25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4- ARALK 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA GEZI İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK CA5-ATLI JLSTA.N3UL SFEN'DİSİ A3DDLCA.N3AZ' IN EA.RÎZ0UD2 KAC2HAIA2I ZAM^N Dilı'Mltfei iç,VpE TEVRAf7 ir renk, ışık, ses cümbüşü İki yüz altmış tane ada üzerine kurulu Hong Kong geleneklerle yenilikler arasında ZEYNEPORAL Vapurlar geliyor, vapurlar gidiyor. Yan- dan çarklılar, motorlar, ışıl ışıl transat- lantilder, kızıl yelkenliler, beyaz yelken- liler, takalar, tekneler, tankerler, balıkçı ka- yıklan, lüks yatlar, ev olmuş, barikat olmuş tek- ne bozuntulan, şehir hatlan, ülke hatlan, kıta hatlan... Kâh duran kâh sulan yaran, kıyılan yalayan, o ada senin bu ada benim fırt dola- nan... Dile kolay, iki yüz altmış (sayıyla 260) ada üzerinde kurulmuş Hong Kong! Vapura bin- meyip de ne yapılır. Ben de biniyorum elbet. Adlan "Gece Yüdrn", "Seher Yüdm", "Gün- düz YddızT, "Uçan Yüdız" ama mutlak yıl- dızlı olan vapurlara binip, en çok şu "birinci mevld'', "ikinci mevld" farkına şaşıyorum. Aradaki elli kuruşluk farkı saymazsak. arada- ki ayınmı anlamaya çahşıyorum. Anlayamı- yorum. Zaten Hong Kong'da anlamadığım daha pek çok şey var. Zenginlikle yoksulluğun yan yana, iç içe yaşadığı, 150 yıllık sömürgeci etkilerle beş bin yıllık Çin geleneğinin arasına sıkışıhp kalan bir kent-ülkeyi anlamak kolay değil... Blr ülke. İki slstem "Sanatta Yeni Ufiıklar" festivalini izlemek için gitmiştim Hong Kong'a. Geçen pazar 24 Kasım tarihli Cumhuriyet'te festival izlenim- lerini sizinle paylaştım. Ama Hong Kong Tu- rizm Birliği Türkiye Temsilciliği bana öyle yo- ğun bir program hazırlamıştı ki, yalnız festi- val gösterileriyle sınırlanmak olanaksızdı. Üs- telik Hong Kong'da güncel yaşam başlı başı- nabir festivaldi! Hong Kong 1997'de tngiliz egemenliğin- den çıkıp Çin'le birleşti. Çin Halk Cumhuri- yeti'ne bağlı "Özd Yönedm BölgesT ilan edil- di. Değişimin sloganı şöyle: "Bir ülke iki sis- tem." Bu özel yönetimde kapitalizmin tüm yöntemleri mubah. Çin Halk Cumhuriyeti, söz konusu Hong Kong olduğunda, hem buradaki kendi yatınm- lannı, hem de anakaraya akan dövizleri dik- kate ahp "Bıraknuz yapsınlar, bırakuuz geç- snüer" demiş. Önceleri, 1997'de endişe, kuş- ku ağır bastığından ekonomi duraklar gibi ol- muş, turizm gerilemiş, ancak ticaret yasalan- nın, iş yasalarının, bankacıhk ve işletme ya- salannın değişmemesi üzerine kısa sürede to- parlanmış, kaçan yatınmlar geri gelmiş, turizm eskisinden de daha parlak duruma ulaşmış. Hong Kong'a yerleşmiş, Avrupah, Ameri- kalı, Asyalı, konuştuğum herkes yönetim de- gışıkliğinin güncel yaşamı değiştirmediğini belirttikten sonra şuna benzer bir şeyler söy- lüyordu: "Niye değişsin ki, altm yumurtiayan tavuğu kûn kaçırmak ister!" Tüketime devam Kısacası Hong Kong "devam" diyor. Zenginliğin simgesi, görkemin simgesi gök- delenlere devam... Yanıp sönen ışıklara, neon- lara, reklam panolanna devam... Çarşılara, pa- zairiara, dükkânlara, mağazalara, süper süper süper marketlere, en lüks alışveriş merkezle- rine devam... Daha çok, daha çok tüketime de- vam... Pek çok yerde geniş caddeleri geçmek için altgeçit ya da üstgeçit kullanmak zorundası- nız Alt ya da üstgeçide yöneldiniz mi yandı- nız. farkında olmadan alışveriş merkezine gir- missiniz bile! tnsan kaldınm değiştirmeden ne kadar yürüyebilir ki! Tüm ünlü markalann gerçeklenyle sahtelerinin yan yana yer aldı- ğı, Duramburam lüks kokan alışveriş merkez- lennden kaçmayı başaranlan çok daha keyif- lı olan pazarlar bekliyor. Kilometrelerce uzanan Çiçek Pazan'nda, yabız yörenin değil, başka kıtalardan da ge- tıriimiş yeryüzünün en ilginç doğa harikala- n... Bir Çin bahçesine yerleştirilmiş Kuş Pa- zarnda. sahibinekonuşmayıöğretenpapağan- lar.çekir^e yiyen, ballı şerbetler içen kuşlar... Bırucu denize, öteki ucu batakhanelere ula- şanŞifahOtlar Pazan... Sahpazan'na taş çı- Zenguıüğin simgesi. görkemin simgesi gökdelenlere, yanıp soncıi ı$nMat a. neonlara, reklam panolanna devam...ZenginKkle yoksulhığun yan yana, iç içe yaşadığL, 150 yılhk sömürgeci etkilerle beş bin yıllık Çin geleneğinin arasına sıkışıp kalan bir kent-ülkeyi anlamak kolay değiL. karacak Bayanlar Pazan... Fiyatlann 3 kuruş- la 30 bin dolar arasında değiştiği Yeşimtaşı Pa- zan... Şian'daki 2200 yıllık pişmiş toprak as- kerlerin eşini bile bulabileceğiniz antika pa- zan... Hele sabahın erken saatlerinde tüm de- nizlerin tüm balıklannın toplandığı balık pa- zan... Halk pazan, bitpazan... Gün bittı, öy- leyse yaşasın. Tapınak Sokağı 'ndaki Gece Pa- zan... Bütün bu pazarlar her an tıklım tıkhm. In- sanlar omuz omuza, göğüs göğüse... Hong Kong'un nüfiısu topu topuna yedi milyona yaklaşıyor. Sanki tüm millet bu pazarlarda. Tümünde eşsiz bir renk cümbüşü. Kırmızı, san, yeşil, yine kırmızı, mavi, mor, pembe, yi- ne kırmızı. turuncu. eflatun, yine kırmızı. yi- ne kırmızı, yine kırmızı... Tümünde uçurtma- lar, şemsiyeler, yelpazeler, fenerler, süslerpüs- ler... Mimari şaheserler Hong Kong'u görmek için başlı başına ne- denlerden biri bence mimari şaheserler. Kente o eşsiz ufuk çizgisini \eren, özellık- le Hong Kong adasındaki gökdelenler... Bun- lar önce bir gereksinimden doğmuş, sonra dünya çapındaki mimarlann hünerlenni gös- Hong Kong'da beni en çok şaşırtan yürüyen yol oldu. Tamam yürüyen merdivenlere alıştık, ama yürüyen yolu ilk kez görüyorum. Hong Kong Adası'nda deniz kenanndan başlayıp yamaç boyunca kıvrılarak yükselen, evlerin, gökdelenlerin arasından geçen, sokaklan aşan bir yol. Yürüyen halı gibi. terdiği bir yanşa dönüşmüş... Yıllar içinde bu yanşa Hong Kong sermayesiyle kurulan ana- karadaki Şenzen de katılmış. Ama şimdiler- de asıl yanş Hong Kong'la Şangay arasında. Gereksinim dedim: Toprak az ve pahalı, nü- fus yoğun. Üstelik var olan toprağm yüzde 70'i yeşil alan, parklar ve orman. tnsanlara ya- şam alanı yaratmak için toprakta yayılmak yerine. gökyüzüne yükselmek kaçınılmaz. Hayır, elbet tüm gökdelenler birer mimari şaheser değil. Birbirine yapışık nizam, elli kat yükseklikteki sosyal konutlar, üflesen yıkıla- cakmış duygusunu veren kostrofobık yapılar, en sağlıklı ruhlan bile bunalıma itecek cins- ten. Başanlı örneklere gelince: Çam ve ayna cepheli gökdelenler yalnız birbirlerinin gö- rüntülerini çoğaltmakla kalmıyor, denizi, de- nizden geçen tekneleri, gökyüzünü, gökyü- zündekı bulutlan da size geri yansıtıyor. Çep- helerde sürekli bir devinim... Gün boyunca cephelere renklerden mavi egemen. Gün ba- tımında, güneşin son ışıklanyla camlar ayna- lar ışıl ışıl yanıp tutuşuyor. Gece ise tam bir ışık şöleni. Gözünü ayıramadığınız bir cüm- büş! Çelik egemenliğindeki bu gökdelenler yal- nız renk ve ışık oyunlanyla değil. sürprizler- le de insanı şaşırtıyor. Aynalann arkasına geç- tiniz mi. yani bir yapıdan içeri girdiniz mi, bir tropik ormanla ya.da Babil misali asma bah- çelerde. fıskiyeli havuzlarla karşılaşıyorsu- nuz. Bir gökdelenden ötekine asma geçitler- le. köprülerle de geçmek mümkün. Yürüyen yol Hong Kong'da beni en çok şaşırtan yürüyen yol oldu. Tamam yürüyen merdivenlere alış- tık, ama yürüyen yolu ilk kez görüyorum. Hong Kong Adası'nda deniz kenanndan baş- layıp yamaç boyunca kıvnlarak yükselen, ev- lerin, gökdelenlerin arasından geçen, sokak- lan aşan bir yol. Yürüyen halı gibi. Hop atlıyorum yola, durduğum yerde yokuş yukan gidiyorum. Istediğim yerde hop yoldan atlıyorum. Çevreyi dolaşıp gezdikten sonra yine yürüyen yola biniyorum, daha yükseğe çıkıyorum. 800 metre uzunluğunda. günde 40 bin kişi taşıyormuş. Turistlere bu eğlencelik değildir; halkın ulaşım aracıdır diye uyanda bulunuyorlar. Yoğun ulaşım saatlerinde bıra- kın, işe gidip gelenler binsin diyorlar. Sabah- lan 2 saat yokuş aşağı "yürüyor'' yol, sonra bütün gün yokuş yukan... YARIN: Modern tapınaklar: Bankalar DUZYAZI ORHAN BİRGİT Siint Seçimi Yenilenirken... Yüksek Seçim Kurulu'nca Siirt seçimlerinin ip- tal karannın alınışında, Pervari ilçesinin Doğan Kö- yü'nde tek bir seçmenin bile sandığa gıtmemesi için, köylülerin aldığı boykot uygulamasının bu- lunduğunu, dün Anadolu Ajansı'nın iki muhabiri- nin, Irfan Cemiloğlu ile Ali Kaşka'nın ortak ha- berlerinden öğrendim. 706 seçmenli köy halkının, gazeteciler köyleri- ne kadar gitmeselermiş, Türk kamuoyunu altüst eden bu YSK karanndan haberleri bile olmayacak- mış. Nasıl olsun ki, çoğunluğu köy koruculuğu ya- pan ve bu nedenle de 50 şehit veren Doğanlıların köylerinde 1.5 yıldır elektrikler kesikmiş. Telefon an- cak jeneratörle çalışıyor; yol ve su yok. Köy Muhtarı Gürgün Babat, seçımlerden önce bir araya gelerek sandığa gitmeme karan aldıkla- nnı söylüyor ama, ne de olsa devletin bir temsil- cisi olduğunu da unutmadığı için, böylesine bir boykot kararına 706 seçmenin tam olarak uyma- sını beklemedığini de ekleme gereğı duyuyor. Dahası muhtar, boykotu kırmak amacı ile elin- den geleni yapmış; ama anlaşılıyor kı bu çabalan içinde kendisinin birseçmen olarak oyunu kullan- madığını da unutmuş! Doğan Köylüler, 3 Kasım'da sandık kurulunu oluşturmayı bile önleyecek bir dıreniş uygulaya- rak tüm partılerı protesto ediyorlar. Öylelikle seslerini Ankara'nın en yüksek nokta- larına kadar ulaştırmayı sağlıyorlar. Şimdı, bu boy- kot sayesinde çiçeği burnundaki Türkiye Büyük Mil- let Meclisi'ndeki sandalye sayısı 447 olmuş; da- hası Jet Fadıl diye un yapmış bir "müteşebbisln ünlü "Imza otomobillerinin yapımcısı" gıbılerden bir kimlik ile parlamento albümünde yer alma ıs- temi önlenerek, Fadıl Akgündüz'ün buram buram pis kokular saçan bu girışiminin yasallaştırılması da ortadan kalkmış. Tabii, hakkındaki gıyabi tutuklama müzekkere- lerinin canlandırılması, dokunulmazlık kurumunun yeniden biçimlenmesi gibi çok renkli haberler de iptal olayına neden olan Doğan Köylülerinin boy- kot kararını alırken hiç düşünmedikleri kadar çar- pıcı magazin yönü. Doğan Köyü'ne gün doğuyor Köylülerin, istekleri yerine getirilmezse 60 gün sonraki seçimlerde de sandık başına gıtmeyecek- lerini söylemelerinin ilk etkisi, Siirt Tarım Müdürlü- ğü ve Defterdarlığfndan ekiplerin daha şımdiden köye gelmeleri ile kendisini gösteriyor. Demek, AKP liderinin mılletvekili adayı olması ha- linde Doğan Köyü, belki de Batılı dostlarımızın zi- yaret için konvoylar düzenleyeceği birturistik bel- de haline gelecek. Çünkü Türk medyası da, yapılacak yenileme se- çimlerini sadece Tayyip Erdoğan'ın adaylığına endeksliyor. öyle yapmakla meselektaşlanmız bel- ki de fazla haksız sayılmamalılar. Sadece medya için değil, ana muhalefet partisi lideri için de, Sa- yın Erdoğan'a parlamento yolunu açarak başba- kanlık koltuğunu sunacak anayasal çözümü sağ- lamak başlıca gündem olarak göruınüyor. Oysa Siirt seçimlerinin, en az Erdoğan olayı ka- dar önemli bir başka yönü daha var. TBMM, 60 gün sonraki ilk pazar günü yapılması beklenilen bu se- çimle 4 partili bir oluşuma kapılannı açıyor. Siirt'te oylann yüzde 32.2'sini aldığı halde, antidemokra- tik bir ülke barajı uygulamasının kurbanı edilen bir siyasal parti, yani DEHAP, bileğinin hakkı ile kazan- dığı 2 milletvekilinin birisıni yüzde 13.7'lik biroy ora- nı ile bağımsız Jet Fadıl'a, ötekini de oylann sade- ce yüzde 8.9'unu aldığı halde CHP'ye kaptınyor. Gerçi bazı kimseler, yenilenecek seçimlerde de 3 Kasım baraj uygulamasının süreceği gibi, olma- yacak bir duayı gündeme getırmenin çabası için- deler ama, akıl ve hukuk ittifakı 60 gün sonraki pa- zar günü yapılması gereken seçimın kendi özel ko- şulları içinde oluşacağını söylüyor. Ya Murat Bozlak? Bu nedenle de AKP ve Tayyip Erdoğan ile başa güreşmesi beklenilen DEHAP ve muhtemelen ana- yasa değişiklığinden aynı ölçütler ile yararlanma- sı gereken Murat Bozlak olacak. Bozlak da, tıpkı Erdoğan gibi bugünkü yasal yo- rumlara göre, bir siyaset mağduru değil mi? Ak- sini iddia edenler, Tayyip Erdoğan'ın Avrupa baş- kentleri gezisinde. Bana Leyla Zana'nın tutuk- landığını söyleyenler, benim bir fikir suçlusu ola- rak cezaevindeyattığımı hiç hatırlamadılarbile. Bu gerçekten ağırıma gitti" sözlenne de hak vermiş olmazlar mı? Şayet bu iki parti, yani AKP ve DEHAP 3 Kasım oylannıo seçimlerde de fazla arttırıp eksiltmezler- se, sırası ile 2 ve 1 milletvekili ile sandıktan çıkmış olacaklar. Ama ANAP'ın yüzde 9.8'lik oy potansi- yeli ile DYP'nin 4.7'lik gücünün, Siirt'te ilk ittifak denemesini yapma ihtımalleri de, niçin akla gel- mesin? Ve nıçin MHP'nin yüzde 7.1 'i bu ikili ittifaka, sırf bugünkü çoğunluk iktidanna birders vermek ama- cı ile iltihak etmesın? Akgündüz, kendisine oy veren 13.7'lik bağım- sızlar kitlesini, bu oluşuma yönlendirerek AKP'den öç almaya kalkışmasın? 3 Kastm'da parlamento dışı kalmış muhalefet par- tileri, yenilenecek Siirt seçimlerinde resmi olma- yan bir ittifak oluşumu altında toplanarak "Eniş- te"ye sandıktan sürpriz bir karşılama yapmayı düşünebilirler. Faks: 0212- 677 07 62 obirgrtfte-kolay.net MAÇKA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dos>aNo 2002 317 Davalılar (Ismet Şahin mirasçılan) Fatma Şahin, Bi- rol Şahin. Mehmet Şahin, Öner Şahin, Osman Şahin, Erol Şahin ve Ömer Şahin adlanna Maçka ılçesı, Şahin- kaya beldesi. Cmalı Mahallesı, Karakolaltı mevkiinde kain 144 ada, 9 parselde kayıtlı 8.486,19 m2 yüzölçü- mündekı fındık bahçesi \asfmdaki taşmmazın 1 149,37 m2'lik kısmı DSJ Genel Müdürlüğü tarafindan Atasu Barajı ve HES yapımı amacıyla toplam 6.642.200.000.- TL kamulaştırma bedeli üzerinden kamulaştınlacak olup. taraflann anlaşamaması üzerine davacı DSt Genel Müdürlüğü tarafindan davalılar aleyhıne kamulaştırma bedelinın tespitı ve tescıl davası açılmıştır. 2942 SY Ka- mulaştırma Kanunu'nun 4650 SY ile değışik 10. mad- desı gereğınce ılan olunur. Basın: 62616 Sürücü belgemi kaybettün. Hükümsüzdür. ÎNCİAKDAĞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle