Katalog

17MART2002PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Telekomünikasyon Kurumu nda bu kez de 120 kişinin görev yeri değiştirildi 9 Kadrolaşma baskısı BANU SALMAN POLfflKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA Mektup Bar... Gizemlı hüzünleri, bizi kışkırtan bakışları, kendi kıskançlığımızın içinde saklıyorduk. Uzak ülkelere, uzak göklere doğru uzanıyorduk ruhumuzun kırıntılarına yürek takarak... Beyoğlu'nun arka sokaklarında mıydık, yoksa Prag gecesinde geçmiş zamanın akvaryumu içinde miydik bilmiyorum... 'Mektup Bar' agır ağır yükünü alıyordu... Günay, titrek bir alevde mum ışıgı gibiydi. Ibrahim, dostluğun ırmağında sessizliği simgeliyordu. Cengiz, bilincin ve kuşkunun örtüsünde Şavşat'ta geziniyordu... Ediz ve Berkay karlı, soğuk Kars ve Van gecelerinden çıkmış, yaşamın gizemlerini arıyorlardı... Hüseyin Turan, "Sus beağlama gözüm" derken 'Mektup Bar' dalgalandı... Hüznün yüzü göründü o anda... Ardından Hazan oldu' türküsünü okumaya başladı... Kan ısısındaydık o gece... Belki mevsimleri çoğaltıp sevgiyi, dostluğu bölüşüyorduk... AcılıydıkL ümon kokulu bahçeleri özlemiş Cahit Külebi'nin dizelerinde uzun bir yolculuğa çıkmıştık... Rüzgârdık, sevdaydık, yağmurduk o akşam!.. Denizdik, ırmaktık!.. Delişmen yalnızlığımızda tek tek kirpiklerini saymaktan vazgeçmiştık kadınların... Utangaçtık biraz!.. Ama gözlerimizin önünden kadınlar, ülkeler ve denizler geçiyordu... Volkansı dağlarvardı içimizdetüfeknamlusundan menevşeli... Hüseyin Turan sahnede içimizi ısıtıyordu... Cahit Külebi'nin dizelerini mırıldanıyordum Hüseyin'i dınlerken... "Senin gözlerin de öyle uzak Üç türlü denizde balkıyarak Bütün yaşamımı alıp gitti. Türküler yitirdim dağlarda Çiğdemleri rüzgâr okşar ya, Sarkar ya söğütler ırmağa, Rakıya su katılır gibi Gözlerin başlar yansımaya." Bir uçurum kenarında mıydık, lyonya'dadenizi mi seyrediyorduk, Sıvas illerinde gecelere kafa mı tutuyorduk, Niksar'da evimizde bir serçe kadar özgür müydük, Paris'te metroda o gitar çalan adamı mı izliyorduk, Aras ırmağı kıyısında yıldızlı gökyüzüne mi bakıyorduk? Türkülerin iki gözü iki çeşmeydi... Geceyarısında 'Mektup Bar dan çıktık... Sanki dalgalı bir deniz gibiydik... Kadehleri Gürbüz için kaldırmıştık... Beyoğlu'nun ışıkları sönmüştü... Hava soğuktu... A. Demir'in kadınlarına bakıyordum 'Aşkın Lal Zaman/'nı hiçe sayarak... "Yüzlehnde kavakların gururu gözlehnde söğütlerin yası var kucaklarında cam alınlı ölüler Kadınlar geçiyor önümden hüzünleri gökyüzüne asarak" • •• Anılarımız turuncuydu ve dört nala koşuyordu... Bir binanın hemen girişinde üç genç gitar çalıyordu... Ay karanlığın içinden çıkıyor, ışsız öpüşlerle büyüyordu hüzün!.. Unutulmuş bir zamanın içinde ağlayanlar kadınlar mıydı, yoksa erkekler mi? Guillaume'nın karanlığa karışan sevdalı kızları mıydı ara sıra bizlere gülümseyen... Hepsi de karasevdanın kara kılıcıydı o gece, Beyoğlu'nda dolaşırken... Pablo Neruda 'Denizkızı ile Sarhoşlar Masa/;'nı anlatıyordu, Cahit Irgat karşı kaldırımdayalpalayarak yürüyordu, Suat Taşer fötr şapkasını çıkarıp selam veriyordu... Günay'la Cengiz kol kola girdiler... Ben Ibrahim'i alıp gittim... "Ummaktır yaşamak, Ibret al, ders al geceden çevir başını gökyüzüne yıldızlara bak Güneşli sabahlann umududur yıldızlar." Dolmabahçe'den geçerken denize baktım... Cahit Irgat, Suat Taşer'le denizi seyrediyordu: "Gözlehnde deniz, gözlerinde gemi Gözlerinde çınlçıplak çocuklar Rüzgâr esiyor rüzgâr, meltemdir Güzel dünya üzerinde matemdir". Kıvnkoğlu Taşkentte • TAŞKENT(AA)Orta Asya ülkelerine yaptığı gczi çerçevesinde dün Özbekistan'ın başkenti Taşkent'e gelen (icnelkurmay Başkanı Orgeneral I lüseyin Kıvrıkoğlu, kentin tarihi bölgelerini ve miizelerini gezdi. Kıvnkoğlu, Timuriler Devlet Tarihi Miizesi'ni gezdikten sonra Taşkent'in "sanat sokağı" olarak da adlandırılan Seyilgah Sokağı'nda halkııı arasına karıştı. ANKARA Telekomünikasyon Kurumu'nda tarıkatçıülkücü kadrolaşmayla çalışanlara yönelik sürdürülen baskılara bir yenisi daha eklendi. l'elekomünikasyon Kurulu'nun, toplam 430 kişinin çalıştığı kurumda 120 kişinin görev ve görev yerini değiştirme kararı aldığı öğrenildi. Kadrolaşma amaçlı olarak üst diizey görevlerdeki 54 kişinin düz uzmanlığa getinlmesiyle ugradıkları hak kaybı, Devlet Personel Başkanlığı'nın yazısına karşın ha • Telekomünikasyon Kurumu'nda ülkücü ve tarikatçı kadrolaşma devam ediyor. Devlet Personel Başkanlığrnın üst düzey görevlerdeki 54 kişinin düz uzmanlığa getirilmesiyle ugradıkları hak kaybının giderilmesi için yazdığı yazıya karşın hiçbir işlem yapılmadı. len giderilmedi. Kurulun, kadrolaşmaya ilişkin olarak yargıdan çıkacak kararları uygulamamak için yeni yasa taslakları hazırladığı ortaya çıktı. Bakanlar Kurulu kararıyla, Telsiz Genel Müdürlüğü'nde genel müdür yardımcısı, teftiş kurulu başkanı, müfettiş, daire başkanı, bölge müdürü, şube müdürü gibi üst düzey görevde yer alan 54 kişi Telekomünikasyon Kurumu'nda düz uzmanlığa atandılar. Teftiş Kurulu'nun kaldınlmasıyla denetimsiz hale getirilen kurumda, tarikatçı ülkücü kadrolaşma amaçlı olarak düz uzmanlığa atanan 54 kişiden sözleşmeli statüye geçmeyen 15 kişi, bir sekreterden daha düşük düzeyde maaş alır konuma geldiler. 54 kişiden 15'inin sürdürdüğü yargı mücadelesinde, Danıştay 4502 sayılı yasayı anayasaya aykınlık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Ancak, Telekomünikasyon Kurulu'nun da yasada olası bir iptale karşı, 3 değişik yasa taslağı hazırladığı öğrenildi. Bu yasa taslaklarıyla da, lağvedilen Telsiz Genel Müdürlüğü'nden kunıma aktanlan kişilerin, "ihtiyaç fazlası personel" tanımına alınarak başka kamu kıırumlanna nakledilmesi düzenleniyor. Ancak, kurunıun halen 550 kişilik kadrosu bulunduğu ve bunun da 150'ye yakınının boş olduğu öğrenildi. Telsiz Genel Müdürlüğü'nden gelen bu kişiler ihtiyaç fazlası olarak nitelendirilirken, kurula bugüne kadar 20'si açıktan, 6O'ı nakil olmak üzere, kaymakam gibi tclekomünikasyonla ilgisiz insanlann da bulunduğu 80 kişinin dışandan alındığı belirtildi. 22 kişinin durumu ağır Bakan Gürel Kâbil'e gidiyor • ANKARA (Cumhuriyel Biirusu) Devlet Bakanı Şükrü Sitıa Gürel, Afganistan'ııı yeniden yapılanması kapsamında yapılması gereken çalışmaları yerinde görmek için bugün Kâbil'e gideeek. 20 Mart'a kadar Afganistan'da kalacak olan Gürel'e, aralarında Daşbakanhk Miisteşar Yardımcısı Selçuk Polat, Uluslararası Müteahhitler Birliği Başkanı Nihat Özdcmir, Dışişjeri Bakanlığı ile Dış Ticaret Müslcşarlığı yctkililcri, Fximbank, TOBB ve Uluslararası Nakliyeeiler Derneği temsilcilerinden oluşan heyet eşlik edecek. F tipine bir ean daha ALPERTURGUT F tipi cezaevleri ve tecride karşı 2000 yılı ekim ayında başlatılan ölüm eyleminde yaşamlannı yitirenlcrin sayısı 88'e çıktı. Şışli Etf'al Eğitinı ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan 30 yaşındaki tutuklu Doğan Tokmak eyleminin 290. gününde hayatını kaybetti. Cezaevlerinde ölüm orucunu sürdürcn 5,6, 7. ekiplerdeki eylcmcilerden 22'si durumlarının ağırlaşması üzerine tstanbul, Ankara, tzmit'teki çeşitli hastanelere kaldırıldılar. Bayrampaşa Cezaevi içcrisindeki Sağmalcılar Devlet Hastanesi'nden durumunun ağırlaşması üzerine 13 Mart 2002 günii Şişli litfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen Doğan lokmak önceki akşam saat 21.00'de yaşanıını yitirdi. "DHKPC üyesi olduğu" iddiasıyla 9 Ekim 2000 tarihinde tutuklanarak cezaevine konulan Tokmak, Hayata Dönüş operasyonu sonrasında Kandıra F I ipi Cezaeyi'ne sevk edilmişti. Ölüm orucunun 5. ekibinde yer alan Doğan Tokmak, rahatsızlanınca Izmit Devlet Hastanesi'ne kaldınlmış, buradan da Bayrampaşa Devlet Hastanesi'ne sevk edilmişti. Hayata Dönüş ve Küçük Armutlu operasyonları ile birlikte ölüm orucu eylemindeki kayıp sayısı 88'e çıktı. Sadece 2002 yılı içerisinde 6 kişi ölüm orucu eyleminde yaşamını yitirmiş oldu. Sağmalcılar Devlet Hastanesi'ndeki ölüm orucu eylemcilerinden Erkan Alün (Tath), Abmet Özdemir, Kcnıal Yarar, Berkan Abatay, Kaına/.aıı Öklülnıüş ve Mehmet Karaman si'ne; Hasan Aydoğan, Mıııat Aslan ve Aydan Odabaş Haseki 1 lastanesi'ne; Meryem Altun ise Kartal Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Ikticlara hazurhk startı tstanbul Haber Servisi CHP, iktidara hazırlık çalışmalarına Istanbul 'dan başlıyor. CHP'nin bugün tstanbul The Marmara Oteli'nde yapacağı toplantı, Istanbul örgütüne daha çok etkinlik kazandırmayı, parti politikalannın geliştırilmesine katkı sağlamayı ve bu süreçte çalışmalarda izlenecek yöntemi belirlemeyi amaçlıyor. Genel Sekreter önder Sav ve II Başkanı Cemal Özdemir'in açış konuşmalarıyla başlayacak toplantıya, Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üycleri, parti kütüğüne kayıtlı geçmiş dönem Istanbul milletvekilleri, il başkanı ve yönctim kurulu üyeleri, il disiplin kurulu başkan ve üyeleri, ilçe başkanlan ve yönetim kurulu üyeleri, il ve ilçe kadın ve gençlik kolu başkanlan, belediye başkanlan ve belediye meclis üyeleri ile il genel meclisi üyeleri ve belde başkanlan katılacak. • •• GİREÜM Perlman'ı kaybettik • Haber Mcrkc/i Bir dönem gazetemizin Paris muhabirliğini yapan Mişel Perlman 74 yaşında vet'at etti. Perlman önceki gün Paris'te toprağa verildi. Istanbul Üniversilesi tktisat Fakültesi mezunu Perlman, gazeteciliğe 1951 yılında Milliyet gazetesinde başlamıştı. AFP'nin teklifi iizerjne mesleğe Paris'te devam eden Perlman, bir dönem gazetemizin de muhabirliğini yapmıştı. Şişli Etfal Hastane m.kartv/superonline.com.tr Cumhuriyere 2ÖUÜI • ANKARA (Cumhuriyet Bünısu) Çağdaş Gazeteeiler Derneği'nin (ÇGD) her yıl geleneksel olarak düzenlediği "Yılııı (iazetecileri Yarışması 2001" sonuçlandı. Mustala Ekmekçi Gazetecilik Ödülü'ne gazeteıniz yazarı Aydın Engin, gazetecilik başarı ödülüne de yargı muhabirimiz llhan Taşcı değer göriildü. ADLİ TIP'IN RAPORU DİKKATE ALINMADI SEZEN AKSU KONSER VERECEK Aslan tahliye edilmiyor Gİ'IL SÜLÜN Ölüm orucu eylemi sonucu WernickeKorsakoffhastalığına yakalandığı için Adli Tıp Kurumu'ndan cezaevinde kalamayacağı yönünde rapor verilen trfan Aslan tahliye edilmiyor. Daha önce mahkemelerin ölüm sınınnda olan tutukluları tahliye ettiğine dikkat çeken Aslan'ın avukatı Mihriban Kırdök, yargıçların yasalan "anlık, vicdani durumlara" göre uyguladığını savundu. Kocaeli F Tipi Cezaevi'nde tecrit ve izolasyona karşı Haziran 2001 'den bu yana ölüm orucunda olan Aslan'ın hafıza kaybına uğradığı ve kaslarını kontrol edemediği Adli Tıp Kurumu raporlarınca belirlendi. Ancak raporu inceleyen Istanbul 2 No'lu DGM heyeti, mevcut yasalarda tutukluların hastalık nedeniyle tahliyelerini öngören bir hükmün olmadığı gerekçesiyle Wernicke KorsakofT hastası olan Irfan Aslan'ın tahliye talebini reddetti. Diyarbakır'da nevruz şenliği DİYARBAKIR (Cumhuriyet Biimsu) HADEP Diyarbakır İl Başkanı Ali Ürküt dün Güneydoğu Ga/eteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısmda, 21 Mart'ta gerçekleştirilecek nevruz kutlamalanyla ilgili açıklamalarda bulundu. HADEP'in46kentve26 ilçede kutlamalar için resmi makamlara başvurduğunu belirten Ürküt, Konya ve Kars'ta olumlu yanıt verildiğini, diğerlerinin sonuçlannın salı gününe kadar alınacağını söyledi.Bu yılki Nevruz kutlamalarına aralarında Yaşar Kemal'in de bulunduğu birçok tanınmış aydm, sanatçı ve yazan çağırdıklarını anlatan Ürküt, ünlü pop yıldızlarından Sezen Aksu, Kazım Koyuncu, Bilal Ercan, Koma Sıbat (Şubat Grubu) ve Koma Azad'ın (Özgürlük Grubu) da konser vereceklerini belirtti. TKP mitingi için jet hm' • ANKARA (ANKA)Tiirkiye Komünist Partısi'nin (TKP) bugün Abdi Ipekçi parkında düzenlemek istediği "Savaşa Hayır" mitinginin Ankara Valiliğince 2 ayhğına ertelenmesiyle ilgili açıklamalarda bulunan I'KP Cienel Sekreteri Kemal Okuyan, valiliğin 13 Mart'ta aldığı erteleme kararının, Ankara 7. tdare Mahkemesi laıal'ından 15 Mart'ta durdurulduğunu bildirdi. Valiliğin aynı gün Ankara Bölge Idare Mahkemesine haşvurarak mahkeme kararının iplalini lalep ettiğini belirten Okuyan, Bölge Idare Mahkemesi'nin önceki gün mesai bitimine 5 dakika kala, valiliğin istemini kabul ettiğini açıkladı. TıIRMIKI Atalarımız "Sapla saman karıştı" derken bir olumsuzluğu vurgulamış, "Sakın ola ki sapla samanı karıştırmayın" demeye getirmiş. Peki cinayetle, kirli işler ve kırli ilişkilerle kahramanlık birbirine karışırsa ne olur? Yanıt için uzağa gitmeyin; günün sıcak "olayı"na bakın ve kestirmeden yanıtlayın: Korkut Eken tartışmasında ne oluyorsa o olur! "Or" ve "kor" olmuş emekli paşalar ne dediler? Korkut Eken pek kahraman, pek disiplinli, pek yiğit bir seçkin evladımızdır. Kahramanlıklargöstermiştir. Neyaptıysa bilgimiz dahilinde ve emirlerimiz uyarınca yapmıştır... Korkut Eken'in 1970'li yıllarda, 1980'li yıllarda ne gibi kahramanlıklar gösterdiğini bilmiyoruz. Onca yüksek rütbeye ulaşmış paşatanıklık edip "yaptı" diyorlarsa, herhalde yapmıştır. Ama bunların çoğu anlaşılan gizli görevler olduğundan, bu kahramanhkları biz bilmiyoruz. Ama Korkut Eken'in 1990'den itibaren, demir parmaklıkların ardına konuncaya kadar geçen dönemde ne yaptığını biliyo Sezen Aksu AYDIN ENGİN [email protected] Yoktur çünkü Korkut Eken ve çetesi Topal cinayeti, uyuşturucu ticareti gibi eylemlerden hüküm giydi. uyuşturucu ticaretinin kaymaöyle oldu, Çünkü Türkiye, ğının korucu aşiretlere dağıtılmaSusurluk'u yargılayamadı. sı, kapkaranlık ticari ilişkilerle Susurluk'ta çıkılabilen en yükgetirilen özel (ama çok özel) sisek basamak Korkut Eken oldu. lahlann buhariaştırılması oluşOysa "Vatan için kurşun yiyen turuyor. de, sıkan da..." diyen bir eski Bu mudur kahramanlık? Başbakan; "Neyaptıysa benim ••• bilgim dahilinde yaptı" diyen ve Korkut Eken'e destek veren emekli paşaların arzettikleri "şe o işler bilgisi dahilinde yapılırken bu ülkede Genelkurmay Başcaatı" örtbas etmek için birkaç kanı olduğunu unutmuşa bengündür bin dereden su getirilizeyen emekli general; "Bin opeyor. Paşaların sözleri, Eken'in rasyon yaptık" diye kostakla"terörle mücadele" sırasında kahramanlıklar gösterdiği, ancak nan eski polis şefi, eski Adalet Bakanı bir siyasetçi, bugün eldaha sonra kirli işlere bulaştığı lerini kollarını sallayarak dolanıbiçiminde "tercüme" ediliyor. yor, "Hesaplaşma bitmedi. HeYargıtay Başsavcısı'nın önceki gün açıklanan "karardüzelt saplaşacağız" diye tehditleryağdırabiliyor. me istemini ref'gerekçesinde bile "teröre karşı mücadele ile Korkut Eken'in kahramanlıkmahkumiyete yolaçan fiiller birbirine karıştırılmamalıdır" de larının özü, "devletin hukuk dınirken de aynı tuhaf ayrım ya şınaçıkmasıdır". "Hukuk dışına çıkılması" kararının ve buyrupılıyor: "Bir zamanlar kahramanlık ğunun bir başbakan, bir genellargöstermiş olabilir, ama son kurmay başkanı, bir polis şefi tara kötü işlere bulaştı ve mahkum rafından verilmesi sadece ve sadece suçu koyulaştırır, reziledildi!" liği yoğunlaştırır Hukukçu gözüyle bakarsak Çünkü hukukun bittiği yerde Yargıtay Başsavcısının gerekartık devlet yoktur. çesine söylenecek söz yoktur. hikmet.cetinkayac cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Sap Saman, Cinayet Kahramanlık ret gibi. ruz. Peki, bu nasıl kahramanlıkMeslektaşımız, Radikal Genel Yayın Yönetmeni Ismet Ber tır? Gözden kaçmasın. 1970'li yılkan, o günlerden bu günlere gazete sayfalarına geçen, Mec larda Abdi Ipekçi cinayeti başta olmak üzere bu ülkenin en iyi lis Araştırma Komisyonu raporevlatlarını yok eden "Türk Glalarına geçen, Kutlu Savaş'ın dio"su, 12 Eylül darbesinin arraporuna geçen ve en önemlisi yargı tutanaklanna geçen kah dından uykuya yattı. Ama 1990'da, PKK'ye karşı savaşta, ramanhkları tek bir yazıda toPKK'ye PKK'nin yöntemleriyle parladı. (14 Mart 2002 Çarşamyanıt vermek üzere yeniden ba. Radikal Gazetesi 3. sayfa) uyandırıldı. Korkut Eken'in 1990'dan başTürk Gladiosu'nun 1990'da layan "kahramanhkları"resmen uyandırılmasında, eğıtilmesinaranan kanlı katillerle sarmaş dolaş kirli ilişkiler kurmak; PKK de, örgütlenmesinde ve yönetilmesinde en kilit kişilerden bidevreden çıkarıldığı için sahipsiz kalan uyuşturucu trafiğine el ri, belki de birincisi Korkut Eken'di. koyan eski ülkücü, yeni mafya çete reislerıyle (Sami Hoştan, Türk Gladiosu'nun 1990 sonYaşar Öz, Ali Fevzi Bir, Omer rasındaki eylemlerinin ana halLütfi Topal, vb.) sıkı işbirliği için kalarını Kürt "işadamlannın"!}) de olmak; PKK'ye parasal desyakalanıp yargıç karşısına dikiltek sağladığı söylenen, büyük mesi yerine ortadan kaldırılmaparalarla oynayabilecek mali güsı, toplu cinayet sanığı ülkücü kace erişmiş ve bu mali gücün tillerin silahlandınp "işe koşulmakaynağının temiz olmadığına sı", kumarhanecilerle, uyuşturuilişkin şiddetli kuşkular bulunan cu kaçakçıları ile, mafya babaKürt "işadamları "nın (!) Adapa lan ile çetelerörgütleyip cinayetzarı Düzce Hendek üçgeninler işlenmesi, Güneydoğu'da de birer birer yok edilmesinde Bucak aşiretinin bir "özerk kilit işlevler yüklenmekten iba prensliğe" dönüştürülmesi; Hikmet ÇETİNKAYA IRTICANIN KARA YÜZÜ Kayıp çocuklann cesetleri bulundu • İstanbul IlaoerStrvisiAyazağa'da oyun oynarken gölete düşen Metin Taşkıran(l4), kardeşi Recep Taşkıran (12) ile Mustafa C'ırt (14) ve kardeşi Mehmet C'ırt'ın (11) cesetleri sabaha karşı bulundu. Tüm Dağıtımlarda ve Kitapçılarda G ü n i z i Y a y ı n c ı t ı k Tel: 0212512 42 19 Faks: 512 11 72