17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET SAYFA KULTÜR kuttuna cumhuriyet.com.tr 13 'Pazartesi Sabahı'nın ödüllü yönetmeni Otar Iosseliani'den yedinci sanata bir bakış... itaıeyenGürcükimlikG A M Z E AKDEMİR '21. ITuslararası İstanbul Film Fîestvaüi'nın kapanış fılmı 'Pazar- tesi Sabahı'nın Gürcü yönetmeni Otar Iosseliani ile sıneması, Sovyet dönernınde filmlerinın uğradığı sansünler ve uzun yıllardır Fran- sa'da yasadığı halde yitirmediği Grürcii kımliği üzerine konuştuk. 'Pazaı-tesi Sabahı" ile 'BerHn Ulus- lararası Film FestivaK, 2000de 'en iyi yöraetmen' ödülü kazanan Ios- seliani, istanbul Film Festivali'nin kapanış töreninde de 'Yaşara Boyu B a ş a n ' ödülü aldı Sanatçı bır aıle- nin çocuğu olarak 1934'te şimdikı Gürcistan Cumhuriyeti'nin Tiflis şehnnde doğan Iosseliani, Sovyet simema okulu VGÎK mezunu. Cürclstan-Fransa hattı... Otar Iosseliani'nin 'Pazartesi Sa- bahı'nın dışındakı diğer yapıtlan: 'ApriB" ("Nısan - 1961), 'Tudji' (De- mir Dökümü - 1964), 'Giorgobis tve' (A-ziz Giorgo Ayı - 1967), Tk- ho shashvi mgalobeti' (Bir Zaman- lax Şarkı Söyleyen Bir Tavuk Var- dı - 1971), 'Pastonüi' (Pastoral - 1976), 'Easkadi' (1982), 'Lesfavo- risdelalune'(1984). 'Lnpetitmo- nastereen Toscane' (Toskanada Kiiçük Bir Manastır - 1988), 'Etla lumiere fiıt' (Ve Sonra Işık Geldı - 1989ı. 'La chasse aux papillons' (Kelebek Avı - 1992), 'Brigands, Chapitre VTT (Haydutlar - 1996), 'Adieu, plancher des vaches' (Elve- da, Sevgıh Yuvam - 1999). Filmlennde yaşamda yitirilen duygulan kayıran yönetmen, 'Gür- cü kinıKği', 'gerçek' sevgi, aşk, 'naazeretsiz' neşe ve 'kısık' hüzün damarlanndan ulaşıyor yedinci sa- nata 3u duygulann giderek yitiril- mesı ise sinema serüveninde rehber aldığı başlıca güdüsü. Bu bağlam- da karakteristik Gürcü bakışında var olan mizahtan, artık yaşamının büyük bir bölümünü geçirdiği Fransa'ya sanıldığının aksine 'Fransız' kalışmdan, zamanında Gürcistan'da her alanda hissettik- len ağır Sovyet baskısı ve kısıtla- malarından sözediyor Iosseliani, anektodlar anlatıyor. "ÖzelKkle Fransızlar ki buna yö- netmenleri de dahiL neşeb' halklar olduklannı unuttular. Bir ciddiyet aünış gidiyor. Çok sıkıntılılar. Gür- cistan'da film çektiğim dönemkrde soluksuz bırakıJdığımız zorlu gün- ler yaşadık. Her şeyden önce ağır sansür vardı. Sovyet baskısı ağırdı. Sansürü kandırmakiçin çareler dü- şünüyorduk, yalan söylüyorduk. Film bittiği haîde daha bitmedi di- yerek oyahv orduk Sovyet y etkilileri. Herşeye rağmen film gene de yasak- lanıyordu ve bu bizim için bir sürp- riz degildi. Ama o filnılerin gelece- ğe bir şekilde ulaşacağını, kalacağı- nı biliyorduk. N itekim öyle de oldu. Ama biz sevincimizi ve umudumu- zu konıduk. Yolunda gitmeyen şey- lerin düzeleceğini bUivorduk, inanı- yorduk. Mizah yitirilmemeli. Mizah güç koşullara karşı koyabilmek, ayakta durabilmek için büyük bir silah. Her şey gecip gider ama güneş yeniden doğacaktır. tnanmadığı- nıız, umut etmediğimiz gün kaybo- luruz." Bu bakışı Iosseliani'nin mizahı ne kadar ciddiye aldığını gösten- yor. Dünyada çok az yönetmenin mizahı doğru bır biçimde ele alma- sı giderek yaygınlaşan bir alışkan- lık. Ona göre bu Fransa'da da böy- le, Gürcistan'da da. başka ülkeler- de de. "Öyle fflmler yapıhyor ki san- ki dünya çok gülünç bir yer. Gülünç olaylann olması dünyayı gülünç yapmaz, böyle baknıak gerek." 'Sıradan Insan yoktur'... Sinemasının öznesi sıradan in- sanlann sıradan yaşamlan... "Sıra- dan insan yoktur" diyor. Hollywo- od dayatmalan çerçevesinde kitle- lere empoze edilen 'sıradanhk' an- latımına yaklaşımı oldukça katı. Filmlerinde hiç benımsemediği, sı- radan olduğu iddıa edilse de aslın- da hiç de öyle olmayan 'Rambo', kovboy efsaneleri ve benzen süper kahramanlann tümünün Yunan mi- tolojisi kökenli simgesel bir abartı- nın ürünü olduğunu belirtiyor. Ve hepsinin de CharheChapKnin çız- dıği, eşine sık rastlanır, gerçek port- relerinin karşısında silindiklerini ekleyerek, "Yaşam için analiz yap- mak istiyorsak önce normaL anor- maL sıradan, sıradışı kavramlannı sorgulamabyız. Öyle geçinen insan- lara bakarak nasıl yaşadıldan, na- sıl mücadele ettiklerini iyice bir göz- den geçirmeliyiz. Bu nokta da en esasb örnekler CharKe Chaphn fOmleridir. Eşine çok sık' rastlanır, genel karakterler yaratmıştır çün- kü." Her ne kadar evrensel bır iş yapsa ve uzun yıllardır Fransa'da yaşasa da, filmlerı ıçın doğru zemı- ni, imkânlan orada bulsa da aidiyet duygusu güçlü. "Gürcü oldugumu hiçbir zaman unutamam. Nereye gitsem ister istemez üısanlan ince- lerim ve kimin Gürcüye benzediği- ni, Idminse benzemediğûıi anlama- ya çahşınm." OYTJN ALATURKA Sahnede 'kadın KcrvuJdu 7 • Kavuklu'nun Türk tiyatro tanhinde ilk defa bir kadın ta."afindan oynandığı oyun, çck dilliliği Osmanlıca, Tirkçe, îngilizce ve azınlık dilerini bir arada kullanarak ifide ediyor. Kültür Servisi - Son üç yıldır New Ycdc'ta 'Home-works Theater' adlı tiutroyla Off-ofFBroadway'de oyun- lasahneleven genç yönetmen ve ya- zar Yeşim Ozsoy Gulan. tiyatrosunu Isanbul'da 'Kırmm Elma ve Diğer Şeier Tîyatrosu' adıyla devam etti- ripr. Prömiyeri 4 Mayıs Cumartesi geesi saat 20.00'de Ortaköy Afife Jae Sahnesi'nde yapacak grubun ilk gcsterisi 'Oyun AJaturka', mayıs ayı bıvunca her perşembe ve cumartesi saıt 20.00'de Afife Jale Sahnesi'nde tratroseverlerle buluşacak. )yun, bugüne dek mesafeli duru- la: geleneksel Türk tiyatrosu motif- leni (ortaoyunu, Karagöz-Hacivat, nwldah) çağdaş sahne teknikleriyle lczşılaştırarak sunuyor. 'Kavuk- Imun Türk tiyatro tarihinde ilk de- fzbir kadın tarafından oynandığı oın, çok dilliliği Osmanlıca. Türk- çt tngilizce ve azınlık dillenni bir anda kullanarak, çok medyalı olma csllif ini ise video ve müzik kulla- ınnıyla ifade ediyor. Trajikomik bir yık masal niteliğinde gelişen oyun- <L Figen Şakao, Batur Belirdi, Ma- lıı Cura, AK Özmeıij Mehmet tzzet CJenler, Burhan Okmen, Ceyda JAT, Alev Cmbarcı, Dgııı Sönmez, Tvnan Yaşar, Yeşim Ozso\' ve tdil 3îışkara rol alıyor. Daha önce New ^ık'ta 'Play a la 'nırca' adıyla sah- «enen oyun, Ağustos 2000'de New ^rk Uluslararası Tiyatro Festiva- Ine katılmış. David Lipfert'dan «otanlu eleştinler alan oyunun New ^ırk'taki ilk gösterimi seyircinin bü- -yı. ilgisıyle karşılaşmıştı. (212 260 09 35) Sergi, Cafer T. Türkmen'in 1950 -1960 yıllan arasında çektiği fotoğraflardan oluşuyor V^aferT. Türkmen'in Anadohı'nun Çeşitü yerlerinde çektiği fotoğraflann kompozisyonu insan ve çevre iüşkisinde kilitleniyor. Fotoğrafin tanıklığında bir yaşam ÖZLEMALTUNOK Türkiye'de fotoğrafin varoluş sü- recine 1934'ten bu yana tanıklık e- den Cafer T. Türkmen'in 1950 - 1960 tanhlen arasında çektiği fo- toğraflardan oluşan sergisi Mimar Sinan Ünıversitesi Osman Hamdi Bey Salonu'nda sergılenıyor. Bel- gesel fotoğrafçılık, tanıhm fotoğraf- çılığı ve bilımsel fotoğrafçılık alan- lannda fotoğraflar üretmış, eğıtmen olarak Türkiye'de akademik anlam- da fotoğraf eğitiminin başlamasına ve kurumsallaşmasına katkıda bu- lunmuş, fotoğrafin bir sanatsal di- siplin olarak yerleşmesinde yıllar süren bir emek vermiş usta Cafer T. Türkmen. Cumhunyet dönemi Türk fotoğrafçıhğı'nın gelişmesınde pa- yı olan bırçok usta gibi o da zor ko- şullarda, fotoğrafin sanat olarak gö- rülmediği zamanlarda başlamış fo- toğrafa. Bugûnden geçmişe bakmak 1937'de öğretmen okulunda aldı- ğı ilk fotoğraf makinesıyle fotoğraf seruvenini Ankara Gazı Eğıtim Ens- tıtüsü'nde Resim-îş Bölümü'nde de sürdürür. tstanbul Üniversitesi Zo- olojı Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Curt Kossvvig'le ve ekibı ile birlikte 'Doğa Tarihi Müzesf için çalışır Türkmen 1952'de bu ekiple Güney- doğu'ya gider. Kurtalan'a kadar trenle yapılan yolculuk, kamyonet, göl vapuru, cıp ve katırla devam ed- er. Tatvan. Van, Hakkâri, Beytüşşe- bap, Şımak, Eruh, Siirt ve Diyarba- kır'da birçok fotoğraf çeker. "Yohı olmayan kayalık arazide kaür üstün- de giderken bir elinı ile kaon idare edip diğer elimle de çekim yapmava çahşrvordum. Bu seyahat sırasında dört defa katırdan düştüm. Zum ob- jektif olmadığından ve kaur üstün- de giderken objektif de degişnreme- diğimden çekimlerde ancak maki- nenin üzerinde bulunan objektifi kullanabiliyordum. Birçok konuvu istedigim açı ile çekemediğim için üzülüyordum." 1 Sergi Türkmen'in 40 yıllık bınkı- minin ilk adımlannı sunuyor aslın- zorunda olduğum şeyieri çektim. tn- san gittikçe değişik şeyier düşünü- yor. Yahuzca tstanbul'daki seyyar sa- acüan çekseydim. bugün büyük bir koleksiyon ohırdu. Bazı şevierin yok olacağını düşünemiyorinsan. Oyüz- den öğrencilerime Neyi çekelım?' dedikleri zaman,' Yann çekemeye- ceğiniz şeyi çekın' diyorum. Fotoğ- rafta mükemmeli bulmak çok zor. Ben onu aradığım için çok fotoğraf çekmedim. Belgenin içine sanaü so- kabUmevi daha çok isterdim. Her fo- toğraf yüzde doksan belgedir; zor olan. belgenin içine sanaü sokabil- • Sergi, Türkmen'in 40 yıllık birikiminin ilk adunlannı sunuyor aslında. O zamanın Türkiye'sinden, insanından, coğrafyasından izler taşıyor fotoğraflar, o zamanlaıın zorluklanyla birlikte. Türkmen'e göre fotoğrafçıhğın kendi kuşağından öncesine göre kolay, sonrasına göre zor bir geçmişi var her zaman. da. O zamanın Türkiye'sinden, insa- nından. coğrafyasından ızler taşıyor fotoğraflar, o zamanlann zorlukla- nyla birlikte. Türkmen'e göre fo- toğrafçıhğın kendı kuşağından ön- cesine göre kolay, sonrasına göre zor bir geçmişi var her zaman Bugün- den 1950'lerebakarken "Aynışeyle- ri başka türlü yapardım bugün" di- yor. "O an koşullar gereği çekmek mektir." Türkmen, bu ve buna benzer .\na- dolu gezilerınde manzaralan, köy ve kenüerden yerel yaşam, gıyim, etnık tıpler gibi konulan fotoğraf- lar. 1946-1958 yıllan arasında Zo- oloji ve Hıdrobıyoloji Enstıtüle- ri'nde bılimsel fotoğraflar çekerken bir yandan da resım öğretmenliğine devam eder. 1962'de Tstanbul Dev- let Güzel Sanatlar Akademısi'nde kesintisiz 40 yıl süren fotoğraf eğit- menliğine başlar. 1978'de Fotoğraf Enstitüsü'nün kuruluşunda önemli birpayıolur... Fotoğrafi, fotoğraf araç ve gereç- lenyle yapılan bır resim türü olarak görüyor Türkmen. u Yahuz,fotograf- ÇL,ressamgibi her türlü somut ve so- yut olanağı istcdiği gibi kullanamaz. Bir manzara fotoğrafi çeken kimse seçtiği çerçeveye giren istemediği bir şeyi atamaz veya obnasını istedikle- rini ekleyemez. Konunun olanaklan dahilinde uygun bir çekim yapmak zorunluluğundadır" diyor. İlk ldşisel sergi Bugün gelişen teknolojiyle ola- naklan artan fotoğrafi hâlâ çok inan- dıncı buluyor. Fotoğrafta teknık, es- tetik, kompozisyon ve anlahm ola- rak yeni denemelere açık olmak ge- rektiğini söylerken yenilıklerin an- cak fotoğraf makınesinin arkasında- ki gözde şekıllenebıleceğını belirti- yor. îlgınç olansa yaklaşık 65 yıldır fo- toğrafla ilgılenen Cafer T. Türk- men'in şımdıye kadar hiç bşisel ser- gi açmamış olması. Mımar Sinan Ünıversitesi Dekanı Prof Dr. Ah- met Öner Sezgin ve öğrencılerinin girişimiyle açılan bu sergi sonrasın- da, öğrencıleri diğer çalışmalannı da kapsayan bir kitap hazırlamayı düşünüyor Cafer T. Türkmen içm. (Sergi, 6Mayıs a kadarMimar Sinan Üniversitesi Osman Hamdı Bey Salo- nu 'nda görülebilir 0 212 252 16 00) Laço Tayta'dan yardım konseri • Kültür Servisi - Laço Tayfa 7 Mayıs Salı günü saat 21.30'da Babylon'da bir yardım konseri verecek. KJarnet ustası Hüsnü Şenk-ndirici lıderliğindeki 10 Türk müzisyenin bır araya gelmesıyle kurulan Laço Tayfa. ilk olarak 'Brooklyn Fnnk Essentials' ile birlikte kaydettikleri 'In the Buzzbag' adlı albümü ile adını duyurdu. Sesinı Istanbul'dan New York'a kadar duyurmayı başaran Şenlendirici ve grubu Laço Tayfa, Doublemoon etıketıyle çıkan ilk albümleri 'Bergama Gaydası' ile ününü daha da pekiştirdi. Laço Tayfa, bu anlamlı gecede Egenin zeybeğinden Azeri tmılanna, Cingene havalanndan özgün İstanbul ritimlerine kadar uzanan bir müzik yolculuğu sunacak. Konsenn tüm gelıri, Adapazan depreminden sonra evini kaybeden ve hâlâ prefabnk bir evde yaşamlannı sürdürmeye çalışan 2 spasrik çocuğun eğitimine katkı ıçın kullanılacak. (0 212 292 73 68) Ankara'da bahar konserleri • Kültür Servisi - Ankara Caz Derneği, Ankara Italyan Kültür Merkezi ve ODTÜ ışbirliği ile hazırlanan bahar konsennın konuklan piyanist Giorgio Gaslini ile vokal Anna Maria Castellı olacak. Konser, 2 Mayıs Perşembe günü saat 20.00'de ODTÜ - Kemal Kurdaş Salonu'nda gerçekleşecek. Italya'nın yetiştirdiğı en önemli müzisyenlerden piyanist, kompozitör, Milano Orkestrası Şefi Giorgio Gaslini ile vokalist Anna Maria Castelli, müzisyen ve şair Leo Ferre'nin duygu yüklü şarkılannı, standart caz parçalanyla bütünleştırdıklen bir repertuvarla Ankarah müzikseverlerin karşısına çıkacaklar. Bugüne değin 3000 konser veren ve 80 albümü olan sanatçı 1976'dan beri 50 ülkeye davet edilerek dünya turunu tamamladı. Biletler ODTÜ KKM, Italyan Kültür Merkezi "nden temin edılebilir. (0 312 210 4162-0 312 446 51 78) Tünk Müziğinin Renkli Mozaiği' • Kültür Servisi - tzmir'de Makina Mühendisleri Odası bünyesinde kurulan Türk sanat müzıği korosu, 7 Mayıs Salı günü Atatürk Kültür Merkezi'nde 'Türk Müziğinin Renkli Mozaiği' adlı bır konser verecek. Ermeni, Süryani, Musevi, Rum ve Arap kökenli 14 bestecinin eserlerinden oluşan konser, Türk sanat müziğıne gönül veren azınlık bestecılerimizi anmayı amaçhyor. Konserde, Tatyos Efendı, Bımen Şen, Mısırlı Udi Ibrahim Efendi, Lavtacı Hnstaki Efendi. Coşkun Sabah, Isak Varon, Artaki Candan Terzıyan, Nikoğos Ağa. Aleko Bacanos, Yorgo Bacanos, Kemani Serkis Keseryan Efendi, Tuma Tüfekçi, üdi Hırant Kenkülyan ve Kemani Sebuh Efendi'nin eserleri yer alacak. (0232 463 4198) Dilek Işıksel resim sergisi • Kültür Servisi - Dilek Işıksel'in 'Tarihi Yanmada' adlı resim sergisi, 3 - 30 Mayıs tarihleri arasında İş Sanat Parmakkapı Galerisi'nde yer alacak. Sanatçı, 30. sanat yılmı kutladığı bu sergide Roma, Bizans, Osmanlı ve günümüz kültürünü kaynaştıran Istanbul'u ve Galata'yı çıkış noktası olarak alıyor. Fransa'daki Picardie Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü'nden Frederic Amblard, Işıksel'in yapıtlannda kente 'tercüman' olduğunu belirterek "Işıksel'in oryantalist bir evreni dile getirdiği söylenemez. Resmüıi düzenleyen yapı taşlan, dünyanın dört bir yanmda algılanabilecek bir dili onaylar" diyor. İş Sanat Parmakkapı Galerisi: tstiklal Cad. Meşelik Sok. 2/2 Beyoğlu. (02122442021) ' BUGÜN • GOETHE ENSTtTÜSÜ'nde 18.30'da Hasan Kuruyazıcı'nın 'Türkiye'deki Alman Mimarlar' konulu söyleşisi ve 20.00'de Friedrich Dürrenmatt ve Günter Eich'm 'Traum Haft' adlı oyunu. (0 212 249 20 09) • BABYLON'da 21 30'da Drum Orcfe'm performansı. (0 212 292 73 68) • tŞ SANAT'ta 19.30'da 'AD Star Oda Müziği I' adh konser. (Biletvc: 0 216 45415 55) • AKM'de saat 20.00'de tstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin 'İMşkiler' balesinin özel temsili. (0 212 251 56 00) M OYUN ATÖLYESt'nde saat 20.30'da Zuhal Okay'm 'Siyah Be>az' adlı dinletisi. (021634998 78) • MAYA'da 20.30'da 'SihirH Sah - 5 tilüzyonist 5 Gösteri'. (0 212 252 74 52) • BEKSAV'da 'Takeshi Kitano fümleri' kapsamında 15.00'te 'KaynamaNoktası', 17.30'da 'Kikujiro'nun Yaa', 19.30'da 'Hana- Bi' filmlerinin gösterimi. (0 216 349 91 55) • OPERETSAHNESt'nde 20.00'de Mersin Devlet Opera ve Balesi'nin 'Binbir Gece Masaflan' adlı balesi. (0 312 324 22 10/2010) • İSTANBUL METROSU KÜLTÜR MERKEZÎ'nde 17.00'de GülayOnan ın 'Morg Prensesi' film gösterimi ve söyleşisi. (0212 297 56 31/1177) • BtLGÎÜNTVERStTESt'nde 19.30'da Amos Gitai'nın 'Kutsal' filminin gösterimi. (0 212 293 5010)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle