Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
> EYLÛL2001ÇARgAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
HLLEGRO EVtN ÎLYASOĞLU
Borusan yeni sezonda iddialı9F 'SSSSS&ıim:
• Açılış konserleri 28-29
ıylül'de gerçekleşecek.
J
rogramda ilk göze çarpan,
m yılın adeta bir 'Ferit
Füzün'ü Anma Yıh'
lan edilmiş olması.
\ynca bestecimiz îlhan
Jsrnanbaş'ın ilginç bir
yapıtı Türkiye'de ilk kez
seslendirilecek: ' Işte,
Sevgili Viyolonsellerimiz'.
Kriz kısıtlamalanna karşın kûltür
sanat dünyasındakı kuruluşlann sa-
natsal etkinliklerini sürdürmeye di-
renmesi iç açıcı. Gerek devlet sen-
foni okestralanmızın gerekse özel
kuruluşlann orkestralannın prog-
rarnlanna çekınmeden Anadolu ve
yurtdışı turneleri koyrnalan, Aspen-
dos ve Efes konserlerine konuk k o
rolar ve orkestralar çağırmalan öv-
güye değer. Borusan Filarmoni Or-
kestrası yeni mevsımde iddialı ve
zengin programlar hazırlamış. Top-
luluğun sürekli şefi Gûrer AykaL
neredeyse baştan sona hemen her
konseri yönetiyor, orkestrasma sa-
hip çıkıyor. Ayda bir düzenlenen
konserler yine Kadıköy Halk E-
vi'nde ve Lütfü Kırdar'da yer ala-
cak. İlk göze çarpan, bu yıl adeta bir
"Ferit Tüzün'ü Anma YüT ılan
edilmiş olması. Çok genç yaşında
yitirdiğimiz (1929-1977) Ferit Tü-
zûn, sağhğında ne devlet sanatçılı-
ğına ne de herhangi bir ödüle değer
bulunmuştu. Geçen yıl ilk kez Sev-
da-Cenap And Müzik Vakfi tarafm-
dan anısına bir altın madalya veri-
lerek gûndeme geldi. Yapıtlannda
rengârenk nakışlanyla harika bir or-
kestra dokusu işler. Kıvrak, nükteli
söylemi başka hiçbir bestecımize
benzemez. Ferit Tüzün'ûn "Çeşme-
başı" balesi, "Esmtaer"i, "Çayda-
çmTsı, "Söyleşi"si ve "TürkKap-
riçyosu" yıl boyunca Borusan prog-
ramlan arasına yayılıruş. Istanbullu
dinleyici Ffent Tüzün'ü tanımak ıçın
daha iyi bir firsat bulamazdı. Ayn-
cabuyıl 80. yaşını tamamlayan bes-
tecimiz bhan Usmanbaş'ın ilginç
Boğaziçi
konserleri
başhyor
Yeni mevsimle birlikte tstanbul'da
canlanan bir başka müzik ortamı
da Boğaziçi Üniversitesi. Yapı
Kredi Sigorta'nın işbirliği ile
hazırlanan programlar 10
Ekim'den başlayarak her çarşamba
akşamı saat 19.30'da kampustaki
Albert Long Hall Kûltür
Merkezi'nde yer alacak.
Yurtiçi ve yurtdışından
katılacak sanatçılann solo
ve oda müziği
dinletileriyle yıl boyu
sürekli bir festival
havası
esecek. Şimdilik yalnız birinci
dönemin programlan açıklanmış:
Açılışta genç Macar piyanist Afcx
Szüasi bir Chopin akşamı sunacak.
Fazıl Say, 26 Arahk'ta gündüz ve
akşam iki ayn yeni yıl konseri
yapacak. Dünya piyano
yanşmalannda sürekli ödüller
kazanan piyanist Ozgûr Aydın,
kemancı Cihat Aşkın Rebecca
Holtikilisi; 13 yaşındaki piyanist
AyşedenizGökçin; genç Macar
orgcu RHa Totb, arpçı Şirin
Pancaroğlu birer resital
verecekler. Oda müziğinde
ltalyan sanatçı
Vierri Bottaani'nin kurduğu
Toscano Dörtlüsü, Mozart'uı tüm
flütlü kuvartetlerini çalacak;
soprano Birgül Su Ariç ve tenor
Aydın Uştuk, Bekanto'dan
Verismo'ya arya ve düetler
söyleyecekler. Avusturyalı
piyanist Roland Batik ve
'Bridges' triosu cazla klasik
müziği buluşturacak.
Preklasik Oda Müziği
Topluluğu'nun müzik dışı
mesleklerden gelen üyeleri yine
müzik içi disıplinlerini
kanıtlayacaklar.
Öğrencilere ve büyüklere ayn
katogorilerde biletler
düzenlenmiş. Aynca abonman
olarak da mevsimlik
biletler satılacak.
Bilgi için: 0212-358 15 40/1703.
bir yapıtı Türkiye'de ilk kez seslen-
dirilecek: "tşte, SevgiliViyotonseDe-
rimiz''. Viyolonsel grubu ve orkest-
ra için 1999'da yazılan ve ilk seslen-
dirisi Almanya'da yapılan ilginç bir
yapıt.
Borusan Filarmoni, müzik tari-
hinden de oldukça yüklü senfonile-
re yer verecek: Prokofiyerın 7. sen-
fonisi; Bruckner'ın 0 numaralı "Die
NuRe" başlığını verdiği ilk senfoni-
sı; Elgar'ın Enigma Çeşitiemeleri;
Brahms'ın 4. ve 2. senfonisi, Sibe-
üus'un 1. senfonisi. Ravel'm Daph-
nis ve Chloe 2. süitı; Holst'un Ge-
zegenler'i, Beethoven'm 9. senfoni-
si, Carl OrfFun Carmina Bura-
na'sı... Bu yılki solistler arasında gö-
ze çarpan yeni yüzlerden, Ameri-
ka'da yaşayan piyanistimiz Meral
Güneyman, Gershwin'in Fa Majör
konçertosunu; eğitimini Amen-
ka'da tamamlamakta olan parlak
çellistimiz Efe Bahacıgü, Elgar'ın
konçertosunu çalacak. Ünlü Latin
arpçı Alfredo R. Ortiz yeni yıl prog-
ramında yer alacak. Toplulukla da-
ha önce de çalmış olan diğer solıst-
lerden Ayşegül Sanca, 28-29 Ey-
lül'deki açılış konserlerinde Proko-
fiyef'in 3. konçertosunu; Alexan-
der Rudin, Şostakoviç'in 1. konçer-
tosunu; Dimitri Sgouros kendisini
üne kavuşturan, RahmaninoPun 3.
konçertosunu çalacaklar. SunaKan,
Rusçuk Festivali'nin solisti olacak.
Igor Oistrakh ve piyanist eşi Nata-
lia Zertsalova, Mendelssohn'un ke-
man-pıyano konçertosunu seslendi-
recekler. Oistrakh aynca Mozart'ın
sol majör keman konçertosunu da
çalacağı bu konseri hem de yönete-
cek!
Şef olarak Oistrakh ve Gürer Ay-
kal'ın dışında E. Tabakov ve Justus
Frantzvar. Piyanistliği ile büyük ün
yapmış ve şimdilerde şefliği ile par-
layan J. Frantz, kendi orkestrası
"Phflarmonia ofNations", kendi ko-
rosu ve solistleri ve hatta kendi din-
leyicisi ile Borusan
1
a konuk olacak.
Istanbul, Efes ve Aspendos'taki
konserlenn Orff, Beriioz, Ravel
programında orkestralar birleşerek
çalacaklar. Aynca Gürer Aykal yö-
netimindeki Borusan Filarmoni,
mart sonunda Rusçuk'a gıderek Be-
ethoven'ın 9. senfonisi ile oradaki
festivalin kapanış konserini gerçek-
leştirecek. Umanz tüm konserlerin
kayıtlanyla CD dizileri yapılıp ar-
şivimıze kazandınlır.
evini@boun.edu.tr
Yaşama sevincivehüznün resimleri
ÇOCUKSU HÜZNÜN ÖYKÜSÜ - Tuncay Betfl'in resimlerinde hûznü besleven ve ideyi-
dyi adeta seçilmiş bir alana çeken çocuksu öğeler kolayhkla algüanacak bir yahnlıkta.
BURHANGUNEL
luncay Betfl'in resimlen ba-
na her zaman hüzün vermiş, içi-
mi acıtmıştır. Söz konusu hüz-
nü besleyen ve izleyiciyi adeta
seçıhniş bir alana ceken çocuk-
su öğeler, bu resimlerin en be-
lirgin özellikleri olarak kolay-
lıkla algılanacak bir yalınlıkta,
ama aynı zamanda elle
tutulabilecek bir somut-
tukta önümüzde dur-
maktadır. Özenli bakıl-
dığında kendini sakın-
madan ele veren, kopuk
kopuk ya da iğreti ve in-
ce ihnıklerle resimden
resme geçerek birbirine
ulanan öyküler vardır
bu tablolarda. Belki de büyük
bir acının yansımalanndan olan
o çocuksu hüznün oylumlu öy-
küsünden ahnmış, ama henüz
tamamlanamamış parçalardır
bunlar.
Aslında, sanatın hangi ala-
nında olursa olsun, bütün ger-
çek sanatçılann böyle uzun ve
sonsuz bir öyküsü vardır ve
ömürlerinin sonuna kadar o öy-
küyü tamamlamaya çalışırlar,
ama bunu hiçbirzaman başara-
mazlar. Yaptıklan, yapacakla-
nndan daha az olmuşturher za-
man. Çünkü yaşam, sanat çaba-
sınnı gizlerini çözmemize ve
ürünlerimizle o gizleri çıkar-
mamıza, sanat üretimine dö-
nüştürmemize yetecek kadar
• 20 Eylül'de Doku sanat
Galerisi'nde açılan sergi, 10 Ekim'e
kadar açıkkalacak. Sergide, 1988'de
kaybettiğimiz sanatçının
koleksiyonlanndan bir araya getirilen
yapıtları yer ahyOT.
uzun değil. Bu mümkün olsay-
dı, bütün gizleri çözebilseydik,
herkes yapıtını tamamlayarak
dünyadan aynlsaydı, yeni sa-
natsal yaşamlara ve sanat uğ-
raşlanna gerek kalmazdı. Tun-
cay Betil de öyle; resimlerine
baktıkça, eksildiğini ağu" bi-
çimde duyuran bir ressam; üs-
teük kimselere benzemiyor.
Hüzün önde belki, ama re-
simlerinde yoğun bir yaşama
sevinci öne çtkıyor, içinden
geçtiği canlı renklerle. Ama bu
sevincin, üstünü kapatmadan
onu gölgelemeye çalışan, ace-
leci bir hüzün var yanı başında.
Kısacası, hüzünle sevinç el ele,
yan yana, iç içe duruyor bu re-
simlerde ve birbirini tamamlı-
yor. Yaşam da bu zaten.
Kınlgan çiçekler bun-
lar ya da çiçek yüzlü ço-
cuklar, ama onlar da ör-
selenmiş, gönül kırgını
kadmlar, iç burkucu du-
ruştan ya da buğulu
gözleriyle her zaman.
Çok öne çıkan bir çiçe-
ğin, bir gülümseyişin
içinde hemen o an oluşup izle-
yenin imgeleminde kendini var
eden ve duyuran, bitmez tüken-
mez ve ipek incehğındeki o
hüznün yine güneş içinde, can-
h renklerle belirip yaşantıya ka-
nşması. Işte böyle bir ayncah-
ğı var Tuncay Betil resimleri-
nin; yüreğimizde kendine yer
açmayı her defasmda başanyor.
OrçunseVden
piyano resitali
Kültür Servisi - Genç sanatçı Orçun Orçunsel,
28 Eylül günü saat 18.00'de Didim Rotary
fCulübü Lokali'nde bir piyano resitali
verecek. Piyanist, resitalde Johann Sebastian
Bach, Frederick Chopin, Gabriel Urbain
Faure ve Ludwig van Beethoven'm yapıtlannı
seslendirecek. 1985 yılında Istanbul'da doğan
Orçunsel, 4 yaşmda Istanbul Üniversitesi
Konservatuvan'na girerek 2 yıl eğitim
gördü. 1994 yılmda Mimar Sinan Üniversitesi
K.onservatuvan'na giren sanatçı, geçen
yıllarda Cemal Reşit Rey KonseT Salonu'nda,
Yıldız Sarayı ve diğer bazı müzik
salonlannda solo konserler verdi. Pans
FConservatuvan smavlanna hazırlanan
Orçunsel'in 100'ü aşkm bestesinin arasında,
VVTHiam Shakespeare'in yapıtı üzerine yazdığı
'Fvtma' adlı tamamlanmayı bekleyen bir
opera da bulunuyor.
Yazarın ölümünden 19 yıl sonra bulunan iki oyunundan biri, Londra'da sahneleniyor
Çehov'un4
Platonov'u yıflar sonra sahnede
Kûltür Servisi - "Her şey basit
olmahdır». Tûmüyle basit..
Teatral olmamakür esas
olan™" sözleriyle tiyatro
felsefesini dile getiren, Rus
oyun ve hikâye yazan Anton
Çehov'un ölümünden 19 yıl
sonra bulunan iki oyunundan
biri, yıllar sonra yeniden
îngiltere sahnelerinde. Yazanıı
20 yaşında kaleme aldığı
'Platonov' adlı oyun,
Jonathan Kent'in
yönetmenliğinde, David
Hare'in uyarlamasıyla Londra
Ahneida Theatre'da ızleyiciyle
buluşuyor.
Yapıt, Çehov'un her zaman
ustahkla dile getirdiği
sonradan görme kışilerin
• Anton Çehov'un 20 yaşında kaleme aldığı
'Platonov' adlı oyun, Jonathan Kent'in
yönetmenliğinde, David Hare'in uyarlamasıyla
Londra Ahneida Theatre'da izleyiciyle buluşuyor.
toplumdaki yükselişi, taşra
hayatmdaki amaçsızlık ve
işsiz insanlann yaşamını
yeniden gözler önüne sererken
bir yandan da farklı noktalara
dikkat çekiyor.
Oyun 1930'lardaadsız olarak
basılmış ancak 1960 yıluıda,
konusuyla ilgisiz bir adla
('Fatherless') Londra Royal
Court'ta sahnelenmiş. O
yıllarda 27 yaşındaki Platonov
karakterini 52 yaşındaki Rex
Harrison'm oynaması
tepkilere yol açmıştı. Kent'in
yönettiği oyunda en dikkat
çekici unsurlardan biri Paul
Brown tarafindan hazırlanan
ayçiçekleri, nehir ve ağaçlarla
çevrili bir Rus kasaba evinden
oluşan dekoru. Anna (Helen
McCrory) ve Platonov'un
(Aidan GiDen) dışında oyunda
yirmı karakter daha var.
Oyunun başkarakteri Platonov,
modern Rus tıyatrosundaki
çoğu erkek karakter gibi,
kibarlıktan uzak, kendini
beğenmiş, bencil, uyumsuz,
herkesin hayatma müdahale
eden ve başkalanmn
mutsuzluklannı alay konusu
yapan, tehlikeli, neredeyse
alkolik ve aynı zamanda
Çehov'un kendi portresı gibi
çekici, uzun boylu, yakışıklı,
komik, kadınlara düşkün,
çapkın bir karakter. Kadınlara
düşkünlügü ve onlan hep
hayal kınklığına uğratmasıyla
tanuıan Çehov, eski kız
arkadaşı tarafindan kendisine
yazılmış bir şiirde, "Tûm elde
ettiğim bu mu: troni(!)n
dizeleriyle eleştirihnişti.
Oyunda, Aidan Gillen, Helen
McCrory'un yam sua Jefifry
YVkkham. Tam Dean Burn ve
Bernard Kay gibi ünlü tiyatro
oyunculan da yer alıyor.
GUZELİN ARDEVDA
BERTAN ONARAN
Şakip Paşa'nın Çiçekleri
Yazılanmdan herhangi birine rastlamış olanlar,
Demokritos'un şu sözünü sık sık andığımı bilir-
ler. "Evrendeki her şey, rastlantı (olasılık) ve ge-
rekliliğin ürûnüdür."
Şimdiye dek okuyabildiklerim içinde, evrenin
oluşum ve işleyişini bundan daha iyi anlatan söze
rastlayamadım.
Cumhuriyet okurtanna kavuşmam da bu ikilinin,
Memet Fuat'ın sıcacık sanat yuvası De Yayınla-
n'nda tanışıp yoldaş oiduğum Egemen Ber-
köz'ün kişiliğinde buluşmasının sonucu.
Aynı ikili, Şakir Paşa ailesinin oluşumunda da
çok belirgin biçimde gözleniyor; ağacın iki yüzyılı
kaplayan dallannda sıradışı bir sürü çiçek açmış;
bunlardan beşi şu anda Istanbul'da iki galeride,
AKM'de ve Kâzım Taşkent'te sanatseverlere
sunuluyor.
Nev Galerisi, çiçeklerden Nejad Devrim'e ku-
cak açmış; Yapı Kredi'yse öbür dört benzersiz var-
lığı anımsatıyor.
Füreya-Fahrünnisa (Fahretnisa)-Aliye Ber-
ger uçlusunu uzun uzun anlatmama gerek var mı?
Şu ana dek koşmadınızsa, hemen Galatasaray'a
koşun, bir daha kımbılir ne zaman bir araya geti-
rilebilecek o eşsiz şölenin tadına vann.
Üst saloncukta, Halikamas Balıkçısı'ndan anı-
larvar.
Sergiyi ve "Son Bin Fen "/Halikamas Balıkçı-
sı'ntn Sarmal Yaşamı adlı kitabı tasarlayıp hazırla-
yanlar, duvarlara, yakın dostlanndan kimisinin söz-
lerini asmışlar.
Bunlann arasında sevgili ustam Sabahattin
Eyuboğlu'nunki, butün obür söz ve yazılan gibi,
beni evrensel özümden sarstı:
"BilmeyenezoranlatılırBalıkçı'yı dinlemenin ne
demek olduğu. Derin mağaralara kapatılmış rüz-
gâriann birden boşanNermesi gibi konuşur desem
edebiyatsanırsınız. Ama gerçekten birrûzgârolur
Balıkçı konuşurken. Yıllaryılı içinde birikmiş yıldız-
lı karanlıklar, masalı ve gerçeğiyle Akdeniz, yaşan-
mış, tadılmış mavilikler, bir başka türlü yeşıl deniz
diplen, bütün bunlar içinde öpülesi, dövülesi, övü-
lesi sövülesi insanlar, yaratan ve sömüren insan-
lar Balıkçı'nın ciğerinden palas pandıras, üfürüle
tükürüle, çevrile savrula dökülür ortatığa."
•••
"Dünyanın sisinipusunu ne temizler? Poyraz bir,
Balıkçı'nın merhabası iki!"
Dirimsel enerjinin sanat, sevgi, coşku gibi insan
terimleriyle dile gelişinı bu satırtardan daha iyi, da-
ha dolu nasıl antatabilirdik?
İki büyük coşku ustası, evrenin kendilerine
ödünç verdiği enerjiyi insan kardeşlerine "güzel
duyusal sevgi" olarak dağıtırtarken birbirlerine iş-
te böyle sanlmışlardı.
Ben onlardan yalnız birinin, Sabahattin Eyubog-
lu'nun yaşamına katılabildim canlı olarak; ve dün-
yayı kaplayan, VVilhelm Reich'ın çarpıcı tanımıy-
la, "duygu vebasına yakalanmış" insan kardeşle-
rimizin bilgisiz, bilinçsiz, dolayısıyta acımasız elle-
riyle nasıl göz göre göre öldürüldüğünü gördüm.
Bu iRi gerçek "evren çocuğu", hem yaşadıklan
topraklann banndırdığı uygarlıkbirikimini hem "in-
san", dahası "canlı" paydasında birieşen vartıkla-
nn binlerce, milyonlarca yıllık kalıtını "öldürmek"
değil, "yaşatmak" üzere ömür boyu kınlmadan,
küsmeden, yüksünmeden hepimize saçtılar.
Kâzım Taşkent'teki seıgiyi gezerken resimlerie,
seramiklerie, baskılarla, fotoğraflarla, alıntılarla,
onlann ölümsüz evrensel özleri doldu içime, ışıdım,
ayaklanm birkaç saatçik olsun çirkin balçıktan ke-
sildi.
Anadolu tarihinin, insanlık tarihinin bir dönemin-
de bu güzelim çiçekleri açtıran Şakir Paşa ailesi-
ne de; onlan doğurup besleyen uygariıklar beşiği-
ne de sonsuz teşekkürler ettim.
Ve elbet, kendi kazdığı kuyunun dibinde debe-
lenen tüketim toplumunun bilmem kaç yüzyıldır
göz diktiği bu güzelim topraklarda görece rahat bir
soluk almamızı sağlayan; o çiçeklerin açabılmesi-
ne olanak sağlayan eşsiz yıldız Atatürk'e.
<
Baftanlarda Çocuk Şiiri Antotojisr
• ANKARA (ANKA) - Balkan ülkeleri
şairlerinin çocuklara yönelik yazdığı şiirler,
Grafiker Yayıncılık'ın yayımladığı 'Balkanlarda
Çocuk Şiiri Antolojisi'nde bir araya getirildı.
Prof. Dr. Mustafa Isen ve ekibi tarafindan
yayımlanan 'Balkanlarda Çocuk Şiiri
Antolojisi', Türk okuruna Balkanlar'daki zengin
Türk kültür varlığrnı anımsatmayı amaçlıyor.
Balkanlar'daki Türk etkilerinin geniş biçimde
anlatıldığı antolojinin giriş bölümünde, bu
etkilerin sanata yansımalan da değerlendiriliyor.
Antolojide, Makedonya'dan 10, Kosova'dan 16,
Bulgaristan'dan 23, Yunanistan'dan 10,
Romanya'dan 5. Gagavuzlar'dan da 15 olmak
üzere toplam 79 şairin biyografısine ve çocuk
şiirlerine yer veriliyor. Antolojideki şıırlerde
daha çok çocukluk ve okul anılan, banş
özlemleri ve doğa sevgisı ele alınıyor.
Antolojideki hemen tüm şiirler Erdoğan
Yavuz'un desenlenyle süsleniyor.
Yerhngi Şeyler' yine Londra'da
• Kütfâr Servisi- Ferhan Şensoy'un 16. yılma
ulaşan tek kişilik gösterisi 'Ferhangi Şeyler',
29 Eylül tarihınde 2. kez Londra'da
sergilenecek. llki 1999 yılmda sergilenen oyun,
bu kez 'Union Chapel' adlı kilisede oynanacak.
Ferhan Şensoy daha önce Londra'da 'Felek Bir
Gün Salakken' ve 'Aptallara Güzel Gelen
Televizyon Dizileri' oyunlannı sergilemışti.
BUGÜN
• AKSANAT'ta Anthony Quinn'i anma
etkinlikleri çerçevesinde Federico FeDini'nin
yönettiği 'La Strada' adlı fıhn izlenebiur.
(0212 252 35 00)
• BABYLON'da saat 21.30'da Laço Tayfa
performans sergileyecek. (0212 292 73 68)
• FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZt'nde
yönetmen Serkan Özkaya'mn saat 12.00'de
Kendi Yolundan Gidenler, saat 15.00'te Ciddi
Kültûrü Yık. saat 18.00 de Kendi Yolundan
Gidenler ve saat 21.00 de Zencüer Birbirine
Benzemez adlı filmlen izlenebilir.
(0212 252 61 55)