Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
trr»iyaz Sahibi: CUMHURrYET VAKFI
ad«a* tLHAN SELÇUK
GenelYayınYönetmeni: tbrahim
Yüdız • Yazıışlen Müdürü: Sa-
limAlpaslan •Sorumlu Müdür:
Fikret hkiz • Haber Merkezı
Müdürü: Hakan Kara
tstihbarat: CengizYıldınm • Ekonomı ÖzlemYü- Yayın Kurulu: İlhan Selçuk
zak#Kültür Egemen Berköz 9 Spor: Abdülkadir (Başkan). EmreKongar(Danış-
Yücelman • Makaleler Sami Karaören • Dü- man), Orhan Erinç, Hikmet
zeltme: Abdullah Yazıcı • Bılgı-Belae: Edibe Buğ- Çetinkaya, Şükran Soner, tb-
ra • Yurt Haberlerr Mehmet Faraç • AvrupaTem- rahim Yıldız. Orhan Bursalı,
sücısı: Güray Öz Mustafa Balba\, Hakan Kara.
Ankara Temsilcısi Mustafa Balbav Ataturk BuKan
No: 125,Kaf4.BakanlıMar-Ankarafel 4195020(7hat),
Faks: 4195027 • Izmir Temsılcisı: Serdar Kızık, H
Zıya Blv. 1352 S. Z3 Tel: 4411220. Faks: 4419117 •
Adana Temsılcisı: Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd 119 S
No-1 Kat 1, Tel. 363 12 11. Faks. 363 12 15
Müessese Müdürü. Erol
Erkut 0 Koordinatör
Ahmet Korulsan • Mu-
hasebe Bülent Yener 0
Idare: Hüseyin Gürer
• Satış. Fazilet Kuza
REKLAM: P.M. Ltd. Şti. • GeDel Mü-
dur GölbİD Erduran 0 Koordinatör
Reha Işıtman 9 Getıel MüdûrYrtL:
Sevda Çoban • Fınansman Müdûrii:
Çetin Erdoran Tel 0212 514 (T 53 -
513 84 60-61. Faks-0212 513 84 63
YayımlıyvD: ^enı Gün Haber A ansı Basın ve\a\ıncılık A Ş. Baslu: Sabah Yavnaiık A Ş
Tiırkocağı Cad 39 41 Cagalogiu 34334 Istanbuİ PK 246 • Sırkecr 34435 tstanbul
Tel: (0 212) 512 05 05 (20 hall
Faks (0 2121513 85 95
26ŞUBAT2002 Imsak: 5.09 Güneş: 6.37 Öğle: 12.24 tkindı: 15.26 Akşam: 17.59 Yatsı: 19.19
(r U N C E L CÜNEfT ARCAYÜREK
• Saftarafı 1. Sayfada
Koaiîyon hükümetinin aylardr başarıyla sürdür-
dü^usıyaset!
B t siyasetanlayışı bayram cemiyor seyran de-
miycr
Scr örnek ortada: Başbakai ile AB ülkelerin-
den ;ok Avruoalı olan ANAP ıderı Yılmaz idam
cezssnı benzerı bir uygularna ıle sonuca bağla-
may a çalışıyorlar.
H CRJmet iç ndeki çelışen gö-uşlerin kamuoyu-
nu çiskına çevırmesi, iki ortaö hiç mi hiç ilgilen-
dirrnyor.
O Udar ki, üç beş ay önce tirlikte açıkladıkla-
n rnetnden bugün kesin bir Jönüş yaptıklarını
anırrsatan sö/lemleri duymazıktan geliyorlar.
Ulısal Program'da Başbakan'la Yılmaz'ın bu-
günkj gerekçelerine ters düştn idam konusun-
daki /azırnlar ıkı ortağı artık baglamıyor.
A B nin idarr cezasının kaldırı masını orta vade-
de koşullar arasına aldığını urutmuş görünüyor
DSP İ3ANAP.
Idarn konusunun AİHM'nın Öcalan'la ilgili ka-
rarından sonraya bırakıldığını ifade eden ortak
görü^ ;öp sepetine.
Bat'dakileraen sonra ıçimizcteyeşeren yeni da-
yatmacılar Başbakan'la, Yardıncısı Yılmaz!
"Kısa vade dolmadan orta vadedeki idam ko-
nusunu gündeme getirmekiçir hangi amaç" gü-
dülüycr?
Ya da; üçay önce idam cezas îartışmalarını so-
na erdrmek için anayasada yaoılan (38. madde)
değişHik şimdi neden yok saylıyor?
O rraddeki;savaş, çokyakınsavaştehdidi.te-
rörsuçiarı "dışında" kalan suçlardan idam ceza-
sını kaldırıyor.
İdarr cezası lukümet progranında ve protoko-
lündevar mı, yok mu?
Bu sarulara yanıt aranmıyor. Başbakan'la her
dairn Tiutlu bir yardımcısı tarafndan ne orta va-
de ne başka bır şey, hatta ne ae anayasanın 38.
maddesi anımsanıyor.
Varsa yoksa idam cezasının bugün, acilen, he-
men, sliratle kaldırılmasını istiyor, başka bir şey
demiycrlar.
Başoakan, o denli hızlı ki, Ö^alan'ın ipe gön-
derileceğini seçimden önce vaat ettiği içın ıdamın
kaldırı rnasına direnen MHP'yi güya mazur görü-
yor, hatta koruyucu bir önlem cuşünüyor.
MHP'yi dışlayıp muhalefetle işbirliği yaparak i-
dam cezasını hemen kaldırmayı sahneye koyu-
yor!
Sorduk bir kere...
Muhalefetle bütünleşerek312. maddeyi istedi-
ği gibı Meclis'ten geçirdikten sonra, aynı yola
başvuruyor.
Ama bu kez MHP'den, "Anlaşmazlıkkonulanbir
liste haline gelirse, koalisyon ora göre şekillenir"
diye başlayan (tabiı muhalefetleişbirliğini giderek
bir huy haline dönüştürmeye yönelen Başba-
kan'a) bir uyan gelınce.. iyi bakımdan, bol balık
yemekten, kortizonlu ilaç alrtıaktan yanakları
-kırk bır kerre maşallah- tombulaşan Ecevrt'im-
den tam yol tornistan: "Bahçelı haklı"
"Uy anam uy, ne güzel oluyor 180 kilometre hız-
la giderken" birden fren yapması!
Bir de şu sözü var ki Ecevit'in; nereye varmak
ıstediği pek anlaşılmıyor.
Bilinen lafları arasına sıkıştırdıŞı, idam cezasıy-
la ilgili gelişmelerı anlatırken (Hürriyet'e özel de-
meç-24 Şubat 02) birden söyleyiverdiği şu cüm-
le: "AB için herkoşulu yapmak şart değil" diyor.
Peki ama Başbakan'ım, AB için her dayatma-
yı yerine getirmek bir koşul değilse, Ulusal Prog-
ram'a koyduğunuz orta vadede ele almayı vaat
ettiğiniz idam cezasını, 'yoksa AB'ye giremeyiz'
teranesiyle güya kaldıracağız da kaldıracağız di-
ye bugün dayatmanızın âlemi ne, mantığı ne?
AB'ye üyelik söz konusu olunca sorgusuz su-
alsiz ne isterlerse vermeye ve yspmaya hazır hü-
kümet başkanına bu soruyu yöneltmenın bir an-
lamı yok ya...
Üstelik yanıt alamayacağımızı bile bile!
YDK'den bakanlara
şaibeli atama uyansı
ANKARA (ANKA)
- Başbakanlık Yüksek
Denetleme Kurulu,
özelleştirmeden so-
rumlu eski Devlet Ba-
kanı Yüksel Yalo-
va'nın 1 yılönceyaptı-
ğı bir atamayı örnek
göstererek kamu kuru-
luşlan üst yönetimleri-
ne daha önce çeşitli
usulsüzlük iddialartna
hedef olmuş ve yargıla-
nan kişilerin getirilme-
mesini istedi.
Başbakanlık Yüksek
Denetleme Kurulu'nun
TBMM KÎT Komisyo-
nu'na sunduğu, Türki-
ye Petrol Rafinerileri
AŞ (TÜPRAŞ) 2000
yılı raporunda, 30 Mart
2001 tarihınde TÜP-
RAŞ Yönetim Kuru-
lu'na yapılan bir atama
üzerinde duruldu. Ra-
porda özelleştirmeden
sorumlu eski Devlet
Bakanı Yüksel Yalo-
va'nın 30 Mart 2001 ta-
rihlioluru ile TÜPRAŞ
Yönetim Kurulu üyeli-
ğine Müjdat Balı'nın
atandığı belirtildi.
YDK raporunda
Yüksel Yalova tarafin-
dan TÜPRAŞ Yönetim
Kurulu'na atanan Müj-
dat Balı hakkında, geç-
miş yıllarda kuruluşta
genel müdür yardımcı-
sı ve yönetim kurulu
üyesi olarak çalışırken
devlet tahvili alımlaruiT
da TÜPRAŞ 'ı zarara
uğratacağı yönünde ih-
barlar yapıldığı anım-
sahldı
Dıbarlar üzerine Ha-
zine kontrolörlerince
hazırlanan 4 Kasım
1991 tarihli soruşturma
raporu sonucu Balı'nın
Başbakan onayıyla
TÜPR^AŞ'tan uzaklaş-
tınldığı kaydedilen ra-
porda, söz konusu bü-
rokratın yargıda aklan-
dığı ve Danıştayca gö-
revine iade edildiği de
belirtildi. Raporda şöy-
le denıldi: "Yargı ka-
ran gereğince boşta
geçen süredeki kayıp-
ları nedeniyle İ9.8
milyar lira ödenen söz
konusu kişinin iş ak-
di, çalışmalarından
yeterİDce yararlanıl-
mayacağı ve bu ba-
kımdan hizmetine ih-
tiyaç duyulmadığı ge-
rekçesiyle, yönetim
kurulunun 18 Mart
1998 tarihli kararıyla
feshedilmiş. Başba-
kanük'ın6Martl998
tarihli oluru ile de yö-
netim kurulu üyeli-
ğinden alınmıştır."
YDK, Müjdat Ba-
lı'nın basında "Beyaz
Benzin" operasyonu
olarak adlandınlan ve
tstanbul DGM tarafin-
dan yürütülen soruştur-
ma çerçevesinde tutuk-
suz olarak yargılanan-
lar içinde yer aldığını
belirtti.
Derfler bu yıl da yeralüna indi
Haber Merkezi - Yurt çapın-
da toplam 2 milyon küçük ve
büyükbaş hayvan kesilerek
400-450 trilyon liralık bir gelir
elde edilmesi beklenen Kurban
Bayramı'nda bu yılda kurban
derisi ve bağırsağı, irticai ku-
rum, yurt ve vakıflann eline
geçti. Yurt genelinde her rürlü
önlemin alındığının açıklanma-
sına karşın, THK'nin yurt gene-
linde yetkililerinin verdiği bil-
giye göre, kurban derisi ve ba-
ğırsağı toplamada istenilen sa-
yıya ulaşılamadı, deri yeraltına
indi. Ankara \e Istanbuİ başta
olmak üzere birçok ilde yapı-
lan ihbarlar sonucu binlerce de-
riye el konuldu. THK'nin yurt
genelindeki yetkilileri, emni-
yetten yeterli ilgiyi göremedik-
lerini açıklamasına karşın THK
Genel Sekreteri Bican Erçakır.
polisin sokak sokak dolaşması-
mn mümkün olmadığını belir-
terek "Birçok kurum ve kişi,
önemli bir ekonomik değer
olan kurban derisi ve bağırsa-
ğının peşinde. Ancak yine de
beklediğimiz rakamlara ula-
şacağımızı sanıyoruz" dedi.
İSTANBUL: "THK Büyük-
çekmece Şubesi Başkam Ha-
Bm Bölükbaşı, geçen yıl 3 bin
800 küçükbaş, 560 da büyükbaş
hayvan derisi toplamalanna
karşın, bu yıl 3 bin 200 küçük-
baş, 480 büyükbaş hayvan de-
risi toplayabildiklerini söyledi.
ŞOFÖRLERİN KORKULU RÜYASI-Yurtdışına gidebilmek için çeşitli yollan deneyen kaçakların, şim-
di de park halindeki TIR'ların dorsesine girip sınırı geçmeye çalışması. şoförlerin korkulu rü>ası oldu.
Özellikle Vunanistan'da. insan kaçakçılığı suçunun cezasının 7 >ıldan başlaması, TIR sürücülerini te-
dirgin etti. tpsala Sınır Kapısı'ndan Yunanistan'a giriş yapacakTIR araçlarının sürücülerinin gümrûk
muayene memurlarına, araçlarım iyice kontrol etmeleri yönûnde istekte bulunduklan bitdiriML
Kadın ve çocuk ticareti yapanlara 1 kat daha fazla ceza verilecek
Insan kaçakçıhgına savaş
EBRUTOKTAR
ANKARA - Batı ülkelerine
yasadışı yollardan girmeye ça-
lışan göçmenlerin geçiş merke-
zi haline gelen Türkiye'de, ya-
sal boşluklar nedeniyle insan
kaçakçılığımn önlenememesi
üzerine bir yasa tasansı hazır-
landı. tnsan kaçakçılığı ile ka-
dın ve çocuk ticaretinin "örgüt-
lfi suçlar" kapsamına alındığı
yeni tasanda, bu suçlara teşeb-
büs tamamlanmış suç sayılır-
ken, göçmen kaçakçılığından
elde edılen kazanca da el konul-
ması öngörüldü.
Adalet Bakanı Hikmet Sami
Türk tarafından hazırlanarak
bakanlann imzasına sunulan ta-
san, özellikle fuhuş, insan ka-
çakçılığı ve çocuk ricareti ile sa-
vaşım anlayışı ile hazırlandı.
Tasan ile insan kaçakçılığı ve
ticareti; 4422 sayılı Çıkar
Amaçlı Suç Örgütleriyle Müca-
dele Yasası ile Türk Ceza Yasa-
sı'nın (TCY) "cürüm işlemek
için teşekkül meydana getir-
mek" suçlan kapsamına alındı.
Tasannın getirdiği düzenleme-
ler şöyle:
• Göçmenlerin Türkiye'den
çıkmasını ya da Türkiye'de ka-
labilmesini sağlamak için sah-
te kimlik ya da seyahat belgele-
ri hazırlayanlar, bağımsız suç
işlemiş olarak sayılacaklar. Bu
suçlara teşebbüs de tamamlan-
mış suç gibi cezalandınlacak.
• Göçmen kaçakçılığı suçuna
iştirak ermemesine karşm, bu
göçmenlerin yasal olmayan
yollarla yurtdışına çıkanlmala-
nnı ya da yasal koşullara uy-
maksızm Türkiye'de kalmalan-
nı sağlayanlara da ceza verile-
cek.
• Kadın ve çocuk kaçıran, on-
lan zorla çalıştıran, fuhuşa ve
beden organlanndan bazılanmn
verilmesine zorlayan kişilere
ağır cezalar verilecek. Suçu
oluşturan yardımcı eylemlerde
de mağdurun nzası yok sayıla-
cak. 18 yaşını doldurmayan ço-
cuklann zorla bir başka yere gö-
türülmeleri, kaçınlmalan ve
sevk edilmeleri halinde ise ce-
zalar ağırlaştınlacak.
THK Ümraniye Şubesi Sayma-
m Saadet Yddırun ise Kuran
kursu ve camilerin bu yıl çok
iyi organize olarak kurban de-
risi topladıklannı söyledi.
ANKARA: Altındağ'da bir
depodan kamyona kurban deri-
si yüklendiği yönündeki ihban
değerlendiren emniyet güçleri,
38 kişiyi suçüstü yakaladı. Bu
kişilerden 3'ünün kaçak deri
toplama olayıyla ilgisi saptanır-
ken 35 'inin hamal olduğu belir-
lendi. Sorgulamada, bu
kişilerin derileri işlenmek
üzere Bolu Gerede'de bu-
lunan bir deri fabrikasına
götürmek istediklerini
söyledikleri kaydedildi.
IZMİR: THK Izmir
Şubesi bu yıl 120 bin kur-
ban derisi topladı. îzmir
ve ilçelerinde gerçekle-
şen bu oranın geçen yıla
göre yüzde 30 az olduğu
bildirildi. THK îzmir Şu-
besi Başkam Hami Gür-
tuna, kaçak deri topla-
yanlar hakkında 2860 sa-
yılı Yardım Toplama Ka-
nunu'na mualefetten ya-
sal işlem başlatıldığını
kaydederek "Izmir'de
Eşrefpaşa'da ve Kesta-
ne PazarTnda yer alan
iki dinci dernek, yurt-
taşlann ihbanyla dene-
tim altına alındı ve so-
nuçta 200 kaçak deriye
el konuldu" diye konuş-
tu.
DtYARBAIOR: THK
Diyarbakır Şubesi Başka-
nı Atakan Aydın, kent
genelinde kesilen kurban
sayısınm yaklaşık 25 bin
olduğunu, ancak sadece
900 deri toplayabildikle-
rini bildirdi. Atakan, "Şe-
hit Aileleri Derneği ve
Kuran kurslan, bizden
çok deri topladı" dedi.
KONYA: Kaçak yol-
lardan kurban derisi top-
lamaya çalışan 2 kişi ya-
kalanırken, 29 küçükbaş,
7 de büyükbaş hayvan de-
risi ele geçirildi.
tZMIT: THK tzmit
Şubesi Saymanı tbrahim
Balyan, ihbar sonucu ya-
kalanan kaçak toplanmış
595 deriye de el konuldu-
ğunu kaydetti.
GtRESUN: Dereli ve
Tirebolu ilçelerinde izin-
siz toplanan 76 kurban
derisine el konuldu.
Ölüm cezası sandığa sıkıştıI Baştarafı 1. Sayfada
tarafından yeterli bulunma-
mıştı. AB, özellikle "terör"
koşulunun maddeden çıkanl-
masını istiyor. Hükümetin
MHP kanadı, AtHM sürecinin
tamamlanmasınm ardından
Öcalan'ın cezasımn infaz edil-
mesini, sonra da idamın kaldı-
nlması görüşünde ısrarmı sür-
dürüyor. Ancak AlHM süreci
tamamlanmasa bile Türki-
ye'nin Öcalan'ı asamayacağı
kaydediliyor.
Cumhuriyefin sorulannı
yanıtlayan Prof. Dr. Bakır
Çağlar, AtHM'nin Öcalan'ın
adil yargılamp yargılanmadı-
ğını araştırdığım belirterek
Türkiye'nin, ölüm cezasımn
infaz edilmeyeceğine ilişkin
verdiği moratoryumun hükü-
meti "bağlayıcı" olduğuna
işaret etti. Moratoryum, 1984
yılında dönemin hükümeti ta-
rafından Avrupa Konseyi'ne
verilmişti. Türkiye, bu mora-
toryumla verilen ölüm cezala-
nnın infaz edilmeyeceği ga-
rantisini vermişti.
Mahkemeden bağımsız dü-
şünülse bile bu moratoryuma
Türkiye'nin uymak zorunda
olduğunu vurgulayan Çağlar,
"Bu tür moratoryumlar,
devletlerin uluslararası say-
gınlığı konusunda çok ciddi
göstergelerdir. Hem ulusla-
rarası polirik forumlarda
hem de yargısal forumlarda,
bir filkenin güvenilirliği ve
sayginlığı açısından göster-
gedir. AB'ye girme sürecinde
olduğu iddia edilen Türki-
ye'nin reform çahşmalan, bu
moratorvnmdan geri dönül-
düğünde her şey biter" dedi.
'Sandık için'
Prof. Dr. Çağlar, AİHM'nin
Türkiye lehine karar vermesi
durumunda bile infazın ger-
çekleştirilmesinin moratoryum
çerçevesinde mümkün olma-
yacağını kaydetti. Hükümet
içindeki idam uzlaşmazlığının
kamuoyuna yönelik olduğunu
belirten Çağlar, "Sandığa oy-
nanıvor. Biraz da o boyuruy-
la düşünmek lazım. Hükü-
met ortaklan seçim barajı-
nın altına düştü. Olüm ceza-
sı bazı partilere ya oy kazan-
dıracak ya da kaybettirecek.
Çünkü, terör nedeniyle duy-
gusallaşmış, milliyetçilik
duygulan yükselmiş toplu-
mun karannın nasıl çıkacağı
konusunda bilgi sahibiler"
dedi.
Yargılamanın yenilenmesi
yönünde AÎHM 'nin karar ver-
mesi durumunda yapılacakla-
ra ilişkin Çağlar, şunlan söy-
ledi: "Sosyalist Parti vaka-
sında, Anayasa Mahkeme-
si'nin önüne geldi. Mahke-
me,Türk hukuk mevzuatına
göre, yeniden yargılamanın
mümkün olmadığına karar
verdi. Hazırlanan '2. demok-
rasi paketinde" yargılamanın
yenilenmesi koşulu getirili-
yor. Buna iriraz eden yalnız-
ca Türkiye ile Fransa vardı.
Fransa, Hakkar vakası ne-
deniyle yargılamanın yeni-
lenmesini reddettiği için
AİHM'de nıahkûm olmuştu.
Bu karardan sonra Fransa
parlamentosu yasa çıkanp
yargılamanın yenilenmesini
kabul etti. Yargılamanın ye-
nilenmesini kabul etmeyen
yalnızca Türkiye kaldı" diye
konuştu. Prof. Dr. Çağlar, yar-
gılamanm yenilenmesine iliş-
kin tasanrun yasalaşması du-
rumunda, Öcalan'ın yeniden
yargılanacağını kaydetti.
Avrupa'da tamamen kalkıyor
tstanbul Haber Servisi - Avrupa Konse-
yi Bakanlar Komitesi'nin ölüm cezasının
mutlak olarak kaldınhnası karan 2003 yılı
başında yürürlüğe girecek. Böylece Avrupa
Konseyi üyesi ülkelerde "İzlanda'dan Be-
ring Boğazı"na kadar geniş bir coğrafyada
ölüm cezası yasaklanmış olacak.
Istanbuİ Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğ-
retim üyelerinden Prof. Dr. Senıih Gemal-
maz, ölüm cezasının "mutlak olarak" ya-
sak kapsamına alındığını belirtti. Gemal-
maz, Avrupa Konseyi Bakanlar Komite-
si'nin 21 Şubat 2002 tarihindekabul ettiği
"tnsan Haklannın veTemel Özgürlükle-
rinin Korunmasına îlişkin Sözleşmeye Ek
Ölüm Cezasının Kaldınlmasına Dair
Protokol No.l3"ün bsa sürede onaylana-
cağına dikkat çekti.
Prof. Gemalmaz, 13 numarah protokole
göre ölüm cezasının kesin olarak yasaklan-
dığnu ifade ederek "Yaşam hakkı, kesin,
dokunulmaz, mutlak hak olarak kabul
ediliyor. 3 Mayıs 2002 tarihinde onay için
imzaya açüacak olan protokol kısa süre-
de onaylanacaktır. 2003 yılı başında da
yürürlüğe ginnesi bekleniyor" dedi. Pro-
tokolün yalnızca kıta Avrupası'm değil, İz-
landa'dan başlayarak Rusya'nın Bering Bo-
ğazı'na kadar büyük bir nüfus bölgesini ve
coğrafyayı ilgilendirdiğini anlatan Gemal-
maz şöyle devam etti: "13 numaralı pro-
tokol, ölüm cezasının kaldınldığını, hiç
kimseye bu cezanın verilemeyeceğini ve i-
dam edilemeyeceğini düzenliyor. Daha
önce kabul edilmiş olan ve Türkiye'nin
onaylamadığı AtHS'ne ek 6 numaralı
protokole göre 'bir devlet, yasalannda, sa-
vaş veya yakın savaş tehlikesi zamamnda
işlenmiş olan fiiller için ölüm cezasını ön-
görebiliyor'du. 'Bu cezanın koşullan, ancak
yasayla belirlenir' şeklinde bir istisna yer
alıyordu. 13 no. lu protokolle artık istis-
na yok. Kesin olarak ölüm cezası yok,"
Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin ikin-
ci maddesine göre yaşam hakkının mutlak
bir hak olduğunu vurgulayan Gemalmaz,
"Aynı maddede 'yasanın ölüm cezası ile
cezalandırdığı bir suçtan dolayı hakkında
mahkemece hükmedilen bu cezanın yerine
getirilmesi dışında hiç kimse kasten öldürii-
lemez' şeklindeld istisna da kaldırılmış
olacak. Sonuç olarak sözleşmenin 2. mad-
desinde yer alan 'yaşam hakkı' mutlak ke-
sin ve dokunulmaz bir hak haline gele-
cek" dedi.
Prof. Dr. Gemahnaz, savaş zamanında da-
hi ölüm cezası kaldınldığından idam ceza-
larmın artık hiç uygulanmayacağını ve "ya-
kın savaş tehlikesi zamanında bile ölüm
cezası öngörülmeveceğini" söyledi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
Kurulu'nca kabul edildi. 24 Mart 2001 'de de Ulusal
Program (UP) Resmi Gazete'de yayımlanarak yü-
rürlüğe girdi.
Program üç ana vadeden oluşuyor:
Kısa, orta, uzun...
Kısa vade 1 yıl, orta vade 3 yıl, uzun vadenin önü
açık...
22 gün sonra, yani 19 Mart 2002 Salı günü kısa vade
doluyor. Eğer verdiği sözlere sadık, güvenilir, kararlı bir
ülke olduğumuzu iddia edıyorsak, o gün, AB ne der ne
demez diye düşünmeden, takkeyi önümüze koymamız
ve bir yılın muhasebesini yapmamız gerekiyor.
Bu muhasebeyi öncelikle kim yapacak?
Hükümet... Temel sorumluluk onda.
Ortakların AB'ye bakışı nasıl?
DSP, "Geçmişte farklı tartmıştık, şimdı gelecekAB'ye
tam üyelikte, ama olmazsa da dünyanın sonu değil" di-
yor.
ANAP, "Bu konuda 60-70''liyıllarda hata yapıldı, 80'li
yıllarda biz tam üyelik başvurusu yaptık, şimdi ardını ge-
tireceğiz, kurtuluş AB'de" diyor.
MHP, "AB'ye tam üyelik artık devlet politikasıdır, bu-
na katılıyoruz, bu alandaki adımlar MHP'ye rağmen de-
ğil, MHP ile biriikte atılıyor" diyor.
Bu yelpazeden uzlaşma çıkar mı?
Çıkar...
Ancak taraflar sürece sandık deliğinden baktığı için
fazla bir şey göremiyor. Sandık deliğinın açısı da atgöz-
lüğünden dar!
Ulusal Plan darattılıyor ~
Soralım:
- AB'ye siyasi partilerimiz mi girecek, Türkiye mi?
Bu da soru mu demeyin, Ankara'daki tartışmalar o ka-
dar dar bir zeminde yapılıyor ki akla ister istemez bu so-
ru geliyor.
Konu neredeyse şu zemine indirgendi:
Idamı kaldırırsak ve Kürtçe yayına izin verirsek AB'ye
gireceğiz. Bunlar, olmazsa olmaz temel koşullar!
Eğer önümüzdeki dönemde de konuyu salt bu alan-
da tartışırsak işımiz zor demektir. Girişte vurgu yaptığı-
mız UP'nin kısaca aynntılanna girelim:
795 sayfalık iki ciltten oluşuyor. Birinci cilt, bizim ulu-
sal planımızı içeriyor, ikinci cilt AB müktesebatının liste-
sinden oluşuyor. Birinci ciltteki ulusal plan 6 anabölüm-
den oluşuyor:
Giriş, siyasi kriterler, ekonomik kriterler, üyelik yüküm-
lülüğünü üstlenebilme yeteneği, müktesebatın uygu-
lanmasına yönelik idari kapasite, reformların mali açı-
dan global değertendirilmesi.
Fırtınalar kopardığımız idam ve dil, 16 maddelik siya-
si kriterferin iki maddesi... Bu iki konuda sağduyu şunu
gerektiriyor:
- Evet, dünyada idam var. Ama bizim üyesi olmak is-
tediğimiz AB'de yok. Diyelim ki bir kulübe üyesiniz, ko-
şullardan bıri kravat takmak. Ya o kravatı takacaksınız,
ya üye olmaktan vazgeçeceksiniz. Şunun da altını çize-
lim, idam orta vade sözümüz.
- Türkiye'nin eğitim dilı Türkçe. Bundan vazgeçilemez.
Içinden geçtiğımiz terör süreci, terör örgütünün hedef-
lerini diri tutması, bu konudaki hassasiyetin dahadaart-
masına neden oluyor. Ama bir kişinin anadilini kendi
olanaklarıyla öğrenmesi ve bu dilde yayın yapmak iste-
mesi engellenmemeli. Yayının içinde suç unsuru olur-
sa, o da yargının görevi...
Ancak asıl vurgulamak istediğimiz, UP'nin bu iki ko-
nudan çok daha geniş bir yelpaze olduğu. İdam ve dil
tartışması AB'ye engelse, yolsuzluk değil mi, enflasyon
değil mi, gelir uçurumu değil mi, siyasetteki sulta anla-
yışı değil mi, çirkin kentleşme değil mi, tarım politika-
sızlığı değil mi?
AB süreci, salt siyasilere bırakılmayacak kadar ciddi
bir konu. Askeri, üniversitesi, iş âlemi, çalışmayaşamıy-
la ortak bir ruh yakalamalıyız.
Yoksa bu kısa vadeler, kısa devre yapacak!
ankcum@ttnet.net.tr
Dısarıdan atanana 4 kat ücret
Türkbank'ta
maaş çarpıklığı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fo-
nu'nun >oizde 80'den faz-
la hissesine sahip olduğu
Türkbank'ta dışandan
atanan yöneticilere fahiş
ödemeler yapıldığı orta-
ya çıktı. Türkbank hisse-
darlan, bankanın Dene-
tim Kurulu üyelerine
gönderdikleri yazılarla,
verilen yüksek ücretlere
dikkat çekerek, Yüksek
Planlama Kurulu'nca be-
lirlenen limitlerin uygu-
lanmasmı istediler.
Kamuda en yüksek üc-
ret 2.5 milyar lirayı aş-
mazken, Türkbank'ta üst
düzey yöneticilere 10
milyar lira ile 4 milyar li-
ra arasında değişen yük-
sek ücret ödemeleri yapı-
lıyor. Alınan bilgiye göre
Genel Müdür tsmet Tu-
ğul'a 10 milyar 153 mil-
yon lira, Akdeniz Bölge
Müdürü Yaşar Şerifoğ-
lu'na 4.9 milyar lira,
Mevduat ve Bankacılık
Hizmetleri Müdürü Re-
ha Köylü'ye 4.6 milyar
lira ödeniyor. Emekliliği
dolmuş olmasına karşın
yüksek maaşlarla Türk-
bank'ta istihdam edihne-
ye devam edenler de şöy-
le: Ticaret Faktoring Ge-
nel Müdürü Hüseyin
Kurucu'ya 6 milyar lira,
Menkul Kıymetler Mü-
dürü Hüseyin Aladağ'a
4.8 milyar lira, tstanbul
Bölge Müdürü Tekin
Gürlek'e 4.8 milyar lira,
Satın Alma ve Levazım
Müdürü Hayrettin Kan-
cal'a 4.7 milyar lira. Bu
ödemelerin içinde 4 ma-
aş ikramiye, diğer sosyal
haklann dahil olmadığı-
na dikkat çekilirken,
emekli olduktan sonra
yüksek ücretlerle yeni-
den sözleşmeli olarak
bankada işe başlatılanlar
da şöyle sıralandı:
"Nejat Hinginar, Me-
tin Birsen, Şükrü Er-
kan, Yılmaz Kaleli,
\ursen Çekmegil,Aytül
Alkuşlar. Müfıde Arpa-
oğlu." Bir Türkbank his-
sedannm Denetim Kuru-
lu üyelerine gönderdiği
mektupta, bankamn ser-
mayesinin yüzde 51 'den
fazlasımn kamuya ait ol-
duğu anımsatılarak
"Sendikalı olmayan
kapsamdışı personel ile
banka dışından atanan
çalışanların ücretleri
devlet memuru maaşla-
nna ve Yüksek Planla-
ma Kurulu limitlerine
endekslenmesi gerekir"
denildi.
Türkbank denetçileri-
ne gönderilen bir yazıda
da, devlet tarafından ata-
ma yöntemiyle göreve
getırılen genel müdürlük
yöneticilerine. devlet
bankalannda çalışan eşit
görev ve düzeydeki yö-
neticilenn 2-3 kat üzerin-
de keyfi maaş uygulama-
sı yapıldığı belirtilerek
fazladan verilen ücretle-
rin geri alınması, bu üc-
ret uygulamalanndan do-
layı bankayı ve devleti
zarara uğratanlar hakkm-
da gereken işlemlerin ya-
pılmasının "kamu göre-
vi" olduğu vurgulandı.