cak olması hükümet ortaklan arasında "vekâlet" tartışması- nı gündeme getirdi. Hüküme- tin MHP kanadı, koalisyon pro- tokolünde "ortakhk süresince Başbakan'ın vekâlet görevi, Başbakan Yardımcısı Devlet • Ecevit'in sağlık durumu, ortaklar arasında 'vekâlet' tartışmasını gündeme getirdi. MHP kurmaylan, Ecevit'in hafta başında vekâleti Bahçeli'ye bırakması gerektiğini dile getiriyor. Bahçeli tarafindan yürütüle- cektn"" hükmüne dikkat çeke- rek Ecevit'in tedavisi süresin- ce vekâleti Bahçeli'ye bırakma- sı gerektiğini savunuyor. DSP ise buna gerek olmadığını dü- şünüyor. DSP Genel Başkan Yardım- cısı Tayfun tçli, "Böyle bir şe- ye gerek yok, buna gerek olma- dığını genel başkanlar düzeyin- de de açıkladılar zaten. Birey- sel yorumlar partileri bağla- maz, ablald de değüdir. Başba- kan göre\inin başında. telefon trafîği süriiyor, dosyaJan ince- Kyor, imzalan atoyor" dedi. MHP kurmaylan, ülkeyi yö- netmenin belli koşullannın ol- duğunu, yahıızca evrakları im- zalayarak bunun yerine getiri- lemeyeceğini belırterek şu gö- rüşleri dile getirdiler: "Ahnan kararlara yamızca imza atmak değü. bunlardan haberdar olmakgerekir. Başba- kanın, denetkmek, kontrol et- mek,izlemek, tenısil etmek,tar- üşmak ve bunun gibi birçok gö- revi var. Bu faaliyetlerin haste- nedevennegedrihnesimümkûn değü Üzerinde konuşmadan ve tartışmadan nasıl kararlara imza atacak? Bunlan imzala- yabilmesi için o meseleyi sorup soruşturması laznn. Bunfcır has- tanedeykenyapılabilecekşeyler değfl. Makulolanı pazartesigü- nüSaym Bahçeli'vevekaletver- mesidir. Sayın Başbakan vekâ- ktiniverir, tedavioluriyfleşirda- hasonra dayenidengörev ken- disine veriKr." Çeküirse kahraman olur Ecevıfin Türkiye'nin önü- nün açılması bakımından si- yasi yaşamında büyük bir fır- sat yakaladığını kaydeden MHP kurmaylan, "Sayın Ecevit'in kendi takdüieridir, ancak çeld- Hrse kahraman olur. EğerTür- kiye, daha kötü bir noktaya ge- Hrse bunun sorumhısu Ecevit ohır. Ancak Sayuı Ecevit, bu- na izin vermeyecektir. Makul olanı yapacak ve Saym Bahçe- li'ye vekâlet verecektir'' dedi- ler. MHP'de, Ecevit'in çekilnıe- si durumunda yaşanabılecek olası gelişmeler de değerlendi- riliyor. Ecevit'in sağlık duru- munda iyileşme olmaması du- rumunda hükümetin vekâletle götürülemeyeceğini düşüenen MHP'liler. Bahçeli'nin başba- kanlığında bir hükümet kuru- lacağını belirtiyorlar. MHP kur- maylan, "Eğer Saym Ecevitçe- kflirse,M>lPninilktercihi Bah- çeli'nin başbakanhğında bu partileıie koalisyonu sürdür- mek olacaktır. Bunun müm- kfin olmaması durumunda di- ğer partilerle hükümet formül- leri gündeme gefir" görüşünü dile getirdıler. Hastaneden yönetim Hastahk devleti yavaşlatlı • Kabine 3 haftadır toplanamıyor %/ 19 Mayıs törenleri başbakansız yapılacak • YPK ve ESK toplanamıyor ı/ Afganistan ve Pakistan gezileri gerçekleştirilemiyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevifin en az 1 hafta hastanede yatacak olması devlet çarkının işleyişini önemli ölçüde etkiledi. Baİcanlar Kurulu, 3 haftadır toplanamazken önemli ekonomik kararlann alınacağı Yüksek Planlama Kurulu (YPK) ile Ekonomik ve Sosyal Konsey (ESK) toplanhlan da yapılamıyor. Ecevit'in Afganistan ve Pakistan gezilerinin iptal edilmesi. Suriye ve Hindistan başbakanlanmn Türkiye'ye ziyaretlerinin ertelenmesi, ülkeler arasında imzalanacak anlaşmalan da gecıktirecek. Başbakan Ecevit, "Çahşmalanmı hastaneden yürütecegim'' açıklaması yapsa da önemli toplantı ve işlemler, "başbakansızhk" nedenıyle ertelendi. Son olarak 29 Nisan'da toplanan Bakanlar Kurulu'na sunulacak pek çok yasa tasansı ve kararname Başbakanlık'ta bekletiliyor. Yüksek Planlama Kurulu'nun ertelenmesiyle KlT'lerdeki özelleştırme çalışmalan ve ekonomideki gelişmelenn değerlendınlmesi de askıya alındı. Ecevit'in, ESK'yi toplantıya çağırarak konseye başkanlık etmesi gerekiyor. Ancak bir yıldır toplanamayan ESK'nin bu kez de toplanamamasıyla sosyal kesımlerin istem ve eleştirilenni hükümete bıldirme olanağı da bir kez daha ertelenmış oldu. Ecevit'in Pakistan ve Afganistan gezileri de gerçekleşemiyor. Ecevit'in rahatsızlığı nedeniyle, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı törenlen de başbakamn katılımı ohnadan gerçekleşecek. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART Âşık Mahsuni Şerrf'in anısına. Bİcf/M L4AM 3ü [email protected] Mesut Yılmaz, hükümetteki üç yılın değerlendirildiği toplantıda konuştu: Meçhul bir el partimize saldırıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yardımcısı ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yıhnaz, dün partısimn il başkanlannı ve yöneticılerini bir ara- ya getiren toplantıda, konuşmasının bü- yük bölümünü "ANAP'a vapılan saldı- nlara" ayırdı. Yılmaz, "Meçhul bir el, organize olmuş bir şekilde partinüzle ilgili iftiralaria dolu tuzaklar kurmaya devam etmektedir" dedi. AB yolunda ||Başbakan Yardımcısı Yılmazdan i Ortalığı bulandırıyorlar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Başbakan Bülent Ecevit'in hastaneden görevini sürdürmeye çalışmasmı değenlendirirken, "Totahter düzenlerde olduğu gibi, ülkemizin gündemini ve gekceğini tek bir kişinin sağhğma endeksleme gayreâerini son derece yanbş buJuyoruz" dedi. Belırsızlik içeren gelişmelere açık bir dönemden geçildiğini belirterek | anayasal kunımlara vurgu yapan ! Yılmaz, "Türldye yeni kurumiuş bir muz cumhuriyeti değüdir" diye konuştu. Yılmaz, bu dönemde senaryo ortaya atanlan da, ''bulanık suda batak aviamak istemekk" suçladı. çıkarlan zedelenenlerin kendilerine cephe aldığmı ileri süren Yılmaz, Ko- penhag ölçütlerine uyum çalışmalan- nın tamamlanmasma "direniş" oldu- ğunu söyleyerek MHP'yi eleştirdi. ANAP'm, hükümetin 3 yılmı değer- lendirme toplantısı Bilkent Oteli'nde gerçekleştirildi. Açış konuşmasını ya- pan Yılmaz. meçhul bir elin kendileri- ne iftiralaria dolu tuzaklar kurduğunu öne sürerek "Avrupa Birliği yolunda admüar atûkça çıkarlan zedelenen, hak- sız elde ettilderi konumlan sarsılan ve miDetten almadıklan güçlerini kaybe- decek olanlar bize açıkça cephe almış- lardır. Sadece ANAP'hlar değil, Türki- ye'vi aydmhk bir geleceğe taşunak için bize destek veren bütün kesimler bu gerçeği hiçbir zaman unutmamahdır- lar. Herkes arûk bilsin ve hesabını ona göre v'apsm— ANAP'a dönük tuzaklar tutmavacakürT> dedi. IRMIKIAYDIN ENGİN aengin(g doruk.net.tr 18 Mayıs 2002'de Samsun'a ayak bastım. Büyuk olasılıkla siz bu cüm- leyi tatlı (ya da tatsız) bir söz- cük cambazlığı; 83 yıl önce Mustafa Kemal'ın. yok edıl- mek istenen bir ülkenin yazgı- sına gözüpek bir başkaldırıyı başlatmak üzere Samsun'a ayak basmasına gönderme ya- pan başanlı (ya da başansız) bir üslup denemesi olarak oku- dunuz. Değil. Gerçi öyle bir yazı deneme- si keyifli de olabılirdi. "18 Mayıs 2002'de Sam- sun 'a ayak bastım "diye yazı- ya başlardınız ve ardından Nu- tuk'ta, Samsun'a ayak bastığı sırada "memleketin ahval-i umumiyesi"ri\ nasıl gördüğü- nü anlattığı o unutulmaz satır- lara geçer. bellek gücüyle, ki- mi yanlışları göze alarak bazı cümlecikler alıntılayabilirdıniz: "... Memleketin bütün kale- leri fethedilmiş, bütün tersa- nelerine girilmiş, bütün ordu- ları dağıtılmış, memleket da- hılindeki iktidar sahipleri şah- Yıllardan 2002, Günlerden 19 Mayıs si emellehni müstevlilerin siya- si emelleri ile tevhid ve..." Belleğınizin sizi yanıltığını se- zer, elınizin altında bir "Nutuk" bulunmadığına hayıflanır, ama özünü doğru anımsadıgınız- dan kaynaklanan güvenle sür- dürebilirdiniz: "...bütün bunlardan daha elim ve feci olmak üzere ikti- dar sahipleri gaflet, dalaletve hatta hıyanet içinde bulunabi- lirier..." diye yazıya devam ede- bilirdiniz. Ardından o kaçınılmaz alay- cı soru cümlesinı ekler ve ya- zıyı noktalayabilirdıniz: - Yıllardan 1919mudur, 2002 mi? • • • Hayır! Öyle bir yazı olmayacak. Üs- lup denemesinın de, ıronık an- latımın da canı cehenneme. Yıllardan 2002. Günlerden 18 Mayıs ve ben Samsun'da- yım. Yarın bayram. Ve bence cumhuriyetin en büyük bayramı. Evet, 23 Nisan da kutlanası bir gündür. Osmanlı monarşi- sinden ulusal egemenliğe ge- çışın yıldönümüdür. Ama o baş- lamış bir direnişın ulaştığı bir adıma, bir sıçrama noktasına denk düşer. Evet, 29 Ekım de kutlanası birgündur. "Osmanlı milletin- den, Muhammed ümmetin- den, padişah kullarından" sa- yılanların Cumhuriyet yurtta- şına dönüşmelerinin yıldönü- müdür. Ama o bir sonuç, ka- zanılmış bir direnışin ulaştığı bir sonuçtur. Oysa 19 Mayıs 1919 bir baş- langıçtır. Bir başkaldındır. 19 Mayıs'lar bir başkaldırının başladığı günün yıldönümüne denk duşer. Yazgısına ıtiraz eden, yazgısını değiştırmeyı göze alan, yazgısını kendı el- lerıne alan bir halkın attığı ılk adımdır. Umutsuzluğun umu- da dönüşeceğı gunlerin to- humlarının toprağa serpildiği gündür, O yüzden -bence- cumhu- riyetin en büyük, en anlamlı bayramıdır. Böyle bir günün arifesinde Samsun'da isenız kendinizi anılardan ve bugünden fışkıran duygu sellerine gönüllü bırakır- sınız. Yarın (okuyanlara göre bu- gün) 19 Mayıs olduğunu bılir, 19 Mayıs'ta da Samsun'da ola- cağınızı düşünür ve içınızde kabaran coşkuyu dizginleme- ye filan kalkışmazsınız. ••• Monarşılerin tepetaklak git- tıği, çürüyüp çözülen impara- torlukların ardı ardına yıkıldığı 20. yüzyıl başlannda, taş taş üs- tünde kalmamış bir imparator- luğun yıkıntılarından genç, di- ri ve coşkulu bir ulus-devlet yaratmak "ileri" bir adımdı. O devlet aygıtının tum olanakla- rını, kaderineteslim olmuş bir "Doğu" toplumunun yüzünü "Batı"ya çevirmek için sonu- na kadar kullanmak ve bunu göze almak ve bunu büyük öl- çüde başarmak salt ilericı bir adım değil, devrimci bıratılım- dır. 1919'un 83. yıldönümünde Mustafa Kemal'in ve Kemaliz- min 1919'da attığı ilk adımın devrimci özünü göz ardı edıp ucuz "antikemalizm"yapmak bir uca savrulmaktır. 1919'un doğrulannı, 83 yıl sonrasının koşullannda bir kez daha yorumlamayı göze alama- yan bir düşünce tembelliğı ve düşünce sığlığı ıledurmaksızın yinelemek; 1919'unçözümle- rini 2002 Türkiyesi'ne aynen sunmak da bir başka uca... Sonunda her ıki uç aynı nok- tada buluşuyorlar: Tutuculuk!.. Mustafa Kemal de, Kema- lizm de bunu hak etmiyor... Hele yıllardan 2002, günler- den 19 Mayıs'sa ve hele siz Samsun'daysanız bunu haykı- ra haykıra vurgulamak gelır içı- nizden. Oturur bu Tırmık'\ ya- zarsınız... POLflİKA GLONLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Umut, Sevda, Hasret Bir ölüm tapınağı mıydı yaşam yoksa sessizliğın adı mıydı, çözülen sularda yedi iklimin o yüzü müydü? Yapraklar kokuyordu bir ilkyaz sabahında!.. Bir kadın ya da bir adam gizli tomurcuklara bakıp bakıp öfkelı bağlarda, sımsıcak kumsallarda Âşık Mahsuni Şerif'ten türkü söylüyorlardı... Karanlık sürüyordu, kabına sığmıyordu insanlar!.. Hasan Hüseyin'den Ahmed Arife doğru Divriği Dağlanndan Munzur Çayı'na akan derin sularda şölenler yapılıyordu... "Bu türkü benim türküm çoğalır kanayarak Kelepçenin karasında bir ak güvercin Ustam kessin ellerimı benim çocuk ellerimi Dağlar Uy! Uydağlar!" Sessizliğı sevmiyordu Âşık Mahsuni Şerif de tıpkı Hasan Hüseyin ve Ahmed Arif gibi!.. Yıldızh bir mayıs gecesinde ölümle yüz yüze geldiğinde; bir gurbet elde, bir başka ülkede, on üçüncü burçtan gecelere dağıttıklannda... "Sen olmasan öldürmek ne Çürümek ne zindanlarda özlem ne ayrılık ne Yokluk ne yoksulluk ne Işsiz güçsüz dolanmak ne Gün gün ile barışmalı Kardeş kardeş duruşmalı Koklaşmalı söyleşmeli Korka korka yaşamak ne" • • • Ne ekilip ekin geldik, ne de ezilip un geldik!.. Bir gıttik, bin gelmedik!.. O bir Cumhuriyet ozanıydı!.. Toplumcuydu, gerçekçiydi!.. Ben Âşık Mahsuni Şerif'i dinlerken Hasan Hüseyin'in, Ahmed Arif'in dızelerini anımsar; Karacaoğlan ı. PirSultan Abdal'ı düşünürdüm... Niksar'da dolaşırdım ay ışıgı altında; dalgınlığım, kınk döküklüğüm, ekmeksiz evlerdekı yalnızlığım eski bir albümde karşıma çıkardı... "Kollannı o biçim kavuşturma, kötü çok kötü acır gibi bakma yüzüme yoksulluğun büyüyor aç şu perdeleri nellâ aç uykum geliyor kır şu camları nellâ kır nellâ boğulacağım" Bir ilkyaz sabahında tomurcuklar içinde dolaşırken kendı kendime mırıldanıyordum: "Mevlam gül diye ıki göz vermiş Bilmem ağlasam mı ağlamasam mı? Dura dura bir sel oldum erenler Bilmem çağlasam mı çağlamasam mı?" Ne karanfil sokağında bir bahçe arıyordum ne de camlı bahçe içre bir çini saksı!.. Barışta bayrama hasrettim; uykulara, derin, kaygısız ve hasret!.. Olüm altı okka koyuyordu adama... "Vurulmuşum Dağların kuytuluk boğazında Vakıtlerden bir sabah namazında Yatarım, Kanlı, upuzun..." • • • Umutla, sevdayla, düşle, hasretle, banşla geçen bir ömür! Kaç bin yıllık hasretin goncasıdıro dizeleranlatır mısın Âşık Mahsuni Şerif? Canım yarı geceler, boşalan kadehler, tütün kokusu!.. "Işte gidiyorum çeşm-i siyahım! Aramıza dağlar sıralansa da Sermayem derdimdir, servetim ahım! Karardıkça bahtım karalansa da!" Mavi bir sabahta gidiyorsun Hacıbektaş'a ey büyük ozan!.. Güle güle sana!.. Içimde bir hüzün, bu şiir de sana: "Işte kan tutmuş korsanlar, Haramla beslenmiş azgın, Düzmece peygamberler Ve cüceleri Ve iğdiş ve aptal kölelerine karşı, Işte bir kez daha Bu can bendeyken, Delin, divanenim işte Uuuuy gelin... Bu yasaklar, Firavun kalıntısı. Yoksun" hikmet.cetinkaya " cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Hikmet ÇETİNKAYA kadınlar yağmurvekuşlar • * " ı n c ı fel: 0 2 l 2 - 5 I 2 4 2 1 9 F a k s : 5 I 2
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle