Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 ARALIK 2002 CUMARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
Başlarlar zıra; ABD'den dün sabaha karşı gelen
haberler, tarih içın tarihi sindirmelerini salık veriyor.
Türkiye'nin aldığı sonucu başan dıye niteliyor.
RTE sık sıkcelalleniyor, Kasımpaşalı havasıyla ya
2003 ya Turkiye gibi söylemlerle tehditlerde bulu-
nuyordu ya; ABD, aşırı bir hareket yapar mı yapar
kaygısıyla tarih yerine tarih kararını kabul etmemi-
zi ıçeren "teskin edici" açıklamalar yapıyor.
Çıft başlı şahinimiz medyanın önüne çıkmadı a-
ma soğukkanlı olacağız, bızı yeterince algılayama-
dılar. ortalama birkararaldılar, Fransız Chîrac'laAİ-
man Schröder'le (dün) konuşur, tarihi düzeltiriz
yollu açıklamalan basına yolladılar. Tabıi tarih de-
ğişmedi.
Üstelik kararı olumsuz açıdan abartmaya gerek
var mı, elbette yok! Fransız-Alman önensi 1 Tem-
muz2005'te müzakerelerin başlamasını oneriyor-
du; ne oldu? llerleme raporu Ekım 2004'te Kopen-
hag ölçütlerinı yerine getırdiğımizı saptarsa, müza-
kereleri "en kısa zamanda başlatmayt" öngörerek
tarihi Aiman-Fransız ortak yapımının tam tamına 7
(yazıyla yedi) ay öncesine almıyor mu?
Daha ne olsun? Bu, bir başan değıl mi? 2003'ü
neden öne sürdük?
Pazarlıkta üç aşağı beş yukarı bir sonuç alalım
diye Chırac'la Schröder'i mat etmedik mi? Tarihi 7
ay önceye çekerek bir zafer kazanmadık mı? So-
nuç Pirus zaferiymiş... Ama zafer!
Yok; şartlı 2004'müş, yok duş kırıklığına uğramı-
şız, hepsi hasetten, kıskançlıktan!
•••
RTE ile Gül; medya bizi eleştireceğine önce ken-
dinı eleştırsın deseler, yeridir. Aylardır fokur fokur
kaynayan medya kazanında ünlü yazarlar, ünlü TV
program yapımcıları, ha bismillah diyerek; müza-
kere tarihinin 2003 olması gerektiğinı ılan eyleme-
diler mi? Ufacık bir koşulları vardı: Annan planını,
ötesine berisine bakmadan ımzalamak!
Değerii kardeşlerimız; başta Mehmet AJi Birand,
günlerce Kıbrıs eşittir tarih yazılarıyla hukümete y-
ol gösteren Hasan Cemal, Ada'dakı bırkaç köyü
gözden çıkararak harita engelini ortadan kaldırma-
yı öneren Cengiz Çandar... Annan planını imzala-
manın 2003 tarihini kabul ettirmeye yeteceğıni sa-
vunmadılar mı?
Ekranı köşe yazısı gibi kullanan Birand; görüşü-
ne aykırı kimı resmi açıklamalara haber ve yorum-
larında fazla yer vermedı. örneğin; benimsediği
plana imza konusunu Başbakan GüPe sordu. Gül,
"Bize plana imza atın, diyen olmadı" dedi. Haberi
ıskaladı! Bu, bir.
Alman ve Fransız heyetlerinden gelen bir haber;
nedense ön plana alınmadı. Chırac'la Schroder'e
göre, "Kıbrıs, Türkiye ile Yunanistan'ın sorunu.
AB'yi ilgilendirmiyor"du. Bu, iki.
Alman-Fransız eğılimini Bırand'a ilk kez duyuran
Yalçın Doğan'ın görüşlerine bir daha başvurulma-
dı. Bu, üç.
Türkiye kararını açıkladıktan sonra Dönem Baş-
kanı Rasmussen'e, "2005'lere uzanan olası tarihe
Kıbrıs sorunundaki çözümsüzlüğün etkili" olup ol-
madığı soruldu. Dedi kı: "Kıbns sonınuyla AB ka-
rarı arasında 'direkt' birbağlantı göremıyorum." Bu
da es geçildi. Dört.
Başbakan Gül, Birand'ın sorusu üzerine Kıb-
ns+AB tutkusunu yanıtladı: "Kıbrıs, zirvede ve ka-
rarda etkili olmadı." Bu da beş.
Ne çare, Rasmussen'in açıklamasından sonra
gelişmelere ters düşen Birand ve Annan planına
"en hakikiplan" gözüyle bakan Hasan Cemal'in yü-
zü, sesi, konuşmaları bozuk mu bozuktu.
Ama bekledikleri "bir olay" vardı. Dün saat
17.30'a kadar Annan'ın, De Soto kanalıyla Kopen-
hag'da bulunan KKTC Dışışlerı Bakanı Tahsin Er-
tuğruloğlu'na baskısı.. sonra Ankara'da bulunan
Rauf Denktaş ı Annan belgesıni imzaya zorlama
ve müzakere tarihini daha önceye çekme girişim-
leri izlendi.
Son perde: Dışardan gazellere seslenen Denk-
taş: "Plan müzakere edilmeden imza yok!" dedi.
Ermeni lobisi sergi açtırdı
• LONDRA (AA) - Londra'da bulunan Imperial
War Museum'da açılan Insanlık Suçlan
Sergisi'nde Türklerin Ermenılere karşı katliam
yaptığına dair iddialar içeren bir film gösterilmeye
başlandı. Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği'nin
tngiliz hükümeti nezdinde yaptığı girişımlere
karşın sergi açıldı. Sergi kapsammda gösterilen
filmin yaklaşık 30 saniyelik bölümünde de Ermeni
katliamı iddialan yer alıyor. Ancak filmin bu
bölümünde 'soyküım' sözcüğünün
kullanılmasından özenle kaçınıldığı dikkat
çekiyor. Sergi kapsamındaki interaktif bilgısayar
gösterisi bölümünde de "insanlık suçuna maruz
kalan' etnik gruplar arasında Türkiye'de yaşayan
Kürtlenn de bulunduğu öne sürülüyor.
ABD, AB'nin kararından memnun
• WASHINGTON (AA) - ABD yönetimi,
AB'nin Türkiye'ye üyelik müzakerelerinin
başlangıcı için şartlı olarak Aralık 2004 tarihine
değerlendirme randevusu vermesinden
memnuniyet duyduğunu bildirdı. Beyaz Saray
Sözcüsü Ari Fleischer, yapOğı açıklamada, ileri
görüşlü" olarak nitelendirdiği AB Kopenhag
Doruğu'nda alınan karann, 'gerçekten serbest bir
birliğin yolunu açtığını' söyledi.
Schröder: Müzakere uzun sürer
• BERLfN (AA) - Almanya Başbakanı Gerhard
Schröder, Türkiye'nin 2010 yıhndan önce AB'ye
üye olması konusundaki varsayımı "çok iyimser'
olarak nitelendirdi. AB doruğunun yapıldığı
Kopenhag"dan Alman ZDF televizyonuna
açıîdama yapan Schröder, '2005 yılında
başlayabilecek görüşmelerin çok uzun bir süre
devam edebileceğini, çünkü çözülmesi gereken
sorunlann çok zor olduğunu' belirtti.
Alman polisinden cami baskım
• BERLtN (AA) - Alman polisi dün Stuttgart,
Freiburg ve Mannheim kentîerindeki çok sayıda
camide arama yaptı. Baden-Württemberg Eyaleti
tçişleri Bakanlığı, çok sayıda radikal dincinin,
camileri ve cami derneklerini, birbirine sahte
belge vermek ve böylece polisten gızlenerek suç
eylemleri hazıılamak için kullandıklannın tahmin
edildiğini bildirdi. Eyalet Içişleri Bakanı Thomas
Schaeuble (CDU), gözaltına alınan bazı kişilerin,
sahte belgeleri, ülkeye girerek radikal dinci Islami
gruplar adına faaliyet göstermek amacıyla
kullandıklannın tahmin edildiğini söyledi.
Kıbrıs'ta çözüm için 2 ay
KOPENHAG (Cum-
hnriyet) - AB. dün ta-
mamlanan zirveye ilişkin
sonuç bildirgesiyle tam
üye statüsü verdiği Kıb-
ns'a "Çözüm için 2 ayı-
nız var" mesajmı verdi.
Bildirgenin başında tarihi
genişleme adnnının başa-
nyla atıldığı belirtilerek
özetle şöyle denildi:
"AvTupa Birliği, Kıb-
ns, Slovenya, Estonya,
Litvanya, Letonya, Mal-
ta, Poİonya, Slovakya,
Çek Cumhuriveti, Ma-
caristan ile tam üyelik
görüşmelerini başan ile
tamamladı. Bu ülkeler,
bundan sonraki Avrupa
projelerinin geliştiril-
mesinde tam anlamıyla
rol oynayacaklar. Bu ül-
keler, 2004 Avrupa Par-
lamentosu seçimlerine
katılabilecekler. 1 Ma-
yis 2004 tarihinden iri-
baren, mevcut komis-
yonda iiyeler atayabile-
cekJer. Ancak yeni ko-
misyon 1 Kasım
2004'ten itibaren işle-
meye başlayaeak. Aynı
taribte Nice Anlaşması
ile belirlenen komisyon
ve Konsey'de oylama
düzenlemeleri de yü-
riirlüğe girecek. Bu
yöndeki çalışmalar, O-
cak 2003 tarihinde ta-
mamlanmış olacak. AB
fiyelerinin de üyelik an-
laşmalannı 1 Mayıs
2004 tarihine kadar
onaylamalan gereki-
yor."
Rum kesiminin AB üyelığinın kesinleştiğı, tören yerinin bile bdM&ıdiİi kaydediliyor
Rumlann işi imzayakalch> Atnt'va «ta$» btlgıkrc göre. araltkia KepealMj, 2003 Î J f ^ S y ^ ^ r ı T ^ S ^
Ntsas'uıda Atım mve« ûe Ruıaâann üyeitfcı şmdâddB 11 >*ıi.—ıt >' ••SıT!*ı>jıııJ
ı ıi
t «Uk ırojJi wrcm \Unı dakı AkfOpol * %*H» >mtfım *"•" *,"***
Kıbrıs konusunda ise
seçenekli paragraflara y-
er verildı. Bu paragraflar-
da, adada çözüm bulunup
bulunmamasına göre
farklı yazılmılar yer aldı.
Kıbns'ta anlaşma sağlan-
ması durumunda özetle
şu paragraf geçerli ola-
cak:
"AB Konseyi, Kıbns
Türk ve Rnm liderleri-
nin anlaşmalannı mem-
nnniyetle karşılar. Ta-
rafların kurucu anlaş-
mayı 28 Şubat 2003 ta-
rihi itibarıv la tamamla-
maları taahhüdünü ve
bunu 30 Mart 2003 tari-
hinde referanduma gö-
riirme sözlerini de yine
memnunlukla karşılar.
Bnndan sonra Birleş-
miş Kıbrıs'ın AB yolu
açılmıştır. Konsey, ko-
misyonun önerileri doğ-
rultusunda, Kıbns'ın
AB'ye katıhmına ilişkin
adaptasyonlar üzerinde
karar vermelidir. AB
Konseyi'nin kararlan
doğrultusunda, Kıb-
ns'ın kuzey bölümüne
273 milyon Euro yar-
dım yapılarak topluluk
nıüktesebatinın uygu-
lanması yönünde kul-
landınlacaktır. Bunun-
la birlikte, Kıbns Türk
tarafının. parça devlet
olarak idari kapasitesi-
nin güçlendirilmesi ve
Kıbrıs'ın diğer parçası
ile ekonomik eşitsizliği-
nin giderilmesi için bir
katılım öncesi olanak
sağlanacaktır. İttifak,
garanti ve kuruluş an-
laşmalannın sürmesine
saygı duyulacaktır. Kıb-
ns, silahsızlandınlmalı-
dır. AGSP'ye katılımı,
çözüm koşullarına bağ-
lı olarak düzenlenmeli.
Özellikle kurucu anlaş-
ma. garanti ve ittifak
anlaşmaları. ek proto-
koller dikkate alınacak-
tır." Anlaşma sağlanma-
ması durumunda ise özet-
le şu paragraf geçerlilik
kazanacak:
"Katılım müzakere-
leri tamamlanan Kıb-
rıs'ın, AB'ye yeni üye
olarak girmesi kabul
edilmiştir. Ancak AB
Konseyi, Birleşmiş bir
Kıbns'm AB'ye katılı-
mını tercih eder. Bu
kapsamda Kıbns Türk
ve Rum toplumlarının
28 Şubat 2003 tarihine
kadar BM Genel Sekre-
teri'nin önerileri doğ-
rultusunda çözüm bu-
lunması için görüşmele-
ri sürdüreceklerine iliş-
kin karan memnunluk-
la karşılar. Afi Konseyi,
adada çözüm bulunma-
sı için eşsiz bir fırsat ol-
duğuna inanmakta ve
Kıbns Türk ve Rum li-
derlerini bu olanağı ya-
kalamaları yolunda
uyanr. AB Konseyi, bir
anlaşma olmaması du-
rumunda, mükteseba-
tm adanın kuzey bölü-
münde uygulanmasının
askıya alınmasına ka-
rar verdi."
De Soto'nun
çabaları
Kopenhag'da sürpriz
bir imza için iki gündür
yoğun çabalar gösteren
BM Kıbns Temsilcisi Al-
varo De Soto dün de ta-
raflar arasında mekik dip-
lomasisi gerçekleştirdi.
De Soto, Kıbns Türk ve
Rum taraflan arasında
akşam saatlerine kadar
bir imzanın atıhnası için
çabalannı sürdürdü.
Kıbrıs paragrafı
çıkarıldi
Kıbns konusunda, Ko-
penhag'da yapılan gö-
rüşmelerde anlaşma sağ-
lanamaması üzerine so-
nuç bildirgesindeki Kıb-
ns bölümünün birparag-
rafı çıkanldı. Taslak me-
tinde, anlaşma sağlan-
ması ve sağlanamaması
durumlan öggörülerek
Kıbns ile ilgili iki seçe-
nek hazırlanmıştı. Dün
gece yayunlanan sonuç
bildirgesinde, anlaşma
sağlanması durumunda
Kıbns'ın birleşik olarak
alınma umudunun ko-
nınduğuna ilişkin parag-
raf metinden çıkanldı.
Denktaş: AB anıbargoya son versin
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Kuzey Kıb-
ns Türk Cumhuriyeti
(KKTC) Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş, AB'nin
imza baskısına karşı çı-
karken Birleşmiş Millet-
ler Genel Sekreteri Kofi
Annan'ın planını müza-
kere etmek için koşullan-
nı açıkladı. Cumhurbaş-
kanı Denktaş, "Öncelik-
le AB, KKTC'ye uygula-
dığı ambargoya son ver-
sin. Birleşik Kıbns'ın
AB'ye üyelik anlaşması
olsa bile bunun uygulan-
ması için Türkiye'nin
AB üyeliği beklensin"
dedi. AB'nin Güney Kıb-
ns"ın tek yanlı üyeliği için
Kopenhag zirvesi boyun-
ca uyguladığı imza baskı-
sını eleştirenDenktaş, ön-
ceki gün yattığı Ankara
Üniversitesi Tıp Fakültesi
tbni Sina Hastanesi'nden
dün taburcu oldu.
Denktaş'ı dün hastane-
de TBMM Başkanı Bü-
lent Annç, DSP lıderi
Bulent Ecevit ve eşi Rah-
şan Ecevit, eski Dışışleri
Bakanı Şükrii Sina Gü-
rel, YTP liden İsmail
Cem, Sağlık Bakanı Re-
cep Akdağ ziyaret etti.
Denktaş, hastaneden ay-
nldıktan sonra bır süre
ikamet etmek üzere Cam-
h Köşk'e geçti. CHP Ge-
nel Başkanı Deniz Bay-
kal da Denktaş'ı burada
ziyaret ederek geçmiş ol-
sun dileğinde bulundu.
Hastaneden taburcu ol-
duktan sonra gazetecile-
rin sorulannı yamtlayan
Cumhurba§kanı Denktaş,
zaman baskısıyla Kıb-
ns'ta alelacele çözüm için
ısrar eden ve taraflardan
Kopenhag'da imza isteyen
AB'ye çok sert tepki gös-
terdi.
Denktaş, hiç kimsenın
Kıbns'ta zaman baskısıy-
la ve tehdıtle kendilerine
müzakere edilmemiş bır
belge imzalatamayacağı-
nı vurgulayarak. bir belge
imzalamayacaklannı an-
cak müzakereye hazır ol-
duklannı bildirdi. Denk-
taş, AB'yi eleştırirken
"Şimdilik Avrupa'nın
çıkan,Türkiye*>i oyala-
varak Kıbns'ı almak ve
Kıbns'ı Türkiye'nin et-
rafında bir nevi Hıristi-
yan kalesi haline getir-
mektir diye düşünüyo-
rum. Çünkü bu kadar
haksızlığı nereye sığdı-
rarak yaptıklarını, hiç-
bir hesaba sığdırabilmiş
değüim" diye konuştu.
Güney Kıbns Rum Yö-
netimi lideri Klerides'ın
Milli Konsey'in kararlan-
na bağlı olduğunu açıkla-
masuıa karşın "Klerides
kabul etmiş" gibi bır ha-
va yaratıldığını belirten
Denktaş, "Ben "Meclisi-
me danışmak mecburiye-
tindeyım. hastanedeyim,
fırsat veriniz Rumlarla
müzakere etmek istiyo-
rum' dediğim halde
'Denktaş reddetti' hava-
sını yarattılar. Bu suret-
te AB'yi aleyhimize çe-
virme oyununu oynadı-
KKTC muhalefeti ayakta
REŞATAKAR
LEFKOŞA - Kuzey Kıbns'taki mu-
halefet partilen, Birleşmiş Milletler
(BNf) Genel Sekreteri Kofi Annan ta-
rafından hazırlanan ve Kıbns sorumı-
nun çözümünü içeren belgenin tarihi
bir fırsat olduğunu ve reddedilmeme-
si gerektiğini söylediler.
Ana muhalefetteki Toplumcu Kurtu-
luş Partisi Genel Başkanı HüseyinAn-
golemli, belgedeki değişikîiklerin
Türk tarafi açısından olumlu olduğu-
nu ve bunun imzalanması gerektiğini
ifade ederken, Kopenhag Zirvesi'ne,
pariamentoda temsil edilen siyasi par-
tilerin liderlen yerine Dışişleri Baka-
nı Tahsin Erruğruloğlu'nun gönderil-
mesine sert tepki gösterdi. BM Genel
Sekreteri Annan tarafından hazırlanan
belgenin kabul edilmesini ve Güney
Kıbns'ın tek başına AB üyeliğinin en-
gellenmesini isteyen banş yanlısı ör-
gütler, dün öğleden sonra başkent Lef-
koşa'da bir uyan eylemi gerçekleştir-
diler. Eylem sırasında Kıbns Tür-
kü'nün çözüm ve AB üyeliği istekleri
ön plana çıkanlırken, çözümsüzlük
yanlısı hderler eleştirildi. Srvil toplum
örgütleri adma bir açıklama yapan,
Kıbns Türk Ticaret Odası Başkanı Ali
Erel, Kıbns Türk halkının "Çözüm
veAB" vizyonunda ifade ettiği görüş-
leri hâlâ muhafaza ettiğini belirterek
şöyle dedi: "Sivil toplum örgütleri
de BM belgesinin Şubat 2003 sonu-
na kadar iki tarafça da kabul edile-
bilir bir şekle getirmek üzere hemen
imzalanıp görüşülmeye devam et-
mesini gerekli görmektedir."
lar" diye konuştu.
Plan üzerinde ikinci de-
ğişiklik yapıldıktan sonra
"derhal cevap verilme-
sinin" istendiğıni anlatan
Denktaş, şunlan söyledi:
"tmzalayınız demele-
rini iyi niyet görevlerine
aykırı ve biraz da tüm
insanlık açısından ayıp
olarak görüyorum. 21.
yüzyılda müzakeresiz
belge imzalatmak ne an-
lama gelir, hür insanlar
hürriyet için çalışan in-
sanlar, vatanlan ve ege-
menlikleri için uğraşan
insanlar herhalde de-
ğerlendirme yapacak-
lardır. Kimse böyie teh-
ditle bize müzakeresi y a-
pdmamış bir belgeyi im-
zalatmak için baskı y a-
pamaz, yapmamahdır."
Klendes'in bu belgeyi
imzalamaya niyeti olma-
dığını anlatan Denktaş,
Türkiye'nin garantörlük
hakkının sulandınldığını
belirtti.
Kıbns konusunda mu-
hakkak karar aluımasnun
gerekmediğini anlatan
Denktaş, Kıbns'ın "yara-
h" olduğunu söyledi.
Denktaş, "Kıbns'ta in-
san haklannı yok farz e-
den, ezen ve yok etmek
için uğraşan, anayasayı
yok farz ederek ben hü-
kümetim diyen bir idare
Avrupa'nın standartla-
nna ve normlarına yakı-
şan bir aday olamaz.
kendilerine evvela ya-
rattıklan bu felakeri dü-
zeltmelerini söyleyiniz"
dedi.
Denktaş, akşam saatle-
rinde yaptığı açıklamada
da, Kıbns konusunda ada-
daki iki tarafın bir belge-
ye imza atacağı yolunda-
ki haberlerin asüsız oldu-
ğunu söyledi.
Denktaş'a Yunananistan ilgisi
MURAT ÎLEM
ATtNA - Kopenhag Doru-
ğu'na damgasını vuran Türkiye
ve Kıbns konulannda pazarhk-
lann sürdüğü saatlerde, Yuna-
nistan'da ilginç gelişmeler ya-
şandı. Dışişlen Bakanı Yorgo
Papandreu'nun Kopenhag'da
düzenlediği basın toplantısmı
canlı olarak veren televizyon-
lar yaymlannı yanda keserek
KKTC Cumhurbaşkam Rauf
Denktaş'ın Ankara'da yaptığı
açıklamasım verdi. Zirvede is-
tediklerini elde eden Yunanis-
tan Dışişleri Bakanı Papand-
reu'nun basın toplantısı, Denk-
taş yüzünden istenmeyen sonla
noktalandı. Kopenhag ve Rum
kesiminin üyeliği konusundaki
başanlannı Yunan-Rum kamu-
oyu ile paylaşmak isteyen Pa-
pandreu, dün öğlen saatlerinde
bir basın toplantısı düzenledi.
BaştaYunanistan devlet televiz-
yonu NET olmak üzere önem-
ü dört özel kanal tarafından Ko-
penhag'dan canlı olarak aktan-
lan basuı toplantısı, Denktaş'ın
hastane çıkışı açıklamalarına
başlaması ile kesildi. Tüm TV
kanallan Papandreu'nun basın
toplantısmı keserek Ankara'dan
canlı yayına geçtiler. KKTC
Cumhurbaşkam'nın açıklama-
lannı sonuna kadar canlı olarak
veren kanallann çevirmenleri-
nin yaptığı yanlışlıklar ise açık-
lamalara gölge düşürdü. Genel-
de Türkiye'den gelerek Ati-
na'ya yerleşen kaçaklar ile
PKK'li siyasi mültecüer tara-
fından yapılan çevirilerdeki bü-
yük yanlışlıklar, Türkçe- Yu-
nancabilenlertarafından kınan-
dı. Türk-Yunan ve Kıbns konu-
lanndaki hassas ihşkiler dikka-
te ahnmadan yaptınlan bilinçsiz
çevirilerin,Yunan kamuoyunun
da yanlış bügilenmesine neden
olduğuna dikkat çeken aynı
kaynaklar, çoğu para almadan
çalışhnlan bu insanlann yerine
profesyonel çevirmenler kulla-
nılması gerektiğini belirtnler.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafi 1. Sayfada
1 - Kendimizi aldatmanın, gerçeğı gerip çekme-
nin gereği yok. AB, Türkiye'ye tarih vermedi. De-
di kı:
2004 yılı Aralık ayında Türkiye'nin durumuna
bakacağız. Eğer Kopenhag kriterlerinin tümünün
yerine getirildiği görüşünde olursak, en kısa sü-
rede müzakerelere başlama kararı alacağız.
En kısa süre, bize göre 2 ay olabilir, Fransa'ya
göre 2 yıl!
Dün akşam saatlerine dek bu tümcelerde kü-
çük oynamalar için uğraşıldı. Ancak anafikırde de-
ğişiklik yok. Tarihi tarif edip bıraktılar!
2- Başta AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Er-
doğan olmak üzere, hükümetin AB konusundaki
üslubu gerı tepti. Erdoğan gibi konuşmaktan ya-
na olmayan AB yetkilileri açıkça şunu söylediler:
"Bundan sonra AB-Türkiye ilişkilerini bu ülkenin
yaklaştmı ve üslubu belirleyecek!"
Erdoğan'ın, kozla pozu bırbirinden ayırması ge-
rekiyor!
3- ABD faktörünü gereğinden fazla oynadık.
Hükümet her fırsatta ABD'nin de devreye girme-
sini istedi. Bu durumun Türkçesi şu:
ABD'den, AB için torpıl istedik!
Türk halkı, haktan çok ayrıcalık peşinde oldu-
ğu için bız bu yöntemi olağan karşıladık ama, AB
yöneticileri bundan rahatsız olduklarını kamuoyu
önünde de vurgulama gereği duydu.
Bu durumda ABD bize torpil mi yaptı, yoksa
torpılledı mı, yorumunu okura bırakalım!
Yeni kriterler!
4- Zirve öncesi, Yunanistan, Ingiltere, Italya gi-
bi ülkeler kendilerini şöyle tanımladılar:
Türkiye'nin avukatı!
Ama bizimle ilgili olumsuz karar, oybirlığiyle çık-
tı! Neden?
İlk sızan bilgiler gösteriyor ki, özellikle Yunanis-
tan ve Ingiltere, Türkiye'den yanagörünme kozu-
nu kullanarak, öteki üyelere istedıklerinı kabul et-
tirdiler! Dediler ki; bizim şu şu istemlerimiz var, bu-
nun yanında Türkiye'ye müzakere tarihi olarak
2003'ün verilmesini istiyoruz. ilk istemlerımizi ye-
rine getirirseniz, Türkiye ısrarından vazgeçeriz!
Örneğin Yunanistan, Kıbrıs'la ilgili kararlan ta-
mamen kendi istediği biçimde geçirmiş oldu.
5- Söz Yunanistan'dan açılmışken... önümüz-
deki iki yıl içinde Kıbrıs konusunun yanına bir söz-
cük daha eklenecek:
Ege...
1999 Helsinki Zirvesi'ndeki tartışmalı metinde
Türkiye ile Yunanistan arasındaki Ege sorunları-
nın 2004'e kadar çözülmesi, çözümlenmezse La-
hey'e gidilmesi öngörülüyor. Türkiye bunu böyle
okumuyor ama, AB ve Yunanistan bunu dünden
itibaren dillendirmeye başladı.
6- Alınan kararda Almanya ve Fransa'da önü-
müzdeki aylarda yapılacak seçimlerin etkili oldu-
ğu söyleniyor. Iç kamuoylarına anlatamayacakla-
rı bir Türkiye kararı almak istememişler.
Bu çoktehlikeli bir mantık. Bu ülkelerde seçim-
ler 20 yılda bır yapılmıyor ki! Her zirve, lider bir ül-
kenin seçim öncesine rastlarsa ne yapacağız?
7- Unutulmamalı ki, Kopenhag kriterleri 1993 yı-
lında, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra
Doğu Avrupa ülkelerini almak için oluşturuldu.
2-3 yıl sonra yeni kriterlerin konmayacağının ga-
rantisi yok.
Şımdi kimseye kızmadan, şu dost şu düşman
demeden gerçekleri önümüze koyup, çağdaş de-
ğerlerı yakalama yolunda yürümeye devam et-
memiz gerekiyor. Asıl olan evimizin içındeki dü-
zen. Hükümetin de "Milli irade bende" nakaratı-
nın yanına, "AB böyle istiyor" dayatması ekleme-
den, adımlarını Türkiye'yle banşık atması gereki-
yor...
Bilgi Yayınevi standında
İMZA CÜNLERİ
14 Aralık 2002 Cumartesi 14.°°- 18
K
arası
Zeynep AJiye • Kandemir Konduk
15 Aralık 2002 Pazar 14.
00
- 18.°° arası
17Arahk2002Salı
Ayrül Uncu Akal
14.*'- 18.
00
arası
18 Aralık 2002 Çarşamba
Üstün Kırdar
14M
- 16.00
arası
19 Aralık 2002 Perşembe
Attilâ tlhan
14.00
- 18.00
arası
Zeynep Aliye • Aydın Boysan
20 Aralık 2002 Cuma 14.* - 18.u(l
arası
Tank Minkari • Haslet Soyöz
21 Aralık 2002 Cumartesi 14K
- 18.°° arası
Umur Bugay • Sulhi Dölek • Yılmaz Gruda
22 Aralık 2002 Pazar 14.00
- 17.00
arası
Aydın Bovsan
CNR KITAP Fl'ARI 13-22 Aralık 2»O2
C\R Fuar Merke/i. D-336 Nolu Sland.Vvilkih İSTAVBI I
Güzın ve merhum Dr. Naci Erciyes'in oğlu. merhum
Kahraman'ın kardeşi, Bülent ve Zeynep'ın ağabeyi,
Handan Ercıyes ve Baran Özcan'ın kayınbiraderi, Tola
ve Mısra'nın amcası, Emir ve Omer'in dayısı,
Kerem ve Cemre'nin babası
HASAN ERCAN
ERCİYES
12 Aralık günü aniden aramızdan ayrıldı. Cenazesi
14 Aralık 2002 günü öğlende Erenköy Galippaşa
Camii'nden kaldırılacaktır. Dostlarının başı sağ olsun.
AİLESİ
BARIŞ ORAK'a
Bu oyunda bizi
ışıksız bıraktın
Aşkolsun be BARIŞ...
I.Ü. Dramaturgi Bilimi
Öğrencileri