Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MAYIS 2002 PAZAR • * • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERÎN DEVAMI 19
4 J T U N C E L CÜNEYT ABCAYÜREK
H Baitarafı 1. Sayfada
v=ya yeni bir hükümetin kurulması mı?
Türtiye'de hayır! Kaburga kınğı, sol ayakta ödem,
«laınalarda iltihaplanma gibi geçici ve ne çare, ke-
ssin tedavisi bugün olanaksız, süreklilik arz eden nö-
«•olojik (adı miyasteni) hastalığına tutsak bir Başba-
Ikan; kendinden başka bir başbakan bulunamayaca-
(ğına, erkenseçimin aykınlığına inanmış bi kez.
Kırıl" kaburga ile 12 gün sancılar içinde yaşıyor.
Şımdi eşi eleştiri sağanağı altında. Bülent Bey'i
cioktottara göstermedi. Sakladı eşini. Doğru.
lyi ama bir başka gerçek sırrtıyor. Aydın bir kişi olan
Ecevit doktora görünmek isteğini eşine neden söy-
lemedf? Israr etmedi?
Doktorsuz tedavinin tek sorumlusu Rahşan Hanım
m ı ? Hayır!
Rahsan Hanım'ın sorumsuz davranışına Bülent
B e y de orta<. Ecevit'in uzun süre acıya dayanması
"U/USUJIUZU telaşa düşürmemenin bir gösterge-
si"ymişl Ne özveri arna...
Yıllanjır bilinen hastalığına karşın Ecevit'e kol ka-
nat geren yazarlarımızın kimileri artık "Ecevit döne-
rninin kapandığını" yazıyor, "Ne yapacağız" sorusu-
n a yanıt bulmaya çabalıyorlar. Kimileri de "Ecevit'siz
gün/eri' araştınyor. Gecikmiş çabalar!
Bizim demokrasimiz "vazgeçilmez başbakan has-
talığından" mustarip. Oysa, ANAP'la MHP araların-
daki çekişmeyi bir an için unutabilseler, DSP'yi de
aralarına alarak, hatta DSP'den bir başbakan üzerin-
de anlaşabilseler "Ecevit ve sonrası" düğümünü pe-
kâlâ çözebilirler. Ama ne mümkün. Üstelik "vazge-
çilmezlMen bir türiü vazgeçemeyen" Ecevit'in yeri-
ne DSP'den bir başka başbakan koymak kimin had-
dine!
Çevir kazı yanmasın ~~
Ecevrî'i hastaneye düşüren travmatik kırık, doku
zedelenmesi. sol bacaktaki tromboflebit tedavi edi-
lebilir.
Başbakan'ı giderek, artarak bedensel ve zihinsel
arızalara zorlayan "nörolojik rahatsızlığın kontrol al-
tında " olduğu açıklandı.
Miyasteni adlı hastalığı yıllardır biliniyor. Yakın ay-
larda Dr. Turgut Zileli tedaviye başladı.
30 Mart 1999 günü (yaklaşık üç yıl önce) "Birsa-
vaş, birsağlıksorunu" başlığı ile Güncel'de Ecevit'in
hastalığıyla ilgılı yazdıklarımız; "Fakat 'önemli birşey'
var. Kameralann önüne çıkan Başbakan Ecevit'in be-
densel hareketierinde -son zamanlarda- çok dikkati
çeken durağanlık göze çarpıyor. Kollan dikey ve ha-
reketsiz. Kimi zaman konuşmakta zoriantyor ve eski
hızını yitirmış. Hatta zaman zaman yürürken yardıma
gereksinıyor" diye başlıyor ve devam ediyor:
"Son zamanlarda devletin tepe noktalannda so-
rumluluk taşıyan iki kaynaktan Ecevit'in sağlık sonın-
lanyla ilgili 'ciddi bilgiler' geldi. Bu kaynaklar... 'uzun
süreli, ince ve derin nitelikli bir hastalık'fan söz edi-
yorfar. Devletin çok ağır iç ve dış sorunlanndaki so-
rumluluklan omuzlayacak olan Ecevit'in sağlığı kişi-
selliğiaşıyor. Batı'da birliderin, birbaşkanın, birbaş-
bakanın sağlığına ne denli yakın ilgi göstehldiği, ör-
neklehyie bilinen bir gerçek.
Zira o kişinin sağlığı ülke sorunlannın sağlığı ileya-
kından ilgili, bağlantılı."
Bu yazıya Ecevit'in tepkisi sert oldu. Zaman geç-
ti. Ecevit, önce Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde
"kontrolden" geçti. 30 Mart 1999'da yazılan (hâlâ
sürüp giden) ciddi arızalar medyada ve ilim irfan sa-
hibi çevrelerde "yorgunluk" diye tanımlandı.
Ve... Ecevit, Haberal'ı cumhurbaşkanlığına aday
gösterdi.
Prof. Mehmet Haberal'ı tanırım. Geçen aylarda
"Ecevit'in hastalığı nedir" diye sordum Haberal'a.
Kükredi. "Doktorubenim, hastalığıyok, (bedensel ve
zihinsel anzalar için) 'yorgunluktan" dedi.
Bugün ise Başbakan'da "var olan nörolojik rahat-
sızlığın kontrol altında olduğunu" açıklıyor...
Tıp ilminde de demek ki dün dünmüş, bugün bu-
gün... Öğrendik!
Diyanet'ten
'eşitlikçi
y
bildirge
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Diyanet
îşjeri Başkanhğı,
"Güncel Dini Mesele-
leri İstişare Toplantı-
srnın sonuç bildirge-
sinde, kadın-erkek eşit-
liğine vurgu yaptı. "Ka-
dının sosyal ve hukuki
statüsü konusunda da-
ha ileri adımlar atıl-
ması Kuran'ın ruhuna
aykın değildir" deni-
]en bildırgede, Islam "ın-
her iki eşin de evliliği bi-
tirme hakkının bulundu-
ğunu kabul ettiği vurgu-
landı. Bildirgede, duayı
herkesin kendi dilinde
okumasmdan daha do-
ğal bir şey bulunmadı-
ğının altı çizildi.
Bildirgede, kadın
haklan konusunun in-
sanlık tarihinin temel
sorunlanndan biri oldu-
ğu vurgulanırken, ka-
dınla ilgili yanlış düşün-
celerin ortadan kaldınl-
masının sağlıklı bir eği-
time bağlı olduğunun
altı çizildi. Bildirgede
halk arasında dini nikâh
olarak bilinen uygula-
manın, Türkiye'ye öz-
gü, tarihi, dini ve huku-
ki şartlann ûrünü oldu-
ğu belirtilerek, bu uygu-
lamanın resmi nikâhtan
sonra yapılması tavsiye
edildi. Bildirgede, ka-
dınlann cuma ve cenaze
namazlanna katılabile-
ceği belirtildi.
'Bir garipyaîhn hikâyesi
• BaştarafıArka Sayfada
sa gerek. Kendi tarihine ve
)aşanmış olan pek çok şe-
^e sahıp çıkmayan bir mil-
İyetçilik ne tûr bir milliyet-
aliktir?
Savarona"da vur patlasın
cal oynasın bir yaşam sü-
erken "Bcn Atarürkçü-
;üm!'' demek ne biçim bir
itatûrkçülüktür?
Savarona'nın başına ge-
înler yeni değil ve ben ne
aman orada verilen bir da-
etın neredeyse müstehcen
Dtoğraflannı görsem bu ül-
enın Atatürk"ü hak etme-
iğını düşünüroldum. San-
i her şey 83 yıl sonra gel-
iğımiz yeri göstenyor. tüm
jlevizyon kanallannda hiç
urmadan göbek atılan bir
lke, sadece eğlenceyi ve
iketmeyı düşünen birtop-
ım.
Vah tohumluk mercime-
ini. buğdayını bile yurtdı-
ından satın almak zorunda
ırakılan bize!
Vah topraklan kanş kanş
satılan bize!
Vah bu ülke için, daha iyi
bir gelecek için ölen gence-
cik insanlara!
Dostlara!
Çekin bir fırt ve Savaro-
na'dakı âleme sanal olsa da
katılın. Nasıl olsa hiç kim-
se. bu garip yash yatın ka-
derini değiştiremeyecek.
Bu konuda en hassas olma-
sı gerekenler bile parmakla-
nnın ucunu kaldırmayacak-
lar.
Dört tarafı denizlerle
çevrili bir ülkede Savaro-
na'lann kaderi birer eğlen-
ce gemisi olmak. yazık!
Hey oralarda kimse yok
mu?
Not: Savarona"daki da-
vetin haben 2 Mayıs 2002
tarihinde Hümyet gazetesi-
nin ikinci sayfasmda geniş
ve fotoğraflı olarak yayım-
lanmıştır.
seyreyleisil(g vahoo.com
Ünlü ozanın cenazesini Esenboğa Havalimanı'nda binlerce kişi karşıladı
Mahsımi'nin son yolculuğuANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Almanya'nın Köln
kentinde önceki gün yaşamıru
yitiren ünlü ozan Aşık Mahsu-
ni Şerifin cenazesi, dün Anka-
ra'ya getirildi. Ünlü ozarun ce-
nazesi Esenboğa Havalima-
nı'nda binlerce seveninin oluş-
turduğu kalabalık bir topluluk
tarafindan karşılandı.
Âşık Mahsuni Şerif için ilk
tören Köln'de yapıldı. Köln'de-
ki Mahsuni dostlan büyük oza-
nın cenazesi başında haklannı
helal ettiler ve çiçeklerle Köln
Havalimanı'na götürdüler. Âşık
Mahsuni'nin cenazesi tutulan
özel bir uçakla Ankara'ya doğ-
ru yola çıkarken, başkentteki
binlerce Mahsuni seveni de oza-
nın Dikmen'deki evinin önünde
sabahın ilk saatinden itibaren
toplanmaya başladı. Evin önün-
de hoparlörden Mahsuni türkü-
leri çalınırken, kalabalık arasın-
da bayılanlar oldu. Saat 14.00'e
doğru 3 bin araçlık konvoyla
Esenboğa Havalimanı'na doğ-
ru yola çıkıldı. CHP'nin seçim
otobüsünden çalınan Mahsuni
rürküleri eşlığinde konvoy
Esenboğa'ya doğnı gıderken
yollardan insanlar el salladı.
gÖ2yaşı döktü. ilk araçlar hava-
limanına vardığında konvoyun
diğer ucu Pursaklar'a uzanmak-
taydı.
Saat 17.30 sıralannda Esen-
boğa Havalimanı'na ınen uçak-
tan Mahsuni "nin cenazesi alkış-
lar ve gözyaşlan içinde alındı.
Cenazeyle beraber eşi Fatma
Mahsuni ve oğlu AJi Mahsu-
ni'yi Ankara'da kalan kardeşle-
ri karşıladı. Kültür Bakanlığı
ambulansına yerleştirilen cena-
ze, konvoy eşliğinde Ankara'ya
götürülerek Numune Hastanesı
morguna kaldınldı. Konvoy An-
kara'ya gelirken yol kenarlann-
da toplanan yüzlerce kişi, alkış-
lar ve gözyaşlanyla Mahsuni 'yi
selamladı. Bugün saat 10.00'da
Kültür Bakanlığı önünde yapı-
lacak törenden sonra konvoy ha-
linde Mahsuni'nin cenazesi Ha-
cıbektaş'a görürülecek. Mahsu-
ni, vasiyeti üzerine Hacıbek-
taş'ta sevenleri tarafindan topra-
ğa yerilecek.
Öte yandan büyük ozanın se-
venleri ve Alevi dernekleri, Ha-
cıbektaş'a giderek cenazeye ka-
tılabilmek için kentteki hemen
hemen bütün otobüsleri kirala-
dı. Bunun üzerine radyolara
ilanlar verilerek kiralık otobüs
aranmaya başlandı.
Cumhııriyetm devrimci ozaıutstanbul Haber Senisi - Âşüc Mahsuni
Şerifın kaybı tüm ülkede üzüntü yaratırken
sanatçının "Cumhuriyet tarihinin devrim-
ci ozanı" olduğu ve yaşamı boyunca banş
felsefesinden aynlmadığı belirtildi. Mahsuni
Şerifin yaşamını yitirmesi nedeniyle sanat-
çılar duygulannı dıle getinrken sivil toplum
kuruluşlan başsağlığı mesajlan yayımladı.
MUSa EroğlU: Çok yakımmdı, onu nasıl
anlatacağımı bilmiyorum. Mahsuni'yi 'çağı-
mızın Pir Sultan'ı diye ifade ediyorlar, ben
onun sanatçı kimliği için 'Cumhuriyet tari-
hinin devrimci ozanı' diyonun. Son 50 yı-
lın halk ozanı, düşünce insanı, lasaca 'sanat-
çı özeti'dir. Onu yakalamak zor değil.
Sadlk CÜrbÜZ: Âşık Mahsuni ozan de-
yimini hakkıyla hak eden gerçek bir ozandı.
Son yüzyılımızın âşığı Âşık Veysel ise oza-
nı Mahsuni Şeriftir. Mahsuni. ülkemizin
Atatürk'ün gösterdiği çağdaş standartlarda
olmadığını süc sık v-urgular, bunun kavgası-
nı sivil toplum örgütleri ve kendine yakın
bulduğu partilerle birlikte hareket ederek
sürdürmüştür.
Ferhat TliriÇ: Büyük bir ozan, bir ta-
rih çınanydı. Halkbilimcisi ve hepimizin
babasıydı. Daima sevgi ve banş mesajlan
veren, felsefesinden vazgeçmeyen ender
insanlardan birisi oldu. Daha söyleyeceği
çok türküsü vardı.
Sabahat Akkiraz Baba dostumdu.
Onunla birlikte çalıştun, arkadaşımdı.
Duygulanmı kendime saklamak, kendim
yaşamak istiyorum.
Saffet BUİUt (Bahçelıevler Beledıye
Başkanı mimar): Mahsuni ülkemizin yetiş-
tirdiği en büyük ozanlardan biriydi. Yurttaş-
lara ve yakınlanna başsağlığı dilerim.
UfUK UraS (Özgürlük ve Dayanışma
Partisi Genel Başkanı): Mahsuni eşitsizlik-
lere, soyguna, talana, baskıya ve sömürüye
sazıyla itiraz ediyor, sesini, şiirini, emekçi-
lerin, ezilenlenn sesine katıyordu.
Nedlm KÖTOğlU (Emeğin Partisi Genel
Başkan Yardımcısı): Âşık Mahsuni Şerif ya-
şadığı sürece, emperyalizme ve her türlü ge-
riciJiğe karşı mücadele verdi, bu nedenle iş-
kenceler gördü.
Eğitim-Sen Genel Merkezi, Folklor-Edebi-
yat dergısinden yapılan açıkJamalarda büyük
ozanın çağın sesi olduğuna dikkat çekildi.
Esenkent'te havuz keyfi
Aqua Club Dolphin adlı eğlence merkezi, Esenyurt Be-
lediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan tarafindan törenle
hizmete açıldı.Vap-İşlet-Devret modeliyle yapılan eğlen-
ce merkezi, Esenyurt Kooperatif Birliği'nden kiralanan
50 bin metrekare alan üzerine kuruldu. Ziyaretçilere
yüzme havuzlarmdan tenis kortlarına kadar çeşitli im-
kânlar sunan eğlence merkezi, toplam 3.5 nıilyon dola-
ra mal oldu.Törende bir konuşma yapan Gürbüz Çapan,
eğlence merkezinin Esenyurt'un çağdaş yüzünü yansıt-
tığını söyledi. (Fotoğraflar: UĞUR DEMÎR)
Türkiye'ye terörist saldın ihban
I Baştarafı 1. Sayfada
en güvenilir ülke Türkiye'dir"
dedi. Bu yönde bir istihbaratın.
ABD yetkililerince turizm mevsi-
minde basına yansıtılması tepkiy-
le karşılandı.
AFP ajansı, ABD istihbaratına
dayandırarak önceki gece geçtiği
haberinde, Washington"ın, doğ-
rulanamayan bilgilere göre, kim
olduklan belirlenemeyen terö-
ristlerin, sivil uçaklan kullana-
rak eylem yapabileceği bılgisi al-
dığı iddiasına yer verdi. Haber-
de, ABD yetkililerinin, Istanbul
Atatürk Havaalanı'na cumartesi
(dün) \'eya pazar (bugün) saldın
olabileceğini belirttikleri, ancak
Amerikan vatandaşlanmn doğ-
rudan hedef alınıp alınmayacağı-
nın belli olmadığını söyledikle-
ri kaydedildi.
Habere göre bir ABD yetkili-
si, "tstanbul havaalanında
uçak kaçırma gibi bir eylem
yapılabilir" dedi. Bılgılerin
doğrulatılamadığmı, ancak An-
kara'ya aktanldığını belirten yet-
kili, "Ama 22 Mayıs'a kadar
Türldye'de si«I havacılığa yö-
nelik bir saldın olasılığı var"
dedi.
Ankara tepkiyle karşıladı
Terörist saldın olabileceğine
yönelik istihbaratın ABD tara-
findan, turizm mevsiminde bası-
na yansıtılması Ankara'da tep-
kiyle karşılandı. Dışişleri kay-
naklan, ABD'nin daha önce çe-
şitli kereler "gizli" olarak yap-
tığı bu tür uyanlan bu kez bası-
na açıklamasına anlam vereme-
diklerini belirttiler. Kaynaklar,
bunun içte ve dışta turizm açısın-
dan büyük bir kaygıya yol açaca-
ğına dikkat çektiler.
Ankara'nın tepkisi dün Içişle-
ri Bakanı Yücelen tarafindan di-
le getınldi. ANAP'ın dünkü top-
lantısında gazetecilerin sorulan
üzerine Yücelen, emniyete her
dönemde çeşitli istihbaratlar gel-
diğini, ancak bu istihbaratlann
kamuoyuyla paylaşılmadığını
söyledi. Yücelen, dünyanın her
yerinde uygulamanın böyle ol-
duğunu belirtirken, örnek olarak
11 Eylül saldınlannı gösterdi.
Içişleri Bakanı, ABD Başkanı
George Bush'un bu saldınlan
daha önceden bildiğini ancak ka-
muoyuna açıklamadığım söyle-
di. Yücelen şunlan söyledi: "Biz
her türlü senaryoya karşı her
türlü tedbiri alıyoruz. Bu, şu
istihbarat. bu istihbarat olarak
değil, 11 EylüFden itibaren ha-
vaalanlarında gerekli her tür-
lü tedbiri aldık. Bugün iddia
ediyorum, turizm açısından en
güvenilir ülke Türkiye'dir. Bü-
tün vatandaşlamıza sesleniyo-
rum, hiç kimse meraklanma-
sın, bütün havaalanlarında,
hassas bölgelerde her türlü
tedbiri aldık. Bunun üzerine şu
istihbarat bu istihbarat diye
olayı büyütmenin veya başka
yönlere çekmenin hiç gereği
yok. Herkes rahat etsin, işine
baksın. Güvenlik güçlerimiz
bütün tedbirleri bütün senar-
yolara karşı almaya devam edi-
yor."
MtT Müsteşan Şenkal Atasa-
gıın önceki gün Dışişleri Bakan-
lığına gelerek Dışişleri Bakanı
İsmail Cem ile görüştü. Elinde
bir dosyayla bakanhğa gelen
Atasagun'un Cem ile 15 dakika
süreyle bir araya gelmesi Anka-
ra'da, görüşmenin, terörist saldı-
n istihbaratıyla ilgili olabileceği
yorumJanna yol açtı.
şeyler haürlama' mücadelesi sürüyor
ALPER TURGUT
F tipi cezaevleri ve tec-
ride karşı bir buçuk yılı
aşkın süredir devam eden
ölüm orucu eylemi bugü-
ne dek 91 yaşamın sol-
masına 400'ü aşkın kişi-
nin ise sakat kalmasına
yol açtı. Ömür boyu sü-
recek bir hastalığa
"mahkûm olan" eski
eylemcilerin, TlHV'nin
yardımlanyla, TAYAD
ve Yaşam Evi'ndeki "bir
şeyler hatırlayabilme"
mücadelesi ise sürüyor.
Ölüm orucu eylemin-
de sakat kalan Özkan
Güzel, Fikret Kara,
Kevser Mızrak, İnan
Gök, Yıldız Türkoğlu,
Sakine Ögeyik, Ulaş
Göktaş, Aslan Gencay
ve \urgül Kayapınar.
Aksaray'daki evlerinde
kahvaltılı sohbet toplan-
tısı düzenledi. Bir arada
yaşayarak hafızalannı
toparlayabilme mücade-
lesi veren bu topJuluğa,
1996 ölüm orucu eylemi-
nin izlerini taşıyan Meh-
met Güvel ile Küçükar-
mutlu'ya düzenlenen
operasyonda yaralanan
Hakkı Şimşek de destek
veriyor. 15 yaşında ceza-
evine girip 25 yıl ceza
alan Özkan Güzel, poli-
sin kendisini "canlı
bomba" olmakla suçla-
dığını öne sürerek "Her
an polis takibindeyim.
Tek başıma hareket
edemiyorum, yürü-
mekte dahi zorlanıyo-
rum ve üstüne üstlük
intihar eylemcisi i'an
ediliyorum. Çantayla
gezemiyoruz, poşet ta-
şıyamıyoruz. Geçen
gün çanta taşıyoruz di-
ye bizi gözaltına aldılar,
içindeki kitaplara el
koyduktan sonra bizi
serbest bıraktılar" diye
konuşuyor. Güzel'in söz-
len üzerine arkadaşlan
espriyi patlatıyor: "Ya-
kında bomba imha eki-
bi seni takip edecek, ya
da İsrail'de olduğu gibi
bombalara müdahale
eden robotlar peşinden
gelecek."
TlHV'nin yardımlan-
nı unurmadıklannı söy-
leyen eski eylemciler,
Koşuyolu'nda açılan ve
iki hafta sonra Usküdar
Kaymakamlığı'nın em-
riyle mühürlenen "Sevgi
Özel Rehabilitasyon
Merkezi "nin kapatılma-
sına ise anlam veremi-
yorlar.
Ölüm orucu eylemin-
de iki kızını yitiren baba
Ahmet Kulaksız ise, ya-
şam boyu sürecek bir
hastalığın yani vvemic-
ke-korsakoffun pençe-
sinden kurtulmaya çalı-
şan 400'ü aşkın kişinin
"bir şeyler hatırlaya-
bilme" ve "hafızalan-
na yeni yeni bilgiler ek-
leyebilme" mücadelesi-
nin her şeye karşm sür-
düğünü belirtiyor. Top-
lantı. ölüm orucu eyle-
minde hafızasını yitiren
25 yaşındaki Inan
Gök'ün, 19 Aralık ope-
rasyonunun ardından
yazdığı Unutulmayan
(Bir Sevgi Masalı) adlı
şiirkitabını katılımcılara
dağıtmasıyla sona erdi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Onlar yüzyıllardır düşüncelerini korkmadan, açık
yüreklilikle, herkesin anlayacağı bir dille toplumla
paylaşıyorlar. Birinci binin başından Türkiye Cumhu-
riyeti'nin kuruluşuna dek, Türkçemiz diriliğini koru-
muşsa bunda en büyük pay ozanlarındır.
Adlarını ilk Oğuz boylannda duyduğumuz ozanlar,
aynı zamanda Anadolu'nun ilk gazetecileri, yorum-
culanydılar. Dönemin yönetimi ne söylemişse doğ-
rudur, demediler. Eğrileri, yanlışları başlannı verme
pahasına söylemekten çekınmediler.
Bugün o ozanlann kellesini vuranların adı sanı bi-
linmiyor ama, ozanlarımız, türküleri yaşıyor.
17. yüzyılın iki ünlü ozanı Köroğlu ve Kuloğlu nun
dörtlüklerinde neredeyse anlamadığımız tek sözcük
yok. Ahh 19. yüzyılın ozanı Dadaloğlu. Onun kadar
Anadolu'yu gezeni, yer, dağ, ova, şehir, kasaba adın-
dan söz edeni yok.
Cumhuriyet döneminin ozanlarıysa aydınlanma
ateşinin bambaşka bir meşalesi oldular. Topluma
hepeşitliği, ilmi, insanlığı önerdiler. YıllarönceToros-
lar'da bir ozan, "san saçlım, mavi gözlüm nerdesin
nerdeee" diye başlayınca bir aşk türküsü sandım;
Atatürk'ü anyormuş...
Işte bu ozanlardan bırini. Âşık Mahsuni Şerif i cu-
ma günü sabaha karşı kaybettik. Âşık Mahsuni'nin 20
bini aşkın eseri var. Bunlardan çok azı 9 kitabın içine
kondu. ötekiler, Anadolu'nun her yerinde uçuşuyor.
Ankara'da dost sohbetlerinde, büyük konserler
kadar coşkulu söylerdi. Bunların çok azında buluna-
bilmenin üzüntüsü ve zenginliği içindeyim. Birinde
Radyo Ekin'in arka odasında söyleşip saziaşırken
sormadan edemedim:
- Kaç eseriniz var?
Tam rakam veremeyecegini söyledikten sonra, bir
anısını anlattı:
"Malatya 'da mıydım neydim. Genç bir ozan çok gü-
zel bir türkü söylemeye başladı. Sözleri o kadar ho-
şuma gittiki, merakla sonunu bekledim... Birde bak-
tım, benimmiş..."
Çekip gitmiyorum
Asıl adı Şerif Çıkık olan Âşık Mahsuni, tıpkı ken-
disinden önceki ozanlar gibi, öne çıkmak için, eser-
lerinden çok para kazanmak için çaba harcamadı.
Bütün çabası üretime dönüktü. Biraz derinleşen bir
sohbette, hemen bir kâğıt kalem alır, adını soyadını
yazar gibi oracıkta 3-4 dörtlük birden yazardı...
Edip Akbayram dan. Arif Sağ'dan, Selda Bağ-
can'dan ve nice sanatçıdan dinlediğimiz eserlerin-
de, Pir Sultan Abdal'ın, Karacaoğlan'ın, Seyra-
ni'nin izini sürdü. Halkına hiç ihanet etmedi. Onlann
sorunlannı taayüreğinin derinliklerinde hissetti. Bun-
lan türkülere dökerken kalbinin sesini beyninin kıv-
rımlarından geçirdi. Onları sazla buluşturdu.
2 Temmuz 1993 Sıvas katliamına kinle, nefretle,
salt duygulannın sesini dinleyerek yaklaşmadı:
Günah ne Sıvas'ın ne Sıvaslının,
Bin yıllık pusuda yatanlanndır.
Hayvan sürüsünün günahı oimaz,
Onlan elinde tutanlanndır.
7. kitabı, "Dolunaya Tül Düştü"öe kendisini şöyle
anlatıyor:
"Halkozanlığıgeleneğiasla veaslayardakçılığı, iki-
yüzlülüğü kabul etmez. Bu yapı ozanın dik kafaiı bi-
risi olduğunun tanımıda değildir... Doğdum, yaşadım,
sonra da çekip gitmiyorum. Sadece değişiyorum,
başka şeyler olacağım. Çünkü bütün eşya ve canlı-
larda kuruluş bu terkipledir. Yann toz, toprakolan vü-
cudum, daha başka yannlarda yeniden i$e yarayabi-
lir. Bütün maddelergibi..."
Mahsuni'yi bugünden itibaren Hacıbektaş'ta yeni
bir yaşam bekliyor. Ozan tabakasının en sağlam ne-
feslerinden birini sonsuza taşıyan Anadolu'nun ba-
şı sağ olsun...
[email protected]
Öğrencüer üepolis
çatıştı: 9potisyaralı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Emeğin
Partisi'ne üye öğrencile-
rinYÖKYasaTasansfnı
protesto eyleminde, po-
lisin müdahalesi sonucu
çıkan olaylarda 9 polis
yaralanırken yaklaşık 20
kişi gözaltına alındı. Po-
lisin müdahale eünesini
kınayan Eğitim \ e Bilim
Sendikası Genel Sekre-
teri Emirali Şimşek,
"Türkiye'de ne yazık
ki, demokratik tepki-
nin karşüığı dayak ve
gözaltı oluyor" dedi.
Emeğin Partisi'ne üye
öğrencilerin de aralann-
da bulunduğu bir grup,
TBMM'de görüşülmek-
te olan YÖK Yasa Tasa-
nsı'nı protesto etmek
amacıyla dün öğle saat-
lerinde Kızılay Güven-
park'ın önünde toplan-
maya başladı. Emniyet
güçleri, tzmır Caddesi
tarafindan alana gelmek
isteyen grubun Atatürk
Bulvan'ndan yürümesi-
ne izin vermedi. Grup-
lan dağılmalan konu-
sunda uyaran polis, öğ-
renciler dağılmayınca
müdahale etti. Bunun
üzerine öğrencüer ile
polis arasında çıkan ar-
bede sırasında, gruptan
bir kişi karakol polisleri-
ne sprey sdctı ve bir gös-
terici de elinde bulunan
sopayla diğer bir polise
vurdu.
20 kişi gözaltında
Olay sırasında arala-
nnda Ankara Emniyet
Müdürlüğü Çelik Kuv-
vet Şube Müdürü Meh-
met Yükselin de bulun-
duğu 9 polis ve CNN
Türk kameramanı Tur-
gut Dedeoğlu da yara-
landı. 20 kadar gösterici-
nin de gözaltına alındığı
olaylann ardından Eme-
ğin Partisi Ankara II Ör-
gütü'nden yapılan açık-
lamada, olaylarda parti
üyesi gençlerin bulun-
madığı ifade edildi.
Bekir Kumbul'un km evlendi
• İstanbul Haber Servisi
- CHP'li Antalya Belediye
Başkanı Bekir Kumbul'un
kızı Gonca Kumbul
ile diş hekimi Mete Yüce
Yatrak Pera Palas
Oteli'nde düzenlenen
törenle evlendi. Çok
sayıda davetlinin
katıldığı törende gelinin
nikâh şahitliğini CHP
Genel Başkanı Deniz
Baykal yaptı.
Sayısal Loto'yu 2 kişi tutturdu
• Haber Merkezi - Sayısal Loto"nun bu haftaki
çekilişinde. kuponlannda 5,25,28,31,38 ve 40
rakamlannı ışaretleyen 2 kişi, 299 milyar 928
milyon 650 biner lira ikramiye kazandı.Çekilişte
5 tutturanlar 1 milyar 382 miiyon 650 biner lira, 4
tutturanlar 11 milyon 150 biner lira, 3 tutturanlar
1 milyon 150 biner lira ikramiye kazandı.