Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
35UBAT 2002 PAZAR
+
CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ç&an: Bulutlar
• >AMSUN(AA)-
Entıji ve Tabiı Kaynaklar
BaLanı Zeki Çakan,
"^Vavi Akım Projesi ile
ilgii Enerji ve Tabii
ICajnaklar Bakanlığı
üzerinde de bazı
buhtlann estırilmeye
çalışıldığı bir dönemden
geçik" dedi. Iran'la
yap.lan doğalgaz
ankşması uyannca, 2001
yıluda alınacak gazrn
gecJcmeli olarak
geldğini de dile getiren
Çakan, Türkıye'nın
gelecek yıllardaki
doğılgaz ihtiyaçlannın
dikkate alınarak bu
projelerin hayata
geçirildiğinı söyledi.
Kamu bankalanna
darbe
• ANKARA
(Cumhumet Bürosu) -
IMF'nin ön koşulu
çerçevesinde kamu
bankalannın yeniden
yapılandınlması adı
altında Ziraat ve Halk
bankalanndaki 16 bin
personelin başka
kurumlara devri ile 897
şubenin kapatılmasını
öngören Bakanlar Kurulu
karan Resmi Gazete'de
yayımlandı.
Talay: Tablolar
incelenecek
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Monad Balkan'ın Ayda
Sanat Galerisi'ndeki sergi
açılışında gazetecilerin
sorulannı yanıtlayan
Kültür Bakanı Istemihan
Talay, Mardin'de bulunan
ve Picasso'ya ait olduğu
iddia edilen tablolar
hakkında inceleme
başlattıklannı belirtti.
Sezer'den
2afdaha
• ANKARA (ANKA)-
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, ölüm orucu
eylemcisi Atilla Selçuk
(27) ile sahte çek ve kan
davası nedenıyle cinayet
işleyen Hasan Yıldız"ın
(61) kalan cezalannı
sürekli hastalık ve
sakatlıklan nedeniyle
affettı.
Göleiçin
TBMM'de tören
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Istanbul'da yaşamını
yitiren eski Kars
Milletvekili Turgut Göle
için TBMM'de tören
dîüzenlendi. TBMM'de
dûzenlenen törene
Başbakan Ecevit, Devlet
Bakanı Nejat Arseven,
CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal ile Göle'nin
ailesi \ e yakınlan katıldı.
Kocatepe Camii'nde
kılınan namazın ardından
Göle'nin cenazesi Cebeci
Asri Mezarhğı'nda
toprağa verildi.
Kongrede
bayrak krizi
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Eğitım-Sen Diyarbakır
Şubesi 5. Olağan Genel
Kurulu'nda dün Türk
bayrağı krizi yaşandı.
Kurulıuı gerçekleştirildiği
Demirok tesislerinde,
faili meçhul cinayetlerde
öldürülen eğitimcilerin
posterlerinin asılı
olmasına polisler tepki
gösterdi. Posteri asılan
eğitımcilere hakaret eden
polisler, neden Türk
bayrağı asılmadığını
sordular. Kısa sürede
temin edilen bayrak polis
nezaretinde sendika
yetkılileri ve salon
görevlilerince asıldı.
MHP Grup Başkanvekili Köse 'ikinci uyum zirvesi' için umut vermedi:
Bizsiz değişiklik yapamazlarANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
MHP ile ANAP arasında restleşmeye
neden olan uyum tasansı için gözler haf-
ta başuıda toplanması beklenen liderler
zirvesine çe\Tİldi. ANAP'ın "Şubatso-
nuna kadar zamanımız var, gerginlik so-
ğusıuT önerisine karşı çıkan Başbakan
Bülent Ecevit, "Uzlaşınaınızgerekiyor''
uyansında bulundu. MHP Grup Başkan-
vekili İsmail Köse. "MHP'ye rağmen bir
uzlaşma sağianabilir mi" sorusuna "Ne
Sayın Yıhnaz ne de Sayın Başbakan, ke-
sinlikle bizimleuziaşmadan başka arayış-
lara girmezler'* yanıtını verdi. Tasanyı
*AB sürecinde ilkciddi tereddüt" olarak
değerlendiren Başbakan Yardımcısı Me-
sutYıhnaz'ın düzenlemede netliğın sağ-
lanmasını, kapsamının daralrılmasını ıs-
teyeceği öğrenildi.
TBMM Adalet Komisyonu'ndan ge-
çen uyum tasansı konusunda MHP ve
ANAP arasında yaşanan gerginlik sürü-
yor. MHP "Hiçbir pazarhğa guTneyiz"
diye rest çekerken, ANAP kulislerinde
"Gerginliğin geçmesi için biraz bekleye-
lim" görüşü dile getirildi. Ancak Başba-
kan Ecevıt,"Süre uzarsa içinden çıkıl-
maz hale getir* diyerek pazartesi günü
bir zirve toplayarak konuyu yeniden ele
alacaklannı söyledi.
Liderlerin, uyum tasansı konusunda pa-
zartesi günü ikinci kez bir araya gelip çö-
züm bulması bekleniyor. Bu arada ANAP
ve MHP'nin kamuoyu önünde tartışma-
lan DSP'de tepkiyle karşılandı. DSP
Grup Başkanvekili AydmTümen, "Ko-
nunun ashnda başlangıç olarak ortaya
çıkışı pek uygun olmadı. Yeni arayış var-
sa üç partinin kendi arasında görüşme-
si gerekirdi. Kamuoyu önünde taroşd-
maması gerekirdL Baştan yanhş biryön-
tem ortaya çıkb. O zaman adaşmaya gj-
dryor" dedı. Liderler zirvesinde çözüm
bulunabıleceğini vurgulayan Tümen,
"Sonucta beffi bir orta yol buiunur. Bir
orta yol bulunursa önümüzdeki hafta
perşembeye kadar çıkar. Süriincemede
bırakmamak gerekir. Spekülasyona açık
bir konu" değerlendirmesıni yaptı.
ANAP'hlar ıse MHP lideri ve Başba-
kan Yardımcısı Devlet Bançeti'nin ken-
dilerine yönelik eleştinlerine yanıt ver-
mekten kaçınıyor. ANAP'lı hukukçu mil-
lervekilleri oluşturduklan komısyonda
Yargjtay 8. Dairesi ile Avrupa Insan Hak-
lan Mahkemesi'nin (AtHM) içtihatlan-
nı inceliyor. ANAP'hlar, AtHM'de ifa-
de özgürlüğü konusunda Türkiye aJey-
hine alınan kararlan, değişiklik istemi-
ne gerekçe olarak gösterecek.
Çakmakoğlu.
1750askeri
Sğrend
okuldan ııtıldı
ANKARA (Cumhuri-
yil Bürosu) - Son 11 yıl-
«da. 1750 öğrencinin aske-
ri okullarla ilişiği kesilir-
1ten, son 4 yıl ıçinde 37
türbanlı öğrencinin ünı-
%-ersitelenyle bağlantıla-
nnın kesildiği açıklandı.
fMilli Eğitim Bakanı Me-
tin Bostancıoğlu, SP An-
kara Mılletvekılı Zeki Çe-
Mk'in yazılı soru önerge-
si üzenne, 1998- 2002 yıl-
lan arasında 37 öğrenci-
nin türbanlı olarak okul-
ianna geldıği için üniver-
siteleri ile ilışiğinin ke-
sildığını açıkladı.
Devletın en başta ge-
lcn görevinin. tüm vatan-
daşlann refah ve mutlu-
huk içinde yaşamlannı sür-
dürmelerini sağlamak ol-
duğunu bildiren Bostan-
cıoğlu, "Türbanlı olarak
iiniversiteye gelmek, üni-
versitenin huzur ve sükû-
netini bozan, sryasi ve ide-
odojik bir eylenı ve yükse-
köğretim kunımlanndan
çıkarohnayı gerektiren bir
fîil olarak kabul edümek-
tedir" dedi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
OLAN
EMEKLİLBRl
Bl'LE
r
.,-...,_..--. .m.kart@superonline.com.tr
Kutan: Suskun lider her kıpırdanışında zayiat veriyor, bakanlarını feda ediyor
Bahçeli her istenileni yapıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SP Ge-
nel Başkanı Recai Kutan, il başkanlan top-
lantısında yaptıgı konuşmada ujiım tasansıy-
la öngörülen değişiklikleri eleştirirken ''Ka-
mu otoritesini küçük düşürmek ya da insan-
lan, kamu düzenini bozma olasıuği}aratacak
şekilde ldn ve düşmanhğa
kışkırtmak suçu ile nıahke-
melere sev k ednekisti>orlar.
Bu diktatörlüktür, faşizm öz-
lenudir'
1
dedi. Kutan. "Sus-
kun Bder her kıpırdanışında
za>iat verhor. bakanlarını
feda ediyor. Erkekük. başör-
tüsü Meclis kapısmda. nıilh'
menfaader IMF kapısuıda
kaldı. Hak ve özgüıiükler
konusunda ise millete karşı
aslan kesfliyor*' sözleriyle de
MHP lideri ve Başbakan Yar-
dımcısı Devlet Bahçeti'yı hedef aldı.
Kutan, il başkanlan toplanösında hüküme-
te sert eleştiriler yöneltti. Ülkenin geleceği-
nin ıpotek alrma alındığını kaydeden Kutan,
Başbakan Bülent Ecevit'in yazar Hîlliam Sa-
fire'ın "Türk tanklan Irak'a girecek" yoru-
Heper: Yayınyasağı sansürdür
tstanbol Haber Servisi - Basın
Konseyi 2. Başkanı Doğan Heper,
Cumhuriyet gazetesınin IGDAŞ
ve Halk Ekmek soruşturmalanyla
ilgili haberlerine Eyüp 2. Asliye
Ceza Mahkemesi'nce getirilen
yayın yasağrnı "sansür" olarak
niteleyerek, yasağın kaldınlmasuu
istedi. Yazılı bir açıklama yapan
Heper, düşünce ve ifade
özgürlüğü için yoğunlaştınlan
çabalar sürerken Cumhuriyet
gazetesi için alınan bu yayın
yasağının "halkın gerçekieri
öğrenme hakkına yeni bir darbe
oldıığunu" belirtti. Eyüp
Cumhuriyet Başsavcıhğı'nın
isteği üzerine mahkemece alınan
yasak karannın "sansür anlamı
taşıdığuu" ifade etti.
muna yamt vermesi gerektiğini söyledi. Ku-
tan, uyum tasansını eleştirirken de muhale-
fet eden herkesin cezaevine gönderilmek is-
tendiğini bıldirdi. Kutan, "kamu güvenh^i''
kavramının kullanılmadığım, bunun yerine
"karnu düzeni" denıldiğini voırgulayarak şu
görüşleri dile getirdi:
u
Bu
kurduklan. milleri köle-
leştirmedüzenidir. Bunun
eleştirUmesmi 159. ve 311
madde ile yasakhyorlar.
Estirdikleri baskı rüzgâr-
lan ile herkesi susturdu-
lar. Ama toplumun diple-
rindekidalgalanmalan his-
sediyorlar. bu suskunlu-
ğun uzun sürmeveceğini
büryorlar. Başbakan Ece-
vit, seçim istemekiyiniyet-
le bağdaşmaz, di>or."
Solda yeni oluşum
SPY
demokrasi
için engel
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Solda yeni olu-
şum çalışmalannı sürdü-
ren Yiğit Gülöksüz. üni-
versıtelerde ve sanayi site-
lerinde de örgütlenmeyi
hedeflediklenni belirterek
"SrvasiParnierYasası şu an
demokrasininönündeki en
büyükengeldir" dedi.
Gülöksüz ve yeni olu-
şum çalışmalannda yer
alan Prof. Dr. Dhan Teke-
K; dün Bilgi Düşünce ve
Üretim Kooperatifi tara-
fmdan Mülkiyeliler Birli-
ği'nde dûzenlenen toplan-
tıya katıldı. Yeni oluşum
hakkında bilgi veren Te-
keb, toplumda siyaset ve si-
yasetçiye duyula güvenin
çok düşük düzeyde oldu-
ğunu vTirgulayarak halkrn
özlemlerine yanıt veren ve
siyasi yelpazenin tümünü
kapsayacak bir parti orta-
ya koymarun çözüm olabi-
leceğ^ni kaydetti.
Prof. Dr. Erdal tnö-
nü'nün oluşumdan çekil-
mesini 'Şneni bir vizyonun
sahneye çıkmasına obnak
sağlamak" olarak değerlen-
diren Prof. Tekeli, seçmen-
lerin başka bir parti iktida-
ra gelmesin düşüncesıyle
kerhen oy vermesini orta-
dan kaldırmak gerektiği-
nin altnıı çizdi. Tekeli, ha-
zırlanan parti programının
çok farklı olduğunu, aktif
yurttaşlann yaratılmasını
hedeflediklerini kaydetti.
Yiğit Gülöksüz de yeni
oluşumun parti rüzüğünün
kıtapçık halinde basıldığı-
nı, gelecek günlerde inter-
netten de yayunlanacağmı,
özellikle gençlerin bu ko-
nuda tartışma yapmasını
istediklerini vurguladı. Ye-
ni oluşumun Türkiye'nin
tümünde, üniversitelerde
ve sanayi sitelerinde de
"ocak" biçimde örgütlen-
meleri hedef aldığını kay-
deden Gülöksüz, "Siyasi
Partiler Yasası şu an de-
mokrasinin önündeki en
büyük engeldir" diye
konuştu.
IRMIKIAYDBV ENGİN aengin@doruk.net.tr
Aşağıda sıralayacağım kav-
ramları birgözden geçirip ken-
dinizi bir sınayın:
Mülteci, iltica, sığınma, sı-
ğınmacı, göçmen, ekonomik
göçmen. siyasi göçmen, siya-
si mülteci, ekonomik mülteci,
tehcir, yerinden edilme, sür-
gün...
Sözcükleri tanıdığınıza kuş-
kum yok. Peki, aralanndaki ay-
nmcıkları (=nüansları) da biliyor
musunuz?
Ankara'da üç günlük bir sem-
pozyum toplandı. Toplumsal
Araştırmalar, Kültür ve Sanat
İçin Vakıf ın (TAKSAV) düzen-
lediği uluslararası bir sempoz-
yum: "Avrupa ve Türkiye'deSı-
ğınma Hakkı ve Mülteciler".
Üç gün boyunca yazının ba-
şında sıraladığım kavramlartar-
tışıldı. Türkiye'deki mültecilerin
sorunlan ve Türkiye'nin mülte-
cilik, göç olgusuna bakışı di-
diklendi. Bu konudaki ulusla-
rarası hukuk kuralları ile Türki-
ye'deki yasal düzenlemeler kar-
şılaştırıldı.
Yaşamının bir döneminde
mülteci olmuşlann az, kendini
bu sorunlara adayaniarın, en
azından bu konuda düşünce
üretenlerin çok olduğu bir sem-
pozyumdu.
Tırmık okuru -sanınm artık- bi-
liyor. Panel ve benzeri toplan-
Köksüz Ağaçlar, Temelsiz Evler
ve Çocuklar
tılara katılmıyorum. Ya bir ma-
zeret uyduruyor kaytarıyorum
ya da ve yüzüm tutarsa "katıl-
mayacağımı" açık açık bildiri-
yorum.
Ama bu sempozyuma durak-
samadan katıldım.
Katıldım, çünkü ben de bir
mülteciydim. Yaşamımın on iki
uzun yılını yurtdışında, "mülte-
ci pasaportu" ile, "siyasi mül-
teci" kimliğiyle geçirdim.
Yetişkin yaşlarında topra-
ğından kopmanın, mülteci ya-
şamının eğreti ve güvensiz düz-
leminde her şeye sıfırdan baş-
lamanın boğuntusunu öz de-
neyimlerimle biliyorum.
Bu konuda duyarlı olmam d o
ğal. Ama ben bu konuda ken-
dimi bilgili. deneyimli de bulu-
yordum. Sempozyumda üç beş
laf edebileceğimi düşünüyor-
dum.
Üç beş laf ettim de.
Ama iyi bildiğimi sandığım bir
konuda ne kadar bilgisiz oldu-
ğumu da gördüm. Türkiye'de il-
tica hakkına ve mültecilerin hak-
lanna ilişkin yasal düzenleme-
nin yürekler acısı hali önüme
serilince utandım.
Göçmenlerin ve mültecilerin
haklannı görece güvenceye alan
1951 Cenevre Konvansiyo-
nu'nun hükümlerini ezbere bi-
liyorum; Almanya'nın Mülteci-
ler ve Göç Yasası'nı satır satır
öğrenmiştim. Ama Türkiye'de-
ki durum konusunda tam bir
cahil(miş)im.
Türkiye'de mültecilerin hak-
kını ve hukukunu 1934'te çıka-
rılmış (yani ninem zamanından
kalma) "Iskân Yasası" hüküm-
lerinin düzenlediğini; ancak
1994'te bir yönetmelik çıkarı-
larak birkaç -cılız- adım daha
atıldığını bilmiyordum.
Türkiye'nin 1951 Cenevre
Konvansiyonu'nu 1961 'de im-
zaladığını biliyordum da "coğ-
rafi çekince" koyduğunu, yani
Cenevre Konvansiyonu'nu, an-
cak belli ülkelerden gelenlere
uygulamayı kabul ettiğini bilmi-
yordum.
Bu yüzden de Iran mollalann-
dan, Saddam rejiminden, Af-
gan Talebanından kaçıp Türki-
ye'yesığınan binlercevebinler-
ce mültecinin tüyler ürperten,
yürek yakan yaşam koşulları
üstüne hiç bilgim yoktu.
Öğrendim.
•••
Üç günlük sempozyumun ge-
tirdiği bilgi birikimini bu köşede
sizlerle bölüşmem olanaksız.
Eh, Türkiye medyasının da mül-
teci sorununa ilgi göstermesi
için pek bir neden yok. Ibo ile
Asena arasındaki "küstüm-
banştım" trafiği elbette Türki-
ye'de güvenli bir sığınca arayan-
lardan önemlidir.
Mültecilerin canı cehenne-
me.
Onlareğerekonomik neden-
lerle Türkiye'ye göçtülerse bi-
rer "asa/a/c"tırlar. Büyük kitleler
halinde Türkiye'ye kaçtılarsa
(1992'deki milyonluk "Kürtgö-
çü"nü anımsayın) başımıza ge-
len bir "be/a"dırlar. Yok eğertek
başlanna kaçıp Türkiye'ye sığın-
dılarsa "potansiyel casus"tür-
lar. Onlarla ilgilenecek olan da
hukuk değil, gizli servislerdir.
Onlarla ilgilenmek demokrasi
kültürünün bir ölçütü değil, bu-
laşılmaması gereken "tehlikeli
konular"ö\r.
3.5 milyon insanını Batı Av-
rupa'ya, Avustralya'ya. Kana-
da'ya göçmen vermiş; 12 Mart
ve 12 Eylül darbelerinden son-
ra binlerce insanını mülteci ola-
rak yurtdışında yaşamak zo-
runda bırakmış bir ülkede mül-
teci sorununa karşı sürüp gi-
den derin duyarsızlık anlaşılır
gibi değil.
500 yıl önce ispanyol engizis-
yonundan kaçan Yahudilere ku-
cak açan bu topraklar, bugün
Iran'dan, Afganistan'dan, Suri-
ye'den, Irak'tan, Kafkas ülkele-
rinden kaçıp gelen mültecilere
nasıl bir yaşam sunuyor?
Yanıt, Van'daki mültecilerin
yaşamınatanıklıkeden birsem-
pozyum katılımcısından geldi:
"... Van 'da yaşayan mülteci-
lerin küçük çocuklan için bir
sosyalmerkezaçmayı başardık.
Çocuklar oraya geliyorgün bo-
yu resim yapıyor, şarkılar söy-
lüyor, bilgisayar öğreniyorlar.
Yaptıkları resimleri görmenizi
isterdim. Hepsinin, ama hep-
sinin yaptığı resimlerde ağaç-
lar köksüz. evler temelsiz, her
şey havada yüzüyor. Resimle-
rine kendilerini çizdiklerinde
kendileri de havada dunjyor..."
Mültecilik, kökünden kopan-
ların eğreti yaşamları demektir.
Çocuklar gerçeği çizmiş...
Mültecilik gerçeğini...
POLİTİKA GUIVLITGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Zambaklar Giyinmiş
Genç Bir Kız...
Uzun uzun konuşmuşlardı o gece...
Yaşamın içinden küçük öykücüklerdi bırbirle-
rineanlattıkları...
Yarınlar maviye ve kızıla dönüşen seslerle ço-
ğalacaktı. Doğan günle açılacaktı sayfalar...
Uyandıklarında deniz durgundu...
Fırat kıyısında bir kuş havalandı o saatlerde,
Kızılımnak ta ağaçlar uyanmak üzereydi...
Harran Ovası'nda renk renk giysiler içindeki genç
kızlar yaşamın kendi derinliğindetürkülersöylüyor-
lardı...
Ikisi de dalıp gitti!..
Erkek ayağa kalktı, balkon kapısını açıp masma-
vi denize baktı...
Dedi ki:
"Karanlığın içinde aydınlığı anyoruz yıllardır...
Bak, iç çekişmeler mevsimindeyiz artık...
Karl Kolovv'un ağıtlannda buluşuyor, Yannis Rrt-
sos 'un, Octavia Paz'/n uzaklardan yankılanan
sesini duyuyoruz...
Söyle haydi, neden bıraktık tüm sevişmeleri?
Hani uykuların dehnliğinde yakaladığımız umut-
larımız vardı bizim!"
Kadın da balkona çıktı...
Erkeğe, "Gökyüzünebaksana"dedi, "tümumut-
lanmızı salmışız oraya, renk renk uçurtmalar gi-
bi. " Erkek gülümsedi. Sonra kadının elinden tut-
tu. Işaret parmağından öptü...
Saydam gövdesini açan gün ikisinin gözleri-
nin içini okuyordu...
Erkek, kadına Octavia Paz'ın dizelerde seslen-
di:
"Boşlukta dönüp duruyor genç kız/ Başıboş
bulutlar, çevrinti, hava.l Esneyen kocaman bir
ağızgökyüzü.I bir köpekbalığının ağzı, içinde/ gü-
lüyor keskin ışıkları yıldızlann./ Zambaklar giyin-
miş genç kız. geliyorl söküyordişlehni uykucununl
fırlatıyoryaşı belirsiz havalara:/yıldızlar, o kırpışan
adacıklar/ dökülüyor bir bir ve tuzl yayılıyor üstü-
ne örtülehn;/ yaralı balıkçıl tüy yağmuruna dönü-
şüyorj gitar kınlıyor ve aynal ay ışığı gibi param-
parçaJ Heykel devrilıyor. Kolu bacağı/ kıvranıyor
toz içinde ve canlı."
• • • _ _
Masmaviydi deniz... ~
Bir süre denizi seyretti erkek ve kadın...
Sonra gözlerini yumdular...
Belki de bir iyonya kentine gittiler... Durgun ak-
şamlar içinde buluştular...
O saatte Sıvas'ta, Erzurum'da, Diyarbakır çar-
şısırıda dolaştılar...
Ömer Faruk Toprak'tan şiirler okudular:
"gözler yollarda dağıtmış saçlan rüzgârl uzun
zaman sonra gün ışığına çıkmışım/ soluğunu du-
yuyorum yastığımda penceremde/ anılann kıyısın-
da yürümüşüz beraberce/ şimdi ağır bas bariton
sesiyle söylüyor/ santa-lucia 'yı birzenci ilerdel ke-
ten gömleğinde denizin tuzlu ağzı/ gözleri gülü-
yoravuçlan beyaz beyaz/ bir ateşböceği ile bir an
aydınlanan/ korkmayan, yüzünü hatırlıyorum
bana yavaş sesle okuyorşiirlerini/ sanki eğilmiş
geceleri sulara/ tenhada ağlayan bir nar ağacıl hal-
buki sen kahraman yüreğinle/ bir kalp daman gi-
bi hızlı hızlı atardınl cesaretle bakardın uçurum-
laral şimdi ağır ağır geçiyor beyaz bulutlar/ yel-
kenleri ferah rüzgârlardolduracak/yasla başını om-
zuma sıyrıl kederlerdenl duyacaksın çünkü bu tit-
remeyi yaşadıkça"
• • •
Uykulann derinliğinde kaybolan kadın ve er-
kek, uçsuz birdenizde bulunan kuş gölgelerinden
habersizdiler...
Fırtınalarda sürüklenip giden aşk hırçınlığın zir-
vesinde buluşurken bile yüreklerinde derin iz-
ler bıraktılar...
Kurban edilmiş bir akşamdan bir sabaha ba-
karken Efrain Huerta'nın kızıl lal taşı dudağında,
ak ve lekesiz bedeninde sevışmeye hazır bir tut-
ku oldular...
işte o sırada aşkın kanatlanışı ve uçuşu baş-
lıyordu...
"Bir tanndır sevda, çılgın ve karanlık
Canlı bir tanrı, adsız ve sözcüklerden arınık
geçirir o karanlık sessizliği şarkılarla,
Çaresiz dilime çığlık çığlığa
battal evrene bir alev demetiyle,
ateş gömülü sinesinden biryandan öbürüne,
Karanlık bilmez, sırrına erilmez, zulmünden ka-
çılmaz."
Erkek kadının elini tuttu ve bu kez serçe parma-
ğından öperken şöyle dedi:
"Kanını kuşatan tutkulu ateşle ve kulaklannı pat-
latan fırtınayla yaşa... yaşa ki hep şaşırt beni!.."
0 saatlerde tenhada ağlayan bir nar ağacının al-
tında zambaklar giyinmiş bir genç kız ilebirdelikan-
lı düşler kuruyordu...
hikmet.cetinkaya 'cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Ecevit yazılı açıklama yaptı
Avrcıpa'ya Mesut
Yıhnaz gidecek
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Avrupa
Birliği'nin geleceğinin
görüşüleceği Avrupa
Konvansiyonu'nda
Türkiye'yi Başbakan
Yardımcısı Mesut Yıl-
maz temsil edecek. Dı-
şişleri Bakanı ismail
Cem ile sessizce çeki-
şen Yılmaz'ın ismi,
Başbakan Bülent Ece-
vit tarafından yapılan
yazılı açıklamayla ka-
muoyuna ilan edildi.
Yılmaz'ın yedeği-
nin Türkiye'nin AB
nezdindeki daimi tem-
silcisi Büyükelci Ni-
hat Akyol, TBMM
temsilcilerinin de
DSP'li Ali Teldn ile
DYP'li Ayfer Yümaz
olduğu açıklandı.
Başbakanlık'tan ya-
pılan yazılı açıklamada
şu görüşlere yer verildi:
a
Başbakanınuz, Kon-
vansiyon'da Türkij'e'yi
bükümet adına Başba-
kan Yardımcısı Mesut
Yümaz ile yedeği ola-
rak AB nezdinde Tür-
kiye Daimi Temsikisi
Büyükelci Nihat Ak-
yol'un ve TBMM adma
bSPmfllrtv^kiliAHTe-
kin ve DVT miDetveküi
Ayfer Yıhnaz ile yedek-
leri olarak MHP rnillet-
vekiB Kürşat Eser ile
ANAP miDet\ekili Em-
re Kocaoğhı'nun temsfl
edeceğini, Valery Gis-
card D'Estaing'e Kon-
vansiyon çahşmalann-
da başan dflekleriyle
birtikte bildinniştir.''