13 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SSYFA CUMHURİYET 6 EKİM 2002 PAZAR 14 KULTUR kurtur@ cumhuriyet.com.tr ÖmerKavur, bir arayışın öyküsünü anlattığı filminin çekimlerine 12 Ekim'de başlıyor eklenmedik karşüaşmalarASUSELÇUK Türk sinemasında kendi ritmıni, görsel anlatımını yaratmış olan değer- lı yönetmen ÖmerKavur on üçüncü fıkni "Karşılaşına'"nın çekimlerine 12 Ekim'de başhyor. Son çahşmasının he- yecanını taşıyan, çok istediği bir pro- jeyi yaptığına. seçtıği bir öyküyü ger- çekleştireceğine ınanan, bundan ötü- rii içinin kıpır kıpır olduğunu belir- ten Kavur, çekımıyle aynı günlerde başlayacak 8. Avrupa Filmleri Festi- vaü'nın de bu yılki onur konuğu... ASLI SELÇUK - "Karşüaşma" projeniz nasıl ortaya çıktı? Senaryo- nuzu nasıl oluşturdunuz? ÖMERK\VXTl-Filmlenmi anlat- mak her zaman için bana zor gelmiş- tir. Çünkü çekeceğim bir filmi anla- tırken sanki bır tılsım bozuluyormuş gibi bir duyguya kapıhyorum ben. Ancak çıkış noktası neydi. hangi dü- şüncelerle hareket ettim, bunu bir öl- çüde açıklamaya çalışabilirim. Bundan aşağı yukan iki yıl kadar önce biraz dınlenmek için Bozca- ada'ya gitmıştim. Arahk ayıydı, do- layısıyla yaz gezgınlerinden kimse- ciîder yoktu ortada. Adanın en ten- ha olduğu bır dönemdi. Tesadüf; git- tiğimiz günde muazzam bir firtına kopmuşru. hatta fe- ribotlar işİemez durumday- dı. Zar zor adaya ulaştık. Adanın mahzun, terk edil- miş gibi görünen hali, ıssız sokaklar, boş dükkânlar, ak- şam dört-dört buçuktan son- ra ortahktan el ayağm çekil- mesi beni etkiledı. Bir hikâ- ye yaratma isteği uyandırdı. Orada gördüğüm, izlediğim kimi şeyler sanki bu oluştura- cağım hikâyenin içindeydiler. Burası olayın temel mekânla- nndan olabılir gıbı bir duygu- ya kapıldım. Yenl bir hayat Kurmak Bir etkileyici resim de orda temiz enerji üreten dev pervanelerdi. O dev pervanelerin altında çevreye bakınır- ken, yahu burada ne olabilir diye dü- şünmeye başladım. Bir adamın cese- di burada bulunabilir dedim. Yani bir cinayet işlenmiştir. Düşünürken, böy- le bir ölçüde saçma sapan, dağınık sa- yılabilecek bir çıkış noktasından baş- ladım. Fakat hissettiğim bir şey vardı: Bu- nun bir arayışın hikâyesi olması ge- rektiği. Bu arayışın da iki adam ara- sında geçmesi gerektiği. Bu iki ada- mın da tuhaf sayılacak bir ortamda, aslında çok değişik hayatlardan gel- melerine rağmen, ummadıklan bir noktada buluşmalan ve aralannda tuhaf, alışılmadık bir iletişim kurul- ması. Bu iki adamı benzer bir hasta- lıkla ilgili bir tedavi görürlerken ta- nışnnyorum. Özellikle ölüm konusun- da aynntıyla düşünen ve buna gide- rek yaklaştıklannı bilen, durumlan- nın farkına varan iki insanın bu- nun dışında aynca benzer baş- ka bir sorunu da olsun iste- dim. O da yitirilmiş bir oğul sorunuydu. Binnin oğlu bir kazada ölüyor, biri kaybolmuş olan oğlu- nu anyor. Ve Macit Ko- per'le aşağı yukan bu aşamada konuyu ele aldık. Sana anlattı- ^ c on çahşmasının heyecanını taşıyan, çok istediği bir projeyi yaptığına, seçtiği bir öyküyü gerçekleştireceğine inanan, bundan ötürü içinin kıpır kıpır olduğunu belirten usta yönetmen Ömer Kavur bu kez tamamıyla tiyatro ağırlıklı bir kadroyla yola çıkıyor. ğım bu öğelerle kurulan iş- te böyle bir öykü oluşturmaya çalı- şıyorum dedim kendisıne Buanlatı- lacaklann biraz fragmante (bölümlü) bır şey olmasını istiyorum dedim. Bu noktadan çalışmaya giriştık. Bu iki adamın yollannın kesışmesi ve ör- tüşmesi üzerine, çerçevesi bir ölçü- de polisiye diyebilece- ğim bir hikâye ortaya çıkar- dık. Hikâye- / mizden çok memnun olduğumu- zu söyleyebilirim. Bu kez fil- mimde tamamıyla tiyatro ağır- lıklı bir kadro ile yola çıkacagun. Bazı mekânlar önce benim ta- rafımdan görülmüş olduğun- dan senaryo da o yönde geliş- tirildi. - "Mekân beni çok etkikdi, mekânlann etkisiyle öykümü ohışturnıaya başladım" diyor- sunuz. Demek ki en önemli yol açıcüardan biri bu oldu öy- künüzde- KAVUR - Çoğunlukla kafamın bir köşesinde bir arayış teması vardı. Arayış, arayışlar oldum bittim kafa- mı kurcalayan bir temadır benim, sen de bihyorsun. Kader meselesi, yaz- gı meselesi. -Ölüm temasına da değinmiştiniz_. KAVUR - Ölüm bir alt tema sayı- labilir. Bizim kahramanlanmızın ka- fa yorduklan kaçınılmaz bir ger- çek. Ikisi de ölümle burun bu- runa gelmişler. Asıl temam ölümle bunca yakınlıktan sonra ge- len arayış. Bu arayış yeni bir hayat ku- rabılme ısteğini taşıyor. Kahraman- lanmdan biri mucizevi bir şekilde yeni bir hayat kurabildiğine inanıyor. Ve bunun bedelini sonunda ödemek zorunda kalıyor. Yltlrilml? oğullar... - Birbirine benzemediğini sö> ledi- ğiniz kader biriiği yapan bu iki ada- mın geçmişleri nasildır, nedir?_ KAVUR - Bın kumarhane ışleti- yor, oldukça karanlık ışlere girmiş çıkmış. Dolayısıyla geçmişinın ne- lerle yaşandığı aşağı yukan tahmin edilebilir. Diğeri bir mimar, yurtdı- şında seçkin bir eğitim görmüş. - Mimar olan karakterie bir özdeş- Hk kurdunuz diyebüir miyim?... Mi- mann Idşfliği size daha yakın göriinü- yor çünkü... KAVUR - Özdeşlik kurduğum bi- ri yok diyebılirim. Hatta kumarhane işleticisi bana bir anlamda çok daha yakın, daha ilginç geliyor. Bir özdeş- lik kurabilsem onunla kurmak ister- dim. Çünkü o daha kötücül, daha gö- züpek. Bana göre hayata karşı atak olan, olaylara daha cesurca bakabi- len, daha non konformist bir anlayı- şa sahip, daha yürekli biri mimara kıyasla. Mimar çoğunlukla öğreti- len, öğrendiği kurallar çerçevesınde davranan biri. Filmde miman da de- ğışime uğratıp sonunda yüreklendi- receğiz. Mimar olan Sinan, kumar- hane işletmecisı Mahmut'un gözüpek- liğinin etkı alanına gıriyor. Aralann- da ganp sayılacak bir dostluk başlı- yor, tam anlamıyla dostluk demek bile zor, yitirilmiş oğullar meselesin- den