19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 ARAUK 2CO2 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞHABERLER dishab(« cumhuriyet.com.tr 11 YVastiington Venezüela'da seçim istedi • VY\SHEVGTON(AA) - ABD, Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez'in erken seçime gitmesinı istedi. Beyaz Saray'dan dün yapılan açıklamada. "ABD, krizden çıkmanın tek banşçı ve siyasi olarak uygulanabılir yolunun erken seçim yapmak olduğuna inanıyor" denildi. Ülkede nıuhalefetin başlattığı genel grevın yol açtığı kriz sürerken Chavez, grevden en çok etkilenen devlet petrol şirketinin muhalif 4 yöneticisini görevden almıştı. 'Asya, ABD'yi destektiyor • SYD\EY(AA)-ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Armitage, dört ülkeyi kapsayan Asya turunun sonunda, Washington'ın Irak'ın silahsızlandınlması konusundaki kararlılığının desteklendiğini gördüğünü söyledi. Armitage ABD'nin Irak konusundaki, BM Güvenlik Konseyi karan doğrultusunda olan etkinlikleriyle ilgili "çok iyi destek" bulduğunu kaydetti. ABD'nin Irak'a operasyon düzenlemesi için bir taahhüt arayışına girmediğini ifade eden Armitage, ancak Japonya, Güney Kore, Çin ve Avustralya'nın, "Irak lideri Saddam Hüseyin'in kitle imha silahı arayışından gönüllü olarak vazgeçeceği" konusunda "güven verici düzeyde kuşkulu" olduklannı gördüğünü söyledi. Bush bebekleri yok satıyor • LOSANGELES(AA) - ABD'de bu yıl birçok Noel ağacının altında konuşan ABD Başkanı George Bush bebekleri olacak. Talking Presidents (konuşan başkanlar) şirketinin kumculanndan Jim Wessling, bebeğin ilgiyle karşılanacağını tahmin ettiklerini, fakat talebin bu kadar yoğun olacağını düşünemediklerini söyledi. Piyasaya ilk aşamada tanesi 30 dolardan satılmak üzere 12 binadet sunulan Bush'un orijinal ses tonuyla konuşan bebeğin söylediği cümlelerden bir tanesi "Çok çahşıyoruz". 'Dini ttiktatöplük' uyarısı • TAHRAN(AA)- îran'da, son dönemde muhafazakâr yargı erkinin reformcu yetkililere yönelik baskılannın artması, akademisyen Haşim Agaceri'ye verilen ölüm cezasına tepki olarak öğrencilerin gösterileriyle muhafazakârlar ve reformcular arasındaki gerginliğin yükselmesinden sonra en büyük reformcu parti tslami tran Katılım Cephesi (ÎIKC) dün olağanüsrü kongresini topladı. Genel Sekreter Muhammed Rıza Hatemi, "dini diktatörlük ve muhafazakârlar içinde küçük bir grubun olağanüstü hal ilan etme çabasuıda olduğu" uyansında bulundu. Rıza Hatemi, yargılanmalan süren birisi IÎKC üyesi Abbas Abdi olmak üzere 3 yetkiliye gönderme yaparak muhafazakârlann denetimindeki yargı erkinde bazı gruplann muhaliflerini saf dışı bırakmak için onlan casuslukla ve rejim karşıthğıyla suçladıgını söyledi. Belediye Başkanı Dora Bakoyannis silahlı saldından son anda kurtuldu Atina'yı sarsansuikastMURAT İLEM ATİNA-Yunanistan'da ge- çen ay yapılan yerel seçim- leri kazanarak Atina Beledi- ye Başkanı olan Dora Bako- yannis, dün uğradığı silahlı saldından yara almadan kur- tuldu. Eski Başbakan Kons- tantin Mitçotakis'in kızı ve ülkenin en çok sevilen kadın politikacısı olan Bakoyan- nis'e yönelik saldın Yunanis- tan'ı sarstı. Dün saat 14.50 sıralann- da Atina'nın merkezindeki Zappion bölgesinden aracı ile geçen Bakoyannis'e, tra- fik sıkıştığı sırada silahlı saldın gerçekleştirildi. Edi- nilen bılgilere göre 35 ya- şında olduğu belirtilen sal- dırgan Yorgo Samdaiis, namlusu özel olarak kesilmiş av tüfe- ği ile Bakoyannis'in oturduğu tarafa ateş açtı. Ön koltukta oturan Bakoyannis'i, ateş açıldığı anda aracın torpido gözün- den bir şey almak üzere eğilmesi kur- tardı. Kurşunlar o anda eğilen Bako- yannis'in başının üzerinden geçip ko- ruma görevini de üstlenen sürücünün Yunanistan 'ın eski başbakam Mitçotakis'in kızı Bakoyannis, torpido gözünden bir şey almak için eğilince ölümden kurtuldu. (Fotoğraflar REUTERS) boğazına saplandı. Olaydan hemen sonra ameliyata alman koruma polisi- nin hayati tehlikeyi atlattığı öğrenilir- ken, Bakoyannis'in yüzüne saplanan cam lonklan çıkanldı. Saklıı-gan yakalandı Çirkin saldından hafif yaralarla kur- rulan Dora Bakoyannis'in büyük şok geçirdiği, hastanede kısa bir süre te- davi altına alındığı açıklandı. Olay ye- rinden kaçmaya çalışan saldırgan, Ba- koyannis'i koruyan diğer polisler ta- rafından yakalandı. Livadia kentinde otomobil tamirci- liği yaptığı belirtilen saldırganm ruh- sal sorunlan bulunduğu. daha önce üç kez ruh ve sinirkliniklerinde tedavi gör- düğü babası tarafından be- lirtildi. Saldırıya uğrayan Dora Bakoyannis'in ilk eşi ve PASOK Milletvekili Pav- los Bakoyannis de 1989 yı- lında 17 Kasım örgütü tara- fından öldürülmüştü. Eski Başbakan ve ana mu- halefetteki Yeni Demokra- si Partisi'nin Onursal Baş- kanı Konstantin Mitçota- kis'in kızı olan Dora Bako- yannis, Belediye Başkanı olmadan önce iki dönem Ye- ni Demokrasi Partisi'nden milletvekili olarak parla- mentoyagirdi. 1993 yılmda kısa bir sü- re bakanlık da yapan Dora Bakoyannis'e karşı girişilen silahlı saldın tüm Yunan halkı tarafından nefretle kı- nandı. Yunanistan'da terö- rün bittiğinin iddia edildiğı bir dönem- de, Atina Belediye Başkanı'na yö- nelik suikast, eski terör dosyalannın yeniden açılmasına neden oldu. Sal- dırgandan DNA örnekleri alan anti- terör timleri, bundan önceki saldın- lardan yaralı olarak kurtulan bazı 17 Kasım üyelerinin kan örnekleri ile karşılaştıracak. ABD Başkanı, AKP lideri Erdoğan'ın ardmdan Başbakan'ı Washington'a davet etti Bıısh, şimdi de GüPü ikna edecek ANK\RA(aonhuriyetBürosu)-ABD yönetimi, Irak operasyonu için Anka- ra'ya ilettiği taleplerin ardından, AKP hü- kümerini iknaya dönük girişimlerini art- tınyor. ABD Başkanı GeorgeBush, AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan'ı kabul et- tikten sonra, şimdi de Başbakan Abdul- lahGüI'ü Washington'a davet etti. Gül'ün 25-29 Ocak tarihlerinde ABD'ye gide- ceği bildirildi. ABD Başkanı George Bush'un Ankara'ya ulaşan davetinin ar- dından, Başbakanlık ve Dışişleri 'nde ge- zi programı için hazırlıklar başlatıldı. Erdoğan'ın resmi olmayan ön ziyare- tinin ardmdan Başbakan Gül'ün yapaca- ğı temaslar, Türkiye'nin olası Irak ope- rasyonunda üstleneceği rol açısından bü- yük önem taşıyor. AKP lideri Erdoğan, ABD dönüşü yaptığı açıklamada bu ko- , ^ v, nuda referan- duma gidilebi- l e c e g i n i b e ü r t " mişti. Gül'ün ziyareti sırasın- da ABD ile Türkiye arasın- da stratejik or- takhğın derin- leştirilmesine dönük bir süre- dirdevameden görüşmelerin somut meyve- lerinin alınma- sı da hedefleni- yor. Diploma- 25-29 Ocak'ta yapacağı temaslar, Türkiye'nin olası Irak operasyonunda üstleneceği rol açısmdan büyük önem taşıyor. ABD'K aktörve yönetmen Penn dün Bağdattald El Mansur hastanesine giderek lösemili çocuklarla sohbet erti. (AP) Ünlü aktörSean Penn Bağdafta tik kaynaklar- dan sızan bilgilere göre, ABD yöneti- minin Türkiye'ye ilettiği askeri talep- ler listesi üzerinde çalışmalar sürüyor. ABD'nin 90 bin asker hesabı ABD'nin Irak operasyonunda kuzey- den açmayı planladığı cephe için Türki- ye'ye yaklaşık 90 bin asker konuşlandır- matalebini ilettiği öne sürüldü. ABD'nin aynca tncirlik, Diyarbalor, Batman ve Muş askeri üslerini kullanmayı, Çorlu ve Konya'daki askeri üslerin yetenekle- rinden de faydalanmayı istediği kayde- dildi. ABD yönetiminin Trabzon ve Sam- sun limanlannı da kullanma talebinde bulunduğu, ancak Rusya'nın tepkisin- den çekinildiği için bu konuda kesin bir karar verihnediği belirtildi. Bu nedenle Iskanderun ve Mersin limanlannın öne çıktığı ifade edildi. Dış Haberler Servisi - ABD Başkanı George Bush'un Irak politikalannı eleştiren ABD'li aktör ve yönetmen Sean Penn, "Irak anlaşmazhğını daha iyi anlamak için" dün Bağdat'a gitti. Pop yıldızı Madonna'nın eski eşı Sean Penn, Irak'ta 3 gün kalacak. Penn, dün önce Bağdat'taki bir hastaneyi ziyaret etti. Penn, siyasi uzmanlardan oluşan ABD örgütü"Kamuoyu Doğruhık Enstitüsü" aracıhğıyla yaptığı açıklamada. "Bu ürkütücü anlaşmazlığı daha derinden izkmek için özel bir firsat büJdum" dedi. Penn, "Bir baba, aktör, yapjmcı ve yurtsever olarak, Irak ziyaretim, kendi vicdanmun sesini buimak için sorumluluğumun doğal gelişimidir" ifadelerini kullandı. Penn, geçen ekimde VVashington Post gazetesine 56 bin dolar ödeyerek savaş karşıtı bir ilan yayımlatmıştı. Bush'a açık mektup niteliğindeki ilanda Penn, "bombaya bombayla, öHime ölümle karşıhk veren kısır döngüye son \ erilmesi" çağnsında bulunmuştu. Penn ilanda şöyle demişti: "Egemen bir ulusu vurarak Amerikan askerierini ve shiDeri feda etmek en geçersiz çaredir'' demişti. Savaş karşıtı yıldızlara medya sansürü ENGİNAŞKEN TORONTO-Hollywood'un 100'denfaz- la yıldızının sinema başkentindeki "Sava- şaHayff" toplantısı ABD medyası tarafin- dan görmezden gelindi. Geçen salı, aralannda Mike FarreL, Mia Farrovv, Martin Sheen,Kim Basinger. Matt Damon,Noah V^ylegibi isımlerin de bulun- duğu ünlü 100 oyuncunun katıldığı savaşı kınama toplannsına, CNN, ABC, MSNBC, CBS gibi dev TV kanallan 1 dakika yer ver- di. Toplantıda "Savaşsız Kazan" başhklı bir mektup okuyan Farrel, yüzlerce ünlü- nün imzasmı taşıyan protesto mektubunu Beyaz Saray'ayoüadı. Toplantı, ABD kapsamında çeşitli shil toplum örgütlerinin örgütlediği savaşı kı- nama kampanyasınm "ilk adımı" olarak nitelendiriliyor. Toplantıya geniş yer ve- ren tek gazete, Hollywood'da bulunan Los Angeles Times oldu. ABD'de "azAveödün- sûz gericiliğryle ûnlenen" Fox Ty oyuncu- lara ağızlannı açmamalan uyansı yaparken CNN, savaş karşıtlannın Bush 'un arkasın- da ohnası gerektiğini vurguladı. â»i*$steS»stc*ıiS*W,-:L ABD'li muhalif yazar olası bir operasyonun terörü daha da arttıracağını söyledi Oıomsky: Irak savaşı felakete yol açar tSTANBUL (ANKA) - ABD'li muha- lif yazar ve büim adamı Noam Cbomsky, Irak'a olası bir operasyonun felaketle- re yol açacağını, ABD'nin bu ülkede La- tin Amerika demokrasisi kurmayı dü- şündüğünü söyledi. MIT Üniversitesi öğretim üyesi, dil- bilim profesörü Chomsky, dün Istan- bul'da KESK tarafından düzenlenen "Banş ve Demokrasi Sempozyumu"na katıldı. Chomsky, Larin Amerika demok- rasisini tt denwkratikgorünümüolan,son derece acunasız askerler tarafından yö- netflen bir rejim" olarak tanımlarken bu rejime Türkiye'nin yabancı olmadı- • tstanbul'daki Banş ve Demokrasi Sempozyumu'na katılan Chomsky, ABD'nin Irak'a son derece acımasız bir rejim olan Latin Amerika demokrasisi getireceğini belirtti. ğını sa\Tondu. Armada Oteli'nde dü- zenlenen basın toplantısında konuşan Chomsky, savaşa girecek güçlerin ge- niş olduğuna dikkat çekerek şöyle ko- nuştu: "Bir tarafta dünya taıîhinin en büyük, en yaj'gın ordusu var, bu gücü tngütere ve Israil destektiyor. Israil kü- çük ülke otanasına rağmen ABD'nin bölgede en önemB askeri gücüdür. Bu güçler bundan sonra tran'ı vurmaya hazuianıyorlar." Chomsky, CIA'nın ekim başuıda Kongre'ye sızdırdığı bil- gilerde olası savaşla ilgili tahminlerini açıkladığını bildırdı. Chomsky, şunlan söyledi: "Bu ra- porda Saddam Hüseyin ile El Kaide arasında ifişld kuruhnuyor. Irak'a sal- dın böyle bir bağlant kûrabffir. SaJdın olursa büyük olasıhkla bıtikam almak isteyen insanlar ortaya çıkabilir. New Yoıic'ta bir otel odasında paüamaya ha- m nükleerbombanınbuhınmaması ih- timal dışı değü. 11 Eyföl'den 4 yıl önce bu Amerikan istihbaratmm yapnğı tab- minlerden biriydi Terörist operasyon yapmanın 1001 çeşidi mevcut" Chomsky, istihbarat örgütlerinin sa- vaşın sonucu olarak terorizmin artma- suu ve kitle imha silahlannın yayguı- laşmasını gördüğünü kaydetti. Chomsky, Irak'taki insani yardım ku- ruluşlannın, olası savaşta; tran ve Irak'ta gerçek bir felaketin yaşanacağını düşün- düklerini dile getirdi. Noam Chomsky, Irak'a saldınnın enerji tesislerine, alt- yapı, sulama ve içme suyuna yönehk ola- cağının tahmin edildiğini aktardı. AÇIKÇA ŞÜKRÜ StNA GÜREL Son Perde mi? Türkiye-AB ilişkilerinde kimi AB üyelerinin sah- neye koyduğu ve bizimkılere de önemli "roller" verdiği oyunun son perdesi, bu yazı hazırlandığı sı- rada bitmek üzere. Sonucun nasıl olacağı da da- ha önceden "yazılmış" durumda: AB, Türkiye'nin "hal ve gidişini" 2004 Aralık'ında değerlendırecek ve adaylık sürecıni ilerletip ılerletmemek konusun- da karar verecek. Üstelik, Yunanistan Dışişleri Ba- kanı Papandreu'nun belirttiği gibi Türkiye ile tam üyelikgörüşmelerinin başlatılmasına "on beş üye- li AB değil, yirmi beş üyeli AB" karar vereceğine göre. bu iş "çıkmaz ayın son gününe" kalmış sa- yılabilir. Oyunun son perdesi inerken, AB'nin Türk- ler için yeni düş kırıklıklan, yeni aldatılış ve terk edi- lişler tasarlayan bir "2002-2004 Oyunu" yazma- ya başladığını belirtmek, fazla karamsarlık olma- yacaktır. Yeni oyun Bakınız, henüz kaç perdelik olduğunu kestireme- diğimiz bu yeni oyunda -isterseniz Brezilya dizisı yadayerli 'feodal' dizilerimıze de benzetebilirsiniz- neler olabilir: Birinci perde (2002 Aralık -15 Nisan 2003): Bu perdede Türkiye ve KKTC'ye. Kıbnslı Rumlar 16 Ni- san'da AB'ye katılım anlaşması imzalayıncaya ka- dar ağır bir baskı kurulur. Biryandan Türkiye'de şim- diye kadar "Kıbns'takiikiköyyüzünden Türkiye'nin AB yolu tıkandı" diyebilmek utanmazlığını göste- renler yeniden semırtilerek harekete geçırilir; öte yan- dan da KKTC'de şimdiye kadar hangi kuruluş ve örgütler "başanyla" sürdürdüklen "Euro-faalıyet- leri"ni artık, kaça mal olursa olsun, daha da hız ve- rerek yapmaya devam ederler. Aynı sıralarda ya- şanan Irak gelişmelenyle zaten ne yapacağını pek bılemeyen AKP iktidan, Türkıye'de kasımdan beri yarattığı "AB telaşı"nın sonucunu görmekle biriık- te, AB ve ABD yönetimlerinden "kazanıian" meş- ruıyeti pekiştirmek, "Kopenhag ölçütü" için yeni re- form paketleri hazıriayıp "başörtüsü", zorunlu din dersi, imam-hatip okulu konulannı bu çerçevede çözmek ve en önemlisi Tayyip Erdoğan'ın başba- kanlığını gerçekleştirmek gayreti içinde olduğu için, Kıbns konusuyla fazla ilgilenebilecek durumda de- ğildir. Bu perdede Türkiye'deki ve KKTC'deki sağ- lam ulusal bilincin direnişi olmasa, AB'nin KKTC'yi de alıp götürmesi işten bile olmayacaktır. Ikinci ve sonraki perdeler (2003 Mayıs - 2004Ara- lık): Bu perdelerde, özellikle Aralık 2004 tarihi yak- laştıkça, Türk-Yunan sorunlarında baskılaryoğun- laştınlır. 1999 Heisinki kararları da anımsatılarak, önce Ege sorunlannın -tabii ki Yunanistan'ın iste- diği gibi- çözülmesi, olmazsa da Uluslararası Ada- let Divanı'na götürülmesi Türkiye'den ıstenir. Bu, tam üyelik görüşmelerinin başlatılması için en önemli koşul haline getirilir. Bu arada, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması, Istanbul Rum Orto- doks Patrikhanesi'ne "ekümenik" statü tanınma- sı, Türkiye'den istenen öteki "küçük şeyler" olur. Her şey yolunda gider, Türkiye bütün bunları yeri- ne getirirse, başaktöre (AB), sahnede rolünü ge- nişletip, ortaya birde "Ermenilere yaptıklannızı iti- raf edin ve tarihle, Batı'yla tam bir barışma ger- çekleştirin" konusunu ortaya atmak hakkı da oyun yazarları tarafından daha önce tanınmıştır. Türki- ye, her şeyi kabul etse bile AB ile ilgili açık bir uf- ka kavuşmadan, AB de Kıbns'ın yanı sıra Ege'yi de götürme hesaplarını her zamankinden daha kuvvetle yapar halde son perdeyi kapatırlar. Işlerin bu noktaya geleceği, daha kasım başın- da Tayyip Erdoğan Avrupa seferlerine başlayıp, Kıbns konusunu AB'nin kucağma bıraktığında ve AKP iktidan, sanki Ağustos 2002'de gerçekleştıri- lenler AB tarafından açıkça Kopenhag ölçütlerini karşılar nitelikte kabul edilmemiş gibi yeni "paket" gayretkeşliklerine giriştiğinde belli olmuştu. Artık bun- dan sonra Türkiye'nin ve KKTC'nin nasıl bir tutum takınması gerektiğine bakalım. Ne yapmalı? Kıbns konusunda ne yapılması gerektiğini KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş gösteriyor: KKTC, gö- rüşmeden hiçbir belgeyi imzalamayacaktır ama, kapsamlı bir görüşmeyi sürdürmeye de kararlıdır. Ancak, öncelikle KKTC'ye uygulanan ambargolar kaldırılmalıdır. Görüşmelerin sonunda varılacak anlaşmanın da ancak Türkiye'nin AB üyelığinin gerçekleşmesiyle eşzamanlı olarak yürürlük ka- zanacağı kabul edilmelidir. Türkiye'nin ve KKTC'nin artık konuyu şu ya da bu tarihe kadar çözmek gi- bi bir zorunluluğu yoktur. AB, uluslararası hukuk ve antlaşmalara aykın davranıp, adadaki bölünmüş- lüğü kesinleştirince, bir anlamda Türkiye ve KKTC, biriikte yol alabilmek konusunda özgürleşmiştir. Ama, "Eğer Kıbns Rum tarafını üye yaparsanız biz de KKTC ile bütünleşiriz" diyen Ecevit hüküme- tinin bu tutumunu iktidarının ilk gününden itibaren unutturmaya çalışan AKP bu konuda ne yapar, bi- linmez. AKP iktidannın bundan sonra AB ilişkılerinde de nasıl bir tutum takınacağını merak ederiz. önceki Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin öngördüğü ka- rarlı ve kişilikli tutuma dönerek, AB ile ilişkilerimizi ve var olan ilişkiler çerçevesini gözden geçirip, zor- lamaya mı başlarlar? Yoksa, dışarıyla uyum uğru- na, oralardan kazanabilecekleri güç ve meşruiyet için AB ile her şey yolunda gidıyormuş rolüne mi girerler? Bakalım Kasımpaşa tarzı müzakereden Mahmutpaşa'ya mı geçilecek, yoksa devlet ada- mı gibi devlet yönetip, dış politıka yürütmeye mi? VEFAT Eşi Yolande, çocukları Jean-Pierre ve Anna-Lena, Fabienne, Sabine, Pascal ve Michele, torunları Christian, Erik, Zoe ve Remi, ve bütün ailesi Jacques JEULIN'i 11 Aralık 2002'de kaybetmenin acısını yaşıyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle