Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 ARALIK 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
JV LJ l_i J. U J \ kultur(g cumhuriyet.com.tr 15
"l M~Alberto Rondalli'ninyönettiği 'Derviş' bir Türk-İtalyan ortakyapımı
İK/acbeth gibi bir dervişGA-MZE AKDEMÎR
Sufizmin evrensel penceresinden
insanlığı, insanhğın ortak kökemne
davet eden bir film gösterime girdi
dün. Türk-İtalyan ortak yapımı, yö-
netmenliğini Italyan Alberto Ron-
dalli'nin üstlendiği 'Derviş'.
Boşnak yazar Meşo Selimoviç'in
1966 tarihİi. 30 dile çevrilmiş. Yu-
gosla\ya'da aldığı büyük ödüllerin
yanj sıra edebiyat derslerinin prog-
ramlanna gırmiş romanı 'Derviş ve
Ölüm'den Rondalli tarafindan se-
naryolaştınlarak sinemaya uyarlan-
mış.
Film, varoluşa ilişkin sorulan,
Osmanlı döneminde bir Anadolu
kasabasında egemen değerleri sor-
gulayarak saf değiştiren ve sonun-
da güvensiz ve ağır kusurlu bır
'kula dönüşen Mevlevi şeyhi Ah-
met Nurettin'in deneyimlen aracı-
lığıyla tartışıyor. Hem de, insan do-
ğasının zayıflıklan, tutkulan, ıki-
lemleri çerçevesınde, yönetmen
Rondalli'nin de söylediği gibi, Sha-
kespeare dramlanndan tatlar içeren
teatral bir yapıda gelişerek.
Sufizmin evrenselliği
Ahmet Nurettin, dini doğrular
üzenne kurduğu bir dünyada yaşa-
yan, gerçeklerden ve çelişkilerden
kaçsa da insanlara yol gösterici ol-
ma iddiasında bulunan bir adamdır.
Yaşam onu kaçtıklarıyla yüzleşme-
ye zorladığında buna öylesine ha-
zırlıksızdır ki ne yapacağını bilemez
ve yanlış yana, karanlık yana geçer.
Suçsuz olduğu halde tutukJanan I
ve yok yere öldürülen kardeşini herj
yolu denemesine karşın kurtarama-J
yınca inandığı tüm değerler tek tek
yıkılacak ve artık o eski adam olma-J
maya karar verecektir. Artık yenii
değerleri, duygulan vardır. KiniJ
vardır. Iktidar ister, güç ister, daha
çok güç ister ve elde eder de. Hal-J
kı kışkırtarak öldürülen Kadı'nn
yerine geçen Ahmet Nurettin artık
iktidar sahibidir. Sonraki süreçtej
kardeşinin ölümüne yol açan karann
aynını en yakın arkadaşı Hasan için aldığında asıl sorumlunun
iktidar olduğunu anlayacaktır. Ama artık çok çok geçtir.
- Din, varoluş, insanoğlu ilişkisi ve çelişkisini nasıl işlediniz?
RONDALLI - tnsani boyutu daha çok öne çıkararak. Hikâye-
de beni en çok etkileyen kısmı da buydu. Ahmet Nurettin'de yer
yer Selimoviç'in kişiliği, insanlığına ilişkin çok şey hissediliyor.
Selimovıç romanı kardeşinin başına gelen benzer bir olaydan, acı-
ilm, varoluşa ilişkin sorulan, üsmanlı döneminde bir
Anadolu kasabasında egemen değerleri sorgulayarak saf
değiştiren ve sonunda güvensiz ve ağır kusurlu bir 'kul'a
dönüşen Mevlevi şeyhi Ahmet Nurettin'in deneyimlen
aracılığıyla tartışıyor. Hem de, insan doğasının zayıflıklan,
tutkulan, ikilemleri çerçevesınde, yönetmen Rondalli'nin de
söylediği gibi. Shakespeare dramlanndan tatlar içeren teatral bir
yapıda gelişerek. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ)
la yaşam ve gerçek arasındaki
çatışma. Nurettin kaybediyor.
Çünkü o bağh olduğu kavram-
larla, ilkeierle gerçek yaşamı
bağdaştıramıyor. Filmde başka
bir fıgür daha var, o da Hasan.
Hasan başlangıçta ahlaki açıdan
çok da makbul olmayan bir
adam olarak gösteriliyor. Işte ku-
mar oynuyor. kadınlarla geziyor.
Ama film boyunca Nurettin'in
yaşadığı bu ikılemlere çıkış yo-
lu gösterebilen bir kişilik de o.
Ama o bile iradesine yenik düş-
müş Nurettin'i, o eski adam ya-
pamıyor.
Kapadokya'da çekildi
- Nurettin bir kurban mı as-
lında?
RONDALLI - Başlangıçta
bir kurban olduğunu söyleye-
biliriz. Ama filmin sonuna doğ-
ru asıl yırtıcı tarafo oluyor. Kö-
tü oluyor. Macbeth karakterin-
de olduğu gibi, yani asil, soylu,
çok iyi bir prens iken sonra ha-
in halıne gelen Macbeth gibi.
- Metne sadık kalındı mı?
RONDALLI - Metnin kar-
masık yapısına sadık kalmaya
çalışarak ama sinemasal gerek-
lilikleri de göz önünde bulun-
durarak adım adım ilerlettim
filmı. Eğer filmde daha çekici
olsun diye bazı yönleri vurgu-
lamaya çalışsaydım, mesela
folklorik özellikler ya da aksi-
yon katmaya çalışsaydım o za-
man bir oransızlık olacaktı.
'Deniş'te Ahmet Nurettin
rolündeki Ispanyol Antonio
Buil Puejo dışındaki 14 oyun-
cu da Türk. Başak Köklükaya
dan yola çıkarak yazmış. O nedenle Selimovıç
aslında kendi hikâyesini, kendi dramını anlat-
mış. Çektigi acı romamn her satınnda kelime
kelime hissediliyor. Ve bu insani yön kültür, din
ayırmaksızın herkesi etkiliyor. Benim için en
önemlisi bu boyutuydu. Ahmet Nurettin'i kül-
türel ve dinsel boyutlanyla doğru bir şekilde per-
deye getirebilmek için araştırmalar yaptığım za-
man aslında kendi kültürümle çok ortak nokta-
lar olduğunu fark ettim. Özellikle sufizm çok evrensel bir düşün-
ce; felsefe, diğer kültürlere, dinlere de çok açık. Selimoviç'in ken-
di hikâyesini anlatırken bir Mevlevi dervişini kullanmasının se-
bebinin de bunlar olduğunu düşünüyorum.
- Ve iradenin sınanması?..
RONDALLI - Soyut düşünceler, kurallar, prensipler, bunlar-
(Sersen), Cezmi Baskın (Ha-
san), Ruhi San (Yusuf), Menderes Samancılar (fzak), Yük-
sel Arıcı (Muselim), Erdem Özipek (Muhammed). Tiıncer
Necmioğlu (Kadı). Soner Ağın (Sinaneddin), Haldun Bovsan
(Cemal), Mete Dönmezer (De\ let Memuru), Unıut Demirde-
len (Vezirin elçısi), Emin Gürsoy (Ali) ve Atila Pekdemir'in
(Osman Paşa) yanı sıra filmde 300 figüran rol almış. 400 kos-
tüm dikilmiş, 70 bin metre 35 mm'lik film kullanılmış. Sekiz
hafta süren çekimler 9 Ekim ile 2 Aralık 2000 tarihlerinde Ka-
padokya'da 44 kişilik Türk ve Italyan bir ekip tarafindan sesli
gerçekleştirilmiş.
Çekimlerin tamamı tarihi ve gerçek mekânlarda yapılmış: Sa-
rıhan Kervansarayı (Avanos), Mustafapaşa Kervansarayı (Mus-
tafapaşa), CanseverEvi (Mustafapaşa), eski bir Rum evi (Mus-
tafapaşa), Mehmet Paşa Konağı (Göreme), Yüksek Kilise (Gü-
zelyurt), Karamustafapaşa Kervansarayı (tncesu).
Ustalar, sinema ve tarih buluştuKültür Senisi - TÜRSAK VakfVnca
düzenlenen ve bu yılki ana teması 'Din-
lerarası DiyaJog ve Aydınlanma' olarak
belirlenen '5. Uluslararası Sinema Ta-
rih Buluşması'mn açıhşı Lütfi Kırdar
Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda
gerçekleştirilen törenle yapıldı.
Sinema ve tiyatro oyuncusu Korhan
Abay'ın sunuculuğunu yaptığı gece, mo-
dern dans ve bale koreografı Beyhan
Murphy'nin yönetiminde, üç erkek dans-
çının sergılediği dans gösterisiyle başladı.
TÜRSAK Vakfi Başkanı Engin Yiğit-
gil'in açılış konuşmasının ardından ünlü
Fransız yönetmen Alain Corneau'ya ve
tarihçi Prof. Dr. tlber Ortaylı'ya festiva-
lin geleneksel ödülü 'Işık Saçan Apollon
Onur Ödülü' ve usta yönetmen Costa
Gavras'a 'İnsan Hakları Ödülü' veril-
di. Coumeu ödülünü alırken duygulannı
"Tüm filmlerim adına adına aldığım
ilk ödül bu. Sinema ve tarihi çok önem-
sivorum. İlk kez bir sinema seriylc ta-
nışmamı şu anda karşımda oturan Cos-
ta Gavras'a. borçluyum" sözleriyle dile
getirdi. Prof. Dr. Ortaylı da konuşmasını
sinema ve tarih buluşmasını ekranda top-
lum ve tanh buluşması olarak yorumlaya-
rak bu bağlamda fesrivalin üstlendiği mis-
yonun önemine dikkat çekti. Gavras da
Türkiye hakkında her zaman olumlu duy-
gular taşıdığını ve bu duygulann Yılmaz
Güney"i tanımasıyla daha da pekiştiğini
söyledi. Gavras konuşmasını "Az sonra
gösterilecekolan filminı Amen',insan-
ların dramlar karşısındaki kayıtsızlığı-
na dikkat çekmektedir" sözleriyle bir
anlamda hassas bir dönemden geçen Tür-
kiye'yi pür dikkatli olmaya çağırdı.
Gece, festivalin açılış filmi olan ve
Costa Gavras"ın yönettiği Amen'in gös-
terimiyle sona erdi.
Fransız yönetmen Corneau'ya ve tarihçi
Prof. Dr. Ortaylı'ya festivalin geleneksel ödü-
lü oian 'Işık Saçan Apollon Onur Ödülü' ve
usta yönetmen Gavras'a 'İnsan Hakları
Ödülü' verildi. (Fotoğraf: VEDAT ARIK)
ESİNTİLER
ZEYNEP ORAL
Biz/ Ben Avrupalı, Asyalı,
Afrikalı, Akdenizli...
6O'lt. 70'li yıllarda hep "biz" diye konuşulur-
du. "Biz" yani birleşmiş, kaynaşmış, bölün-
mez, tek ve bütün... Tek ses, tek vücut. Aynı
tornadan çıkmış ve birımiz hepimiz, hepimiz
birimiz için... Öyle abartıldı ki, bu "biz"ve "siz"
(ötekiler) olma durumları, kimi zaman, iki kişi
konuşurken bile, karşımdakini uyarmak gere-
ğini duyardım: Şu anda yalnız benimle konu-
şuyorsun, tek başımayım diye. "Siz kadınlar",
"Siz solcular", "Siz sağcılar"...
Derken bireyselleşme çabası içinde bir
"ben" furyasıdır başladı. Her cümleye "Benle
başlar, "Ben"\e yatar, "Sen"le kalkar olduk.
Dünya "ben" diye haykıranların çevresinde
dönüyor, hayatta her şey "Ben"\e başlıyor,
"Ben"\e bitiyordu. (Yanılmıyorsam, Özal döne-
miydi.) Ben... Ben... Ben... Benim... Benim...
Benım...
Kısacası bir uçtan ötekine savrulurken
"6en"in içindeki biz'i, "biz"\n içındeki ben'i
gözden, akıldan ve yürekten çıkarıverdik...
Düş kırıklıklarıyla bılediğimiz öfkeyle, yeni-
den habire yeniden çoğaltmaya çalıştığımız
umutlar arasında, bir uçtan ötekine savruldu-
ğumuz şu günlerde, içimden "Biz / Ben Avru-
palıyız, Asyalıyız, Afrikalıyız, Amerikalıyız, Ak-
denızliyiz, dünyalıyız" diye haykırmak geliyor.
Ülkenin en büyük kentinde, kışın ilk karı düş-
tüğünde, bir iki saat içinde, kaldırım taşları ye-
rinden söküldüğünde, asfaltlar, su boruları
patladığında, trafik kenti esir aldığında, birbi-
rine girmiş arabalardan fırlayanlar birbirinin
boğazına sarıldığında, bir saat boyunca yer-
lerinden bir milim oynamamış arabaların için-
dekiler suspus, ses çıkarmadan oturdukların-
da, biz Ugandalıyız diyorum. Ama hayır, Ugart-
dalı bile olamayız, onların meclisinde kadınla-
rın temsil oranı bizimkinden on kat fazla, o
açıdan bizden on kat ilerideler...
Neredeyse iki yıla yaklaşan bir sürede, hüc-
re ve tecrit cezasına karşı yapılan ölüm oruç-
larındayüz kişi öldüyse ve ölmeye devam edi-
yorsa, buna karşılık biz buna gözlerimizi ka-
pıyorsak, yok sayıyorsak, ölenlerin anaları ba-
baları, kardeşleri yokmuş gibi yapıyorsak, biz
yıllar öncesinin Latin Amerikalılarıyız diyorum.
Yılların, ayların, günlerin geçtiğini ya da geçe-
mediğını göremiyoruz diyorum.
Aile meclisini toplayıp, davranışını, bakışını
ya da giyimini beğenmediğimiz kız çocuğumu-
zu öldürme kararı aldığımızda ve öldürdüğü-
müzde ve buna "gelenek", "namus", "ahlak"
gibi kulplar taktığımızda, yoksa biz Asyalı mı-
yız diyorum... Ama aile meclisi toplanıp, aile-
nin en muhtaçlarına bakma, onların tüm ihti-
yaçlarını karşılama kararı aldığında ve bunu
kimselere çaktırmadan gerçekleştirdiğinde, iyi
ki Asyalıyız diyorum...
Birkaç akşam örfce, AKM'nin büyük salo-
nundaeşsizsopranomuzZehra Yıldız'ıanma
konseri vardı. Onun ışık saçan aydınlık bakış-
ları arasında, sahnede yaş ortalaması 21 olan
Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrası eleman-
ları ve birbirinden değerli genç şancılar, Sim
Tokyürek, Burak Bilgili, Elif Özel, Oğuz Sır-
malı.şef NaciÖzgüç'ün yönetiminde, bizdin-
leyicileri duygular ımparatorluğunun sınırsız-
lığında uçururken, elbet kı Avrupalıyız diyor-
dum... Ama durun, bu anlamda, bu nitelikte bir
konser Avrupa'nın herhangi bir kentinde ya-
pılsaydı, ertesi gün medyada mutlak yer alır-
dı...
Biz dünyaya şiddet ihraç etmiyoruz, Ameri-
kalı olamayız. Ama "Küçük Amerika" olmak
için neler vermeyiz ki...
Ikiyüzlülükte, çifte standart kullanmakta
müthiş bir yeteneğimiz var, öyleyse Avrupalı
olabiliriz. Ama demokraside, insan haklarında
öyle büyük eksiklerimiz de var ki...
Edebiyatımızdan müziğimize, tiyatrodan si-
nemamıza aynı duyarlılıkları paylaşıyoruz, evet
Akdenizliyiz. Ama Akdeniz'in kuzeyiyle güne-
yi birbirinden öyle farklı ki...
Binlerce yıllık kültürümüz var, Asyalıyız. A-
ma aynı zamanda Truvalıyız.
Balkanlar'la Kafkaslar arasında, hem Bal-
kanlıyız, hem Kafkasyalıyız.
Biz dünyalıyız. Ben dünyalıyım.
Bunları söylemek neden mi geldi içimden?
Belki de Avrupa Birliği'nin bir amaç değil, bir
araç olduğunu bildiğimden...
Çağdaş bir dünyalı olma yolunda bir araç...
e-posta: zeynep(« zeyneporal.com
faks:0212 257 16 50
s ncmn J• Taşıyıcı Eskj Özel Ku\-\etler Uzmanı Frank Martın bir taşıvıcıdır ve
Fransanın Akdenız kıyılannda kendisıne venlen görevlen sakin bırhayat
sürerek yenne getirmektedır Başrollerinde Jason Statham ve Shu Qi'mn
paylaştıklan fılmın yönetmenı Cor\' Yuen (Alntmzade Capıtol, Bakırköy
Sinema
7
4, Bevoğlu Atlas. Beyoglu Sinepop. ÇemberlitaşŞafak Etıler
\fovıeplex, Gallerıa Prestıge. Kadıköy Tepe, Kadıkö) Rexx, \laslak Seba,
Sfecidiyeköy Odeon, Sılivrı Cınecıty, Suadiye Movieplex, Şişh Movieplex.
Ümranhe AF,\(, Zeynnburnu Cmecıtv)
• Hayatın Hakkını Ver / Life or Something Like It Eğer vaşayacak
sadece bir haftanız kaldığını bılseydınız ne >apardınız
r>
Hayatınızın geri
kalanında büyük bir değışiklık yapar mıydımz'' Değer verdıklennızı \e
önceliklerinızı tekrar gözden geçınr mıydıniz? Bunlar bir TV muhabın olan
Lanie Kerrıgan'ın kendi kendisıne sormayı duşündüğü son sorulardı
hepimiz gıbı Stephen Herek'm yönettiği filmın başrollerinde .^ngelma
Jolie, Edward Burns,. Tony Shalhoub, Stockard Channing oynuyorlar.
(4ltunizade Capılol. Be\oğlu Atlas, Beyoğlu Sinepop, Çemberlitaş Şafak,
Etıler \io\ ıeplex, Kadıköy Tepe. Kadıkö-i Rex.\ Maslak Seba. Nışanlaşı
Mo\ieplex. Suadıye \iovieplex, Şıslı \fovıeplex)
M Derviş Yugoslav yazar Meşa Selımo\iç"in 'Der\iş ve Ölüm adlı
kitabından ltalyan yönetmen Alberto Rondalli tarafindan senar>olai;tırılan
ve sinemaya u>arlanan fılmın başrollerinde Antonio Buıl Puejo. Başak
Köklükaya. Cezmı Baskın. Ruhi San. Mendereb Samancılar oynuvorlar.
Osmanlı döneminde küçuk bir Anadolu kasabasındaki bir tekkede mutlak
dını doğrular üzenne kurulu dünyasında yaşayan Mevle\ ı şeyhi Ahmet
Nurettin'in jaşamından kesıtler anlatılıyor. (Altumzade Capıtol. Beyoglu
AF\{, Faııh Feza. Kadıköv Hollvwood. Maltepe Karya. Mecıdiyeköy
Odeon i'mranıye AFM. Zeytınburnıı Cınecity)
• 8 Kadın / 8 Femmes Başrollerınde Cathenne Deneuve. Isabelle
Huppert. Emmanuelle Beart. Fann> Ardant, Vırginie Ledoven. Danıelle
Darrıeux. Ludıvine Sagnıerve Fırmıne Richard'ın rol aldıkları filmin
vönetmenı François Ozon. 1950'li yıllann Fransası'nda Noel'de
malıkânelerinde buluşan \arhklı bir aılenın reısi öldurulür
Şüpheler kurbanm en vakınında bulunan 8 kadının üzennde yoğunla^ır
Acaba katıl onlardan bırı mıdır?. (A\cûar \ew Fılms. Beyoğlu AFM,
Kadıkö\ iFM. Kadıköy Tepe, Maslak AFM. Mecıdiyeköy Odeon, Ortaköy
AFM Sılnn Cınecıty }eşilko\ Cmecını
• Hayatımın Çalımı Beckham / Bend It Like Beckham
Yönetmenlığını Gunnder Chadha'nın \aptığı fılmın başrollerinde
Parmmder Nagra, Keıra Kjııgbtley ve Jonathan Rhys Meyers yeralıyor
Filmde aılesiyle Ingiltere'de yaşayan \e en büyük ha\alı David Beckham
gibi futbol oynayabilmek olan 18 yaşındakı Hıntli kız Jess'in öyküsü
anlatılıyor (Altunizade Capitol. Bakırköy AFM. Beyoğlu Emek, Bevoğlu
AFM. Dolmabahçe Shop&Miles, EnlerÂFM. Gallerıa Prestıge G.O.P
Mass, Kadıköy Tepe Kadıköy Sıireyy a, Mecıdiyekö\ Odeon. Ortaköy
Ferıye, Osmanbev Gazi. Pendik Oscar Şashnbakkal Beko. L'mranıye
AFM. Zeytınburnıı Cınecıty)
H Dönüş Yok / Irreversible Gaspar Noe'nin yönettiği filmin ojTinculan
Monıca Belluchı. Vincent Caısel. Albert Dupontel. Eski \e >enı sevgılısı
arkadaş olan burjusa bir kadının Parıs sokaklannda uğradığı teca\üz \e
öldürülesıye dd\ülüşunün ardından ıkı sevgilısının mtıkam uğruna
yollara duşmeleri anlatılıvor. lAvcılar New Fılms, Bahçelıe\ler
Hohdaypley. Bakırköy Incırh, Bey oğlıı Pera, Çemberlitaş Şafak, Kadıköy
Moda. Orıaköv Feriye. Osmanbey Gazı, Pendik Oscar)
H Kolay Para Başrollerinde Mustafa Uğurlu. Şebnem Donmez. Emre
Altuğu \e Okan Yalabıvık'ın oynadıklan filmin >önetmenlen Ercan
Durmuş ve aynı zamanda senaryoyu da yazan Hakan Haksun
Filmde ayn idealler peşınde koşan üç arkadaşın yaşam ko\alamacası içinde
okul. aşk. yasadışı işler arasında savrulan hayatlanndan bir kesıt sunuluyor
(Altunizade Capitol, Bağcûar Sıte, Bahçelievler Holıda\piex. Beyhkdüzü
AFM, Beyoğlu Lale, Bın'ükçekmece Favori, Çemberlitaş Şafak. G.O.P
Mass, Idealtepe AFM, Kadıköy Ocak. Kozyatağı Cınepol. Maslak AFM.
Mecidheköy Odeon, Pendik Giiney. Suadıye Morıeplex. Şışh Mo\ieplex
Cmraniye AFM)
• Harry Potter ve Strlar Odası / Haıry Potter and The Chamber
of Secrets J K Ro^lıng'in çok satan romanından sinemaya uyarlanan
Harry Potter sensının bu bölümünde Harry. büyüculük okulundakı ikıncı
>ılındadır Tüm amacı daha iyi bir buyucu olmak ve sırlar odasma gınp
karanlık güçlere ıyı bır ders vermektır. Chrıs Columbus'un yönettiği fılmın
başrollerinde Danıel Radclıffe. Emma VVatson. Rupert Gnnt. Kenneth
Branagh. Robbie Coltrane ve Rıchard Hamsyeralı>or. (Aıaköy Atrıum,
Ataşehır AFM Altunizade Capıtol Bagcılar Sıte Bahçelievler
Holidayplex, Bakırköy AFM, Bakırköy Incirlı. Bay rampasa Cinebay,
Beykoz Karya. Beylıkduzii AFM. Beyoglu AFM, Büyükçekmece Favori.
Çembertıtas Şafak. Dolmabahçe Shop & Mıles. Etiler Cinecıty, Etıler
AFM, Etıler Movieplex, Fenerbahçe AFM. Fındıkzade Cinemars. Galleria
Prestıge. Gaıiosmanpaşa Mass, Ideahepe AFM. Kadıköy AFM,Kadıköy As,
Kadıköy Tepe. Kadıköy Süreyya, Kavacık Boğaziçi. Kozyatağı Cinepol,
Maltepe Karya, Maslak AFM, Maslak Seba. Mecıdiyeköy Odeon. S'ısantaşı
Plaza Ctnemas. Ortaköy Ferıye, Osmanbey Gazı. Pendik Güney, Sılıvri
Cinecity Suadiye Movieplex, Şaskınbakkal Beko, Şashnbakkal Çarsı, Şişli
Atlantıs Teşvikiye AFM, Ümraniye AFM, Csküdar Movıgold, Zeytinburnu
Cinecity /
• Çılgın Kızlar / The Banger Sisters 19601ı yıllarda bırhkte çılgın bır
gençlik geçıren Suzette ve Yınnie 20 yıl sonra tekrar bir araya gehrler.
Garson olan Suzette eski çılgınlıklanna devam ederken, Vinnie ise çok
değışmiş. sosyetik bır kadın olup çıkmıştır Yönetmenliğıni Bob Dolman'ın
yaptığı filmin başrollerinde Goldıe Hawn, Susan Sarandon ve Geoffrey
Rush oynuyorlar. (Etiler Mo\ıeplex, Kadıköy Kadıköy, Suadiye Movieplac)
• Balistik / Ballistic: Ecks vs. Sever Başroliennde .Antonio Banderas
\e Luc> Lıu'nun oynadıklan filmin yönetmeni Kaos. (G.O.P Mass,
Kadıkö\ 4FM, \'işanıası Plaza Cinemassj
• Kızıl Ejder / Red Dragon Başrollerinı Anthony Hopkins,
Ed«ard Norton. Ralph Fıennes ve Haney Keitel'ın paylaştıklan
filmin yönetmeni Brett Ratner. (Altunizade Capitol. Bahçelievler
Holıdayplex. Bakırköy Renk, Beykoz Acarkent, Beyoğlu AFM,
Büyükçekmece Favorı.Çemberlitaş Şafak, Fatıh Feza, Fındıkzade
Cmemars Galeria Prestige, tdealtepe AFM. Kadıköy As, Kadıköy Atlantis.
Kavacık Bogazıçi, Ortaköy AFM, Pendik Güney, Üsküdar Moviegold)
• Azap Yolu / Road to Perdition Başrollerinde Tom Hanks, Paul
Newman ve Jude Law"un oynadıklan filmin vönetmenı Sam Mendes
(Bey koz Acarkent, Büvükçekmece Favori, Kadıköy Kadıköy. Ka\acık
Bogazıçi, Maslak AFM. Pendik Oscar. Suadtve Movieplex. Şışlı Movıeplex)
• Hz. Muhammed (S.A.V): Son Peygamber Yapımcılığım Badr
Internatıonal'ın yaptığı anımasyon filmin senaryosu Bnan Nissen'e, müziği
Willıam Kidd'e aıt. (Avcılar A'evv Fılms, Bagcılar Site, Bayrampasa
Cinebay. Beykoz Karya. Büyükçekmece Favori, Fatih Feza. Pendik Güney,
Ümranhe Beledıyet
• Işaretler / Signs Yönermenliğinı M. Nıght Shyamalan'ın yaptığı
filmin başroliennde Mel Gıbson ve Joaquin Phoenıx oynuyorlar.
(Bayrampasa Cinebay, Kadıköy Atlantıs, Pendik Güney)
• Büyük Adam Küçük Aşk Yönetmenlığını Handân Ipekçi'nın yaptığı
filmin başrollennde Dilan Erçetın, Şükran Güngör ve Füsun Demirel yer
alıyor /Beyoğlu Lale)
BUGÜN
• SALİH ZEKİ KOLAT
KÜLTÜREVİ'nde 16.30da Eviu
İlyasoğlu'nun 'Türkiye'de Müzik Üzerine
Herşey' konulu söyleşisi ve imza günü.
(0 216 449 19 84) *
M AKM'de 1 l.OO'de İDSO KONSERİ. Şef:
Ionescu Galati. Solıstler:Marin
Cazacu(viyolonsel),AJexandra
Gutu(viyolonsel), Razvan Suma(viyolonsel),
Olga Manescu(viyolonsel). (0 212 251 56 00)
• CEMAL REŞIT REY KONSER
SALONTJ'nda 'VII. Uluslararası Piyano
Festivali' kapsamında 15. 3O'da Burcu Aktaş
& Eren Aydoğan konseri, 20.00'de Aydın
Esen dinletisi. (0 212 251 34 97)
• AKM 'de iDOB'dan 11.00'de
'Fındıkkıran' adh çocuk müzikali ve
15.30'da 'Kuğu Gölu' adlı bale(2OO2-2OO3
prömiyeri). (0 212 251 56 00)
• FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ nde
20.00'de 'Trio Chemirani' konseri.
(0 212 244 44 95)
• BABYLON'da 23.00'de 'Garanti Caz
YeşiIP kapsamında 'Jose Luis Cortes Y Sus
Esterellas' konseri. (0_ 212 292 73 68)
M AKBANK KÜLTÜR SANAT
MERKEZİ'nde 11 OO'de Firdevs Sayılanın
'Nemrut Dağı Tanrılan' adlı dia gösterisi,
17.00 ve 20.00de Akbank Prodüksiyon
Tiyatrosu'ndan 'Tek Kişilik Şehir' adlı
oyun. (0 212 252 35 03)