kaynaklanan tuhaf bir iletişim gelışiyor. Ikisinin oğlu da aynı yaş- tadır, dolayısıyla aynca örtüşen ortak bir durumlan var, ters yönde işliyor olsa da. Istanbul bölümünde bu iki adamın tanışmalan ve aralannda ge- hşen "dostluk'" ışleniyor. Ada bölü- münde ise arayış, onlara sunulan de- ğişık bir hayata yaklaşımlan var. Usta yönetmen, 8. Avrupa Filmleri Festivali'nin onur konuğu Sinemaya yeni bir bakış- 8. Avrupa Filmleri Festivalrnin bu yılki onur konuğusunuz. Amerikan sinemasının tüm dünyada alabildiğine yayguüaştığı bir zamanda Avrupa sinemasını tanıtmayı amaçlayan bu festival için düşünceleriniz nelerdir? KAVTFR - Sen zaten sorunda bu festivalin değerini behrtin. Bu tarz etkinlikler bence piyasada oynayan filmlere bir alternatif oluşrurduklan için ve insanlara değişik bir sinema gerçeği ve seçeneği sunduklan için benim açımdan çok büyük bir değer kazanıyorlar. Çünkü bu yapılanlar biraz yeldeğirmenleriyle dövüşmeye benziyor. Bir taraftan pazann yüzde 90"ının üzerinde hegemonya kurmuş olan bir Amerikan sineması, ki çektikleri filmlerin tümünü kötülemek mümkün değil, bunlann içinde elbette iyi ürünler \ar ama yine de farklı ürünlere soluk alma fırsatı vermiyor. En büyük problem bu, değişik sinemalara yaşam alanı bırakmayıp nerdeyse yok ediyor. Başka ülkelerin ürünlerinın önünü durmaksızın kesiyor. Bu bizim sınemamız için de geçerli. 0nun için bu tür etkinlikler, Avrupa Filmleri Festivali de dahil olmak üzere soluk almamıza. yeni bir bakışa, yeni bir sinemayı tanımamıza yol açıyor. Bu gerçekten çok önemli, değerli bir girişim ve çalışma. Oyuncularını sette serbest bırakacak- Oyunculannızla nasıl bir etkik- şim içindesiniz? Öteki fümlerinize göre "Karsılaşma"da dahadeğişik bir yöntem uy guluyor musunuz? KAVXJR - Oyuncular senaryoyu okuduktan sonra bir araya geldik, kahramanlan konuştuk, olaylan tar- tıştık. Senaryo konusunda hepsinin düşüncelerini alıyorum, onlann dü- şünceleri benim için aynca önemli. Daha da önemlisi canlandıracakla- n kişilikler hakkında ileriye süre- cekleri fıkirler. Çünkü oynayacakla- n kişileri en iyi tanıyanlar artık ken- dileri olmalıdır bence. O anlatılan. çizilen elbiseyi giyecekleri için de- rinden tanımak zorundalar, o yönde yapacaklan yorumlar için düşgüçle- rini alabildiğine işletmek zorunda- lar. Işte, oynayacaklan bir kadınsa o yansıtacaklan kadın ne yapar, geç- mişi nedir, eğilimlen nedir. Adam- lan yorumlarken de içinde hangi duygulan ya da sertlikleri taşırlar, ma- ceraperest midirler, korkak mıdır- Iar, cesur mudurlar, ne gibi tutkula- n vardır... Bütün bunlar senaryoda çoğunlukla yer almayan şeylerdir ama oyuncular işte bu yönü geliştir- mek durumundadırlar. Dolayısıyla "Karşüaşnıa''da böyle tıtiz bir çalış- ma sürdürüyorum. Siz bu çizilen ki- şiyi nasıl yorumluyorsunuz. kimdir sizce bu kişi. Oyunculanm buna ya- nıt anyor. bulduklan sonuçlan açık- lıyorlar. Bazı diyaloglar onlann is- tedikleri şekilde olmuyor, diyalog- larla oynayalım diye öneri getiriyor- lar. Daha etkili olacaksa. daha inan- dıncı olacaksa sonuçta onlan bu ko- nuda özgür bırakmak lazım. Oluşan senaryonun ve hikâyenin iskeletine, temeline dokunmayacağı için oyun- culann önerileriyie işlenecek küçük aynntılar hıkâyeyi zenginleştirir. Çe- kim öncesi bu çalışmayı sürdürüyo- ruz ve buna iki ay önce başladık. İlginç bir meydan okuma Sette de tam doğaçlama demiye- yim ama bir ölçüde oyunculanmı serbest bırakacağım. Haydi sahne- niz burası şimdi ve çıkın numaranı- zı yapın diyeceğim. Oyunlannı iz- lemenin ardından kendı önlemleri- mi alacağım. Böyle değişik bir ça- lışma yöntemi gelıştireceğim bu kez. Geçmişten farklı, oyuncu açısından çok da akademik olmayan, tam ter- sine daha deneysel olan bu yöntemi ızlemeye çalışacağım. - Bildiğime göre, ilk kez böyle bir yöntem uyguluyor olacaksmız_. KAMJR- Evet, ilk kez. Bundan ön- ce bu konulan oyuncularla konuşu- yordum. Ama sete gelindiğinde me- sele herkes tarafından halledilmış olduğu için yapılacaklar artık teknik bir iş haline geliyordu. Yani oyun- cunun performansı, bizim sonuçta teknik olarak o performansı en et- kileyici ve doğru şekilde fılme alma- mız.Bu kez biraz onun ötesinde bir şey olacak, oyuncular o mekânda o sahneyi nasıl canlandıracaklannı kendileri saptayacaklar. Biz izledik- lerimize, yorumlanna göre vaziyet almaya çalışacağız. Bu bence ilginç bir meydan okuma olacak; hem oyun- cular, hem de kamera arkası için. Kaldı ki bu oyuncular önermeleri- me çok elverişli, bunu hissediyo- rum. Çünkü bir araya geldiğimizde aramızda ilginç bir elektrik oluşuyor. Bundan bence kesinlikle yararlanmak lazım. Ömer Kavur, AsbSelçukve An" Utku'Kmk Bir Aşk Hikâyesi'nin setinde (1981). Muzaffer İzgü, Franklurrta • Kühür Servisi - Bu yıl 9-14 Ekım tarihleri arasında 54.'sü düzenlenecek olan Uluslararası Frankfurt Kitap Fuan'na Bilgi Yaymevi kendi standı ile katılacak. Bilgi Yayınevı'nin bu yılki onur konuğu Muzaffer îzgü. Usta yazar 12 Ekim Cumartesi günü saat 14.00"te yeni öykü kitabı 'Soyma Beni Utanınm'ı imzalayacak. Fuar kapsamında aynca Zeynep Aliye de okurlanyla buluşacak. Sanat seminerleri başlıyor • Kültür Servisi - Bir Kültür Sanat Merkezi bu aydan başlayarak Sanat Tarihi ve Fotoğraf üzerine seminerler düzenliyor. Batı Sanatı Tarihi" konulu ilk seminer yann başlayacak. Ardından 8 Ekim'de l Tek Yap'ıt Okuma", 10 Ekim'de "Türk Resim ve Heykel Sanatı Tarihi'. 15 Ekim'de 'Fotoğrafın Dili' ile devam edecek. Batı Sanatı Tarihi' semineri sanat eleştirmeni Levent Çalıkoğlu, 'Türk Resim ve Heykel Sanatı Tarihi' ise Kaya Özsezgın, Haşim Nur Gürel. .AJımet Kamil Gören ve Levent Çalıkoğlu tarafından verilecek. 'Tek Yapıt Okuma' başlıklı seminer ise ayn bir özelliğe sahip. Her hafta farklı bır eser farklı bır sanatçı / eleştirmen tarafından değerlendinlecek. Tek Yapıt Okuma'ya, bir paket program olarak katılınabileceği gibi tek bir eser için de katılma şansı bulunacak. Fotoğraf sanatçısı Merih Akoğul tarafından verilen "Fotoğrafın Dili' başlıklı fotoğraf semineri de ekim ayı içerisinde başlayacak bir diğer seminer. (Avnntılı bilgi için: Bir Kültür Sanat Merkezi / 0 212 291 28 71) 'Kültürel Dostluk' sengisi • ADANA (Cumhurrvet Biirosu) - Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği ile Yunanistan- Midilli Fotoğraf Sanatçılan Derneğı'nin (FEM) ortak düzenlediği, 'Kültürel Dostluk' fotoğraf sergisi perşembe günü açıldı. AFAD Derneği'nden 54, FEM'den 22 fotoğraf sanatçısının yapıtlan 11 Ekim'e dek 75. Yıl Sanat Galerisi'nde sergilenecek. Altın Koza Kültür ve Sanat Etkinlikleri çerçevesinde, çok sayıda kuruluşun desteği ile gerçekleştirilen sergi. Türk- Yunan ilişkilerini geliştirmenin yani sıra dünya uluslan arasında bir anlayış ruhu yaratmak ve geliştirmek amacıyla düzenleniyor. George Harrison anısına • Kültür Servisi- Efsanevi Beatles topluluğunun hayattaki üyeleri Paul McÇartney ve Ringo Starr, geçen yıl ölen grup arkadaşlan George Harrison anısına bir konser verecek. îngiltere'nin başkenti Londra'daki Royal Albert Hall'de 29 Kasım'da düzenlenecek konsere ünlü tngıliz gitarist Eric Clapton'ın yani sıra Bob Dylan'ın da katılımı bekleniyor. Konserden elde edilecek gelirlerin. 1973 'te Harrison tarafından kurulan "Material World Charitable Foundation" adlı hayır kurumuna bağışlanacağı belirtiliyor. Kanser hastası Harrison, geçen yıl 29 Kasım'da 58 yaşında Los Angeles'ta yaşamını yitirmişti. Fassbindep'in oyunları Türkçede • Kühür Servisi -1982 yılında 37 yaşında öldüğünde arkasında 40 sinema fılmi, 17 tiyatro oyunu, sayısız senaryo ve televizyon filmi bırakan Rainer Werner Fassbınder'in oyunlan, ilk kez Türkçede. Mitosboyut Yayınlan tarafından yayımlanan oyunlann çevirmeni Sibel Arslan Yeşilay. 'Fassbinder Toplu Oyunlan' başlığı altında toplanan oyunlar 'Kah\ehane', 'Korku Keminr Ruhu' ve 'Kerhaneci' adlı üç oyundan oluşuyor. Dünyanın birçok ülkesinde oyunlan sahnelenen Fassbinder'in Türkiye'de ilk kez Şehir Tiyatrolan'nda 'Diğerlerinin Adı Ali' ismiyle sahnelenen 'Korku Kemirir Ruhu' adlı senaryosu da bu kitapta yer alıyor. Patrice Leconte'un SIPPI I Kültür Servisi - Fransız yönetmen Patrice Leconte, Confidences Trop Intimes (Çok Çok Özel Sırlar) isimli yeni bir filme başlıyor. Filmin başrolünü Cannes 2001 seçkisinde de yer alan 'Doğu Batı'da oynayan Sandrine Bonnaire üstleniyor. Yönetmen Leconte, senaryosunu Jerome Tonnerrein yazdığı son filmini 'Psikolojik yönü ağır basan çok tuhaf bir komedi' ve 'Hitchcocksal bir başlangıç" olarak nitelendiriyor. Filmin diğer oyunculan ise Fabrice Lucchini, Michele Laroque ve Michel Duchaussoy.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle