10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
:26 ŞUBAT 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Telskom Yasası Anıyasa fflahkemesi'nde • ANKARA (Cunhumet Bürosu) - Danştay5.Dairesi, Telekom'un özeüeştirilmesine yönelik olank çıkanlan yasanın. Telekomünikasyon Kunımu'na ilişkin personel düzeniemelerini, iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Danıştay, sayılan giderek artan kurul yapılanna ilişkin örnek oluşturacaJk karanyla, 'kamu kurumu nitelıği' taşıyan kurullann, anayasal ilkeler doğrultusunda örgütlenmesi gerektiğini bildirdi. Trillo'nun gündemi A6SP • ANKARA (ANKA) - AB Başkanı îspanya'nın Savunma Bakanı Federico Trillo'nun Yunanistan ziyaretinin ardından bugün Ankara'da yapacağı görüşmelerde AGSP sorununu da ele alacağı öğrenildi. Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu'nun konuğu olarak Ankara"yı ziyaret edecek olan Trillo, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğlu ve Başbakan Bülent Ecevit'le de görüşecek. îspanya'nın, AGSP konusunda Türkiye ile Ingiltere ve ABD arasında vanlan mutabakatı Atina'nın reddetmesi üzerine ortaya çıkan sorunu çözmeye çalışacağı ifade ediliyor. Batmaıfda silahh salrtrı • BATMAN/KONYA (AA) - Batman'da silahlı saldınya uğrayan bir kişi öldü. Petrolkent Mahallesi Zübeyde Hanım Caddesi'nde yûriiyen Sadık Esirti (37), kimlijŞi belirsız kişi veya kişilerin silahlı saldınsına uğradı. Olayla ilgili soruşturmaya başlandı. Bir ihban değeriendiren Konya Karatay îlçe Emniyet Müdurlüğü ekipleri, Ismail Yıldız'ı, suikastlar için kullanılan bir adet kalem tabanca ve 6 adet mermıyle birlikte yakaladı. TAIvTdan diyaloga destek • HaberMerkezi- Türlave Araştırmalar Merkzi (TAM) ile Sutter YayuKvleri grubu tarafcdan düzenlenen gelercksel bayram törereıde Türk ve Alman konuıiar 'toplumlararası diyakga destek' için bir arayageldiler. 'Bizim Eyaletimiz Kuzey Ren Vestfilya' projesi kapsmında düzenlenen etkimkte konuşan TAM direkârü Prof. Dr. Faruk Şen, 'Türk göçmenlerin kültirel değerlerinin tanıraası önyargılan azaİGcak" dedi. Hermahalleye kooteyner • İSIANBUL(AA)- îstarrul'daki 762 mahalle ile 11 köye, içinde olası bir aette Uıtiyaç duyucak malzemeleri buîıran konteynerler yerlenrilecek. KoiKynerlerde, seyyar ayddatma lambası, jeneıtör, delici ve kıncı alettr. hidrolik kriko takra. kürek, çapa, kazra. battaniye, enkaz eldreni, ameliyat eldiveni, toz îiaskesi, lambah baret, maba, emniyet şeridi, ika: elegi, katlanabilir secfc su bidonu, matara ve km çadın gibi mabmeleT yer alacak. Düettme • 1" Şubat 2002 tarihli gazeemizin 7. sayfasında yaydanan "Susurluk sedmı aşamadık" başlıklı hahde Başbakanlık raçctörü Kutlu Savaş'ın adiüitlu Aktaş olarak dizjııştir. Düzeltir, özür dilez MHP: Bizim dışımızda uzlaşma sağlanırsa Başbakan Ecevit bedelini öder îdam MGK'ninkaranANKARA(Cumhuriyet Bü- rosu) - Hükümet ortaklan ara- sında idamın kaldınlması ko- nusundaki tartışma sürerken MHP kurmaylan, MGK'de sağlanan uzlaşma sonucunda terör suçlannın ölüm cezası kapsamında bırakıldığını be- lirttıler. Abdullah Ocalan'a af yohınu açacak ya da bölücü te- rörün siyasallaşmasına zemin hazırlayacak hiçbir düzenle- meye askerin sıcak bakmaya- cağını kaydeden MHP yöne- ticileri, "Tersi durumda ken- dilerini inkâr etmiş olurlar" görüşünü dile getirdiler. MHP kurmaylan, AİHM'nin Öca- lan konusundaki karannı bir iki ay içinde vereceğini, AB'ninbu nedenle ısrarcı ol- duğunu savundular. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanrt' ın ölüm cezasının savaş, yakın sa- vaş ve terör suçlannda korun- masının gerekli olduğu yö- nündeki görüşünü hükümete ilettiği haberlen, idam tartış- masına yeni bir boyut kazan- dırdı. MHP kurmaylan. ko- nuyla ilgili olarak "Bu konu- da bize gelen bir bilgiyok. An- cakÖcalaıTa af yohınu açacak ya da bölücü terörün siyasal- laşmasına zemin hazırlayacak hiçbir hukuki düzenlemeye as- ker sıcak bakmaz. O zaman kendflerini inkâr etmiş olurlar. Sıcak bakmavacaklannı da • MHP yöneticileri, terörist Abdullah Öcalan'a af yolunu açacak ya da bölücü terörün siyasallaşmasına zemin hazırlayacak hiçbir düzenlemeye askerin sıcak bakmayacağını vurguladılar. Bakan Doğru, MHP'nin tavrını yineledi •• •• Once Abdullah Ocalan asılmalı Devtet Bakanı Doğrn. TOKAT (Cumhurhet) - Dev- let Bakanı ReşatDoğru, "Abdnt- lahOcalanasdmadan idamınkal- dınimasınıistemm)ruz" dedı. To kat Büyük Otel'de basın toplan- tısı düzenleyen Reşat Doğru, te- rörün ülkedeki ekonomik krizin en büyük nedenlerinden biri ol- duğunu belirterek şöyle konuş- tu: "100 müyar doiar gibi büyük bir rakama sebep olan hain Ab- dullah Ocalan yakalaıunış ve ba- ğunsız mahkemelerce yargılan- nuşûr. Bu adama verilrnesi gere- ken ceza,idam olarak karaıiaşö- nhnışür. Şmuhye kadar Türk ta- rihinde, devietini böbnek isteyen berkese gereken ceza verilmiştir. O adam şu anda cezasını çekiyor ama inşallah önümüzdeki gün- lerdeTürkmflktimnisteöJdoğrul- tusundacezasıverüecektirve asıl- masıgerekmektedûf idamın kal- dınlmasının, kısa sürede yapıla- cak işler içinde olmadığını belir- ten Doğru. "Bu konu, orta vade- degörüşülmesi gereken bir konu- dur. Şunu unutmamak lazım ki, 35bin insanımızı şehiteden PKK ve elebaşıa Abdullah Ocalan'dır. O asdmadan idamm kakhnhna- sını istemrvoruz" dedi. ifade ediyorlar zaten. Asker. bu üikenin geleceğinin korun- masrvia sorunılu.Onlann eün- de de bilgilervar. PKK ve HA- DEP'inörgürJenmesinin altm- dadtşkayııaklıbötücülükama- cının olduğunu görüyoriar" görüşünü dile getirdiler. Anayasa değişikliğinin üze- rinden 4 ay geçmeden yeni is- temlerin gündeme getırilme- sine dikkat çeken MHP'liler. AlHM'nin Öcalan'la ilgili ka- rannı bir, bir buçuk ay içinde vereceğini kaydettiler. MHP'li- ler, "O süre dolmadan Tüıid- ye'nin üzerinde demokratik- leşme,ABn yegirme,Kopenhag kriterieri ^bi tarumlarm arka- smda Türktye'ye bazı şeyleri dayatryorlar. Bunu anlryonız, anlamamazhktan gelenlerle işüniz yok" dediler. MHP Genel Başkanı Dev- let Bahçeli'nin, "MHP dışın- da ölüm cezasının kaldrntma- sınaonay verm^sjnin". iktidar partilerinin tamamen serbest olduklan anlamına gelmedi- ğini kaydeden MHP kurmay- lan, bu mesajda meydan oku- manın da olduğunu belirtti- ler. MHP'nin TBMM'deki uz- laşmalara kesinlikle seyirci kalmayacağını vurgulayan MHP yöneticileri, Başbakan Bülent Ecevit'in MHP dışm- da hiçbir partiyle samimi ve kahcı bir uzlaşma temin ede- meyeceğini sa\-undular. MHP kurmaylan, "Parti- miz dışında bir uzlaşma sağ- lansa bile bu istismar edilir. Eğer ediürse bedel öder, bunu da Sa>ın Başbakan çok i\i bi- hyor. Başbakan, 312. madde konusunda yanhş yapıldığmı anladL Genel başkana hak\er- diğini açıkladı. Oradan "bızı yanılttılar" anlanuçıkryor.Sa- ymMesut Yılmaz'uı iprvie bir yerevanlamayacağını herkes- ten çok daha i\i bifiyor" görü- şünü dile getirdiler. Anayasal kurumlar dikkatli ve duyaıiı olmab DYP Genel Başkan Yardım- cısı Ufuk Söylemez, Büyüka- nıt'ın görüşlerinin anımsatıl- ması üzerine, Türkiye'nin bö- lünmez bütünlüğü konusunda tüm anayasal kurumlann dik- katli, duyarlı ve işbirliği için- de olması gerektiğini söyledi. Hükümetin, Türkiye'nin 30 bin insanının canınakıyan ağır bölücü tehdidin bertaraf edil- mesi konusundaki duyarlüığı- nı AB'ye anlatması gerektiği- ni kaydeden Ufuk Söylemez, "Hükümetin, AB ile gerçekçi müzakereter yapması bekle- nirdL Ancak AB'ye velMFye kayıtsız şartsız teslinı olan bu zihniyetin ulusal çıkarlan sa- vunmada yetersiz kaldığını görmekten özüntü du- vuyorum" diye konuştu. H A K P A R l i d e r l n e g ö r e K ü r t l e r a z ı n l ı k d e ğ i l , b l r l n c l s ı n ı f v a t a n d a ş Fırat: HADEP, PKK'nin piyonu tLHANTAŞCI ANKARA - Bu ay içinde kurulan Hak ve Özgürlükler Partisi'nüı genel başkanlığına seçilen, eski DYP Millet- vekili Abdülmefik Fırat, HADEP'e al- ternatif olarak kurulduklan savlanna karşı çıktı. Fırat, PKK'yı ima ederek "HADEP'in arkasindaki güçyasauaşıp legal bir dunıma gelince haÜyle siyasi hayaDsonaerecektir" dedi. Fırat, "Kürt- lerin bu üikenin birinci suuf ve asil va- tandaşlan" olduğunu vurgulayarak azınlık olmadıklannı söyledi. Fırat. "Hem Kürt realitesinden bahsedecek hem Kürt dihyle eğhimi yasaklayacak- sınız.AmaKürtçeısukçâlabilirsinizdi- yeceksrnb. Bu Demirelci mantridasorun- lan çözemezsiniz" diye konuştu. HAKPAR Genel Başkanı Abdülme- lik Fırat, partisinin önceliğini, sorunla- ra yaklaşımlannı ve hedeflenni Cum- huriyet'e değerlendirdi. Fırat. partiyi kurma gereksiniminin doğuşunu, "Birçok parti kuruldu. Dü- zenin itimadına layık ohnayanlar tasfi- ye oklu, layık olanlar ise yaşamaya de- vam etmektedirier. Çoğunlukla kurulan partileri sistemin ortaklan olan şöhret- K kişiler veya iktidara ortak olmak için giiçlü gruplar kurmuşlardır. Bizim ha- reketimiz ise despotizmden ve totaliter- Bkten mağdur olan ezikn ve uğraş ve- ren her kesimden bireyterin bir araya gelerekkurduğu siyasibir partidir'' söz- leriyle açıkladı. Aktif siyasetin içinde yer alanlann ve "özeDikle Kürt köken- Hak ve Özgürlükler Partisi Genel Başkanı Fırat PKK siyasallaşınca HADEPMn kapanacağına inanıyor. Fırat'a göre HADEP kendine verDen görevi yürütüyor. K" politikacılann yaşanan olumsuzluk- lara seyirci kalamayacağıru kaydeden Fırat, "KendOerini devletin sahibi ola- rak gören güçlerie. Kürt sorununun ye- gâne sahibi kendilerini görmek heve- sinde bulunan güçler arasındaki çaüş- mada en büyük yıkım ve felaketi Kürt kökenü \atandaşlanmız çekmekteydi- ler, çekmektednier. îştc bizler bu sıkm- tı veçdanazlara çare buhnakiçin bir ara- ya gelen ve yola koyulan insarüanz" de- di. Program ve tüzüklerine bakıldığrnda kitle partisi oldukJannın açık olduğu- nu belirten Frrat, Türkiye'deki demok- ratik güçlerie tam dayanışma içinde ha- reket edeceklerini, Türkiye'nin, de- mokrasinin gereklerinden yararlanma- sı için azami gayret sarfedeceklerini an- lattı. HADEP piyon Partilerinin HADEP'e alternatif ol- madığını kaydeden Fırat. sözlerini şöy- le sürdürdü: "Partimiz,birçok yönüyle bütün par- tilere alternatif teşkil etmektedir. An- cak alternatifliğimizi HADEP'e indir- gemenin alnnda sisteme bağh güçlerin sinsi ve iyi niyetii ohnayan kurnazhkla- n yatmaktadır. Türkiye Cumhurryeti vatandaşı olan berkese ve her kesime hi- tap eden bir siyasi partidir. HADEP'in kendi iradesini kuüanarak siyaset yap- nğuu söylemenin gerçeği yansıtmadığı- nı herkes biüyor. Arkasmdaki güçyasal- laşıp legal bir dunıma gelince haüyle HADEP'in siyasi hayatı sona erecektir. tleriki günlerde nasıl bir nüsyon yülde- neceğini kestirmek çok zordur." Atatürkçûler gelmeli Tanhte hiçbir ulus devletin başka bir ulusu asımilasyona tabi tutmadığını kaydeden Abdülmelik Fırat, şu değer- lendirmeyi yaph: "Mustafa Kemal Atatürk, Amasya Beyannamesi'nde, Erzurum,Srvaskong- relerinde,onlardan sonraki beyanlann- da Kürt-Türk kanJeşBği veonlann müş- terek de\1etinden söz etmektedir. Bir kısun siyasiler, askeri ve srvil bürokrat- larAtanİrk'esevgflerinisunarakonutan- nsaDaşünrcasuıa kucakiamalanna kar- şın sö\1e\1erini ve düşüncelerini u>gu- lamaya koyma>ıp aksini yaparak üstü- nü örtmektediiier. Gerçek Atatürkçû- ler ne zaman sahaya çıkacak. roDerini oynacaklanhr diye bekliyoruz. Brralo- lan yerden tekrar başlay abiBriz." Abdülmelik Fırat kimdir? ŞeyhSait'intorunu. Ailesi I925'ten ıtibaren pek çok kez sürülen Fırat, ilk kez I957"de yaşını büyüterek DP mil- letvekilioldu. 1960'ta Yassıada'dayar- gılandı. 12 Mart ve 12 Eylül'de kendi- si ve ailesinden birçok kişi gözaltına alındı. 1991 'de Erzurum'dan DYP mil- letvekili seçildi, ancak daha sonra is- tifa etti. IRMIKI AYDIN ENGİN [email protected] Bayram kaçamağında bü- tün gazeteleri elden geçire- medim. O yüzden 'gözüm- den kaçmış olabilir" parante- zinealaraksöylemeliyim: Mer- kezsoldakonumlanmış11 si- yasal önder Stockholm'de 22 Şubat'ta bir araya geldi. Onemli birtoptarrtıydı ve Cum- huriyet dışında Türkiye med- yası bu haberi sayfalarına ak- tarmaya değer bulmadı. En azından "manşete taşınacak haber" değeri biçmedi. Oysa önemliydi. Önemini sonuç bildirgesin- de aramayın. Filistin sorunu- na banşçıl çözüm bulunması yönündeki karardan, kara Af- rika'yı kasıp kavuran AIDS'e çözüm bulunmasına, Zimbab- we ile AB arasındaki diploma- tik ilişkilerin dondurulmasına kadar bir dizi karar elbette önemlidir. Ama bu "doruk"un önemi daha derinlerde. Adına ister "Dünya Sosyal Demokratlan Konferansı" de- yin, ister "Üçüncü Yol", ister "MerkezSof, ister "Iktidarda- ki Sosyal Demokrat Partile- rin Buluşması" deyin. Bu do- ruk, dünyada ABD'nin çizdi- ği (11 Eylül'den sonra dayat- ttğı) yol dışında bir arayışın somutlanmasıdır. Henüz bit- Stockholm'de Bir Arayış memış, belki hiç gerçekleşe- meyecek ya da "fare doğuran dağ"a benzeyecek bir arayı- şın... Yeni başlamadı. Arayışın ipuçlan taa 1989'a, "Duvar"\n yıkıldığı günlere uzanıyor. Du- var, salt sosyalist sistemin, Sovyetler Birliği merkezli "blok"un tepesine yıkılmadı. Sosyal demokrat hareketi de ister istemez etkiledi. O günlere kadar. dünya sos- yalist sisteminin Komintem (= Komünist Enternasyonal'in kı- sa adı. Dünya Komünist Par- tisi), Kominform (= Dünya Ko- münist Partiler Danışma Örgü- tü) duraklarından geçerek ve grtgideetkisizleşerek "Dünya Komünist Partileri Konferans- lan"na indirgenen uluslarara- sı örgütlenmesine karşı sos- yal demokratlar da "Sosya- list Enternasyonal"\e yanıt ve birlik aramışlardı. Yürümedi. Yürümediği gibi gitgide hantallaştı, örümcek bağladı; adı şanlı, kendi gös- teımelik bir örgütlenmeye dö- nüştü. Başını Avrupa sosyal de- mokratlannın, özellikle Alman, Fransız ve ispanyol sosyal de- mokratlarının çektiği bir ara- yış "Sosyalist Enternasyonal"\ ortadan kaldırmadan ama onu simgesel bir örgütlenme ola- rak sınırlayıp daha işlevsel ve daha geniş bir örgütlenme modeli üstünde yoğunlaştı. Floransa Konferansı bunun iikadımıoldu. İki yıl kadarön- ce (şu anda tam tarihini bulup buraya yazma olanağım yok) Berlin'de toplanan "Iktidar- daki Sosyal Demokrat Parti- ler Doruğu" bu yönde atılan en önemli adım oldu. Yeni Ze- landa'dan Arjantin'e, Kana- da'ya, Peru'ya, Avustralya'ya, Güney Afrika'ya kadar çok geniş bir coğrafyayı kucakla- yan ve elbette temelini Avru- pa sosyal demokratlannın tü- münün oluşturduğu bir örgüt- lenme modeli o dorukta biraz daha biçimlendi. Üç gün önce toplanan Stockholm Doruğu bu yönde yeni bir adım. 11 Eylül sonra- sına rastlamasıyla çok da önemli bir adım. Cumhuriyet'ten Şadi Teke- lioğlu ve Gürhan Uçkan ar- kadaşlarımızın ayrıntılı habe- ri (24 Şubat 2002 - Cumhuri- yet)tartışılan konulann kapsa- mı hakkında yeterli bilgi veri- yor. Tartışılan konular kadar ka- tılanlar da önemli ve ilgi çeki- ci. Ola ki gözünüzden kaç- mıştır. Katılanları bir kez daha aktaralım: Göran Persson (Isveç Baş- bakanı), Tony Blair (ingilte- re), Gerhard Schröder (Al- manya), Jean Chretien (Ka- nada), Helen Clark (Yeni Ze- landa). Fernando Henrique Cardoso (Brezilya). Ricardo Lagos (Şili), Thabo Mbeki (Güney Afrika), Lionel Jos- pin (Fransa), Aleksander Kvvasnievvsky (Polonya), An- tonio Gutarres (Portekiz). Nedir bu arayışın temeli? Çok kestirmeden söyleye- lim: Serbest piyasa ekono- misi ile sosyal devleti uz- laştırmak! Bu mümkün mü? Bence hayır. Ama bu işler "bence"yle, "bana göre"yle olmuyor. San- cılı, actlı süreçlerte de olsa so- mutlanması, yaşamın içinde sı- nanması gerekiyor. Arayışın özü bu. Zaten sosyal demok- rasi de kapitalizmin kurallan ile sosyalizmin hedeflerini aynı potada eritme iddiasının si- yasal örgütlenmesi değil mi? Floransa merkezli olarak ku- rumlaştınlmaya çalışılan "lle- ri Politikalar İçin lletişim Ağı" da, her yıl bir araya gelmesi ön- görülen (ve bir araya gelen) "llerici Liderler Dorukları" da bu arayış ve iddianın siyasal düzlemdekı yansımalan. Tamam. Türkiye bu toplan- tılarda yok. Paramparça fo- toğraflyla bu toplantılarda yer alması için bir neden de yok. Ama unutmayalım ki bu ara- yış aynı zamanda Avrupa Bir- liği'nin arayışıdır. O birlik ki anayasasında ekonomik sis- tem olarak "serbest piyasa ekonomisi" yazar ve o birlik ki uzun süren sosyal demokrat iktidarlar sırasında ete kemi- ğe bürünmüş "sosyal dev- let"\n de anayurdudur. Yani Stockholm Doruğu'nda (da) gireceğimiz ya da girme- yeceğimiz ya da giremeyece- ğimiz Avrupa Birliği'nin "nasıl bir Avrupa yaratacağı" ve o Avrupa'yı dünya için bir mo- del olarak nasıl önerebilece- ği tartışılıyor. önemli değil miymiş? POIİTİKA GÜI\LÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA PKK SiyasallaşırsaL. 1994 yılıydı... Güneydoğu kan gölüne dönuşmüştü. Bir yan- dan PKK. öte yandan Hizbullah, Güneydoğu'yu yaşanmaz hale getirmişti... Abdullah Ocalan, Suriye'den buyruklar veriyor, PKKterörü Güneydoğu'da öğretmenleri öldürüyor- du. Bu sıradaokullar kapanıyor, köyler boşaltılıyor- du... Işin Ugınç yanı Türkiye, PKK vahşetini Avrupalı dostlarına bir türlü anlatamıyordu... Neden yazıyorum bunları? Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler önceki gün bıraçıklamayaptı... Dedi ki: "PKK'nin dağda olmasındansa siyasette olma- sı iyidir..." Bu bir görüş!.. Zaten Keçeciler'in bu görüşüne pek çok siyasi partiden tepki geldı... Kimi siyasiler, Keçeciler'in görüşünü oldukça ra- dikal buldular; kimileri Keçeciler'in boş konuştu- ğunu söylediler... PKK uzun süredir siyasallaşma aşamasında; üs- telik Avrupa'da adını değiştirip siyasal zeminde politika yapmak için harekete geçtiği de bilinen bir gerçek... Peki Türkiye böyle birtartışmanın ıçine girerken Avrupa başkentlerinde olup bıtenleri, özeliikle Al- manya'nın öteden beri PKK'yi dağdan indirip si- yasal harekete katmaçabasını görmüyor muydu? Bakın 27 Eylül 1996'daAlmanya'nın Bonn ken- tinde (o zaman başkentti) Scheich Said Stifhung (Şeyh Said Vakfı) kurulmuştu... O yıllar hem PKK hem Hizbullah belası Türkiye'nin başındayken tarikatlann siyasi partiler (ANAP, DYP, RP) üzerinde etkinliği de bir gerçekti... • • • PKK, on beş yıl süren çatışmada Avrupa'nın desteğini aldı... özellikle Almanya bu destekte birinci sıradaydı. O nedenle 1996'da Şeyh Said Vakfı kuruldu... Şeyh Said Vakfı kurucu üyelerinin adlannı anım- satalım: Ali Homan Ghazi (başkan), Abdurrahman Du- re (sayman), Adnan Dindar (yazman), Angelika Graf (Alman Parlamento üyesi), Hans Bransc- hedt, Heinrich Lummer (eski Berlin Eyaleti Içiş- leri Senatöru), Chriastoph Monzel (yayımcı)... Ne demiştik? 1994 yılında Güneydoğu'da kan gövdeyi götü- rüyordu... Şeyh Said Vakfı'nın kurucu üyesi (o zaman de- ğil) Heinrich Lummer, Surrye'ye gitti ve Abdullah öcalan'la uzun bir görüşme yaptı... Lummer, öcalan'a şöyle dedi: "PKK'nin dağdan inip siyasallaşmasını birkaçyıl içinde gerçekleştirin!.." Kimdi bu Lummer? Almanya Federal Parlamentosu'nda Dış llişkiler Komisyonu üyesiydi ve uluslararası gizli servisler- leyoğun ilışkisi olduğu söyleniyordu... Peki Şeyh Said kimdi? 1925 yılında Diyarbakır'ın Şiran köyünde Kürt isyanını başlatan birtarikat lideri!.. Üstelik Kürtleri din adına ayaklandıran, Mistan ve Botan aşıretlerini arkasına alan bir şeyh!.. • • • 1996 yılında Bonn'da kurulan Şeyh Said Vakfı'nın amacı neydı? Almanya'dayaşayan Kürtlenn din eğitimiyle il- gilenmek, Kürdistan'dakı savaş kurbanlanna eko- nomik yardımda bulunmak, PKK'nin siyasallaş- masına zemin hazırlamak, Türkıye'de ve yurtdı- şında yayımlanan Islamcı gazete, dergilere eko- nomik katkı yapmak, Kürtlerin kültürel kimlikle- rini, kendi dillerini geliştirmek için Türkiye üze- rinde baskıları yoğunlaştırmak... Bu biroyunun parçası... Bence Türkiye'de her şey tartışılmalı, konu- şulmalı... Ama dün unutulmamalı!.. Türkler ve Kürtler bu coğrafyada yüzyıllardır ya- şıyorlar!.. Onlar bırbirlerinden kopamazlar!.. Türklenn Kürtlere; Kürtlerin Türklere gereksini- mı var!.. Barışa, demokrasıye gıden yol PKK'nin siyasal- laşmasıyla değil, Türk ve Kürt emekçilerinin, ay- dınlannın sol bir partinin çatısında toplanmala- ndır!.. Eğer tartışma bu noktaya çekilirse ne Türk ne de Kürt şovenıstlerinin söyleyeceği söz olur!.. O zaman da hiçbir Avrupalı, Türkiye'de biri An- kara, diğeri Diyarbakır olmak üzere "İki başkent var" diyemez; hiçbir siyasi de Kürtleri sömürmek için "AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer" diyerek ucuz politika yapamaz... hikmet.cetinkaya" cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Hikmet ÇETİNKAYA IRTICANIN KARA YÜZÜ Tüm Dağrtımlarda ve Kitapçılarda G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k Tel: 0212—512 42 19 Faks: 512 11 72
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle