Katalog

4-^VRALIK «02 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 ş = Den*Ü,kaçakç*k -S R'mf&ierBie işieımş! f= Bektronik posta: deoasom#cumhuriyetcom,tr Tet: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 9? - ABD askeri Irak'a Türkiye'den girecekmiş... "Yani önce bize airecekleıi" Çağiaş ffiplomat Basbakanlık Özel Kdem Müdürlüğü'ne Baıum Konsolosu Avni Karslıoğlu atandı. Çağdaş 3ir diplomat olduğu soyleniyor... Aynı adda bir dışişleri mensubıı daha vardı... Bir ara TJrkiye'nin Oslo Büyükelciliği'nde görev yapıyordu... Dönemin iktidarına güvenip elçilikteki Atatürk'ün resimlerni ters çevirmiş ve "Gelsin sizi Atatürkçüler kurtarsın" demişti. Olay, şikâyet konusu olunca da Ankara'oakiler "O arkadaşımız çağdaş biridir" savunmasını yapmıştı... T ürkiye'de hemen herseçim dönemınde bir- kaç köyde topluca karar alınırvesandıkba- şına gidilmez... Köylünün amacı, köyün yo- lunu yaptırmayan, suyunu getirmeyen ya da elektriğini bağlatmayan polrtikacıları parti aynmı go- zetmeksizın protesto etmektir. Bu tür protestolar ba- zen işe yarar; köyün karan seçimden önce gazete- lere haber olunca dozerler köye yollanır! Siirt'in Pervari ilçesine bağlı Doğanköy'de de po- litikacılan protesto için 3 Kasım seçimlerinde sandı- ğı gitmeme karan alındığı sanılıyordu... Fakat öyle değilmiş... Yüksek Seçim Kurulu, köy- de sandık kurulmadığı için kayıtlı 706 seçmenin oy kullanamadığını saptadı ve Siirt'te seçimin yinelen- mesine karar verdi. Böylesi Türkiye'de ilk kez oluyor... Oysa Siirt'ten gelen haberlere bakılırsa, Doğan- köy'de aJınan protesto karan doğrultusunda seçmen, sandık başına gitmemişti... Hatta sandık kurullann- Siirt da görev alması gereken köylüler bile sandık başın- da bulunmamıştı. ll Seçim Kurulu, köye altı görevlı göndererek bu durumu birtutanaklasaptamıştı. Per- vari Savcılığı da soruşturma açmış; ifadesi alınan köylüler, köye hizmet gelmediği için oy kullanmadık- larını söylemişti... Köylüler amaçlarına ulaşmıştı! Bu arada Doğanköy'de oy kullanılmamış olması- na yapılan itirazlar da il seçim kurulu tarafından red- dedilmişti. Fakat Yüksek Seçim Kurulu, Adalet ve Kalkınma Partisı'nin itirazını yerinde bulup Siirt seçıminın ıpta- line karar veıiverdi. Gerekçesi köyde sandık kurulma- mış olması... Biraz şaşırtıcı ama Yüksek Seçim Kurulu'nun ka- ranna bakılırsa muhtan, jandarması olan bir devlet bir köyde sandık kuramamış! CHP Siirt ll Başkanı'nın söylediğine göre ıse baş- tan "Sandık kuruldu biz gitmedik" diyen köylüler. Si- irt Vali Yardımcısı'nın baskısıyla ıfadelerini değiştirip, "Sandık kurulmadığı için oy kullanamadık" demişler... Politikacı köye yol, su, elektrik götüremiyorsa dev- letin de seçim sandığı götürememiş olması normal- dir! Doğanköy'ün 706 seçmeni oyunu bir tek partiye bile kullanmış olsaydı Siirt'teki seçimin sonucu de- ğişmeyecekti. Doğanköy'deki oyların tümü Siirt'teki oylann yüzde 1 'i bile etmiyor ama "sandık kurulma- dı" gerekçesıyle Siirt'te seçimin yinelenmesine yeti- yor... Doğanköy'ün oyiarını Türkiye geneline vurursa- nız ancak on binde 1 'le ölçülebiliyor ve fakat seçimi yineletmesiyle Recep Tayyip Erdoğan'ın milletve- kıli seçılebilmesini sağlıyor. Umanz Siirt yol olmaz; başka seçimlerde de "dev- let sandık kuramadı" gerekçesıyle iptaJler gelmez! Jet Tayyip Siirt'teki seçimin iptali nedeniyie milletvekilliği düşen Jet Fadıl'a "Üzgün rnüsün?" diye sormuşlar. "Hayır" demiş, "gözüm arkada kalmayacak. Çünkü yerime geiecek kişinin yolsuzluk davalannda beni aratmayacağından eminim!" Can Ozan Yüksek Yerilim Hattı erdincutkua yahoo.com Türban ve Cuma namazlanndan sorumlu devlet bakanlığı kurulması yakındır dostlar! Vali Erol Çakıp Oğretmenevi tabelası Istanbul Kozyatağı'nda, Ataşehir'in oralarda 15 katlı büyük bir binanın te- pesinde. neredeyse 20 metre uzunlu- ğunda, 2 metre genişliğinde ışıklı dev bir tabelanın dikkat çektiğini, gecele- ri gökyüzünü aydınlatan tabelada. "Vali Erol Çakır" yazdığını, binaya iyi- ce yaklaşıldığında altındaki küçük ya- zıda "öğretmen eğitim ve sosyal te- sisleri" okunduğundan söz etmiş, Is- tanbul Valisi Erol Çakır'dan adını göklere çıkaran bu tabelanın tüketti- ği aylık elektrik bedelini sormuştuk... Yanıt alamadık ama işin aslının Ekim 2002'de Milli Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisı'nde yayımlanan bir yönetmelik değişikliğinde yattığını an- ladık: "Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı Ku- rumlara Ait Açma, Kapama ve Ad Verme Yönetmeliği'nin de- " ğişik 8. maddesi aşağıdaki şe- kilde değiştirilmiştir: Kurumlara ad verme işlemleri il mil- li eğitim müdürünün önerisi ve il milli eğitim komisyonunun kararına daya- lı olarak valinin onayı ile yapılır ve so- nucundan bakanlığa bilgi verilir." Ataşehir girişinde yeni açılan "T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Vali Erol Çakır Öğretmenevi"nin adını T.C. Istanbul Valisi Erol Çakır'ın verdiğini böylece öğrenmiş bulunuyoruz ama devasa ışıklı tabelanın anlamını henüz çöze- bilmiş değiliz. Acaba "büyük" valilerin adının ya- zıldığı tabelalar da büyük olacak diye bir yönetmelik mi var? ÇED KÖŞESÎ OKTAY EKİNCt AB' ye Bayram Kartı... Sabancı Üniversitesi öğrencıle- ri. Hürriyet aazetesince basılan 1 milyon kartpostalla AB ülkeleri- nin liderlerıne "bayramkarügön- derme" kampanyası başlattılar... Czennde lngilızce"Daha bü- tflnleşmiş bir Avrupa içinJ" yazan kartlardaki "Türkhegûzellikleri- miz" de AB üyelieimızin ardın- dan resmen "ortakmirasımız'' sa- yılacak... Ancak bu fotoğraflann *nere- ler" olduğunu yazmak unutul- muş!... Bu nedenle hem tanıtmak. hem de -başlanna daha fazia bir şey getaneden" Avrupalı olabilmemiz için. biz de aşağıdaki mesajla bu kampanyaya katılıyoruz... • • • "Sayın AB liderleri, Daha biitünleşmiş bir Avrupa için Türkiye'mizle birlikte "or- tak"olacağınızsayısızdeğerleri- mizden dördünü bu kartta gör- mektesiniz... Bu hazinemi: artık sizin de layan ve aynı adı taşıyan tarihi mahalledekieşsiz "ahşapkonak- lann " durumunu bir bilseniz?.. Istanbul u yönetenler, örneğin "kaldırım makyaj"lanna rekor paralar harcarken fotoğraftaki kubbeninyüzlerceyıllık komşula- rından hiç degilse bazılarınm restorasyonuna hâlâ bütçe ayır- madılar... En görkemli konakla- nn yahlarak yerlerini otopark mafyasmın işgal etmesine deyıl- lardır seyirciler... Bu nedenle sizden beklentimiz, sadece anıtsal camilere bakıp ö\iinülmekle yetinilen bir kültü- rel miras anlayışının "Avrupa Mimari Mirasımn Korunması Sözleşmesine" aykırı olduğunu ve AB deki kent politikaiarında veri olmadığını bizimkilere bir - an önce anımsatmanız... NEMRVT: (Sol-alt) Fotoğraf- taki tanrısal heykeller, 2200 vıl öncesinin Kommagene Krallt- ğı ndan uvgarlık tarihine arma- ğanlar... for a more complete Europe "mirasımz" olacağmdan, AB kriterleri arasında "doğa ve kültür varlıklarının korunma- sına " da yer vermenizi bekliyo- nız... Durumun "aciliyetini" göre- tilmeniz için de her birinin kar- ş kurşıya bıdunduklan "riskle- ri" özetle bilginize sunuvoruz: ÖLÜDEStZ: (Üstie-solda) Lge ile Akdeniz in buluştuğu bu inlü koyumuzu bilirsiniz... Fotoğrafta görünen turistik te- sslerin devamında öyle bir "ya- jı yoğunlaşması" var ki bu cen- ıet adeta kuşatılmış durumda... Belceğiz (Belcehz) denilen bu tesimde kumsal ile dağlar ara- mdaki tüm bahçelereyayılan te- isler yatak sayılarım arttırmak çin imar kurallarını da sürekli hlal ediyorlar. Bunlara engel ılmak biryana. gö: vumanlar da iyasette egemen oluyorlar... Şimdi sizden dileğimiz, "doğa- a saygılı turizmin " de bir AB Mralı olduğunu bizimkilere tnımsatmanız. Bu duyarsızhğa >rtak ve hatta öncü olan "Avru- iah yatınmcılara " da engel ol- namz.. SÜLEYMAStYE: (Üstte-sağ- la) Dünya mimarımız Koca Si- %an 'm, bu muhteşem gösterisi ırtık sizin de gunırunuz olacak... Ancak, Süleymaniye yi kucak- Aynı çağlara ve daha eskilere ait çoksayıdaki tarihsel alanımız ıse "barajlann altında " kalıyor ve kalmak üzere... Bu nedenle. AB kriterleri ara- sında "Avrupa Arkeolojik Mira- sımn Korunması Sö'zleşmesi"ne karşılıklı uymanın dayeralması- m ve "tarihiyutan barajlara" Avrupa finans kuruluşlarmdan sağlanan destekleri de artık dur- durmanızı beklivoruz... BOĞAZİÇİ:' (Sağ-alt) Fotoğ- rafta pek göremediğiniz imar iş- galini ve yapılaşma tahribatını yaratan bu köprüden iki taneyap- tık... Metro yoksunu İstanbul 'un ulasım sorununu da çözmeyen ve kenti kuzeydeki yeşiline çekerek sağlıksız büyûmesini de tetikle- ven bu "tuzağa" hâlâ aldırma- dan. sürekli "yeniköprü"peşin- deki politikacılanmızdan da ar- tık bıktık usandık... Eğer siz de Avrupa 'mzı As- ya va tanıştıran ortak mirasımız Boğaziçi' nin dahafazla ezilme- sine razı değilseniz. örneğin u de- miryolu tüp geçişin " gerçekleş- miş olmasını ve "3. köprü proje- sinin de iptal edilmesini", yeni bir AB üyeliği koşulıı olarak be- lirtebilirsiniz... Saygılanmia..." Oekincky cumhuriyet.com.tr KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak'i turk.net ÇİZGİLÎK KÂMtL MASARACI 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 25 : D BULUT BEBEK MRAYÇIFTÇİ bulutbebekia^otmail.com TARÎHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN İArahk SONEUJ YILINEN İYİ İNGİLİZ BESTECİSİ 1974 'OA BU6ÜN,ÜULÜ /A/SfC/Z SSSTEC/O 8EMJAMIN &H7T€tJ(S£N- CIMİN BKİTN) 63 rAŞIUDA ÖU>Ü.P<>#HO V£ KOUPOZİSYOfi DEK$L£- (tlYLE KÛÇÛK rAÇTA MÛZ/ğe gAflAMH BfZtTTÇAJ, ADIUl, t337'P£ i JTYLA CKlYURAAJŞnj. SBMJAMIH BGirTEU, PAHA ÇOK OP£RA MÜ- Zl&i ALAUINOA ÇAUfM/f gfc 8££r&OYOİ- BUAJPA DA, UEU YAPmAgtH/N MÛZ/K İCAIJTESİ, Het* OE UAL- İLGİSlNİ TOPUUMSI AÇISINDAN &AÇARIYA ULAÇ- Mtfrt. 'P£TBRGRIMES*, "VENeoıtrre öıâM", "B/uySua>' BİR AtefcC PıKKtrE pe&ER YMIt 04,<6ENÇIE- MÜZiei SEtrCHRMEK İÇİhl ÜZUN YILLAR UĞ~ Ç i "HAYPÎ BIR OPBKA YAPAUM* ADU OPEGASt VE "GENÇUĞE OgjC£STeA KLAVUZU'A&U ORKESTKA YAPITl, SUMUN 8EÜR6İN kAumARlOIR MAÇKA ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN DosyaNo: 2002,224 Davalı Hamıt Durmuş adına Maçka ilçesi. Oğulağaç Kö>ü. Kızılcık mevkiinde kain 125 ada. l parselde kayıtlı 1699.65 m2 fındıklık vasfın- daki taşınmazın ve 125 ada. 6 parselde kayıtlı 856.3 m2 yüzölçümünde- kı tarla vasfmdaki taşmmazlann tamamı DSİ Genel Müdürlüğü tarafın- dan Atasu Barajı ve HES yapımı amacıyia toplam 16.613.120.000.-TL kamulaştınma bedelı üzennden kamulaştınlacak olup, taraflann anlaşa- maması üzenne davacı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından davahlar aley- hıne kamulaştırma bedelınin tespıti \e tescıl davası açılmıştır. 2942 SY Kamulaştırma Kanunu"nun 4650 SY ile degışık 10. maddesi gereğince ılan olunur. Basın: 62635 Dil Derneği'nin Türkçe Sözlük'ünü, Yazım Kılavuzu'nu kullanmak hem Türkçe'ye, hem derneğe katkıdır. Bilgi için: 0312-425 83 60 Cumhuriyet Mahallesi 1. Kısım'da SATILIK ARSA (0 212) 299 66 05 PANO DENIZ KAVUKÇUOGLU Darbuka ve Hukukun Ustünlüğü Birey ve toplum olarak her hareketimizi, attığı- mız her adımı, "Avrupa Birliği bizi alacak mı, al- mayacak mı" sorusuna endekslediğimiz şu ger- gin günlerde Diyarbakır'dan gelen "Darbuka ile ül- ke bölünmez" müjdesi hepimizin yüreğine su serpti doğrusu. Gazete haberlerine göre, Eğitim- Sen Diyarbakır Şubesi'nin şubat ayında yapılan genel kurulunun eğlence bölümünde "darbuka çalarak bölücülük yaptığı" savıyla hakkındaTürk Ceza Kanunu'nun 169. maddesinden dava açı- lan ve bu nedenle açığa alınan memur Cengiz Doğan, yeniden görevine iade edilmişti. Cengiz Doğan nasıl bir insandır? lyi darbuka ça- lar mı? Dörtlük, sekizlik, on altılık vuruşlan nasıl- dır? Kendısıni hiç tanımadığımdan, darbukasını da hiç dinlemediğimden bu sorulann yanıtını veremi- yorum. Fakat en akla gelmedik "şeylerle bile bö- lünebildiğinden korktuğumuz vatanımızın en azın- dan darbuka ile bölünemeyeceğini öğrenmemize vesile olduğu için kendisine teşekkür ediyorum. Bir de bizim, "Kim ne derse desin, bizde hukuk daima üstüngelir" inancımızı pekiştirdi bu karar... Ikıde bir işlenmize burunlarını sokan, bize hep bir şeyler öğretme ukalalığından birtürlü vazgeçme- yen Avrupalılara dönüp göğsümüzü gere gere, "Işte darbuka, işte hukuk!" diyebilirdik artık... Uyum yasalarından çıkartılıyor ya, eminim şim- di de "Işkence davalarının zamanaşımında neden böyle ısrarcısınız" diye soracak bu gâvurlar... Şu ille de Avrupalı olmak inadımız yüzünden adam- lan, "Işkenceciler de, ışkence görenler de biziml Size ne" diye tersleyememek gerçekten çok si- nirini bozuyor ınsanın... "Ama bakın, darbukacı- larımız, utçulanmız özgür.." dememiz yetmeye- cek. "Buiştemutlakabirkaşkariko var.."diyedü- şünecekler mutlaka. Laf aramızda, bunu zaman zaman ben de dü- şünüyorum... Sözgelimi, şu "Manisaişkencecile- ri"ne bir türlü erişilememesine, ulaşılamamasına pek hayret ediyorum. Fakat iş, sonuçta "milli bir mesele" olduğundan sesimi çıkartmıyorum. önü- müzdeki haziranda yedi buçuk yıl dolacak... iş- kencecilere hâlâ enşüememişse, ulaşılamamışsa, "zamanaşımından" sıyıracak adamlar... Ama ol- sun, "Bizim hukukumuz neyapıp eder, sonunda üstün gelir" inancım rahatlatıyor beni... Bekleyin görün, Serik'te polislerden dayak mı yediği, yoksa kapıya çarpa çarpa mı o hale geldi- ği müfettışlerce soruşturulan oğretmenevi müdü- rünün durumu da elbet bir gün aydınlanacak... Bi- raz sabır... Hukuk orada da eninde sonunda üs- tün gelecek. Hukuk çalışıyor çünkü... Geçenlerde televiz- yonda izledim. Bir yolsuzluk davasının görüldüğü mahkemede yargıç, sanıklardan üçü hakkında "milletvekili olup olmadıklarına dair Türkiye Bü- yük Millet Meclisi 'ne sorulmasına dair" karar ver- di. Mübaşire, "Oğkım, bir telefon edip soruver!'' dese, beş dakikada öğrenecek. Ama hayır, usul neyse o uygulanacak... Yazılacak, çizilecek, gön- derilecek, beklenecek... Hukukun en sonunda üs- tün gelmesi için şart bunlar... "Ostün hukuk" te- lefondu, internetti anlamaz... İlle de "resmi yazı" olacak... Tebliğ vetebellüğ edilecek... Zaman ge- çecekmiş... Geçsin... Hukukun elbet bir gün üs- tün geleceği bilindikten sonra... Varsın geçsin... Futbol meraklılan bilirier... Bir zamanlar Istanbul Yerel Ligı'nde "Emniyet" ve "Adalet" adında iki ta- kım vardı. Kimi sivri zekâhlar emniyeti ve adaleti, dolayısıyla da hukuku o takımlaria karıştınyorlar galiba... Oysa hukuk denen şey, ne bir futbol ta- kımı, ne de eskiden mahalle aralannda oynadığı- mız "Dekmancılık" oyunudur! Köşeye gizlen, suç- lu yanına yaklaşınca, "Dekman!" de, o da elini ha- vaya kaldırsın, yakala... Peki, o yazışmalar, tebli- gatlar, tebellüğ etmeler, adreste bulamamalar, eri- şememeler, ulaşamamalar. zamanaşımlan, düşen davalar ne olacak o zaman? Kala kala bir tek "dar- bukanın özgürlüğü" mü kalacak bize? Hukuk, insanı iyice germeli ki, ustünlüğü de he- yecanlı olsun... Bizdeki gibi yani... Herkese iyi bayramlar, mutluluklar, esenlikler... e-posta: dkavukcuoglu(a superonline.com Faks:0 212-234 68 73 BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/Halkşairle- rinin aynı uyağı kulla- 1 2 3 4 5 6 7 8 ni yanıtlaya- raJc karşılıklı şiiı' söyleme- leri. U Bula- 6 şık yıkanan 7 musluk tek- g nesi... Giysi kolu. 3/ Bir 9 yüzü havh, pamuklu ya da yünlü kumaş. 4/ Hayvanlara \oiru- lan damga... " — la- le kokar lalelimden" (Orhon Murat An- burnu). 5/ Pasak... Çölden esen rüzgâr. 6/ Çizgilerin, yüzey- lerin, katı cisimlerin birbirlerine rastla- dıklan ve kesiştikleri yer. 7/Hayvanı avcılığa alış- tırma işi... Kitap ya da yazı yazma. 8/ "Kuzgun - ~"':Heykelcimiz... Birnota. 9/Güçlüvebeyazbir ışık vererek yanan hidrokarbonlu gaz. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/Bektaşiliğin en ûst aşamasına verilen ad. 2/Bir- şeyin içindeki öz... Hindistan'da büyük toprak sa- hibi prenslere verilen san. 3/Bir vidada iki diş ara- sında kalan çulou- bölüm. Elçilik ya da konsolos- luklarda çalışan koruma memuru. 4/Karşıhk bek- lenilmeden yapılan yardım... Birnota. 5/Sevinç, neşe. 6/Vilayet... Düzyazıda yapılan uyak. 7/Gi- resunun bir ilçesi. 8/ " — Tekin": Yazanmız. 9/ Bir tepkimeye neden olan ve onu hızlandıran eri- yebilir organik madde... Hava ve gaz akımlan oluşturmakta kullanılan aygıt.