Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 KASIM 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
SOYLEŞI
Genişleme müzakerelerinden sorumlu genel müdür Eneco Landaburu: Tayyip Erdoğan 'ı merakla bekliyoruz
ABUeTürkiyegerilimiLandaburudan İtîraf "Çokinsanınbuna(işinciddiye
bineceğine) inanmadığı bir gerçek. Ama biz komisyon olarak
hep inandık. Müzakereyi biz yürütüyoruz. Katılım
Ortaklığı'nı ben müzakere ettim. Ankara'nın iradesini
gördüm. Gaza bastıklannı fark ettim. 'Iş ciddiye biniyor'
dedim. Ama AB'de çok kimse (Ankara'nın) bunu asla
yapamayacağını düşündü. Bu yüzden gerilime girdik..."
'AB HrİStİyan kUİİİbÜ değİI' "Avrupa Hıristiyan
kulübü değil; özgürlük, demokrasi, insan hakları gibi ortak
değerleri paylaşan bir devletler ya da devletler federasyonu
kulübü olmak zorunda. 'Artı' bir projesi daha olması gerekir
ki o da A\Tupa'yı Amerikan ve Asya kapitalizminden
farklı kılan sosyal Avrupa, sosyal bir pazar ekonomisidir.
Proje bu olduğu takdirde din unsuru önemsiz..."
Tarİhİ değİŞİm OİabİIİr1
"Demokrasi ve AB
değerlerini muhafazakâr bir İslamcı hükümet de savunabilir.
AKP bunu dini inançlarını koruyarak yapabilirse olağanüstü
ve tarihi bir değişim gerçekleştirmiş olacak. Avrupa'nın
değerlerine saygı duyan Müslüman bir parti gerçekten
olağanüstü, sıra dışı bir şey. Müslümanlıkla demokrasi
karşıtlığının koşut gitmediğini kanıtlamış olurlar.
NİLGÜN CERRAHOĞLU
BRÜKSEL-"StslerBulvari-." Brüksel'deki ha-
va bu. Hem de ne sis. Göz gözü görmüyor. Bı-
linen tek şey var, o da "Kopenhag"a "Türkiye
sorunu"nun damga basacak olması. Çok ciddi
bir ikılem yaşıyor AB. Aşağı tükürse sakal, yu-
kan tükürse bıyık... Ne Türkiye'yi gözden çıkar-
maya, ne somut taahhütte bulunmaya hevesli. "Di-
lemma" ya da çok hazırhksız yakalanmış bes-
belli... tnanılmaz ama gerçek... Başında hasta bir
başbakan bulunan bir önceki koalisyon hüküme-
tinin Kopenhag kriterlerini yerine getirmek için
böylesine seri adımlar atacağını, arkadan da kar-
şılanna "muhalefetie ortak ABcephesi" oluştu-
ran güçlü bir yeni hükümet çıkacağını AB çev-
releri hesap etmemiş. Yaşanan Türkiye geriü-
mi"nin nedeni bu.
Genişleme müzakerelerinden sorumlu genel
müdür Landaburu açıkça bunu ifade ediyor ve
"gerilime girdik!" diyor. AB yalnız ülke bazm-
da değil, siyasi gruplar arasında da bölünmüş çün-
kü. Muhafazakârlar ve sosyalistler homojen blok
oluşturmuyor. Iki grupta da Türkiye'ye "evet"
diyen de var, "hayır" diyen de... Üç yıl önce
Helsinki'de adaylığı "inançb" biçimde verme-
miş çünkü AB. Bu. şimdi bir kez daha anlaşılı-
yor. Landaburu nitekim "Komisyon olarak biz
buna hep inandık ama AB içinde çok kimse (An-
kara'nın) yapamayacağını düşündü!" diyor.
"Bir günden diğerine her şey değişebilir. Her-
şey açık. Durum çok akışkan" şeklinde konuşan
Landaburu, kapıdan çıkaiken "Erdoğan'ı merak-
la bekfiyoruz" sözleriyle beni uğurluyor.
- 'Le Monde'un baş sayfasında çıkan bir ya-
a: "Gerçek saati" diyor: "Türkiye tarih ıstı-
yor!" Bu kez marj kalmadı. Tarih verilecek mi
Türkiye'ye?
LANDABURU- "Tarih" üzerinde alınacak
karar, hükümet ve devlet başkanlannın sorum-
luluğunda. Kopenhag'da neler olacağım bile-
mem. Komisyon üzerine düşeni yaptı, 9 Ekim'de
"ÜerlemeRaporu"nu yayunladı. Brüksel zirve-
sinde üye ülkeler, raporu değerlendirdi ve Tür-
kiye'ye kapıyı kapatmadılar. Tersine açık biçim-
de aday ülke Türkiye ile ayncalıklı ilişkinin de-
vamından yana çıktılar. Tarih için bazı hükümet
başkanlan olabilir dedi, diğerlen bunu erken
buldu. Türkiye Helsinki'de "aday" olmuş birül-
kedirve bu değişmedi. Avrupa Parlamentosu'nda
(Ahnan Hıristiyan Demokrat, AP Dışılişkiler
Komisyon Başkanı) Ebnar Brok şimdi bazı gö-
rüşlerdilegetirdi...
Erdoğan'a bakıs olumlu
- "Türkiye AB'ye asla üye olmamah. Aynca-
hkh ortak kalmah..." dedi Brok-
LANDABURU- Daha önce Giscard d'Esta-
ing'in de bu yönde bazı açıklamalan olmuştu.
Tablo bu. Tablodaki unsurlar Kopenhag sonucu-
nu etkıleyecek. Bir de Kıbns var. Kofi Annan'ın
önerisi masada. Bunun değerlendirihş biçimi de
Kopenhag'daki siyasi iklimi etkiler. Erdoğan'ın
açıklamalan da önemli. Laiklik ve Avrupa de-
ğerlerine sahip çıkacağını söyledi Erdoğan ve Tür-
kiye'nin AB angajmanını yineledi. AB'de bun-
lar olumlu etki yaptı. Kofı Annan önerisi, Erdo-
ğan'ın olumlu ve açılımcı tavırlan Avrupa'da
olumlu bir hava yarattı. Göreceğiz...
- Bazılanna göre üye ülkelerin -özefiikle bazı
önemli üyelerin- Türkiye'ye tavn, komisyondan
olumlu. Niye?
LANDABURU- Böyle bir karşılaştırmayagır-
mem. Komisyon Avrupa'nın kurumsal yapısı
içinde hareket eder. Komisyonun yetkileri bel-
li. Komisyon yetkileri çerçevesinde aday ülke Tür-
kiye ile kriterlerin yerine getirilip, getirilmedi-
ğini tanımlamak amacıyla bir ilişki mekaniz-
ması kurmuştur. Yaptığımız bu. Bize göre Tür-
kiye adaydır ve kimse bunu sorgulamaz. Ama
müzakerelere başlamak için Kopenhag Knter-
leri'nin yerine getirilmesi gerekiyor. İlerleme
Raporu'nda Türkiye'nin büyük çabalar sarf et-
riğıni ve ilerleme kaydettiğini, ancak ilerleme-
ye rağmen sorunlar olduğunu; dolayısıyla siya-
si kriterlerin şimdiye dek bütünüyle yerine ge-
tirilmediğini söyledik. Hepsi bu. Sonrasına üye
ülkeler karar verecek.
Karmasık tablo
- Ama komisyon Türkiye'ye 'soğuk' duruyor.
Bu benim kişisdfikrimdeğil. basuun değerlen-
dirmesi. Corriere della Sera (13 Kasım) komis-
yon başkanı Prodi'nin Giscard karşısında daha
güçKi tavır koyabileceğini yazryor™
LANDABURU- Bazılan bizi fazla çekingen
ve soğuk buluyor; bazılan çok ileri gittiğimizi
söylüyor. Avrupa'daki siyasi tablo Türkiye ko-
nusunda karmasık.
- Biz de bunun farkındayız._
LANDABURU- Fakat bunu söylemek lazım.
Atılan her adımda birileri "evet", diğerleri "ha-
yır" diyor. Önemli olan komisyonun görevleri-
ni yerine getirmesi, müzakereleri başlatabilmek
için Türk hükümetiyle birlikte çalışması, ülke-
deki demokrasi kalitesini yükseltmesi ve üyeli-
Bask asılh bir îspanyol
olan Eneco Landaburu,
AB Konûsyonu'nun
etinden geleni yapüğını
söylüyor. Landaburu,
"Onemh* olan
komisyonun
müzakereleri
başlatabümek için
Türk hükümetiyle
birtikte çahşması,
Türkiye'deki
demokrasi kalitesini
yükseltmesi ve üyeliğin
önünü açabümesidir"
diyor.
\
Kilit isim: EnecoLandaburuEkibıyle genişleme dosyalannı hazırlayan ve müzakereleri
yürüten Eneco Landaburu aday ülkeler için kilit isim.
Genişleme dosyalan üzerinde yaptığı teknik ve siyasi
değerlendirmelere AB başbakanlan bile dokunmuyor.
Genişlemeden sorumlu AB komiseri Verbeugen, onun
"mutfakta pişirdiği yemekleri" sunuyor. Bask asılh bir
Ispanyol olan Landaburu tipik bir bürokrat değil. Avrupa
realitesini çok iyi bilen, çok iyi kavrayan bir entelektüel. '80'ler
Ispanyası'nda Gonzalez'i iktidara taşıyan ekipte yer alan
ve Ispanyol sosyalistlerinin Avrupa politikasından sorumlu
olan Landaburu, ülkesinin rafine siyasi beyinlerinden.
"Kaühm Ortaklığı'nı Türkiye ile ben müzakere ettim ve
Ankara'nın iradesini bemen gördünu." diyen Landaburu,
bugün Erdoğan'ın Brüksel çıkartmasıru bekJiyor.
ğin önünü açabilmesi.
- Türkiye'de şimdi güçlü bir iktidar var ve siz
demokrasiyi destekleıneye önem veriyorsunuz, Bu
hükümet hızla "îlerleme Raporu'ndaki" eksik-
likleri gidermek için gereken yasalan çıkarsa,
Kopenhag'da tarih alabüir mi?
LANDABURU- Kopenhag' a bir aydan az
zaman var. Bu kadar kısa sürede rapordaki
tüm eksiklikler, zaaflar giderilip hayata ge-
çirilebilir mı? Müzakereleri açma karan ve-
recek olan üye devletler, komisyon değil. Bu
soruya Kopenhag'da üyeler cevap verecek.
Komisyon raporu karşısmda sorumluluk alıp
cevap verecekler: Müzakereleri başlatmak
için bu yeter mi, yetmez mi? Üye devletlerden
biz de bu yanıtı bekliyoruz...
AKP'nin 'tarihi misvonu'
- Avrupah pek çok kanaat önderi Türki-
ye'nin üyeliğinin Islami kökenü bir hükümet-
pimizin haynna olur. Avrupa Hıristiyan kulübü
değil; özgürlük, demokrasi, insan haklan gibi or-
tak değerleri paylaşan bir devletler ya da devlet-
ler federasyonu kulübü olmak zorunda. "Arn"
bir projesi daha olması gerekır ki o da Avrupa'yı
Amerikan ve Asya kapitalizminden farklı kılan
sosyal Avrupa, sosyal bir pazar ekonomisidir. Pro-
je bu olduğu takdirde din unsuru önemsiz. Bu
tabıı benim kışısel görüşüm.
- Giscard, Avrupa Halk Partisi (Hıristiyan De-
mokrat ve Muhafazakârlar-PPE) liderleri sizin
gibi düşünmüyor. PPE liderleri 'Avrupa Hıristi-
yan kimliginde' ısrar ediyoriar. Bunlarbirer' is-
tısna mı", yoksa 'aysbergin ucu' mu?
LANDABURU- Giscard d'Estaing ve önem-
li bir Avrupa şahsiyeti olan (Alman Hıristiyan
Demokrat) Elmar Brok, Avrupa kamuoyunun
bir bölümünün düşüncelerini yansıtıyor. Avru-
pa gerçeği farklılıklar gösteriyor. AB siyasi güç-
leri arasında "Nasıl bir Avrupa?" sorusunu fark-
lı kriterler ve fikirlerle yanıtlayanlar var.
LANDABURU- Öyle ama her genişlemenin
farldı olduğunu ve kamuoyunun farklı kesimle-
ri içinde direnç ve olumsuz tepkiler yarattığını
söylemek istiyorum. Doğu Avrupa ülkeleri ko-
nusunda kimse direnci dile getirmek istemiyor,
çünkü Avrupa'nın vicdanı rahatsız bu konuda.
Doğu Avrupa ülkeleri Sovyet boyunduruğu al-
tında yaşarken biz rahattık.
- Türkiye için niye \icdan muhasebesi yok?
Türkiye de vanm asır sadık müttefik oldu™
LANDAB"URU- Prag. Brüksel'e Madrid'den da-
ha yakın...
- Yani tstanbul ve Ankara'dan daha yakın.-
LANDABURU- Türkiye'nin boyutlan da kor-
kutuyor. Bu nesnel unsurlan göze almak lazım.
AB'nin sonu olmaz
- Avrupa değerlerine inanan biri olarak Gis-
card'ın açıklamalanna tepkiniz ne?
LANDABURU- Genişleme ve müzakereler-
EneCO Landaburu'daii: Türkiye'nin üyeliğinin Avrupa Birliği'ni tehlikeye
sokmayacağını, aksine belli şartlar altmda Avrupa için büyük firsatlar sağlayacağını
düşünüyorum. Avrupa'y1
bu daha güçlü kılar ve dünyadaki etkisini arttınr...
Uygarlık çatışması alıklık. 'Le Monde'a yazdığı bir yazıda Kemal Derviş de bunu
anlattı. AB'de çoğunluğun Avrupa'yı 'Hıristiyan kimlikle' tanımlamadığını
düşünüyorum. Bu konuda açık fikirli ve daha hazırlıklı olmak lazım.
le büsbütün zorlaştığmı düşünüyor. Sizin de-
ğeriendirmeniz ne?
LANDABURU- Türkiye'nin bu hükümetle
yolu ne daha zor. ne daha kolay. Soyut kriterle-
re değil angajmanlara bakmak durumundayız. Er-
doğan laik Cumhuriyet ve AB değerlerini koru-
yacağına dair çok güçlü bir angajmana gırdi.
Kanaatimizi icraata bakarak oluşturacağız. De-
mokrasi ve AB değerlerini -teoride- muhafaza-
kâr bir İslamcı hükümet de pekâlâ savunabilir.
AKP bunu dini inançlannı koruyarak yapabilir-
se olağanüstü ve tarihi bir değişim gerçekleştir-
miş olacak. Avrupa'da Katolik ya da Protestan
inançlı partiler var. Ama bunu siyasete kanştır-
mıyorlar. Demokrasi ve Avrupa'nın değerlerine
saygı duyan Müslüman bir parti gerçekten ola-
ğanüstü, sıra dışı bir şey. Müslümanlıkla demok-
rasi karşıtlığı ve terörün koşut gitmediğini ka-
nıtlamış olurlar.
Avrupa Hiristlyan kulübü değil
Ama tabii biz Avrupalılar için bunlar soru işa-
reti. Ben bu ılımlı Müslüman parriyle demokra-
siyi desteklemek gerekir kanısındayım. Bu he-
- A\Tupa Halk Partisi (PPE) Avrupa Parla-
mentosu'nda en büyük güç değil mi?
LANDABURU- "Evet öyle. AB liderlerinin
çoğu bu grupta: Aznar, Beriusconi vs. Ama
PPE'nin pozisyonu homojen değil. Aznar ve
Beriusconi'nin pozisyonu, Giscard d'Estaing'den
farklı. Grupta farklı duyarlılıklar var. Aynı şey
"sosyahst aile" için de geçerli. Sosyalist grupta
da Türkiye'nin AB üyeliğine -farklı nedenlerle-
çekince koyanlar var. Onlar da birlik büyüdük-
çe karar almanın güçleşeceğini, Avnıpa'nın ka-
rar alamaz hale geleceğinı ilen sürüyor. Demok-
rasilerde bu normal. Avrupa'da Türkiye üzerin-
de bir tartışma başladı. Yurttaşlan bu tartışma-
ya katmadan önemli kararlan alamayız.
- Böyle bir tarnşma Doğu Avrupa ülkeleri için
yapıbnadı. AB yurttaşlannın o konuda da çekin-
celeri vartu...
LANDABURU- Her genişleme farklı. Biz Is-
panyollar AB 'ye girmek istediğimizde Fransa'nın
muhalefeti ile karşılaştık. AB ile müzakereler 7
yıl sürdü. Fransızlar "Güneyüler hoşumuza git-
miyor. Onlar şimdi problem olur." diyordu. Bir
dolu sürtüşme yaşadık. Bunlar unuruluyor.
- İspanya'nın Avrupa perspektifî çok nettL.
den sorumlu genel müdür sıfatıyla yorum yap-
mam. Ancak ben Türkiye'nin üyeliğinin AB'yi
tehlikeye sokmayacağını düşünüyorum. Belli
nesnel şartlarda tersine, Avrupa için çok büyük
firsatlar sağlayabilir bu üyelik. Avrupa'yı daha
güçlü kılar ve etkisini arttınr.
çözüm olumlu ikllm varatır
- Kıbns'ta çözüm Türkiye'nin tarih talebini
güçlendirir mi?
LANDABURU- Kıbns konusunda ilk kez
umutlu olmak olanağına sahibiz. Bu çoktandır ol-
mayan bir şey. Masada olumlu perspekrif açan
bir çözüm önerisi var ve bunu inceliyoruz. An-
cak bu noktadan sonra güçlükler başlıyor. De So-
to, Kofi Annan belgesi iki taraf için de kolay ka-
bul edilmeyecek noktalar içeriyor. Bu normal. Ada-
nın kuzeyindeki topraklar küçültülüyor. Kıbns-
lı Türklerin bundan çok memnun olmayacakla-
nnı düşünüyorum. Bu engellere rağmen mesafe
almak olanağı da var. Kıbns'ta çözüm. Türkiye
için daha önemli veya bir o kadar önemli olan üye-
lik konusunu nasıl etkiler? Kıbns meselesi ile Tür-
kiye'nin üyehği arasında ilişki yok gerçi. Ancak
Kıbns'ta çözüm, Yunanistan'la anlaşma, Yuna-
nistan ve Türkiye'nin birbirine açılımlan... Tür-
kiye'ye ilişkin çözüm iklimini olumlu etkiler.
Üvellğln alternatlfl vok
- 'Üyelik yerine Türkiye'ye özel statü verelim'
dh enler \ar. Bu konuda çahşmaıuz var mı?
LANDABURU- Hayır. Bu olasılığı henüz de-
ğerlendirmedik. Pozisyonumuz açık: Türkiye
adaydır. Kriterlen yerine getirirse yoluna devam
eder, getirmezse de bir şey olmaz. Üyelik konu-
sunun bizim için şimdilık alternatifi yok. Bazı-
lan bunu düşünüyor. Onlann çalışması varsa bil-
mem. Ben görmedim.
- Bazılan da 'Para verelim, Türkler bu işten vaz-
geçsın. Onlan satın alınz" diyor. Bu tasavvuredi-
lebinrmi?
LANDABURU- Asla. Parayla satın alınacak
hiçbir halk yoktur. Bu düşüncede olanlar Avru-
pa'nın inşasını hiç anlamayanlar. Ve büyük bir
yanılgı içindeler.
AB'nin Rus ruletl
- Kopenhag için önseziniz ne?
LANDABURU- Çok sayıda belırsizlik var.
Her şey akışkan. Kofi Annan paketi var. Ülke-
nizdeki seçimler de, siyasi panoramayı tümden
değiştirdi. Eski siyasi sınıfı tanıyorduk. Cem ve
ekibiyle ilişkimiz mükemmeldi. Birbirimizi ta-
nıyorduk. Aramızda güven vardı. Erdoğan'la bir
araya geleceğiz şimdi. Kendisini yakından tanı-
mak, sorular sormak imkânımız olacak. Bazı ko-
nulara netlik getirmek gerekiyor. Çok bilinme-
yen var. Üye ülkelerin fikirleri açıklık kazanmış
değil. Brüksel ve 6 ay önceki Sevilla zirvesi ön-
cesinde bir önsezim vardı. Ama Kopenhag hak-
kında bir şey söyleyemeyeceğim. Bir günden di-
ğerine her şey değişebilir. Her şey açık...
- Türkiye konusu niye hep son dakikaya kab-
yor? Rus ruleti gibL.
LANDABlîRU-Bilmiyorum. Her yerden bü-
yük baskı var. Bizim önceliğimiz on ülkeli ge-
nişlemeyi gerçekleştirmek. Türkiye'ye Kopen-
hag'da "Tarihvereceğiz" diye vaatte bulunmadık.
Önceki hükümet büyük baskı koydu ve süreci hız-
landırdı. Ortaya böyle bir siyasi durum çıktı...
Gerilime glrdlk...
- Ama Uelebet bu beursizük devam edemez_
LANDABURU- îlginç. Biz hiçbir vaatverme-
dik. Bir önceki hükümete de sürekli anayasal de-
ğişikliklerin önemli, ama yetersiz olduğunu söy-
ledik. Müzakereleri açmak için bu bir garanti de-
ğildi. Bir angajmana girmedik. Türk hükümeti
risk aldı ve onlar tarafindan konulan bu baskı şim-
di bizde bir gerilim yaratıyor.
- Demek AB'nin bu konuda bir stratejisi yok-
tu. Bu olasılığı hiç ciddiye ahnadı»
LANDABURU- Çok insanın buna (işin ciddi-
ye bineceğine.. N.Ç.) inanmadığı bir gerçek. Ama
biz komisyon olarak buna hep inandık, niye?
Müzakereyi biz yürütüyoruz. Kopenhag Kriter-
leri'nin yerine getirilmesi için yapılacaklan sap-
tayan Kanlım Ortaklığını ben müzakere ettim. Ve
müzakereler sırasında bakanlann, Ankara'nın
iradesini gördüm. Gaza bastıklannı fark etnm. "Bu
iş ciddiye biniyor!" dedim. Fakat AB içinde çok
kimse (Ankara'nın) bunu asla yapamayacağını
düşündü. Bu yüzden de böyle bir gerilime gir-
dik... Önemli olan bence kesin karar almamak.
Ve Kopenhag'da sonuç ne oiursa olsun birlikte
çalışmaya devam edebilmek...
Uygarlık çatısması ahklık
- Giscard ve PPE açıklamalanndan sonra bu
ilişki ister istemez değişecek...
LANDABl.'RU- Hayır. Giscard d'Estaing'ın
belli ağırlığı ve etkisi var, ama Fransa Cumhur-
başkanı değil...
- Türk kamuoyu İslam dini ve kültürü karşı-
sındaAvrupa'dan'Hristiyan kimlik' nedeniyle"ha-
yır' yanıtı aldığı izfcninüne kapıhrsa, ilişki eskisi
gibi olamaz. Çünkü bu 'uygarlık çatışması'dff.
LANDABURU- Bunu engellemek lazım. Uy-
garlık çatışması alıklık. "LeMonde"a yazdığı bir
yazıda Deniş de bunu anlatatı. AB'de çoğunlu-
ğun Avrupa'yı "Hıristiyan kimlikle" tanımlama-
dığım düşünüyorum. Bu konuda açık fikirli ve
daha hazırhklı olmak lazım.
ve gerçeğln dlll
- Peki Türkiye'ye Helsüıki'de niye adayhk ve-
rildi? Bu tarbşma niye önce yapıhnadı?
LANDABURU- Çünkü Türkiye'nin bir gün üye
olması gerektiğini düşünenler vardı. Bazılan da
aksini düşünüyordu. Ama bu sorulması gereken
bir soru. İlişkinin devamı için birbirimize, "Bu-
gün değil ama yann mümkün" \ eya "Hiç müm-
kün ounayacak" diyebilmeliyiz. Güvenli ve sı-
kı bir ilişki için gerçeğin diliyle konuşmak zorun-
dayız. Asıl olan bu.