23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 EYLÜL 2001 CUM HABERLER DÜNYADA BUGUN ALİStRMEN Kfbns Için Alarm Lüksemburglu sosyalist parlamanter Jacqu- es Poos'un kaleme aldığı, Avrupa Birliği'nin ya- sama organı Avaıpa Parlamentosu'nun da 31 •reddekarşı 504 oyla kabul ettiği Kıbns ile ilgili raporu, "kepazelik" olarak nrteleyenler haklıdır- lar. Rapor öylesine yanlıdır ki, 1974 müdahalesi- ne yol açan Türk kesimi üzerindeki baskı olay- lanna atıfta bulunulmasını öngören tadil tasan- lannı bile kale almamıştır. Böylesine kin dolu bir raporun, Kıbns sorunu- nun çözümüne hiçbir katkıda bulunmayacağı- nı, tam tersine taraflar arası çözümü engelleye- ceğini görmek içın de kâhin olmaya gerek yok- tur. Nitekim Atina ile Lefkoşa, Kıbns Rum Kesi- mi'nin AB üyeliği gerçekleşene kadar toplumla- rarası görüşmelerde durumu savsaklamaya ka- rar vermişlerdir. Her ne kadar De Soto, eylül için taraflara yap- tığı görüşme çağnsının Denktaş'ın reddiyle kar- şılandığı izlenimini veren bir açıklama yapmış olsa da gerçek, Klerides'in ana konulardan hiç- birini görüşmeye yanaşmaması ve Denktaş için yaşamsal olan görüşmede eşitlik ilkesini kabul etmemesi yüzünden 12 Eylül görüşmesi yapıl- mıyor. Bundan böyle de kimse taraflar arasında an- lamlı görüşmeler beklemesin; Rum tarafı, sure- ta görüşmeye yandaş davranacak, ama çözüm için konuşulması zorunlu sorunlann hiçbirini ko- nuşmayacaktır. ••• Zaten AP'nin son karan üzerine eğer Rum-Yu- nan tarafı ciddi müzakerelere katılırlarsa, diplo- matik budalalıkla maluldürler demektir. Onlara "Bütün isteklerinizi, bizsiziAB'yeala- rak karşı tarafa kabul ettireceğiz" dendikten sonra, neden bizimle müzakereye otursunlar ki? Jacques Poos'un raporunun AP üyelerinin ne- redeyse tamamına yakın çoğunluğu tarafından kabul edilmiş olmasını da çok şaşırtıcı bulma- yın. Türkiye'nin kötü imajı, Kıbrıs konusunda ulus- lararası geçerli şablonun uygulanması halınde, gerçekte öyle olmasa bile Rum tarafının daha haklı görunümde bulunması, "kabul edilemez Türk işgali" sloganının çok iyi işlenmiş olması, nihayet Avrupalının, yerel sorunlan taraflann •çözmesini öngörecek alçakgönüllülük ve sağ- duyu yerine bütün dünyanın meselelerine çö- züm getiren üstün insan olduğu vehmi, bu ka- rann böylesine büyük bir destekle çıkmasında rol oynayan etkenlerdir. Ofayın burasında, haklı olarak "Şimdine ola- cak" sorusu sorulabilir. Sorunun teknik yanıtı, AP kararlannın bağla- yıcı değil istişari olduğunda yatar. Evet teknik olarak fazla bir şey olacağı yok. • • • Ancak bu noktaya fazla bel bağiamak bizim için yanıltıcı olur. Evet AP kararları bağlayıcı de- ğildir, üstelik de AB üyesi ülkelerin hükümetleri ile AP'nin Kıbns konusundaki son karan, çok da birbirleriyle örtüşmemektedir. AP'nin "Kıbns konusunda dediklerimizi yap- mazsanız AB'yi rüyanızda bile göremezsiniz" yollu tehdidi de fazla bir anlam taşımıyor, çün- kü bunun tersi de doğru değildir. Yani bilmeliyiz ki, Kıbns konusunda istediklerini yaptığımız tak- dirde AB üyeliği garanti olmadıgı gibi, yine de çok güçtür. Bütün bunlar göz ardı edılemeyecek olan hu- suslardır. Ama bir gerçeği de görmemiz gerekiyor: Artık Ankara, Kıbns konusundaki klasiktezle- riyle daha ileri gitme olanağına sahip değildir. Türkiye, Kıbns konusunda yeni göruşler orta- ya koymaya, özde ne denli haklı olursa olsun, görünüşteki haksız konumunu düzeltmeye mecburdur. Yoksa Kıbns konusunda çalan alarm zilleri önümüzdeki dönemde, Türkiye'yi güç açmaz- lara sürükleyebilecektir. Sayın Dışişleri Bakanı Cem, bu tehlikenin far- kında görünüyor. Acaba 57. hükümetin liderleri de aynı tehlikenin ayırdındalar mı ve eğer ayır- dındalarsa ne yapmayı düşünüyorlar? Hizbullah operasyonu Emniyetİsa Ahsoy'un peşinde DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - |Üst üste gerçekleştırilen •operasyonlar sonucu Hizbullah'ın lider kad- rosunun tamamına ya- kını etkisiz hale getiril- di. Birçok tetikçi idam istemi ile yargı önünde. Emniyet gûçleri AI- 'manya'da olduğu bildi- rilen örgütûn yeni lıde- ,ri IsaAMsov'unpeşinde. 17Ocak2000sonra- sı Hizbullah'ın üst dü- zey yöneticileri ve as- keri kanat elemanlanna yönelik operasyonlar yoğunlaştı. Örgüt lideri Hüseyin Veüoğlu'nun da öldüriildüğü Beykoz operasyonunda siyasi kanat sorumlusu Edip Gâmüş ile askeri kanat sorumlusu Cemai Tu- tır'ın ele geçinlmesiy- k başlayan Hizbullahçı avı, çok sayıda tetikçi- nin yakalanmasıyla sür- dû. Güvenlık güçleri operasyonlarda önceli- gi örgütûn en tehlikeli demanlan olarak gös- terilen 26 kişilik tetik- çüer listesine verdi. Bu kapsamda eski Diyar- bakır Emniyet Müdürii An" Gaffar Okkan ve 5 görev arkadaşı ile bir- Hkte24Ocak2001tari- hinde şehit edihneden bir hafta önce kamu- oyuna açıkladığı Hiz- bullah tetikçilerinden bazılan yakalandı.Te- tikçilere yönelik ope- rasyonlannı sürdüren polis Istanbul'da 31 Mayıs'ta Abdulvahap Eldnd'yi yakaladı. Marmara bölge so- rumluluğu yapan Ekın- cı'nın Okkan suikastı ile bır ilgisinin olmadı- ğı açıklandı. 26 şeriatçı teröristten son olarak yakalanan ise 9 eylem- de 7 öldürme ve 5 yara- lama olayını gerçekleş- tiren Ahmet Bozkır ol- du. 28 Haziran'da ele geçınldiği açıklanan Bozkır ile birlikte 26 ki- şilik tetıkçiler listesin- den yakalananlann sa- yısı 6'yı buldu. Garih cinayetinde kullanıldığı ileri sürülen bıçakta kan ve parmak izine rastlanmadı Soruşturmada yeni fiyasko• Baştarafi 1. Sayfada Cinayeti işlediğini itiraf eden Yer- mez'in parmak izi bıçakta bulun- mazken cinayet aletinde kan izine de rastlanmadı. Emniyet yetkilileri, günlerdir toprak altında bulunan bı- çağm sapında bulunan kan ve par- mak izlerinın doğal şartlar nedeniy- le silinmiş olabileceğini belirtiıken uzmanlar, parmak izlerinin siline- bileceğıni, ancak kan izlerinin 10 gün içınde sılinmesinin zor olduğu- nu belırttıler. Bıçak üzerinde ger- çekleştirilen kriminal incelemenin sonuçlannın soruşturmayı yürûten • Üzeyir Garih'i öldürdüğunü itiraf eden Yener Yermez'in önceki gün tatbikatta gömdüğü yerden çıkardığı bıçakta nıçbir "iz" bulunmaması yeni sorulan gündeme getirdi. Emniyet yetkilileri, günlerdır toprak altında kalan bıçağın sapında bulunan kan ve parmak izlerinin doğal şartlar nedeniyle silinmiş olabileceğini belirtirken uzmanlar, parmak izlerinin silinebileceğini, ancak kan izlerinin 10 gün içinde silinmesinin zor oldugunu vurguladılar. DGM Savcısı BekirRaifAldemir'e gönderildiği öğrenildi. Öte yandan emniyetyetkilileri, tat- bikatın yapıldığı gün Yermez'e ait kanlı gömleğin bulunduğunu belirt- mişti. Ancak, gömlekle ilgili herhan- gi bir inceleme ve açıklama yapılma- ması yeni sorulan gündeme getiri- yor. Garih cinayeti soruşturmasında ifadelerin çelişkilerle dolu olduğu belirtildi. Cinayetin işlendiği sırada "yalmz" oldugunu açıklayan Yer- mez, asayiş şube müdürlüğüne geti- rilen Pınar Konuşkan'ı tanımadığını söyledi. Pmar Konuşkan ise tanık olarak çıkanldığı DGM'de verdiği ifade de cinayetten bir gün önce ve ci- nayet günü Yermez'le bırlikte oldu- gunu belirtti. Yener Yermez'i asayiş şube müdürlüğünde 7 kişi arasında teşhis eden Konuşkan'ın savcıya ver- diği ifadesinde "Yennez ile oîaydan bir gün önce para karşıhğı mezarhk- tabirtikteoiduk.CinayetgûnüdeYer- mez'le mezarhkta sevişjyorduk. Ga- rih, bize müdahafc edince, Yermez onu btçaklamayabaşladı.Yermez,da- ha sonra kaçtT dediği öğrenildi. Ko- nuşkan, gazetelere yansıyan emniyet ifadesinde Yermez'i hiç tanımadığı- nı açıklamıştı. Konuşkan'm çelişkili ifadeleri nedeniyle DGM'ce yeniden sorgulanabileceği de ifade edildi. Biçakçı da sorgulandı Yermez'in bıçağı satın aldığı iddia edilen seyyar satıcı Halit AJi Özen asayiş şubede polis tarafindan sorgu- landı. Ozen'in ifadesinde cumartesi günleri Eyüp'te bıçak sattığını doğ- ruladı, ancak Yener Yermez'i anım- samadıgını söylediği öğrenildi. Sayman, Garih cinayeti soruşturmasında hukuka aykınlık saptadıklannı söyledi Mağdıırlara barodan yardım Yficd Sayman Istanbul Haber Servisi - Istanbul Barosu Başkanı YücelSayman, ÜzeyirGarihcina- yeti soruşturmasında hukuka aykınlıklar saptadıklannı belırterek "Baro, haklan ih- lal edilenkre açacaklan ceza ve tazminat davalarmda her tûrlü yanbmahazn*" dedı. Sayman soruşturmada 5 adet hukuka ay- kınlık saptadığını söyledi. Hazırlık soruş- turmasının, Cumhuriyet Savcısı tarafindan değıl, polis tarafindan yürütüldüğünü belır- ten Sayman, "PöBs, CMUK'ta öngörükn, zanbyı24saatiçindehâkim önüneçıkartma zorunhıhığunu aşmakiçin üçüncü bir zanh yaratarakgözaitısfiresininnmtılmagnısağ- ladLCinayetiişleyenlerin3IdşioJduğunada- ir kuvvetü bir detiL şûphe obnamasma kar- şın gözaJû süresi uzauidL Bu uygulamadan sadece pofe dcğfl, uzaüna karan veren sav- a ve yargıçda sorumludur. PoBsinsoruştur- mayıyürüttüğü, ifadealdığı,savonm ise po- tisin isteği doğrultusunda gözara süresini uzatarakgörevyapması demokratik yargı- nın uygulamaa olamaz" dedı. Sayman, an- cak hakkında suç isnadı bulunan kişilerin gözaltına alınacağını vurgulayarak Garih ci- nayeti soruşturmasında. "tanık" ya da "şöp- hdenDenkişilerinyakınlan,arkadaşlannın" gözaltına alındığuıa dıkkat çekti. Sayman, anayasanın "Masumiyet flkea- ne uvgun olarak vakalama, gözaltına aima veifadeafanayı" düzenleyen maddesine gö- re gözaltına alınan bir kişinin basm önüne çıkartıhnası, teşhir edilmesi gibi işlemle- nn yasak oldugunu söyledi. Zanlı çocuğun hazırlık soruşturmasının da bizzat Çocuk Mahkemesi savcısı tarafindan yürütülmesi gerektiğini kaydeden Sayman şöyle devam ettı: "KüçûkEN. yakalandıktan sonra sav- a önüne çtkarblmadı, gözalünda tutuldu, poöstaranndan sohbet adıahmdaifadesi abndı,taıukiarlayüzleştirildiAvukatyann- mındanda yararlandmbnadı. n Sayman, gö- zaltından salıverilen kişilen yerlerde sürük- leyerek kendi TV kanalına çıkartmak iste- yen gazetecileri de eleştirdi. Kırmızı bulten Tedmer aramyor Haber Merkeri - Tarihi e- ser kaçakçılığından aranırken Fas'ta yakalanan, ancak Tür- kiye'ye haber vermeden bu ülke tarafindan serbest bna- kılan Aysegül Tedmer, yine kırmızı bültenle aranıyor. In- terpolyetkilileri, kırmızı bül- tenin adlı makamlann onayı ohnadan ortadan kalkmaya- cağına dikkat çekti.Adalet Bakanı HOanet Sami Türk, tarihi Tecimer'in Fas'ta ser- best bırakılmasının Türki- ye'nin "iadetaJepnamesinde- Id gaftan" kaynaklandığı ıtı- raf etti. Türk, Fas mahkeme- sinin; Türkiye'nin gönderdi- ği iade talepnamesinde za- manaşımı süresinin belirtil- memişolması, Şartla Salıver- me Yasası'ndan yararlanabil- me olanağının doğması ne- deniyle Tecimer'i serbest bı- rakhğını söyledi. 'Af t3rtl$ITI3SI . AA'nın haberine göre ise Amasya Asliye Ceza Mah- kemesi 'nce 2 yd 6 ay 16 gün hapis cezasına çarptınlan Te- cimer'in, 4616 sayıh "Şart- laSalıverme veCezalann Er- teJenmesinelüsjdn Yasa"dan beürlenen süre içinde başvu- ruda bulunmadığı içinyarar- lanamayacağı bildırildi. Amasya Emniyet Müdürlü- ğü yeticilileri Tecimer'in ha- len "arananlar" listesinde bulunduğunu beluterek "Hakkmdagıyabi tutukJama karan var" dediler. Uîusal bağımsızlık için başlatılan yürüyûşte sona yaklaşıldı 68'lilerin Bergama çıkarmasıİstanbal Haber Servisi - Ulusal bağımsızlık için yürüyen 68'liler Birliği yann Manisa'ya ulaşacak. Dün Bergama'ya gelen yürüyüş kolu, Eurogold (yeni adıyla Nor- mandy) şirketinin siyanürle alttn aramasınakarşı halkı yıllardır mü- cadele veren Pınarköy ve Çam- köy'ü ziyarel etti. Kuvayı Milliyecilerm Ulusal Kurtulus Savaşı'ndakiyolunu, ön- de ulusal bayrağı taşıyarak izle- yen 68'liler Birliği, yüriiyüşün so- nuna yakJaşö. Yürüyüş kolu önce- lci gün Salihli Belediyesi önderli- ginde düzenlenen etkinliklere ka- tıldı. Tüzün Parkı'ndaki toplanü- nm açış konuşmasını yapan bele- diye doktoru YümazAkahn, yeni- den Sevr koşullan yaşadığımız, Kurtulus Savaşı ve Cumhuriyet ile eJde edilen kazanımlaruı bir bir yitirildiği bu süreçte 2. Kurtulus Savaşı'nı sürdünnemiz gerektiği- ni söyledi. 68'liler Birliği Başka- nı GökalpEren, birtakım güçlerin Türkiye'yi AB kapısma bağlaya- rak Sevr'de başaramadıklannı el- de etmek istediklerini vurgulaya- rak "Kıbrota 1 ürkiye\iişgaki i- ian eden, Ege'deki sorunlann La- hey'e götnrülmesini isteyenler, BVÎF'yi üzerimize sürerek tarımı- mızı,sanayknizi,yüzyılda yaratb- ğınuz kamu kurumlaruu çöker- tenter AB ûikeleri değfl mi" diye konuştu. 68'üîerin sürdürdüğü yü- rüyüşte ortaya koyduklan hedefle- re bütünüyle katıldığını belirten Prof. Dr. Cevat Geray da Ata- tfirfc'ün "Bağımsızfık benim ka- rakterimdir'' sözünü anımsattı. Geray, "1918'deülkemiziişgalede- rekpaytaşanlarbagûnkfiABûB&e- ieridir. Bağunsizbkmücadeiesinin derinköUermesanbnahjız" dedi. Yürüyüş kolu dün Bergama'da Eurogoldşirketinin siyanürle altm aramasınakarşı halkı yıllardır mü- cadele yürüten Pmarköy ve Çam- köy'üziyaretetti. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR irfan Bayar Emniyetteki sorun yeûd karmaşası • Üzeyir Garih cinayetinde polisin delil toplamada başansız olduğu iddialan üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanı Irfan Bayar, emniyette yetki karmaşası bulunduğunu belirtti. Istanbui Haber Servisi - Üzeyir Garih'ın öldürüldügü yerde bırakılan kanlı çuval ve katil zanlısı Yener Yermez'in yakalanıp yer göstermesine dek bulunamayan suç aleti bıçak polisin olay yerinde delil toplamadaki eksiklerini ve hatalannı ortaya çıkardı. Garih cinayetinde polisin delil toplamada başansız olduğu iddialan üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanı Irfan Bayar, emniyetteki yetki karmaşasına dikkat çekerek "Bütün dünyada olduğu gibi olay yeri inceleme ekipleri kriminal polise bağtanmalıdır" dedi. Krlmlnal polisin Kattası büyük' Türkiye'de kriminal alanda çalışan bütün kurumlann eğitim ihtiyaçlannm kendilerince sağlandığına dikkat çeken Bayar, Garih cinayetinin çözühnesıne kriminal polisin büyük katkısı oldugunu savundu. 'Soru$turmaya Ivme kazandırdık' Bayar, "otay yeri inceleme eldpkri kriminaJ poiise bağjanmahdır. Çünkü eğJtimlerini biz veriyoruz. Eksiklerini biz gideriyoruz. Olay yerinin delil bazında değeriendirilmesi ve bize deliUerin sağhkh gehnesi, başanmızla çok bağlantıhdır. Cinayette, Yener Yermez'in dolabmda bulunan pantolondaki kan izlerinin Üzeyir Garih'e ait oiduğunun ortaya çıkanhnasryla, soruşturma önemU bir mne kazandı" diye konuştu. oralcalislar@yahoo.com Koray Aydın günlerce istrfa et- meyeceğini söyledi. Sonra genel başkanı Devlet Bahçeli ile görüştü ve istifa etti. Koray Aydın istrfa eder- ken çok önemli mesajlar verdi. Bu rnesajlan kaydedip başucumuza asmalıyız. Aydın'ın açıklamasını "Ey Türk,titrevekendine dön" çağnsın- dan sonraki en önemli açıklama ola- rak odanızın bir köşesine asabiiirsi- niz. Koray Aydın'ın veciz sözleri şöy- leydi: "EfsanevıliderimizBaşbuğ'un evladıyım. Siyaset cephesinde bir yiğit sesin, bir erkek sesin çıkması gerekiyordu." Koray Aydın siyaset cephesinde- ki bir erkek ses olarak sözlerini şöy- letamamladı: "Türkmilletinin terte- mizsJnesine dönüyorum" Koray Ay- dın'ın erkek bir partinin erkek ba- kanlanndan birisi oldugunu biliyor- duk. Zaten başka türfü olması müm- kün değil. Tabil ki kadın gibi değil, 'Siyasetteki Erkek Ses' erkek gibi olacaktı. Burada, acaba Koray Aydın, kim- lere "Sizerkekdeğilsiniz" demek is- tedi? Siyaset cephesinde bazı kadın sesleri vardı da Aydın bunlardan ra- hatsız olduğu için mi istifa etmişti? Dünden beri düşünüyorum. Bayın- dırlık Bakanlığı'nda yolsuzlukla suç- lanan bürokratlara bakıyorum, hiç aralannda kadın göremfyorum. Var- sa da önemli olmadıgı için adı geç- miyor. Demek ki sorun Bayındırlık Ba- kanlığı'nda değil. Merakım sürüyor. Siyaset cephe- sinde erkek olan ses, hükümet için- de mi diyorum, hükümete bakıyo- rum, hepsi erkek, birtane bile kadın yok. Millet Meclisi'nde de kadın sa- yısı 22'ydi. şimdi 20'ye düştü. Ne- reden baksan, siyasetteki erkek sa- yısı kadınlardan kat kat fazla. Her taraftan erkek sesi çıkıyor. ••• Siyaset bütünüyle erkekle dolu ol- duğuna göre KorayAydın ne demek istedi? Yoksa siyasetteki erkeklerin cinsiyetinden şüpheye mi düştü? Birerkek, bir başka erkeğin cinsiye- tinden neden şüpheye düşer? Belli ki, Koray Aydın erkek sözcüğünü başka anlamda kullanıyor. O açık sözlü, dürüst, güvenilir ve yolsuzlu- ğa batmamış insanlan "erkek" diye tanımlıyor. Biraz daha netleştirirsek, "ülkücülük erkekliktir". "Her ülkü- cü, kadın olsun erkek olsun, erkek olarak doğar, erkek olarak yaşar." Koray Aydın örneğinde olduğu gibi, erkek olarak da istifa eder. Tersinden bakarsak; sözüne gü- venilmez, dürüst olmayan ve yol- suzluğa batmış olanlar da bu du- rumda otomatikman "/rad/n"sayılı- yor. "Kangibikıvırtma"sözcöğp, er- kek egemen kültürümüzü en güzel ifade eden sözcüklerdendir. "Erkek gibi kan" sözü de bazı kadınlan öv- mek için kullanılır. Yani sonuçta er- kekler, sözüne güvenilin kadınlar, sözüne güvenilmez varlıklardır. Sözüne güvenilmeyen erkekler "kan gibi"Ğ\r, dürüst ve güvenilir ka- dın ise "erkek gibi"d\r. ••• Koray Aydın, milyonlarca dolarlık vurgun gerçekleştirildiği için ope- rasyonlar yapılan bir bakanlığın ba- şındaydı. Bakanlığıyla ilişkili ticari şirketler kurmuş ve bunlar büyük kârlar elde etmişlerdi. Basında bu konuda çıkacak iddialara "erkekçe" yanıtlar verdi. İstifa etmeyeceğini söyledi. Her geçen gün yeni iddi- alar, yeni veriler ortaya çıktı. Soruş- tumnanın ucu Koray Aydın'a gelip dayandı. Işte o anda Koray Aydın, "erkek- çe* bir tavıria siyaset cephesinden bir erkek ses olarak istifa ettiğini açıkladı. Kendisine mutiuluklar dili- yoruz. Bu ülkede cinsleri, cinsiyet- lerine göre değil de yaptıklanna gö- re tasnif eden kültürümüzü sürdür- düğü için teşekkür ediyoruz. Biz er- kekler kendisine minnettanz, bütün kötüleri "kadın", bütün dürüstleri "erkek" olarak tanımladığı için. Ter- sini de yapabilirdi, diyebilirdi ki: ''Bü- tün rüşvet iddialannın, yolsuzluk ve vurgun iddialannın arkasından er- keklerçıkıyor, ben de onlan protes- to ederek kadın gibi istifa ediyo- rum." Maazallah, ülkücü erkek ca- mia ne yapardı o zaman. Kendisine tekrartekrarteşekkürediyoruz, tica- ri hayatında başanlar diliyoruz. Tann Türk'ü korusun veyüceltsin." Yasasın erkek dünyamızın erkek siyasetçileri, onlarla büyüyüp geliş/yoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle