Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAVFA CUMHURİYET 30 NİSAN 2002 SALI
HABERLER
DÜNtAPA BUGUN
ALİ SİKMEN
Temsli Demokrasi Kpizi
Fransa Cımhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk tu-
runda, ırHçı Le Pen'in yûzde 16'nın üzerinde oy
alarak (uç sağın toplam oyu yüzde 20) ikinci sı-
raya oturmaı, bütün dikKatlerin bu ülkeye odak-
lanmasına redenoldu.
Bu konuck bizin basınımızda çıkan yorum-
ların en ilginclerinden bir
i deNilgün Cerrahoğ-
lu'nun dünkj Cumhuriyet'te yayımlanan "Has-
ta Adaırr Avxıpa" başlıklı yazısıydı.
Cerraboğlj buyazısında, Fransa'yı Avrupa'da
yükselen sağ dalga içhdeki yerine oturtuyor;
Avusturya ve Italya'dansonra, Fransa'daki sağ
yükselişi vurgularken yaz sonundaki Alman se-
çimlerinde, sağcı Stoiber'in, Schröder'in ye-
rine şansölys olmasının güçlü bir olasılık oldu-
ğunu belirtiyordu.
Gerçi Frarsa'da, Le Pen'in beklenmedik çı-
kışının yaratığı tepki, ikınci turda Gaulliste ge-
leneğin temsilcisi Chirac'a, ezici bir çoğunluk
sağlayarak yjreklere su serpecektir ama, hazi-
ran ayında yapılacak olan milletvekili seçimle-
rinden ne çrtacağını kestirmek şu anda olduk-
ça güçtür.
Olasılıklardan biri, tepkinin sosyalistlerin oy-
lannın artmasına yol açmasıdır.
Ancak, yü;de 20'lere varmış olan ırkçı sağın
ağıriığı herhaükârda artacak, işin daha da önem-
lisi, şimdrye <tek onlaria ışbirliğini hep reddede-
rek ırkçıları iktidar dışında tutan ılımlı sağın ar-
tık, bu kesimıgörmezden gelerek, karşısında ret
cephesi oluşturması güçleşecektir.
Üzerinde djrulması gereken nokta işte budur.
•••
Nilgün Cerahoğlu'nun da belirttiği gibi Avru-
pa'da ırkçı sağın yükselişini görmemek olanak-
sız.
Sosyalistlerle ılımlı sağın karşısındaki bu yük-
seliş rastlantsal değil.
Irkçı sağ, rnerkezin elinden ulusalcılık bayra-
ğını alıyor ve aralarında, alt düzeydeki ücretli-
lerin de bulunduğu geniş bir kitlenin tepkilerini
dile getiren adrese dönüşüyor.
Adaylann konumlarından çok söylemlerine
dikkat ettiğirrizde, Le Pen'in AB karşıtı tavn he-
men göze çarpıyor.
AB karşıtı Le Pen'e bir de tam karşı kanatta
yer alan vahşi küreselleşme karşıtlannı ekledi-
niz mi, sandık başına giden seçmenin üçte bi-
rinin AB ve vahşi küreselleşmenin muhaliflerin-
den oluştuğunu görüyorsunuz.
Aslında Avrupa'da yirminci yüzyılın ikinci ya-
nsında hep orta sağ ile orta sol arasında reka-
bet biçimindegeçmiş olan ve kâh birini, kâh öbü-
rünü iktidar kottuğuna oturtan, temsili demok-
rasi bir kriz yaşamaktadır.
Krizin nedeni iseözünde ulusal olan sistemin
aktörlerinin uiusüstü güçlerin kazandığı büyük
etki yüzünden artık ulusal politikalar üretmek-
teki olanaksızJıkları ile birlikte, vahşi küreselleş-
menin sosyal devletin önüne çektiği ve gittikçe
yükselmekte olan duvardır.
Artık geniş kesimler, yarınlarına, yalnız asayiş
açısından değil, ekonomik bakımdan da gü-
venle bakamamakta, yeni gelişmelerin kendi-
sini ezmesinden haklı olarak korkmaktadır.
• • •
Eğer bu duruma karşı ulusal çözümler üret-
me olanagı bulunsaydı, temsili demokrasi bu an
yaşadığı krize düşmeyebilirdi.
Ne yazık ki durum öyle değildir. Çalışan ke-
simlerin çıkanarına karşı olan, ultra liberal vah-
şi küreselleşmenirı karşısına ulus devletin bu-
günkü yapısıyta dikilerek onu geriletmesinin ola-
nağı yoktur.
Bu durum da ulusal temsili demokrasilerin
içinde, seçmenlerin istemlerine yanrt getirebil-
me olanağmı ortadan kaldırmakta ve sistemi
krize itmektedir.
Artık büyük mecfya imparatorluklan ve ulusö-
tesi güçler karşısında karar alabilme ve politi-
ka üretme olanaklannı ka/betmiş olan polrtika-
cılar, eski iktidarlanna sahip değiller.
Yeni iktidar odakJan onlann dışında olunca, on-
lann ve onları işbaşına getiren sistemin ne işe
yaradığı da ciddi biçirnde sorgulanmakta ve
temsili demokrasinh krizı de bu olgudan doğ-
maktadır.
Tayyip Erdoğan'a eleştiri:
Ani değişime
inanılmaz
ANKARA (CumİMİ-
yet Bfirosn) - Emekli sı-
bay demekleri, AKF» Ge-
nel Başkanı Recep 1v-
yipErdoğan'ın 24 NT k n
günü yaptığı konuşmaın
kendilenne faks mı<a-
jıylagönderilmesine tep-
ki gösterdi.
Türkiye Emekli SJ-
baylar Derneği Gecel
Başkanı Mehmet ICan-
teke, Türkiye EITKLIİ
AstsubaylarDemeği Ge-
nel Başkanı Ali Şenon,
Türkiye Muhanp Graa-
ier Derneği Genel JB^-
kanı Gtilteidn Alputpn
ve Türkiye Harp îvtihı-
lü Gaziler Şehit Dud -,e
Yetimleri Derneği Cr«el
BaskaruSıileyınanEi*-
dioğlu imzasıyla /^kP
Grup Başkanvekilligç] be
konuyla ilgili yazı jepı-
derildi. Yazıda şu_;riır
kaydedildi:
"Bu konuşmanın m -
ninin derneklerirniıe
fekslanmasının nedeni
ınlaşılamamış, ancak
kayretie karştlanmışür.
Dernekkrimiz,gündeBk
siyasetin tamamen dışın-
dadır. Bu nedenle bizle-
rin, faksınızın muhatabı
olmamakla birlikte,
emekli olsak da, kahra-
nan Türk Sflahlı Kuv-
«deri'nin bu şekide mu-
kaiap ahndığı her konum
<e dununda da sessizka-
bmayacağımızdoğalkar-
alanrnahdır."
Recep Tayyip Erdo-
ğan, 24 Nisan günkü
grup toplanösında, ken-
ûsine sert yanıtlar veren
Genelkurmay Başkanı
Hüseyin Kıvnkoğlu'nu
eleştirerek "10 sene ön-
<e yapdan bir konuşma-
M dün söyienmiş bir söz-
müş gibi cevaptondınna-
SL Türk demokrasisine
maalesef gölge düşürdü.
Tatihsiz bir beyanda bu-
kınmuştur" demişti.
Cumhurbaşkanı Sezer'in veto ettiği Şartla Salıverilme Yasası Bakanlar Kurulu'nda ele alındı
YasaKöşk'eaynen iadeANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer tarafından ia-
de edilen Şartla Salıverilme Yasa-
sı'nuı Meclis'ten aynen çıkanlması
yönünde prensip karan aldı. TBMM
Başkanı Omer Izgi de veto nedeniy-
le doğan yasaJ boşluğun giderilme-
si için yeni düzenlemenin perşem-
be günü Meclis'ten çıkanlabileceği-
ni söyledi.
Cumhurbaşkanı Sezer'in Meclis'e
yeniden iade ettiği Şartla Salıveril-
me Yasası, dünkü Bakanlar Kuru-
lu'nda ele alındı. Toplantıda Cum-
hurbaşkanı Sezer'e yönelik eleştiri-
lerini sürdüren Türk, "Cumhurbaş-
kanı medyamn etkisiyle yasayı veto
etti. Basında yer aldığı gibi Ağca ve
Kırcı hiçbir şetdlde bu yasadan isti-
fade edemeyecek" diye konuştu.
Devlet Bakanı Faruk Bal ıse Ağ-
ca'nın affi için MHP'nüı bir vaadi
olmadığını söyleyerek Türk'e, "Af-
fi MHP'ye nıal erme>e çahşı>oıiar.
Ama bunun böyle olnıadîgı açıklan-
sn" dedi.
Bu tartışmalann ardından yasa-
nın aynen çıkanlması konusunda
prensip karan alındı. TBMM Baş-
kanlığı'na müracaatta bulunulması
ve Adalet Komisyonu'nda hazırlık-
lara başlanması benimsendi.
TBMM Başkanı Ömer Izgi, Par-
lamento Muhabirleri Derneği'nin
38. yıldönümü nedeniyle Dernek
Başkanı Kemal Saydamer'ı ziyare-
ti sırasında gazetecilerin sorulannı
yanıtladı. Yasanın veto edilmesi ne-
deniyle, hemen yasal düzenleme ya-
pılması gereğine işaret eden Izgi,
perşembe günü yeni düzenlemenin
TBMM'den çıkabileceğini bildirdi.
Yasanın bir af değil Şartla Salıve-
rilme Yasası olduğunu savunan Iz-
gi, bu nedenle Sezer'in veto gerek-
çeleri arasında yer alan 330 oyçoğun-
luğunun bulunması gerektiği konu-
sunun tartışmalı olduğunu söyledi.
Izgi, bu konuda anayasa hukukçu-
lannı göreve çağu^rak "Bu konu iyi-
ce tarüşıhrsa yararfa olacakür. Ana-
yasa Mahkemesi'nde de bu konu edi-
lebifir" dedı. Izgi, yasanın yeniden
görüşülmesi sırasında hangi oyço-
ğunluğunun aranacağının genel ku-
rulda yapılacak usul tartışması so-
nucu belirleneceğini belirterek "Han-
gi usul uygulanacaksa o uygulaıur"
dedı.
Yasa görusulecek
RTUK
tepkisi
çığgibi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM Genel
Kurulu'nda yann
görüşülmesi beklenen
RTÜK Yasası'na
tepkiler çığ gibi
büyüyor. Yerel yayın
kunıluşlan, yasaya karşı
"ekran karartma"
eylemi başlatırken
sürekli olarak yasanın,
tekelleşmeye yol
açacağını anlatan
yayınlar yapıyorlar.
Yerel Televizyonlar
Birhğı (YTB) Başkanı
Şeyda AçıkkoL bazı
medya patronlannın
temsilcilerinin, satın
almak için yerel
televizyonlann
kapısında beklediğini
ileri sürdü. ANAP
Genel Başkanı Mesırt
Ydmaz, RTÜK Yasası
ile ilgili endişeleri
dıkkate aldıklannı
belirterek Meclis Genel
Kurulu'nda ya da yasa
çıktıktan sonra gerekli
değişikliklerin
yapılması için
çalışmalannın
sürdüğünü söyledi.
RTÜK Yasası, yann
TBMM Genel
Kurulu'nda ele
alınacak. Yerel radyo ve
televizyonlann yasaya
karşı başlattığı protesto
eylemleri ise sürüyor.
Ülke çapındaki tüm
yerel televizyonlar ve
419 radyo, YTB'nin
yasanın yol açacağı
sorunlara ilişkin olarak
hazırladıgı kasetı
sürekli olarak
yayımlayarak halkı
bilgilendiriyor.
Kuruluşlar bu
yayınlannda,
bulunduklan illerin
millervekillerinin
telefon ve faks
numaralannı da veriyor.
Yayın kunıluşlan bilim
adamlannın katıhmıyla
düzenledikleri açık
oturumlarla da yasayı
masaya yatınyor. Aynca
bazı kuruluşlar da 5
dakikalık "ekran
karartma" eylemi
yapıyor.
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇlN
oeîao/»r»e abnması giîfukme cgi&.vçbo stn-
Kazancı Yokuşu ve
Söğütlüçeşme'de anma
1 Mayıs
J
ta ölenler
için kırmızı karanfil
Demokrasişehidi Emeksiz unutulmadı
Atatürkçü Düşünce Kulüpleri Federasyonu
(ADKF), Istanbul Üniversitesi'nin merkez
yerleşkesinde demokrasi şehidi Tiıran Emeksiz" i
andı. Üniversite bahçesindeki Turan Emeksiz
Anıtı önünde toplanan ADKF'li gençler, 28
Nisan 1960'ta Beyazıt Meydanı'ndaki bü>ıik
gösteride polisin açtığı ateş sonucu ölen
Emeksiz'in, ilk demokrasi şehidi olduğunu
vurguladılar. Turan Emeksiz ve arkadaşlannın
hayatlannı feda ederek verdikleri bağımsızlık
mücadelesinın, günümüzde tüm Atatürkçü,
ilerici, devrimci gençlere yol gösterdığini
belirten ADKF'li gençler, 1 Mayıs'a da katlesel
olarak katılacaklannı ifade ettiler.
Istanbul Haber Servisi -
1 Mayıs Düzenleme Kunı-
lu üyeleri, Emek Platfor-
mu Istanbul temsilcileri,
sol partiler ve demokratik
kitle örgütü temsilcileri 1
Mayıs 1977 ve 1996 katli-
amlannda yaşamını yiti-
renler anısına Kazancı Yo-
kuşu ile Söğütlüçeşme'ye
karanfil bıraktı. Emekçüe-
rin, uluslararası birlik, mü-
cadele ve dayanışma günü
1 Mayıs, Istanbul'daTürk-
Iş, DISK, Hak- tş, KESK,
Memur-Sen'in Abide-i
Hürriyet Meydanı'nda dü-
zenleyeceği "Eşftük. Öz-
gürlük, KaDanma v« Sosyal
Adalet İçin Başka Bir Tür-
Idye Mümkün" mitingiyle
kutlanacak.
Gümüşsuyu'ndaki Türk-
Iş 1. Bölge Temsilciliği
önünde dün saat 11.00 sı-
ralannda toplanan Emek
Platformu temsilcileri, sen-
dikacılar ve işçiler, "Yaşa-
SDI 1 MayB", "1 Mayıs şe-
hitieri ötiimsüzdür", "lş.ek-
mek, özgüriük yoksa banş
da>ok", "KatflŞaron Fflis-
tin'den def oJ" sloganlany-
la Taksım Meydanı'na ka-
dar yürüdüler. 1 Mayıs
1977'de en çok can kaybı-
nın yaşandığı Kazancı Yo-
kuşu başında 1 Mayıs Dü-
zenleme Kuruhı achna açık-
lama yapan DİSK Genel
Sekreteri Musa Çam,
1977'de yaşamını yitiren 36
kişinin admı tek tek andı.
"BiacefeffleribeK,ama meç-
hul" diye konuşan Çam,
1989 ve 1996 1 Mayıs'la-
nnda yaşamını yitirenlerin
adlannı da andı. DtSK Ge-
nel Başkanı Süleyman Çe-
lebi gazetecilerin sağ görüş-
lü siyasi partilere 1 Mayıs
mitingine kaölım için çağ-
n yapüıp yapıhnayacağı yö-
nündela sorulannı "1 Ma-
yjsçağnmızherkeseaçıknr.
Ozel bir davete gerek yok"
diye yanıtladı.
Kadıköy'de anma
Kadıköy'de 1 Mayıs
1996'da düzenlenen kutla-
malarda yaşamını yitiren 3
kişi de Söğütlüçeşme'deki
Kadıköy Evlendirme Da-
iresi önünde düzenlenen
törenle anıldı. Burada bir
konuşma yapan DlSK Ge-
nel Sekreteri Musa Çam,
1 Mayıs'ın tüm dünyada
işçi bayramı olarak kutlan-
masına karşın Türkiye'de
hâlâ yasak olduğunu vur-
guladı. TKP Basın Büro-
su'ndan yapılan açıklama-
da. Bostancı'da 5, Sefa-
köy'de 9 üyenin "Halk
muhorayı 1 Mayısta vere-
cek" yazılı afişleri asarken
gözaltına alındığı kaydedi-
lerek serbest bırakılmaları
istendi.
KESK Yönetim Kurulu,
mayıs ayı etkinliklerini tak-
vime bağladı. Bazı kamu
kuruluşlannın bölge mü-
dürlüklerinin kapatılması-
na tepki olarak 10 Mayıs'a
kadar eylemler yapılacak.
1 Mayıs
Emekçi
banş için
meydanda
ANKARA
(CumhuriyetBiiro-
su)-l Mayıs Tertip
Komıtesi Başkanı
ve Hak-Iş Genel
Başkan Yardımcısı
Hüseyin Tannver-
dL bu yılki kutla-
malara ANAP,
DYP, Saadet Parti-
si ve AKP'nin de
katılacağını açıkla-
dı. Ankara'daki kut-
lama programına
ilişkin olarak dün
bir basın toplantısı
düzenleyen l Mayıs
Tertip Komitesi
Başkanı Tannver-
di, kutlamalara ba-
nş çağnsının dam-
gasını vuracağını
söyledi.
Tannverdi,
"Emekçüerolarak,
1 Mayıs kudamal»-
nnda banşı, dost-
hığu,kardeşiği,da-
yaıuşmayı bir kez
dahatakpedecegiz,
öneçıkaracağcOz-
gür, kendi kaderini
tayin hakkmasahip,
bağunsız bir FiKs-
tin için meydanlar-
daoJacagE" dedı.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Af anlamına gelen yeni yasanın
Cumhurbaşkanı tarafından veto edil-
mesiyle, Sezer'in tutumu yeniden
tartışma konusu oldu. Adalet Baka-
nı, Sezer'in anayasaya aykın davran-
dığını söyledi. Durum şimdi iyice kar-
maşık bir hal aldı. Bundan sonrası na-
sıl çözülecek, onu da tam anlamıyla
bilen yok.
Veto edilen yasanın en önemli de-
folanndan birisi, Kırcı ve Ağca'yı da
çıkaracak hükümleriçermesiydi. Bu
yasanın veto edilmesinin, hukuki olup
olmamasının ötesinde bir anlamı ol-
duğunu kabul etmek gerekir. Türki-
ye'de 10 bine yakın genç, herhangi
bir şiddet eylemine katılmadığı hal-
de "terörist" sayılıp ağır cezalara
çarptınldı.
Bu köşede çokça dile getirdiğimiz,
son tartışmayla birlikte bir kere da-
ha vurgulamak istediğimiz bir adalet-
sızlikten söz etmek istiyorum. Dev-
let Güvenlik Mahkemeleri, afiş ya-
pıştırmaktan, pankartasmaktan, mi-
tingde bildiri dağıtmaktan, duvarla-
ra slogan yazmaktan, kitap veya ma-
kale kaleme almaktan birçok insanı,
Katilleri Bırakıp Gençleri Ezen...
birçok genci "terör örgütü üyesi ol-
mak" ya da "terör örgütüne yardım
ve yataklık etmek" gerekçesiyle ağır
cezalara mahkûm ediyor.
Bunun son örneği, araştırmacı Me-
lih Pekdemir. Pekdemir, Öcalan ve
PKK'yi eleştiren bir kitap yazdığı hal-
de, "terör örgütü PKK'ye yardım ve
yataklık etmekten" cezaya çarptınl-
dı. O da eleştirel bir kitap yazarak
yataklık eden araştırmacı olarak ta-
rihe geçti.
• • •
Çıkarılan af nıteliğindeki erteleme
yasalannın hiçbirinden "ferörisfTerya-
rarlanamıyor. Bununla da kalmıyor,
eğer "terör" suçundan hüküm giyer-
seniz, yani duvara yazı yazar ya da
kitaptan mahkûm olursanız, önce F
tipi cezaevıne konuluyor, yani hücre-
ye kapatılıyorsunuz. Cezanız burada
bitmiyor, diğer mahkûmlar aldıkları
cezanın yüzde 40'ını yatarken "terör"
suçluları cezalannın yüzde 75'ini ya-
tıyorlar. Yani diğerierinin iki misline
yakın bir ceza çekiyorlar.
Bununla da bitmiyor, duvara yazı
yazan genç, hiçbir erteleme yasa-
sından ve af kanunundan yararlan-
dırılmıyor. Çünkü "teröA"suçlususa-
yıldınız mı yandınız. Dertlerden dert
beğeneceksiniz. Halbuki, Bahçeliev-
ler katliamı gibi birtoplu katliamda in-
sanlan telle boğup kurşuna dizerse-
niz ya da bu ülkenin en büyük gaze-
tecisini öldürürseniz, üstelik bunlan
siyasi amaçla yaparsanız sorun yok,
birileri sizi kitabına uydurup kurtara-
bilir.
Çünkü siz bütün bunlan "vatan"
için yapmıştınız.
Biz son yasayı tartışacaksak, bu si-
yasi adaletsizliği, bu insanlık dışı ay-
rımcılığı tartışalım. Bu aynmcılık de-
vam ettiği sürece yapılacak her tür-
lü af niteliğindeki erteleme, "kamu
vicdanı"n\ rahatsız edecektir vetep-
kiye yol açacaktır. Cumhurbaşkanı,
bir yasayı ele alırken "kamu vicdanı"™
da hesaba katacaktır. Aslında aynı şe-
yi milletin temsilcisi Millet Meclisi'nin
yapması gerekirdi. Yasalann temel
mantığının, kamu çıkan olması esas
değil rnidir?
• • •
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde
"AB'ye uyum" amaçlı yasalar çıka-
nlıp duruyor. Ancak çıkanlan yasala-
nn temel mantığı bir türlü "demok-
rasi ve insan haklan" ölçülerine uy-
muyor. Son örnek, ölüm cezasıyla il-
gili yapılan değişiklik. Hâlâ bir şekil-
de idam korunuyor. Bir gerekçeyle
ölüm cezasını koruduğunuz sürece
"AB'ye uyum" mümkün değildir.
TCK'nin 159 ve 312. maddelerinde
yapılan değişiklikler de hâlâ düşün-
ceyi cezalandıran birşekildeyerinde
duruyor.
Türkiye'nin temel sorunu demok-
rasi. Ne yazık ki bu konuda paria-
mento, gereğini yapabilmekten uzak
birtavırsergiliyor. Evet birçok kanun
değiştiriliyor, Meclis bu anlamda ça-
lışıyor. Fakat işin özüne gelindiğinde,
eski otoriter anlayış varlığını sürdü-
rüyor. 12 Eylül'ün yarattığı yasal çer-
çeve ve kurumlar aynen korunmaya
devam ediyor. RTÜK, YÖK, MGK,
bütün bu kurumlar 12 Eylül döne-
mindeki özlerini değiştirmiyorlar. Sis-
tem aynen sürüyor.
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk,
zamanzaman "TBMM aritmetiği bu
kadarına elveriyor" diyerek kendisi-
ni savunuyor. Ancak ihtiyaç olan ka-
nunların hiçbiri, temel değişime ce-
vap verecek şekilde hazırlanmıyor.
Neden hâlâ "terör" tanımı uluslara-
rası hukuki anlayışa uygun hale ge-
tirilmiyor? Sayın Adalet Bakanı'nın
bu konuda bir çalışması var mı? Şim-
diye kadar böyle bir çalışma yapıldı-
ğına ilişkin bir bilgimiz olmadı.
Çıkanlan erteleme yasası yürürlü-
ğe girseydi "kamu vicdanı"n\ zede-
leyecekti. Afiş asan genç içeride
kalacak, onlarca siyasi cinayetin faili
dışan çıkacaktı. Bu kabul edilebilir
mi?