Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 EKİM 2002 PAZAR
8 HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfadır
lanna alır almaz zaten alr-yapısını tamamladıklan top-
raklarda bağımsız Kürt cJevletini ilan etmekte bir an
bile duraksamayacaklar.
Daha bugünden kormjşmalarında bağımsız bir
devlet adamı havası, edası seziliyor.
örneğin; düşjncelerir» i gizlemeyi beceren, yalan
söylerken Talabani gibi gfösterişli hareketleryapma-
yan Barzani, parlamentoda bir devlet başkanı eda-
sıyla konuştu; Türkiye, Iran ve Suriye'nin adını ver-
meden "komşuıarla kardcşçe yaşamaktan" söz aç-
tı.
Türkiye'nin haklannı sawunduğu Türkmenler konu-
sunadeğinirken; "Onlar lcardeşlerimiz, kimseninon-
lann sahibi imiş gibi davrmnmasına gerekyok" diyor.
Ama kardeş saydığı, haklarını savunacağını söy-
lediği Türkmenlerin bölg-esel parlamentoda temsil
edilmesine karşı. Ama, TCJrkmenlerin parlamentoda
yüzde 15 temsil hakkını kabul etmemekte direniyor.
Sıra bir Alman gazetesinde başkent ilan ettiği Ker-
kük'e gelince; tabii, Türkiye'nin sert tepkisi karşısın-
da doğasına uygun bir kı vırmayla Kerkük'ün Arap-
ların, Kürtlerin, Türkmenlerin birlikte yaşayacaklan bir
kent olacağını söyleyiveri-yor.
Iki aşiret reisi, ABD ağzı yla konuşuyor. Altı yıl son-
ra birlikte kurduklan "bölçpesel" parlamentoyu yeni-
den açtılar. Hedeflerine, yüzyıllardır düşledikleri ba-
ğımsız Kürt devletini gerçekleştirmeye doğru aşama
aşama ileriiyorlar.
Kuzey Irak Kürtlerine inaınmanın olanaksızlığını ön-
ceki gün Cumhurbaşkanı Sezer'in çağrısıyla topla-
nan dar çerçevelı Mılli Güwenlik Kurulu kanrtlamıyor
mu?
ABD ile iki aşiretin ağzı aynı. Irak konusunda "şa-
/ı/n'Richard Perie, "Sad&amsonrasında Iraklı Kürt-
lerin kendi kendilerini yön&tmede belli haklan olaca-
ğını" söyledi.
Dışişleri Bakanı Colin Rowell, Kürt Pariamento-
su'na gönderdiği kutlama telgrafında, "Savaşta AB-
D'nin ortaklan arasında ofmanızdan gunır duyuyo-
nım" dedi.
Bu iki resmi kanaldan gelen söylem; VVashing-
ton'daki Kürt-ABD toplantı larında 'birşeylerin kota-
nldığını, ancakbugün içın bJrbirine koşut böylesi söy-
lemlerle yetinildiği izlenimini" vermiyor mu?
Bu sözlere ne kadar inanı labilir? ABD'nin Irak ope-
rasyonundan sonra bağımsız Kürt devletine yeşil ışık
yakmayacağını kım bilebilir.
Kuzey Irak'ta kurulması olası Kürt devleti, Güney-
doğu ve çoğu Doğu illerirnize komşu, Türkiye'nin
bütünlüğü açısından sürekli bir tehdit, bir tehlike
oluşturması olası!
• *-*
New York'tan, Kofi Ann-an'ın çabalanyla tünelin
ucunda belli belirsiz bir ışık göründüğüne ilişkin işa-
retler alınıyor.
BM Genel Sekreteri; TCîrkler egemenlik, Rumlar
cumhuriyet lafını biryana bıraksın, çözüm yollan ara-
yalım" diyesiymiş?
Brüksel'den dönen Mesut Yılmaz, hem umutlu
hem umutsuz.
Dönem başkanı Danimarka'nın Başbakanı Ras-
mussen, tarih almamızı "siyasal kriterieriyerine ge-
tirmeyişimize" bağlıyor. Umut, kalıyor 2004'e.
AB çevreleriyle yakın ilişkisi olduğu söylenen Yük-
sek Strateji Merkezi ise; 20O4 Aralık zirvesinde Rus-
ya ve Israil'le birlikte Türkiye'nin de "özellikli üyeli-
ği"n\n gündeme gelebileceğini öne sürüyor.
AB, tarih vereceğiz ama siyasal ölçütleri yerine
getirin diyor. ABD desteğindeki Kuzey Irak Kürtteri
devlet kurmayacaklarını söylüyor, inandırıcı değil.
New York'taki çabalar dikkate alınmıyor. Ister çö-
züm bulunsun ister bulunmasın Güney Kıbrıs'ın
Ada'nın ikiye bölünmesi pahasına AB'ye üye alına-
cağı açıklanıyor.
Düşman demeyelim ama, dost yok!
AL GÖZÜM SEYREYIJB flŞIL ÖZGENTÜRK
Hakiki bir insan,
biryurtsever
• Baştarafı Arka Sayfada
lan vardı, bu ülkenin an-
cak bir tanm ülkesi olur-
sa kurtulacağına inanan
Sadullah Hoca. Hocam
kulaklannız çınlasın, bu-
günlerde Türkiye'nin en
zengin işverenleri, "Tan-
mı gerekli teknolojiyle
birleştirip yeniden ka-
zançh hale getinneu'yiz"
dıyorlar. Siz bunu yıllarca
söylediniz.
Acı haberler de var.
GAP bölgesinde aşın su-
lamadan dolayı tuzlanma
başladı. Koricum o ki,
GAP Hazar gibi olacak,
tuzlanmadan ötürü çorak-
laşacak ve ölecek. Neyse
ki, bazılanmızın aklı başı-
na gelmiş durumda. Bu
ekonomik krizin faydala-
n da oldu. Ülkenin ne tür
kaynaklan var, herkes sa-
ğına soluna bakınmaya
başladı. Türk zeytinyağı
üreticileri, uluslararası pi-
yasada artık kendi ürünle-
rini kendi markalanyla
satmak istiyorlar, biliyor-
sunuz yıllardır Türk zey-
tinyağı Yunan ve Italyan
markası yapılarak satıldı.
Nedeni açık, çünkü Tür-
kiye'de bazılan gerçekten
vatan haini!
Hocam, bu tanm işine
girince beni bir öfkedir
bayyor. Yani sizi o kadar
iyi anlıyorum ki, kim bilir
yıllarca ne kadar acı çeke-
rek yok olan pamuğa, tü-
tüne, şekerpancanna bak-
tınız. Kaç yazı yazdınız,
"Beyler yapmayın!" di-
ye. Hiçbir zaman kavgacı
olmadınız, ama benim
ehmde değil öfkeleniyo-
rum.
Son olarak biliyorsu-
nuz, Türkiye topraklan
genleri değiştirilen üriin-
ler için bir laboratuvar
olarak kullanılıyor.. bunu
daha da arttırmak istiyor-
lar. Çünkü 42 uygarlığın
geçtiği bu topraklar dün-
yanın her türlü ürününün
yerişebileceği en değerli
topraklar. Seyyar satıcıla-
nn tepeleme kivi dolu ara-
balannı görünce hep me-
rak ederdim, "Yahu biz
bu kiviyi su parasına mı
ithal ediyonız" diye, me-
ğer ithal kivi çoktan bit-
miş, bizim topraklarda ki-
vi yetişmeye başlamış. Bir
de gördünüz mü, Urfa çi-
leği var. Kocaman koca-
man, ben önce hormonlu-
dur dedim, ama açıklandı
hormonlu değilmiş, çilek
Urfa toprağında böyle ol-
muş. Vallahi kokusu da
güzel, tadı da. Hadi hayır-
lısı.
Ben size iyi haberler
vermek istiyorum. Bakın
hocam, yakında seçün var
ve partilerin tanm politi-
kalan nasıl olacak hep bir-
likte göreceğiz. Bu kez bu
konu es geçilemeyecek,
çünkü Türkiye öyle bir
noktaya geldi ki, açlık sı-
run iyice düştü, yakında
Afrika'ya benzeyebiliriz.
Evet bu zenginlikte bu
yoksulluk... Ama sürme-
yecek, eninde sonunda ül-
ke çıkarlanna uygun bir
tanm politikası gelecek.
Hem sağ partiler hem sol
partiler bu konuda kafa
yormaya başladılar bile.
Bir de çok güzel çiçekJer
yetiştirmeye başladık, it-
hal edip duruyoruz ve ül-
ke karanfil kokuyor, tıpkı
sizin cenazenizin karanfıl
koktuğu gibi, karanfıller
size selam yolluyor ho-
cam, huzurla uyuyun.
seyreyleisil@Yahoo.com
ABD Kürderi cesaretlendiriyor
SERKAN DEMtRTAŞ
ANKARA - Türkiye, Sad-
dam Hüseyin yönetimini devir-
meye kararlı ABD yönetiminin,
operasyon sürecinde destek is-
tediği Kürt gruplanna "ileride
bağımsızhğa yol açabilecek fe-
derasyon" için cesaretlendir-
mesinden büyük rahatsızlık du-
yuyor. ABD Dışişleri Bakanı
Colin PowelJın Kürt Parlamen-
tosu'nun açılışına mesaj gönder-
mesi ve geçen aylarda "'Guam
Kürtleri" olarak bilinen yalda-
şık 5 bin peşmergenin yeniden
Ku2ey Irak'a yerleştirilmesi An-
kara'da sıkıntı yarattı. Sıkmtı
Cumhurbaşkanlığı 'ndan yapılan
açıklamaya da "Uluslararası
yasalhk temeline dayanmayan
bir operasyon kabul edilemez"
ifadesiyle yansıdı.
Cumhurbaşkanlığı'nda önceki
gün yapılan zirvede. geçen haf-
ta içinde yaşanan Irak ve Kuzey
Irak gelişmeleri masaya yatınl-
dı. Edinilen bilgilere göre yapı-
lan değerlendirmeler şöyle:
• ABD, Irak konusunda karar-
lı görünüyor. Bu kararlılığını, as-
keri müdahalenin çeşitli boyutla-
n da dahil olmak üzere her yolu
kullanarak gerçekleştırebilir.
Ancak bölgeye ilişkin değerlen-
dirmelerini rejim değişikliğiyle
sınırlaması ve ötesi konusunda
plan sunamaması dikkat çekiyor.
Bölge ülkelerinin duyarhlıklan-
m anlamakla yetinen ABD'nin
bölgesel dengelere dikkat ehne-
mesı sıkıntı yaratıyor.
• ABD, olası bir operasyonda
Kuzey Irak'taki Kürt gruplannı
Afganistan'daki "Kuzey tttifa-
kı" gibi kullanmayı öngörüyor.
Kürt gruplannm silahlı güçleri-
ni böyle bir operasyonda kullan-
mak amacmdaki ABD'nin son
dönemde Guam Adası 'nda tuttu-
ğu yaklaşık 5 bin kişilik Kürt
peşmergesini de 5 yıl aradan
sonra Suriye ve Ürdün üzerin-
den Kuzey Irak'a gönderdiği öğ-
renildi.
ABD'mn bu amaç için Suri-
ye'yi kullanması dikkat çekiyor.
Washington ile Şam yönetimle-
rinin olası bir Irak operasyonu
için bazı görüşmeler yaptıklan
biliniyor.
• Kürt gruplannı, aralannda-
ki sorunlan çözmeleri için teşvik
eden ABD, bölgesel Kürt parla-
mentosunun kurulmasında da
pay sahibi.
Kürt gruplannın anayasa ça-
lışmalannı demokratik bir gele-
cek için yapılan fikir egzersizi
R E N Z E ^ Ş
'da
protestolar
Floransa Sosyal Forumu, 15 bin kişinin katıldığı bir gösteriyle ABD'nin
Irak'a olası saldırısını protesto ederken Milano'da da on binlerce öğren-
ci sokakları doldurdu. Floransa'daki göstericiler, "Savaşı durdurmak için
BM ile veya BM'siz" şeklinde slogan atıp ABD karşıtı pankart açtılar.
Gösteriye öğrencilerin yanı sıra dernek, sendika ve muhaleferte yer alan
KomünistYeniden Oluşum Partisi ile Yeşiller'in temsücileri de katüdı. Mi-
i gösteride ise öğrenciler Bush ve Berlusconi'nin maketlerini ya-
t attılar. (Fotoğraf: AP)
olarak gördüğünü açıklayan
Washington. Barzani ve Taba-
lani'yi engelleyecek girişimler-
de bulunmadı. Kürt Parlamen-
tosu'na ilişkin çahşmalann 1998
Washington Anlaşması uyann-
ca geliştiği, bu sürecin de bağmı-
sız devlet arayışının temelini
oluşturdugu kaydediliyor.
ABD'nin, Türkiye'nin kaygılan-
nın giderildiği Ankara Süreci' ne
atıfta bulunmayarak Washington
Anlaşması üzerinde desteğini
sürdürdüğüne dikkat çekiliyor.
• ABD Dışişleri Bakanı Colin
Povvell, parlamento açılışma me-
saj göndererek Washington yö-
netiminin desteğini açıkça orta-
ya koydu. Powell'ın "Irak'ın
toprak bürünlüğüne" vıırguda
bulunmakla birlikte tek başına
mesaj göndermesi bile anlam ta-
şıyor.
• ABD ile yapılan te-
"""J maslarda, Türkiye'nin,
sorunun banşçı yollarla
çözülmesi gerektiği me-
sajı iletildi. Ancak asken
bir müdahale yapılması
durumunda müttefik Tür
zararlannın tazmin edil-
mesi gerektiği iletildi.
Washington yönetimi
bu yönde hiçbir güvence
ya da söz vermezken
"Saddam Hüseyin yöne-
timi yıkılınca Türkiye
hedeflerini gerçekleştı-
rebilir" yanıtmı verdi.
ABD'nin bu yanıtı Anka-
ra'da büyük düş kınklığı
yarattı.
• Türkiye ile ABD ara-
suıdaki bu sıkıntı Cum-
hurbaşkanlığı'ndan yapı-
lan açıklamaya da yansı-
dı. Açıldamada şöyle de-
nildi. "Türkiye'nin bu-
güne kadar Irak konu-
sunda savunageldiği te-
mel ilkeler geçerliliğini
korumaktadır. Öte yan-
dan banşçı çözüm çaba-
larına fırsat tanınması
gereğine inanmaktayız.
Temennimiz Irak'ın
uluslararası toplumla iş-
birüğini somut adımlar-
la sergilemesi ve askeri
bir harekât başlatılması
gereğinin ortaya çıkma-
masıdır. Uluslararası
yasallık temeline dayan-
mayan bir operasyon
kabul edilemez."
Ecevit: ABD'nin üs talebi yokANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Başbakan
Bülent Ecevit, ABD'nin
Irak'a yönelik olası ope-
rasyonuna karşı Türki-
ye'nin her türlü hazırlığı
yaptığını vurgulayarak
"Dünkü (önceki gün)
toplantı da bu çerçevede
gerçekleşririldi. Her ola-
sıbğın üzerinde durarak
çahşmalar yapıyoruz"
dedi.
ABD'nin, şu ana kadar
Türkiye'deki üslerin kul-
lanırru dahil hiçbir konu-
da talepte bulunmadığını
belirten Ecevit. Kuzey
Irak'taki gelişmelerden
duyduğu rahatsızhğı da
ifade etti. Ecevit, "Sınır-
lanmızın hemen yanı-
başında bağımsız bir
devlet kurulmasını ka-
bul etmemiz mümkün
değil. Bu konuda alma-
mız gereken önlemleri
zamanı geldiğinde so-
mut olarak açıklanz"
diye konuştu.
Başbakan Ecevit, tstan-
bul'a gitmeden önce
Esenboğa Havalima-
nı'nda gazetecilerin dış
politikadaki gelışmelere
ilişkin sorulannı yanıtla-
dı. Ecevit, şu ana kadar
ABD'nin Türkiye"den bir
üs talebinde bulunmadı-
ğını belirtirken, Önceki
gün Çankaya Köşkü'nde
yapılan toplantının da
Türkiye'nin olası bir ope-
rasyona karşı alacağı ön-
lemleri tartışmak için ger-
çekieştiğini söyledi.
Ecevit, uzun zamandır
Amerikan yönetiminin
Irak'a yönelik harekât
eğiliminde olduğunu, bu-
nu açıkça da ifade ettiği-
nı belırtti.
ABD'nin böyle bir as-
keri harekâttan \azgeç-
mesini ve Irak'a yönelik
banşçıl önlemler ahnası-
nı isteyen Ecevit, ancak
her olasıhğa karşı çahş-
malar yaptıklannı belirttı.
Ecevit, "Üs talebi olursa
Türkiye'nin tavrı ne
olur" sorusuna, "Onu o
zaman düşünürüz" diye
yanıtlarken, ister Kuzey
Irak'ta olsun ister başka
konularda olsun Türki-
ye'nin, bölgesinde kesin-
likle bir askeri harekât is-
temediğinin altını çizdi.
Ecevit, "Irak'a bir ha-
rekât düzenlenirse ve
Türkiye'nin asker gön-
dermesi söz konusu
olursa bunun için Mec-
lis'in mi, Bakanlar Ku-
rulu'nun mu ona>ı gere-
kiyor" sorusuna ise şu
yanıtı verdi: "Biz şimdi
bu olasılıkları düşün-
mek bile istemiyoruz.
Düşünmemiz bile sakın-
cab olur. Toplumda, ka-
muoyunda tedirginlik
uyanır. Kaygılar uyanır.
Bu da özellikle ekono-
mimizi çok olumsuz
yönde etkiler. Onun için
bu gibi varsayımları,
olasılıkları şu sırada so-
mut bir şekilde dile ge-
tirmek istemiyoruz."
Ecevit, olası bir operas-
yon sonrasmda Türki-
ye'nin uğradığı zararlann
karşılanması içın talepler-
de bulunup bulunmayaca-
ğına ilişkin soruya da şu
yamtı verdi: "Amerika-
b tüm yetkiUlere bu ko-
nudaki olumsuz görüş-
lerimizi belirtiyoruz.
Kuveyt harekâtından
sonra Türkiye'ye yapıl-
ması vaat edilmiş olan
katkılar çok sınırlı bir
ölçüde yerine geririldi.
Onun için Türkiye'nin
ekonomisine yük teşkil
edebilecek eylemler
olursa, harekât olursa
elbette Türkiye'nin bu
yüzden uğrayacağı za-
rarlann karşılanması
için gerekli girişimleri
kararlı bir şekilde yeri-
ne getireceğiz,"
Kuzey Irak'ta 6 yıl ara-
dan sonra toplanan Kürt
Parlamentosu'na ilişkin
değerlendirmelerde de
bulunan Başbakan Ecevit,
bu parlamentonun ne
amaçla oluşturulduğunun
ileriki günlerde açıklığa
kavuşacağını söyledi.
Kürdistan Anayasası'ran kaynağı Sevr
• Baştarafı 1. Sayfada
çıktı. Anayasanın giriş bölümün-
de Kürdistan'ın, Sevr Antlaşma-
sı'na konulan maddelerin tersi-
ne, Kürt halkının iradesi dikkate
alınmadan 1925'te Irak devletine
müsadere edildiği belirtiliyor.
Kerkük'ün başkent olarak belir-
lendiği anayasada "federa-
Uzm"in Irak toplumu için ideal
bir çözüm olduğu savunuluyor.
77 maddeden oluşan anayasa-
da Kürtler, Araplar,Asuriler, Kel-
daniler ve Türkmenler, Kürdistan
bölgesinin halklan arasında sayı-
lıyor. Anayasaya göre Irak Fede-
ral Cumhuriyeti'nin yanı sıra
Kürdistan Bölgesi özel bir bayra-
ğa sahip olacak. Kürtçe resmi dil
olacak, bölgesel yazışmalar
Kürtçe ve Arapça yapılacak, an-
cakTürkmenler, egitimlerinde ve
kültürel faaliyetlerinde kendi dil-
lerini kullanabilecek. llköğretim
zorunlu olacak.
Devlet başkanı halk tarafindan
seçilecek, parlamento 5 yıllık dö-
nemlerde oluşturulacak. Meclis
üçte iki çoğunlukla bölgesel ana-
yasayı değiştirebilecek, aynı
oranla kendini feshedebilecek.
Devlet başkanı, silahlı kuvvet-
leri ve iç güvenlik kuvvetlerinı
bölge içinde seferber edebilecek.
Kürdistan Bölgesi Bakanlar Ku-
rulu'nun bileşiminde ulusal azın-
hklar olan Türkmen, Asuri \e
Keldanilerin de temsil edihnesi-
ne özen gösterilecek.
Kürdistan Bölgesel Mecli-
si'nin onayı alınmadan lıak Fede-
re Cumhuriyeti'nin mevcudiyeti
ve siyasal sistemi değiştirileme-
yecek. Buna ters düşen herhangi
bir uygulama Kürdistan halkı için
"Self-determinasyon hakkı"
doğuracak. Anayasanın giriş bö-
lümünde ise Kürtlenn dünyanın
diğer uluslan ve halklan gibi
"Self-determinasyon" (kendi
kaderini tayin) hakkun kullanabi-
leceği vurgulandı.
Bu haklan 1. Dünya Savaşı so-
nunda çıkanlan ve ilkeleri ulus-
lararası hukukun temeli haline
gelen 'Woodrow Wilson'ın 14
maddelik prensiplerinde kabul
edıldiğı anımsatıldı.
İSTANBUL POLİSİNDEN OPERASYON
23 çete mensubu yakalandı
Istanbul Haber Servisi - tstanbul polisi, Ala-
attin Çakıcı ile Cengiz Nurçin liderliğindeki
çıkar amaçlı suç örgütlerine yönelik olarak ger-
çekleştirdiği seri operasyonlarda 23 kişiyi gözal-
tma aldı.
Çakıcı'nın grubuna yönelik gerçekleştirilen
operasyonda 5 kişinin gözaltına alındığı kayde-
dildi. Açıklamada, bu kişilerin üzerlerinde ve
gösterdikleri yerlerde yapılan aramalarda, 3'ü
ruhsatsız 4 tabanca ve bu silahlara ait 163 adet
mermi ele geçirildiği ifade edildi. Polis yetkili-
leri, bu kişilerin, bazı işadamlanna yönelik teh-
dit ve şantaj hazırhğı içinde olduklannın belir-
lendiği söylediler. Açıklamada, bir başka ope-
rasyonda ise Nurçin'in de aralannda bulunduğu
18 kişinin gözaltma alındığı vurgulandı. Emni-
yet açıklamasında, bu kişilerle birlikte, 1 adet
Kalaşnikof marka otomatik tüfek, 5 adet taban-
ca, 1 adet av tüfeği, 3 adet kelebek tabir edilen
bıçak ele geçirildiği ifade edildi.
GUNDEM MLSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
lerden sonra en çok sevdiğim kuşlar arasında... A-
ma doğrusunu söylemek gerekirse bunu herkese de
anlatamıyordum. 31 Ağustos'taki Cumhuriyet Bilim
Teknik (CBT) ekindeki Erdal Atabek'in yazısının ar-
dından, 28 Eylül'de de kargaların CBT'ye kapak ol-
duğunu görünce yalnız olmadığımı anladım...
Kargalann en çok kanatlarını seviyorum. Bir gün,
salkımsöğütün dallarındaki serçelerle saklambaç
oynarken bir üst dala konan karga dikkatimi çekti.
Kargalann davranış biçimlerinden renklerine kadar
her şeylerine önyargılıyız. Ne renktir karga? Bu so-
ru mu canım, simsiyah işte...
Hiç de değil... Uzun ince kuyruklannı arada bir aç-
tıklannda, maviyle yeşil arasında gidip gelen pek
çok tonla karşılaştım.
Sonrasmda da fırsat buldukça izledim onlan. En
iyi çam ağacının dallarına konunca renkleniyorlar.
Koyu gölgede, kuyruk tümüyle siyah duruyor. Ama
ışık yansıyınca, yeryüzünün yeşiliyle gökyüzünün
mavisiyle yarışan iki renk birbirine kanşıyor.
Kargalar uçarken tam alttan bakınca, iki kanadın
simetrik beyazlan nefis bir görüntü oluşturur. Mı-
sır'da Tutankamon'un mezarından çıkanlan takılan
anımsatan çizgiler... Belki de Mısırlılar, onlann kanat-
lanndan esinlenerek o desenleri yarattılar...
Bir de yürüyüşleri... Koşup ayaklanndan öpmeli.
Yan yan, tin tin... Oradan hooop bir dala. Daldan da-
la atlayışlarını izlerken mırıldanmadan edemem:
Hoop o daldan bu dala..
Bunu göremeyen budala...
La Fontaine'in kargaları
Gökyüzüne çıkışları bir bebeğın anne eteğinden
kucağına tırmanışı gibidir. Kanatlar hamle hamle
yükselir. Süzülürken de öyle güzel bir yay çizerter ki,
yaylanıp fırlayasınız gelir.
Sesine gelince... En azından, sanatçı olarak izle-
diğimiz pek çok kişininkinden güzel...
Erdal Atabek, masallanmızdan deyimlerimize hep
olumsuz özellikler yüklediğimiz kargalara haksızlık
edenler arasında La Fontaine'in de geldiğini söy-
lüyor. Laf aramızda La Fontaine'le iyi bir diyaloğu-
muz vardır. Aramız iyidir demiyorum, diyaloğumuz
iyidir. Çünkü ben de onun pek çok görüşüne katıl-
madığımı, açık açık yüzüne söyledim. Sohbetlerimiz
sırasında sık sık karganın da kulağını çınlatıyo-
ruz.Bunlardan birini paylaşmadan geçemeyece-
ğim... Bir gün La Fontaine'le oturuyoruz. Sofradara-
kının yanında peynir de olunca, ikimizin de aklına ilk
"Karga ile Tilki" masalı geldi. Usta dedim, senin ma-
saldaki ders değişti. "Bu masalı da mı yamulttun"
dedi. Yok dedim, anlatayım:
Karga, ağzında peynirle dalda gezınirken alttan til-
ki bağırmış:
- Karga kardeş, o güzel sesini duysak, mışıl mışıl
uyusak!
Zaten karnı tokmuş karganın, gereği yokmuş bir
şarkıyüzündenkavganın. Bir güzel ötmüş... Oradan
geçen bir ayı, duyunca karganın sesini, zortutmuş
nefesini. Hemen getirmiş önerisini:
- Karga kardeş gel bize bir konser ver. Klip de ya-
parız, CD doldururuz...
Karga öneriyi kabul etmiş. Bunu duyan danalar,
öküzler, menajer ayıya gitmiş:
"Ne yardan geçeriz ne serden, biz de isteriz bu
konserden!"
Derken bizim karga yıldız olmuş, başına da "sü-
per" konmuş!
La Fontaine masala biraz bozuldu ama, olup bi-
tenleri anlatınca da hak verdi. Masaldan gerçeğe
dönersek... Atabek'in de çok güzel vurguladığı gibi
insanın kargalardan öğreneceği çok şey var. Belki
de onlara başlıktaki göndermeyle siperstar demek
de olası. Insanoğlu, doğanın kendisine ait olmadı-
ğını, kendisinin doğanın birparçası olduğunu kabul
ettiği gün birazcık karga düzeyine çıkabilecek!
ankcum@ttnet.net.tr
Tek ordu karam
• Baştarafı 1. Sayfada
ler Birligi'nin(IKYB) si-
lahlı güçlerinin birleştiril-
mesi için çalışmalara baş-
lanması karan aldı. IKDP
ve IKYB'nin 6 yıl aradan
sonra ilk kez topladığı
Kürdistan Parlamentosu
aldığı bir dizi karan yaşa-
ma geçirmek için komis-
yonlar kurdu. 51'i IKD-
P'li, 49'u IKYB'li ve 5'i
Asuri olmak üzere toplam
105 milletvekilinin görev
yapacağı parlamentoda 6
kadın miller\ekilinin 2'si
kabinede bakan olarak y-
er aldı.
4 grubun oluşturuldu-
ğu parlamentoda birinci
grup, IKDP ile DCYB ara-
sındaki siyasi mesaj lan
birleştirmekle görevlen-
dirildi. îkinci grup iç gü-
venliği sağlamak, üçüncü
grup Irak ile federalizmin
altyapısını oluşturmak,
dördüncü grup da IKDP
ile IKYB arasında nor-
malleşmeyi sağlamak için
çalışacak. 10 gün içinde
EKYB denetimindeki Sü-
leymaniye kenrinde ikin-
ci toplantısını yapacak
olan parlamentonun 6-9
ay arasında seçime gide-
rek yeni yönetimi seçme-
si bekleniyor.
Seçimlere kadar iki
grubun askeri güçlerinin
tek çatı altında toplanma-
sı için hazırlıklann bitiril-
mesi ve "Kürt Ordu-
su"nun kurulması hedef-
leniyor.
Bu aradaABD'nin sağ-
ladığı silahlann da iki
gruba eşit şekilde dağıtı-
lacağı ve güçlerin birleş-
tirilmesi sırasında ABD'li
askeri uzmanlann yardım
edeceği öğrenildi.
BM karan beklenecek
VVASHINGTON/
MOSKOVA(Ajanslar)
- BM Silah Denetim Ko-
misyonu (UNMOVIC)
Başkanı Hans Blix.
ABD yönetimiyle,
Irak'ta silah denetimle-
rinin başlaması için ye-
ni BM karannın beklen-
mesi gerektiği konusun-
da anlaşmaya vardı.
Washington'da ABD
Dışişleri Bakanı Colin
Powell ve diğer Ameri-
kalı yetkililerle görüşen
Blix, görüşmeden sonra
yaptığı açıklamada, BM
Güvenlik Konseyi'nin,
denetimin şartlannı be-
lirleyen daha sıkı bir ka-
rar alınması yönünde
harekete geçmesinin
beklenmesi gerektiğini
belirtti.
Blix, "Irak'a girdik-
ten sonra yeni bir ka-
rar alındığını öğren-
memiz, bizim için çok
utanç verici olurdu"
diye konuştu. BM silah
denetçilerinin. engellen-
meden tüm bölgelerde
silah araması yapılması
sözü alınmadan Irak'a
gitmelerine sıcak bak-
madığı bilinen Powell
ise bu gelişmeyi mem-
nuniyetle karşıladığım
kaydetti.
Silah denetçileriyle,
yeni ve daha sıkı kural-
İar konulmasının silah
denetimlerinin yapılma-
sına yardımcı olacağı
konusunda anlaşmaya
vardıklannı belirten Po-
well, Rusya, Fransa ve
diğer ülkelerle bu konu-
da ortaya çıkan fikir ay-
nhklannm giderilebile-
ceğinden emin olduğu-
nu sözlerine ekledi.