22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYTA CUMHURİYET 19 MAYIS 2002 PAZAR 12 PAZAR KONUGU SPKBaşkanı Doğan Cansızlar ile uluslararası sermayepiyasalannın düzenlenmesi üzerine konuştuk S Ö Y L E $ İ : LEYLA TAVŞANOĞLU Bugünlerde Istanbul'da uluslararası sermaye piyasalannın düzenlenmesi, aralarında eşgüdüm sağlanması ve daha birçok konuyu kapsayan çok üst düzeyde bir toplantı vapılıyor. Sermaye Piyasası Kurulu 'nun (SPK) ev sahipliğinde yapılan ve Uluslararası Menkul Kıymetler Komisyonlan Orgütü (IOSCO) ile eşgüdümlü olarak düzenlenen konferansın konu başlığı "Globalizasyon: Fırsatlar ve Zorluklar ". 500 'ün üzerinde yabancı konuğun katıldığı bu konferansta dünya sermaye piyasalannın gündemindeki konularla küreselleşmenin ekonomik etkileri tartışılıyor. Bu bağlamda SPK Başkanı Doğan Cansızlar la bir araya geldik ve bu önemli toplantının içeriğini enine boyuna konuştuk. Ele aldığımız öbür konular da Türkiye 'de uzun yıllar sermaye piyasasının denetimsiz kalışı, bunun getirdiği kötü sonuçlar, bankacılık ve aracı kurum sektörlerinin durumları oldu. Son olarak da Cansızlar, Cumhuriyet gazetesinin çok ortaklı bir şirket halinde halka açılmasıyla ilgili olarakşu görüşlere yer verdi: "Ben sadece Cumhuriyet gazetesinin değil, Türkiye de bulunan benzeri kuruluş ve işletmelerin de sermayenin tabana yaygınlaştınlması anlamında halka açılmalarına taraftarım." 500 konuk geliyor - Bize IOSCO 'nun yapısı ve görevlerini anlatır mısmız? - IOSCO'nun görevleri, uluslararası seviyede sermaye piyasalannın modernize edilmesiyle ilgili standartları belirlemektir. Yani bir ülkedeki standartla öbür ülkedeki standardın biraz olsun benzemesini, paralel gitmesini sağlamaktır. Aynca bu küreselleşme ortamında sermayeler arasında sınır kalmadığına ve sermaye çok rahat bir biçimde seyahat ettiğine göre bir ülkeden öbürüne gittiğinde tabi olacağı rejim ve standartlarm birbiriyle aynı olması isteniyor. Bu örgütün de temel amacı bu. Ama tabii ki bunlar ülkenin gerçeklerine uyularak gerçekleştirilmesi gereken standartlar. Nasıl AB standartlanna uyum sağlamak için düzenletneler yapıyorsak IOSCO'nun belirlediği standartlara da uyum düzenlemelenmizı modern anlamda yapıyoruz. Bu toplantıda bütün dünyadan, Fildişi Sahili'nden tutun da ABD'ye kadar pek çok ülkeden beş yüz kadar konuk ağırlayacağız. Bu, sermaye piyasalan açısından bizim için çok önemli bir platform. Ülkemizin tanıtımı açısından da çok önemli. Özellıkle yaşadığımız son ekonomik krizden sonra yabancı sermaye piyasalan kurullanna ülkemizin tanıtımı açısından önem taşıyor. Buraya gelen konuklanmız "Globalizasyon: Fırsatiarve ZoriuJdar" konu başlığı altında panellerde bu konuları tartışıyorlar. Aynca da Istanbul'un güzelliklerini görme imkânına da kavuşmuş oldular. drgûtun yapısı - Peki, IOSCO 'nun organizasyon yapısı nasıl? - Bir kere yılda bir kez yıllık konferans süresinde toplanan, örgütün amaçlannın gerçekleştirilmesinde en üst düzey yetkilere sahıp bulunan ve üye kuruluşlann başkanlan ya da temsilcilerinden oluşan Başkanlar Komitesi (Presidents' Committee) var. Sonra sırasıyla şu komiteler yer alıyor: On dokuz üyeden oluşan ve periyodik olarak toplanan, örgütün amaçlannın gerçekleştirilmesi için gerekli kararlan alarak Başkanlar Komitesi'nin gündemine getıren, icra organı niteliğindeki Yürütme Komitesi (Executive Committee); büyük hacimli ve gelişmiş piyasalann düzenlenmesinden sorumlu üyelerden oluşan Teknik Komite (Technical Committee); gelişen piyasalann etkinliğini arttıncı ilkelerin oluşturulması ve bilgi akışını amaçlayan Gelişmekte Olan Piyasalar Komitesi (Emerging Markets Committee): örgütün kayıtlannın tutulması, içtüzük, karar ve protokollerin güncelleştirilmesi, üyelerin içtüzük ve kararlara uyumunun izlenmesi ve çeşitli komitelerin faaliyetlerine yardımcı olunması gibi işlevleri yerine getiren Genel Sekreterlik (General Secretariat); üyelerin özel ilgi alanlanna giren bölgesel konularda tartışma ortamı oluşturan Bölgesel Komiteler (Regional Standing Committees); gerektiğinde Yürütme Komitesi tarafından, borsalar gibi bazı öz-düzenleyici kuruluşlann temsilcilerinin katılımıyla oluşturulan ve Teknik Komite çalışma gruplanyla i)ağlantılı faaliyet gösteren Danışma Komiteleri (Colsultative Committees). -- SPK, hangi komitelere ve çalışma gruplarına üye? - Başkanlar Komitesi, Gelişmekte Olan Piyasalar Komitesi, Avrupa Bölge Komitesi, Gelişmekte Olan Piyasalar Çalışma Grupları ve Gelişmekte Olan Piyasalar Komitesi Danışma Kurulu. Güven sarsılınca toparlayamazsınız- Toplum SPK'yi nedensepekyakından ta- nımıyor. SPK'nin gerçekanlamda negörevyap- tığını bize anlatır mısınız? - Gerçekten çok kapsamh bir soru bu. SPK, kuruluş kanununda da yazdığı gibi, sermaye pi- yasalannın düzenli işleyişinden sorumlu ve yet- kili bir kuruluştur. SPK, hem pıyasanın işleyişiyle ilgili düzen- lemeleri yapar hem de bu düzenlemelere o pi- yasalardaki çalışan kişi ve kuruluşlar açısından uyulup uyulmadığını denet- ler. Denetım sonuçlan itiba- nyla da idari tedbirler alır. - Ne gibi tedbirler alır? - Örneğin. para cezası gi- bi... Ya da çok ağır bir vaka varsa savcılıklara suç duyu- rusunda bulunur. Buna bir örnek, manıpülasyon ve in- sıdertrading'dekı uygulama- lan gösterebiliriz. Yani, lcu- rul olarak bızim temel ışle- vimız, sermaye piyasalannın düzenli ve şeffaf bir biçim- de ışleyışirû ve yatınmcılann bu alanda çok daha rahat, gü- venilir bir ortamda yatmm yapmalannı sağlamaktır. - SPK'nin daha çokyeni bir kurum olduğunu biliyo- ruz. Ama İMKB 'nin de ku- rulmasıyla bitiikte Türki- ye 'de bir dönem insider tra- dingfaaliyetleri alıp başını gitmişti. Sizce, piyasalan kontrolde neden bu kadar geç kalındı? - Modern anlamda Türki- ye'de sermaye piyasalan ol- dukça genç sayılır. Öbür ül- kelerdeki gelişmışlik düze- yine ve oralardaki kurum ve kuruluşlara baktığımızda gerçekten genç oldu- ğu görülür. Sermaye Piyasası Kanunu 1982 yıltndaçıka- nldı. 1986'da da modenı anlamda borsa kurul- du. Yani şuandakı ÎMKB... Gördüğünüz gibi bor- sanın 16 yıllık bir geçmışi var. SPK olarak da bizim geçmişimiz 21 yıllık. Şim- di sizin, piyasalan kontrol etmekte neden bu kadar geç kalındı, sorunuza yanıt vereceğim. Çok geriye gitmeye gerek yok. 1980'Ii yılla- nn başındaki banker krizinden sonra piyasala- nn kontrolü özellikle gündeme geldi. Banker krlzl - İyi de, banker krizi olmadan önce de ser- maye piyasası yok muydu? - Vardı. Ama bu sermaye piyasası çok orga- nize bir biçimde işlemiyordu. Sözünü ettiğimiz o çok olumsuz gelişmeler aslında hep o dönem- lere rastlar. Dolayısıyla, o banker skandalımn arkasından böyle bir düzenleme yapılması gereği hıssedil- di, kanunlâr çıkanldı, kurullar kuruldu. SPK, ilk özerkkurul olma özelliği taşıyor. Piyasalan dü- zenleme gibi görev ve yükümlülükleri var. - SPK'nin aracı kurumları çok iyi disiplin altına aldığı biliniyor. Ekonomiyle yakından ilgilenenler bunu net olarak görebiliyorlar da bankalar için aynışeyin söylenemeyeceğinidü- şünüyorlar. Sizce neden? - Biz mali sektörü kabaca üçe ayırabiliriz. Ya- ni, bankacılık sektörü, sermaye piyasası kesımi ve sigortacılık. Bunlann yani sıra factoring, for- feiting, finansal kiralama gibi alanlar da var, ama dediğim gibi kabaca üçe aynlabilir. Bütün gelişmiş ülkelerin başlangıç seviyele- rinde olduğu gibi bankacılık, mali piyasalar içinde hep başat unsur olmuştur. Dolayısıyla mali pıyasalanmızda bankacılık kesımi Cum- huriyetin ilk yıllanndan beri ağırlığını hissetti- riyor. îkincisi de sermaye piyasalan modenı an- lamda, daha yeni sayılır. Yani, bankacılık kesi- mine kıyasla bu böyledir. O bakımdan, SPK dünyadaki tecrübelerden, süzgeçten geçirilerek alınan bir düzenlemeler bütünü çerçevesinde kurulmuştur. Yani bu aşamalardan geçen geliş- miş ülkelerde ne tür tecrübelenn yaşandığına. ne tür düzenleme yapılması ihtiyacı duyuldu- ğuna bakılıp bütün bu bilgıler süzgeçten geçi- rilerek böyle bir kurul oluşturuldu. Dolayısıyla, bankacılıkla kıyasladığımızda biz şanslı sayıhnz. Sermaye pıyasalanndaki ara- cı kuruluşlar, bankacılık sektöründeki bankalar gibidir. Tek farklan aracı kuruluşlann, serma- ye piyasalanndaki finansal araçlann satışlany- la ilgili yatınmcılara yönelik oluşlandır. Buna karşılık bankalar da mevduat kabul eder ve kre- di verırler. Biz, modern anlamda sermaye piyasası düzen- çok zaman alacaktır. Bu bakımdan aracı kuruluşlar için yaptığımız düzenlemeler ve kararlı biçimde uyguladığımız yaptmmlar son kasım ve şubat krizlerinde ara- cı kuruluşlar açısından çok önemli kayıplar doğ- masına yol açmamıştır. - Ne gibi uygulamalar yapıyorsunuz? - Örneğin, her 15 günde bir sermaye yeterli- lik rasyolannı ısteriz; bunlan sıkı sıkıya ince- leriz. Eğer sermaye yeterlilik özkaynaklanyla ta- Dr. DOĞAN CANSIZLAR 1954, Ankara-Şereflikoçhisar doğumlu. A Ü Siyasal Bilgiler Fakültesi tktisat ve Maliye Bölümü 'nde yükseköğrenimini yaptu ABD'nin Boston kentinde Northern University'de ekonomi politikası veplanlama konusunda master, W İktisat Fakültesi'nde maliye konusunda doktora yaptu Lisan eğitimi için iki yıl Almanya 'da, finansal kiralama konusunda araşürma için bir yü îngütere'de veyüksek lisans eğitimi için ikiyüABD'de bulundu. Kantu sektöründe çeşitli kademelerde görev yaptu Kasım 2000'den buyanada Başbakanhk Sermaye Ptyasast Kurulu (SPK) Başkanu Finansal kiralama, kamu harcamaları, bütçe sistemleri konusunda yayımlanmıs eserleri var. lemelerini yaparken aracı kuruluşlann çok önem- li işlevleri olduğunu kabul ettik. Zaten bütün dün- yada da bu böyledir. Nasıl bir bankanın mudi- si, müşterisi kendısi için çok önemliyse aracı ku- ruluş için yatınmcı çok önemlidir. Bir de bu sektöre ya da mali sektörün tamamına, özellik- le de bankacılık ve sermaye piyasasına duyulan güven çok önemlidir. Güven sarsıldığı zaman bir daha toparlamanız mümkün değildir ya da ahhütleri arasında bir oransızlık çıktığını fark et- tiğimizde hemen tamamlattınlmasını isteriz. Bunu da tavizsiz şekilde uygulanz. Belki de çok yakın takip ve tavizsiz uygula- ma sonucunda sermaye piyasalannda aracı ku- ruluşlanmız gerçekten çok önemli kayıplarla karşı karşıya kalmamışlardır, diyebilinz. Bankalar krlzl - Kayıplar konusuna gelirsek... Çok ciddi skandal boyutlarına varan bir bankalar krizi yaşadık. Ama bu bankaların kayıplarının fa- turası halkın sırtına bindirildu Sizce bu neden yapıldı? - Mali sektör içindekı bankacılık krizleri sa- dece Türkiye'ye özgü olaylar değil. Bugün en gelişmiş ülkeler arasında sayılan Japonya'da da- hi bankacılık sektörü hâlâ rehabilite edilmeye devam ediliyor. Mali sektör içindekı bankacılık sektörü, ger- çekten, reel sektörle birlikte paralel gitmelidır. Bu sektörlerden herhangi binnde oluşan olum- suzluk öbürünü etkıler. Bu, çok kısa süre içinde mali sektörü etkiler. Mali sektör içinde de en çok bankacılık sektö- rünü etkisı altına alır. O bakımdan, bu olumsuzluklar çerçevesinde, bu sektörlerden herhangi birinde çıkan kriz ya da sıkıntı, etrafa çok fazla yayılmadan kontrol altına alınıp bunun rehabilite edilmesi gerekir- di. Bütün dünyada da bu böyledir. O nedenle dediğimız gibi, bankacılık ön pla- na çıkmıştır. Dolayısıyla da o sektör üzerinde yoğunlaşılmıştır. - SPK olarak çok önemli bir uluslararası konferans hazırladınız. Bugünlerde de bu de- vam ediyor. Bu konferansla ilgilibize bilgi ve- rir misiniz? - Evet. 18-24 Mayıs tarihleri arasında îstan- bul'da SPK'nin ev sahipliğinde Uluslararası Menkul Kıymetler Komisyonlan Örgütü'nün (IOSCO) konferansı yapılıyor. Biz SPK olarak bu örgütün üyesiyiz. IOSCO'nun üyesi 103 ül- ke var. SPK başkanı ve borsa başkanı olmak üze- re de aşağı yukan 173 de üyesi bulunuyor. Ulus- lararası alanda böylesine genış katılımı olan bir toplantı bu. leyla.tavsanoglu(â cumhuriyet.com.tr Küreselleşme olgusu ve sermaye - Bizim SPK'nin modern, dış dünyaya açık olması gerekirken fazla kendi içine kapalı göründü- ğü söyleniyordu. Yoksa bu toplan- tıSPK'yidahafazlc dış dünyayaaç- mak amacıyla mı iüzenlendi? - SPK, kamu kunıluşlan içinde en dışa açık kuruluşlardan birtanesidir. Sebebi de fînans kesimiyle uğraşan kuruluşlann başında yer almasıdır. Çok dinamıktir. Bütün dünyadaözellikle bu küre- selleşme olgusu \e sermaye üzerin- deki sınırlamalann kaldınldığı bir or- tamda finans keâmi oldukça hare- ketli ve çok değişen bir yapıya sa- hip olduğu için SPK de kendi ele- manlannı gerekyuıtdışındaki, gerek- se de yurtiçindeki eğitimlerle dış dünyayla bağlanüh olarak yetıştınr. Yurtdışı toplantılanna sürekli ele- manlanmızı göndeririz. Bütün dün- yada ne olupbittiğini anında izleme imkânımız var. O bakımdan da SPK, dışaaçık kuruluşlann en başındage- lenlerinden birisi, diyebiliriz. Örne- ğin, bizim AB birinimiz var. 2001 yılı AB îlerleme Raporu'nda, SPK'nin AB ülkeleri re IOSCO stan- dartlannda çalışan hir kuruluş ol- duğu için memnuniyet ifade edilen bir ibare var. Dolayısıyla biz ulusla- rarası alanda açık temajlan olan bir kurumuz. Birde bugünekadar 15 ül- keyle mutabakat zaptı imzaladık. Bu ülkelerin başında ABD ve îngil- tere geliyor. Başka ülkelerle de bu konuda çalışmalar devan ediyor. Dış dünyaya açılmah -Bu mutabakatzaptıimyûanma- sındaki amaç ne? - Bilgi alışverişini kolaylsşhrmak. Sermaye piyasalanyla ilgıl suç teş- kil eden bir konuyu araştınrken dı- şa yansıyan belli bazı bulgnlanmız varsa o bilgilen o ilgili ülkelerden al- ma amacı taşıyor. Buçalışmalar, de- diğim gjbi, sürüyor. Özetle şunu söy- leyebilirim: SPK içine kapanık de- ğildir. Kesinlikle dış dünyaya açık- tır. Bunu hem uluslararası görüşme- lerle hem de personelimizin yuödı- şındaki eğitımlenyle sağlıyoruz. - Türkiye'debu çapta vebu rite- likte uluslararası bir toplantı,ya- nılmıyorsam ilk kez yapılıyor. Ne dersiniz? - Evet. Aslında IOSCO toplaıh- lannın 27.'si bu. Bu toplantılaraser- maye piyasalan kurullan başkaıla- n ve borsalann başkanlan katılror- lar. Bu toplantılar, her yıl bir üke- de yapılıyor Daha önce biz, buyıl Istanbul'da yapılması için başnır- muştuk. Başvurumuza olumlu yuııt aldık; seçildik. Gelecek yılki op- lantı Güney Kore'de yapılacak. Dn- dan sonraki yıl Suriye'de düzenltne- cek. Bu şekilde, üyelerbir seçin at- mosferi içinde bir araya gelirle ve seçerler. Bu, bizim açımızdan lay- li önemli bir olgu. -Bu toplantının haberlerininka- muoyuna yeterince duyurulmtdı- ğı söyleniyor. Siz bu eleştiriye ta- tüıyor musunuz? - Aksine. Bir kere burada ekono- mi muhabiri arkadaşlanmızla br toplantı yaptık. Arkasından basuii açıklamalanmızı gönderdik. Istan- buJdakı ekonomi muhabiri arkadaş- larla da bir araya gelip onlara da bu konuda aynntılı bilgi verdik. Onun ötesinde bu toplantının sponsoru olan televizyon ve gazete yetkilile- riyle toplandık. Bunun önemini an- lattık ve duyurduk. Biz üzerimize düşeni yeterince yaptık kanısındayım. - Size son bir soruyöneltmek is- tiyorum. Cumhuriyet gazetesinin halka açılarak çok ortaklı birya- ptyakavuşması olgusunu nasüde- ğerlendiriyorsunuz? - Ben sadece Cumhuriyet gazete- sinin değil, Türkiye'de bulunan ben- zeri kuruluş ve işletmelerin, serma- yenin tabana yaygınlaştınlması an- lamında halka açılmalarına tarafta- nm. Cumhuriyet gazetesinin halka açılarak sermayesinin belli birbölü- münü toplumun belli bir kesimiyle paylaşmasında yararvardır, diye dü- şünüyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle