11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 2 ŞUBAT 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA l U J \ [email protected] 13 Mehmet Ünver'in masal tadındaki ilk romanı 196O'lı yıllardaki Kuzguncuk'u yalın ve içten bir dille anlatıyor Anüardakalan KuzguncukJVENAÇALİDİS IVIebmetÜnvw'ın ilk romanı olan Bir Knzgım Yaz Okuyanus Yayınlan'ndan çıktı. Kitap 196O'lı >ıllann Istanbu- lu'ndayaşanan hüzünleri, muzırlıklan, heyecanlan, erguvan ağaçlannı, kömür- lü Boğazıçi vapurlannı yaşama şansına erişen çocuklann öyküsünü anlatıyor -Rf>manmi7 sizirı tarif ettiğüıiz gibi '1960 \ibnmen güzel son yazmevsiınin- de' gechor. Bu taribin yaşamınızdaki önemi nedir? MEHMETÜNVER-lstanbul' un ya- şanan son güzel yazlanndan bin ıdi be- nim için. Böyle bır yazın bir daha kolay kolay yaşanamayacağını bildiğım ıçın böyle bir kitap yazmaya karar verdım. Yazlık sınemalann, ınsanlann her yer- den rahatça denıze gırebıldiklen o gün- leri ınsanlara yenıden hatırlatmak ve ya- şatmak ıstedım. Kurgu ve konu olarak devamı gelecek olan bır roman. Kuz- guncuk'tan bır dönem ayn kalmak zo- rundakalmıştık. Buzaman ıçındeAna- dolu'da çok değışık insanlarla karşüaş- tım. Tüm bunlann paylaşıLması gerek- tığinı düşünüyorum. - Çüaş noktalannız nelerdi? ÜNVER- Istanbul doğumlu bır boğaz çocuğu olmam en büyük çıkış noktam- dı. 1960'lardaberaber denıze girdiğimiz kızlann çoğu çocuk sahıbı oldular. Şu an üzenne yapı yapılmaya çahşılan ve hâ- lâ mücadelesıni verdiğımiz Kıızguncuk bostanı vardı. Tüm bunlan göz önünde buiundurup o günlerk bugûn arasında- ki farklan, Istanbul'un bır anda yaşadı- ğı değişimi paylaşmak ıstedım. Göç bir anda başladı Kitabınızda göç temasına da değini- yorsunuz. Bir boğaz çocuğu olarak siz nasıl etkflendiniz? ÜNVER- 1960'h yıllann ortasında göç bir anda başlamışü tstanbul'a. Hiç beklemediğimiz insanlan bir anda çev- remizde görmeye başladık. Bızinı şans- lı olan bır tarafimız var, o da sonradan gelenler bizi özümsediler. Güzel tarihi öç, 1960 'lıyıllann ortasında bir anda başlamıştı Istanbul'da. Hiç beklemediğimiz insanlan bir anda çevremizde görmeye başladık Eskiden evinden mayo ile çıhp denizegiden kadınlar bu yüzden çok etkilendiler. Denize girdiğimiz yerlerin etrafinda uzun donlaria dolaşan bıyıklı insanlar türedi. Çok şükür atlattık ve sonunda bir sentez oluşturmayı başardık pastaneler, bostanlanmız, bahçelenmiz bır anda elımızden alınıverildi. Bır dö- nem ablamın görevı nedenıyle Anado- lu'da yaşadık. Bu zaman içınde Kuzgun- cuk çok değışmişh, kahvelenn önlenn- de hiç tanımadığım insanlar vardı. Ço- ğu bıze, "Siz yeni mi gekliniz bunüara" diyordu. Aılem 60 yıla yakın bir zaman- dır orada yaşıyordu ve biz olanlar karşı- sında çok şaşırmıştık. Eskiden evinden mayo ıle çıkıp denıze giden kadınlar bu yüzden çok etkilendiler. Denıze girdiği- miz yerlenn etrafinda uzun donlarla do- laşan bıyıklı insanlar türedi. Çok şükür atlattıkve sonundabirsentezoluşturma- yı başardık. - Romanunzda yer alan kahramanla- rm çoğu hayatta, tepkfleri ne otdu? UNVER-Romandakı kahramanlar da olaylargibı gerçek. Çoğu Kuzguncuk'ta yaşayan her gün görüp selamlaştığım in- sanlar. Yalnızca romanda anlattığım ve bızle çatı arasında yaşayan Araksi Ame- rika'da yaşıyor. Romanda yer alan ve ay- nı zamanda kuzenim olan Çüldü Çavuş Ayse, şu an 40 yaşlannda çocuklu bır kadın. Ondan olumlu tepkiler aldım. Dalton olarak bilinen 4 kuzenimden hiç birinden tepki almadım, çünkü bu kıta- brn basüdığından bıle haberleri yok. Na- sıl bir tepki geleceğini çok merak ediyo- rum açıkçası. Kıtapta anlattıgı öğretmen ablam geçenlerde bır tansiyon rahatsız- lığı yaşadı, bunu duyar duymaz acaba yazdıklanmdan dolayı mı bu oldu dıye düşündüm. Allah'tan gnp sonrası yaşa- nan bir sorundu. Yazdığımdan hiç piş- man değilım, çünkü ablam tahllerimizı gerçekten de karartıyordu, ben de bu kı- tapla onun intıkamrnı aldım. Kitabımı it- haf ettiğim annem şu an 82 yaşında. Ona kitabımı verdığımde tepkisi şöyle olmuştu: 'Bundansatüıyorsabırtanede bana al.' - O günün tstanbuTu Oe bugün arasm- da şüphesiz çokfark var. Siz tstanbuTun yeni hafini nasd yt)rumhıyorsunuz? UNVER-Kendımi çok şanslı görüyo- rum, çünkü o günlenn güzel Istan- bul'unu yaşadım. Beşiktaş'tan tramva- ya bıner Bebek'e kadar giderdik: deni- ze gırdiğimız plajlarda orkestralar olur- du; kendi bahçemizde 10 tane enk ağa- cı olmasına rağmen biz giderbaşka bah- çelerden erik araklardık. Renkli ve gü- zel bir çocukluk yaşadık. Bugünün ço- cuklan çok farklı yaşıyorlar ileride ha- hrlayacaklan pek çok şey olduğunu san- mıyorum. 'Bugünden çok şikayetçiyim' - Yaşamm içinde geçen bir roman_ ÜNVER - Komşuluk ılışkılerinın çok yoğun olduğu bir dönemdi. Mahalle- mizde bir tek kışinın evınde radyo var- dı. Sosyal yaşam yoğundu. Balkonlarda oturmak, bırbınmize gidip gelmek, se- vınçlen paylaşmak gıbı keyıfli şeyler ya- şıyorduk. Bugünden çok şikâyetçiyim, artık insanlar bırbırleriyle görüşemiyor- lar. Herkesinbir bahanesi var. Artık sev- diğımiz insanlarla kolay kolay bır araya gelemiyoruz. - 'Bir Kuzgun Yaz'ın devanu gelecek, fakat şu an üstünde çahşbğmız ve önetn- sedjğiniz bir başka kitap var_ ÜNVER - Anneannemın yaşammı yazdım. Küçük yaşlarda Selanik'ten ka- çıp tstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'na yerleşen bir kadındı. Sarayda çok uzun yillar yaşamış ve dış dünya ıle hiç ılgisi ohnayan bır kadındı. Saltanatın yılalı- şından sonra elinde bir bohça ile kendı- sını Beşiktaş'ta buldu. Yapayahnz. Çok çileler çektı, dedem Anadolu'dan kop- muş gelmış bır adamdı. Buradaki şart- lara dayanamayıp dedemle bırlikte Şe- binkarahisar'a gitmiş. ömrü sarayda geçmiş bır kadın, birdenbire