Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 ARALIK 2002 ÇARŞAMBA
TAN GAZETESl OLAYI
4 Aralık 1945'te Tan Gazetesi "Kahrolsun komünizm" ve "Sertellere ölüm" çığlıklanyla yakıldı
KışkırtılmışbağnazlıkDoç. Dr. YILDIZ SERTEL
4 Aralık 1945 Tan gazetesinin
barbarca gösterilerde yıktınldığı
giindür. Biz, Sertel Gazetecilik
Vakfı, her yıl bu tarihte bir anma
töreni yapıyoruz Bu yıl Nâzım
Hikmet Yılı olduğu için, "Nâzun
Hikmet ve SerteDer" konulubir
program hazırlıyoruz. Ancak,
Vieüh Cevdet Anday'ın ölümü her
jeyi değiştirdi. Anday, Serteller'i
;ok takdir eden bir dosttu. Babam
Zekeriya Sertel, Paris'te öldügü
vakit, onun cenaze töreninde bir
conuşma yapmış ve şöyle
demişti: "Zekeriya Sertel, ortaya
koyduğu yapıtiaıia, nice
«orunlann çözümüne ışık tuttu.
ArüK Zekeriya Sertel yok, ama
onun anısını hiç unutma> acağE."
Melih Cevdet'i acıyla anarken biz
de onun için aynı şeyleri
söyleyebiliriz. Şiır ve yazılanyla
bu memlekete çok yenilikler
getirmiş olan Melih Cevdet, Tan
olaylannın da çok güzel bir
değerlendirmesinı yapmıştr. "Tan
gazetesinin yıkıldığı tarihi
araşünrken Mehmed kemal'in
'Bâb-ı Âli'den Portreler" yazı
dizisini buldum. Hüseyin Cahit
YaJçın'uı, "Kalkın Ey Ehn Vatan"
yazısı gözûmün öniine geldi
Saldırı demokraslye
Yalçm, üniversite gençtiğini Tan'ın
yıknnına itiyordu.. Diyebilirim ki
Tan gazetesindeki makineler,
araçlar, gereçler ydabyordu.
INedendi bu öç alma hincı? Bu
olayın geçtiği 1945 yıhnda
Cumhuriyet Halk Partisi, çok
partiB demokrasiye geçiş karan
üzerindeydi Bu karann
atanmasuıda İnönü'nün ağırtağmı
koyduğunu bfliyoruz. Fakat o da,
yanındakiler de yapacaklan işin
anlamım tam olarak kavranuş
degiDerdi: Muhakfete, eleştime,
yergiye dayanıksızhklannın
görülmesi bunu kanıtlar.
Demokrasi için nelerin gerekli
oiduğu büinmeti, bunlann
gerçekleştirilnıesine girişilmeliy di
Işte, bunu ilk ortaya atan Zekeriya
Sertel olmuştur. Sade ve güçlü
kalemiyte Zekeriya Sertel, Tan
gazetesüıde tek parti ile arük bu
toplumun yönetüemeyeceğini,
degişiklik gerektiğini yaayordu.
Yıkuııa yaklaşan günierde üç
önemli başyazısı yayımlandı!
Bunlardan birinde, beklenen
değişikiigin o günkü hükümet ile
DEMOKRASİ İSTEMİ 'KOMÜNİZM CELİYOR1
ÇICLIKLARIYLA BASTIRILDI
4 Aralık 1945 günü ellerinde balta, bahyoz ve
bayraklarla Babıâli Caddesi'nden aşağıya inen
binlerce kişilik kalabalık, "Kahrolsun Serteller'i,
Komünizme ölüm" diye bağınyorlardı.
Gazete matbaasuıı, rotatiflerini iyice tahrip
ettikten sonra kâğıt bobinlerini yokuştan aşağı
sürdüler. Sertelleri bulamadıklan için linç
edemediler. Yıldız Sertel 3 Aralık 1999
günü Bizitn Gazete'de yayımlanan yazısında
olayın nedenlerini şöyle açıklıyordu: Savaş
sonunda CHP içinde beliren, Bayar ve
Menderes'in başkanlığındaki muhalefet, Tan Gazetesi tarafindan
desteklenmişti. Türkiye'nin ikinci büyuk gazetesinin çok partili
rejime geçiş propagandası, yolsuzluklann üzerine
gitmesi CHİP'nin tek partili iktidannı tehdit ediyordu.
tkinci Dünya Savaşı boyunca Tan, Nazi Almanyası'nı
destekleyen gazetelerle polemiğe girişmiş,
basında önemli düşmanlar kazanmıştı. Savaş
sonunda bu tutucu, otoriter rejimden yana gazeteler,
Tan'ın demokrasi savaşını anarşi, komünizm
isteği gibi gösteriyorlardı. Nitekim olaylardan bir gün
önce, Tan'ın Gazetesi'nde Hüseyin Cahit Yalçın,
"Kalkın Ey Ehli Vatan" sloganıyla, gençleri Tan
Gazetesi'ne saldınya çağırmıştı. Bu saldınya uyarak
sokaklara dökülen gençlerin birçoğu da Nazi propagandasının etkisi
altında kalmış ırkçı, şoven milliyetçi gençlerdı.
Binlerce kişinin Tan Gazetesi'nin
rotatiflerini tahrip ettigi ve kâğıt
bobinlerini ortahğa saçbklan sırada
İstanbul'da sıkıyönerinı vardı ama
gazeteyi yerle bir eden binlerce
gençten bir tanesi bile gözaltma
ahnrnadı. Olaydan birkaç gün
sonra gazetenin yöneticileri (Altta
soktan sağa: Zekeriya Sertel, Sabiha
Sertel, Cami Baykut ve Halil Lütfii
Dördüncü) "Mecfis'in ve
hükümetin manevi şahsiyetine
hakareften mahkemeve verildL
yapılamayacağL, ikincisinde o
günkü parlamento ile
yapılamayacağı, üçüncüsü o
günkü Halk Partisi Ue
yapılamayacağını anlaüyordu."
Bağnazlığm yeni blçimler1
Melih Cevdet. Tan gazetesinin
yıktınlmasına gösterilen
gerekçelerin saçmalığını
anlattıktan sonra yazısuıı şöyle
bitiriyor: "Sabiha ve Zekeriya
Sertel'in küMrümüze olan
katkılan. uzun uzun yaalaeak.
Ben bu yazımda şu soruna
geçmek istrvorum: Sabiha ve
Zekeriya Sertel'i yurttan aynlma
karanna sürükleyen o bağnazca
saldırganhğın korkunçluğu,
bugün gözler önüne serilebildigine
göre; toplumumuz bu açıdan
balaldığında ilerlemiş sayılabilir
mi? Yazık ki, burada derine
inmeden söyleyebileceğiıniz;
bağnazhklann kıhk değiştirip
görülmemiş yeni biçimlere
girdiğidir...'' (Cumhunyet 18
Şubat, 1977, "fierieme")
Sanınm, okuyuculanmızdan pek
çoğu, Melih Cevdet'in bu
görüşüne katılacaktır. Ne yazık
ki, bağnazlık ve vahşet, değişik
kıhklarda yaşamını sürdürüyor.
Savaş karşıtı bir eylemde bile kan
gövdeyi götürebiliyor. Oysa, her
yıl Tan olaylarını hatırlamamızın
hedefi, böyle bir vahşetin
tekrarlanmamasını saglamaktır. O
gün Serteller öyle vahşi bir
saldınya uğradılar, çünkü:
- Savaş yıllannda, Türkiye'nin
Nazi Alrnanyası'ndan yana
savaşa girmemesi için, Nazi
yanlısı politikacılar ve
gazetecilere karşı gebnişlerdi.
- Düşünce ve basın özgürlüğü
istemiş, yolsuzluklan
açıklamışlardı.
- Iktidar partisi CHP'ye karşı
çıkmış, demokrasiye geçişi bu
PORTRE/ ZEKERİYA SERTEL
Gazeteci-yazar Zekeriya Sertel, 1890
yıhnda Usturumca' (Makedonya)
doğdu. htanbul Hukuk Mektebini bitiren
Sertel, Sorbonne Üniversitesi nde
gazetecilik öğremmi gördü. Mesleğine
Yunus Nadi nin Selanik'te çıkardığı
Rumeli Gazetesi 'nde başladı ve kendi
yayını "Yeni Felsefe" (1912), "Turan"
dergi ve gazetelerindeki yazırlanyla
tamndı. Cumhuriyetten sonra devlet
hizmetinden çekildi Eşi Sabiha Sertel 'le
birlikte çıkardığı Resimli Ay dergisindeki
yazûanndan ötürü îstiklal
Mahkemeleri 'nde hüküm giydi. Hayat
Ansiklopedisi 'ni yayımladı. Tan
Gazetesi ve Görüş dergisini çıkardı.
Eşinin ölümünden sonra Paris 'e yerleşti
ve 3 Mart 1977'de îstanbul'a dönmesine
izin verildi. Başlıca eserleri: "Mavi
Gözlü Dev " (1968), Hatırladıklanm
(1968-1977), "Nâzım Hlkmet'in Son
Yılları" (1979).
O kara günierde Serteller'i en çok yüreklendiren. se-
vindiren şey, Bursa Hapishanesı'nden aldıklan bir mek-
tup oldu. Bu mektubun içinden şu şiir çıkmıştı:
DÜŞMAN
I
Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun,
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasım ahnlarına:
- çürüyen diş, dökülen et,
bir daha dönmemek üzre yıkılıp gidecekler.
Ve elbetteki sevgilim, elbette,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbiselenvle: işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürrivet...
II
Bursada hahcı Recebe,
Karabükfabrikasında tesviyeci Hasana düşman,
Fakır köylü Hatçe kadına,
ırgat Süleymana düşman,
düşünen insana düşman,
vatan ki bu insanlann evidir,
sevgilim, onlar vatana düşman...
Nâzım Hikmet,
5 Aralık 1945, Bursa
iktidann yapamayacağını
söylemiş, seçimlere gidilmesini
istemişlerdi. CHP'den aynlıp yeni
bir parti kurmaya yönelen Bayar -
Menderes grubuyla işbirliği
yapıyorlardı.
Sıkıyönetlme rağmen
Olay günü Istanbul
Üniversitesi'nin bahçesinde,
liselerde toplanan CHP'li, gerici
gençler, "Kahrolsun
komünistkr" çığlıklanyla
etraflanna binlerce genç
toplamışlardı. Kentte sıİayönetim
vardı, ama Tan gazetesini yerle
bir eden binlerce gençten bir
tanesinin kılına dokunulmadı.
Birkaç gün sonra Serteller
tutuklandı ve mahkemeye verildi.
Suç?
"Mecfis'in ve hükümetin manevi
şahsiyetine hakaret"
Zekeriya Sertel savunmasını
yaparken soruyordu: "Hani biz
komünisttik? Neden bizi
komünizm propagandası yapmak
suçundan yarguanuyorsunuz?*'
Serteller davalannda haklıydılar.
Bu nedenle de, halktan büyük
destek görüyorlardı. Bu destek,
maneviyatlannı yükseltiyordu.
Duyuru: Bu yıl Serteller'i anma
ve ödül töreni 4 Ocak 2003
tarihinde, Bilgi Üniversitesi,
Akademik Kurul Odası'nda saat
16.00 - 19.00'dayapılacak.
MeHke Denürağ'ın da katkısıyla,
"Nâzım Hikmet ve SerteDer"
konulu dia ve şiir programı
gerçekleştirilecek. Törende, 2002
yılı Sertel Gazetecilik Ödülleri de
sahiplerini bulacak.
OKTAY AKBAL
Satışta olmayan öykü kitapları
yeniden basıldı:
TARZAN ÖLDÜ -rfBasım
YALNIZLIK BANA YASAK - 6. Basım
ISTİNYE SULARI - 5 Basım
KARSI KIYILAR - 4. Basım
CAN YAYINLARI
DİLDERNEĞÎ
BEŞİR GÖĞÜŞ ÖDÜLÜ - 2003
Marmara depremınde ölen Beşir Göğüş'ün anısma
düzenlenen Dil Derneği Beşir Göğüş Ödülii. 21 Şu-
bat 2003'te, "Turkçenin Eğıtımı ve Oğretimiyle tlgilı
Araştırmalar "dan bırine venlecektir.
• Ödüle, 1 Ocak - 31 Aralık 2002 arasında yayım-
lanan yapıtlann yanı sıra yayımlanmamış olan ortak
ve bıreysel çahşmalar aday olabilir.
• Son başvuru tarihi 31 Aralık 2002'dır: Ödül
750.000.000 TL.'dir.
Bılgı için: 0 312 - 425 83 60 - 425 99 84
e-posta: besirgogusCg yahoo.com
www.besirgogus.org.tr
KUKTALAN SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 2001.167
Davacı Sabri Turhan tarafindan. davalılar Feride Yıldız \e hazıneye ızafeten Kurta-
lan Mal Müdürlüğü aleyhlerinde mahkemizde açılmış olan tapu kayıt iptali davasmın
yapılan yargılaması sonucu verilen ara karan uyannca da\alılardan:
Kök muns Fende Yıldız mırasçısı oğlu Ibrahım Yıldız miraçılan Lalaıhan Yıldız.
Zevnep Yıldız. Tayyıp Yıldız, Nazife Yıldız, Emir Yıldız
Isımlı şahıslara mahkememizce yapılan teblıgat \e adres tespiti çalışmalanna rağ-
men da\a dılekçesı ve duruşma günü tebliğ edilemedığinden;
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28 ve 29 maddelen uyannca yukanda ısımlen
yazıh davahlara davanın ve duruşmanın 29.01.2003 günü saat 09.0Ö'a bırakıldığının
ilanen teblığıne;
îlanın neşir tanhinden ıtıbaren 15 gün sonra davahlara tebliğ edılmış sayılacağı ıh-
taren tebliğ olunur. Basın: 64038
MAÇKA ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 2002233
Davalı Osman Gösterit adına Maçka ılçesi, Oğulağaç
Köyü. Irmakkenan mevkiinde kain 125 ada, P parselde
kayıth 5117.91 m2 yüzölçümündeki fındıklık ve çalılık
vasfındakı taşınmazın tamamı davacı DSİ Genel Müdür-
lüğü tarafindan Atasu Barajı ve HES yapımı amacıyla
toplam 24 369.160.000.-TL kamulaştırma bedelı üzerin-
den kamulaştınlacak olup. taraflann anlaşamaması üze-
rine davacı DSt Genel Müdürlüğü tarafindan davalılar
aleyhıne kamulaştırma bedelının tespiti ve tescil davası
açılmıştır. 2942 SY Kamulaştırma Kanunu"nun 4650 SY
ile değişik 10. maddesı gereğınce ılan olunur. Basın: 62663
MAÇKA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2002247
Davalılar 1- Temel Durmuş. 2- Mustafa Durmuş, 3- Erol Durmuş. 4- Güner Ço-
ban. 5- Ayien Özkan, 6- Zülfiye Özkan adlanna Maçka ilçesi, Oğulağaç Köyü, Kızıl-
cık mevkiinde kaın 125 ada, 5 parselde kayıth 1607.58 m2 fındıklık. ada 125, parsel
7'de kayıth 327.97 m2 vıizölçümündekı tarla vasfındaki taşınmazlann tamamı DSİ
Genel Müdürlüğü tarafindan Atasu Barajı ve HES yapımı amacıyla toplam 12.
557.890.000.-TL kamulaştırma bedelı üzerinden kamulaştınlacak olup, taraflann an-
laşamaması üzerine davacı DSt Genel Müdürlüğü tarafindan davalılar aleyhıne ka-
mulaştırma bedelinın tespiti ve tescil davası açılmıştır. 2942 SY Kamulaştırma Kanu-
nu'nun 4650 SY \le değişik 10. maddesı gereğince ılan olunur.
Basın: 62668
MAÇKA ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No 2002/228
Davalı Nuri Çalıkoğlu adına Maçka ılçesi, Oğulağaç
Köyü, Kızılcık mevkiinde kaın 125 ada. 2 parselde ka-
yıth 742.43 m2 yüzölçümündeki fındıklık vasfındaki ta-
şınmazın tamamı DSt Genel Müdürlüğü tarafindan Ata-
su Barajı \e HES vapımı amacıyla toplam 42.103.
760.000 -TL kamulaştırma bedeli üzerinden kamulaştı-
rılacak olup. taraflann anlaşamaması üzerine davacı
DSİ Genel Müdürlüğü tarafindan davalılar aleyhine ka-
mulaştırma bedelının tespiti ve tescil davası açılmıştır
2942 SY Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 SY ile deği-
şik 10. maddesi gereğınce ılan olunur. Basın: 62645
AVRUPA'DAN
GÜRAY ÖZ
Demokrasi Tartışmaları
Türkiye ve demokrasi, Avrupa'nın gündemin-
den düşmüyor. Türkiye, Avrupa coğrafyasınm, kül-
türünün ve demokrasisinin dışındadır, demokra-
si yoktur ve olamaz orda." "Asıl desteklemezsek
demokrasikalmayacak, Islamcılargelecek."\leh-
sıltıyla; "Ge/d/ter bile, ama önemli olan demokra-
si falan değil, bizim ulusal, bölgesel, küresel çı-
karlarımızdır. Dur bakalım ne yapacaklar?" Deği-
şik tonlarda, değişik yaklaşımlarla bitmez tüken-
mez bir tartışmadır bu.
Niye böyle?
"Serbestp/yasa"nın, tatlı niyetineyediğı, yedir-
diği bir muzdur çünkü demokrasi. Türkiye ise vaz-
geçılmez, ama netamelı bir dosttur Avrupa için.
Evvel-eski böyledir.
• • •
Demokrasi Türkiye'de de, eskiye göre daha kap-
kaççı bir şehvetle tartışılıyor. Seçımler, çoğunluğu
azınlığadönüştürdüğü için olsagerek, soldan kaç-
ma ya da kökten liberal kalemler, yeni hükümete
"ideolojik" destek olma yanşındalar. Kısacasöy-
ledikleri, "seçimi kaybedenlerin iddialanndan ve
kazanımlardan vazgeçmeleri" gerektiğidir.
öyle mı?
Anlaşmazlık demokrasınin tanımında başlıyor.
Soldan kaçma ya da küresel liberallerin demok-
rasi tanımı ile hesaplaşmakta yarar var. Demokra-
siyi çok partili sıstem ve seçımlerle sınırtadınız mı,
pek çok demokratık hak, kim vurduya gider. Libe-
ral demokrasi eskıden, hiç değilse kıtaplarda, "için-
de partilerin de yer aldığı çok kurumlu sıstem "ta-
nımını tercih ederdi. Liberal demokrasınin savunu-
culanndan, "Demokrasi Teorisine Geri Dönüş"
adlı ders kitabı Türk Demokrasi Vakfı tarafindan Türk-
çeye çevrilmiş olan Giovanni Sartori'ye göre,
"Halk herzaman haklıdır" tezi, halkın isteklerinin
"sayısız denetim ve uyum süreçlehnden geçtiği-
ni" varsayar. Halk ya da seçmen deyince "çok
oyunculu, çok adımlı ve çok filtreli bir karar alma
süreci" anlaşılır liberal demokraside.
Ben söylemiyorum, Sartori soylüyor.
Bana kalırsa, sistemın "ctemo/craf/7e"liğini sına-
yabilmek için yapılan işlere bakmalı: Kadınlar hak-
lanna kavuşmuşlar mı? Din bir baskı aracı olmak-
tan çıkıp, özgüıiük alanına geri çekilebilmiş, bili-
min üstündeki hegemonyası kırılabılmiş mi? Eği-
tim olanaklan artmış, insanlaröğrenmede eşrt hak-
lara sahip olabilmişler mi? Işçilerhaklannı, sınıf ola-
rak savunabilecek araçlara kavuşabilmışler mi?
Seçim sistemlerine de bakmalı. Yüzde 35 oyla
parlamentonun yüzde 66'sını ele geçırebiliyorsa-
nız, sonuçta kitapta yazılı "kuvvetleraynlığı" böy-
le birseçimle "kuvvetlerin temerküzü"ne dönüş-
me tehlıkesıyle karşı karşıyaysa hangi demokra-
siden söz edeceksiniz?
• • •
Tanzimat Batıcılığından bir türlü kurtulamadığı-
mız için, her şeyimizi biçimse) olarak Batı'yla kı-
yaslamaya alışığızdır. Şimdi de öyle yapıyoruz. Ba-
tı'da Hıristiyan demokrat partileryok mu? Var. Öy-
leyse bizde de var. lyı güzel de, engizisyonla, bağ-
naz kıliseyle, aydınlanmacıların, bilimin beş yüz
yıllık savaşı sonucu eide edılmiş kazanımlan ne ya-
palım. Bu kazantmların Türkiye'de yerleşmesine,
kahcılaşmasınatahammülü olmayanların takıyye-
sine eyvallah deyip, "Ne yapalım demokrasi bu,
yenildik" mi diyelim.
Türkiye tarihinin en demokratik dönemlen 1920'li-
30'lu yıllarla, 60-70 arasıdır. Hem halkın eylemli bir
destegıne sahip olduğu hem de ve asıl önemlisi
pek çok demokratık hakkı Türkiye'ye kazandırdı-
ğı için.
Türkiye'de demokrasi deneyimi genellikle mu-
hafazakârlar iktidardayken tökezledi. Hâlâ geliş-
me potansıyelı taşımasının 20'li yılların devrimci-
demokrat birikimine borçludur. Yine de muhafa-
zakârlık, liberal demokrasiye uyabilir, yeter ki ka-
dınları dört duvar arasına kapatmaya, sıraları rah-
leye, üniversiteleri medreseye çevirmeye kalkışma-
sın. Yeter ki, halkın haklarını elınden almaya niyet-
lenmesin. "Çoğunluktur, anayasayı da, yasalan
da istediği gibi değiştirir, her şeyi yapar" dıyorsan,
ışte orda duracaksın. Diyelim ki asıl çoğunluk ga-
rıp bir seçim sistemi ile "azınlık" olmuştur; diye-
lim ki Türkiye devriminin ve demokrasisinin kaza-
nımlan, azınlık olduğu halde "çoğunluk" gibi gö-
rünenin eline düşmüştür. O zaman gerçekte ço-
ğunluk olan şu "azınlık" haklarını korumak, sa-
vunmak için elinden geleni yapmaya hak kazan-
maz mı? Gerçekten azınlık olsa bile haklarını sa-
vunmak onun görevi olmaz mı?
"Yenildin işte, kabul et ve boyun eğ" desen de
sen...
Hiç dinler mi seni?
CEM RADYO
rtsmıp
TîJrfe Halk Wîıfei^i>te lenı Sesler Kcaandınyor.
YARIŞMACHAR
KADK: NeemiYe BAL • Gülay DEDE - Flgaı ŞAHÎN
Türkan GENÇ - Reyban ANLAMA
1KEK: CebköiDWM •AtanurKARA'ttŞ-A ttŞ
YûffiJDEMte-AymnEROCLL'
ÇOGEK: övdaEvrlmÇAM • OnurGftiElCİNOĞUJ
EnnanSARI-ümitDİKEN
K0N1R :Erol PARLAKve Bağtama BeşM
Aynur HAŞHAŞ, Şehnaz Sema YÂDİGAR
CBHâlltlSNKT
TARlH r 15 ARALIK 2002 SAAT: 19.00
YER:AIAIÜRIC KÛLTÖR MB?KEZİ {AKM)
KONSRSAIONU-ÎAKSİM
BİLEImm YKtERİ î m RADYOTet:6397431
CEM KÛUÖRSANATMB^Sİ Tel:İ39 7491