Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-2 ŞUBAT 2002 SALI
+
CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Upas'tan
riyaret
• tstanbul Haber
Servisi - Özgürlük ve
Dayanışma Partisi
(ÖDP) Genel Başkanı
U'ftık Uras, DlSK
Genel Başkanı
Süleyman Çelebi'yi
ziyaret etti. Şişli'de
bulunan DlSK Genel
Vferkezi'nde
gerçekleşen ziyarette,
Uras. ÖDP'nin
başlattığı "Herkese Iş,
îşsizlere Iş Güvencesi"
kampanyastna destek
istedi.
DYP'de kongre
süreci başladı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bfirosu) -
DYP Genel Idare
Kurulu (GlK)
toplantısında, 7.
Olağan Kongre
sürecinin 15 Mart 2002
tarihinden itibaren
başlatılması
kararlaştınldı.
Toplantıda, belde, ilçe
ve il kongrelerinin
eylül ayına kadar
bitirilmesi. 23 Kasım
2002 tarihinde büyük
kongrenin yapılması
ilke olarak benimsendi.
Yenen tazminat
kazandı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
TRT Genel Müdürü
Yücel Yener, Çivı
Yazılan Basım ve
Yayınevi'nce çıkanlan
kitapta, kişilik
haklanna hakaret
edildiği gerekçesiyle
10 milyar lira manevi
tazminat kazandı.
Ankara 17. Asliye
Hukuk Mahkemesi,
kitabı yazan Ahmet
Ziya Erçakır ve Çivi
Yazılan Basım ve
Yayınevi'nin,
iddıalannın eleşrin
suıınnı aştığına, davacı
Yener'in kişilik
haklanna saldın
niteliği taşıdığına karar
verdi.
Yüzrie 25 kadın
kotası
• tstanbul Haber
Servisi - Marmara ve
Bogazları Belediyeler
Birliği Kadın
Komisyonu, yerel
yönetimlerde kadın
yönetici
bulundurulması
hakkındaki kanun için,
bugün Içişleri Bakanı
Rüştü Kâzım Yücelen
ve TBMM Içişleri
Komisyonu Başkanı
Mehmet Pak'la
görûşecek. Kadın
Komisyonu, yüzde 25
kadın yönetici
bulımdurma
zorunluluğunun Yerel
Yöcetimler Yasası'nda
buluıması taleplerini
Yücelen ve Pak'a
iletecek.
Matsuura
geiyop
• ANKARA
(Cunhuriyet Bürosu) -
Birbşmiş Milletler
Eğitım, Bilim ve
Kühir Örgütü
(UT.ESCO) Genel
Seketeri Koichiro
MaBuura, 13-15 Şubat
tariUeri arasında
Dışşleri Bakanı Ismail
Cen'in daveti üzerine
Anbra'ya resmi
ziyaxtte bulunacak.
Dışsleri
BaJanlığı'ndan yapılan
açılcamada, 6 yıllığına
UNESCO Genel
SeİKterliği'ne seçilen
Matuııra'nm, bu
sıfaıyla Türkiye'yi ilk
kez riyaret edeceği
bıl<lnldi.
Yımaz,Türkiye'nin 2004 yılında AB'ye üye olmasmın mümkün olmadığını söyledi
AB'de aynmcılar varîstanbul Haber Servisi - Dev-
let Bakanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Mesut Ydmaz. Tür-
kiye'nin 2004 yıhnda Avrupa
Birliği'ne (AB) üye olmasının
mümkün olmadığını belirte-
rek, "Biam için rasvonel he-
def AB'nin 2007 >ita için ön-
gördüğü Romanya ve Bulga-
ristan ile katümaktır" dedi.
Türkiye'deki Isviçre Tica-
ret Odası Derneği'nce Yapı
Kredi Plaza'da düzenlenen
"Türkive'ııin AB'deki Yer"
• Yapı Kredi Plaza'da düzenlenen 'Türkiye'nin AB'deki Yeri' konulu
toplantıda konuşan Mesut Yılmaz, "Bizim için rasyonel hedef AB'nin
2007 yılı için öngördüğü Romanya ve Bulgaristan ile katılmaktır" dedi.
konulu toplantıda konuşan
Yılmaz, "Nonnal şartlarda
AB'nin gözünde 2010 yıhna
kadar üveliği öngörülmeyen
birülkeyiz. Ancak AB'nin ken-
di takvimini zoriamayı, 20I0'u
öne çıkarmayı hedefliyoruz.
Bu sene siyasi kriterieri yeri-
ne getirip, önünüzdeki sene
başuıda müzakerelere başia-
yabflirsek, 2007'de Bulgaris-
tan ve Romanya ile birtikte
ikinci genislemeye Türkiye'yi
dekatabiliriz. İkinci genişjeme
rialgagnı yakalayamfl7sak, tam
ü\ eBk 2010'dan sonra beürsiz
bir tarihe sarkar" dıye konuş-
tu. AB'deki kimi çevTelerin,
kapalıkapılarardında yaptık-
lan toplantılarda Türkiye'nin
dini özelliklen nedeniyle
AB'den uzak olduğunu dile
getirdikJerini, kamuoyuna açık
toplantılarda ise Türkiye'nin
tam üveliği önündeki engelin
ekonomisi olduğunu belirt-
tiklerini vurgulayan Yılmaz,
Rapor TBMM'de
'Vurgun'da
koalisyon
gölgesi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Bayındırlık Ba-
kanlığı'ndaki "Vurgun"
dosyasını soruşturan Mec-
lis Komisyonu, MHP'li es-
ki bakan Koray Aydm hak-
kında delil bulunamadığı
için "YüceDKan'agönde-
rilmesine gerek obnadığı-
na" ilişkin raporunu
TBMM'ye sundu. Komis-
yonun DSP'li başkanı tb-
rahim Yavuz Bfldik. Yüce
Divan'la ilgili asıl karann
genel kuruldaki oylamaya
bağlı olduğuna dikkat çe-
kerken "Bizişinmutfağın-
da çahşbk,bunun servisini
genel kurul vapacak" dedi.
Oylamanın gizli olması ne-
deniyle koalisyon ortakla-
nnı uyaran MHP'li yöne-
ticiler ise "Koray Aydm'a
verflecek güvensizlik oyta-
n MHP'ye güvensizlik an-
lamına gefir" dedi.
MHP, parlamento tatile
girmeden raporun bu haf-
ta oylanarak Aydın'ın "ak-
lanmasında" ısrar edivor.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART
m.kart@superonline.com.tr
Türkiye'nin AB'ye hem çağ-
daş değerler sistemine uyum
sağlayarak, hem de ulusal kim-
liğini koruyarak girmeyi arzu-
ladığını anlatan Yılmaz, Kıb-
ns sorununun çözümü için de
Türkiye'nin her türlü katkıyı
sağladığını belirtti. "Ama bu
hiçbirzaman Türkiye'nin AB
üyetigj uğruna Kıbnsta Rum
Kesinıi'ni kabul etinesi anla-
mına gehnez'' diyen Yılmaz,
AB 'ye tam üyelik yolunda en
önemli engellerden birini Kıb-
ns sorununun oluşturdu-
ğunun bir sır olmadığını,
AB'nin, sorunun çözül-
memesi dunımunda bile,
bunun Kıbns Rum Kesi-
mi'nin AB'ye üyeliğine
engel oluşrurmadığı yö-
nünde düzenleme yaptı-
ğını anımsattı. Yılmaz,
u
Rumtarafinm,ABüye-
liğini, çantada keklik gö-
ren, sorunun çözümünü
deAB üyesi oJduktan son-
raya erteleyen davranış
içindeolduğu konusunda
üye ülkeleri uyanyoruz''
diye konuşarak, sorunun
çözümünün sadece Tür-
kiye'nin çabasıyla müm-
kün olamayacağını, Rum
tarafinın da, aynı şekilde
yapıcı bir tutum içinde
olmasmın şart olduğunu
ifade etti.
Mesut Yılmaz,
u
Zan-
nediyorum ki AB de za-
man içinde Rum tarafi-
na gerekü baskryı yapa-
cak, ya da Kıbns soru-
nunda bir çözüm sağla-
namaması halinde, bu di-
yaioğun devam etmesi,
fakat somut bir çözüme
ulaşmaması dunımunda
Kıbns'ın AB üyeliğini
beffi bir sure erteleyecek,
ya da şarta bağlayacak-
ür. Sorunun çözümüne
AB'nin yapacağı en
oiumlu katkı bu şekilde
olacakür" dedi.
NfÜ ÖĞRETİM ÜYESÎ DOÇ. DR. FUAT ERCAN:
Emperyalizın dışandan
değil içeriden de doğar
tstanbul Haber Servisi - Marmara
Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Fuat Ercan. Türkiye ve Arjantin'in
ekonomi sorununun, sosyokültürel
koşullara bağlı olarak ortaya çıktığı-
nı belirterek, "Emperyalizm, sadece
dışandan değil, içeriden de doğar.
IMF ve Dünya Bankası
önemli aktörlerdir ama
başrol oyuncusu değildir-
ler" dedi.
Divriği Kültür Derneği
Gençlik Kolu'nun önceki
akşam dernek merkezinde
düzenlediği "Arjantin ör-
neği ve Türkiye'nin top-
lumsal, ekonomik duru-
mu" konulu panelde konu-
• Ercan,
Türkiye'yi
Arjantin'le
karşılaştırmanın,
elma ile armutu
karşılaştırmak
gibi oldu|unu
söyledi.
ilişkilendırirken bu ülkeler arasında-
ki farkJann göz ardı edilmemesı ge-
rektiğini kaydeden Ercan, "Em-
pervalizm, sadece dışandan değil,
içeriden de doğar. IMF ve Dünya
Bankası önemli aktörlerdir. Ama
başrol oyuncusu değfldirJer. Asd oyun-
cu kapitalizm sisteminin
kendisidir ve kapitalizm
sadece ülkede beÛi bir ke-
simin yararuu güder ve o
kesim tarafindan yönlen-
dirilir. Bu yüzden asıl ka-
phahstler ülkeiçindeki ka-
pitali yönlendirenlerdir"
dedi.
Uluslararası ilişkileruz-
manı, ekonomist Gaye Yıl-
şan Doç. Dr. Fuat Ercan, ekonomik
açıdan Türkiye'yi Arjantin'le karşı-
laştırmanın, elma ile armutu karşı-
laştırmak gibi olduğunu söyledi. Ar-
jantin ve Türkiye de yaşanan durumu
maz, "IMF veABD kapitalizmin bi-
rer kalesidir, fakat onlar ohnadan da
sistem gerçekleşir. Amaç sadece bu
kalelt rin yok edilmesi değil, siste-
min kendisidir" diye konuştu.
Tı
BAYRAM MERAUDEN HÜKÜMETE ELEŞTtRÎ
Türk-Iş siyasete katılmuıı
etkiıı yoflanru arıyor
ANK\RA(OımhuriyetBürosu)-Türk-
Iş, siyasete "etkin'' katılmanın yolla-
nnı araştınyor. Hükümetin, geminin
dümenini IVIF'ye teslim ettiğini voır-
gulayan Türk-lş Genel Başkanı Bay-
ram Meral, siyasette mutlak surette
olacaklannı söyledi. "Parti kurmak
kolay değilama sivasetin dı-
şmda kalmak da kolay de-
ğfl" diyen Meral, isim ver-
meden ANAP'ı da eleştirdi.
Meral, "Daha önce, başımı
sert bir kayaya çarpüm di-
ye bize gelenler, bu sözleri-
ni unutmuş görünüyor" di-
ye konuştu.
Türk-Iş Başkanlar Kuru-
lu, son gelişmeleri ve Türk-
• Başkanlar
Kurulu
toplantısında
konuşan Meral
mutlak surette
siyasette
olacaklannı
söyledi.
nu vurguladı. Perişan olmayan tek ke-
sımin yerli ve uluslararası tekellerle
onlann savunucusu durumundaki IMF
olduğunu belirten Türk-Iş Genel Baş-
kanı Bayram Meral, "Bugemiböyleyü-
riunez. Yeter artik" dedi. Halkın hak
etmediği zorluklarla karşı karşıya ge-
tirildiğini vurgulayan Türk-
lş Genel Baskanı Bayram
Meral, sorunlara çözüm ge-
liştirmek için bölge toplan-
tılanna başlanacağını anım-
sattı.
Toplantı sonrası yapılan
açıklamada. Türk- Iş'in,
IMF politikalanna karşı-
lık, "Arbk yeter bu ülke
bizim'' adı alünda bir kam-
Iş'in siyasete girme girişimJerini değer-
lendirmek için dün Ankara'da bir ara-
ya geldi. Toplantının açılış konuşma-
sını yapan Bayram Meral, ülkeyi se-
ven herkesin perişan durumda olduğu-
panya başlattığı belirtildi. AçıkJama-
da, İcampanya çerçevesinde, İstanbul,
îzmır, Bursa, Adana, Erzurum ve
Van'da bölgesel toplantılar düzenle-
neceği belirtildi.
IRMIKIAYDIN ENGİN aengin@doruk.net.tr
Anımsayacaksınız. Başba-
kan Ecevit ABD gezisinden
döndü; ayağının tozu ile otur-
du; Saddam Hüseyin e bir
mektup yazdı. Gerçi mektu-
bun yazılması, yollanması sı-
rasında da bir dizi "komik ay-
rıntı" yaşandı ama bu yazıda
aynntılarfauğraşmayalım. Işin
özü ciddi. Hatta pek ciddi.
Ecevit, Saddam Hüseyin'e
yeni hiçbir şey söylemedi. Da-
ha ABD'ye gitmeden de TV
kamerelarının önünde defalar-
ca yınelediği cümleleri biraz
daha diplomatik bir üsluba
döktü o kadar.
Mektubun özü, özeti, "Ül-
keniziBirieşmiş Milletlerdenet-
çilerine açın. Yoksa ABD sizi
fena yapacak"tan ibaretti.
Saddam'ın yanıtı gecikme-
di ve sankı ağabey sözü din-
lemeyen bıçkın komşunun dik-
lenmesi olarak algılandı (yani
sunuldu).
Gerçi Saddam, "Ben sizin
kapılannızı ardına kadarIMF'ye
açmanızı eleşîiriyormuyum?''
demedi ama, Ecevit'in mek-
tubunu hıç de umursamadıgı-
nı, üstelik haklı da bulmadığı-
nı kuşku götürmez biraçıklık-
Ecevit Mektubu Kime Yazdı?
la vurguladı.
Saddam bundan böyle ne
yapar eder bilemeyiz. Kapıla-
rını BM gözlemcilerine bir kez
daha açar, kitle imha silahlan
üretmediğini kanıtlamakyolu-
na gider, CIA'nın bile itiraf et-
mek zorunda kaldığı bir gerçe-
ği, "Kuveyt'in işgalinden bu
yana hiçbir terör eylemine ka-
nşmadığı ve terörçetesini des-
teklemediği"ne ilişkin CIA ra-
porunu dünya kamuoyunun
burnuna uzatır mı, bilemeyiz.
Ama sadece bir mektup ya-
zarak, ABD'nin Irak'a askeri
bir saldın düzenlemesini ve
böylece Ortadoğu'yu allak bul-
lak edecek olası bir savaşı ön-
lemenin, bugünkü koşullarda
mümkün olmadığını bilebiliriz.
O zaman şu soru kaçınılmaz
oluyor:
"Ecevit, bir işe yaramaya-
cağını bile bile, yanıtının ne
olacağını da kestire kestire
böyle bir mektubu niye yazdı
ve daha da önemlisi kime yaz-
dı?"
Niye yazdığı ile kime yazdı-
ğı sorulan aslındaaynı yanıtta
gizli.
Kanımca Ecevit, Saddam'a
değil bize mektup yazdı.
Bize, bu ülkenin yurttaşlanna..
ABD'nin kaçınılmazlaşmış,
sadece günü, saati bilinme-
yen "Irak operasyonu"nu ür-
kerek bekleyen, Türkiye'nin,
ABD'nin safında, Ortadoğu'da
Arap halklanna ölüm yağdıra-
cak birsavaşın göbeğine düş-
mesinden korkan bizlere...
Uluslararası terorizme yeni
birtanım getiren ve "ABDyö-
netimine karşı olan teröristtir''
kepazeliğine kadar yürüyen
Başkan Bush ve şahinlen, "şer
üçgeni" diye tanımladıklan Ku-
zey Kore, Iran ve Irak'ı hedef
tahtasının göbeğine oturttu.
İlk vuruşun Irakayönelece-
ği de artık herkesin bıldiği bir
askeri sır.
Irak'a askeri bir harekât dü-
zenlemenin önkoşulu ise In-
cirlik Üssü'nün operasyon mer-
kezlerinden biri olması. Ama bu
yetmez. Hava saldınlan ile as-
keri direncı "yumuşatılmış"
Irak ordusunu tepelemek için
kara harekâtı bırliklerı gerekı-
yor. Körfez Emirlikleri gıbı
ABD'nin mutlak uyduları iste-
seler bile böylesi bir operasyo-
nun üstesinden gelebilecek
kara bırliklerine sahip değiller.
Üstelik "Arap'ın Arap'ı, kar-
deşin kardeşi vurması" gibi
bir faturayı taşıyamazlar.
ABD için en doğaJ aday Tür-
kiye.
Türkiye Genelkurmayı'nın bu
konuda -medyaya yansıyan-
çekinceleri, endişeleri sonucu
ne kadar etkileyecek?
Yani Türkiye. Irak'a kuzeyin-
den girip Saddam 'ı tepetak-
lak edecek bir kara harekâtın-
da ağırlıklı bir rol oynamayı ka-
bul edecek mi?
••*
Sizce kabul etmeyebilir mi?
Bu soruya "Tabii etmeyebi-
lir ve etmemeli" yanıtı veren-
lerdenseniz ikinci bir soruyu
da yanıtlamanız gerekıyor:
- IMF durup dururken bize
neden 16.5 milyardolartoka-
ladı. Arjantin'in mali çöküşü-
nü umursamazgözlehe izledi-
ği halde, Türkiye cesaret edip
isteyemediği, daha önce sö-
zü vehlen 6 milyar dolaıia ye-
tinmeye çalıştığı halde, IMF
bu cömertliği niye gösterdi?
"Afganistan için...'' dendiy-
di. Hatta ben de öyle sanıp bir-
kaç Tırmık'ta ince ağır ahkâm
bile kestiydim. Ama görüp ya-
şadık ki Afganistan için bizden
sembolik bir askeri birlik dışın-
da katkı filan istenmedi.
Cyleyse bayram değil sey-
ran değilken Bush eniştemi-
zin bızi öpmesinin bir nedeni
olsa gerek.
•••
Şimdi Ecevit'in mektubuna
dönelim.
Sakın o mektubu önümüz-
deki günlerde Irak cehenne-
mine Türkiye'yi boylu boyun-
ca sokarken, "Eee, n'apalım
mektup yazıp uyardım ama
beni dinlemedi. Ben de çare-
siz..." diye baslayan bir berbat
mazeret üretmek üzere bize
yazmış olmasın?
Dilerseniz kötü ruhlu, öküzün
altında buzağı arayan bir ga-
zetecinin fesatlığı deyin geçin.
Ama ya ben haklı çıkarsam!..
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Sabahın Sesi
Sabahın ilk ışıkları Istinye sırtlanndan Bogaz'ın
mavi sulanna vururken bir kentin çığlık çığlığa
olan kalabalığı içinde kayboluyordum...
Pencereden dışanya baktım!..
Sabahın sesı erguvanlann üzerine çiğ tanesi gi-
bi düşerken kör gecelerde asılı kalan zırtılı yü-
reklerimiz nice tutkuları bir yeıiere saklamıştı...
Zaman toplumu yok etmiş, denizlersanki insan-
ları tek tek yutmuştu!..
Yaşamın içindeki öykücükleri aramaya başladım
gazetelerin sayfalarında...
Kurşunı bir gökyüzünün altında dolaşırken
kimi kaçışlan, aynlıklan, ölümleri düşündüm...
Siyaset bezirgânlarının, softalann kol gezdiği
bir evrende saydam gövdesini açan gün, insan ya-
şamının tarihle hesaplaşmasını unuttunmuştu biz-
lere...
Yine aynı soru akhma gelmişti:
"Yaşam nedir sizce ?''
Türk Ünıversiteli Kadınlar Derneği, kadın tutuk-
lu ve hükümlülere bu soruyu sormuştu Antalya Ce-
zaevi'nde...
Kadın tutuklu ve hükümlüler demır parmakJık-
lar arkasında yaşamı kucaklamak için tek şey ıs-
tiyoriardı:
"Kadın berberi!"
Kadınlar cezaevinde olsalar bile aynaya bak-
tıklannda kendilerini güzel ve bakımlı görmek zo-
runluğundaydılar...
Içimden bir imbat esintisi geçmişti!..
Kendı kendime sordum bu kez:
"Acaba aynı soru erkek tutuklu ve hükümlüle-
re sorulursa nasıl yanıt alınırdı?"
• • •
Yaşamın içindeki o küçük öyküler unutulmuş kent-
lere taşıyor beni...
Bazen çok öfkeleniyorum, yüreğim azgın bir
deniz gibi kabanyor!..
Iğdır'ın Karakoyunlu ılçesinin Bulakbaşı köyün-
de işlenen cinayeti öğrenince, içimdeki hüzün çi-
çekleri büyümeye başlıyor!..
Baldızıyta ilışkiye gtren beş çocuk babası Hü-
seyin Toktaş vahşıce öldürülmüş!..
Hüseyin'in önce boynu kırılmış; elleri, bacakla-
n kesılmiş!.. Sonra daAğrı Dağı eteklerine gömül-
müş!..
Hüseyin'in 24 yaşındaki baldızı Songül Yılmaz
ise intihar etmiş!..
Bir yasak aşkın öyküsü, yaşamın alacakaran-
lığında Ağn Dağı eteklerinde son bulmuş...
Songül'ü ve Hüseyin'ı düşündüm!..
Bir kin ve öfke selinde iki insanın acısı yüreğimi
derinden vurdu...
Sonra tutuklu ve hükümlü kadınlar aklıma gel-
di...
Aşkı ve ihanetı!..
Kaçışı, terkedilişi, ölümü!..
Hepsi birfilm şeridi gibi geçti gözlerimin önün-
den...
Sahi tüm kadınlar her sabah neden aynaya ba-
karlar?
Zamanın sapağında savaş tannlan, acımasızlı-
ğın kan gölünde hesaplar yaparken aşkın gü-
cünü niçin kabul etmezler?
Sabahın ilk ışıklan Istinye sırtlannda Bogaz'ın ma-
vi sulanna vururken yalnızlığın duvara mıhlanmış
adı çınlıyor kulaklarımda...
Ağn Dağı eteklerinden Fırat kıyılanna iniyorum...
Birecik ilçesinde Mehmet Sait Özaltın ile Na-
hide Kaçıran da yasak aşkın kurbanı olmuşlarL
Aşkın yasağı oluyor mu?
Oluyor ışte!..
Sait de evli, Nahide de...
Ikisinin de çocuklan var!..
Sevecenlığin tıtrek kumaşı üzerinde "aşk" de-
dikleri için öldürüluyorlar ve hep öldürülecekler...
• • •
Yaşamın içindeki küçük öykücukler benim ül-
kemde mutsuzluğun, acının, ihanetin, terkedili-
şin, ölümün hep ilk harfi oluyor...
Bu mevsım Ağn Oağı etekleri karla kaplıdır,
Birecik ince bir sisle örtülüdür...
Zamanın saatleri durmuştur oralarda.. ama öf-
ke, kin ve nefret dinmemiştir!..
Eller ve gözler rüzgârda unutulmuş, gecenın
izinde kaybolmuştur!..
Tıpkı aşkın kaybolduğu gibi!..
Çünkü ne ölümsüz güneş vardır oralarda ne
de sevginin dört mevsim yaşadığı renkler!..
Acıdır zamanın adı, hüzündür yaşamın rengi!..
Hep öyle kalacaktır!..
Yaşamın içindeki öykücukler hep oralarda an-
latılacak ve yazılacaktır!..
hikmet.cetinkaya(g cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Hikmet ÇETİNKAYA
İPTİCANIN KARA YÜZÜ
G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k
Tel: 0212-512 42 19 FakS: 512 11 72