kendinı so- kakta sonra da Şebinkarahisar'da bulu- yor. Ilginç ve güzel bir hikâye olduğunu düşünüyorum. Suna Kan bu akşam Iş Sanat'ta Kültür Servisi - Keman virtüözü Suna Kan, bu akşam 19.30'da tş Sanat Kültür Merkezi'nde bir konser verecek. Schubert, Brahms, Debussy, Dvorak ve Bartok'un eserlerini yo- rumlayacağı konserde, sa- natçıya piyanosuyla Cana Gürmen eşlik edecek. Dokuz yaşında venüği ilk orkestra konserinde, Mo- zart'ın 5.KemanKonçerto- sa'nu başanyla seslendiren ve eleşhrmenler tarafindan 'harika çocuk' olarak nite- lendınlen Suna Kan, dünya müzik çevrelerinde smırsız repertuvanyla tanınıyor. Beş yaşında keman eğitımi- ne başlayan Kan, 1948'de özel yasa kapsamına alına- rak Paris'e gönderildi ve Gabrid Bouffion'un öğren- cisıoldu. Yurtiçi ve yurtdı- şında birçok konser veren Kan, Menuhin, Fournier, Navarra, Riddle gibi ünlü yorumcularla birlikte çaldı. Çana Gürmen, îstanbul Belediye Konservatuva- n'ndaki eğitiminden sonra, Salzburg Mozarteum Mü- zik Akademisi'nde ihtısas kurslanna kahldı. 1977'de Ankara Devlet Konservatu- van'ndan mezun olan sa- natçı, aynı yıl îstanbul Dev- let Konservatuvan'nda öğ- retim ûyesi olarak çalışma- ya başladı. (021231615 76) RDAL YAZICI'NIN 'UZAKKENT ÎSTANBUL'ADUSERGtSÎKOÇALLIANCEFOTOĞRAFGALERİSÎ'NDE Genç kalemler Cumhuriyet'te. BİR KADIN "On >ıllarca bu kentte yaşadıkları halde neden hâlâ tstanbuDu olamadılar; yoksa bu kent mi onlan dışladı? KendUerinden son- ra gelecek kuşaklar nasıl yaşav^acak dersiniz?" Bir kadın Olmalı cazibeli Dişiliği hissedilmeli Ağzında tatlı nefesi Gülen gözleriyle butunleşmeli Eğlendirirken titretmeli Egemenliği hoşa gitmeli Bir kadın Ne çok yakın ne çok ayn Hasretini yaşatmalı Yine de fazla ağlatmamalı Bir kadın Afrodit'in kızı Gökyüzünde kuzey yıldızı Oyte bir kadın olmalı Onsuz yaşanılmamalı İSTEM Birkentin 'öteki' yüzü CELİL DURDAĞ Yazmak ıstediğim bu değil Kör karanlık pencerelerde görmek istediğim Bana rağmen beni kazanmaya çalışan bir dost gibiyim, olmak istediğim bu değil Kırmızı bir balıkla tanıştım bugün Mutlu gorunmeye çalışıyordu oysa değildi Insanın yuzyıllar süren tutsaklığını taşıyordu olu gozlennde, ve kan kırmızısında pullannın. Evet belki de kendime varamayışım bundan Kendini kandırmış bir insanlığtn artığıyim ben Parçası olduğum şeyi yadsımak Daha önce var olmamış bir kiıienmemişliğin parçası olmak Yazmak istediğim bu, olmak istediğim bu. EBRUÇAYIR Kültür Servisi - Fotoğraf sanatçısı Erdal Yazıa'mn üç yıllık çalışmasmın ürünü olan 'Uzak Kent tstanbul' sergısi 1 Mart'a dek Fotoğrafevi Koç Allıanz Fotoğraf Galerisi'nde izlenebilir. 44 siyah beyaz çalışmamn yer aldığı sergideki çoğu fotoğraf kentın merkezi sayılabilecek yerlerde çekikniş. Eyüp - Emınönü güzergâhı, Tahtakale, Topkapı surlannda... Bu eskı kent dokusu günün her saatinde çok renkli bir görünüm sergiliyor. 'Uzak Kent Îstanbul' bu kentte yaşadıklan halde bu kente ait olamayanlan; yaşanan ekonomik krizle daha da içine kapanan, yaşadıklan semte, sokağa mahkûm insanlann yaşamlannı ele alıyor. Yazıcı Istanbul'un bilinen ama çogumuzun görmezlikten geldiği diğer yüzünü şöyle tanımlıyor: "Ûlaşüması zor bir kentti tstanbul; "ekmek kapısf oluşu ve sanal dünyasmdaki ışdah yansnnalan hep çekim gücü oldu bu kent için. Bir de popüüst yaklaşınüaruı etldsi ve laşlartnıasryla bu kente 'kapağı atmak' adetabir kurtuluşla eş anlamh oldu. olamadılar; yoksa bu kent mi onlan dışladı?Hep toplu halde bir arada yaşadılar, aynı lehçm konuştular, birbuierine kız ahp verdiler. Aralarma, sokaklarma, mahalklerine 'yabancıyı'(!) sokmadılar. HemşeriKk kültürüyle yaşadılar. Kendilerinden sonra getecek kuşaklar nastl • Halen IFSAK üyesi olan Erdal Yazıcı, 44 siyah beyaz çalışmasımn yer aldığı 'Uzak Kent tstanbul' adlı fotoğraf sergisinde Istanbul'un bilinen ama görmezden gelinen öteki yüzüne ışık tutuyor. Sergi bu kentte yaşadıklan halde bu kente ait olamayanlann yaşamını ele alıyor. Kent onlar için ne anlama geüyordu? Onlar nereüydi? Her sokak başında 'hemşenm memleket neresı' sözünü duymayannnız var mı? On yıüarca bu kentte vaşadıklan halde neden hâlâ İstanbuDu yaşayacaklar dersiniz; Istanbullu, bu kentü olabilecek nu?" Belgeci tarzda çahşmayı seven sanatçı, sergilennm bazılanm kitaplaştırdı. Bunlardan ilki; değişen üretim koşullan yüzünden kaybolmaya yüz tutmuş zanaatlarla ılgıli çalışması olan 'Bir Yaprak Dökümü Öyküsü'. Bir dığer siyah beyaz kitabı olan ' Yarmımız, Umudumuz Çoculdar'da çarpık kentleşme sonucu olumsuz koşullarda yaşayan, eğıtim göremeyen çocuklann hikâyesini ele alıyor. Son Yüzİer adını taşıyan ve renkli fbtoğraflardan oluşan bu kitap 'Bir Yaprak Dökümü Oyküsü'nün devamı niteliğini taşıyor. Erdal Yazıcfnın pek çok fotografı günlük gazeteler dışında Atias, Gezi, National Geographic Travel ve Voyager dergilerinde yayrmlandı. IFSAK üyesi olan Yazıcı, şu an çalışmalannı serbest fotoğrafçı olarak sürdürüyor. (0212 251 05 66) örgin Piyano'da Afnka kütürü • Kültür Servisi - Gırgın Pıyano ve Sanat Galerisi'nde dün başlayan Afrıka Müzik Enstrümanlan Masklar & Heykeller sergısi, 28 Şubat'a kadar sürecek. Sergı, bınlerce yıllık geleneğin, göreneğin beslediği, Senegal, Nijerya, Gana, Fildışi Kıyısı, Angola, Tanzanya, Kamenm ve daha nıce ülkenin 'anonim' sanatçılannın yarattıklan objelerden oluşuyor. Sergide Afrika tatasmda binlerce yıldır yaşayan, yüzden fazla değişik kabilenin ve etnik topluluğun 'sanat kaygısı' ohnaksızrn şekil verdıkleri masklar, heykeller, müzik enstrümanlan ve günlük kullandıklan objeleri yer alıyor Girgin Piyano ve Sanat Galerisi: Nispetıye Caddesi No: 36, Beşiktaş. (0 212 227 86 40) 'Sevgiüer Günü 7 Kültür Servisi - Türkıye Yazarlar Sendikası ve KASDAV Çaddebostan Gönüllüleri tarafından 14 Şubat Perşembe günü saat 14.30- 17.00 arasında Çaddebostan Kültür Merkezi'nde 'Sevgıliler Günü' şiir- müzık söyleşisi düzenlenecek. Mehrizat ve Erdoğan Ersever'm yöneteceğı, Ömer Özgeç'in gitanyla eşlik edeceği söyleşiye, Aydın Hatıpoğlu, Eray Canberk, Erdoğan Ersever, Güvenç Ebnan, Mehmet Başaran, Mehrizat, Müslim Çelik, Nurullah Can, Sennur Sezer, Suna Aras, Tanju Akerman katılacak. (0 2164115800) TVffler dubeer Tıme'da şaşırtıcı bip kanşım • Kültür Servisi - Babylondakı 'Miller Clubeer Time' geceleri, 15- 16 Şubat'ta Belçikalı sanatçı Dirk Swartenbroekx'in 'Buscemi' adlı elektronık müzik projesıyle devam ediyor. 'Buscemi' müzik projesiyle yepyeni bu- tarz yaratan Swartenbroekx, son dört yılda yayımladığı albüm ve EP'lerle Afro- Cuban cazı, Latin Amenkan ritimlen ve güney yanküreye özgü başka bırçok lezzeti kanşnnp eklekhk caz kıvnmlan, dovvnbeat ve bossa house ıle bırleştıriyor. (0 212292 73 68) Goettıe Enstitüsü'nde Update 2.01 sergisi • Kükür Servisi - Îstanbul Goethe Enstitüsü ve Karlsruhe Sanat ve Medya Teknolojileri Merkezi'nin 1997-2000 yıllan arasında Almanya'daki medya sanat tarihini belgelemek amacıyla yaphklan ortak proje olan 'Update 2.0' sergısi, 13-28 Şubat tarihleri arasında Marmara Üniversıtesı Güzel Sanatlar Fakültesi'nde yer alacak. Sergide, 'Update 2.0'nin yanı srra lngilızce, Fransızca ve Ispanyolca dillerinde medya sanat tarihini multimedyal v e canlı olarak gösteren ıkı CD-Rom ve 'Medya Sanat Network' çalışmalan yer alıyor. Aynca 'European Medıa Artısts ın Residence Exchange' (EMARE) programının yöneticisi, Wekleitz Birliğı (Sachsen-Anhalt Eyaleti Sanatsal Görsel Medya Merkezi) Başkanı, fıhn yönermeni ve küratör Peter Zorn, 13-14 Şubat tarihlerinde Update 2.0 sergısıni ve multımedya tarihçesinı açıklayan bir konferans verecek. (0 212 2492009-0216 326 26 67) BUGUN • ATATÜRKKtTAPLIĞrnda saat 18.00'de Gönül Paçacı'nın düzenlediğı Klasik Türk Müziği semineri. (0212 317 77 00) • KADIKÖY HALK EĞİTtM MERKEZİ'nde saat 20.00'de Borusan Fflarmoni Orkestrası'mn konseri. Şef: Ernil Tabakov Solist: Dimitris Sgouros. (0 216 33010 27) • CEMAL REŞtT REY'de saat 19.30'da Günka Dörtiüsü nün konsen. (0 212 232 98 30) • BEKSAV'da saat 15.00'te MajidMajidi'nm 'Cennetin Rengi', saat 17.00'de Samira Makhmalbaf ın 'Elma', saat 19.00'da Mohsen Makhmalbafın 'Gabbeh' fılmlerimn gösterimi. (0216349 91 55) • BABYLON'da saat 21.30'da Brezilya Karnavah (0212 292 73 68) • THE MARMARA İSTANBUL 'da saat 18.00'de Noam Chomsky'nin 'Medya, Savaş, Demokrasi' konuşması. (0 212 251 46 96) • YAPI KREDİSERMET ÇÎFTER KÜTÜPHANESİ'nde saat 18.30'da Jurgen Seeher'ın katılacağı 'Hititlerin Başkenti Hattuşa: Boğazköy' adlı dıalı söyleşı.fO 212 252 47 00)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle