Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12ŞUBAT2O02SAU
HABERLER
DÜNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
Uygarlıklar Doruğu
Ne Doğurup
Avrupa Biriiği ile Islam Konferansı Örgü tü üye-
lerinin ortakdoruktoplantısı bugün Istanbul'da
başlıyor.
OzellikleTürk Dışişleri Bakanı Ismail Cem'in
çok yoğun bir programının olacağı toplantı sı-
rasında, çeşıtli ülkelerin bakanlan ikili yadaçok
yanlı görüşmeler yapma olanağını bulacaklar.
Ama sanınm toplantının önemi daha çok sim-
geseldir. Bu simgesel sözcüğü, önemsizliği içer-
miyor. Ancaktoplantıdan çıkacaksonucundoğ-
rudan politik olmanın ötesinde, başkası veya öte-
kıne anlayış göstenmenin, onu anlamanın ya
da hiç değilse onunla banş içinde bir arada ya-
şamanın zorunluluğunu göstermesi açısından
önemlidir.
Uygarlıklar doruğu için, Istanbul'un seçilme-
si isabetlidir.
Tarihin bu büyük kenti, her zaman Doğu ile
Batı'nın kesişme noktası olmuştur.
Dünyanın ilk medeniyetler sentezinin yine yal-
nız Istanbul değil, Anadolu ya da kimilerinin de-
yişiyle Küçük Asya olduğunu görüyoruz.
Büyük fskender'in seferieri sırasında, lon ve
Attik dünyasının Mısır medeniyet ile buluşma-
sından doğan Hellenistik uygarlığının köşe taş-
lanndan biri Iskenderiye ise öbürü de Anadolu
olmuştur.
Tarihi perspektif içinde bakılınca, Istanbul'un
seçimindeki isabet kendiliğinden ortaya çıkıyor.
•••
Olaya bu açıdan bakıp, Türkıye'nin laik Müs-
lüman modeli ile fazlaca sınırlı kalmamaktaya-
rar vardır.
Kimileri Türkiye'nin laik modeli ile öbür Müs-
lüman ülkeler için örnek oluşturabileceğini ile-
ri sürüyorlar.
Teorik olarak, geçerli olan bu görüşün, Islam
dünyasının çoğunluğunu oluşturan devletlerin
bugünkü durumlanna bakınca, pratikte, hiç de-
ğilse şu anda pek yaşama geçirilebilir olama-
yacağını görüyoruz.
Keşke, tarih boyunca köprü ülke olmuş olan,
ama şu anda Asya ile Avrupa'yı birbirine bağ-
layan köprülerinin sağlamlığı tartışma götüren,
Türkiye'nin laik düzeni Müslüman dünyası için
gelecekte bir örnek oluşturabilse... Çünkü Is-
lam ile demokrasinin çağımızda bağdaşması-
nın koşuludur laiklik.
Birzamanlar medeniyetler çemberinin en de-
ğerli bölümünü oluşturmuş olan Islam dünya-
sı "en hakiki yol göstericinin akıl olduğu" dö-
nemleri de yaşamış olduğuna göre, Islam ile de-
mokrasinin bağdaşamayacağını, Islamın laikli-
ği kaldıramayacağını söyieyenlere hak vermek
mümkün değildir.
Ancak şu anda bu dünyanın çoğunluğunu
oluşturan devletlerin toplumsal yapılannın bü-
yük bir engel oluşturduğunu görmezden de ge-
lemeyiz.
•••
Olayı yalnız kültürler ve din açısından ele al-
mak kadar, ötekine hoşgörü göstermenin, öte-
kini anlamaya çalışmanın, onunla banş içinde
bir arada yaşamanın yolunda adım atması ge-
rekenin birtek taraf olduğunu düşünmek de yan-
lış olacaktır.
Batı'da, ötekine anlayışla yaklaşan, onunla ba-
nş içinde yaşamaya yanaşan kişiler arasında,
Bush'u ve yönetimini sayabilir miyiz? Berlus-
coni'yi hoşgörülü bir lider olarak kabul edebi-
lir miyiz?
Kültürler arasındaki büyük çatışma olasılığı-
nın ortaya çıktığı, yeryüzü imparatorluğunun
başındaki Hınstiyan kişinin "Haçlı" sözcüğünü
ortaya attığı zamanın ötekisi, ültra liberal küre-
selleşmenin, kendi gelişmesi önündeki bütün
engelleri hoyratça ortadan kaldırmaya çalıştığı
zaman dilimi ile kesişmesi bir raslantı mıdır?
Bu sorunun açık olan yanıtı, ötekine hoşgö-
rü göstermenin artık yalnızca dinler sorunu ol-
maktan çıktığını, aynı zamanda bir ekonomik so-
run olduğunu da göstermiyor mu?
ötekine, yani yoksula yaşam hakkı tanıma-
yanlann dünyasında, dinler arası diyalog ne
olursaolsun, banş içinde bir dünya düşünmek
mümkün müdür?
Yoksa Huntington, bu kavgayı bir dinler ça-
tışmasına indirgeme kumazlığının ideolojisini
mi oluşturmaya çalışıyordu?
'Sürgündekidevrimd'
İbrnhim Sevimliöldü
ERANKFLT?T(Cıını
huriyet)-1980öncesi-
nin en büyük sol hare-
ketlerinden "Devrimci
Yorun Avrupa'daki ön-
de gelen isimlerinden
tbrahimSevTmtlOŞu-
bat Pazar günü Hanno-
ver'de öldü.
Yaklaşık 5 ay sonra
ilk belirtikri ortaya çı-
kan ve giderek ağırla-
şan hastahğa yenik dü-
şen Sevimli 'nin cenaze
töreni, 16 Şubat Cumar-
tesi günü, yaklaşık 15
yıldır yaşadığı Hanno-
ver'de gerçekleştirile-
cek.
Konya'nın Seydişe-
hir ilçesine bağh Kara-
viranköyünde 1950 yı-
lmda doğan tbrahim Se-
vimli, 17 yaşından son-
ra hep solda yer aldı...
Ankara'da Gazi Eği-
tim Enstitüsü'nde Türk-
•"* Bölümü öğrencisiy-
ken sosyalist öğrenci
hareketinin ön saflann-
da Dev-Genç'li olarak
yeraldı. 1970'te Gazi
Eğitim Enstitüsü Öğ-
renci Birliği Başkanlı-
ğı'nagetirildi. 12Mart
faşist darbesinden son-
ra tutuklandı.
Sıkıyönetim Mahke-
mesi 'nde açılan Anka-
ra Dev-Gen Davası sa-
nıklan arasında yer al-
dı, 10 yıl hapse mah-
kûm oldu.
1974 yılında çıkan af-
la serbest kaldı, daha
sonra enstitüyü bitire-
rek öğretmen oldu.
Öğretmen olarak ilk
ve son görev yeri Sive-
rek oldu, atanmasından
üç ay sonra öğretmen-
likten çıkanldı.
12 Eylül faşist dar-
besinden sonra, 198 l'de
Türkiye'den aynlarak
Almanya'ya geldi.
CIA Başkanı Tertnet, terör örgütleri arasında DHKP-C'ye yer verirken PKK'yi yok saydı
ABD siyasallaşma oyununageldi• CIA Başkanı Tennet'ın Kongre'ye sunduğu raporda,
mücadele edilmesi gereken terör örgütleri arasında PKK'ye yer
vermemesi Ankara'da rahatsızhk yarattı. ABD'li diplomatlar ise
ortada yeni bir listenin söz konusu olmadığını ve PKK'ye karşı
yaklaşımlannın değişmediğini kaydettiler.
ANKARA (Cumhurryet Bürosu) Tennet'ın ABD Kongresi'ne
- CIA Başkanı George
Tennet'ın, ABD'nin mücadele
etmesi gereken terör örgütleri
arasında DHKP-/ C'ye yer
verirken PKK'yi yok sayması
Ankara'da rahatsızlık yarattı.
sunduğu rapor soru işaretlerine
neden olurken ABD
Büyükelçiliği yetkilileri
PKK'ye karşı yaklaşımlannda
bir değişiklik olmadığını
vurguladılar.
Cumhuriyet'in sorularuıı
yanıtlayan ABD'li bir diplomat,
ortada yeni bir terör listesinin
söz konusu olmadığını
belirtirken "Tennet'ın raporu,
El-Kaide dışında da ABD
hedeflerine saldında
bulunabflecek terör örgütieriyle
mücadele edilmesi gerektiğine
işaret ediyor. DHKP-C de
bunlardan biri. Orgütün bu
yönde açıklama ve çağnlan var.
Türkrve'de çeşitü saldın
ghişimlerinin olduğu da gizh"
değü" dedi.
Buna karşın PKK'nin tarihinde
ABD hedeflerine karşı hiçbir
saldınsınm olmadığınm altını
çizen ABD'li diplomat, "Bu
yine de bizim yaİdaşunımızda
bir değişiklik olduğu anlamma
gelmemelL Açddadığumz terör
listesi hâJâ geçerii ve burada
PKK de yer abyor. Dahas,
AB'deki dosüanmızı PKK'yi
terör listesine almalan yönünde
teşvik eden de yine bizdik"
açıklamasım yaptı.
Kongreye sunulan CIA
raporunun basma sızmasınm
ardından başkentte de ABD'nin
PKK'ye karşı yaklaşımınrn
değiştiği yönünde bazı yorumlar
yapılmıştı. Bu değişim,
ABD'nin PKK'nin
siyasallaşmasına destek verdiği
ve örgütü Ortadoğu planlanna
dahil etmek istediği şeklinde
yorumlanmıştı.
Tansu Çiller: Demirel transferleri yuvaya dönüş olarak değerlendirdi
ANAP'tan DYP'ye 7. ta-ansfer
ANKARA (OımhuriyetBüro-
sn) - ANAP'tan geçen hafta isti-
fa eden eslri Başbakan, TBMM
Başkanı Yüdınm Akbulut, tö-
renle DYP'ye katıldı. DYP lide-
ri Çiller, Adalet Partisi'nin (AP)
41. kuruluş yıldönümünün de
kutlandığı törende, eski Cumhur-
başkanı SüleymanDemirel'e yö-
neüksıcakmesajlarverdi. Çiller,
Demirel'in transferleri, "yuvaya
dönüş" olarak değerlendirdiğini
söyledi. Çiller, transferlerin ta-
van hareketi olmadığını, partisi-
ne gençlerve kadınlann akm akın
• ANAP'tan istifa eden eski başbakan Yıldınm
Akbulut, AP'nin 41. kuruluş yıldönümünde törenle
DYP'ye katildı.
geldiğini savundu. Geçen ağus-
tos'taki büyük kongreden bu ya-
na ANAP'tan istifa ederek
DYP'ye katılan milletvekili sa-
yıa 7'ye yükselirken 28 Şubat sü-
recinde DYP'den istifa eden ba-
zı eski milletvekillerinin "geri-
yedönüş" için başvurduğu öğre-
nildi.
Akbulut'un DYP'ye katıhşı
ile AP'nin kuruluş yıldönümü
kutlamalan düzenlenen törenle
gerçekleştirildi. AP'nin kuruluş
yıldönümü nedeniyle dün sabah
saatlerinde DYP Genel Başkan
Yardımcısı Hasan Ekinci, eski
Cumhurbaşkanı Demirel'i ziya-
ret ederek hem kutlamalara da-
vet etti hem de Akbulut'un katı-
hmını iletti. Demirel'in, kendisi-
nin siyaset üstü konumunu gerek-
çe göstererek kuruluş yıldönü-
ANAPtan geçen hafta istifa eden eski başbakan ve TBMM başkanı Akbuhıt'a DYP rozeti takan Çiier,
transferkrin tavan hareketi ohnadığuu, partisme gençlerve kadmlann akm akm geldiğuıi savundu. (AA)
mü kutlamalanna kaülmadığı öğ-
renildi. Törende konuşan Akbu-
hıt, AP'de 10-12 yıl süreyle po-
litika yaptığını belirterek hüîcü-
mete yönelik eleştirilerini sua-
ladı. Halkın iradesinin yönetime
yansunadığını beürten Akbulut,
Meclis'in IMF'nin istediği yasa-
lan çıkarmakla meşgul olduğu-
nu dile getirdi. Daha sonra Çil-
ler, Akbulut'a rozet takarak üye-
lik belgesini ımzaladı. Askeri
müdahale nedeniyle merkez sağ-
da DP ile başlayan hareketin bö-
lündüğünü belirten Çiller, "Tür-
kiye'nin kaderi bu davafleiç içe
geçmiştir. Saym Akbulut bugün
yuvaya döndü." diye konuştu.
ANAPboşahyor
ANAP'ın 7. Kongresi'nden bu
yana partiden toplam 9 milletve-
küi istifa etti. Istifacı milletvekil-
lerinden 7'si DYP'ye katıhrken
Içel Mületvekiü AB Er AKP'ye
geçti. Eski Devlet Bakanı Meb-
met AB trtemçeiflc de bağımsız
olarak görevini sürdürüyor.
DYP'ye katılan eski ANAP'lıla-
rın adlan şöyle:
Adıyaman Milletvekili Man-
mut Bozkurt, Izmır Milletvekili
SühaTamk, Trabzon Milletveki-
li Eyüp Aşık, Giresun Milletve-
kili Burban Kara, Tekirdağ Mil-
letvekili Enis Sülün. Balıkesir
Milletvekili Agah Oktay Güner
ve Ankara Milletvekili Yıkhnm
Akbulut.
28 Şubat sürecinde DYP'den is-
tifa eden bazı eski milletvekille-
rinin yeniden partiye dönmek
amacıyla başvurduğu da bildi-
rildi.
AB ülkeleri ve ABD ile Rusya, Kafkasya ve Avrasya'da şubeler açacak
CHP'den yurtdışına temsflcilik
BAHAR TANRISEVER
ANKARA-CHP, Avrupa Birliği (AB) üye-
si ülkeler ile Isviçre, Norveç, Rusya, ABD,
Kanada, Avustralya, KKTC, Kafkasya ve
A\Tasya devletlerinde yurtdışı temsilcilikle-
rikuracak.
CHP'nin yurtdışı temsilcilikler açmasına
ilişkin karar önceki gün yapılan parti mecli-
si (PM) toplantısında alınî. Toplanhda Si-
yasi Partiler Yasası'nda yapılan değişiklik
uyannca hazrrlanan CHP Yurtdışı Temsilci-
likleri Yönetmeliği görüşüldü. Yönetmeliğe
göre, merkez yönetim kurulu (MYK) karan
ile genel merkeze bağh olarak sürekli çalı-
şacak yurtdışı temsilcilikleri oluşturulacak.
Temsilcilikler, yurtdışmdaki Türk yurttaşla-
n arasında CHP dayanışmasını arthracak,
aday üye işlemlerini yapacak ve yurttaşlann
seçimlere katılmalannı sağlayıcı çalışmalar-
da bulunacak. Aynca temsilcilikler, yurttaş-
lann yaşadığı ülkeler ve Türkiye ile ilişkile-
rinde karşılaştıklan sorunlan saptayarak çö-
züme katkı sağlayacak. Kadınlar ve gençler-
le ilgüi çalışmalar da yürütülecek.
Yurtdışı temsilcilikleri AB üyesi devletler
ile lsviçre, Norveç, Rusya, ABD, Kanada,
Avustralya, KKTC, Kafkasya ve Avrasya
devletlerinde açılabilecek. En az 5, en çok 9
kişi taranndan kurulacak temsilcilikler tüm
çahşmalannı genel sekreterliğin eşgüdüm,
yönlendirme ve denetimi alnnda sürdürecek-
ler. Çalışmalannı 3 ayda bir rapor halinde bil-
direcekler. Aynca temsilciliklere bağh şube-
ler kurulabilecek.
Toplanhda CHP lideri Deniz Bavkal, 2002
yılına ilişkin değerlendirmelerini aktardı.
Ekonominin tarihindeki en büyük daramıa-
yı yaşadığına işaret eden Baykal, kendileri-
nnı pek çok olayı önceden gördüklerüü söy-
ledi. Baykal, kamuoyu araştırmalanna göre
AKP'nin düşüşe geçtiğini, CHP'nin ise bü-
yük bir yükseliş gösterdiğini bildirdi.
'Eğitime bûyûk darbe'
CHP PM üyesi Mustafa Gazalcı da toplan-
tıda. üniversiteleri paralı hale getiren yasa
tasansını gündeme getirdi. Tasannın yasalaş-
ması halinde paralı üniversiteye yoksul halk
çocuklannın gidemeyeceğine işaret eden Ga-
zalcı, "Tasanyla asd amaçlanan devletiyavaş
yavuşyükseköğrenim işinden uzaklaştırmak,
öğrencikri özel vakıfüniversitelerine gönder-
mek, eğhimi özeDeştirmektir" dedi.
ORF'nin taraflı yayını
Avusturya devlet
televizyonunun
'Kürdistan' inadı
• ORF'nin, "Kürdistan-Tannlann
Yaylası" adıyla yayımladığı programdan
bir gün sonra da "Vahşi Kürdistan'dan
Geçerken" adlı filmi yayunlaması
Türklerin protestolanna neden oldu.
VÎYANA (AA) - Tür- başlarhğı protesto eyle-
kiye'nin Ağn ve Adıya- mine, Av'usturya'nın ya-
manilleriçevresindeya- nı sıra Avrupa'mn çeşit-
şayan halkın yaylayaşa- li ülkelerinden de yüz-
nunı, "Kurtfetan-/Tan- lerce kişi katildı.
nlann Yaylası" adıyla Avusturya Türk Der-
yayımladığıiçinTürkle- nekleri Birlıği de (ATB)
rin protestolanna hedef ORF Genel Müdürii Mo-
olan Avusturya devlet te- nika IJndner'e yazdığı
levizyonu ORF, bir gün bir mektupla, program-
sonra da Alman yazar da Türkiye Cumhuriye-
Karl May'ın romanın- ti'ninbirbölgesini"Iüir-
danbeyazperdeyeakta- distan" olarak adlandır-
rılmış "Vahşi Kürdis- malanru protesto ettik-
tan'dan Geçerken" adlı lerini bildirdi ve progra-
fılmi yayımladı. mın yayımlandığı gece
Avusturya devlet tele- ORF Genel Merkezi'nin
vizyonu ORF'nin, Tu- kapısınasiyahçelenkbı-
rizmBakanlığıveBasın raktı.
Yayın Genel Müdürlü- Avusturya ADDBaş-
ğü'nden izin alarak ge- kanı Güçlü, Avusturya
çenyılmayısayındaTür- Devlet Televizyonu
kiye'ye gönderdiği bir ORF'nin, Türk vatan-
ekip tarafindan hazırla- daşlanndan gönderilen
nan programın, Türki- yüzlerce protesto mesa-
ye'nin toprak bütünlü- jına rağmen programın
günü hedefalan bir isim- isminidegiştirmedenya-
le yayımlanmasına, Ba- yımlamasını ve özür di-
sın Müşaviri Şazh'e Ku- İemek yerine ikinci gü-
Idi ve Turizm Müşaviri nü aynı şeldlde "Vahşi
FarukErol da sert tepki Kürdistan'dan Geçer-
gösterdi. ken" adlı bir fihn ya-
yımlamasını değerlen-
dinrken "Avusturya, ken-
djneuy-gungöriilenrolü-
ORF program sorum- nü o\Tiamaktadır" dedi.
lulan, kendilerini araya- Güçİü, anayasasında gü-
rak tepkilerini dile geti- vence altına alınmış iki
ren Kuleli ve Erol'a, dilde semtvetrafiklev-
"Kürdistan" kelimesi- halan isimlerinin kaldı-
nin, yazar Karl May'ın rüması için halk oylama-
romanından sinemaya sına giden bir üîkenin,
aktanlan "V'ahşiKürdis- Türkiye Cumhuriyeti'nin
tan'dan Geçerken'' fil- bazı bölgelerini "Kür-
minden dolayı A\
r
ustur- dfctan" olarak ilan etme-
yahlanndiüneyerleşmiş sine daha ciddi tepki gös-
genel birkavTam olduğu- terilmesi gerekhğini söy-
nu,siyasibiramaçlakul- ledi.
lanılmadığını ileri sür- "TRT'nin de kabaca
dü. Türkiye'nin Viyana değil, ama aynı inceGk-
Büyükelçisi OmerAkbd te bir program hazırla-
de, Avusturya Dışişleri yarakORPyeyanıtver-
Bakanhğı nezdinde, mesi gerektiğmi" belir-
programdanduyulanra- ten Güçlü, Türkiye'nin
hatsızlığı dile getirdi ve 3 büyükelçiliğinin bu-
Türkiye'nintepkisinires- lunduğu Avusturya'nın
men üetti. Türkiye'den aldığı iha-
Avusturya Atatürkçü lelerin de yeniden göz-
DüşünceDemeği(ADD) den geçirihnesi gerek-
BaşkanıErolGüçra'nün tigini vurguladı.
'Siyasi amaçia
kullanılınad]'
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Noam Chomsky bugün Istan-
bul'da. Dünyanın en büyük gazetesi
olarak kabul edilen New York Times
onun için şöyle yazmıştı: "Noam
Chomsky, düşüncetennin gücü, yay-
gınlığı, ilginçliği ve etkisiyle belki de
yaşayan en önemli entelektüeldir."
Pazar günü Chomsky'nin medya-
nınyönlendiriciliği konusundaki konuş-
mavetartışmalannı içeren "Rıza Üre-
timi° belgeseli Bilgi Üniversitesi'nin Do-
lapdere Kampusu'nda gösterildi.
Chomsky'nin 50 yıllık mücadelesinin
bir özeti olan fılm, ABD'nin içinde,
onu eleştiren ve bu nedenle sürekli dış-
lanan bir yaşamı da gözler önüne se-
riyordu.
Belgeselde, New YorkTimes'ın ken-
disi hakkındaki "en önemli entelek-
tt)e/"tanımı için şunlan söylüyor: "Evet,
gazetede yayımlanan bu cümle, bir
kitabımın arka kapağında yer aldı.
Ama bakın, her zaman ihtiyatlı olmak
gerek! Çünkü New York Times gaze-
tesinden alınan bu cümlenin devamı
şöyle: 'Durum gerçekten böyleyse,
nasıl olur da bu adam Amerikan dış
Amerika'yı Eleştiren Amerikalı
politikası hakkında bu kadar korkunç
şeyler yazabilir?' Bu ikinci cümleyi
hiç yazmazlar. Ama aslında bu ikinci
cümle olmasaydı, ben acaba yanlış
birşeymiyapıyorum diye kuşkuya ka-
pılırdım."
• • •
Chomsky işte böyle birisi. ABD
medyasının yaptıklannı "nza üretmek"
şeklinde tanımlayarak medyanın hal-
ka nasıl evet dedirttiğini kanıtlıyordu.
Bu konuda yazılmış yüzlerce maka-
le, katıldığı yüzlerce açık oturum ve
yazılmış sayısız kitabı vardı. Medya-
yı eleştiren belgesel filmin özünü ya-
zar şöyle açıklıyordu: "Bu fılm, esas
olarak demokratik toplumlarda, dev-
letin kuvvete başvurmadan ülke hal-
kına karşıyönelttiğiince ideolojik bas-
kıyı sergiliyor. Fılm, toplumda haber
ve bilginin gücü ile bunların nasıl for-
müle edildiğini ve dağıtmının nasılya-
pıldığını anlatıyor."
Chomsky, Vietnam Savaşı sırasın-
da ABD yönetimini eleştiren aydınla-
nn en önde gelenlerindendi. Bu ne-
denle yapılan bir gösteri sırasında kı-
sa süre için tutuklandı bile. Asıl kav-
gayı ise Kamboçya'daki Pol Pot kat-
liamının yayımlanması sırasında yü-
rüttü. Çünkü aynı tarihlerde ABD des-
teğindeki güçler Endonezya'nın Do-
ğu Timor adasında benzer bir katli-
am yapıyordu. Chomsky, medyanın
olaylan nasıl çarpıttığını, bu iki olayın
New York Times tarafindan nasıl yan-
srtıldığı ömeğinden yola çıkarak orta-
ya koyuyordu.
New York Times, o dönemde Pol
Pot ve Kamboçya katliamlan hakkın-
da tek sütun üzerinden toplam 700
metrelik yazı yayımlamıştı. Aynı dö-
nemde Doğu Timor'daki katliam üze-
rine yazılmış yazılann toplamı tek sü-
tun üzerinden yalnızca 22 santimdi.
Chomsky buna benzer örnekleri ço-
ğaltarak ABD basınının gerçeği nasıl
tersyüz ettiğini gözler önüne serince
CNN yetkilileri ona şu cevabı verdi-
ler:
"Gazetecilik, habercilik, televizyon-
culuk zamanla yarışmaktır. Medyayı
Chomsky'nin iddia ettiği gibi devlet,
hükümet, askeri sanayi ya da mali
odaklar filan yönetmiyor. Bizyöneti-
yoruz. Zaman zaman ufak tefek ha-
talar tabii oluyor, zaman yetmiyor,
hızlı davranmak zorunda kalıyoruz.
Ancak Chomsky işin tekniğini bilme-
diği için teorik birtakım suçlamalar
getiriyor."
Chomsky bir sistemi, bir manipü-
lasyonu eleştiriyordu. Bunun bir ha-
ta olmadığını söylüyor ve üstelik işin
tekniğini de bıldiğini vurgulayarak şun-
lan belirtiyordu: "6u sizin ufak tefek
dediğiniz hatalar sürekli olarak yapı-
lıyorsa ve bir anlayış olarakyerleşmiş-
se ben sizin iyi niyetinizden ve doğ-
ruyu söylediğinizden kuşku duyanm.
Amerikan medyası sadece Doğu 77-
morkonusunda misinformation (ha-
beri vermeyerek gizleme)ya da disin-
formation (haberi tahrif ederek verip
çarpıtma) yapmadı ki... Vıetnam'ı
unuttunuz mu? Panama, Nikaragua,
Granada baskınlannı?.. Körfez Sa-
vaşı hep ufak tefek hatalar mı?"
11 Eylül olaylannın ardından, ABD
içinden en sert eleştirileri yapanların
başında yine Chomsky geliyordu.
Chomsky'nin en temel özelliği, kendi
devletini acımasızca eleştirebilmesi.
Bu nedenle ABD kamuoyunda ona çok
kızanlar oluyor. Bütün bunlara rağmen
ona kimse "vatan haini" demiyor. Onu
hâlâ ülkenin yaşayan en büyük ente-
lektüeli kabul ediyorlar.
•••
Chomsky, büyük bir bilim adamı. Or-
han Bursalı önceki günkü yazısında
onun bu yönünü çok güzel anlattı.
Chomsky, aynı zamanda yeni dünya dü-
zenini, kapitalist sistemi en sıkı eleşti-
renlerden. Onu, bu özelliklerini bilerek
izleyelim.