18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
./FA CUMHURİYET 30 EYLÜL 2001 PAZAF 12 PAZAR KONUGU İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, ekonomide oluşan son gelişmeleri değerlendirdi: TürkiyenirenginoktasıÖzel bankalara devlet tarafından el konulmasını IMF yönlendirdiyse çok yazık olmuştur. Bugün, Cumhuriyet döneminde milli bankacılık, ülke ekonomisini hem özel, hem kamu kanadmda başanlı biçimde çalıştıracak bir gelişme göstermiştir.' LEYLA TÂVSANOĞLU Türki ye İş Bankası, Cumhuriyet'in kuruluşundan bu * yana Türk sermayesinin bayrak gemisi olarak görev yapan bir kuruluş. 80 tane iştiraki var. Pek çok kuruluşla ortaklık yapıyor, onlara destek veriyor. Bankanın Genel Müdürü Ersin Özince'yle, bürosunda konuşurken 30 bin çahşanıyla Türk ekonomisine nasıl önemli bir hizmet verdiğini daha iyi algıladım. Ancak, Türkiye İş Bankası biryandan da bazı medya kurulusları tarafından yanlış yönetilmek, denetimsız olmakla suçlanıyordu. Bunun nedenlerini ve bu suçlamaları nasıl değerlendırdığini Özince 'ye sordum. Özince, Türkiye İş Bankası gibi bir kuruluşun da hatalarmın olabileceği ve eleştiriye açık olduğunu söylerken haksızhkyapılmaması gerektiğinin de altını çiziyordu. Şu anda yöneltilen suçlamalara karşı çeşitli ceza davaları açtıklarmı belirten Özmce, "Beni asıl üzen bunun yasalara saygılı bir basın müessesesınin adına yapılmasıdır " diyordu. - ABD 'deki Dünya Tıcaret Merkezi ve Penta- gon 'ayapüan terör saldınlaruıdan sonra orta- ya çıkan ekonomik kriz Türkiye ve dünyayı na- sıl etkiler? - Ekonomı ve sıyaset bırbırinın aynlmaz iki parçası. Özellikle Batı âlemının müttefiki ve ta- kıpçısı. serbest pıyasa uygulamalannın da kı- demlisı olmak sıfatıyla kuvvetli globalizasyon rüzgân bizi şaşkına döndürmüştü. Biz, Türki- ye'ye daha mı az önem atfedilecek kaygısınday- ken Türkıye'nın önemının aynen devam etmek- te olduğunu gördük. Çünkü adına globalizasyon da deseniz, blokJann soğuması da desenız, aslın- da hıçbır şey soğumuyor. Belki genel savaş, ge- nel çatışma risklerinı ortadan kaldınyorsunuz. Ama lokal sıkıntılar sürüyor. Bu yüzyılda dahi Avrupa'nın göbeğınde savaş olabıldiğini görüyo- ruz. Globalizasyon. çok büyük nüfuslu emeğin, kaynaklann aynı şekilde inanılmaz ucuza sunul- duğu bir Rus, bir Çin pazan gıbi pazarlar arasın- da Türkiye kendinde hiçbır rekabet gücü bula- mayacak. derken ticaretin bileşik kaplar hesabı- nın her yere ulaşamayacağını gördük. -Nasü? - Yani o ticareti buralara getırecek şebeke yok. Ekonomiler arasmda uyum, mutabakat bulun- muyor. Dolayısıyla bu son olay çok net olarak göstermıştır İu Türkiye Doğu ıle Bah'nın, Kuzey ile Güney'in ortasındadır. NATO'nun önemi de- vam etmektedır. Dünyada bu kadar önemli niren- gi noktası kanımca pek az var. - Türkiye belki de tek ciddi ve önemli nirengi noktası mı? - Evet. Bugün koskaca Amerika kıtasındaböy- lesine ciddi bir nirengi noktası yok. Avrupa'nın ergin kültürü ve ekonomileriyle petrolün arasın- da. Bu son ola> lar temellerin insan hayatında ekonomide ne kadar yeri olduğunu gösterdi. Ben, Türkiye'nin en büyük kazanımının, her şeye rağ- men, iradesı, net tavrı olduğunu düşünüyorum. Tavn ergindır. Bunu boyuna sorgulayıp duruyo- ruz. Bu tav ır, ekonomimizi de daha kötûye git- mekten orta vadede kurtaracaktır sanıyorum. El konulan bankalar - Türkiye'de küçük bankalara IMF'nin ön- gördüğü biçimde devlet tarafından elkonuldu; bunlarfona ahndılar. Önümüzdekidönemdebu fona altnan bankalar için bir umut ışığı görii- yor musunuz? - Bu bankalara devlet tarafından el konulma- sını IMF yönlendirdiyse çok yazık olmuştur. Bu- gün. Cumhuriyet döneminde milli bankacılık, ülke ekonomisini hem özel, hem kamu kanadm- da başanlı biçimde çalıştıracak bir gelişme gös- termiştir. Yanı Türkiye İş Bankası ömeğinde ol- duğu gibi devlet elıyle özel banka kurulmuştur ve özel sermaye gelıştirilmeye çalışılmıştır. Bun- da da başanlı olunmuştur. Milli bankacılık ge- liştınlırken de kamu ıktısadı teşekkülleri (KİT) kurularak sanayıcılığın ve özel teşebbüsûn te- melleri atıhnıştır. Üstelık bu temellerin hepsi tut- muştur. Demek ki Türkiye'de bankacılık adına olumlu işler yapılmıştır. Bankacılık sektöründe- ki kötüleşme, özellikle yüksek Hazine borçlan- malan nedeniyle ürettiğınden fazla harcayan bir ekonomi ve bir devlet olmamız yüzünden ban- kacılık sisteminin üzerine birtakım yükler bin- dirilmesinin sonucudur. Son yıllardaki örnekle- rin birçoğunun çok kısa dönemin bankacılık hi- kâyeleri olduğunu görmekbeni son derecemem- nun ediyor. Fona devredilen bankalann bir kıs- mı son 10 yılın yanlış politikalan içinde yanlış verilmiş bankacılık lisanslanyla kurulmuştur. Banka müşterisi olamayan kişilere banka sahip- liğı sağlanmıştır. Bunlann önemli bir kısmı da devletin yüzde yüz garantisi altına aluımıştır. - 1994 krizinden sonra da bankaaiık lisans- lan verUmeye devam edilmedi mi? - Evet. Yüzde yüz kefilinız devlet olan bir ala- na banka müşterisi bile olamayacak kişüer gir- miştir; girmesine izin verilmiştir. Limitsiz bir devlet garantisiyle bu bankalar sağlıksız bir şe- kilde büyümüştür. Bunlan masaya yatınp urlan mali sistemden çıkaracağız, diyen IMF ise var- sm IMF olsun. Bunu IMF'nin söylemesi kesin- lıkle zul değil. Kişisel kanıma göre bir banka ay- nen bir gıda maddesi gibidir. Bozulduğu zaman kullanılmaz. Onu bir muameleye tabi tutar, der- leyip toparlayarak temizleyebilirsiniz. Ama bu- na rağmen o bozulmanın izleri kahr. Bankacıhk- tan yararlananlann oranı, bankalann sunduklan hizmetlerin nüfusa oranı OECD istatisriklerinde yer alıyor. Polan aşabllmek - Türkiye'de neredeyse Türk Lirası terk edil- di, her şey dolara odaklandi. Bunu aşabibnek için neyapümah? - Hiç kimseyi dövize yatınm yapmaktan alı- koyamazsınız. Ama bu bir güven sorunu. Sade- ce döviz değil, bugün altına da yatınm yapılı- yor. Devletimizin itibannın yüksek tutulrnası şart. Madem ki biz bu kadar hassas bir coğrafi konumdayız, madem ki bu kadar yıldır çok ağır iktısadi bozulmalar yaşadık, geriye en önemli şey olarak itibanmız kalıyor. Çok zayıfbir bün- yenin dahi çok güçlü bir benliği olabilir. Vatan- daşa güven verecek tavırlann hiç durmadan ser- gilenmesi lazımdır. Örneğin, geçenlerde açılan Türk Lirası'na itibar kampanyası gereksiz yere eleştirildi. O kampanya dolan reddetme anlamı- nı taşımıyordu. Biz, kuruluş olarak ona katıla- cağımızı söyledik. Buna katılmak, döviz tevdi- at hesabı açmamak demek değildi. Ama artık Türk Lirası üzerinden satın alabileceğimiz ürün- lere neden dövizle fiyat verelim? Türk Lira- sı'nm pratikte dolaşımmı mümkün kılmak la- zun. Türk Lirası'nı hacim olarak taşımak müm- kün değil. Liradan fazla sıftr atarsak kayıt dışı ekonomiyi kolaylaştırmış oluruz deniyor. Aksi- ne, kayıt dışı ekonomi bugün dolar, döviz üze- rinden dönüyor. Bugün bankalann zırhlı araçla- n parayı taşıyamıyor. Fona devredilen bankalann bir kısmı son 10 yılın yanlış politikalan içinde yanlış verilmiş bankacılık lisanslanyla kurulmuştur. Banka müşterisi olamayan kişilere banka sahipliği sağlanmıştır. Bunlann önemli bir kısmı da devletin yüzde yüz garantisi altına alınmıştır.' PORTRE ERStN ÖZtNCE Yükseköğrenımını Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) tdari Bilimler İşletme Bölümü 'nde tamamladu 1976 yüından bu yana Türkiye İş Bankası'mn çeşitli kademelerinde görev yaptu 1994 Mayıs ayında Genel Müdür Muavini olarak atandu 1998'de Genel Müdürlüğe getirildi; aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkam oldu. Banka iştiraklerinden Şişe Cam AŞ ve İş- Tım AŞ'nin Yönetim Kurulu Başkanu Güçlü olan kuralları koyar- Bizim insanımızda neden kendi ekonomimizi, kendi siyaseti- mizi, kendi ülkemizi koruma bilinciyerieşemiyor? Bu ülkeyi çağ- daşlık adına ille de birilerinepazatiamak mı gerekiyor? - Bunun bu kadar basit olup olmadığını büemiyorum. Yalnız, şurası kesin kı güçlü olan kurallan koyar. Bu, bütün ilişkilerde böy- ledir. Siz malınızı satmak için gümrük birliğine muhtaçsınız, bu- nu yapmak zorundasmız. Ama rekabet gücünü yitirmeyeceğiniz bazı önlemleri de alırsınız. Bugün Saym Kemal Derviş bir tespiti yapıyor ve diyor ki: "Kur bugün yüksek. Ama yüksek kurun ib- racatı arttıncu ithalatı azalücı bir etkisi var" Ama, Türk Lırasf nın dolar karşısındaki kurunu 2.5 milyon li- raya çıkaralun da rekabet gücümüz artsm mantığı da doğru değil. Türkiye Gümrük Bırlığı Anlaşması'nı imzaladıktan sonra ekono- misini bir miktar koruyucu önlemleri alabilseydi bu denli dış ti- caret açığı verir duruma gehnezdi. Teneffüs ettiğimiz siyasi or- tam, iç ve dış unsurlar Türk Lirası'nı ne yazık ki bu düzeylere ge- tirdi. - Bir medya grubu Türkiye Iş Bankası ve size çok sert elestiriler yöneltti Siz bu tavrı nasıl değerlendiriyorsunuz? - Hiçbir şey eleştirilemez değüdır. TC devletinin bu kadar ağır eleştırildiği bir ortamdayız. Ben bu eleştiriyi de eleştiriyorum. Insanlann kendilerini sorumlu mevkılerdekilerin yerlerine koya- bilmelen için en azından o kadar bilgiye sahip olmalan gerekir. Ağ- zı olan konuşuyor gibi değil de tükürüğümüzü bir yutmayı ögrensek... Her konuda fikir üretmemeyi, her şeyden önce vatandaşlık görevle- rimızı yapmayı hedeflesek her halde maksat daha iyi hasıl olacak. Be- nim müessesem mutlak başanlı mı? Hayır. Türkiye"nın bunca olum- suz gelişimi içinde bankamızın da, iştiıaklerinin de, müştenlenmı- zin de mutlaka birçok sıkıntılan oluyor. Biz bunlan elımizden geldi- ğince çözmek durumunda kahyoruz. Türkiye tş Bankası na yapılan çok yoğun eleştiriyi ben bankanın önemsenmesıne venyorum. Eleş- hrenler müessesenin çok sabiplıliğinı bilerek bunu kışkırtmaya çalı- şıyorlar. Öyle bir provokasyona gerek de yok. Türkiye İş Bankasrnın yüzbinlerce hissedan vardır. Biz genel kurullanmızı kapalı kapılann ardında değil, bın kişılık salonlarda yapıyoruz. Bu tür müesseseler- de kararlar kolektif alınır. Bu tür bir müessese bir genel müdürün pat- ron manhğıyla idare ettiği bir şirket değildir. Türkiye İş Bankasf nın genel müdürleri canlannın istediğini yapamazlar. Türkiye bu kriz ıçınden geçerken, bankacılık sektöründe böylesine skandallar yaşan- mışken knz döneminde yerli ve yabancı sermayeyi milyarlarca do- larla ülke hazinesine teslim eden bir inisiyatifî dolarlan havaya saç- makla değerlendırebılmek cesaret ışidir. Bunuyapanlan cesaretlerin- den ötürü kutlamak lazım. Bu tür kurumlar şu ya da bu kişilerin, ge- nel müdürlenn yönetimi altında yoluna devam edecek şekilde iyi planlanmış, iyi kurulmuştur. Böyle kurumlar da kalıcıdır. Eleştiri ol- duğu öne sürülen, haksız suçlamalar yapıldığında tekzip talep ede- rız. Bu kabul edilmemişrır. Kurumun itibannı yıpratmamak için mah- kemeye gıtmeden önce tedbir karan uygulatmak ıstedik. Ona da uyul- madı. Şımdı, çeşitli ceza davalannı açtık. Ülke bu kadar dar durum- dayken Türkiye Iş Bankrası kadrolannın böyle işlerle uğraştınlması benim için üzüntü venci. Ben şu anda tüm kadromu çok daha yarar- h işlere yönlendırmek ısterdim. Aynca banka, ne bir grubun ortağı, ne de bir grubun düşmanıdır. Türkiye İş Bankası birçok kimseyle or- taklık yaparak bugünlere gelmıştır. Zaten misyonu budur. Bunu ban- kacılık ılkelen içinde ve ayırt etmeden yapmıştır. 1leri sürülen savla- nn hepsini mahkemeler değerlendirecek. En üzüntü verici yönü bun- lann yasalara saygılı bir basın müessesesi adına yapılmasıdır. Yüzde yüz kefiliniz devlet olan bir alana banka müşterisi olamayacak kişüer girmiştir. Limitsiz bir devlet garantisiyle bu bankalar sağlıksız bir şekilde büyümüştür. Bunlan masaya yatınp urlan mali sistemden çıkaracağız, diyen IMF ise varsın IMF olsun.' 'DEVLET AŞIRI BORÇLANDF KTTler verimli çalışmalı- Maliye Bakanhğı'nın rakamlarına göre Türkiye'de toplanan 24 katrilyonluk vergi var. Buna karsütk 25 katrilyon lirafaiz ödemeleri- negitti. Böyle bir uygulama nasü yapüabilir? - Ekonominin dengelen bir tarafa. kamu den- gelen yıllardır büyük açıklar vererek çok ciddi bir borç sarmalı içme girilmıştir. Ürermeden tü- ketilmiştir. Sermayeden para kazanılmaması kö- tü ohnuştur. Yapılmış olan yatmmlann verimli çalıştınbnaması bu kötü gidişı hızlandırmıştır. Bizi ılgilendıren, bir KlT'in körü körune çalış- ması değildir. Onlann verimli çalışması bizi va- tandaşlar olarak çok ilgilendiriyor. Biz körü kö- rüne istihdam sağlamak zorunda değiliz. Hiçbir şeyi sübvansıyonla ayakta tutmak gibi bir zorun- luluğumuz yok. Devletin aşın borçlanması, eko- nomiyi çok yanlış yönlere sokmuştur. Eşyamn tabiatı gereği özel sektörde verimlihk, kâr ara- yışı vardır. Bunun kamu sektöründe de böyle ol- ması gerekir. Acunasızca verimlilik arayışınm olması lazundrr. Kamu sektöründeki her kuru- luşun düzgün çalışmasınm ille de özelleşrirmey- le sağlanabileceğini de düşünmemelidır. Ben özelleştirmeye karşı değilim. Artık kavramlar da değişti. Ya devlete ya da patrona aıt olmuyor. En güzel örneği Türkiye İş Bankası 'dır. Ben, pat- rona ait olmak yanlışhr demıyorum. Bugün özel sermaye dahi mıllı Türk sermayesidır. Onu hiç- bir şekilde hasım olarak düşünmemeliyiz. O da bu toprağı terk etmemiştir ve bütün risklere rağ- men elini taşm altına koymuştur. KİT'ler borsa- ya kote, halka açık olmahdır. Yani kolektif ser- mayeye geçilmelidir. Halka açık olunca yaban- cı sermaye de giriyor, Türkiye Iş Bankası örne- ğinde olduğu gibi... Petrol oflsl ve ;işe Cam - Birtakım KİT'leri verimli olmadıkları için özelleştirdik, Etibank ömeğinde olduğu gibi de işleryürümeyinceyeniden devleüeştirdik. Bu iş mi? - Yanlış kişiye verirseniz sizın yanlış yöneti- minizden daha da yanlış yapılır. Ama artık o an- layış devam edemez. Ustelik artık Türkiye'de hiçbir yanlış bankacılık lisansı verilemez, veril- memelidir. Bundan sonra da bankacılık sektö- ründe sıkıntı olmaz mı? Olur. Bu serbest reka- bet ortamıdır. Çıkanlar da olur, batanlar da... KİT, verimli çalıştınlmalıdır. Ama verimli ça- lıştınlamıyorsa elden çıkartılır. Örneğin bugün fabnkalan satıp okul yapabilirsiniz. Bu da bir politikadır. Özelleştirmeyle ilgılı bir örnek ve- reyim. Petrol Ofisi'ni ele alalım. Petrol Ofısi, özelleştirilmesine tereddütle yaklaşıhnış bir şir- kettir. Türkiye Iş Bankası olarak biz bunun yüz- de 51 hissesini bir başka grupla aldık. Türkiye Iş Bankası 80 tane iştırakine sermaye biriktire- bilmiş bir gruptur. 250'şer milyon dolardan 500 milyon dolar koyarak bir KlT'i yeniden yapılan- du-dık. Böylece istihdam fazlalığı da kalktı. - Türkiye İş Bankası'mn sizin de söylediği- nizgibi 80 tane iştiraki var. Bunlann en önem- lilerinden birisi de artık dünya markası haline gelen Şişe Cam. Bu krizie birliktegrubunuzya- ttnmlan azaltacak mı, yoksa dünya pazarlan- na daha mıfazla açüacak? - Türkıye tş Bankası bugün özel sektörün ön- derliği ve destekçiliğinı yaparken çok başanlı ol- du ve hiç kimsenin de önünü tıkamadı. Bunun aksini söylemek çok büyük vefasızlık olur. Ne yazık ki geçen dönemde bazı oda, borsa başkan- lan böyle davrandılar. Onlann yapması gereken en doğru davranış şunu tespit etmekti: Bugün Türkiye'de özel sektörü Türkiye İş Bankası desteklemeseydı acaba biz burada olur muyduk? Bizim grubumuzun iştiraklerinden en önemlisi 70'U yaşlara yaklaşan Şişe Cam. Şişe Cam, Türkiye Iş Bankası iştiraki olmanın öte- sinde halka açık, borsaya kote bir Türk şirketi- dir. Halka açıklığı artarak sürecektir. Bankayla Şişe Cam'ın faaliyetleri artık aynşrınlıyor. Bu da sermaye, verimlilik, yönetim ilkeleri açısından doğru bir karardır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle