Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 EYLÛL 2001 CARSAMB/
8 HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
veren" Ecevrt ve hükümeti tanafından kamuoyun-
dan "gizleneceği" söylentisi.
Diyeceksiniz ki; Ismail Cem bir iki gün önce bir
TV'de açıkladı. Colin Povvell "çağırdığında dertiai
uçağa atlayıp" ABD'ye geleceğini söyledi.
Meğer bu açıklama şaka maka değilmiş. Önce-
ki gün Cem'in ABD'ye gideceği, Povvell'la görüş-
tükten sonra VVashington'da -kimlerle olduğu söy-
lenmeyen- kimi "görüşmeleryapacağı" açıklandı.
Bir tek gazeteci, bir tek TV haber merkezi Cem'e
bu gezinin nedenini sorma gereksinimi duymadı.
ABD, 11 Eylül'den 12 gün sonra birdenbire Tür-
kiye'yi "en sağlam" dost ve müttefik görmeye baş-
ladı. VVashington'dan geten son haberler bu yön-
de.
Ama, hava koridoriannı, alanlan açtıktan, terör-
' le ilgili istihbaratı vermeye başladıktan sonra...
Cem, acaba VVashington'a desteğin hangi çeşidi-
ni görüşmeye gidiyor?
Taleban'ı ve Ladin'i hakladıktan sonra (tabii hak-
layabilirse) ABD, teröre destek veren ülkelere yö-
neleceğini açıkladı. Örnegin, Irak'ı ya da Bekaa'yı
vururken bizden isteyeceği desteği mi Cem'e an-
latacak?
Ismail Cem, ikide bir "Türkiye'nin birmaceraya
sürüklenmeyeceğini" söylüyor.
Ne ki, kimi haberler mide bulandınyor. Ömegin,
uzun süreceği açıklanan terörle savaşımın ilk per-
desi Afganistan. Bush, 20 Eylül'deki Kongre ko-
nuşmasında, ikinci aşamada teröristleri koruyan,
destek veren ülkelere sıra geleceğini gizlemedi.
Bush üzerinde, Afganistan'a yapılacak askeri ha-
rekâtın vakit harcamadan Saddam'a yöneltilmesi
yolundaki baskılann arttığı bir başka gelişme.
Nitekim, Pentagon Savunma Politikası Kuru-
lu'nda, Afganistan'dan sonra Saddam'ın hedef
alınması konusunda görüşbirliği sağlandığı bildiri-
liyor.
Geç olmadan
Kurul'un kararlan "tavsiye" niteliğinde. Ancak
Türkiye'de "Karanlıklar Prensi" diye anılan Ric-
hard Perie'nin başkanlık ettiği Kurul'da, Irak'asaJ-
dınlmasını Perle kadar hararetle savunan eski Dı-
şişleri Bakanı Kissinger da üye.
Bu bilgilerden sonra "eniştemiz" ABD'nin Cem'i
VVashington'a "kimi görüşmeleryapmak için" ça-
ğırmasındaki nedenleri merak etmemek olanaksız.
İkinci olay; ABD'ye Türkiye'nin vereceği destek-
le ilgili Bakanlar Kurulu karamamesinin "gizli kay-
dryla" imzaya açılması.
"Gizli kaydı" yazarın icadı değil. Zira, iki gündür
kararnamenin peşindeki gazetecilerden öğreniyo-
ruz. Devlet Bakanımız Şükrü Sina Gürel, gazete-
cilere, içeriğinden şöyle birsöz ettikten sonra, üze-
rinde "gizli kaydı" olduğu için kararnamenin tam
metnini veremeyeceklerini söyledi.
Kararname, ABD'nin hava koridorlanmızia ha-
vaalanlarımızı dilediği gibi kullanmasına olanak
sağlıyorsa, metni saklamaya, gizlemeye ne gerek
var?
Kararnamenin tam metni açıklanırsa, sağduyu-
yu tırmalayan kimi (şu) olasılıklar değer yitirir.
Çünkü bu iki soruyla akla gelen olasılıklar kü-
çümsenip kenara atılacak cinsten değil.
Kararname; (açıklanırsa göreceğiz) ABD'ye ve-
receğirçjz desteği "sadece Afganistan 'a yapılacak
askeri hareketle" mi sınırlandınyor?
Yoks$, (açıklanmazsa) kararname "terörie savaş
ger&kççsi ile bundan böyle yapacağı bûtün aske-
ri hareketlerde hava koridorian ve alanlanmızı kul-
lanma blanağını" ABD'ye sağlıyor mu?
Cem'in ani ABD gezisinin kökeninde; örneğin,
acaba bu kararnamenin özüne göre ABD'nin ya-
kın çevremizde yapmayı düşündüğü olası askeri
eylemler yatıyor mu?
Ne gizli kalmış ki gök kubbenin altında?
'Evde'ki Hesap,
'Çarşı'ya Uymadı!..
• Baştarafi Arka Sayfada
lararası teröristleri cezalandırmak için mevcut
tûm yasal mekanizmalan kullanmak, 41 diğer
devletlerin terorizmle mücadele kabiliyetlerini
geliştirmelerine yardımcı olmak!.." (s. 17)
Hele, 'Istihbarat' ile ilgili şu 'tesbitler', son
olaylaria irtibatlı okununca, dokunaklı bir 'kara
mizah' niteliğine bürünmektedir
"... ABD'nin güvenlığıne en ciddi tehdröeri
yönelten devlet ve gruplar hakkında bilgi
sağlayan ıstihbarat birikimimizi ve analitik
kapasitemizi korumaya ve geliştirmeye çok
önem veriyoruz..."
"... Günümüzün istihbarat öncelikleri; politi-
ka ve eylemleriABD açısından düşmanca olan
devletleri; stratejik nükleer güçlere sahip, ya da
nükleer silahlan diğer kitle imha silahlannı ve-
ya bölünebilen nükleer maddeleri ellerinde bu-
lunduran ülkeleri; uluslar ötesi tehditteri;
ABD'nin ulusal güvenlik çıkariannı etkileye-
bilecek potansiyel bölgesel anlaşmazlıklan
çıkarlanna aykın yabancı istihbarata karşı
yoğunlaştınlmış karşı istihbarat ve yurtdı-
şındaki ABD kuvvetlerine ve vatandaşlanna yö-
nelik tehditleri içermektedir..." (s. 23)
Tasanma dlyecek yok. ama...
Programa, tasarım açısından, diyecek yok;
işin acı bir gülümsemeye dönüştüğü yer;
dünyanın bütün sinema ve televizyon ekranla-
nnı işgal etmiş, Hollyvvood yapımı casusluk film-
lerine; tıpatıp uyan bu önkabullerin; yaşanan
acı gerçek tarafından, fena halde çürüğe çıka-
nlmış olması! Sonuçta, hem dünya kamuoyu
önünde küçük düşen, hem de izzet-i nefsi ağır
yaralanan VVashington; terörist bir acte'a, bü-
yük bir devletin alacağı tedbirler ya da göstere-
ceği tepkiyle, cevap veremiyor; onun yerine,
şaşkın bir başkan, belki ortaçağın yobaz Hıris-
tiyanlığından, belki Amerika'nın, cahil taşralılı-
ğından gelen bir refleksle, yeryüzündeki bütün
Müslümanlara, handiyse 'Haçlı seferi' ilân edi-
yor; ilk iki sözü 'bu bir savaştır' ve 'Usâme bin
Lâdin' olmadı mı?..
Sakın böylesi, kâr trendi zayıflamış, savaş sa-
nayiinin çıkarlanna olduğu kadar; 'Beyaz, Hı-
ristiyan ve Bat'lı Emperyalizm'in çıkarlanna
da, daha uygun düşmesin?..
TBMM Genel Kurulu'nda 37 maddelik anayasa değişikliği paketinin 9 maddesi kabul edildi
Gözaltı süresi4güneindirüdiANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-TBMM Genel Kurulu'nda 37
maddelik anayasa değişikliği pa-
ketinin 9 maddesi kabul edildi.
Özgürlüklerin sınırlandınlmasın-
da "düşünce" yerine "faahyetin"
esas alınması kabul edilirken Ana-
yasa Komisyonu'nda toplu suçlar-
da 7 gün olarak kabul edilen gö-
zaltı süresi ise 4 güne indirildi. Ge-
nelkurmay Başkanlığı'nın isteği
üzerine metne eklenen "farik top-
hnn düzeni" ifadesi, ortak öner-
geyle "laik cumhuriyet'' olarak
değiştirildi.
TBMM Genel Kurulu'nda, 37
maddelik anayasa değişikliği pa-
ketinin ilk tur görüşmelerine dün
başlandı. Önergelerle değiştirilen
maddelerin yeni biçimi ile oy da-
ğılımı şöyle:
• Anayasanın başlangıç bölü-
münde "hiçbir düşünce ve müla-
hazanın, Türk miUi menfaatlan,
Atatürk münyetçiliği, ilke ve inkt-
laplan, devletin ülkesi ve miDetiy-
le bölünmeztiği karşısında korun-
ma göremeyeceğini" düzenleyen
5. fıkrada yer alan "hiçbir düşün-
ce ve mülahazanın" ıbaresi, "hiç-
bir faatiyetin" olarak değiştirildi.
Ortak önerge
• Temel hak ve özgürlüklerin
sınırlanmasına ilişkin düzenleme-
de ortak önerge verildi. Genelkur-
may Başkanlığı'nın isteğiyle met-
ne eklenen "demokratik ve laik
toplum düzeni" ibaresınin "de-
mokratik toplum düzeni ve laik
cumhuriyet'' olarak değiştirilme-
sine ilişkin önerge, 425 kabul oyu-
na karşılık 27 ret oyuyla kabul
edildi.
14. maddeye dflzenleme
• Temel hak ve özgürlüklerin
kötüye kullanılmamasma ilişkin
14. madde, "anayasada yer alan
özgüriükJerden hiçbirinin devletin
ülkesi ve milletiyle bölünmez bü-
tünhığünü bozmayı ve insan hak-
lanna dayanan demokratik ve la-
ik cumhuriyeti ortadan kakhrma-
yı amaçlayan faaliyetier biçiminde
kııllgnılaniayaoağı" biçiminde dü-
zenlendi.
• Kişi özgürlüğü ve güvenliği-
ni düzenleyen 19. maddede, Ana-
yasa Komisyonu'nun toplu suç-
larda 7 gün olarak kabul ettiği gö-
zaltı süresinin 4 güne indirilmesi
için ortak önerge verildi.
• Özel yaşamın gizliliği, konut do-
kunulmazlığı ve haberleşme hürri-
yetinin önündeki sınırlamalann kap-
samı daraltıhyor.
Hâkim karan ya da yetkili merci-
in yazılı emri olmadıkça bu haklann
engellenemeyeceği, yazılı emrin 24
saat içinde görevli hâkimin onayına
sunulması, hâkimin 48 saat içinde
karannı açıklamaması durumunda
emrin kendiliğinden kalkması hük-
mü getiriliyor.
Anadfl serbestisi
• Yerleşme ve seyahat özgürlü-
ğünü sınırlandıran esaslar arasın-
dan "ülkenin ekonomik durumu"
ibaresinin çıkanlmasına ilişkin
maddede, 430 kabul, 8 ret, 3 çe-
kimser ve 1 boş oy kullamldı.
• Düşünceyi açıklama ve yay-
ma hürriyetinin kullanılmasını dü-
zenleyen 26. maddede "yasayia
yasaklannuş dilkuUamlamaz" ıba-
resi metinden çıkanlarak anadil
serbestisinin önündeki engeller
kaldınldı.
Kıylok, Bodmmda
toprağa verildi
BODRUM (Cumhuriyet) - 68 KuşağTnm
simge isünlerinden,"Yumma Gözün Kör
GİW, "Bu Kaip Seni Unutur mu?",
"Güzel, Ne GüzeJ Ohnuşsun" gibi
unutuhnaz şarktlann bestecisi Fikret
Ktzılok dün Bodnun'da toprağa verildL
tstanbul'dan önceki akşam Bodrum'a
getirilen Kızılok'un cenazesi, konutduğu
Ozel Bodrum Hastanesi morgundan, oğhı
Yağmur Kızılok ve yakınlan tarafindan
tesiinı ahndi. Adlhe Camn'nde küman
nama7rian sonra cenaze, aDaşlar arasmda
götürüldüğü Gümbet Türbe Mezarhğı'nda
toprağa verildL Kızılok'un cenazeshün
üzerine ilk toprağı, oğhı Yağmur ve
müzisyen Mazhar Alanson atb.
(Fotograf:AA)
Genç: Eıı büyük düşmanım soygunciılar
AYŞESAYIN
ANKARA - Kamer Genç,
TBMM'nin en tartışmalı kişili-
ği. Tunceli halkına göre "halk
kahnunanı", kimilerine göre
şovmen... Kendisine sorarsanız,
"iki gözü, iki kuiaği, bir burnu,
bir ağzT olan normal bir insan.
Meclis'in, hakaretten en çok
"tazminat cezast" ödeyen mil-
letvekillerinden. Konuşmalan-
na, ilgili olsun olmasın mutlaka
Tunceli'nin ve bölgesinin sorun-
lannı iliştiren; aynı zamanda
Meclis'in en renkli kişiliği. DYP
Tunceli Milletvekili Kamer
Genç yaklaşık 2.5 yıl ayn kaldı-
ğı TBMM Başkanvekilliği kol-
tuğuna partisinin
u
ana muhale-
fet" statüsünü kazanmasıyla 5.
kez oturdu. Ister başkanvekilli-
ği koltuğunda otursun, istermil-
letvekili sıralanna; doğru bildi-
ğini, "maHyeti ne olursa olsun"
söylemekten çekinmeyen
Genç'in ilginç çıkışlan hâlâbel-
leklerde...
DevletBakanı KemaJDerviş'e
dönük, Meclis kürsüsünde dile
getirdiği, "IMFdonunuzuistese
onu da mı vereceksiniz?" sözü
ona ait. SHP'den DYP'ye geçe-
ceği günlerde, "DYP'ye geçece-
ğmizyazıbyon bunlardoğru mu"
diye soran ANAP mılletvekili-
ne, "Meclis'iniçindedeeşrinsel-
ler var diye yazıyoriar. Zat-ı âü-
niz eşcinsel nıisiniz?" diye yanıt
veren de... Genç, don meselesi-
ne, "Anadohı'da 'Tefecinin eli-
ne düşersen, donuna kadar alır'
diye bir söz var. Çünkü don, bir
insaıunüzerindekisonekonomik
değerdir'' diye açıklık getiriyor.
Genç, "bdahsı" olduğu
ANAP ve MHP'lilerin muhale-
fetine karşın parlamentodan ye-
niden Meclis Başkanvekilliği
"vjzea" almasından hemen son-
ra Cumhuriyet'in sorulannı ya-
nıtladı:
• Meclis Başkanvekimği'ne
adeta "abone" oldunuz. Sade
nüUetvekui olarak, yeterince et-
Irinobunadığanzımıdüşünüyor-
sunuz?
• Benim seçim bölgemin sı-
kıntüan var. 1978'den 1987'ye
kadar sıkıyönetimin olduğu,
87'den beri de olağanüstü halin
uygulandığı bir üin milletvekili-
yim. Terörün çok yogun olduğu
bir bölge. Her gün sıkıntılarla
karşı karşıya olan bir bölge.
Ekonomik yönden çöküntü var.
Bir dönem, çok fazla insan hak-
kı ihlali vardı. İnsan hak ve öz-
gürlükleri askıya alınmıştı. ln-
sanlann bu acılannın içinden ge-
len bir milletvekili olarak, hü-
kümetler en ufak yatınm getir-
medikleri için, o insanlar bir
yandan olağanüstü halin acıma-
sızbaskılan altında yaşarken öte
yandan ekonomik bir ihmalkâr-
lık içinde olan bölgenin millet-
vekili olmak dolayısıyla, bunla-
n her gün vicdanımda, benli-
ğimde hisseden bir insan olarak,
bunlan çıkıp kürsüde söylemek,
benim için vicdani görevdir.
• Ep büyük düşmanuuz Idm?
• Benim en büyük düşmanla-
nm, soyguncular, ülkenin içini
boşaltan, ülkeyi kendi menfaatı,
ailesinin menfaatı içinkullanan-
lardır.
•Politikanızı,lurgutÖzaI'dan
başlayıp Mesut Yıhnaz'a kadar,
ANAP muhalefeti üzerine kur-
dunuz.
• Tabii tümüyle ANAP'ı kas-
tetmek mümkün değil. ANAP
içinde de çok duzgün, kaliteli,
dürüst arkadaşlanmız var. Sade-
ce ANAP'ta değil bunlar. Mese-
la, Bayındırlık'ta, Ulaştırma'da
ve Sağlık'ta bir sürü yolsuzluk
var. Bayındırlık Bakanlığı'nda
cağım. Tarafsız birorgandır, ma-
kamdırburası. Geçmişte birmil-
letvekili olarak verdiğim müca-
deleyi, Meclis Başkanvekilli-
ği'nde vermem mümkün değil.
Onun için mümkün olduğu ka-
dar tarafsız kalmaya çalışaca-
ğım. Tabii bir yandan parlamen-
ter kimliğim de var. Bakanm,
suiistimal tespit edersem, tutar
parlamentoda söylerim. Kimse
de bunun taraflılık olduğunu
söylememeli.
* Ne kadar tazminat cezası
ödediniz bu yıl? Kazandığuuz
tprm'matifşr da VHT mi?
• Şu andabu yıl ödedigimtaz-
minat 5 milyan geçti. TemeJKa-
ramollaoğiu'na, AyünTümen'e,
Cumhur Ersümer'e ödedim.
Bir de Laleli'deki otelden çıkar-
ken, bana "Bir kadınla mı bera-
berdiniz" diye soran gazeteci
vardı. Ben "AnanJa beraber-
dnn" deyince gitti dava açü. 2
Muhalefetin planı kulisleri hareketlendirdi
ANAP'ta toplu
istifa hazırlığı
B Baştarafi 1. sayfada
Deklarasyonun, imza böiü-
münün ise boş bırakılması
dikkatçekti.ficisayfadan olu-
şan deklarasyonda ülkeninkö-
tü gidişi uzun uzun anlatıldı.
AB'ye giriş için atüması gere-
ken demokratikleşme adımla-
nmnözedendiği deklarasyon-
da, sorumlukonumdaki kişile-
rin "mffletwkiBerBii yetkiâz-
lestirq>, »stemin dışına itt&de-
ri"ifade edildi. Bildiride, *Si-
yasetin mevcut digarşinin riV
şnKİa,bağBnsızmiBetvekaieri-
ilişkin sorular üzerine, "Do-
rum değeriendinnea" yaptı-
ğını belirterek, "ParüTeramaç
değiL araçor. Gereidrse istifa
daederiz" dedi. Adı istifacılar
arasmda geçen Ali Er ise so-
rulara tt
Benm bügim yok"
karşüığını verirken, Burhan
Karada, "Şuandaanayasaoy-
tiyaa vanhr" denilerek, mil-
letvekilleri bu duruma karşı
harekete geçmeye çağnldı.
Yıldınm Akbulut, istıfasına
getirir onu bflemem" demek-
le yetindi.
ANAP kulislerinde, muha-
liflerin "isyan" sürecinin hız-
lanmasmda, Ydmaz'ın, Tu-
rizm Bakanlığı'ndan alarak
"ikinci adam" konumuna ge-
tirdiği Genel Başkan Yardım-
cısı ErkanMumcu'nun "kın-
a" tavnnın etkili olduğu ileri
sürüldü.
gördük. Şirket kuruyor. Bakan-
lık nüfuzunu kullanmak suretiy-
le haksız kazanç elde ediyor. ll-
ler Bankası'nda birçok yolsuz-
luk söyleniyor. Ihaleler2-3 mis-
li şişiriliyor deniyor. Yani yol-
suzluk yapan politikacılan he-
def alıyorum.
• MecnsBaskaım&illigitaraf-
sızhk isteyen bir makam.
ANAP'a karşı tarafeızbğınızı na-
sd koruyacaksuuz?
• Ben kimseye husumet bes-
lemiyorum ki. Ben, bu görevin
gerektirdiği çalışma içinde ola-
seneevvel Hürriyet'ten 2 miryar
aldun. Onu da geldim, çocukla-
ra sünnet düğününde taktım. Şu
anda hakkımızda 16-17 açılmış
dava var.
• Nereden buluyorsunuz bu
paralan? Yetiyor mu genriniz?
• Kira gelirleri işte...
• Halk sizin fotoğramuzı isti-
yormuşpartiden. Basındaiseda-
ha çok magazüı yönünüzle taıu-
myorsunuz. Nasılbir hayran Idt-
lenizvar?
• Inanın, her yaştan insanlar-
danbüyük bir sevgi görüyorum.
Mesela geçenlerde Tunceli'nin
bir köyünde bir şenlik vardı. Bu
köyün büyük bir kesımı Istan-
bul'da oturuyor.
Görüntü itibarıyla FP'ye oy
veren insanlar, ama bfiyük sev-
gi görüyorum.
• Siz kürsüde, her yerde, kimi
hedefahrsaakııı,dogru biktikle-
rinizi söylüyorsunuz. Ama baa
insanlar da drvor ki: "Evet, bu
adamdoğru söyHiyor.Ama bun-
ian yanhş kişi söynıyor." Bu tav-
n neyebağhyorsunuz? Acabako-
nuşma tarzauz mı neden orayor
buna?
• Hayır, o beni çekemeyen in-
sanların söylediği şeylerdir.
Bende bir yanhşlık yok. Ben de
Allah'ın bir kuluyum. Halk na-
zannda, Türkiye koşullannda
benim yanlış tarafım yok. Ama
buradakiler beni kıskandıklan
için böyle söylüyorlar. Benim
nerem yanhş? Herhalde benim
de iki kulağım, iki gözüm, bir
burnum, bir ağzun var. Bunlann
neyi var? Fizik itibanyla neyim
eksik?
• Medyayla Uişkikriniz hep
inişn-çıkışh oklu.Kameralarpe-
şinize takıkh, magazin sayfalan-
nı süskdiniz. Medyanm size kar-
şı tavnnı nasıl değerlendiriyor-
sunuz?
• Benim medya emekçileriy-
le aram çok iyi. Tabii birçok
medya kuruluşunun devletle
alışverişi var. Kredi ahnışlar,
borçlan var, ödemiyorlar, özel-
leştirmeden haksız mal ahnışlar.
Bunlan söyleyince, "Bu ülkeye
bakanhk, başbakanhk yapanlar
bir şey söylemezken bize başkal-
dbnyor bu adam. Bunıı nasıl bi-
tireBm" diyorlar. Geçmişini
araştmyorlar.
Bakıyorlar, hn^ızlık yok, yol-
suzluk yok. Ne yapacaklar; işte
biraz kadın yoluyla, çeşitli yol-
larla tuzak kuruyorlar.
• Kadmlar sizin zaafinız mı?
Eşiniz bu haberlere ne diyor?
• Yoo, böyle bir zaafım yok.
Eşim bunun iftira olduğunu bil-
diği için kale ahnıyor. Kendisi
de biliyor, benim böyle bir şeyim
ohnadığını. Tamamen iftiradan
kaynaklanan, kamuoyuna beni
kötülemeye çalışan komployla
karşı karşıyayım. Onda da başa-
nya ulaşamadılar.
• Sizinleilgüiçokfarkhgörüş-
lervar. Tunceli halkı çok seviyor.
Kimisinegöreşov yapryorsunuz.
Sz halkkahramanımısunz,şov-
men mismiz?
• Valla benim şovmenlikle il-
gim yok ki. Çiçek sulama mese-
lesinden şovmen dediler. Ama
bu, başansızlığa uğramış bir
komplodur. Hakıkatenkendi oğ-
lumun evinden çiçek suladnn
çıktım. Kameralara da "Çiçek
sulamadan genyorum" dedım.
Bu tuttu, kamuoyuna mal oldu.
Anayasa değişikliği
Egemenlîk
tarbşması
IŞDCKANSU
ANKARA-Anayasanın 90. maddesindeki de-
ğişüdik istemı "egemenhk" tartışmasına yol aç-
ü. Değişiklik gerçekleştiği takdırde, ulusal yasa-
lar ile çatışan uluslararası aniaşmalar, aralannda
değiştirilmesi dahi önerilemeyen "egemenük''
hükmünün de bulunduğu anayasanın üstüne çı-
kabilecek. Türkiye Barolar Birliği Başkanı &
demirOzok, anayasanın 90. maddesine
larUemîDederarasıantlaşmalannçatışmasıha&ı-
de milktterarası antlasmalaresas ahnîr" yolunda
hükmün eklenmek ıstemesını değerlendirirken
"BudeğJşiklikjiirüriüğe girerse, biryandan ana-
yasanın amir bir hükmünü değiştirebflmek içta
betiıii bir nisap aranırken anayasada çok önemB
bir unsur olan egementiğin suurlanmasımn dahi
söz konusu olabüeceği bir uhtstararası sözkşme
yürüriüğe girebflir*' dedi.
Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr.
Ibrahim Kaboğlu da uluslararası sözleşmelerin
ikiye aynlmasını önererek "İnsan haldanâeig^
fa'ohtsiaı^rasısözkşmeieriniilasalyasalariaçaaf-
ması haünde bunlara önceüktanmmabdır.Buay-
nm yapümabdır" dedi. Eski Dışişleri Bakanı
Prof. Dr. MümtazSoysaL Avrupa Birhği hukuku-
na göre, alınmış kararlann hukuk hiyerarşisinde
ne kadaraşağı oluriarsa olsunlarherdevletinana-
yasasından üstün olduklannı dile getirdi. Türk
Hukuk KurumuBaşkanı YektaGüngörÖzdende
Türkiye'nin tarafolduğu uluslararası örgütve ku-
rumlarca kabul edilen anlaşma ve sözleşmeler
için bir üstünlük söz konusu olabileceğini, ancak
ülkelerya dakimi ikili antlasmalarkonusunda ay-
n bir düzenleme yapıhnasının gerekliliği üzerin-
de durdu.
Hasim Kılıc:
Parti kapatmak
doğru değil
İLHANTAŞa
ANKARA - Anayasa Mahkemesi Başkanve-
kili Haşim Kıbc, anayasa değişikliği pakeönde
yer alan ve parti kapatmalarda nitelikli çoğun-
luk (5'te 3) aranması koşulunu içeren düzenle-
mesine kişisel olarak olumlu baktığma, ancak
Yüksek Mahkeme'ninbukonuda "doyarfa okte-
ğuna" işaret etti.
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kı-
hç, TBMM gündemindeki 37 maddelik anaya-
sa değişiklığıni Cumhuriyet'edeğerlendirdi. Kı-
lıç, parti kapatmalar için öngörülen nitelikli ço-
ğunluk sisteminın amacının ve bununla neye
ulaşılmak istendiğinin önemli olduğuna dikkat
çekerek "Amaç siyasi partüerin kapanfanagmı
zorlaşOrmak. Kişisel düşüncem bu. Mahkeme
görüşü değil bu. Yasa koyucu böyle bir düzenie-
me yapıyorsa benim söyleyecek bir şeykn yok"
dedi. KıJıç. mahkemenin görüsünü sonnamız
üzerine, "Anayasa Mahkemesi hassas tabi. O
zaman8'de3çoğunhıkdeniyordu. Parlameater-
ler btınu biraz daha yumuşatarak 7'de4'e geör-
miş oMular" dedi.
Sami Selcuk'a tepki
Erdoğan:Talihsiz
bir açıklama
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Yargıtay
Başkanı SamiSeiçuk'un "BuMedis,anavasade-
ğiştiremez'' sözlerine, yargı çevrelerindendetep-
ki geidi.
Ankara Barosu Başkanı SadıkErdoğan, "Ta-
Mhsizbir acüdama" değerlendirmesini yaparken
"TBMM. her şe>i yapmaya muktedirdir. Oddİ
bir hukuk adamına yaraşmayan bir davraaş"
dedi. Erdoğan, yargının da siyasete kanşmama-
sı gerektiğıni vurguladı. Erdoğan, Selçuk'un bu
sözlennin yanlışhğına işaret ederken "Çünkü
Medis'in nitEUğmi tarbşmak yargann siyasete,
bir yerde müdahaksi gibi algılanır. Nasıl bcz 'si-
yaset yargıya kanşmaz' dryorsak, yargı dasfya-
" diye konuştu.