23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7EYLÜL2001 CUMA 14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr Üzerinden karayolu geçmesi planlanan Antandros'u koruma ve kurtarma kazısı sürüyor Ida'nm eteğmde bir antik keııt MELTEMKERRAR ALTINOLUK - Edremit Körfezi'nin kuzeyinde, 1da Dağı'nın güney eteğin- deki Antandros antik kenti kurtarma kazısı, Akbank'ın sponsorluğunda sü- rüyor. Alünoluk-Edremit karayolunun 3. ki- lometresinde bulunan kentte kazılar, 1989 yılında kente ait nekropole rastlanmasıyla 1991 yılında baş- lamış. 1995 yılına kadar devam eden bu kazılar sonunda MÖ 7. yüzyıldan başlayıp, kesintı- siz bir biçimde MÖ 2. yüzyı- la kadar bu alanın mezarlık alanı olarak kullanıldığı an- laşılmış. Edremit-Çanakkale kara- yolunun genişletilme çalış- malan nedeniyle önemli bir tehlike altında olan kentin daha fazla tahrip edilmesi- ne engel olmak amacıyla geçen yıl Yrd. Doç. Dr. Gür- can Poİat başkanlığında An- tandros Antik Kentini Kur- tarma, Koruma ve Yaşatma Derneği ile Altınoluk Beledi- yesi'nin destekleri ile yerle- şım alanının saptanmasuıa yönelik bir yüzey araşûrma- sı gerçekleştirilmiş. Yol genişletme çalışmala- n için henüz resmi bir girişim söz konusu olmasa da Polat, Edremit'ten bu yana yol geniş- letmesinin başladığını söylüyor. Kazının 2. açmasının üzennden geçecek olan karayolunun, bu- luntulara en az zarar verme- si amacıyla viyadüklerin üze- rinden genışletilmesı amaç- lanıyor. Kazılar, iki mezarlık ve iki konut alanından oluşan dört bö- lümde sürdürülüyor. Kentin olası- lıkla akropolünü oluşturan Kaletaşı tepesinin batı yamaçlannda gerçekleştirilen kazılarda ortaya çıkanlan yamaç evler, freskolarla be- zeli duvarlan, mozaik tabanlan ile Roma'nın son dönem sivil mimarisinın zengin örnek- lerını oluşturuyor. Şehnn kuruluşu hakkında antik yazarlar çok çeşitli bilgiler veriyor. Antandros'un ta- rihi VTrgillius'un 'Aeneas' kitabından elde edi- len bilgılere göre, Troia Savaşı'na dek uzanı- yor. Kazı başkanı Gürcan Polat, Antandros ken- tinin Troya, Assos gibi az sayıda şehrin bu- lunduğu Troas bölgesınde bulunduğunu ve kazının öneminın öncelıkle buradan geldığı- nı söylüyor. Assos'un erken tabakalan çok fazla kazmadığını, bu anlamda bölge hakkın- da bılgi verecek tek kazının Troya olduğunu söyleyen Polat, bu nedenle bölgenin kültürü- nün çok fazla bilinmediğını belirtıyor. An- tandros kazısı bu anlamda önemli. Kazı, hem yerel Troas malzemesini tanımak hem de Tro- ya verilerinin doğruluğunu, bugüne kadar bi- linen bilgileri onaylamak amacı taşıyor. Klmmerlere alt bulgular aranıyor Polat, Antandros'un çelişkili tarihi boyun- ca Kimmerlere de ev sahipliği yapmış olabi- leceğini, kazının bu anlamda da önem taşı- dığını anlatıyor. Stephanos Byzantios adlı ya- zann Antandros kentinin Edonis ve Kimme- ris diye iki yan adının bulunduğunu ve bu yan adlann da o şehirde yaşayan halklardan kay- naklandığı yolunda verdiği bilgi bir ipucu ni- teliğı taşıyor. Polat, yazann bu bilgilerin ya- nı sıra Kimmerlerin Antandros'ta yüz yıl ka- dar bir süre oturduklannı ve MÖ 570 civa- nnda Lydia Kralı Alyattes'in oğlu Kroisosta- rafından Anadolu'dan sürülerek dışan çıka- nldıklan hakkında bilgi verdiğini de ekliyor. "Şayet verilen bu bilgiler doğruysa, Kimmer- ler burada bir yüzyıl yaşadıklanndan o taba- katara indiğimizde Kimmerlere ait maddi kül- tür verüeri ek geçirmemiz gerekiyor. Antand- ros için en önemli ola> bu." Kentin nekropol alanı da özellikle bulun- tular açısıdan 'özel' bir örnek. Bir tepenin Roma'nmson dönemineaitsivilmiman örneği mozaiktaban, buluntular arasmda yer ahyor. eteğinde yer alan nekropol alanı erozyonla do- larak zaman içinde tekrar tekrar mezarlık ola- rak kullanılmış. Kazı sonucunda bu tekrar- dan kaynaklanan bir tabakalanma ortaya çık- mış. Son bulgulara göre nekropolün tarihi MÖ 8. yüzyıla kadar gıdiyor. Polat, hem bu kadar yoğun bir tabakalaşmanın hem de çok sayıda bulgunun ele geçınldığı nekropolün Ba- tı Anadolu'da özel bir yeri olduğunu söylü- yor. Mezarlar kapalı bir kontekst ve kendi için- de belli bir tarihi barındıran yapılar, bu an- lamda özellikle zengin mezarlanndan Atrika üretimi mezarlardan çıkması yol gösterici ol- muş. "Atrika üretimi malzemelerin hangi ta- rihte, hangitipmalzemenin üretiküği çok açık bir şekilde biliniyor. Bunlarla birlikte yerli malzemenin de mezarlardan gelmesi, yerli malzemeyi de tanımamıza ve onlan da tarib- lememize neden olabilivor." Cage'in bestesi 639 yıl çalınacak HALBERSTADT (AFP) - Almanya'nın doğusunda küçük bir kasaba olan Hal- berstadt, dünyada gerçek- leştinlen en uzun süreli dinletiye ev sahipliği yapı- yor. Bu dinleti, kilise orgla- n üretimiyle ünlü Halbers- tadt kasabasında, ılk kilise orglarının yapılmasından tam 639 yıl sonra salı günü başladı. Dinletide Amerikan bes- teci John Cage' in 'Organ2- ASLSP' (As Slow As Pos- sible) adlı bestesi çalınacak. Salı günü dinletiye gelen- ler parçanm ilk notalannı duyamadılar ama sadece orgların hazırlığını izledi- ler. Parçanm ilk üç notasını ise yaklaşık birbuçuk yıl aradan sonra 3 Şubat 2003 'te duyabilecekler. Sonrakı iki nota 5 Tem- muz 2004'te çalınacak ve dinleti 2639 yılında sona erecek. John Cage'in bu bes- tesınin yorumlanması tam 639 yılîık bir süre içinde Gerhard Woehl tarafmdan üretilen özel bir orgla gerçekleştırilecek. 2000 yılmda gerçekleşti- rilen 'John CageOrgan Pro- ject'in (John Cage Kilise Müzıği Projesi) miman ve John Cage Kilise Müziği Vakfi'nın MichaelBetzieko- nuyla ilgili bir açıklama ya- parak, ilk önemli kilise org- lannın 639 yıl önce yapıl- dığı bu kasabada John Ca- ge'in yapıtlannın böylesi- ne ilginç bir dinletiyle calın- masınm çok yaratıcı bir fi- kir olduğunu söyledi. AM Özgentûrk'ün 'Balalayka' adlı fümi yann gösterilecek. İzmir'de sinema günleri sürüyor Kültür Servisi - 5 Eylül 'de başlayan "Geçmişinve Bugü- nünSineması İzmir'de" baş- lıklı sinema günleri 10 Ey- lül'e dek Kültürpark'ta yapı- lacak. Etkinlik kapsamında 1961-2001 yıllan arasında çekilen ve beğenilen film seçkilerinin yam sıra Prof. Dr. Oğuz MakaL Agah Öz- göç ve AtifYümaz gibi isim- lerin yer alacağı 'Dünden Günümüze Türk Sineması' başlıklı söyleşiler de gerçek- leşecek. Sinema günleri kapsamın- da bugün Memduh Ün'ün 'Kınk Çanaklar'ı, Ömer Uğur'un 'Hemşo'su, Tunç Başaranın 'Abuzer Kada- yıf'ı gösterilecek. Yannın prograrmnda iki eski film var: MetinErksan'ınyönet- tiği 'Gecekrin ÖtesF ve Duy- guSağıroğlu'nun 'Bitmeyen Yol'u. Yeni dönem yapımlar- dan ise ÖmerKavur'un 'Me- lekler Evi' ile Ali Özgen- tûrk'ün 'Balalayka sı göste- rilecek. Pazar günü Osman F. Seden'in 'Düşman Yolla- n Kesti', Semih Kaplanoğ- hı'nun 'Herkes Kendi Evin- de' ve DervişZaim'in 'Filler ve Çimen'i göstenlecek. Sinema günleri pazar gü- nü Haüt Refığ'in 'Haremde Dört Kadın'. SerdarAkar'ın 'Dar Alanda Kısa Paslaşma- lar' fılmleri üe son bulacak. Akbank Caz Festivali heryıl artan katılımla 11 yaşında _<azda degışım ruzgarları KûkûrServisi-11. Akbank Caz Festivaü, Istanbul'da fes- tivallerle hareketli bir yaz geçiren müzikseverleri, bu kez hem Istanbul hem de An- kara'da yine önemli bir mü- zik etkinliğiyle buluşturu- yor. Pozitif Müzik'in düzen- lediği festival, bu yıl 4-13 Ekim tarihleri arasında îs- tanbul ve Ankara'da çağdaş caz müziğinin seçkin ısimle- rini konuk ederken Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nun yanı sıra, Babylon'daki prog- rama ağırlık vererek burada alternatif cazın örneklerini sunmaya çahşacak. Maslak Venue'de açık hava konser- leri yapılu-ken Ankara'daki konser mekânlan HiltonSa Oteli ve ODTÜ olacak. Cazın geniş yelpazesinden farklı sanatçılan bir araya getiren festivalde, trompet ve üflemeli çalgılar ustası Kenny Wheekr, pop ve caz senteziyle yeni bir müzik an- layışı sunan ünlü saksofon sanatçısı Chartes LJoyd, Kü- bah besteci ve piyanist Omar Sosa, günümüzün en önem- li caz gitaristlerinden John Scofield gibi çağdaş caz sa- natçılannın yam sıra, ülkemiz caz sanatçılanndan da Tuna Ötenel & Imer Demirer, ÖmerFarukTekbikk,lIhan Erşahin,OğuzBüyükberber ve Mercan Dede yer alıyor. Festival boyunca, Akbank Kültür ve Sanat Merkezi ve Bilgi Üniversitesi'nde festi- val sanatçılanmn katıldığı seminerler ve film gösterile- ri de izlenebilecek. Bfletterin fiyaflan ~ CRR konserleri: Tam 10 bin, öğrenci 5 bin TL. Venue Maslak konserleri: Tam 15 bin, öğrenci 8 bin TL. (Satış yerleri: CRR Konser Salo- nu, Babylon ve Biletbc gişe- leri.) Ankara konserleri: 10 bin ve 5 bin TL. (Satış yer- leri: Vakkorama Kızday, Dost Music Center, D&R Bilkent ve Migros mağazalan.) Babylon konserleri: 9,10 ve 11 Ekim tarihlerinde ücret- siz. Hafta sonu için 8 bin ve 15 bin TL arasmda, hafta içi içinse 6 bin ile 12 bin TL arasmda değişiyor. 1) Erik Truffaz, 2) Velvele, 3) Charles Llyod, 4)Kenm VVheeler, 5) Mercan Dede, 6) Jeri Bnrnn, 7) Joseph Bovvie Defunkt, 8) John Scofield. K O N S E R P R O C R A M I Babyton • 4 Ekim 22.00 Wibntee • 5 Ekim 23.00 Jeri BrownQuartet • 6 Ekim 23.00 Joseph Bowie's Defiınkt • 7 Ekim 22.00 Erik Truffaz & tfttan Erşahin Project • 8 Ekim 22.00 Erik Truffaz & bhan Erşahin Project • 9 Ekim 22.00 '\Wvefe' Oğuz BûyökberberOaintet • 10 Ekim 22.00 Tuna Ötenel & lmer Demirer Quartet • 11 Ekim 22 00 Tuna Ötenel «&tmer Demirer Quartet • 12 Ekim 23.00 Omer Sosa Septet CRR Konser Salonu • 9 Ekim 20.30 Kenn>WheeferQuartet • 10 Ekim 20.30 Charles LJoyd Quartet • 11 Ekim 19.00 Ömer Fanık TekbUek • 12 Ekim 19.00 Patrkia Barber Trio • 13 Ekim 19.00 John Scofield Trio ve 21.45 BobbyPrevite^ Venue Maslak • 5 Ekim 23.00 Jazzistance/l nited Future Organization •13 Ekim 23.00 The Secret Trroe Featuring Mercan Dede Ankara Hlttonsa • 7 Ekim 21.00 Joseph Bowie's Defunkt • 8 Ekim 21.00 Kenny WheelerQuartet ODTÜ Kongre Merkezi • 9 Ekim 19.00 Erik Truffaz & tlhan Erşahin Project YAZIODASI SELİM İLERİ Abdülhak Şinasi'ye Bir Ağıt Çelik Gülersoy'un yeni yapıti/4. Şinasi Hisar'\ bir solukta okudum. Yağmur yağsın mı yağmasın mı, kararsız, bulanık bir akşamüzeriydi. Yaz bıtıyor, yaz hızla bitiyor diyordum kendi kendime. Abdülhak Şi- nasi'nin öyle bir şiiri vardır, veda eder, elvada der... Çelik Bey, çok etkıleyici bir yazı kaleme getirmiş. Uzun uzadıya anlatmaktan, sözü yayıp uzatmaktan- sa, özlü anlatımı yeğlemiş ve asıl Abdülhak Şinasi Hisar'ı birdenbire bir trajedi gibi karşımıza çıkarmış. Yapıt beş bölumden oluşuyor. Teserrürte genç Çelik Gülersoy'un Abdülhak Şi- nasi'nin kitaplanyla tanışmasını okuyoruz. Yapıtla- nna vurulup kaldığımız yazaria bu tanışmalanmız, sonraki yıllarda mutluluk veren bir anı olup çıkar. Genç Çelik Gülersoy, Ankara Yokuşu'ndaki Hil- mi Kitabevi'nin camekânı önündedir. Camekânda Çamlıca'daki Eniştemiz. Camın gerisindeyse, "efen- diden, hafiftombul, birzat", Hilmi Çığıraçan'ınta kendısi. Hüseyin Rahmi'nin de yayıncısı olan Hil- mi Çığıraçan'dan, öyle sanıyorum ki, edebiyatımız ilk -ve beiki de- son kez söz açıyor. Kadirbilir Gü- lersoy onu da unutmamış, satırlan arasında anmış... Çamlıca'nın olağanüstü anlatısı olan eser, on ye- di yaşındaki okuru büyüleyecektir. Gülersoy hayra- nı olduğu yazan 1948 yazında tanır. Birlikte yürür- ler. O kısacık yürüyüşijt, Çelik Bey tadına doyulmaz bir anlatımla inanılmaz rüya sahnelerimize dönüş- türmüş. Tekrar tekrar okudum. Ikinci bölümde Abdülhak Şinasi'nin yaşamı ince kesitlerie kaleme getiriliyor. Bir yalnızlık hayatı. Dış görünüşte her şeyin düzenli gibi göründüğü, ger- çeklikteyse, her şeyin her an yalnızlıkla yaralandığı yıkkınlık... "Son Yıllan", okuriardan hep uzak tutulmuş, bü- yük yazınsal degeri savrulup gitmış Abdülhak Şina- si'nin yapayalnız, maddi olanaklardan yoksun dün- yasında ölümü bekleyişine gerçek bir ağıt. Bu, çığlığı andınr ağıt, "Aynlışı" bölümünde artık doruğa çıkacaktır: "Cenaze namazı, Aksaray Valide Camii'nde az bir cemaatle (elli kişi kadar) kılındı. Frau Buck, birdu- vara yaslanmış, için-için ağlıyor ve bana soruyor- du: Almanya'da böyle bin ölünce, ülke ayağa kal- kar. Hanisizın, hiç değilse, üniversite gençliğiniz ner- de?" Nihayet "Sanatı "nda, Gülersoy, okurlaryoksunu Hisar'ın 'asıl' mutsuzluğunu vurguluyor Birbirinden yenılikçi, binbirinden güzel kitaplan "eski yalı ve konak sahipleri" okumaktadır. "Şina- si Bey biliyor ve anlıyordu ki, o seçkin okuyucula- nn ilgisini ve sevgisini çeken özelliği, yüce sanatı değildi. Anlattığı, kaybolmuş mekânlardı. Herkes, o sayfalarda kendi çocukluğunu, gençliğini bulu- yordu, ama bûtün 'muhabbetleri', işte oraya kadar- dı." Böylesi yürek yakıcı bir Çelik Gülersoy dikkati de, Hisar'ın AhmetHaşim kitabının bazı sayfalanna yö- nelik: Ahmet Haşim'in ağzından konuşan Hisar, yazarlığının kara talihinden de acı acı yakınmakta- dır... Demin andığım şiirie, "Hazanın Vedaı" ile nokta- lamak istiyorum: "Bu yollarda, bu dağlarda çakan rûzgâhar Birgeliyor, birgidiyor, etveda diyor; Denizlerden, semalardan akan rûzgâhar Veda diyor, veda diyor, elveda diyor!" Takvimde İz Bir akan: "Ertesi günü Sabri'nin telefonu ile, ne yapaca- ğımı şaşırdım: Kırkıncı dereceden bir akrabası or- taya çıkmış, terekeyi tespit davası' açmış. Mahke- me Heyeti, kira işlememesi için, daireyi boşaltmış, eşyalan mahzene indirmişler, Sabri Efendi'yi, pa- buçlan içerde kalacak şekilde kapı dışan etmişler." Çelik Gülersoy, A. Şinasi Hisar, Çelik Gülersoy Vak- fı Yayını, 2001. Aclan Sayılgan yaşamm y i t H • Kültür Servisi - Tiyatro sanatçısı Aclan Sayılgan 77 yaşmda İzmir'de öldü. Ankara Devlet Tiyatrosu'ndan 1989 yılında emekli olan Sayılgan, dün Izmir Devlet Tiyatrosu Konak Sahnesi'nde yapılan törenden sonra. Küçükyalı Hamidiye Camii'nde kılınan namazuı ardından, Doğançay Mezarlığı'nda toprağa verildi. Sanatçmm 'Türkıye'de Sol Hareketler Tarihi' adlı bir araştırma kitabı ile 'Tutuklama' ve 'Deprem' adlı romanlan bulunuyor. K Ü L T Ü R t Ç t Z İ K K Â M l L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle