13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3ŞUBAT2002PAZAR CUMHURİYET SAYFA SAGUK Ûjzam azgetişmiş ükehastalığı • Istanbul Haber Servisi — Lepra Hastanesi'nde düzenlenen Cüzam Haftası etldnlikleri kapsamında konuşan Prof. Dr. Türkan Saylan, lepra hastalığının gelişmemiş ülke hastalığı olduğunu belirterek Türkiye'nin gelişen bir ülke olarak bu hastalıkla daha iyi mücadele edebileceğini söyledi. Saylan, Dünya Sağlık Örgütü \'enlerine 1 milyorı yeni lq)ra hastası kaydedildığını belirterek bu hastalığın en çok Güney Afrika, Hındistan ve Yeru Gıne'de görüldüğünü ıfade etti. Östrojen risMi frtabilir • CHICAGO(AA)- Büyüme çağındaki kızlarda aşın boy armayı önlemek için kullanılan yüksek dozda östrojenin, yetışkınlik çağında sağlık riskJen doğurabileceğı düşünülüyor. ABD'nin Boston kentinde, 3 kez düşük yaptıktan sonra, sorunun gençlik çağında kullandiğı yüksek dozda östrojenden kaynaklandığını düşünen kadının sağlık yetkililerini uyarması üzerine bir araştırmanın başlatıldığı kaydedildi. Doğum öncesi ilaçlara dkkat • İstanbul Haber Servisi - Türkiye'de binde bir oranında görülen "otizm", daha çok erkek çocuklarda görülüyor. Ûzmanlar. aileleri otizme karşı uyanyorlar. Istanbul Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıklan Uzmanı Prof. Dr. Nahit Motavallı Mukaddes, doğum öncesi alınan ilaçlann, annenin gebeyken geçirdiği enfeksiyonlann da otizmde etkili olabileceğini belirtti. Dr. Dinç öldü • tstanbul Haber Senisi- Dr. Halim Duıç, ıMarmara Tıp Fakültesi Hastanesi'nde gördüğü tedavi sırasında yaşamını yitirdi. 1980 ve öncesinde Istanbul Tabip Odası Yönetim kurulu üyeliği yapan Dinç'i arkadaşlan, "kendini toplum sağlığına adayan iyi bir hekim ve örnek bir insan" olarak anlattı. Sağlıklı kuşaklar için gebe kalmadan önce doktora danışılması önemli GeleceğiplanlayınSAADETUSLU Türkiye'deki gebeliklenn neredeyse tamamı plan- sız olarak gerçeîdeşiyor. Hekımler gebelik öncesi he- kime gitmenin. anne ve bebekte görülebilecek çe- şıtli hastalıklann tedavisi açısından önemli olduğu- na dikkat çekiyorlar. Aynca, hekimin önerdiği şe- kildeki rutin gebelik takibinin de anne ve bebek için gereklı olduğu belirtiliyor. Cerrahpaşa Tıp Fakülte- si Kadın Hastalıklan ve Doğum Anabilim Dalı öğ- retim üyesi Prof. Rıza MadaaL hastanelerinin bün- yesindeki yüksek riskli gebelik polikliniğinde, ge- beliğin başmda ya da gebelik sırasında çıkan bazı sorunlann çözümü için özel takip yaptıklannı söy- ledi. Riskin illaki önceden bilinemeyeceğini \iırgu- layan Madazıl, her gebelikte her an sorun çıkabile- ceğini ifade etti. Kendi kliniklerinde çeşitli neden- lerden ölen anne ve bebeklerin yüzde 60'ında her- hangi bir risk görülmediğıni de ekleyen Prof. Ma- dazı1, "Bütün gebeliklere aynı ritizKk içinde yaklaşıl- mah* dedi. Cerrahpaşa'daki kliniğin Prof. Necati Doğru tara- fından kurulduğunu belir- ten Rıza Madazıl şöyle ko- 7 T j i • nuştu:*Arükdünyadaon- UTKiye dekl kotoji, perinatotoji (yük- ürkiye'deki gebeliklenn tamamına yakını plansız. Hamile kalmadan önce hekime danışmanın anne ve bebek sağlığı açısından büyük önemi bulunuyor. Yapılan tahlillerle ortaya çıkacak riskler azaltılabiliyor. sek riskli gebelik), endok- rin gibi hamileliğin özel alanlanyta uğraşan hekün- ler var. Hepimiz genelde gebelik takibi yapıyoruz ama bu tür kliniklerde bel- li işlerde uzmanlaşmış he- kimter çabşıyor. Bu arük Türkiye'nin bütün iiniver- sitelerindc var. SSK ve ka- mu hastanelerinde de yay- gınlaşıyor. Her kadının bu khniklere girmesine gerek yok ama her kadın doğum hekimi çok iyi ultrason bU- meK." Gebeliklerin önceden planlanıp hekime danışıl- masının önemine de dikkat çeken Prof. Madazıl, bu konuda şu bügileri verdi: "Gebe kalmadan önce di- yabetik anne adaylannm mutlaka hekime gitmesi gerekir. Çfinkü bebeğin ve annenin sağuğı açısından kan şekeri düzeyi çok önemlL Daha önce anomaü ço- cuk doğunmış kadınlar, tek gen hastalan (thalasse- mi, kisfik fibrozis gibi) da önceden kontrol edilmeti- ler. Tek gen hastalannda bir önemli nokta da daha önceki çocuk ölmüş bik oba hastalığuun ne olduğu- nu DNA düzeyinde bikneiiyiz. Çünkü genetik hasta- hğın ne olduğunu bilmeden yeni doğacak çocukta da hastahgı tespit edemeyiz. Bu nedenle çocuğun otop- sisi mutlaka yapılnıah. Gebelik sırasındaki takipte ise ense kahnhgı, üçlü test gibi tetkikler yapıfayor. 20. haftadan önce mut- laka çok iyi ultrasonlu takip yapümah. Anomaliler erken tespit edilmeli ki gerekirse bebek tahtrve edi- lebUsin." Anneler ve bebekler ölüyor VURALAHI Ûzmanlar, < diyabetiki adayl önce; doğurmuş kadınlann hekime danışmasını öneriyor. çocuk "Sağbkta Politika ve Yönetim" konulu panele katıhnak üzere Istanbul'a gelen Dünya Sağlık Örgütü (WH0) ve Avrupa Bölgesi Kalite Sistemleri Damşmam Dr. Kirstens S. Johansen, "Türkiye, anne ve bebek öhîmleri yönünden Avrupa sıralamasmda en geri dûzeyde" dedi. Çocuk ölümlerinin yüksek seyretmesini koruyucu hekimlikJe sosyalizasyon hizmetlerinin iyi yürütülmemesine bağlayan Danimarkalı konuk uzman, "Khnik baknnla, sağtakta katitenin geHştiribnesine verilen önem ve de uluslararası standartlara uyum, sorunun çözümünde yardımcı olacaknr" dedi. Hangi koşullarda ve duruma göre hangi tedaviler ve müdahaleler veriliyorsa bunlann artık Türkiye'de açıklanıyor olması gerekliliğini savunan Dr. Kirstens S. Johansen, "Bebek ve çocuk ölümlerinin Baü Avnıpa'ya göre en az olduğu ülkeler Çek Cumhuriyeti, Poktnya, Slovakya, Slovenya ve Gürcistan" dedi. Batı ülkelerde hastane ve tıbbın ileri teknolojisine karşın neden bu ülkelerde çocuk ve anne ölümleri daha az, sorumuza şu yanıtı getirdi Dr. Johansen: "Çünkü Doğu A\Tupa ülkelerinde doğumlar, teknolojinin ileri gereçleri yerine normal doğumlarla gerçekleştiriMyor ve hizmet sunumu kafiteH bir biçimde verUıyor. Arbk binalann yükseküğine veya odalardaki tetevizyonlara göre hastanelerin değerlendirilmesi sona ermefi." Ûzmanlar yanşmada kazanmak için gözünü kırpmadan yok et anlayışının hâkim olduğunu söyledi BBG, röntgenciliği meşrıılaştırıyor tstanbul Haber Servisi - Yayınlandı- ğı televızyon kanalında tartışma prog- ramına bile konu olan "Biri Bizi Gö- zeûıyor" (BBG) programı, çocuklar ve gençler başta olmak üzere toplumu "ohımsuz yönde" etkiliyor. Psikiyatr Prof. Dr. Özcan Köknel. BBG gibi programlann "teşhirciak, röntgencilik ve dedikoduculuk gibi" da\ ranış sap- malan geliştirebıleceğinı söyledi. Prof. Köknel, bu tıp yayınJar arttıkça, katılanlarda, izleyenlerde ve gözleyen- lerde ruhsal ve cinsel sorunlann orta- ya çıkabileceğini belirtti. Sosyolog Nilüfer Narh ise BBG ile röntgenciliğın meşru bir zemıne otur- tulduğunu söyledi. Bu tıp yayınların özellikle gençlerin ilgisini çektiğini belirten Köknel, "Bu programlar gençlerin saaoerce internet, televizvon karşısmda vakit harcanıalanna yol aç- makta. aynca Idmhk arayışı içindeki gençler. böyle bir yaşantının çekiciliği- ne kapümaktadır" dedi. Biri Bizi Gözetliyor yanşmasının temel düzeninin, kazanmak için arka- daşını, dostunu, yakınını gözünü kırp- madan oyun dışı bırakmaya dayalı ol- duğunu vurgulayan Köknel, "Bunu başaran, oyuna kaülanlan eleyerek so- nuca ulaşan kişiye ve bu kişiyi tahmin edenlere verilen para ödülüyle, Ka- zanmak için yok etmek' anlayışı ödül- lendirilmiş olınaktadır" diye konuştu. Prof. Köknel, bu tip yayınlar arttık- ça, katılanlarda, izleyenlerde ve gözle- yenlerde ruhsal ve cinsel sorunlann çıkması olasıhğına dikkat çekti. Prog- rarrun neden olacağı sorunlann başın- da karşı cinse karşı ilgisizlik ve soğuk- luğun yer aldığını ifade eden Köknel, bugün bile internet veya televizyon görüntüleriyle cinsel doyumu sağla- yan, karşı cinsle cinsel bağlantı ve iliş- ki kuramayan gençlere rastlandığrnı söyledi. tstanbul Üniversıtesı Iletışim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mu- rat Ozgen "BBG e\i"nde yaşayanla- nn, üısanlann yaşamlanna ve hayat tarzlanna doğru mesajlar vermedığini ve okuma alışkanlığının bu evde yok edildiğını belirtti. Özgen, çocukiann ve gençlerin ken- dilerini bu evdeki kişilere benzertikle- rini ifade ederek "Bu evde gördûkleri Idşilik ve karakterler. çocuklann ve gençlerin büinçaltianna guiyor" dedi. Ozgen, bu programuı seyredılmesinde toplumsal olarak bir vakit kaybının söz konusu olduğunu ifade etti. GÖRÜŞ Prof. Dr. FATMA ESİN Yeni Türkiye Düzeni Adamın biri gece yatağında döner duaır, bir türlü uyu- yamazmış. 0 döndükçe karısı da daldığı uykusundan uyanı uyanıverırmış. Sonunda neden uyuyamadığını sormuş. "Sorma" demış kocası. "Karşıki komşumuz Ali Bey'den borç para almıştım birzamanlar. O paranın geri ödemezamanıyann.Fakatneyazıkkiparam yok; borcumu ödeyemeyeceğim. Yarın sabah komşuma bunu nasıl söyleyeceğimi, neyapacağımı düşünmek- ten uyuyamıyorum." "Aman, düşündüğün şeye bak" demış karısı, "Bu- nun için insan uykusundan olur mu? Ben şimdi hal- lederım o işi!" Yataktan kalkmış, pencereyi açmış, "AIİBey, AliBey" dıye seslenmış gece karanlığında Bıraz sonra karşıki evin penceresı de açılmış, Ali Bey'in başı uzanmış dışan. "Ne var? Ne oluyor komşu" diye sormuş. "Kocam senden borç para almış, değil mi?" "Evet, aldı." "O parayı yann geri ödemesi gerekiyor, değil mi?" "Evet, öyle." "Boşuna umutlanma!.. Kocamm parası yok; o pa- rayı yann da ödemeyecek, ilerkı günlerde de." "Ve çat dıye kapatıp pencereyi, dönmüş kocasına. "Şimdi uyumama sırası Ali Bey'de, sen rahat rahat uyumana bak" demış. "Doğalgaz fiyatları nedeniyle yaşananlar, yetkilile- rın davranışlan, pervasızca konuşmalan, Türk halkıy- la alay edercesine yaptıkları sözde ındırimlerhatıriat- tı bu fıkrayı bana. Meger kaç kurum, insanlann temel gereksinimi olan bu gazdan ınanılmaz kâr payı alıyormuş. Bu kârlannı yüzleri kızarmadan kahramanca açıklamalannın yanı sıra, her biri, kendisinin değil diğer kurumun kârında indırim yapmasını önererek bir diğer kahramanlık da- ha sergıledi... Sonunda ınsanlarla alay edercesine, devlet anlayışı ile bağdaşması mümkün olmayan kâr oranlarından mıni minnacık bir indirim lütfettiler. "Gö- rüyorsunuz, kâroranlanmızı göğsümüzü gere gere açık- ladık; bundan daha fazla indirim de yapmıyoruz iş- te!" der gibi bir havayla hem de... Her şey ortaya çık- tı. onlardaha rahatladılar, konu kapandı. Şimdi acı acı düşünme sırası kısrtlı bütçelerie yaşam mücadelesi ve- ren sıradan yurrtaşlarda; işçilerde, küçük esnafta, me- murda, emeklide... Millet, "yırtık büyük, yama küçûk" hesabı, gelirini aşan temel tüketim giderlerini nasıl ödeyeceğini düşünür- ken bir de onları bu duruma düşüren kurumlann, nis- pet yaparcasına bol keseden Rolex saatler dağrttığı- nı öğrendi. Eskiden, çok değil 25-30 yıl öncesıne kadar rüşvet almak da vermek de hem yasa dışı, hem ahlak dışı kabul edilırdi. Insanlar özel ışleri için bile ruşvet ver- meye çekinirlerdi. Gerçi o zamanlar da ufak boyutta rüşvet olaylan olagelirdi ama, ortaya çıkması halınde alan da veren de hem ceza görür, hem de toplum ta- rafından küçük görülür, saygınlığını yitirir, toplum için- de görünmekten utanırdı. Günümüzde bu tür olaylar sıradanlaştı ve de boyut- lan büyüdü. Ortaya çıkması halınde ise utanmak, top- lum tarafından küçümsenmek bir yana, bu kişiler ve- ya kurumlar başanlı, yetenekli ve de kahraman kabul ediliyor. Siyası yandaşlan kol kanat geriyor, koaıyor, kolluyor onları. Aynı durum yolsuzluklar, hortumlamalar için de ge- çerlı. Paraşüt operasyonu ile başlayan büyük yolsuz- luklar bir bir ortaya çıkınca hem şaşırmış, hem umut- lanmıştık. Bu tür olayların önünün alınacağını, insan- lann bu tür olaylara gırişmekten sakınacağını sanmış- tık. Beklentiler gerçekleşmedi ne yazık ki! Umutlar yi- tirildi! Bundan böyle de böyle gidecek gibi görülüyor. Çünkü siyasal güç, halkın sorunlanna ve tepkisine du- yarsızlığını sürdürürken bütün gücünü bu tür olaylara kanşmış yandaşlarınf korumak, kollamak için yasai düzenlemeler yapmaya harcıyor. Dis Hekimleri Odası Baskani: Tobelayadeğilhizmedn kolüesinebukın tstanbul Haber Ser- visi - Diş hekimi tabe- lalanndaki yabancı dil tartışmasına Istanbul Diş Hekimleri Odası dakatıldı.OdaBaşka- nıProf. Dr. TanerYü- cel, biçimsel sorunlar değil, hizmetin kalite- sinin önemli olduğu- nu ifade etti. Avrupa Birliği'ne gi- riş sürecinde Birük ola- rak diş hekimliği hiz- metlerinin AB normla- nna uygun hale gelme- si için çahştıklannı be- lirten Diş Hekimleri Odası Başkanı Taner Yücel, "Tabelalarage- tirilen standartlara uyulrnasıelbettebirdiş hekiminin uyması ge- reken kurallardan bi- ridir. Ajıcak, habere ko- nu olan diş hekiminin hasta ağzmda eküven- siz çahşması çok daha v^ahim bir durumdur*' diye konuştu. KULTU* • SANAT www.perareklam.com.tr • wvyw.sinemarllin.com • (0212) 293 89 78 Borusan Kültür ve Sanat Merkezi [ e t k i n I i k l e r i ] 07 ŞUBAT PER^EMBE 10:30-12:00 Atölye: "Mu2'ğın Rerg "Sonya Tanrsever Nıyazı Selçuk 18:30 Söyleşi: Alper Maral.'Modern Muzrtjın Başkalan 3 ' Bend AJoıs Zımmermann" 09 ŞUBAT CUMARTESI Atölyeler: Çocuk Atötyeleri: "Çc<uklarla Muzık ' Pınar Başbuğ 10 30-11 30ı5-6yaş2 Grup 12 0O-13 0Oı7-9yaş2 Grupj 14 00-15 00 fS-10 yaş -eskı oğrenole'- 2 Grup) "Mjzığn Rergı" Gazı Seıçuk Nıvazı Selçuk 10 30-11 4516-7 yaş 2 Grup) 14 00-15 45 '8-10 yaş 2 Grup Diğer Atölyeler 16 00-17 45 " Muzık Konseptlı Bâskı A-ö'vesı Gazı Selçuk Borusan tstanbul Rlarmom Oıktstnst Konstrieri Borusan kunbul FUnmoni Ortestnsımn svorttuk kombme büvdfri sattf* sunutmjftvr BORUSANKultür istıklal Cad No421 Tjnel, Bryojlu S006C Tel (0212)292 06 55 Faks 10212)252 45 9 İlanlarınız İçin (0212)293 89 78 [email protected] [email protected]ın.tr www.perareklam.com.tr BORUSAN İSTANBUL FİLARMONİ ORKESTRASI KONSERLERİ Şef : EMfLTABAKOV Solistler : DIMITRIS SGOUROS (piyano) Program RAHMANINOV Piyano Konçertosu No. 3, Re minör, Op. 30 SIBEUUS Senfoni No. 1, Mi minör, Op. 39 12 Şubat 2002 - Saat: 20:00 Kadıköy Halk Eğitim Merkezi 13 Şubat 2002 - Saat: 20:00 Lütfi Kırdar Konser Saionu BİUT SATİŞ NOKTALARI: • Borusan KüKür Sanat Merken • Kadıköy Halk Eğıtım Merkezi • Bıleta Satış Gışeten I " - W1/flS BiletixÇağrı Merkezi: (0216)45415 55 ^ ğ \ Biletix İnternet: www.biletix.com > ^^m t , Borusan Kürtür ve Sanat Merkezi: "J. W * btıklal Cad. No.421 TOnel, Beyoğlu 80060 t. M ş. Te! (0212^292 06 55 Faks:<0212) 252 45 91 *<,M s *° www.t>oncansanatcom Mn\-* e-posta. ınfo©boriısansar.at com f BonBan KMtûr ve Sanat bir Borusan HokJtng kututujudur " * W i f ^ SAYIN ABONELERİMİZİN DİKKATİNE... Borusan Istanbul Filarmoni Orkestrası'nın 21 Mart 2002 tarihinde Lütfi Kırdar Konser Salonu'nda yapılması planlanan konseri, kongre nedeniyle Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salon'a alınmıştır. Abonman biiet sahipleri 27 Mart 2002 tarihii biletlerini, Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salon biietleriyle 01 Mart 2002 tarihine fedar Borusan Kültür ve Sanat Merkezi'nden değiştirebilirler. Elimizde olmayan değişiklik için özür dileriz. Saygılarımızla BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ (Istikial Cad. No:421 Beyoğlu Tel: (0212) 292 06 55 İlanlarınız İçin (0212)293 89 78 perareklamöperareklam com.tr [email protected] www.perareklam.com.lr www.sinemafilm.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle