28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATA CUMHURİYET 26ŞUBAT2002SALI 8 DUNYA VE T U R K I Y E dishab@cumhuriyet.com.tr KAVŞAK OZGEN ACAR Cem için Budapeşte'de Trajik Anı! Avrupa Biriiği'ne üye olacak ülke- erin başında Macaristan geliyor. Leh- •nan Kardeşler adlı bir Amerikan ku- ijluşunun "siyasalistikrar" açısından yaptığı incelemeye göre Macaristan yüzde 7O'i aşan bir oranla gelişen ekonomiler arasında "en güvenilir" konuma sahip. Türkiye'de oran an- cak yüzde 50. Dışişleri Bakanı Ismail Cem per- şembe günü Budapeşte'ye gidiyor. Macar Bakan Yanoş Martoni'nin ge- çen yıl Ocak ayında yaptığı ziyarete karşılık verecek. Anımsanacağı üze- re 18 yıllık bir aradan son- raVictor Orban da Anka- ra'ya gelen ilk Macar baş- bakanı olmuştu. Bu günlerde Macar siya- sacılann gündemi yoğun. Nisanda genel seçim var. Merkezsağdaki hükümet, AB'ye girişin kendi döne- minde gerçekleşmesi için olağanüstü çaba gösteri- yor. Cem ve Martoni; AB, Balkanlar, Irak, Afganistan ve Kıbrıs sorunlarını gö- rüşmekle yetinmeyecek, iki ülke arasında ilişkilerin geliştiril- mesine yönelik arayışlar içinde de olacaklar. Cem'in ziyaretinin en renk- li yanını 2. Dünya Savaşı'nda yaşa- nan trajik bir olay oluşturacak. 19 Mart 1944'te Macaristan Başbakanı Mikloş Kallay dır. Naziler, Macaris- tan'ı işgal edince Türk Elçisi Şevket Fuat Keçeci, Macar Başbakanı 'n/n özel Kalem Müdürü olan oğlu Kris- tof Kallay ı arar. Başbakanı konu- tunda ağırlayabilecegini söyler. Baş- bakan ailesi ile Türk elçıliğine sığınır. Naziler, Türklerden başbakanı kendi- lerine vermesini isterler. Osmanlılardö- neminde Türkiye'ye sığınan öteki ün- lü Macarlar gibi Türkler bu kez de Kallay ailesini koruriar. Nazilerin baskısı üzerine 18 Ka- sım'da, kukla hükümetin Dışişleri Ba- kanı Gabor Kemeny Türk elçisini makamına çağınr. Eski başbakanın teslim edilmesi, yoksa polis zoruyla çıkanlacağı ültimatomunu verir. Elçi, karşı çıkar. Ancak konutunun çevre- sindeki abluka büyümüştür. Başba- kan Kallay, Türklerin ve öteki sığın- macılann yaşamlannı teh- likeye atmamak amacıyla konuttan çıkarak teslim olur. Dachau toplama kam- pına sürüiür. Savaştan son- ra Amerikalı askerierce kur- tanlır. Eşi yaşamını büyü- kelçilikte sürdürür. Ancak bir gün hava almak için çıktığı bahçede Nazilerin hava saldınsı sırasında kal- bine çarpan birşarapnel ile ölür ve büyükelçilik bahçe- Mikloş Kallay sine gömülür. T * Yıllarca sonra Turk bu- yükelçiliği Buda Kalesi içinde bir bi- naya taşınır. Eski konut ise bugün Avrupa Konseyi Gençlik Merkezi'ne dönüştürülür. Türk Büyükelçisi Ender Arat, bu olayı başbakanın bugün 87 yaşında olan küçük oğlundan öğre- nir. Cem, Budapeşte ziyaretinde bu yapıyı ziyaret edip, 1944 yılındaki ola- yın anısına bir plaket koyacaktır. Cem, ayrıca "Nazi" ve "Komünist" yöne- timlerde işkenceyle öldürülenlerin anısına kurulan "TerörMüzesi"ni de ziyaret edecek. Fındık mı? Aganigi mi? Zehip mi? Birkaç gün önce gazeteleri- mizde dünyada en çok ve en ka- liteJi fındık üreten Türkiye'nin dış- sanmını olumsuz etkileyen önem- li bir habervardı. Haberde, AB'nin Türk fındığındaki "aflatoksin" oranını "abarttığı" bildiriliyordu. Aflatoksin, bir çeşit zehirdir. Bir üründe oluştuğunda küflenme başlar, tanmsal mücadele ile küf giderilse bile, üretime yol açan özü kalır. Daha sonraki ünetimi de olumsuz etkiler. Türk fındık dışsatımı yapanlar, AB'nin fındığa aflatoksin analiz raporu istemesini şoyle yorum- luyorlar: "Fındığımızda aflatok- sin yok demiyoruz. AB, bu mad- denin fındığımızda kabul edile- bilir oranın 10 katı bulunduğu- nu söylûyor. Avrupalı fındık üre- ticisinin elinde yüzde 60 oranın- da fındık kalmıştır. Amaç, Avru- palı fındıkçıyı konımaktır." TÜBİTAK'ın Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanı Prof. Dr. Naci Görür ise AB'nin karanndan "ders alınmasını" söylûyor. Fındı- ğın üretiminden ambalajına değin bir "standarda" kavuşturulmasını, her aşamada analiz yapılmasını öneriyor. Profesörekliyor: "Fındık- ta şimdiye değin 366 analiz yap- tık. 22'siAB sınınnın üzerinde çık- tı. Buoranyüzde 6olup kabuledi- lebilirbirölçüdür. Ancakanaliz sa- yısı 366 değil 36 bin olmalıydı." Pozitif bilimin gerçekleri orta- dayken, AB ister kendi vatanda- şını, ister kendi üreticisini koru- mak amacıyla olsun böyle bir sı- nır getiriyorsa, AB adayı Türki- ye'nin de bu koşullara uyması gerekmez mi? Avrupalının canı can da Türk vatandaşının canı patlıcan mı? Birkaç yıl önce baş- layan "aganigi" kampanyası sı- rasında okullara dağıtılan fındık- lardan zehirlenmeler olmadı mı? Tarım Bakanlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı bu soruna ciddi el koymak zorundadır. Kurşun, mermi olmasa da öldürüyor Birkaç ay önce, Dünyanın en gü- zel çekirdeksiz üzümleri olarak bili- nen Türk üzümleri ile ilgili benzeri bir haber vardı. ABD, Türk üzümünde- ki "kurşun" oranını çok yüksek bul- muş, Türkiye'den üzüm alımını de- netlemeye başlamıştı. Kurşun, ağır, zehirli bir metaldir. Suda özümlene- bilen tuzlan ise çok zehirlidir. Genç kuşak gazeteciler kurşun ze- hirlenmesinedirbilmezler. Günümüz- deki baskı sisteminden önce gazete- ler kurşun kalıplara dökülürken, bina- nın içinde kurşun dumanlan solunurdu. Burada çalışanlann yüzleri soluk, diş- leri kahverengi ve çürük içindeydi. Ça- lışanlara zehrin etkisi azaisın diye süt ya da yogurt dağıtılırdı. Pek çok mat- baa işçisinin, gazetecinin erken ölüm- lerinin nedeni kurşun zehirienmesiydi. İçinde çeşitli kimyasal maddeler bulunan su, kurşun borulan zaman- la aşındırır. Böylece zehirli kurşun, suya kanşır. Bugün bile pek çok bi- nada eski kurşun borular kullanılıyor. Ancak, yeni binalarda artık kurşun boru kullanılmıyor. Ingittere, suyunun litresinde 50 mikrogram kurşuna izin verirken Dünya Sağlık örgütü'nün sı- nın 10 miligramdır. Türkiye'de bunun sınınnı bilen varsa beri gelsin! Bugün Izmir'den karayolundan Ak- hisar'a, Manisa'ya. Salihli'ye giderken yol boyu nefis bağlargörürsünüz. Ka- rayolundan geçen binlerce arabanın çı- kış borusundan atılan dumanın hava- lanıp sonra bağlann üzerinde çökel- diğini görürsünüz. Bağ toprağına çö- kelen kurşun tuzlannın bağ çubuğun- ca emilmesine ek olarak üzüm mev- siminde üzerine çökelen kurşun da eklenince üzümlerkanseryapıcı mad- deye dönüşür. ABD'nin Türk üzümün- den kurşun analizi istemesinin de ne- deni budur. Biz Türkler için "Bize bir şeyolmaz" inancı geçerli olduğundan AB'nin önerilerini, ABD'nin önlemleri- ni "abartılı" bu\uruz. Çünkü bizim va- tandaşımız insan değildir! Kentlerimizdeki vatandaşlanmız de- netimsiz araç kullanımı nedeniyle kur- şun solurlar. Hemangi bir trafik ışı- ğında durup ister sürücü, ister yaya olarak bir iki dakika çevrenize bakın. Arabalardan çıkan gazın insanlan gı- dım gıdım zehirlediğine lütfen tanık olu- nuz. önceki yıl Istanbul Beledıyesi'nin yaptığı bir araştırmaya göre günde bir milyon araç trafiğe çıkıyordu. Bun- lar yılda 4 milyar litre kurşunlu, nor- mal ve süper benzin tüketiyordu. Ha- vaya bıraktıklan gazdan dolayı Istan- bullular 1 milyon 750 bin kilo kurşu- na denk zehir soluyordu. Arabanın gaz temizleme gereçlerini onarma- dan trafiğe çıkan sürücülere hiç ce- za yazıldığını gördünüz mü? Kaldı ki cezayı trafik polisi mi, belediye zabı- tası mı yazacak belli değildir. Ceza- nın miktarı da belirsizdir. Bir göl kıyısında bir avcı bir yaban ördeğini öldürmese bile, o fişekten çıkan kurşun saçmasını suda yutan ördeklerin öldükleri kanıtlanmıştır. İki hafta önce Ankara'da yapılan bir top- lantıda Hacettepe Üniversitesi'nden Doç. Dr. Zafer Ayaş, avcılann attık- ları kurşun saçmalann yıllarca biriki- mi sonucu göllerimizin canlılar için bir cehenneme dönüştüğünü bilimsel verilerle ortaya koydu. "Transistörlü"radyo, "vvalkman", "diskman" gibi araçlann artması ile doğadaki zehirienme de hızlandı. Es- ki piller gelişi güzel biçimde çöpe atılıyor. Türkiye'de yılda 30 trilyon li- ra harcanan tüketilmiş pil sayısı 200 milyon. Bir saçma kurşunun bir ya- ban ördeğini öldürebildiği birortam- da, bu denli pilin toprağa kanşma- sının sakıncalan üzerinde her neden- se durulmuyor. Istanbul Belediye- si'nce başlatılan pil kumbaraları ya da bir firmanın pil toplamaya yöne- lik özendirici kampanyası da roman- tik düzeyden ileri gidemedi. Dicle Üniversitesi Kimya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Candan Hamamcı, "kurşun kirliliğinin çocuklarda zekâ ge- riliğine yol açtığını" söylerken, saç tel- lerindeki kalıntılann incelenmesinden ünlü besteci Beethoven'in kurşun ze- hirlenmesinden oldüğünün anlaşıldığı- nı da anımsattı. Hamamcrnın şu söz- leri dikkat çekici: "Vücut, alınan kurşu- nun yansını ancak 1460 günde atabi- liyor. Kemiklerde biriken kurşun, yetiş- kinlerde kansızlığa, siniriiliğeyolaçryor, çocuklarda zekâ geriliği yapıyor." Ingiliz Sussex Üniversitesi, altı ya- şında, beyinsel gelişme çağındaki her on çocuktan birinin kurşun zehirlen- mesinden ötürü zekâ gerilemesine uğradığını açıkladı. Artık geri zekâlı bir kuşak yaratma trajedisinden geri dönmenin zamanı hâlâ gelmedi mi? Yoksa hâlâ "abartı" ve "3ize birşey olmaz" demeyi sürdürecek miyiz? Elmek: oacar@superonline.com Faks:0312 442 79 90 Prens Abdullah'm Araplar tanıstn, Israilişgaltopraklarından çeküsin çağnsı tartışılıyor Masada Suudi önerisivarDış Haberier Servisi - Ortadoğu ban- şı için Suudi Arabistan'da fiilen yöneti- mi elinde tutan Prens Abduflah ın inı- siyatifîyle gündeme gelen planla ilgili gelişmeler sürerken tsrail ordusu ile Filistinliler'in çatışmalan sürüyor. Prens Abdullah'ın lsrail"in Ajaplar tarafindan tanınması karşılığında işgal ettiği Filistin topraklarından tamamen çe- kilmesini öngören banş planı, ABD'nin "dikkat çekici ve olumİu" bulmasının ardından tsrail Dışişleri Bakanı Şimon Berestarafindan da "iynçve ohBnlu" bu- lundu. Israil Başbakanı Ariel Şaron'un da ABD'den, Suudilerle planı tartışmak üzere bir görüşme ayarlamasını istedi- ği büdirildi. BM Genel Sekreteri Kofi An- nan planın, şiddetin ciddi boyutlara ulaş- • Prens Abdullah'ın Ortadoğu için sunduğu banş planı ABD tarafindan desteklenirken îsrail, Suudilerle görüşme ayarlanması için Washington'dan yardım istedi. Ordunun Filistinlilere yönelik saldınlan ise durmak bilmiyor. Dün de iki Filistinliyi öldüren tsrail askerleri, bir Filistinli hamile kadını da yaraladı. tığı bir süreçte Israil-Filistin banşı için olumlu ve parlak fikirier içerdiğini be- lirtti. Arap Biıüği toplanüsında konuşulacak Suudi Arabistan lideri Prens Abdul- lah, New York Times gazetesine verdi- ği birröportajda, 27-28 Mart tarihlerin- de gerçekleştirilecek Arap Birliği top- lantısında Israil'in, Doğu Kudüs de da- hil, işgal topraklarından çekilmesi kar- şılığında Arap dünyasıyla ilişkilerinin normale dönebileceği yönünde bir öne- riyi içeren bir konuşma yapacağını kay- detti. Banş girişimleri sürerken. îsrail ordu- sunun Filistinlilere yönelik saldınlan da devam ediyor. Batı Şeria'da îsrail asker- leri dün kendilerine bıçakla saldıran bir Filistinli kadını ve hamile kansını has- tanaye götüren bir başka Filistinliyi öl- dürdükleri bildirildi. tsrail askeri kaynak- lan, Tulkarem kasabasında dün sabah meydana gelen olayda, Filistinli bir ka- dının elindeki bıçakla yol kontrol nok- Doğmadan yaralananlarFıüstiıuı çocuklar, kendilerinin fıiçbir sorumlunığu ohnayan bir savaşın içine doğuyorlar. Hatta daha anneJerinin karnmda bu savaşın taran oluyorlar. Doğum için hastaneye yetiştiriuneye çahşüan FilistinJi hamile bir kadın önceki gün İsrail askerlerinin açöğı ateş sonucu göğsünden yaralanmış, büyük bir şans eseri kurtulduğu olaydan sonra bebeğini dünyaya getirmişti. Bu olayın üzerinden 24 saat geçmeden, Baü Şeria'nın Nabius kentinde de FilistinJi bir başka İsrail askerlerinin ateşinin kurbam oldu. 22 yaşuıdaki Meysun omzundan yaralanırken, 24 yaşındaki eşi Muhammed Hayek ökiü. Yarah halde hastaneye yetiştirflen Meysun'un yetim bebeği de "\-arah" doğdu. Hayek bebek, annesinin karnmdayken taraf olduğu savaşta, belld daha 10 yaşuıa gebneden eiine yn bir taş, ya bir silah alacak. (Fotoğraflar: REUTERS ' AP) tasında bekleyen askerlere saldırdığını belirtirken Filistinli yetkililer, olayla il- gili açıklama yapmadılar. Öte yandan, Kudüs'ün kuzeyindeki Ne\ e Yakov Yahudi mahallesindeki oto- büs durağında bekleyen bir grup Israil- li 'ye ateş açarak 10 kişinin yaralanma- sına yol açanlardan birinin öldürüldüğü, diğerinin de kaçtığı bildirildi. 3 polisin çatışmada yaralandığı belirtildi, ancak bu polislerin 10 yaralıya dahil olup ol- madığı açıklanmadı. Saldınyı Arafat'ın El Fetih grubuna bağlı El Aksa Sehitleri'nin üslendiği açıklandı. Güvenlik görevli- lerinin, çok sayıda ambulan- sm gittiği olay yerini kordona aldığı kaydedildi. Tanklar çeküdi tsrail hükümetinin önceki gün Filistin lideri Yaser Ara- fat'a Ramallah'ta "dolaşma izni" vermesinin ardından tanklannı Arafat'ın karargâhı çevresinden çektiği belirtildi. tsrail ordusundan yapılan açık- lamada, "Hükiimetintanmat- lan gereği İsrail savunma güç- Jeri Filistin yönetinrindeki Ra- mallah kentinden çekikü" de- nıldı. AB Ortak Savunma ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Ja- vier Solana Arafat'ın hareket özgürlüğünün tanınması ge- rektiğini söylerken Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fisc- her de Ortadoğu sorununun çözümünde Arafat'm hareket özgürlüğünün önem taşıdığı- nı belirtti. Ortadoğu gezisi çerçevesinde tsrail'e gelen So- lana, Dışişleri Bakanı Şinıon Peres ile görüştükten sonra yaptığı açıklamada, tsrail ka- binesinin Arafat'ın 3 Ara- lık'tan beri "hapsedildiği" Ba- tı Şeria'nın Ramallah kentin- den aynlmasına izin vermeme karannı eleştirdi. BAKIRKÖy 5. ASIİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2001 642 Karar No: 2001 460 Davacı Fatma Akbaş. Yalçın Akbaş. Ersin Akbaş ve Yeşim Akbaş vekilleri Av. Mehmet Çelik tarafindan davahlar Ramazan Böcek vesair aleyhine açılan manevi tazminat davasında. dava dilekçesi davalı Ramazan Böcek'in adresi bilinmediğinden tebliğ edilmemiştir. Ancak davanın 27.09.2001 tarih. 10.30'daki oturumunda Bağcı- lar Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verilmiş olup. dava yetki- sizlik nedeniyle reddedilmiştir. Işbu 27.09.2001 tanhi yetkısizlik karannm. ilan tari- hinden itibaren 22 gün içinde temyiz edilebileceği (HUMK'nin 213. 377. 432. mad- deleri gereğince) hususu mahkememizin yetkisizlık karan yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 1.2.2002 Basın: 9594 MANİSA1. ASLtYE HUKUK RÂKİMLİĞt'NDEN Esas No: 2002/112 Davacı Manisa Belediye Başkanlığı tarafindan davalı Mehmet Pekpelvan aleyhine açılan kamulaştırma bedelinın 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı yasanın 10. maddesıne göre kamulaştınlan taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile bedeli- nın ödenmesi karşılığında taşınmazın davalı adına kaydının iptalı ile davacı adına tes- cili davasında. Manisa merkez Yarhasanlar Mah. 930 ada. 2 No'lu parsel ve 159 m2'lik miktarlı taşınmaz Manisa Belediyesi Encümeni'nce 28.8.2001 tarihinde kamulaştınlmışhr. ilan olunur. 29.01.2002 ' Basın: 8538 ZEYTtNBURNU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosvaNo:2001 526 Davalı Nadide Görmez. Telsız Mah. 85'2 Sokak No: 8 1 0 Zeytinburnu adresinde iken halen ikametgâhı meçhul. Davacı Istanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekili Av. Uğur Küçükkarakaşlı tarafin- dan aleyhinize açılan boşanma davasında tüm aramalara rağmen ve zabıtaca adresiniz meçhul bulunduğundan duruşma gününün ve dava dilekçesinin tarafınıza ilanen tebli- ğine karar venlmiştir. Bu itibarla, mahkememizin 2001-526 esas sayılı dosyasının duruşması olan 05.04.2002 günü saat 10.00'da mahkemede hazır bulunmanız veya kendinizi bir ve- kille temsil ettirmenız, duruşmaya gelmediğıniz veya vekil göndermediğinız takdirde HUMK'nun ilgili maddeleri uyannca duruşmaya yokluğunuzda devam edilerek karar verileceği, dava dilekçesi ve duruşma günü tebİiğı yerine kaim olmak üzere tarafınıza ilan olunur. 06.02.2002 " Basın: 9295 ANKARA14. SULH HUKUK HÂKtMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 2001706 Davacı Demir Sigorta AŞ vekili tarafindan davahlar fbrahim Halil Baltacı. Ferhat Özer ve L'niversal Sigorta AŞ aleyhine açılan tazminat davasının mahkememızde ya- pılan açık yargılaması sırasında verilen ara karan gereğınce. Davalılardan Sokullu Mahmut Paşa Caddesı 24 2 Dikmen-Ankara adresinde ika- met ettigi bıldirilen Ibrahım Halil Baltacı adına çıkanlan teblıgatlar teblig edileme- miş. adresi de zabıtaca tespit edilememış olduğundan adı geçen şahsın bir dahaki du- ruşma günü olan 27.3.2002 günü. saat 9.45'te tüm delillen ile birlikte mahkememiz- de hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde duruşma- nın gıyabında devam edeceği ve karar verilebilecegi HUMK'nin 509. maddesı gere- gınce teblig yerine geçerli ofmak üzere ilanen teblif olunur. Basın: 9767 SARIYER SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 2001 851 Paraskeviça Giricali (Ezlatan) tarafindan Nikola Ezlatan mirasçtlan Fotini Ezlatan. Elenora Ezlatan, lonna Pitira. Yeorgios Kikrilis. Ksenefon Kikliris, Anastasia Volkof. Yorgi Dülgerli. Mariya Karavasil aleyhlerine ikame olunan Terekeye Mümessil tayini da- vasının vapılan yargılaması sonunda: Sanyer Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2001-851 esas 2002 92 karar sayılı ve 8.2.2002 ta- rihli karan ile M.K.nin 377 3 maddesi gereğince Sanyer 2. Asliye Hukuk Mahkemesfnin 997 388 esas sayılı dosyasmda terekeyi temsil etmek üzere Istanbul Barosu Avukatlarm- dan Oktay Uzun Çarşılıoğlu'nun atanmasına karar venlmiştir, Davalılardan Ana Ezlatan Mirasçılan Yorgi Dülgerli ve Mariya Karavasıl'e karar tebli- ği yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 12.2.2002 Basın: 9407 SAPANCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1993,6 Davacılar Malık Tuncer mirasçılan. Saadet. Nurcan, Gülcan. Fikri, Nuri, ve Mu- harrem Tuncer tarafindan davahlar hakkında açılan meni müdahale davasının yapı- lan yargılaması sonunda 26.11.1998 tarihinde davanın reddine karar verilmiş olup, karann temyizi üzerine verilen karar Yargıtay 1. Hukuk Dairesfnin 20.9.2001 tarih 2001/8272 Esas 9457 Karar sayılı üamıyla davanın kabulüne karar verilmesi gere- kirken reddinin yanlış olduğundan dolayı bozulmasına karar verilmesinin verilen boznıa ilamı davahlar, Zerrin Tuncer. (Altıngöz) Namiye Tuncer. (Nal). Nurten Atoksi, Gülten Şimşek, Erdem Tuncer. Feriha Özçin. Meral Kayseri, Regaip bin Kayseri ve Ayla Günce'ye tebliğ edilememiş olup ilanen tebligata karar verilmiş olup tebligat kanununun 29. ve 31. maddesi gereğince ilanın gazetede yapıldığı tarihten itibaren 15 günlük süre zarfinda bozma ilamına karşı tashihi karara gidil- mediği takdirde verilen Yargıtay ılamının kesinleşecegi ve yeniden esasa girilerek duruşmaya devam olunacağı ilan olunur. 31.1.2002 Basın: 9700 İSTANBUL 8. İCRA DAİRESİ'NDEN MENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI DosyaNo: 2001 15637 E. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkan lrruştır. Binnci artırmada 04.03. 2002 günü saat 12.00-12.10 da Peykhane Cd. No: 53/A Sultanahmet adresinde yapılacak ve o günü kıymetlerin %75'ine istekli bulunmadığı takdirde 05.03.2002 günü aynı yer ve saatte ikinci artırma yapılarak satılacağı. Şu ka- dar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde kırkını bulmasmın ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklının alacağının toplamından fazla olma- sımn ve bundan başka paraya çevirme ve paylann paylaştırma masraflannı geçmesi- nin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden %18 oranında KDV'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesınin icra dosyasmda görülebileceği. fazla bilgı almak iste- yenlerin yukanda yazılı dosya numarasıyla Dairemize başvurmalan rica olunur. Muhammen Kıymeti Lira Adedi Cinsi 16.30O.0O0.0OO.-TL. 13 Halı 1.500.000.000.-TL. 1 Halı 12.950.000.000-TL. 15 Halı 500.000.000.-TL. 1 Halı 7.000.000.000.-TL. 3 Halı 7.600.000.000.-TL. 4 Halı 2.500.000.000.-TL. 3 Halı 7.750.OO0.000.-TL. 15 Kılim 10.95O.O0O.OOO.-TL. 14 Halı 5.90O.O00.0O0.-TL. 9 Halı Basın: 9588 (Mahiyeri ve Önemli Nitelikleri) lran çeşitli ebad ve evsafta Kotan Türkmen çeşitli ebat ve ev safta Ukrayna Ipek çeşitli ebat ve evsafta Uşak çeşitli ebat ve evsafta Konya Tekke çeşitli ebat ve evsafta Anadolu çeşitli ebat ve evsafta Kafkas-Kazak çeşitli ebat ve evsafta Anadolu çeşitli ebat ve evsafta MERSİN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 2002-27 Davacı S. S. Azim Konut Yapı Kooperatifi Vekili Av. Sevim Kul tarafindan davalı- lar S. S. Zamankent Konut Yapı Kooperatifi ve Oğuz Inş. Taah. San. ve Tic. Şirketi aleyhine açtığı tapu iptali ve tescil davası Yargıtay'dan bozularak gelmiş, mahkeme- mizin yukandaki esasına kaydı yapılmış olup, Mahkememizden verilen karar ve Yargıtay ilamı davalı Oğuz Inş. Taah. San. Tic. Şirketi'ne İlanen Tebliği Yapılmış Olup, bozmadan sonra yeni duruşma gün ve saati- nin de ilanen tebliğine karar verildiğinden. Duruşma gün ve saatinin adı geçene ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı ve 10 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde cevap vermemiş sayılacağı, duruşmayı kendisinin takip etmesi ya da bir vekille temsil ettirmesi. aksi takdirde duruşmanın yokluğunda devam edilip karar verileceği (HUMK'nin 213. mad) ve duruşma gününün 02.05.2002 günü saat 09.00'a bırakıldığı tebliğ yerine ka- im olmak üzere ilan olunur. 10.01.2002 Basın: 3678 İSTANBUL 7. İŞ MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ'NDEN 1998 883 SSK Genel Müdürlüğü tarafindan İGL STFA JV Sabri Kösemen aleyhine açılan 379.701.807.-TL liralık alacak davasının yapılan yargılaması sırasında: Davacı vekili, davalı Sabri Kösemen için fzmit Köseköy Kandra Cad. No: 226 Iz- mit adresini bildirmiş olup. davalıya yapılan çagn geri çevrildiğinden kolluk aracılı- ğıyla yapılan araştırmada da sonuç alınamadıgından dava dilekçesinin duyuru yoluy- la ulaştınlmasma karar verilmiş olduğundan karar uyannca davalının duruşmanın bı- rakıldığı 13 Şubat 2002 günü saat 10.00'da duruşmada hazır bulunması bulunmadığı takdirde yargılamanın yokluğunda yapılacağı hususu tebliğ olunur. 1.2.2002 Basın: 9384
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle