Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 EYLÜL 2001 CUM
HABERLER
DÜNYADA BUGUN
ALİStRMEN
Kfbns Için Alarm
Lüksemburglu sosyalist parlamanter Jacqu-
es Poos'un kaleme aldığı, Avrupa Birliği'nin ya-
sama organı Avaıpa Parlamentosu'nun da 31
•reddekarşı 504 oyla kabul ettiği Kıbns ile ilgili
raporu, "kepazelik" olarak nrteleyenler haklıdır-
lar.
Rapor öylesine yanlıdır ki, 1974 müdahalesi-
ne yol açan Türk kesimi üzerindeki baskı olay-
lanna atıfta bulunulmasını öngören tadil tasan-
lannı bile kale almamıştır.
Böylesine kin dolu bir raporun, Kıbns sorunu-
nun çözümüne hiçbir katkıda bulunmayacağı-
nı, tam tersine taraflar arası çözümü engelleye-
ceğini görmek içın de kâhin olmaya gerek yok-
tur.
Nitekim Atina ile Lefkoşa, Kıbns Rum Kesi-
mi'nin AB üyeliği gerçekleşene kadar toplumla-
rarası görüşmelerde durumu savsaklamaya ka-
rar vermişlerdir.
Her ne kadar De Soto, eylül için taraflara yap-
tığı görüşme çağnsının Denktaş'ın reddiyle kar-
şılandığı izlenimini veren bir açıklama yapmış
olsa da gerçek, Klerides'in ana konulardan hiç-
birini görüşmeye yanaşmaması ve Denktaş için
yaşamsal olan görüşmede eşitlik ilkesini kabul
etmemesi yüzünden 12 Eylül görüşmesi yapıl-
mıyor.
Bundan böyle de kimse taraflar arasında an-
lamlı görüşmeler beklemesin; Rum tarafı, sure-
ta görüşmeye yandaş davranacak, ama çözüm
için konuşulması zorunlu sorunlann hiçbirini ko-
nuşmayacaktır.
•••
Zaten AP'nin son karan üzerine eğer Rum-Yu-
nan tarafı ciddi müzakerelere katılırlarsa, diplo-
matik budalalıkla maluldürler demektir.
Onlara "Bütün isteklerinizi, bizsiziAB'yeala-
rak karşı tarafa kabul ettireceğiz" dendikten
sonra, neden bizimle müzakereye otursunlar ki?
Jacques Poos'un raporunun AP üyelerinin ne-
redeyse tamamına yakın çoğunluğu tarafından
kabul edilmiş olmasını da çok şaşırtıcı bulma-
yın.
Türkiye'nin kötü imajı, Kıbrıs konusunda ulus-
lararası geçerli şablonun uygulanması halınde,
gerçekte öyle olmasa bile Rum tarafının daha
haklı görunümde bulunması, "kabul edilemez
Türk işgali" sloganının çok iyi işlenmiş olması,
nihayet Avrupalının, yerel sorunlan taraflann
•çözmesini öngörecek alçakgönüllülük ve sağ-
duyu yerine bütün dünyanın meselelerine çö-
züm getiren üstün insan olduğu vehmi, bu ka-
rann böylesine büyük bir destekle çıkmasında
rol oynayan etkenlerdir.
Ofayın burasında, haklı olarak "Şimdine ola-
cak" sorusu sorulabilir.
Sorunun teknik yanıtı, AP kararlannın bağla-
yıcı değil istişari olduğunda yatar.
Evet teknik olarak fazla bir şey olacağı yok.
• • •
Ancak bu noktaya fazla bel bağiamak bizim
için yanıltıcı olur. Evet AP kararları bağlayıcı de-
ğildir, üstelik de AB üyesi ülkelerin hükümetleri
ile AP'nin Kıbns konusundaki son karan, çok da
birbirleriyle örtüşmemektedir.
AP'nin "Kıbns konusunda dediklerimizi yap-
mazsanız AB'yi rüyanızda bile göremezsiniz"
yollu tehdidi de fazla bir anlam taşımıyor, çün-
kü bunun tersi de doğru değildir. Yani bilmeliyiz
ki, Kıbns konusunda istediklerini yaptığımız tak-
dirde AB üyeliği garanti olmadıgı gibi, yine de
çok güçtür.
Bütün bunlar göz ardı edılemeyecek olan hu-
suslardır.
Ama bir gerçeği de görmemiz gerekiyor:
Artık Ankara, Kıbns konusundaki klasiktezle-
riyle daha ileri gitme olanağına sahip değildir.
Türkiye, Kıbns konusunda yeni göruşler orta-
ya koymaya, özde ne denli haklı olursa olsun,
görünüşteki haksız konumunu düzeltmeye
mecburdur.
Yoksa Kıbns konusunda çalan alarm zilleri
önümüzdeki dönemde, Türkiye'yi güç açmaz-
lara sürükleyebilecektir.
Sayın Dışişleri Bakanı Cem, bu tehlikenin far-
kında görünüyor. Acaba 57. hükümetin liderleri
de aynı tehlikenin ayırdındalar mı ve eğer ayır-
dındalarsa ne yapmayı düşünüyorlar?
Hizbullah operasyonu
Emniyetİsa
Ahsoy'un peşinde
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
|Üst üste gerçekleştırilen
•operasyonlar sonucu
Hizbullah'ın lider kad-
rosunun tamamına ya-
kını etkisiz hale getiril-
di. Birçok tetikçi idam
istemi ile yargı önünde.
Emniyet gûçleri AI-
'manya'da olduğu bildi-
rilen örgütûn yeni lıde-
,ri IsaAMsov'unpeşinde.
17Ocak2000sonra-
sı Hizbullah'ın üst dü-
zey yöneticileri ve as-
keri kanat elemanlanna
yönelik operasyonlar
yoğunlaştı. Örgüt lideri
Hüseyin Veüoğlu'nun
da öldüriildüğü Beykoz
operasyonunda siyasi
kanat sorumlusu Edip
Gâmüş ile askeri kanat
sorumlusu Cemai Tu-
tır'ın ele geçinlmesiy-
k başlayan Hizbullahçı
avı, çok sayıda tetikçi-
nin yakalanmasıyla sür-
dû. Güvenlık güçleri
operasyonlarda önceli-
gi örgütûn en tehlikeli
demanlan olarak gös-
terilen 26 kişilik tetik-
çüer listesine verdi. Bu
kapsamda eski Diyar-
bakır Emniyet Müdürii
An" Gaffar Okkan ve 5
görev arkadaşı ile bir-
Hkte24Ocak2001tari-
hinde şehit edihneden
bir hafta önce kamu-
oyuna açıkladığı Hiz-
bullah tetikçilerinden
bazılan yakalandı.Te-
tikçilere yönelik ope-
rasyonlannı sürdüren
polis Istanbul'da 31
Mayıs'ta Abdulvahap
Eldnd'yi yakaladı.
Marmara bölge so-
rumluluğu yapan Ekın-
cı'nın Okkan suikastı
ile bır ilgisinin olmadı-
ğı açıklandı. 26 şeriatçı
teröristten son olarak
yakalanan ise 9 eylem-
de 7 öldürme ve 5 yara-
lama olayını gerçekleş-
tiren Ahmet Bozkır ol-
du. 28 Haziran'da ele
geçınldiği açıklanan
Bozkır ile birlikte 26 ki-
şilik tetıkçiler listesin-
den yakalananlann sa-
yısı 6'yı buldu.
Garih cinayetinde kullanıldığı ileri sürülen bıçakta kan ve parmak izine rastlanmadı
Soruşturmada yeni fiyasko• Baştarafi 1. Sayfada
Cinayeti işlediğini itiraf eden Yer-
mez'in parmak izi bıçakta bulun-
mazken cinayet aletinde kan izine
de rastlanmadı. Emniyet yetkilileri,
günlerdir toprak altında bulunan bı-
çağm sapında bulunan kan ve par-
mak izlerinın doğal şartlar nedeniy-
le silinmiş olabileceğini belirtiıken
uzmanlar, parmak izlerinin siline-
bileceğıni, ancak kan izlerinin 10
gün içınde sılinmesinin zor olduğu-
nu belırttıler. Bıçak üzerinde ger-
çekleştirilen kriminal incelemenin
sonuçlannın soruşturmayı yürûten
• Üzeyir Garih'i öldürdüğunü itiraf eden Yener Yermez'in önceki gün tatbikatta gömdüğü
yerden çıkardığı bıçakta nıçbir "iz" bulunmaması yeni sorulan gündeme getirdi. Emniyet
yetkilileri, günlerdır toprak altında kalan bıçağın sapında bulunan kan ve parmak izlerinin doğal
şartlar nedeniyle silinmiş olabileceğini belirtirken uzmanlar, parmak izlerinin silinebileceğini,
ancak kan izlerinin 10 gün içinde silinmesinin zor oldugunu vurguladılar.
DGM Savcısı BekirRaifAldemir'e
gönderildiği öğrenildi.
Öte yandan emniyetyetkilileri, tat-
bikatın yapıldığı gün Yermez'e ait
kanlı gömleğin bulunduğunu belirt-
mişti. Ancak, gömlekle ilgili herhan-
gi bir inceleme ve açıklama yapılma-
ması yeni sorulan gündeme getiri-
yor. Garih cinayeti soruşturmasında
ifadelerin çelişkilerle dolu olduğu
belirtildi. Cinayetin işlendiği sırada
"yalmz" oldugunu açıklayan Yer-
mez, asayiş şube müdürlüğüne geti-
rilen Pınar Konuşkan'ı tanımadığını
söyledi. Pmar Konuşkan ise tanık
olarak çıkanldığı DGM'de verdiği
ifade de cinayetten bir gün önce ve ci-
nayet günü Yermez'le bırlikte oldu-
gunu belirtti. Yener Yermez'i asayiş
şube müdürlüğünde 7 kişi arasında
teşhis eden Konuşkan'ın savcıya ver-
diği ifadesinde "Yennez ile oîaydan
bir gün önce para karşıhğı mezarhk-
tabirtikteoiduk.CinayetgûnüdeYer-
mez'le mezarhkta sevişjyorduk. Ga-
rih, bize müdahafc edince, Yermez
onu btçaklamayabaşladı.Yermez,da-
ha sonra kaçtT dediği öğrenildi. Ko-
nuşkan, gazetelere yansıyan emniyet
ifadesinde Yermez'i hiç tanımadığı-
nı açıklamıştı. Konuşkan'm çelişkili
ifadeleri nedeniyle DGM'ce yeniden
sorgulanabileceği de ifade edildi.
Biçakçı da sorgulandı
Yermez'in bıçağı satın aldığı iddia
edilen seyyar satıcı Halit AJi Özen
asayiş şubede polis tarafindan sorgu-
landı. Ozen'in ifadesinde cumartesi
günleri Eyüp'te bıçak sattığını doğ-
ruladı, ancak Yener Yermez'i anım-
samadıgını söylediği öğrenildi.
Sayman, Garih cinayeti soruşturmasında hukuka aykınlık saptadıklannı söyledi
Mağdıırlara barodan yardım
Yficd Sayman
Istanbul Haber Servisi - Istanbul Barosu
Başkanı YücelSayman, ÜzeyirGarihcina-
yeti soruşturmasında hukuka aykınlıklar
saptadıklannı belırterek "Baro, haklan ih-
lal edilenkre açacaklan ceza ve tazminat
davalarmda her tûrlü yanbmahazn*" dedı.
Sayman soruşturmada 5 adet hukuka ay-
kınlık saptadığını söyledi. Hazırlık soruş-
turmasının, Cumhuriyet Savcısı tarafindan
değıl, polis tarafindan yürütüldüğünü belır-
ten Sayman, "PöBs, CMUK'ta öngörükn,
zanbyı24saatiçindehâkim önüneçıkartma
zorunhıhığunu aşmakiçin üçüncü bir zanh
yaratarakgözaitısfiresininnmtılmagnısağ-
ladLCinayetiişleyenlerin3IdşioJduğunada-
ir kuvvetü bir detiL şûphe obnamasma kar-
şın gözaJû süresi uzauidL Bu uygulamadan
sadece pofe dcğfl, uzaüna karan veren sav-
a ve yargıçda sorumludur. PoBsinsoruştur-
mayıyürüttüğü, ifadealdığı,savonm ise po-
tisin isteği doğrultusunda gözara süresini
uzatarakgörevyapması demokratik yargı-
nın uygulamaa olamaz" dedı. Sayman, an-
cak hakkında suç isnadı bulunan kişilerin
gözaltına alınacağını vurgulayarak Garih ci-
nayeti soruşturmasında. "tanık" ya da "şöp-
hdenDenkişilerinyakınlan,arkadaşlannın"
gözaltına alındığuıa dıkkat çekti.
Sayman, anayasanın "Masumiyet flkea-
ne uvgun olarak vakalama, gözaltına aima
veifadeafanayı" düzenleyen maddesine gö-
re gözaltına alınan bir kişinin basm önüne
çıkartıhnası, teşhir edilmesi gibi işlemle-
nn yasak oldugunu söyledi. Zanlı çocuğun
hazırlık soruşturmasının da bizzat Çocuk
Mahkemesi savcısı tarafindan yürütülmesi
gerektiğini kaydeden Sayman şöyle devam
ettı: "KüçûkEN. yakalandıktan sonra sav-
a önüne çtkarblmadı, gözalünda tutuldu,
poöstaranndan sohbet adıahmdaifadesi
abndı,taıukiarlayüzleştirildiAvukatyann-
mındanda yararlandmbnadı.
n
Sayman, gö-
zaltından salıverilen kişilen yerlerde sürük-
leyerek kendi TV kanalına çıkartmak iste-
yen gazetecileri de eleştirdi.
Kırmızı bulten
Tedmer
aramyor
Haber Merkeri - Tarihi e-
ser kaçakçılığından aranırken
Fas'ta yakalanan, ancak Tür-
kiye'ye haber vermeden bu
ülke tarafindan serbest bna-
kılan Aysegül Tedmer, yine
kırmızı bültenle aranıyor. In-
terpolyetkilileri, kırmızı bül-
tenin adlı makamlann onayı
ohnadan ortadan kalkmaya-
cağına dikkat çekti.Adalet
Bakanı HOanet Sami Türk,
tarihi Tecimer'in Fas'ta ser-
best bırakılmasının Türki-
ye'nin "iadetaJepnamesinde-
Id gaftan" kaynaklandığı ıtı-
raf etti. Türk, Fas mahkeme-
sinin; Türkiye'nin gönderdi-
ği iade talepnamesinde za-
manaşımı süresinin belirtil-
memişolması, Şartla Salıver-
me Yasası'ndan yararlanabil-
me olanağının doğması ne-
deniyle Tecimer'i serbest bı-
rakhğını söyledi.
'Af t3rtl$ITI3SI .
AA'nın haberine göre ise
Amasya Asliye Ceza Mah-
kemesi 'nce 2 yd 6 ay 16 gün
hapis cezasına çarptınlan Te-
cimer'in, 4616 sayıh "Şart-
laSalıverme veCezalann Er-
teJenmesinelüsjdn Yasa"dan
beürlenen süre içinde başvu-
ruda bulunmadığı içinyarar-
lanamayacağı bildırildi.
Amasya Emniyet Müdürlü-
ğü yeticilileri Tecimer'in ha-
len "arananlar" listesinde
bulunduğunu beluterek
"Hakkmdagıyabi tutukJama
karan var" dediler.
Uîusal bağımsızlık için başlatılan yürüyûşte sona yaklaşıldı
68'lilerin Bergama çıkarmasıİstanbal Haber Servisi - Ulusal
bağımsızlık için yürüyen 68'liler
Birliği yann Manisa'ya ulaşacak.
Dün Bergama'ya gelen yürüyüş
kolu, Eurogold (yeni adıyla Nor-
mandy) şirketinin siyanürle alttn
aramasınakarşı halkı yıllardır mü-
cadele veren Pınarköy ve Çam-
köy'ü ziyarel etti.
Kuvayı Milliyecilerm Ulusal
Kurtulus Savaşı'ndakiyolunu, ön-
de ulusal bayrağı taşıyarak izle-
yen 68'liler Birliği, yüriiyüşün so-
nuna yakJaşö. Yürüyüş kolu önce-
lci gün Salihli Belediyesi önderli-
ginde düzenlenen etkinliklere ka-
tıldı. Tüzün Parkı'ndaki toplanü-
nm açış konuşmasını yapan bele-
diye doktoru YümazAkahn, yeni-
den Sevr koşullan yaşadığımız,
Kurtulus Savaşı ve Cumhuriyet ile
eJde edilen kazanımlaruı bir bir
yitirildiği bu süreçte 2. Kurtulus
Savaşı'nı sürdünnemiz gerektiği-
ni söyledi. 68'liler Birliği Başka-
nı GökalpEren, birtakım güçlerin
Türkiye'yi AB kapısma bağlaya-
rak Sevr'de başaramadıklannı el-
de etmek istediklerini vurgulaya-
rak "Kıbrota 1 ürkiye\iişgaki i-
ian eden, Ege'deki sorunlann La-
hey'e götnrülmesini isteyenler,
BVÎF'yi üzerimize sürerek tarımı-
mızı,sanayknizi,yüzyılda yaratb-
ğınuz kamu kurumlaruu çöker-
tenter AB ûikeleri değfl mi" diye
konuştu. 68'üîerin sürdürdüğü yü-
rüyüşte ortaya koyduklan hedefle-
re bütünüyle katıldığını belirten
Prof. Dr. Cevat Geray da Ata-
tfirfc'ün "Bağımsızfık benim ka-
rakterimdir'' sözünü anımsattı.
Geray, "1918'deülkemiziişgalede-
rekpaytaşanlarbagûnkfiABûB&e-
ieridir. Bağunsizbkmücadeiesinin
derinköUermesanbnahjız" dedi.
Yürüyüş kolu dün Bergama'da
Eurogoldşirketinin siyanürle altm
aramasınakarşı halkı yıllardır mü-
cadele yürüten Pmarköy ve Çam-
köy'üziyaretetti.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
irfan Bayar
Emniyetteki
sorun
yeûd
karmaşası
• Üzeyir Garih cinayetinde
polisin delil toplamada
başansız olduğu iddialan
üzerine Emniyet Genel
Müdürlüğü Kriminal Daire
Başkanı Irfan Bayar,
emniyette yetki karmaşası
bulunduğunu belirtti.
Istanbui Haber Servisi -
Üzeyir Garih'ın öldürüldügü
yerde bırakılan kanlı çuval ve
katil zanlısı Yener Yermez'in
yakalanıp yer göstermesine
dek bulunamayan suç aleti
bıçak polisin olay yerinde
delil toplamadaki eksiklerini
ve hatalannı ortaya çıkardı.
Garih cinayetinde polisin
delil toplamada başansız
olduğu iddialan üzerine
Emniyet Genel Müdürlüğü
Kriminal Daire Başkanı Irfan
Bayar, emniyetteki yetki
karmaşasına dikkat çekerek
"Bütün dünyada olduğu
gibi olay yeri inceleme
ekipleri kriminal polise
bağtanmalıdır" dedi.
Krlmlnal polisin
Kattası büyük'
Türkiye'de kriminal alanda
çalışan bütün kurumlann
eğitim ihtiyaçlannm
kendilerince sağlandığına
dikkat çeken Bayar,
Garih cinayetinin
çözühnesıne kriminal polisin
büyük katkısı oldugunu
savundu.
'Soru$turmaya
Ivme kazandırdık'
Bayar, "otay yeri inceleme
eldpkri kriminaJ poiise
bağjanmahdır. Çünkü
eğJtimlerini biz veriyoruz.
Eksiklerini biz gideriyoruz.
Olay yerinin delil bazında
değeriendirilmesi ve bize
deliUerin sağhkh gehnesi,
başanmızla çok bağlantıhdır.
Cinayette, Yener Yermez'in
dolabmda bulunan
pantolondaki kan izlerinin
Üzeyir Garih'e ait oiduğunun
ortaya çıkanhnasryla,
soruşturma önemU bir mne
kazandı" diye konuştu.
oralcalislar@yahoo.com
Koray Aydın günlerce istrfa et-
meyeceğini söyledi. Sonra genel
başkanı Devlet Bahçeli ile görüştü
ve istifa etti. Koray Aydın istrfa eder-
ken çok önemli mesajlar verdi. Bu
rnesajlan kaydedip başucumuza
asmalıyız. Aydın'ın açıklamasını "Ey
Türk,titrevekendine dön" çağnsın-
dan sonraki en önemli açıklama ola-
rak odanızın bir köşesine asabiiirsi-
niz.
Koray Aydın'ın veciz sözleri şöy-
leydi: "EfsanevıliderimizBaşbuğ'un
evladıyım. Siyaset cephesinde bir
yiğit sesin, bir erkek sesin çıkması
gerekiyordu."
Koray Aydın siyaset cephesinde-
ki bir erkek ses olarak sözlerini şöy-
letamamladı: "Türkmilletinin terte-
mizsJnesine dönüyorum" Koray Ay-
dın'ın erkek bir partinin erkek ba-
kanlanndan birisi oldugunu biliyor-
duk.
Zaten başka türfü olması müm-
kün değil. Tabil ki kadın gibi değil,
'Siyasetteki Erkek Ses'
erkek gibi olacaktı.
Burada, acaba Koray Aydın, kim-
lere "Sizerkekdeğilsiniz" demek is-
tedi? Siyaset cephesinde bazı kadın
sesleri vardı da Aydın bunlardan ra-
hatsız olduğu için mi istifa etmişti?
Dünden beri düşünüyorum. Bayın-
dırlık Bakanlığı'nda yolsuzlukla suç-
lanan bürokratlara bakıyorum, hiç
aralannda kadın göremfyorum. Var-
sa da önemli olmadıgı için adı geç-
miyor.
Demek ki sorun Bayındırlık Ba-
kanlığı'nda değil.
Merakım sürüyor. Siyaset cephe-
sinde erkek olan ses, hükümet için-
de mi diyorum, hükümete bakıyo-
rum, hepsi erkek, birtane bile kadın
yok. Millet Meclisi'nde de kadın sa-
yısı 22'ydi. şimdi 20'ye düştü. Ne-
reden baksan, siyasetteki erkek sa-
yısı kadınlardan kat kat fazla. Her
taraftan erkek sesi çıkıyor.
•••
Siyaset bütünüyle erkekle dolu ol-
duğuna göre KorayAydın ne demek
istedi? Yoksa siyasetteki erkeklerin
cinsiyetinden şüpheye mi düştü?
Birerkek, bir başka erkeğin cinsiye-
tinden neden şüpheye düşer? Belli
ki, Koray Aydın erkek sözcüğünü
başka anlamda kullanıyor. O açık
sözlü, dürüst, güvenilir ve yolsuzlu-
ğa batmamış insanlan "erkek" diye
tanımlıyor. Biraz daha netleştirirsek,
"ülkücülük erkekliktir". "Her ülkü-
cü, kadın olsun erkek olsun, erkek
olarak doğar, erkek olarak yaşar."
Koray Aydın örneğinde olduğu gibi,
erkek olarak da istifa eder.
Tersinden bakarsak; sözüne gü-
venilmez, dürüst olmayan ve yol-
suzluğa batmış olanlar da bu du-
rumda otomatikman "/rad/n"sayılı-
yor. "Kangibikıvırtma"sözcöğp, er-
kek egemen kültürümüzü en güzel
ifade eden sözcüklerdendir. "Erkek
gibi kan" sözü de bazı kadınlan öv-
mek için kullanılır. Yani sonuçta er-
kekler, sözüne güvenilin kadınlar,
sözüne güvenilmez varlıklardır.
Sözüne güvenilmeyen erkekler
"kan gibi"Ğ\r, dürüst ve güvenilir ka-
dın ise "erkek gibi"d\r.
•••
Koray Aydın, milyonlarca dolarlık
vurgun gerçekleştirildiği için ope-
rasyonlar yapılan bir bakanlığın ba-
şındaydı. Bakanlığıyla ilişkili ticari
şirketler kurmuş ve bunlar büyük
kârlar elde etmişlerdi. Basında bu
konuda çıkacak iddialara "erkekçe"
yanıtlar verdi. İstifa etmeyeceğini
söyledi. Her geçen gün yeni iddi-
alar, yeni veriler ortaya çıktı. Soruş-
tumnanın ucu Koray Aydın'a gelip
dayandı.
Işte o anda Koray Aydın, "erkek-
çe* bir tavıria siyaset cephesinden
bir erkek ses olarak istifa ettiğini
açıkladı. Kendisine mutiuluklar dili-
yoruz. Bu ülkede cinsleri, cinsiyet-
lerine göre değil de yaptıklanna gö-
re tasnif eden kültürümüzü sürdür-
düğü için teşekkür ediyoruz. Biz er-
kekler kendisine minnettanz, bütün
kötüleri "kadın", bütün dürüstleri
"erkek" olarak tanımladığı için. Ter-
sini de yapabilirdi, diyebilirdi ki: ''Bü-
tün rüşvet iddialannın, yolsuzluk ve
vurgun iddialannın arkasından er-
keklerçıkıyor, ben de onlan protes-
to ederek kadın gibi istifa ediyo-
rum." Maazallah, ülkücü erkek ca-
mia ne yapardı o zaman. Kendisine
tekrartekrarteşekkürediyoruz, tica-
ri hayatında başanlar diliyoruz.
Tann Türk'ü korusun veyüceltsin."
Yasasın erkek dünyamızın erkek
siyasetçileri, onlarla büyüyüp
geliş/yoruz.