17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAVFA CUMHURİYET 30 NİSAN 2002 SALI HABERLER DÜNtAPA BUGUN ALİ SİKMEN Temsli Demokrasi Kpizi Fransa Cımhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk tu- runda, ırHçı Le Pen'in yûzde 16'nın üzerinde oy alarak (uç sağın toplam oyu yüzde 20) ikinci sı- raya oturmaı, bütün dikKatlerin bu ülkeye odak- lanmasına redenoldu. Bu konuck bizin basınımızda çıkan yorum- ların en ilginclerinden bir i deNilgün Cerrahoğ- lu'nun dünkj Cumhuriyet'te yayımlanan "Has- ta Adaırr Avxıpa" başlıklı yazısıydı. Cerraboğlj buyazısında, Fransa'yı Avrupa'da yükselen sağ dalga içhdeki yerine oturtuyor; Avusturya ve Italya'dansonra, Fransa'daki sağ yükselişi vurgularken yaz sonundaki Alman se- çimlerinde, sağcı Stoiber'in, Schröder'in ye- rine şansölys olmasının güçlü bir olasılık oldu- ğunu belirtiyordu. Gerçi Frarsa'da, Le Pen'in beklenmedik çı- kışının yaratığı tepki, ikınci turda Gaulliste ge- leneğin temsilcisi Chirac'a, ezici bir çoğunluk sağlayarak yjreklere su serpecektir ama, hazi- ran ayında yapılacak olan milletvekili seçimle- rinden ne çrtacağını kestirmek şu anda olduk- ça güçtür. Olasılıklardan biri, tepkinin sosyalistlerin oy- lannın artmasına yol açmasıdır. Ancak, yü;de 20'lere varmış olan ırkçı sağın ağıriığı herhaükârda artacak, işin daha da önem- lisi, şimdrye <tek onlaria ışbirliğini hep reddede- rek ırkçıları iktidar dışında tutan ılımlı sağın ar- tık, bu kesimıgörmezden gelerek, karşısında ret cephesi oluşturması güçleşecektir. Üzerinde djrulması gereken nokta işte budur. ••• Nilgün Cerahoğlu'nun da belirttiği gibi Avru- pa'da ırkçı sağın yükselişini görmemek olanak- sız. Sosyalistlerle ılımlı sağın karşısındaki bu yük- seliş rastlantsal değil. Irkçı sağ, rnerkezin elinden ulusalcılık bayra- ğını alıyor ve aralarında, alt düzeydeki ücretli- lerin de bulunduğu geniş bir kitlenin tepkilerini dile getiren adrese dönüşüyor. Adaylann konumlarından çok söylemlerine dikkat ettiğirrizde, Le Pen'in AB karşıtı tavn he- men göze çarpıyor. AB karşıtı Le Pen'e bir de tam karşı kanatta yer alan vahşi küreselleşme karşıtlannı ekledi- niz mi, sandık başına giden seçmenin üçte bi- rinin AB ve vahşi küreselleşmenin muhaliflerin- den oluştuğunu görüyorsunuz. Aslında Avrupa'da yirminci yüzyılın ikinci ya- nsında hep orta sağ ile orta sol arasında reka- bet biçimindegeçmiş olan ve kâh birini, kâh öbü- rünü iktidar kottuğuna oturtan, temsili demok- rasi bir kriz yaşamaktadır. Krizin nedeni iseözünde ulusal olan sistemin aktörlerinin uiusüstü güçlerin kazandığı büyük etki yüzünden artık ulusal politikalar üretmek- teki olanaksızJıkları ile birlikte, vahşi küreselleş- menin sosyal devletin önüne çektiği ve gittikçe yükselmekte olan duvardır. Artık geniş kesimler, yarınlarına, yalnız asayiş açısından değil, ekonomik bakımdan da gü- venle bakamamakta, yeni gelişmelerin kendi- sini ezmesinden haklı olarak korkmaktadır. • • • Eğer bu duruma karşı ulusal çözümler üret- me olanagı bulunsaydı, temsili demokrasi bu an yaşadığı krize düşmeyebilirdi. Ne yazık ki durum öyle değildir. Çalışan ke- simlerin çıkanarına karşı olan, ultra liberal vah- şi küreselleşmenirı karşısına ulus devletin bu- günkü yapısıyta dikilerek onu geriletmesinin ola- nağı yoktur. Bu durum da ulusal temsili demokrasilerin içinde, seçmenlerin istemlerine yanrt getirebil- me olanağmı ortadan kaldırmakta ve sistemi krize itmektedir. Artık büyük mecfya imparatorluklan ve ulusö- tesi güçler karşısında karar alabilme ve politi- ka üretme olanaklannı ka/betmiş olan polrtika- cılar, eski iktidarlanna sahip değiller. Yeni iktidar odakJan onlann dışında olunca, on- lann ve onları işbaşına getiren sistemin ne işe yaradığı da ciddi biçirnde sorgulanmakta ve temsili demokrasinh krizı de bu olgudan doğ- maktadır. Tayyip Erdoğan'a eleştiri: Ani değişime inanılmaz ANKARA (CumİMİ- yet Bfirosn) - Emekli sı- bay demekleri, AKF» Ge- nel Başkanı Recep 1v- yipErdoğan'ın 24 NT k n günü yaptığı konuşmaın kendilenne faks mı<a- jıylagönderilmesine tep- ki gösterdi. Türkiye Emekli SJ- baylar Derneği Gecel Başkanı Mehmet ICan- teke, Türkiye EITKLIİ AstsubaylarDemeği Ge- nel Başkanı Ali Şenon, Türkiye Muhanp Graa- ier Derneği Genel JB^- kanı Gtilteidn Alputpn ve Türkiye Harp îvtihı- lü Gaziler Şehit Dud -,e Yetimleri Derneği Cr«el BaskaruSıileyınanEi*- dioğlu imzasıyla /^kP Grup Başkanvekilligç] be konuyla ilgili yazı jepı- derildi. Yazıda şu_;riır kaydedildi: "Bu konuşmanın m - ninin derneklerirniıe fekslanmasının nedeni ınlaşılamamış, ancak kayretie karştlanmışür. Dernekkrimiz,gündeBk siyasetin tamamen dışın- dadır. Bu nedenle bizle- rin, faksınızın muhatabı olmamakla birlikte, emekli olsak da, kahra- nan Türk Sflahlı Kuv- «deri'nin bu şekide mu- kaiap ahndığı her konum <e dununda da sessizka- bmayacağımızdoğalkar- alanrnahdır." Recep Tayyip Erdo- ğan, 24 Nisan günkü grup toplanösında, ken- ûsine sert yanıtlar veren Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvnkoğlu'nu eleştirerek "10 sene ön- <e yapdan bir konuşma- M dün söyienmiş bir söz- müş gibi cevaptondınna- SL Türk demokrasisine maalesef gölge düşürdü. Tatihsiz bir beyanda bu- kınmuştur" demişti. Cumhurbaşkanı Sezer'in veto ettiği Şartla Salıverilme Yasası Bakanlar Kurulu'nda ele alındı YasaKöşk'eaynen iadeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından ia- de edilen Şartla Salıverilme Yasa- sı'nuı Meclis'ten aynen çıkanlması yönünde prensip karan aldı. TBMM Başkanı Omer Izgi de veto nedeniy- le doğan yasaJ boşluğun giderilme- si için yeni düzenlemenin perşem- be günü Meclis'ten çıkanlabileceği- ni söyledi. Cumhurbaşkanı Sezer'in Meclis'e yeniden iade ettiği Şartla Salıveril- me Yasası, dünkü Bakanlar Kuru- lu'nda ele alındı. Toplantıda Cum- hurbaşkanı Sezer'e yönelik eleştiri- lerini sürdüren Türk, "Cumhurbaş- kanı medyamn etkisiyle yasayı veto etti. Basında yer aldığı gibi Ağca ve Kırcı hiçbir şetdlde bu yasadan isti- fade edemeyecek" diye konuştu. Devlet Bakanı Faruk Bal ıse Ağ- ca'nın affi için MHP'nüı bir vaadi olmadığını söyleyerek Türk'e, "Af- fi MHP'ye nıal erme>e çahşı>oıiar. Ama bunun böyle olnıadîgı açıklan- sn" dedi. Bu tartışmalann ardından yasa- nın aynen çıkanlması konusunda prensip karan alındı. TBMM Baş- kanlığı'na müracaatta bulunulması ve Adalet Komisyonu'nda hazırlık- lara başlanması benimsendi. TBMM Başkanı Ömer Izgi, Par- lamento Muhabirleri Derneği'nin 38. yıldönümü nedeniyle Dernek Başkanı Kemal Saydamer'ı ziyare- ti sırasında gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Yasanın veto edilmesi ne- deniyle, hemen yasal düzenleme ya- pılması gereğine işaret eden Izgi, perşembe günü yeni düzenlemenin TBMM'den çıkabileceğini bildirdi. Yasanın bir af değil Şartla Salıve- rilme Yasası olduğunu savunan Iz- gi, bu nedenle Sezer'in veto gerek- çeleri arasında yer alan 330 oyçoğun- luğunun bulunması gerektiği konu- sunun tartışmalı olduğunu söyledi. Izgi, bu konuda anayasa hukukçu- lannı göreve çağu^rak "Bu konu iyi- ce tarüşıhrsa yararfa olacakür. Ana- yasa Mahkemesi'nde de bu konu edi- lebifir" dedı. Izgi, yasanın yeniden görüşülmesi sırasında hangi oyço- ğunluğunun aranacağının genel ku- rulda yapılacak usul tartışması so- nucu belirleneceğini belirterek "Han- gi usul uygulanacaksa o uygulaıur" dedı. Yasa görusulecek RTUK tepkisi çığgibi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu'nda yann görüşülmesi beklenen RTÜK Yasası'na tepkiler çığ gibi büyüyor. Yerel yayın kunıluşlan, yasaya karşı "ekran karartma" eylemi başlatırken sürekli olarak yasanın, tekelleşmeye yol açacağını anlatan yayınlar yapıyorlar. Yerel Televizyonlar Birhğı (YTB) Başkanı Şeyda AçıkkoL bazı medya patronlannın temsilcilerinin, satın almak için yerel televizyonlann kapısında beklediğini ileri sürdü. ANAP Genel Başkanı Mesırt Ydmaz, RTÜK Yasası ile ilgili endişeleri dıkkate aldıklannı belirterek Meclis Genel Kurulu'nda ya da yasa çıktıktan sonra gerekli değişikliklerin yapılması için çalışmalannın sürdüğünü söyledi. RTÜK Yasası, yann TBMM Genel Kurulu'nda ele alınacak. Yerel radyo ve televizyonlann yasaya karşı başlattığı protesto eylemleri ise sürüyor. Ülke çapındaki tüm yerel televizyonlar ve 419 radyo, YTB'nin yasanın yol açacağı sorunlara ilişkin olarak hazırladıgı kasetı sürekli olarak yayımlayarak halkı bilgilendiriyor. Kuruluşlar bu yayınlannda, bulunduklan illerin millervekillerinin telefon ve faks numaralannı da veriyor. Yayın kunıluşlan bilim adamlannın katıhmıyla düzenledikleri açık oturumlarla da yasayı masaya yatınyor. Aynca bazı kuruluşlar da 5 dakikalık "ekran karartma" eylemi yapıyor. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇlN oeîao/»r»e abnması giîfukme cgi&.vçbo stn- Kazancı Yokuşu ve Söğütlüçeşme'de anma 1 Mayıs J ta ölenler için kırmızı karanfil Demokrasişehidi Emeksiz unutulmadı Atatürkçü Düşünce Kulüpleri Federasyonu (ADKF), Istanbul Üniversitesi'nin merkez yerleşkesinde demokrasi şehidi Tiıran Emeksiz" i andı. Üniversite bahçesindeki Turan Emeksiz Anıtı önünde toplanan ADKF'li gençler, 28 Nisan 1960'ta Beyazıt Meydanı'ndaki bü>ıik gösteride polisin açtığı ateş sonucu ölen Emeksiz'in, ilk demokrasi şehidi olduğunu vurguladılar. Turan Emeksiz ve arkadaşlannın hayatlannı feda ederek verdikleri bağımsızlık mücadelesinın, günümüzde tüm Atatürkçü, ilerici, devrimci gençlere yol gösterdığini belirten ADKF'li gençler, 1 Mayıs'a da katlesel olarak katılacaklannı ifade ettiler. Istanbul Haber Servisi - 1 Mayıs Düzenleme Kunı- lu üyeleri, Emek Platfor- mu Istanbul temsilcileri, sol partiler ve demokratik kitle örgütü temsilcileri 1 Mayıs 1977 ve 1996 katli- amlannda yaşamını yiti- renler anısına Kazancı Yo- kuşu ile Söğütlüçeşme'ye karanfil bıraktı. Emekçüe- rin, uluslararası birlik, mü- cadele ve dayanışma günü 1 Mayıs, Istanbul'daTürk- Iş, DISK, Hak- tş, KESK, Memur-Sen'in Abide-i Hürriyet Meydanı'nda dü- zenleyeceği "Eşftük. Öz- gürlük, KaDanma v« Sosyal Adalet İçin Başka Bir Tür- Idye Mümkün" mitingiyle kutlanacak. Gümüşsuyu'ndaki Türk- Iş 1. Bölge Temsilciliği önünde dün saat 11.00 sı- ralannda toplanan Emek Platformu temsilcileri, sen- dikacılar ve işçiler, "Yaşa- SDI 1 MayB", "1 Mayıs şe- hitieri ötiimsüzdür", "lş.ek- mek, özgüriük yoksa banş da>ok", "KatflŞaron Fflis- tin'den def oJ" sloganlany- la Taksım Meydanı'na ka- dar yürüdüler. 1 Mayıs 1977'de en çok can kaybı- nın yaşandığı Kazancı Yo- kuşu başında 1 Mayıs Dü- zenleme Kuruhı achna açık- lama yapan DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, 1977'de yaşamını yitiren 36 kişinin admı tek tek andı. "BiacefeffleribeK,ama meç- hul" diye konuşan Çam, 1989 ve 1996 1 Mayıs'la- nnda yaşamını yitirenlerin adlannı da andı. DtSK Ge- nel Başkanı Süleyman Çe- lebi gazetecilerin sağ görüş- lü siyasi partilere 1 Mayıs mitingine kaölım için çağ- n yapüıp yapıhnayacağı yö- nündela sorulannı "1 Ma- yjsçağnmızherkeseaçıknr. Ozel bir davete gerek yok" diye yanıtladı. Kadıköy'de anma Kadıköy'de 1 Mayıs 1996'da düzenlenen kutla- malarda yaşamını yitiren 3 kişi de Söğütlüçeşme'deki Kadıköy Evlendirme Da- iresi önünde düzenlenen törenle anıldı. Burada bir konuşma yapan DlSK Ge- nel Sekreteri Musa Çam, 1 Mayıs'ın tüm dünyada işçi bayramı olarak kutlan- masına karşın Türkiye'de hâlâ yasak olduğunu vur- guladı. TKP Basın Büro- su'ndan yapılan açıklama- da. Bostancı'da 5, Sefa- köy'de 9 üyenin "Halk muhorayı 1 Mayısta vere- cek" yazılı afişleri asarken gözaltına alındığı kaydedi- lerek serbest bırakılmaları istendi. KESK Yönetim Kurulu, mayıs ayı etkinliklerini tak- vime bağladı. Bazı kamu kuruluşlannın bölge mü- dürlüklerinin kapatılması- na tepki olarak 10 Mayıs'a kadar eylemler yapılacak. 1 Mayıs Emekçi banş için meydanda ANKARA (CumhuriyetBiiro- su)-l Mayıs Tertip Komıtesi Başkanı ve Hak-Iş Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tannver- dL bu yılki kutla- malara ANAP, DYP, Saadet Parti- si ve AKP'nin de katılacağını açıkla- dı. Ankara'daki kut- lama programına ilişkin olarak dün bir basın toplantısı düzenleyen l Mayıs Tertip Komitesi Başkanı Tannver- di, kutlamalara ba- nş çağnsının dam- gasını vuracağını söyledi. Tannverdi, "Emekçüerolarak, 1 Mayıs kudamal»- nnda banşı, dost- hığu,kardeşiği,da- yaıuşmayı bir kez dahatakpedecegiz, öneçıkaracağcOz- gür, kendi kaderini tayin hakkmasahip, bağunsız bir FiKs- tin için meydanlar- daoJacagE" dedı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Af anlamına gelen yeni yasanın Cumhurbaşkanı tarafından veto edil- mesiyle, Sezer'in tutumu yeniden tartışma konusu oldu. Adalet Baka- nı, Sezer'in anayasaya aykın davran- dığını söyledi. Durum şimdi iyice kar- maşık bir hal aldı. Bundan sonrası na- sıl çözülecek, onu da tam anlamıyla bilen yok. Veto edilen yasanın en önemli de- folanndan birisi, Kırcı ve Ağca'yı da çıkaracak hükümleriçermesiydi. Bu yasanın veto edilmesinin, hukuki olup olmamasının ötesinde bir anlamı ol- duğunu kabul etmek gerekir. Türki- ye'de 10 bine yakın genç, herhangi bir şiddet eylemine katılmadığı hal- de "terörist" sayılıp ağır cezalara çarptınldı. Bu köşede çokça dile getirdiğimiz, son tartışmayla birlikte bir kere da- ha vurgulamak istediğimiz bir adalet- sızlikten söz etmek istiyorum. Dev- let Güvenlik Mahkemeleri, afiş ya- pıştırmaktan, pankartasmaktan, mi- tingde bildiri dağıtmaktan, duvarla- ra slogan yazmaktan, kitap veya ma- kale kaleme almaktan birçok insanı, Katilleri Bırakıp Gençleri Ezen... birçok genci "terör örgütü üyesi ol- mak" ya da "terör örgütüne yardım ve yataklık etmek" gerekçesiyle ağır cezalara mahkûm ediyor. Bunun son örneği, araştırmacı Me- lih Pekdemir. Pekdemir, Öcalan ve PKK'yi eleştiren bir kitap yazdığı hal- de, "terör örgütü PKK'ye yardım ve yataklık etmekten" cezaya çarptınl- dı. O da eleştirel bir kitap yazarak yataklık eden araştırmacı olarak ta- rihe geçti. • • • Çıkarılan af nıteliğindeki erteleme yasalannın hiçbirinden "ferörisfTerya- rarlanamıyor. Bununla da kalmıyor, eğer "terör" suçundan hüküm giyer- seniz, yani duvara yazı yazar ya da kitaptan mahkûm olursanız, önce F tipi cezaevıne konuluyor, yani hücre- ye kapatılıyorsunuz. Cezanız burada bitmiyor, diğer mahkûmlar aldıkları cezanın yüzde 40'ını yatarken "terör" suçluları cezalannın yüzde 75'ini ya- tıyorlar. Yani diğerierinin iki misline yakın bir ceza çekiyorlar. Bununla da bitmiyor, duvara yazı yazan genç, hiçbir erteleme yasa- sından ve af kanunundan yararlan- dırılmıyor. Çünkü "teröA"suçlususa- yıldınız mı yandınız. Dertlerden dert beğeneceksiniz. Halbuki, Bahçeliev- ler katliamı gibi birtoplu katliamda in- sanlan telle boğup kurşuna dizerse- niz ya da bu ülkenin en büyük gaze- tecisini öldürürseniz, üstelik bunlan siyasi amaçla yaparsanız sorun yok, birileri sizi kitabına uydurup kurtara- bilir. Çünkü siz bütün bunlan "vatan" için yapmıştınız. Biz son yasayı tartışacaksak, bu si- yasi adaletsizliği, bu insanlık dışı ay- rımcılığı tartışalım. Bu aynmcılık de- vam ettiği sürece yapılacak her tür- lü af niteliğindeki erteleme, "kamu vicdanı"n\ rahatsız edecektir vetep- kiye yol açacaktır. Cumhurbaşkanı, bir yasayı ele alırken "kamu vicdanı"™ da hesaba katacaktır. Aslında aynı şe- yi milletin temsilcisi Millet Meclisi'nin yapması gerekirdi. Yasalann temel mantığının, kamu çıkan olması esas değil rnidir? • • • Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde "AB'ye uyum" amaçlı yasalar çıka- nlıp duruyor. Ancak çıkanlan yasala- nn temel mantığı bir türlü "demok- rasi ve insan haklan" ölçülerine uy- muyor. Son örnek, ölüm cezasıyla il- gili yapılan değişiklik. Hâlâ bir şekil- de idam korunuyor. Bir gerekçeyle ölüm cezasını koruduğunuz sürece "AB'ye uyum" mümkün değildir. TCK'nin 159 ve 312. maddelerinde yapılan değişiklikler de hâlâ düşün- ceyi cezalandıran birşekildeyerinde duruyor. Türkiye'nin temel sorunu demok- rasi. Ne yazık ki bu konuda paria- mento, gereğini yapabilmekten uzak birtavırsergiliyor. Evet birçok kanun değiştiriliyor, Meclis bu anlamda ça- lışıyor. Fakat işin özüne gelindiğinde, eski otoriter anlayış varlığını sürdü- rüyor. 12 Eylül'ün yarattığı yasal çer- çeve ve kurumlar aynen korunmaya devam ediyor. RTÜK, YÖK, MGK, bütün bu kurumlar 12 Eylül döne- mindeki özlerini değiştirmiyorlar. Sis- tem aynen sürüyor. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, zamanzaman "TBMM aritmetiği bu kadarına elveriyor" diyerek kendisi- ni savunuyor. Ancak ihtiyaç olan ka- nunların hiçbiri, temel değişime ce- vap verecek şekilde hazırlanmıyor. Neden hâlâ "terör" tanımı uluslara- rası hukuki anlayışa uygun hale ge- tirilmiyor? Sayın Adalet Bakanı'nın bu konuda bir çalışması var mı? Şim- diye kadar böyle bir çalışma yapıldı- ğına ilişkin bir bilgimiz olmadı. Çıkanlan erteleme yasası yürürlü- ğe girseydi "kamu vicdanı"n\ zede- leyecekti. Afiş asan genç içeride kalacak, onlarca siyasi cinayetin faili dışan çıkacaktı. Bu kabul edilebilir mi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle