25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
»ŞUBAT 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR kuttur(a cumhuriyet.com.tr 13 Güncel bir oyun: 'Yalancı Aranıyor' Kültür Servisi - An- kara Ekin Tiyatrosu, 14 Ş>ubat'tan itıbaren 'YalauıcıAranıyor' ad- lı yeni oyununu sahne- lemeye başladı. Dimit- ri Psathasm yazdığı, Panayot Abacı'nın Türkçeye çeMrdiği oyunun rejisini Mine Acar üstleniyor. Oyunda. Erol Karde- seci, Bülent Yıklıran, Ayhan AhıskaL, Nihat Buyüktürkoğlu, Serap Kıra_n Öner, Cavidan Folatkan, Şinasi Şıra- maiL, Murat YtlancL, Başak Ulaşer, Özlem Gündoğdu, Çiğdem Altuğ, Kutlav Akbal, Ervan Kara, Hasan - Ceyda Erdemti rol alı- yor. Yunanistan'ın A- zizNesin'i olarak tanı- nan çağdaş Yunanh oyun yazan Psathas, oyunda ülkesinin top- lumsal ve politik so- runlannı tüm çarpıklı- ğıyla sergiliyor ve so- mut göstergelerle poli- tikacılan gülmece bi- çimiyle taşlıyor. Oyun, 1953 yılında yazılmış, ancak politika ve poli- tikacılann yapısının değişmediği, hatta olumsuzluklann gide- rek yoğunlaştığı günü- müzde de ülkemiz ve hemen her ülke için güncelliğini koruyor. (0 312 419 56 56) Teoman ilk kez Babylon y da Teoman, 1 Mart'ta vereceği konserle ilk kez Babylon'da müzikseverterin karşısında olacak. Saat 23.00'te başlayacak olan konserde son albüm 'Gönûlçelen' ve diğer albümlerden şarkılar yer alacak. (0 212 292 73 68) Isveç'te tablo hırsızlığı GURHANUÇKAN (STOCKHOLM)- Stockbolm"de hafta so- nu gerçekleştiıilen an- tika fuannda sergilenen ve değerlerinin toplamı 26 milyon kron (2.5 milyon dolar) olan 5 tablo, cumartesi günü çalındı. Çalınan tablo- lar: Flaman ressam Jan Brueghel ın 25 milyon krondeğerindeki, 1605 tarihli 'Alost Yakınla- nnda Görünüm', Mar- cus Larssonun 'Yıkb- nmh Havada Gemi Ka- zası\ 'Brnno LiB- efors'un 'Kış Görünü- münde Çayır Tavşanı', Aksea GaUen- Kalle- b'nın 'Bir Yütak Kar' adlı tablolanyla Anders Zorn'un Hüzünlü' ad- lı suluboyası. Fuann kapanmastndan yakla- şık yedi saat sonra bi- nadan çıkan hırsızın fark edilmekle birlikte kaçmayı başardığı ve polisin elinde herhangi biı ipucu olmadıgı açık- landı. Isveç'te 2000 yı- lında üç ayn soygunda çalınan ve toplam de- ğerleri 49 milyon dolar olan tablolann çoğu he- nüz bulunamadı. Bu tablolar arasındaki Rembrant'ın 'Otoport- re'sı ile Angaste Reno- ir'ın 'Genç ParisM' adlı tablolannın toplam de- ğeri 2.8 milyon dolar. Romantizmin babası, ülkemizde tartışılan idam cezasının kaldmlmasmı 1829'da Fransa'da gündeme getirmişti Vîctor Hugo'nunyüzyılıFERÎDUN ANDAÇ Hugo, devrimlerin ateşleyicisi bir yüzyıhn tanıkhğını. sesini getinr bize. Şiirİer, oyunlar, romanlar yazdı, gaze- tecilik yaptı. Kurucu meclis üyeliği ve milletvekilliği görevlerinde bulundu. Sürgünde yaşadı. 1870'te ülkesine döndüğiinde övgülerle karşılandı. 1871'de ulusal meclise seçildi. Hugo'nun altmış yılı aşkın bir süre- yi kapsayan yazınsal çabasında şiir, edebıyat yolunun ilk durağı, sevdalı bağlanışı oldu hep.. öyle ki; şiinnın romantik sesı edebıyatta önünü açtığı gibı sevdiği. çocukluk aşkı Adele Fo- ucher'e de ulaşmasını sağlar. Romantizmin öncül kimliğinı üst- lenmesi ise, ardı ardına yazdığı oyun- lanyla gündeme gelmesiyle başlar. İlk oyunu 'CronmeB'in (1827) 'Ön- söz'ünde romantik akımın belirgin/ ana özelliğinden söz ederken yeni zaman- ların sanatmın dramatik yapısı üzerin- de durur, özellikle şunun altmı çizer: u Lirik şiir sonsuzluğu, epope tarihi, dram hayaü kutlular. Birincinin karak- teri safbk, ikincinin karakteri sadeük. üçüncünün karakteri gerçeküktirJ" Ölüm cezasma karşı çıkfj Işte bu gerçeklik duygusudur onun sanatının tözünü oluşturan. Baudela- ire'in deyimiyle, 'duvıunsamatarzı'nı getirmesi, klasisızmin birtakım öngö- rülerini yıkması bakımından Hugo, bu alanda öncül olabilmiş bir yazardır. Vıctor Hugo'yu anlamak için ilkten, bence, 1830 ayaklanması öncesinde, 1829da yazdığı 'Birtdam Mahkûmu- nun Son Günü' romanım okumak ge- rekir. Özellikle onun düşünce dünya- sını kavramak, roman sanatına bakışı- nı ögrenmek için bir anahtar 'metin' denilebilir. Üstelik romantizmin ön- cüsü Hugo'nun bu akıma bakışıyoru- mu da ilginçtir burada. Daha başlan- gıçta, 'Önsöz'de, yorumlara açık bir 'metin' olduğunu imler. 'Bir TVajedi- \i Konu Alan Bir Komedi' ön me- tin/oyunda ise birazdan okunacak ro- mana dair sözler edilir. Uçuk, ürkütü- cü, aykın bir metindir. Ölüm cezasma zgürtük düşüncesinin ateşli savunucusu, bu uğurda sürgünlerde yaşamayı göze alan Hugo 'nıın devrimîer çağının ateşleyicisi ender yazarlardan biri olarak Panteon da yerini almasımn üzerinden de 117 yılgeçti. Yazdıkları hâlâ yeni, güncel! Onun 1829da gündeme getirdiği ölüm cezasının Fransa 'da ancak 1981 de kaldınldığını, bugün de ülkemizde tartışıladurduğunu düşünecek olursak; Hugo 'nun yüzyılı ile yüzyılımızın arasındaki ayrımı daha iyi görebiliriz diye düşünüyorum. karşı çıkma amacını taşıyan metni eni- ne boyuna tartışılır. Yazann burada be- lıren siyasal tavn, ölüm cezasını sor- gulaması, suçluyu iyıleştirme yollan- nı önermesi bugün bile gündemde olan bir konu. Bunun hemen ardından yayımladi- ğı 'Notre Dame'ın Kamburu'nda (1831), bizi 15. yüzyıl Fransası'na döndürür. Romanın tipik özelhğınin, roman kahramanı Quasimodo'da sim- geleştiğini görürüz. Tarihsel romanın tipik bir örneği olan bu romanda sim- gesel anlam yüklenilen Notre Dame Katedrali ile de 'yeni'nin muştusunu verir aslında Hugo. Zaman / mekân / kişi-birey gerçeklığının buluştuğu, dö- nemin önemlı romanlanndan biridir. SERVER TANÎLLl'NÎN KAPSAMLI HUGO ÇALIŞMASI ADAM YAYINLARI'NDAN ÇIKACAK Düşmanları halkların düşmanlandırKültür Servisi - Saym TanilB. Fran- sa'da Vıctor Hugo'nun doğumunun 200. yıh kadamyor. Hugo dejince. akla ilk gelen ne oluyor? - Vktor Hugo, 'devrim ge^rmiş' bir Fransa'da doğdu ve yaşadı. Uzun da bir ömrü oldu: (26 Şubat) 1802'de do- ğup 1885'te öldüğüne göre seksen üç yülık bir yaşam! Içinde yer aldığı ta- rih kesiti de, Fransa'nın en civcivli za- manıdır. Büyük DevTİm'in arkasından bütün bir yüzyıla yayılan inişli-çıkışlı bir tarih. Cumhuriyetçiliğin, demok- ratik, giderek sosyalist düşüncelerin ete kemiğe büründüğü, biryerde de ey- leme döküldüğü bir tarih ortamında geçmiş bır ömür onunki. Yaşadığı yüz- yıl ve toplum firtınalarla doludur; ha- yatını ve eserini de bu firtınalar olgun- laştırdı. -Buinişiiçıkışlıtarih,ister istemez o- mın \-asamina ve sanatsal eylemine de yansryor d e p mi? - Hem de nasıl! Gerçekten başlarda 'kralcı' idi Hugo, ama orada kalamaz- dı, 'cumhuriyetçi' ve 'demokrat' ola- caktır; "halk"ın dostluğundan 'halk- lar'ın dostluğuna geçecektir. Eylemi ve sanatı. bir tarihten sonra bu düşün- celerle yoğrulacak ve onlann savunu- culuğunu üstlenecektir. Bu savunma, yeni bir sanat anlayışının, 'roman- tizm'in kurallan içindedir; o anlayışı- nuı içinde de, yine bır tarihten sonra apaynbir çizginin, demokratikbir çiz- ginin üstünde yürüyecektir. - Onun, 'angaje' dediğimiz, bir 'da- vaya bağh' sanatçı oluşa da gerçek de- ğDmi? - Evet, gerçek! Ta VWtaffe'le başla- yan bir 'davaya bağühk' gele- neğini; 19. yüz- yıldasürdüreno olmuştur; onu, aynı yüzyılın sonlannda Emile Zola. 20. yüzyılda da AnatoleFranceve Jean-PaulSartre ız- lemiştir. Hepsi de, gericiliğe karşı ile- rinin, bu arada laikliğin; ezenlere kar- şı ezilenlerin yanmda yer almışlardır. Hemen hemen bütün büyük yazarlann şanındandır -şu söylediğimız anlam- da- bir 'davaya bağlı' olmak! Vıctor Hugo, son günlerine değin, Fransız edebiyatının, sosyal ilerleme- • 200 yıl önce bugün doğdu Victor Hugo. Ve son günlerine değin, Fransız edebiyatının, sosyal ilerlemede ilk hatlan tutan öncü kanadmm temsilcist olarak kaldı. de ilk hatlan tutan öncü kanadının tem- silcisi olarak kaldı. Hugo, StendhaL, Balzac, Flaubert ve Zoia ile beraber, 19. yüzyıl edebiyatının devleri arasın- dadır pek hakh olarak. - Bizim edebiyatimm da pek etkne- miş bir sanatçı olarak bfliyoruz onu. -Öyle!Enbaştada,SefiBer'iile! 19. yüzyılda Batı'dan ilk çevrilen eserler- den biridir o. Çok okuiıan eserleri ara- sında, NotreDame deParis'yi, Doksa- nüç'üdesayma- h!.. Tiyatro eser- lerinden ünlü Hernani adlı manzumdramı- nı, dilimize, rahmetli Cemil Meriç, nerede- yse ash kadar hünerle çe\irmiştir. Şu 200. doğum yılı vesilesiyle onu sahne- ye koymak ne kadar da anlamlı olur! - Sizin Victor HugoHıı aniatan bir çahşmanızı haürhyoruz. Herhalde, bu doğum yılı vesüesiyle onu yeniden ya- ymüamayı düşünüyorsunuz değü mi? - Evet! O kitap, 1985 'te büyük sanat- çının 100. ölüm yıh dolayısıyla yayım- lanmıştı. Hacmi, olabildiğince dar tu- tuhnuş bir çalışma idi. 200. doğum yı- lı yaklaşırken, o kitabı yeniden ele al- dım. Yeni yayınlan da göz önüne al- mak gerekince, birbakıma yeni baştan ve görece daha genişliğine yazmak ge- rekti. Kitap, önümüzdeki haftalarda Adam Yaymlan'ndan çıkmış olacak. -Güzeibir rasdanü, bu yıl,iki evren- sel şairin, Victor Hugo Oe Nâam Hik- met'in; birinin 200, ötekinin 100. do- ğum ydı kuüamyor. - Gerçekten güzel bir rastlantı! Nâ- zım Hikmet, Victor Hugo'yu da pek sevemüş. Şu sözler onundur. "Vktor Hugo'nun düşmanlan halkların düş- manlandır.'' -Sormakrjfleabes:FransElarkimbi- fir nasüda görkemBveçokboyuthı anı- yortardn* Hugo'yu değil mi? - Hem de nasıl! Bütün bir yıl sûre- cekkollok ve konferanslar uzunbir lis- te tutuyor. Yazılan yazı ve yayımlanan eserlere yetişemiyorsunuz bile. Daha da yazılacak ve yayımlanacak! Büyük sanatçılar öyle kolay yetişmiyor; yeti- şenlere de layık olmak gerekıyor. Ar- kada kalanlann bir görevi de bu! Bir gün biz de öğreneceğiz elbet! Bir önceki romanmın giriş metninin kişılennden 'Şair'in şu sözleri de bu çağnnın "önses"i gibidir: "Romanti- ğim, ama üunbyım. Duyaruklarda ol- duğu gibL Tatta olsunlar, düşsel melan- kofik olsunlar isterim, ama hiçbir za- man korkunç olmasınlar™" Bozulan zevkler ve geleneklenn ye- rine konuhnası gerekeni, yeni edebıya- tın nasıl olması gerektiğini, hatta "sağ- hkh bir edebryaün saMinuculan"nvn ne zaman ortaya çıkacaklannı bu kahra- manlan aracılığıyla sorgulatarak dıle getirir. Gene o kışilerinden "Zayıf Adam*ın şu sözlerine dönecek olur- sak. "Dili hesaba katmazsak, roman- tiklerin de bü- deMim yapoklarnu söy- lejebiliriz. T> Fransız romanüzminin yalvaa Hugo'nun bu sesinin bizim edebiya- tımızın kuruluş dönemini de derinden etkilediğini söylemeliyiz burada. tlk çevinsi 1880'de dilimize kazan- dınlan 'Sefdler' (1862), Hugo'nun, 'romantik gerçekçiük' adını verebile- ceğimiz, bireyin gerçekliğini öne çıka- ran, bir anlamda da 'özgür ruh'u sim- geleyen yapıtıdır. Hugo, suç kavramı- nı irdelerken bireyin gerçekliğıni be- lirleyen çevre edceninı hep ön planda tutar. Insanın varlıkbilimsel yapısını irdelemeye yeni bır bakış getirir. O(nun) dramı(nı)n ıçuıde 'içten dışa işJeyenbiBnç'in yansılannı gösterir. Iş- te o çatışma durumu / konumundaki insanm serüvenidir asıl anlatmak iste- dığı de. Toplumsal açıdan olgulann önemini gösterir. Gerçeğin değişimm- de ınsamn (bir o kadar da çevrenin) rolünün öneminin altını çizer. Jean Valjean tipi, bu anlamda edebiyatta / romanda 'yeni' bir tiptir. Dramatik yanı ağırbasan, gerçekçı- liğin / reahzmin muştusunu veren 'Se- fiüer'de Hugo, her ne kadar bireyin gerçekliğinı dram öğeleriyle yansıtsa da, zengin bir insan malzemesi suna- rak toplumun panoramasuıı çıkanr. lyi-kötü, güzel-çirkin, ceza-ödül, aşk- ölüm, özgürlük, düşsellik, ruhun gez- ginlığj gibi izleklerin döne döne işlen- mesı, Hugo'yu Fransız romantizmınin yalvacı, büyüleyici bir söz ustası kılar. Özgürlük düşüncesinin ateşli savunu- cusu, bu uğurda sürgünlerde yaşamayı göze alan Hugo'nun devnmler çağının ateşleyicisi enderyazarlardan biri olarak Panteon'da yerini almasının üzerinden de 117 yıl geçti. Yazdıklan hâlâ yeni, güncel! Onun 1829'da gündeme getirdi- ği ölüm cezasının Fransa'da ancak 1981'de kaldınldığını, bugün de ülke- mizde tartışıladurduğunu düşünecek olursak; Hugo'nun yüzyılı ile yüzyıhmı- zın arasındaki aynmı daha iyi görebili- riz diye düşünüyorum. TÜRKÇEPE VICTOR HUCO: • Sefiller, Çev.: îlhan Eti, 1990, Engin Ya\\, (Dört cilt: 470+428+442+368 s.) • Deniz Işçilerı, Çev.. Nesrin Altmova, 1999, Oda Yav., 427s. • 1793 Devrimi, Çev: Âlev Er, 1996, Pencere Yay., 408s) • Bir îdam Mahkûmunun Son Günü, Çev.: Erhan Büvükakıncı, 1992, Can Yay., 132 s. • Notre Dame 'ın Kamburu, Çev.: Seyhan Satar, 2001, Oda Yay., 551 s. • Yürekle Akmak (Şiir), Çev.: Mehmet Mümtaz Tuzcu, 1998, BDS Yay., 58 s. • Beşir Fuad: Şiir ve Hakikat (B. Fuad'ın 1885'teyayımladığı "Victor Hugo " adlı eleştirel monografisi bu kitapta ver almakta: s. 41-156) Yav. Haz.: Dr. Handan Inci, 1999, Yapı Kredi Yav, 568 s. Samî Güner Fotoğraf Yarışması sonuçlandı • Kültür Servisi- 20 Şubat1991 tanhinde yitirdığimiz fotoğraf sanatçısı Sami Güner anısına Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Samı Güner Uluslararası Fotoğraf Yanşması' sonuçlandı. 20 Şubat günü düzenlenen ödül töreninin ardından ödül alan ve sergilenmeye değer bulunan çalışmalann yer aldığı bir sergi açıldı. Tayyare Kültür Merkezi Cep Sanat Galerisi'ndeki sergi, 9 Mart'a dek sürecek.. Bu yıl 11 'incısı düzenlenen yanşma, iki kategonde gerçekleştirildi. 'Doğa' konulu kategonde 119 katıhmcının 328 yapıtı Tansu Gürpmar tarafından, 'Doğallık' konulu kategonde 67 katıhmcının 199 çalışması Kamil Fırat tarafından değerlendirildi. Doğa konulu kategonde büyük ödül Belçikah Carlo Diana'nın olurken Faruk Errunç (Türkıye), Karlheınz Krahl (Almanya) ve Kadır Uğur Varlı (Türkiye) mansıyon ödüllerini paylaştılar. 'Doğalhk' konulu kategonde büyük ödül Ergun Turan'ın oldu. Bu kategonde mansıyon ödüllerini ise Niamı Chandra Ghosh (Hindistan), Pranabendu Samajpatı (Hindistan) ve Hasan Şengün (Türkiye) aldı. Tuluyhan Uğurhı'dan Senioni Türk' • Kültür Servisi - Tuluyhan Uğurlu'nun besteledığı 'Senfoni Türk' (Büyük Türkiye Senfonisi) adlı eserin kaydına 24 Şubat günü CRR Konser Salonu'nda, saat 12.00'de düzenlenen basın toplantısının ardından başlandı. Eserin kayıtlan, 90 kişilık CRR Orkestrası ile gerçekleştirilıyor. 80 dakikalık eserde senfoni orkestrasının yanı sıra mehter takımının vurmalı sazlan, bağlama, kanun, ut, tambur, rebab ve bendir gibı etnik enstrümanlar da yer alacak. Eserin kayıtlannda orkestrasyon ve orkestra şefliğini Orhan Şalhel, genel sanat yönetmenliğıni Arda Aydoğan üstleniyor. Nısan ayında CD kayıtlan satışa sunulacak olan sekız bölümlük eser, klasik Batı müzığı kalıplan içinde etnik ezgilen banndıran özgün bir çalışma. 'Senfoni Türk', Dışişleri Bakanhğı, Kültür Bakanhğı ve Turizm Bakanhğı tarafından Türkiye'nin tanıtımı içm değerlendirilecek. Leyla Gencer Şan Yarışması •Kültur Servisi - Önceki yıllarda Yapı Kredi Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 'Leyla Gencer Şan Yanşması 'nın Kültür Bakanhğı tarafından düzenlenmesi için çalışmalara başlandı. Kültür Bakanhğı, sanatçıyı yaşarken ödüllendırme ilkesiyle, Leyla Gencer'e yanşmayı devam ettirerek teşekkür etmeyi ve bilgilendirme seminerleriyle daha geniş bir kitleye ulaşmayı hedefliyor. Kültür Bakanhğı tarafından yapılan açıklamada, yanşmanm düzenlenmesi ile genış bilginin daha sonra kamuoyuna açıklanacağı bildınldi. BUGUN • ROXY "de saat 22.00'de Bilgi Caz Geceleri kapsamında Focan Trio'nun 'Standard aüa Turc' adlı konseri dinlenilebilir. (0 212 292 33 03) • CRR KONSER SALONU nda sa- at 19 30da JülideYalçuı-Dittgen& Fügen Serbest keman-piyano resıtali verihyor./O 212 232 98 30) • ATATÜRKKTTAPLIĞrnda saat 18.00'de Klasik Türk Müziği Semi- neri. Düzenleyen. GönülPaçacL(0 212 249 09 45) • BEKSAV'da saat 15.00'te Majid Majidi'nın 'Cennetin Rengi', saat 17.00'de Mohsen Makhmalbaf ın 'Gabbeh' ve saat 19.00"da Mohsen Makhmalbaf ın 'Bisikletçi' adlı film- leri gösterilecek. (0 216 349 91 55) • İSTANBUL AKM'de saat 20.00'de Istanbul Devlet Opera ve Balesi'nden A. MeHkovun 'Fernad üe Şirin' balesi.fO 272 251 56 00) • BtLGt KUŞTEPE KAMPU- SU'nda saat 19.30"da 'Au Revoirles Enfants' adlı film. Yön: Louis Mal- 16.(0 212 293 5010)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle