Katalog

S ŞUBAT 2002 SALHHHr» CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istnbul FB 11 Sınop 9 Adana 17 Ecirne PB 13 Kccaelı PB 12 Çanakkale PB 11 Izmır B ^2 Maiısa B 12 Aydın B 11 Denızlı B 10 Zoiguldak Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskişehır Konya Sıvas Y Y Y PB PB PB K 10 9 10 6 6 6 2 j Antalya PB 16 Kars Mersin Djyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıırt Hakkâri Van Y Y Y Y Y K K 17 8 12 11 8 3 3 lı bulutlu Batı Karadenız kıyıla- n, Orta ve Doğu Kara- denız, Iç Anadolu'nun doğusu, Doğt Akdenız ıle Doğu ve Guneydoğu AnadoJu bolgeJen yağış- ıı. otekı yerler parçalı ve 32. buijtİL geçecek Ya- Jışlar orta ve üoğu Ka- radenız'ın ıç kesimlen ıle Iç Anadolu'nun kuzey- doğusunda karla kanşık yağmur ve sağanak şeklınde olacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn PB PB K Y Y Y B Y 0 1 0 14 12 15 16 8 Münih Berlin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y Y B PB B B B B 13 16 13 16 18 11 16 15 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire K B PB Y PB K K Y 3 12 -1 12 12 -1 1 18 8 Zurih PB 12 Şam Y 12 Stsl > BJIütlU k Çok bulutlu Gök gurültulü G U N C E L CÜISEYTARCAYÜREK H Baştarafı 1. Sayfada yasadan kaynaklanan, üreticinin yaşadığı sakınca- lan işleyen gensoru önergesiyle hükümet köşeye sıkıştırılmaya çalışılıyor. Fazla göze çarpmayan bir habere göre; AKP de Başbakan'la iki ortağının alaya alacağı öneriyle mu- halefet kervanına katıldı. Hükümetin istifasını istiyori Teoride de pratikte de değeri sıfır bir istek. Zira he- sap ortada. TBMM 550 mılletvekilinden oluşuyor. 350'si iktidar partilerinde. Geriye kalan muhalefete bağlı 200 milletvekiliyle, gensonjyla düşürmenin ola- nağı yok! Hükümeti düşürmeye sayılan yetmeyince istifa sloganıyla doyuma ulaşmaya çalışıyor muhalefet partileri... Hükümet, ülkeyi içine düşürdüğü ekonomik kriz- ler ve sonuçlardan sonra muhalefetin artık eskisi gi- bi erken seçim istemeyeceğınin ayırdında, rahatlığın- da. Bakmayın öyle cakalı seslere, sözlere; hangi ba- bayiğit muhalif partı tehlikeli sularda gezinen ekono- minin sorumluluğunu bu hükümetten devralmaya, IMF dayatmalarına karşı çıkmaya hazırlıklı? Hiçbiri! Muhalefet partılerinin hangisinden, ıktidara gelse- ler ekonomiyi nasıl çekip çevireceklerıne ilişkin inan- dıncı plan ve program duydunuz? AKP bile IMF'nin eleştirilmesine karşı çıktıktan sonra... Vann hesap eyleyin, iktidar adayı olduklan- nı geveleyip duran muhalefet partilerinin bugününü, yannını... Hükümetin derdi başka. Anayasa Mahkemesi'nin Meclis Içtüzüğü'ndeki özgüriükleri kısıtlayan ama dayatma tasanlannın jet hızıyla geçmesini sağlayan maddeleri iptal etmesine bozuk. Al sana muhalefet Demokrasi sevdasına ve hayranlığına kurban ol- duğunuz Başbakanımız, Yüksek Mahkeme'ye dıye- siymiş ki; "Gerekçeli karan biryıl sonra yazın. Biz de bu arada IMF'nin ve AB'nin dayattığı yasalan geçi- relim". Başbakan'ın istemi tamamen demokratik mi demokratik! Işte bu kadari Hükümet böyle de muhalefet ahım şahım mı? On- lar da yaya kalmış Tatar ağası! Son günlerin ilgı çeken olayını, muhalefete muha- lefet yapma örrıeği (hatta dersi) veren parlamento dı- şındaki Işçi Partisi'nin genel başkanı Doğu Perin- çek patlattı. Üç gün önce partinin genel sekreteri Hasan Yal- çın açtı perdeyi, arkasından iki gün Perinçek yük- lendi, yüklenmeyi sürdürüyor. Belgesel bombaları sıraladı, sıralıyor. Perinçek, geldiği günden beri Türkiye'ye yan tu- tuyormuş izlenimi vermeye çalışan, AB'nin burnu havada Ankara Temsilcisi Bayan Karen Fogg'un gerçek yüzünü belgeleyiverdi. Perinçek'e göre "Türidye'de bölücü veyıkıcı faali- yetyürûten biristasyon şefi" Fogg. AB temsilcisinin internet aracılığıyla Brüksel'deki şeflerine gönderdi- ği olumsuzluk niteliğini aşan mesajlan; "Türkdevle- tiiçinde bilgi toplayan ve adam örgütleyen" tutumu- nu sergıliyor. Işçi Partisı, Fogg'un Cumhurbaşkanı Sezer'e dil uzatan, içimizdeki kimi sendikacı, gazeteci, emekli general-amiral, sivil toplum örgütleriyle içli dışlı iliş- kilerini yansıtan belgeleri Başbakan Ecevrt'e de ver- di. Işçi Partisi, hükümetin burnu dibinde altımızı oy- an davranışları gözler önüne serdi. Muhalefetiyle iktidarıyla Türkiye'yi yönetenler AB'ye üyelik uğruna bu rezalet karşısında yine sus- pus olacaklar mı, göreceğiz. Hükümetin ve Meclis'teki muhalefet partilerinin gözü açılacak mı? Yine aynı türküleri mi dinleyeceğiz: AJ hükümeti vur muhalefete, tut muhalefeti yakasından vur hüküme- te... tyi ama, yazık oluyor halka... Yoksa olmuyor mu? Çakan ve Danıs karşı karşıya Petrol Yasası tartışma yarattı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan- lık'a sunulan Petrol Piya- sası Yasa Taslağı'nda, ra- fınerilerin akaryakıt da- ğıtım şirketi kurmalan ve kurulmuş şirketlerde hâ- kim durumda olmalannı yasaklayan hüküm, Ener- ji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı Zeki Çakan ile TÜPRAŞ Genel Müdürü Hüsamettin Danış'ı kar- şı karşıya getirdi. Danış, taslakta yer alan bu hük- mün TÜPRAŞ'ın halka arzını olumsuz etkileye- ceğini savundu. Enerji Petrol ve Gaz Dergisi tarafindan düzen- lenen "Yeni petrolYasa- sı'nın dağıtım sektörü üzerine etldleri" konu- lu panel dün gerçekleşti- rildi. Panelde söz alan Danış, Başbakanlık'a sevk edilen Petrol Yasa Taslağı'nın, mevcut ha- liyle rafinerilerin, akarya- kıt toptan satışı yapmâla- rını, dağıtım şirketi kur- malannı ve kurulmuş şir- ketlerde hâkim duruma gelmelerini yasakladığı- nı, üretim ve dağıtım bır- likteliğini engellediğini vurguladı. Çokuluslubü- yük petrol şirketlerinin ham petrol üretim, rafinaj ve dağıtım ağını içeren di- key bir yapı biçiminde fa- aliyet gösterdiğini belir- ten Danış, Petrol Piyasa- sı Yasa Taslağı'nda dikey yapılanmaya olanak sağ- layacak biçimde düzenle- me yapılmasını istedi. Çakan ise panelden ay- nlırken "Tüpraş'ın iti- razı değil, görüşleri var" dedi. Çakan, yasa taslağının özelleştirme- nin önünü açacak şekilde hazırlandıgını belirtti. Sümerbank'ta tahüye yok • İstanbul Haber Servisi - Sıimerbank'ın içini boşalttıklan öne sürülen, bankanın eski sahibi Hayyam Garipoğlu'nun da aralannda olduğu 38 sanığın ağır ceza mahkemesinde yargılanmalanna dün başlandı. Garipoğlu, tek suçlannın yatırun yapmak olduğunu söyledi. Murakıp raporlannın BDDfC'den istenmesıni karara bağlayan mahkeme heyet, Ganpoğlu'nun tutukluluk halinin devamuıa kararvererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Cheney zemin ha&rlayacak LONDRA (ANKA) - ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin mart ayın- da Türkiye ve bölge ülkeleri- ne yapacağı gezinin Bush yö- netiminin Irak'a yönelik as- keri harekâtı için zemin ha- zırlayacağı öne süriildü. tngüiz gazetesi, "Cheney, Irak'a askeri saldın için ze- min haarlıyor" başlıklı ha- ber yorumunda, ABD Başka- nı Cheney'nin Ortadoğu'ya yapacağı gezinin ABD'nin Saddam'ı askeri yollarla de- virme çabası için bir ön giri- şim olarak değerlendirildiği- ni kaydetti. ABD'nin çoğu müttefıkinin karşı çıkmasına rağmen Bush yönetiminde Saddam'ın hangi yol olursa olsun devrilmesi görüşünûn hâkim olduğunu öne süren gazete, "Dick Cheney'in, Irak'ın dört komşusu dahil olmak üzere bölgeye yapa- cağı zivaret onlan bu politi- kayı desteklemeye ikna et- meyi amaçuyor" dedi. The Guardian, askeri seçe- neğin izJenen üç alternatiften biri olduğuna dikkat çekerken bu seçenekleri söyle sıraladı: "Silah denetimcilerini ka- bul etmesi için Irak'a baskı yapüması, komşu ülkeleri- nin siyasi baskı yapmalan- nın sağlanması, hem askeri harekâta hem de Irak silah- h kuvvetlerinden aynlmala- nna dayalı bir askeri kam- panyanın başlaülmasL." Saddcımhn alternadfi Hazraci Haber Merkezi ABD'nin, Saddam Hfise- yin'in yerine sürgünde yaşa- yan eski genelkurmay baş- kanlanndan Nizar Hazra- ci'yi getinnek istediği iddia edildi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Irak'taki du- rumun Afganistan'dan farklı olduğu uyansında bulundu. Merkezi Londra'da bulu- nan £1 Hayat gazetesinin Iraklı muhalefet kaynaklan- na dayanarak verdiği habere göre, Amerikan yönetimi, Bağdat rejiminin devrihnesi halinde, eski genelkurmay başkanlarından Nizar Hazra- ci'yi Saddam'ın yerine geçe- cek ilk isim olarak belirledi. Gazete, ABD'nin Saddam'ın yerini alabilecek 62 isim be- lirlediğini, Hazraci'nin bu lis- tenin başında geldiğini yazdı. Gazeteye göre, Danimarka'da yaşayan Hazraci, Irak'taki Kürtlerle Şüler ve Sünniler tarafindan da benimsenen bir kişi. Gazete, Saddam sonrası Irak'ın "Karzai''si olmaya a- day ıkinci ismın de Ürdün'de yaşayan General Necip Salih olduğunu bildirdi. Rusya Devlet Başkanı Vla- dimir Putin, "The WaU Srreet JournaJ" gazetesıne verdiği demeçte, Irak'taki du- rumun Afganistan'dan farklı olduğunu belirterek, Irak'a yönelik bir harekâtı ancak BM Güvenlik Konseyi'nin onaylayabilecegini kaydetti. GUNDEM MUSTAFA BALBAY Ecevit'in Irak kaygısıI Baştarafı 1.sayfada Ecevit bunun üzerine Ser- dengeçti ve Derviş'e "Irak'a müdahale Tür- kiye'deki ekonomik dengeleri nasıl etkiler" diye sordu. Serdengeçti, Körfez Savaşı sırasında da Türk ekonomisinde çok büyük bir sorun ya- şanmadığını savunarak, "Ekonomiyi büyük sar- smtılardan koruyacak her tüıiü önlem alındı" dedi. Devlet Bakanı Der- viş de "Hazuiıküyız, en kötü ihtimale göre de hazırlık yapıyoruz" de- di. Deniş de haberlerden duyduğu rahatsızhğı orta- ya koyarken bunun dolar- da artışa neden olduğu imasmda bulundu. Der- viş, "Bu tip haberler Türkiye'den başka hiç- bir ülke basınında çık- mıyor. Batı'ya göre ope- rasyon ihtimali yüksek değjl" göruşünü sa\-undu. Bunun üzerine Ecevit, "Türkiye dünyanın baş- ka niçbir ülkesine ben- zemez. Türkiye, dünya coğrafyasının en jeopo- litik öneme sahip nokta- sında. Dolavısıyla bu tip haberlerin çıkması nor- mal. Irak'a yönelik her- hangi bir olayAvrupa'yı çok etkilemez, ama bizi çok yakından etkiler. Batüılara göre hava hoş, Irak'a komşu olan biziz. Dolavısıyla en çok etki- lenecek olan da biziz" diye konuştu. Merkez Bankası Baş- kam Süreyya Serdengeç- ti, Türkiye'nin para poli- tikasına ilişkin olarak Ba- kanlar Kurulu'na geniş kapsamlı bir brifing ver- di. Döviz kuru, enflasyon oranı, ürün destekleme fı- yatlan, dış ticaretteki ge- İişmeler, ödemeler denge- si, dış ekonomik gelişme- lere bağlı olarak ortaya çı- kan sürecin ekonomi po- litikasmı belirlediğini söyleyen Serdengeçti, "Türidye'de kur çıpası dönemi arük söz konu- su değil. Enflasyonu kontrol altına almak için yeni bir enflasyon çıpası uygulanıasına ge- çeceğiz. Hazirandan iti- baren enflasyon çıpası uygulamasını yürürlüğe sokacağız" dedi. Ecevit, Bakanlar Kuru- lu'nun ardından akşam saatlerinde sürpriz bir şe- kilde gazetecilerin karşı- sına çıkarak, Türkiye'nin Ortadoğu'daki gelişme- lerden ve bölgedeki so- runlardan duyduğu rahat- sızhğı aktardı. Ece\it, geç saatte böyle bir açıklama yapma nedeninin sorul- ması üzerine, "Gelişme- leri izlivorum. Ona göre tavrımı belirliyorum. Olaylar hızü gelişiyor. Özel bir anlam taşıması- na gerek yok" dedi. "Bölgemizin savaş alanı değil, bir banş böl- gesi olmasını isriyoruz" diyen Ecevit, kak'a yöne- lik bir operasyon isteme- diklerini, Israil'deki savaş ortamının da sona ermesi- ni dilediklerini açıkladı. Bu he ye ca n ı sa k ı n ka ç ı rm ayı n ! Çin - Hon? Kon<? maçı ' ' Milli takımımızın, 2002 Dünya Kupası finallerindeki rakiplerinden biri olan Çin Milli Takımı'nın Carlsberg Kupası'nda oynayacağı maçlar canlı yayınla tv8'de. Final maçları 15 Şubat Cuma günü yine tv8'de... Ecevit, "Bölgemizde herhangi bir askeri ope- rasyonun olmaması için elimizden geleni yapma- ya kararuyız. Bunda ba- şarüı da olacağımızdan kuşkum yok. O nedenle ekonomiye herhangi bir zarar vermeyeceğini umuyorum" dedi. Ecevit, "Türkiye'ye rağmen bir operasyon yapılmasının çok zor ol- duğunu" vurgularken, AB-IKÖ Zirvesi'nde Irak Dışişleri Bakanı ile görüş- me yapıp yapmayacağına ilişkin soruyu, "Irak ve tran Dışişleri bakanla- nnın görüşme talebi ol- du"diyeyanıtladı. Ecevit, Saddam Hüse- yin'in mektubuna ilişkin bir soruya "Mektup, Saddam Hüseyin'in zih- niyetinde bir değişiklik olmadığı izlenimim ve- riyor. Biz gereken uyan- yı yapmış olduk" yanıtı- nı verdi. ABD Başkan Yardımcısı Dick Che- ney'nin ziyaretine ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Ecevit, ABD Başkanı Ge- orge W. Bush ile yaptığı görüşmede Irak'a yönelik bir operasyonda kendisi- ne danışılacağı yönünde söz verildığini anımsata- rak, "Sözkonusu görüş- melerde de Irak'taki so- runlann savaşsız çözü- mü için gerekli düşünce- lerimizi belirtecegîz'' di- ye konuştu. • Baştarafı 1. Sayfada şı çeken kişilerin adıyla anıldığı için büyüyemi- yor... Partilerin iç muhalefeti bir yana kendilerine ra- kip gördükleri hareketlerin dökümünü yaptığımız- da ortaya "aynıların ayrışması" diyebilecegimiz durum çıkıyor: DYP'ninrakibıANAP... AKP'nin rakibi SP... MHP'nin rakibi BBP... Ne demeli? Hak verilmez birtekine, al birini vur ötekine... DYP-ANAP hattı oldukça hareketli. Son olarak TBMM Başkanlığı'ndan parti başkanlığına, Cum- hurbaşkanlığı'ndan muhalefet başlığına kadar "profesyonel aday" Yıldırım Akbulut dün DYP'ye katıldı. ANAP'ta hertüriu görevi yaptıktan sonra yeni bir görev bulmakta zorlanan Akbulırt'u DYP'de nasıl bir gelecek bekliyor, doğrusu biz de merak edıyo- ruz. Tansu Çiller'in "Rakibimın zayıflaması gü- cümdür" tezinden hareket ederek başlattığı ANAP'ın altını oyma girişiminin arkası gelecek gi- bi görünüyor. önümüzdekı günlerde Yücel Seç- kiner ve Veysel Atasoy da aynı yolu izlerse şaş- mamak gerekir. Dün Adalet Partisi'nin (AP) kuruluşunun 41. yıl- dönümüydü. DYP'lilerkutladı. Çiller'in konuşma- sında baş tacı ettiği kışi de "genelbaşkanım" de- diği Süleyman Demirel'dı. Kapatılmış bir partinin kuruluş yıldönümünü kutlamak ve bundan siyasi pay çıkarmaya çalışmak da gelinen noktanın bir başka özeti... Buna karşılık ANAP'ın "Giden gitsin, biz yeni- den büyürüz" havasında olduğu görülüyor. Bu tür boşalmalarda hep aynı şarkı söylenir: "Safralan temrztiyonız..." Sonra bir de bakarsınız gidenler sadece gemi- nin safralan değil, temel tahtaları da eklenmiş, ge- mi su almaya başlamış! AKP ile SP arasındaki çekişme derinde ve yü- zeyde kıyasıya sürüyor. Recai Kutan'ın, Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD gezisıni "yanlış yerden icazetalma" biçiminde yorumlaması ve bu görü- şünü partisinin grup toplantısında kamuoyuyla paylaşması fay hattının derinliğini de ortaya ko- yuyor. SP, VVashington'a Riyad üzerinden gider- di, AKP doğrudan gıdince, aradaki çelişkilerden biri sırırtı. Ne yapmalı? MHP ilginç bir dönemde yükseldi ve koalisyon ortağı oldu. Hareketin kökenini oluşturan anti-ko- münizmin prim yaprnadığı, varlık nedenini oluştu- ran "Turan" ideolojisinin Orta Asya'da ortaya çı- kan bağımsız cumhuriyetlerle birlikte zemininin kalmadığı bir ortamda sağın birinci partisi oldu. Büyük oy alabilirsiniz ama, bu büyük parti ol- duğunuz anlamına gelmez. MHP'nin Türkiye'nin sorunları karşısındaki dalgalanmaları bunun gös- tergesi. Devlet hassasiyetleriyle toplum arasında damarlar oluşturan MHP'yı en acımasız eleştiren partilerin başında BBP geliyor. Ana partıler gelecek için umut vermeyince iki yeni durum ortaya çıkıyor: - Kişisel arayışlar... - Kurumsal arayışlar... Son olarak Sadettin Tantan sesini yükseltme- ye başladı. Yolsuzlukların üzerine gıderken koltu- ğundan olan Tantan "Tabandan geleceğiz" diyor ama, toplumun ne kadari gerçekten yolsuzlukla- nn bitmesi için kolunu kıpırdatır, bilinmez! Kurumsal arayışın bir örneğini Türk-lş'te görü- yoruz. Mevcut partilerden umudu kesince onlar da "ne yapmalı" sorusuna yanıt arıyorlar. Bugüne kadar yaptıklarıyla ne yapmamak ge- rektiğini gösterdiler, umarız neyapmalıyı buluriar! an [email protected] 1.5milyonişsizvar ,c "r\-. BUGUN 22:05 tv8 kablolu yayında S33 bandında, digital platlormdaki DIGITURK iin içinde 23. kanalda yer almakladır. Analag yayınımızı da 42 derece pozisyonundaki TUrksat 2A uydusunun 11838 Mhz frekansı vertical, polarizasyonundan izleyebilirsiniz. ı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan- lığı, Türkiye'deki işsizlerin sayısını 1 milyon 567 bin olarak belirledi. Bakanlık tarafindan hazırlanan bir raporda, işsizlerin yüzde 24.9'unu iş- ten çıkanlanlann, yüzde 24'ünü de ilk kez iş arayanlann oluşturduğuna dikkat çekildi. Sorunlann, işsizlik ve istihdam azlığmm giderilmesiyle aşıla- cağma dikkat çekilen raporda, yaşanan eko- nomik krizlerin gelir dağılımındaki adalet- sizliği arttırdığı belir- tildi. Raporda. işsizli- ğe ilişkin olarak şu ve- rilere yer verildi: "Türkiye genelin- de 1 milyon 567 bin kişi işsiz. tşsizlerin yüzde 24.9'unu, yani 390 bin kişiyi işten çıkarılanlar oluştu- ruyor. 376 bin kişiye denk gelen yüzde 24'Iükbölümüiseilk kez iş arayanlar oluş- turuyor. Gelir azlığı nedeniyle iş arayan- lar yüzde 79'luk, kendi mesleğinde ça- lışmadığı için iş ara- yanlar ise yüzde 2.8'lik bölümü oluş- turuyor." Eğitim düzeyi düşük, vasıfsız insan- lann iş bulma şanslarının da azaldığı- na dikkat çekilen raporda, işsizlik ora- nı, Türkiye genelindeki erkeklerde yüzde 7, kadınlarda ise yüzde 6.7 ola- rak belirlendi. DPT ve DİE'nin arastırması 2010'da nüfiıs 73.3 milyon ANKARA (AA) - Türkiye'nin, 1990-2000 dönemi gelişme çizgi- siyle 2010 yılında nüfu- su 73.3 milyon, kişi ba- şına milli geliri 4 bin 760 dolar, satm alma gücü paritesiyle 10 bin 743 dolar olacak. Yıllık programlar, Devlet Planlama Teşki- latı (DPT), Devlet Ista- tistik Enstitüsü (DlE) verilerinden yapılan he- saplamalara göre 2000 yılında 65.3 milyon olan nüfus,2010yıünda73.3 milyona yükselecek. 20 bin üzeri nüfusu kapsa- yan kentsel nüfus yüzde 66.3'ten yüzde 78'e çı- kacak. Böylece 73.3 milyon- luk toplam nüfusun 57.2 milyonu kentlerde oru- racak. Kırsal alanlarda oturan (nüfusu 20 bin- den az yerler) nüfus 2000-2010 döneminde 22 miryondan 16.1 mil- yona inecek. Türkiye'nin 2000 yılı itibanyla 202.1 milyar dolar olan milli geliri, 20 lOyılmda 349 milyar dolara, satınalma gücü paritesiyle milli geliri ise 456.1 milyar dolar- dan 787.7 milyar dolara yükselecek. Kişi başına milli gelir de bu dönem- de 3095 dolardan 4760 dolara, satınalma gücü paritesiyle kişi başına milli gelir ise 10 bin 743 dolara çıkacak.