22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 MAYIS 2002 PAZAR HABERLER DUIVYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Öldiiren Aşk Sevgili, Sait Faik'in "öyle BirHikâye" adlı enfes öy- <üsünde; yazar, Aksaray'da sinemadan çıktığın- da, hava kararmış ve hafiften bir yağmur çise- emeye başlamıştır ve tam o sırada, bağırışlar, düdükler, "Yakalayın!.. Tutun!.." sesleri arasın- da bir adam belirir karşısında. - Sakla beni abi, polis peşimde diye yalvarır kaçak. - Peki, der yazar, atla cebime. Adam küçülür, pire gibi olur, yağmurluğun ce- binden içeri dalar ve ikisi arasında konuşma başlar. - Adın ne senin? - Hidayet... - Neden kovalıyor polis seni? - Sevgili öldürdüm. - Neden öldürdün Hidayet? - Çok seviyordum be abi... Gerçekten de, çok sever Hidayet yavuklusu- nu. öyle ki, birisi kendisine bir yol soracak ol- sa, önce düşünür Hidayet, "Acaba o olsaydı ce- vapverirmiydi, verseydine derdi?" diyeve on- dan sonra başlar konuşmaya. Sevginin böylesi, sevdiğini öldürecek kadar da marazidir. * • • Çok aşklar, sevdalar gördüm, tanıklık ettim, duy- dum, okudum Sevgili. Ama diyebilirim ki, hiçbi- ri bana, Hidayet'in "Neden öldürdün diye sorul- duğunda, duraksamadan çok seviyordum beabi" yanrtı verdiği sevgisi kadar çarpıcı gelmedi. Hep düşünmüşümdür sevginin bu denlisi, gerçekten sevdanın nesnesine mi yöneliktir, yoksa öznesine mi diye. Leyla ile Mecnun öyküsü de öyle değil midir? Leyla'nın aşkıyla çöllere düşüp mecnun olan, bugünkü gençlerin sade suya tirit küttürünün di- liyle tırlatan Kays için artık aşkının nesnesinin bir krymeti kalmamıştır, vuslat da değildir önem- li olan, o artık kendi aşkına âşıktır. Mecnun'un aşkında özveri ve diğerkâmlık söz konusu olabilir mi? O, tam tersine çıkarcı ve bencil değil midir? Kays'ı mecnun eden aşk, yine de Hidayet'in- ki gibi, nesnesini öldürme raddesine varmaz. Bel- ki de varmamasının nedeni, öznenin nesne ile ilişkiyi yitirip sevgiliden bağımsız, sadece eyle- me yani sevgi olgusuna takılıp kalmasıdır... • • • Görüyorsun ki, fatrı zekâ gibi, fatn sevda (sev- da fazlası) da tehlikeli. Tahmin ediyorsundur, fatrı sevdanın günde- me gelmesinin nedeninin Rahşan Ecevit'in, şu anda Başbakan olan eşine duyduğu sevda ol- duğunu. Rahşan Hanım'ın dillere destan sevdası yü- zünden, Bülent Bey 12 gün kınk kaburga ile gez- miş. Rahşan Hanım'ın, kendi gözü dışında her- kesten kıskandığı eşini tftizlikle koruduğunu her- kes bilir. O, politikacı kocasının iş arkadaşlan ve- ya partidaşlarına bile her zaman kuşkuyla ba- kar, onların bakışlarını gözaltına alıp, "Acaba Bülent'e ne zaman, ne zarar verebilir?" diye sor- gular, bu sessiz içsel sorguyu farkına varmadan geçemeyenlerin siyasi yaşamları o anda sona erer, kendileri gerçeği sonradan anlasalar bile... Bu kez de Rahşan Hanım, Bülent Bey'in sağ- lığı için doktoriarı bile sokmamış eve, on gün- den fazla direnmiş, sonunda doktoriar medikal bir 28 Şubat muhtırası ile metazori gitmişlerika- metgâha da, Başbakan'ın damar iltihabı ve ka- burga kırığı olduğu çıkmış ortaya... Olay kimine göre acıklı, kimine göre gülünç, kimine göre düşündürücüdür. Ben zaten hep düşünmüşümdür, "Hanıme- fendi'nin sevgisi, acaba bencil mi diğerkâm mı?" diye. Tabii kimsenin sevgisi, niteliği kimseyi ilgilen- dirmez, ilgilendiımemelidirde. Hele heleseven de sevilen de bu sevgiden hoşnut olduktan sonra... Kocasını vezir eden bir kadını eleştirmek de bize düşmez. Düşmez ama, bu tutkulu sevdanın bedelini mil- letçe ödüyoruz. Başbakan'ın herkesin malumu birsırdurumu- na dönüşmüş olan sağlık durumu, piyasalan altüst ediyor, borsa düşüyor, dolar ve faiz yük- seliyor ve kaçınılmaz olarak, enflasyon beklen- tisi etkileniyor. Yani kocasını yıllar içinde kaç kez vezir etmiş olan kadının aşkı ekonomiyi de rezil ediyor ve bize de ağır bedeller ödetiyor. Bu arada hemen belirtmeliyim ki, Kemal Der- viş haklı, ekonomimize artık gerçekten bir şey ol- maz. Rahşan Hanım'ın aşkına bile direnip, hak ileyeksan olmayıp, bu öldüren aşkı küçük hasar- la aöatan ekonomiyi inanın bana hiçbir şey yıkamaz. CHP Cenel Başkanı Deniz Baykal: Fiili bir boşbakana ihtiyaç var ANKARA (Cumhu- riyetBürosu)-CHPGe- nel Başkanı Deniz Bay- kal, Cumhurbaşkanı'na TBMM'yi fesih yetkisi- nin tanınması gerekti- ğini söyledi. Başbakan Bülent Ecevit'in rahat- sızlığına da değinen Baykal, "Türidye'niıı, füfi bir başbakana ihti- yaa var" dedi. Deniz Baykal, Vakıf 2000 tarafindan dün Hil- ton Oteli'nde düzenle- nen "DahatyiBir Yöne- tim tçin Venickn Yapı- lanma" konulu toplan- tıda yaptığı konuşma- da, Türkiye'nin yıllar- dır iyi yönetilemediğini ileri sürdü. Türkiye'de siyasetin yeniden yapı- landınlıp saygınlık ve etkinliğinin arttınlması gerektiğini belirten Bay- kal, bunun için öncelik- li olarak milletvekili do- kunulmazlığının düşün- ceyi açıklama ve siyasi faaliyetlerle sanırlandı- nlması gerektiğini söy- ledi. Baykal, Ecevit'in sağlık durumu ile ilgili sorular üzerine de Ece- vit'in başka bir bakana vekâlet vermesi gerek- tiğini belirtti. Başbakan'ın rahatsızlığıyla ilgili senaryolardan Başbakan Yardımcısı sorumlu tutuluyor ÖEcevit-Özkan kavgası büyüyorTÜREYKÖSE ANKARA - Başbakan BülentEce- vit'in hastalığının uzaması ve yeni- den hastaneye yatınlmasının ardın- dan DSP'de Genel Başkan Yardım- cısı Rahşan Ecevit ile Başbakan Yar- dımcısı Hüsamettin Ozkan arasın- daki kavga su yüzüne çıktı. Rahşan Ecevit, genel merkez kadrolannı öne çıkarmaya başlarken yapılan açıkla- malarda, üstü kapalı olarak Özkan'ın hedef alınması dikkat çekti. Başbakan Ecevit'in yeniden has- taneye kaldınlması "DSP, seçime Ecevit'Ie gidemez. Başbakan, önii- müzdeki dönemde mutlaka hem ül- keyi, hem de partisini gözeterek bir • Başbakan Ecevit'in hastaneye yatınlmasının ardından DSP içinde Rahşan Ecevit- Özkan kavgası iyice su yüzüne çıktı. Rahşan Ecevit'in ve genel merkez yönetiminin Ecevit senaryolanndan Özkan'ı sorumlu tuttuğu dile getirildi. Rahşan Ecevit kadrolanna, "iddialara yanıt verin" talimatı verdi. karar almak zorunda" beklentisi- nin büyümesine neden oldu. Ece- vit'in "kadrolannıngeriplandakal- dığı" açıklamasının hemen ardın- dan, önceki gün genel merkezde ba- sın toplantısı düzenleyen bazı parti yöneticileri, "gerek dışandan, ge- rekse içeriden körüklenen tüm tez- gâh ve ruzaklara geçit vermeyecek- ferini" söylediler. Açıklamadaki "içe- riden" vurgusu, parti içındeki bazı gruplann beklenti ve çabalanndan ge- nel merkezin duyduğu rahatsızlığı gösteriyor. Basın toplantısı düzenleyen genel başkan yardımcılan Tayfün İçli, Ze- ki Sezer, genel sekreter yardımcısı Süleyman Yağız, grup başkanvekili Emrehan Hahcı ve genel sayman MecitŞekercioğlu'nun Rahşan Ece- vit'e yakrnlığına dikkat çekilirken; toplantıda Hüsamettin Özkan'ın he- def alındığı öne sürüldü. Bu gelişmelerin ardrndan Rahşan Ecevit genel merkez kadrolannı öne çıkarmaya başladı. Yöneticilerin sü- rekli genel merkezde bulunması ve senaryo ve söylentilerle ilgili savla- ra yanıt vermelerinin ıstendiği öğ- renildi. Ecevifin sağlığı ile ilgili ola- rak, Rahşan Ecevit'i hedef alan ha- ber ve yorumlardan Hüsamettin Öz- kan'ın sorumlu tutulduğu öğrenildi. Genel Başkan Yardımcısı Tayfiın Içli. Başbakan Ecevit'in sağlığıyla ilgili gerekenlerin yapılmadığı değer- jenjirmelerinin arkasında "Rahşan Ecevit'i ve örgütü yıpratma çabala- nnın" olduğunu söyledi. İçli. "tçi- f^jededışınuzdadabirtakmıodak- lar ayiardır Sayın Başbakanı, Sayın Rahşan Ecevit'i ve örgütü yıpratma çajışrnalannı sürdürüyordu. Son ya- şananlar bu çabalann son versiyonu- dur" dedı. Ecevit'in dinlenmeye gereksini- m i olduğunu vurgulayan Içli. "Dok- torlar da söylüyor, kaburga kınğı al- çrya almamaz, sadece dinknme ge- rekiyor. Sayın başbakan. ayağında- ki Utihap için hastaneye yaönldı. Sa- vın Rahşan Ecevit de, Sayın Başba- kanınuz da bunlan bUmeyen insan- lar değü" diye konuştu. Partinin dün yapılan 2. Olağan Kongresi 'nde görevi Sezgin'dendevraldı DTP'de Bayar dönemi SERTAÇ EŞ ANKARA - DTP'nin 2. Olağan Kong- resi 'nde Mehmet AB Bayar genel başkan- lığa seçildi. Kongrede yapılan tüzük deği- şikliği ile çarşaf liste yerine blok liste yön- temiyle Genel Idare Kurulu (GlK) seçim- leri yapıldı. Bayar'ın listesinde 11 eski yö- neticiye yer verilirken, kamuoyu tarafin- dan yoğun olarak tanınan kimsenin liste- de yer almaması dikkat çekti. Bayar, DTP'de siyaset yapmaya davet ettiği makul çoğun- luğu iktıdara taşıyacağını belirterek "As- la yalan söyleme>eceğim r ' dedi. DTP'nin 2. Olağan Genel Kurulu dün Ah- met Taner Kışlalı Spor Salonu'nda ger- çekleştirildi. Kongrede tek genel başkan adayı olan Bayar, salona, görevi devraldı- ğı tsmetSezgin ile birlikte geldi. Sezgin'in veda konuşmasının ardından kürsüye çı- kan Bayar. ilk kez bir partinin değişim is- teklerine kulak verdigıni dile getirdi. Ko- nuşmasında sık sık "makul çoğunluk" vur- gusu yapan Bayar, "Yeni bir Türkiye için makul çoğunhık tekrar siyasete dönmeli, Türkiye ile ve Türkiye'nin geleceği ile bü- tünkşmeli" dedi. Siyaset yaparken asla popülist bir yaklaşımın içinde olmayaca- ğuu belirten Bayar, şöyle konuştu: "Aslayalan söyiemeyecegim. Asla yapma- yacağnn işlerin sözünüvermeyeceğim. Alal ve biümin gerekkrini inkâr etmeyeceğim. Toplumnn ihtiyaçlannuı beürkdiği önceü- ğe dikkat edeceğim. Bunu bir taahhüt ola- rak söylüyorum." Daha sonra yapılan seçimlerde 621 de- lege oy kullandı. Bayar geçerli olan 594 oyun tamamını alarak genel başkan seçil- di. 853 delgeden 232'si de oylamaya katıl- madı. Bayar'ın hazrrladığı GlK listesi de delinmeden kabul edildi. Bayar'ın eski ge- nel başkanın kontenjanından 6 isime yer verdiği öğrenilirken, kamuoyunun tanıdı- ğı isimlere hiç yer vermemesi dikkat çek- ti. GlK listesine 13 kaduıa yer veren Ba- yar, eski GÎK üyeleri Hamdi t çpınarlar, Jefı Kamhi, Gökberk Ergenekon, Mehmet Batalh, Hulusi Turgut, Barlas Doğu, Ayse- li Göksoy ve Muhtar Mahramh gibi isim- leri listesine almadı. Seçimden sonra teşek- kür konuşması yapan Bayar, "Oylarmız benim namusumdur. Banatevdi ettigmizgü- veninize layık ohnaya çalışacağun" dedi. Bir grup DTP il başkanı. kongreden bir gün önce eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e nezaket ziyaretinde bulundu. Demirerin ziyaret sırasıda Bayar'ı övdü- ğü öğrenildi. Bayar'ı, "ZekL. Yaşı küçük ohnasay dı şimdi büyükelçi olurdu. Kendi- si siyasete çok yatkrndır" diye anlatan De- mirel'in, "O sizi uçunır" dediği dile geti- rildi. Eski DTP Genel Başkan Yardımcısı Üç- pınarlar ise tüzük değişikliğine tepki gös- tererek, DTP'nin parti içi demokrasiden vaz- geçtiğini savundu. BAŞBAKAN, EŞtNİ SAVUNDU: Hastaneye ben gitmedim • Başbakan Bülent Ecevit, Rahşan Ecevit'i hedef alan haberlere sert tepki gösterirken, "ekonomi etkilenmesin diye" doktorlara kendisinin başvurmadığmı söyledi. DTP Genel Başkanı olan Bayar, salona görevi devrakbğı tsmet Sezgin ile birlikte geldi. (AA) Kadrolu elemanlan Meclis ile Çalışma Bakanlığı'nda hizmet veriyor SSK 'geçiş köprüsü' oldu • Kadrosu SSK'de olmasına karşın TBMM'de çalışan ve tüm ödemelerini SSK bütçesinden alanlar arasrnda Tayyip Erdoğan'ın Özel Kalem Müdürü Turhan Çömez de bulunuyor. Ufuk Söyiemez'in danışmanı Ta- nk Han Sevim de bulunuyor. Personel yetersizliği nedeniyle sigortalılara gerekli hizmeti sağ- layamayan SSK'nin kadrolan, birçok kurumun personel ihtiya- cını karşılamak için kullanılıyor. SSKkadrolanm kendi personel ih- b'yacını gjdermek için kuUanan ku- rumlann başuıda Çalışma ve Sos- yal Güvenlik Bakanlığı geliyor. Kayıtlara göre, kadrosu SSK'de bulunan 122 kişi, Çalışma Ba- kanlığı'nda "geçici görevlendir- HACER BOYAQOĞLU ANKARA - Personel sıkıntısı yaşayan SSK'nin kadrolu ele- manlan, başta Çalışma ve Sosyal Güvenhk Bakanlığı olmak üzere TBMM ve Başbakanlık'ta istih- dam ediliyor. Kadrosu SSK'de ol- masına karşın TBMM'de çalışan ve tüm ödemelerini SSK bütçe- sinden alanlararasında AKP Ge- nel Başkanı Recep Tayyip Erdo- ğan' ın Özel Kalem Müdürü Tur- han Çömez ve DYP Milletvekili me" adı altuıda istihdam edili- yof. Kadro sıkıntısı nedeniyle is- tedikleri isimleri Meclis bünyesin- de çalıştıramayan birçok siyasi de, SSK kadrolannı geçiş köprü- sü olarak kullanıyor. Buna göre, daha önce VakıfGureba Hastane- si'nde Cerrahi Uzmanı olarak gö- rev yapan Turhan Çömez, geçen yıl içinde "geçici olarak" TBMM'de görevlendirildi. Tüm ödemeleri SSK bütçesinden ya- pılan ve kadrosu SSK'de bulunan Çömez halen Erdoğan"ın özel ka- lem müdürlüğünü yapıyor. DYP Izmir MilleUeküi Ufuk Söylemez'in danışmanlığını ya- pan Tank Han Sevim'in kadrosu- nun da SSK'de olduğu belirtildi. Petrol Ofisi AŞ Genel Müdürlü- ğü'nde görev yapan Sevim'in kad- rosunun SSK'ye aktanlmasının ardından Söylemez'in kurum baş- kanhğına başvıırarak geçici görev- lendirme istediği kaydedildi. DSP Samsun Milletvekili Şenol Kapn cı'nın ebe hemşire kızı Özlem Kapıanın da SSK kadrosunda olmasına karşın, TBMM"de geçi- ci görevlendirme adı altında istih- dam edildiği belirtildi. Başbakanlık Yüksek Denetle- me Kurulu da (YDK), "SSK'de- ldmevcutkadrolan, diğerkurum- larda istihdam etmeyin" uyan- suıda bulundu. ANK\RA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan BülentEcevit, eşı Rahşan Ecevit' in 13 gün boyunca süren ınadı yüzünden has- taneye gitmediği ve kınk kaburga kemiği ile evde kaldığı yönündeki iddi- alara hasta yatağından sert yanıt verdi. Ecevit, eşine yöneltilen iddialann son derece çirkin olduğuna işaret ederek "Doktorla- nmıza son günlere gelin- ceye kadar yeniden baş- vurmadığım doğnıdur. Fakat bunun nedeni yeni- den hastaneye başvur- manı durumunda ekono- miye zarar verecek senar- yolar üretilebileceğini dü- şünmemdir" dedi. Ecevit, hem eşine yöne- lik eleştirilere ilişkin açık- lamayı hem de 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayra- mı mesajını kaleme aldı. Sol dokuzuncu kabur- gasında tra\Tnatik krnk ve yumuşak doku zedelen- mesi, sol bacağında trom- boflebit saptanan Ecevit, 13 gün boyunca evinden hiç çıkmaması ve doktor kontrolüne gitmemesi ne- deniyle yöneltilen eleşti- rilere Basın Müşaviri Cem Ava aracüığıyla yanıt ver- di. Türkiye Cumhuriye- ti'ninbaşbakanı olmasına karşın hastaneye gitme- mesi ve bunda eşi Rah- şan Ecevit'in doktorlarla inatlaşmasının etkili ol- duğu yönündeki yorum- lara tepki gösteren Ecevit, "Bugünkü gazetelerden banlannda çıkan yaym- lar ve yorumlar her türlü insafin dışındadır. Özel- Kkle Rahşan Ecevit'e yö- neMlen ithamlarson dere- ce çirkindir" dedi. Eşi Rahşan Ecevit'in yaşam süresince kendisine her türlü desteği verdiğini ve yardımı yaphğuıı vurgu- layan Ecevit, şu açıkla- mada bulundu: "Eşim ve yardımcım Rahşan Ecevit'e benim sağhk durumumla ilgili yöneltilen ithamlar akıl dışıdır. Benim ilk muaye- nelerimden sonra değerH doktoıiannuza son günle- re getinceye kadar yeni- den baş\ urnıadığını doğ- nıdur. Fakat bunun nede- ni yeniden hastaneye baş- vnrmamdurumundaeko- nomiye zarar verecek se- naryolar üretilebileceğini düşünmemdir. Nitekim öyle ohnuştur. Bu arada 0- ginç bir gözfemim de Rah- şan Ecevit'e yöneltilen haksız ithamlann tümü- nün benzertiğidir. 1 ' Durumu iyi Başkent Üniversıtesi Hastanesi'nden yapılan açıklamada da, Ecevit'in dün sabah yapılan kontrol- lerinde tedaviye olumlu yanıt ahndığı belirtilirken iyıleşme sürecinin başla- dığının gözlemlendiği bil- dirildi. Tedavinin planla- nan süre içerisinde devam edileceğine dikkat çeki- len açıklamada, gelişme- lere ilişkin bilgilerin ve- rileceği kaydedildi. Sabah saatlerinde Ece- vit'i telefonla arayan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, geçmiş ol- sun dileğinde bulundu. Sabah ve öğleden sonra- ki ziyaretçı trafıği de sür- dü. Ziyarete gelen bakan ve milletvekillerinin has- tane yönetimi tarafindan karşılandıktan sonra ko- nuk odasında ağırlandı- ğı, Ecevit'le görüşemedi- ği öğrenildi. Burada sa- dece Rahşan Ecevit ile görüşen bakanlann Baş- bakan Ecevit'in sağlık du- rumu hakkında bilgi al- dığı kaydedildi. Doktorla- nn bakanlara, "Ecevrt'in 7-8 gün içerisinde tabur- cu olabileceğini"' bildiril- diği öğrenildi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Başbakan Bülent Ecevit'in sağlı- ğı Türkiye'nin geleceğini etkiler mi? Borsa ve döviz fiyatlanndaki oyna- maya bakılırsa ciddi olarak etkiliyor. Sıkıntıyı fark eden Ecevit, "Sağlığım iyi, ekonomiyi ve siyaseti sarsacak bir durum yok" diye açıklama yapma gereğini duydu. Ecevit'in sağlık durumu, neden Tür- kiye'yi etkiliyor? Bunun üzerindetar- tışmak ve konuşmakta yarar olduğu ortada. Birinci olarak, Ecevit'in hale- fi yok. Partide bir ikinci isimden söz etmek mümkün değil. Bunun sebebi de, DSP'nin demokratik geleneklere sahip bir parti olmaması. Diğer par- tiler DSP'den farklı mı? Onlarda ikin- ci bir isimden söz edilebilir mi? Edi- lemeyeceği açık. 12 Eylül askeri darbesini gerçekleş- tirenler, hazıriadıklan yasalaria siyasi partileri de kışla düzenine soktular. Siyasi Partiler Yasası, parti liderliğine olağanüstü yetkiler tanıyor. Bu ne- denle partiler, lideıierin tayinle istedik- lerinı yükseltip, istediklerini yokettik- Ecevit'i de Hapse Atmışlardı leri biryapı içinde örgütleniyoıiar. Bir partiden milletvekili seçilmek tamamen liderin tercihine bağlı. Öy- le milletvekilleri var ki, yaşamlannda siyaset yapmamışlar, siyasetin ne ol- duğunu bilmiyorlar. Seçilmelerinintek nedeni genel başkanın bir gün onla- n bir yerde görüp beğenmesi. Bazı- lan var ki, onları görmüş bile değiller. Başkan, başvuru dilekçesine bakı- yor, hakkında istıhbarat raporlarını okuyor ve karar venyor. • • • DSP'nin genel başkan yardımcıla- rı var, başbakan yardımcısı var, fakat sistem o kadar genel başkana bağlı ki, onlar vekâlet kurumunu çalıştıra- mıyoriar. Sesleri bile çıkamıyor. Bu bi- rinci sorun. Ikincı sorun ise Turki- ye'deki sivil sistemin zayıflığı. Askeri darbelerle süreklı örselenen sivil siya- si sistem çok kırılgan bir yapıya sa- hip. Siyasiler arasında meydana gelen küçük bir anlaşmazlık bile sivillerin alanının daralmasına neden olabili- yor. Mesut Yılmaz'ın dünkü açıkla- ması bu açıdan ilginçti. Yılmaz, "Bi- rileri Başbakan'ın sağlığını bahane ederek kendilerine pay çıkarmaya çalışıyor" anlamında bir konuşma yaptı. Bu sözlerin arkasındaki mesajı oku- mak zor değil. Yılmaz, siyaset dışı güçlerin, krizden yararlanarak, siya- si alanı darattmak istediklerini söyle- meye çalışıyor. Gerçek şu ki; siyaset dar alana sıkışmış durumda. Temel si- yasi kararlar, Meclis dışında oluşuyor ve birçok karar hükümete kabul etti- riliyor. • • • Koalisyonun üç ayn partiden oluş- ması, bu partilerden birinin milıtariz- me uygun bir siyasi anlayışa sahip olması, sivil alanın zayıflamasında et- kin bir rol oynuyor. "Milli heyacan"a, "AB içişlerimize kanşmasın" türünden demokrasi dışı hamasete uygun bir ortam Milli Güvenlik Kurulu'nun gü- cünü arttırıyor. Başbakanın sağlığıy- la sivil siyasi güçlerin ağırlığı arasın- da bir kader birliğinin oluşması biraz da bu yüzden. • • • Herkes Rahşan Ecevit'e kızıyor. Sorun Rahşan Ecevit mı? Bir ülkenin Başbakanı hastalanabilır, daha ağır durumlarla da yüz yüze gelinebilir. Ancak, o ülke demokratik bir üike ise, iktidardaki partiler demokratik parti- ler ise, gidenin yerinı yenisi alır ve so- run çözülür. Birçok ülkede, o ülkenin liderine bir şey olursa onun yennı ki- min alacağı bile bellıdır. Örneğin ABD'de başkan yardımcısı özel ola- rak böyle durumlar için vardır. Bizdeki sorun ise, demokratik olma- yan siyasi ve ekonomik yapının gü- ven vermemesi, istikrannı koruyama- ması. Ecevit'in sağlığı bu çarpık ya- pıyı gözlerönüne serdi. Sorunu böy- le anlamadıkça derdin birisi bitecek dığeri başlayacak. Türkiye, istikrariı bir demokratik re- jime kavuşamadı. Askeri darbelerin yarattığı yıkımın ve bu yıkımın neden olduğu otoriter yapının üstesinden gelemedi. Iktidarlar da bu anlayışın ağırlığını üzerlerinden atamadılar. Ece- vit'in sağlığı bu ortam yüzünden si- yasi ıstikrarı tehdit ediyor. Çünkü za- ten bu ülkede siyasi istikrarın alt ya- pısı yok. Bütun mesele 12 Eylülcü sistem. Bu sistem üzerimıze ölü toprağı gibi çök- muş durumda. Unutmayın ki, 12 Ey- lül Anayasası'nı hazırlayanlar Ecevit'i bile hapse atmışlardı. Ecevit, onlann kurduğu sistem içinde başbakanlık yapıyor. Hastalanınca da herkes kor- kuya kapılıyor. Gelin sistemi tartışalım.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle