18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 EYLÜL 2001 PAZARTESİ ROPORTAJ MısırFirmnmıIJI. Tutmosis'in İsa'dan 1500yıl önceyapürdığıanıt 1600yüdır İstaıtbul'u süslüyvr Sultanahmet Meydanı'ndaki Düdiitâş tam 3 bin 500yıHık. Diküitaş'ıngMİ İstanbulmacerasıTarih öncesinin mağara yerleşımlenni bır kenara bırakırsanız Istanbul'un kuruluşu, efsanelerin katkı- sıyla ancak İsa'dan 600 yıl öncesine kadar iniyor... Böylece, istanbul'un bir kent olarak tarihi en fazla 2 bin 600 yılı buluyor... Oysa İstanbul'da, insan elin- den çıkmış öyle bir eser var ki tam 3 bin 500 yıllık: SuJtanahmet Meydanf ndaki Dikılitaş... Tek parça büyük bir pembe granit... - •> Obelisk, İsa'dan 1500 yıl önce yontuluyor... Fakat İstanbul'da değil Mısır'da... Firavun HL 1\ıtmosis, İsa'dan Önce 1471 yılında Fırat'ın ötesine geçerek Fılistin, Fenike ve Selef- ki'yi, yani Suriye'yi kontrolü altına alıyor; Asur ve Babil'e kendini kabul ettiriyor... Asya'da krallann ko- alisyonunu bozuyor... Tutmosis yanı 'Onu Tann Thot Yaratü' Fırat'ın ötesine geçışınin anıtlaştınlmasını istiyor... Karnak'ta Amon tapınağının önüne bir obe- lisk diktiriyor... Dikilitaş'ın dört yüzûndeki hiyerog- lifler büyük firavunun şanını ailesiyle birlikte anla- tıyor, zaferlerini dillendiriyor... Aradan bir milenyum geçiyor... Bin yılın üstüne yedi yüzyıl daha geçiyor... Tanhın sahnesındeki ege- men Roma'nın imparatoru Septimus Severus çıktığı Doğu seferinde Istanbul'dan geçerken kentte bır hi- podromun temelini atıyor.. Sevenıs'tan bir yüzyıl sonra 324'te sıra, istanbul'a adını vererek başkent ya- pacak Constantinus'un iktıdanna gelince gözler Mı- sır'a çevriliyor... Antıkçağın Mısır'daki görkemli arutlanndan birinin İstanbul'a getirilmesine ve hi- podroma yerleştirilmesine karar veriliyor... Fakat im- paratorun ömrü yetmiyor... Yenne geçen ILConstan- tinus, babasmın ısmarladıgı taşı yedi yılda yerinden kaldınp Akdenız üzerinden getinrken başka bir za- ferin kutlanması için teknenın rotası Italya'ya çevri- liyor; obelisk Roma'daki Circus Maximus Hipodro- mu'na yerleştiriliyor... istanbul için başka bir 'taş'ın sökülmesi sipariş ediliyor... Ne ki yeni taş yerinden sökülüp Iskenderiye limaruna getirildiğinde II. Cons- tantinus da ölüyor... Imparator Julianus döneminde taşın yüklendiği tekne Akdenız' e açılıyor... Fakat Ju- lianus'un da ömrü yetmiyor... Jovianus ve Valens de gelip geçiyor... Taş, ancak Theodosius döneminde jstanbul'ageliyor... Pevasa güç gösterlsl mi? Obelisk için bir mermer kaide yapılıyor... Merme- rin dört yüzünde imparatorluk locası, locada impa- ratorla iki oğlu, devletin ıleri gelenleri. törenler tas- vir ediliyor ve 390 yılında hıpodromun ortasındaki kaidenin üstüne dikılitaş dikiliyor... Roma henüz Doğu ve Batı olarak paylaşılmamış... Vandallann istilasına uğramamış... Çiçeği burnun- da birbaşkentin tam ortasını ta Mısır'dan sökülüp ge- tirilen devasa bir taş süslüyor... Bu bir güç gösterisi olmalı... Günümüzde. yolunuz Sultanahmet Meydanı'na düşerse... Dikilitaş. dikildiğı yerde duruyor... Üzerin- den geçen fakat 1600 yılın tortusuyla, yerleştirildi- |i zemın bugün yaklaşık dört metrelik çukurun için- de kalmış... Çukurun çevresı taşlarla örülmüş, üstü demır parmaklıklarla çevrilmiş... Şlgeter. slgara paketlerl. torbalar... Parmaklıklar sallanıyor... Biraz zorlasanız, bağ- .andığı taşlarla birlikte devrilecek... Çukurun içi çöp saıtusuna dönmüş... Şişeler, sigara paketleri, naylon :orbalar... Taş örgünün eski sıvası büyük ölçüde dö- flilmüş; çukurun dibınde ve çevresinde yaban otla- nylabırkaç incır ağacı serpilmeye başlamış... Dıkılitaş'ı anlatan tek levha, Turing'in yıllar önce nazırlayıp bir taşın üstünde yere koyduğu küçük bir tnermer: Dikilitaş. Dikilişi I.S. 390. Dikilitaş'ın bulunduğu yer, hipodromda koşulann, araba yanşlannın yapıldığı alanın 'spina' denilen orta ;izgısınin geçtiğı yer... Şimdi Sultanahmet Camisi ile fbrahim Paşa Sarayı'nın bulunduğu alanlarda hipodro- mun tribünieri yükselıyor... Hipodrom, en görkemli tö- renlere, şenliklere ev sahipliğı yaptığı gibi en büyük ayakJanmalann da toplanma yeri olarak tarihe geçiyor... Burada eskı ımparatorun cezası veriliyor, yeru impara- tor alkışlanıyor... Bizans'ta saray ve halk hipodromda ya dostluk için bir araya ya da düşmanlık için karşı kar- şıya geliyor... Aynı düzen Osmanlı için de geçerli... Os- manlı, lstanbul'u aldığında harabeye dönmüş hipod- rom, bu kez 'at meydanı' olarak tarih sahnesine çıkı- yor... Yine yanşlar, gürz talimleri yapılıyor, eğlence- İer, şehzadeleriçin sünnet törenlen düzenleniyor, eko- nomi bozulduktan sonra yeniçenler ayaklanmak için Atmeydanı'nda toplanıyor... Atmeydanj'nın Sultanahmet Meydanı adını alması ise Sultan Ahmet'ten çok sonra 19. yüzyılda Sultan Ab- dülaziz'in zaptiye nazın Hüsnü Paşa'nın meydanı bir park olarak düzenlemesiyle oluyor.. Üç yılan kafası Zamanı geriye alıp, Dikilitaş'tan birkaç adım öte- ye gidersek... Tunçtan dökülmüş bir başka 'dildt' Yı- lanlı ya da Burmalı sütun süslüyor spinayı... Yılanlı sütun da Dikilitaş gibi 4. yüzyılda hipodroma dikili- yor... Ancak yapıhşı isa'dan 479 yıl öncesine daya- nıyor... Pers saldırılanna karşı Yunanistan'daki şehir devletlergüç birliği yapıyor; Platea Deniz Savaşı'nı Helenler kazanıyor... Zaferin anısmı yaşatmak için de kazanılan ganimetlerin madenleri eritilerek bu sü- tun dökülüyor; Delfi'deki Apollon tapınağının önü- ne dikiliyor... Yapımından yaklaşık sekiz yüzyıl son- ra da Istanbul'a getiriliyor... Birbirine dolanmış üç yı- lanın kafalan 18. yüzyılda düşüyor; sütun 'Burmalı' admı alıyor... Bir söylentiye göre ise Osmanlı sultan- lanndan biri güç gösterisi yapmak için yılanlardan birinin kafasını kopartıyor... Bir başka söylentiye gö- re de 1700'lerdeki Lehistan elçisüıin adamlan yılan- lann başını kesip alıyor... Ama bir gerçek var ki, 19. yüzyılda yılanlann birinin üst çenesi Ayasofya'nın yanında Dariilfünun bınasının temeli atılırken bulu- nuyor; halen Arkeoloji Müzesi'nde sergileniyor... çöp üretlm merkezl Fakat, yılanlann başlannın üstünde altm bir saca- yağında yükselen yaklaşık üç metre çapındaki altm kazan ise Delfi'deki yerinden söküldüğunden beri bulunamıyor! Yılanlı Sütun da yüzyıllann dolgusuyla çukurda kalmış durumda... Yılanlı Sütun'un çukuru da Diki- litaş'ınki gibi çöplük ve yaban otlan üretim merke- zi halinde... Yılanlı'dan birkaç adım sonra bir sütun daha: Ör- me Sütun... Bu kez 'rthaT değil 'yeıü' yapım... Hıpodromun spinasına 9. yüzyılda örme taşlarla dikiliyor... Kim bilir hangi zafer kutlanıyor... Taş taş üstüne konarak yapılan sütunun yüzeyi kabartma bronz levhalarla süsleniyor... Kaıdesindeki yazıttan Örme Sütun'un Rodos'taki dünyanın yedi harikasmdan biri Apollon heykeli ıleboyölçüştüğüanlaşılıyor... 1204'teLatin- ler, Bizans'a girdiğinde bronz levhalan söküp yağ- malıyor; geriye yontularak üst üste dizilmış taşlarla mermer kaidesi kalıyor... S, B'yi sevlyoo... Örme Sütun da çukurda ve çukur çöplük halinde... Orme Sütun çöplüğünü, eski hipodromun öteki arutlanndan ayıran özellik ise mermer kaidesinde 21. yüzyıl vandallığının izlerini taşıması... 9. yüzyıl- dan kalma yazıtın üstüne siyah yağlıboya kullanıla- rak fırça ile 'S.B...' yazıldıktan sonra altına bir 'kalp' şekli çizmiş biri... Bu 'pisHği' temizlemek ilgili bin- nin aklına gelmiyor... Belki de Sultanahmet Meyda- nı'yla ilgilenen yok... Çevreye birkaç bank yerleşti- ren belediye, tel örgü ıçine ahnadığı çimenleri tah- rip etmedikleri için halka teşekkür tabelası asmış, gitmiş... Sultanahmet Meydanı turist kaynıyor... Hipodrom- daki sütunlar güneş kadar göz alıyor... Kentin tarihinden eski, tam 3 bin 500 yıllık bir Di- kilitaş ve diğerleri bu meraklı kalabalığın içinde ken- di yalnızlığını yaşamaya devam ediyor... Hiç olmazsa arada bir çöpünü alın bari! ENTERNET M E H M E T SUCU mehmet(Ş cumhunyet.com.tr Saldını sanal âlemde Dünyanın lideri (!) ABD'ye düzenlenen intihar saldınlan tüm dünyayı sarstı. Çağ- daş iletişim araçlan ve özellikle 7V aracı- lığıyla olayı hemen ertesinde anbean iz- ledik. Televizyonlar neredeyse canlı ola- rak eylemi ve ardından gelen gelişmele- ri, yorumlan ve analizleri izleyicilerine ak- tardı. Strateji uzmanlanndan pilotlara, si- yasetçilerde yapı uzmanlanna kadar her- kes televızyon yayınlannda boy gösterdi. Binalann nasıl yıkıldığı anirnasyonlarla an- latıldı. Hatta bir bilgisayar oyunuyla New York'tan havalanan uçak ikiz kulelere çarptınldı. Kısacası tele- vizyonlar ellerindeki tüm olanaklan kullanarak ken- di yayın çizgilerince bu korkunç olayı izleyicileri- ne aktardı. Televizyon ha- berleri, analizleri yine de bır anlamda suya yazılan yazılar gibi. Ertesi gün ga- zete satışlarında yüzde 25'lere ulaşan bir artış gö- riildü. Çünkü insanlar sin- direrek okumak ve kendi analızlerinı yapmak isti- yorlar. Bır gün sonrayı beklemek istemeyenler ise olayı duyduklan anda internettekı haber sıteleri- ne yüklendi. Sadece ha- bersitelerine değil internet üzerinde New York'tan canlı yayın yapan web kamera- lara da bir hücum başladı. Tanınmış habersiteleri karşılayamaya- caklan bir ziyaretçi trafiğine tanık oldular. Msnbc.com, Cnn.com ve cbsnews.com gibi haber sitelerinın ziyaretçileri "500-13 eıror codes", "http Eıror 500-13-Server too busy", "Cannot find server or DNS Error" gibi hata mesajlan ile karşılaştılar. llk anda yaşanan dehşet yerıni merak duygusuna bıraktıkça bu mesajlarla kar- şılaşanlar da çoğaldı. Olayın hemen erte- sinde msnbc.com saniyede 22 bin civa- nnda bir ziyaretçi ile karşı karşıya kaldı. 9 saniye içinde görüntülenebilen sayfalann izlenebilme süresi 30-40 sanıyeye yüksel- di. Bu sorunu gidermenin tek yolu vardı. Ve hemen tüm siteler kısa süre içinde bu- nu yaptılar. Haber siteleri sayfalanndaki fotoğraf, video ve sesleri neredeyse ta- mamen kaldırdı ve sadece yazı ile yayın yapmaya başladı. Msnbc.com New York saati ile 11 .OO'de sitesindeki tüm grafik ve rek- lamları çıkardı. Hemen ardından cnn.com'da benzer bir uygulamaya geç- ti. Böylece internet siteleri uzun bir süre sadece bilgi vermek için ça- lıştılar. Ziyaretçi trafiği nor- mal düzeyine indikten son- ra haberler süslenip grafik- ler ve reklamlar yerterine kondu. ••• Türkiye ıçtn yayın yapan haber siteleri ise bu denli önlem almalannı gerektire- cek bir akınla karşı karşıya kalmadılar. Ancak bir arka- daşımın deyimiyle haber portalı değil de haber apar- talı olan sitelerdededikodu- lar yaygınca yer buldu. Apartal terimi kendi haber kaynağı olmayan ancak sağdan soldan haber apar- tan ve mahreç göstermeyen siteler için kullanılıyor. Söz konusu srtelerden birinde Afganis- tan'da yaşayan ve Taleban karşıtı olan Üstat Atta Muhammed'in sitesi aynı isimdeki zanlı Atta Muhammed ile kanş- tınlıp işte teröristin sitesi diye duyuruldu. Halbuki haben yazan arkadaş bir zahmet aynntısını okusa veya televizyonlardaki fotoğrafla sitedeki fotoğrafı karşılaştırsa bu rezalete imza atmayacaktı. Bu yaşan- maması gereken deneyim insanlara yer- yüzünde artık güvenli bir noktanın olma- dığını gösterirken biz habercilere de ba- zı dersler bıraktı. 78'lilep unutuldu mu? Bilişim 2001 'de 68 kuşağı ile intemet kuşağı bir araya gelecekti. Gelecekti diyo- aım, çünkü bu buluşma beklenen kadar büyük olmadı. Çünkü 68'liler yine eskisi gibi eylemdeydı. 68'lilerin büyük kısmı Af- yon'dan yola çıkmış Kuvayı Milliye yürü- yüşü için Izmir'e doğru yollara düşmüştü. 68'lilerin büyük kısmı sanal dünyayı değil, gerçek dünyayı tercih etmişti. Gerçı so- nuçta bir kısım 68'li ile internet kuşağı bir araya geldi. Okurtanmızın arasından bu- buluşmaya tepki(!) gösterenler oldu. Tep- kilerini elektronik posta ile dile getirenler 68'lilerle internet kuşağının arasında yer alan 78'lilerdi. Benim de aralannda bulun- duğum bu kuşak internetteki elektronik postalannda kendilerini şöyle tanıüyorlar: • Istanbul'un telefon kodunun 1 oldu- ğu ve karşryı ararken kod çevirmek zorun- da olmadığınız zamanları hatırlıyorsanız, • Hayatınızda en az bir kere kaset dol- durtmak için para verdiyseniz, • Bir video kulüpten video kaset kirala- dıysanız, • Minti Minti'nin ne demek olduğunu bi- liyorsanız, • Hâlâ daha Betamax kasetleriniz bir yerlerde duruyorsa ve hatta daha da iyisi onlan seyredebiliyorsanız, • Bazen trafikte sıkıştığınızda "Turbo" tuşunu anyorsanız. • Taksim'deki McDonalds'ın açıldığı günü ve Istiklal Caddesi'nin trafiğe açık ol- duğu günleri hatırlıyorsanız, • Radyonun FM frekansını kanştınrken sadece tek bir kanalın çıktığı günleri ha- tırlıyorsanız, • Babanıza birtelsiz alması için yalvar- dıysanız, • The VVall'i sinemada izlediyseniz, • Elmor'un kim olduğunu biliyorsanız, • Ihtilal kelimesinin anlamını bir sabah kalktığınızda annenizden öğrendiyseniz, • Bilgisayan televizyona bağlamanın, pahalı grafik kartlan gerektirmediği, hatta bilgisayann çalışması için tek yöntem ol- duğu günleri hatıriıyorsanız, • Lise arkadaşlannızla 1999 yılbaşında tekrar bir araya gelmeyi planladıysanız, • İnternet diye bir kelimenin olmadığı zamanlan hatıriıyorsanız, • JR'ı kimin vurduğunu biliyorsanız, • Sizin için The Reflex hâlâ güzel bir şarkı ise, • Rick Springfieid'in kim olduğunu bi- liyorsanız, • Pazar sabahı kardeşlerinizle Voltran'ı oluşturmaya çalışırken babanızdan fırça yediyseniz, • Commodore 64'ünüz hâlâ bir yerler- de duruyorsa, • Bazen içinizden Kara Şimşek'in şar- kısinı mınldanıyorsanız, • Hâlâ 33'lük plakJannız duruyorsa, • Mork'un kim olduğunu ve nereden geldiğini biliyorsanız, • TRTde yayımlanan dizilerin orijinal seslerini TRT3'ten dinleyip anlamaya ça- lıştıysanız, • Gündüzleri televizyon seyretmenin rü- ya olduğu günleri biliyorsanız, • "Güüüç Bende Artık" kimin sözü bi- liyorsanız, • Üniversrte sınavına girdiğiniz sene mîl- yonlarca değil de sadece 400 bin civann- da katılımcı vardı ise, • Kadın deyince aklınıza Bo Derek ge- liyorsa, • Çinkes nedir biliyorsanız, • Enseler uzun, favoriler kısa ise, • Güneş Tecelli ve Cenk Koray ikilisi- ni unutmadıysanız, siz de 78'lisinız de- mektir. Güneş tutulması internettarihi Zaman zaman okurlanmızın bana gönderdiği şakalan sizlerte paylaşıyorum. Bu hafta sevgili Rüştü Çetin'in elektronik postasını sizinle pay- laşıyorum: Atbay, binbaşıya: Yann güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Erieri talim elbiseleri ile aJayı talim meydanına getirin de ola- yı görsünler. Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğım. Şayet yağmur yağarsa, tabii btr şey göremeyiz. O zaman erieri, üstü ka- palı olan talimgâha götürürsün. Binbaşı, yüzbaşıya: Albayın emri ile yann sa- bah dokuzda güneştutulacak. Bu herzaman gö- rülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgâhta talim elbisesiyle yapılacaktır. Yüzbaşı, teğmene: Albayın emri ile yann sabah dokuzda talim eibisesi ile güneş tutulmasının açı- hş merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, albay kapalı talimgâhta gerekli bitgiyi verecektir. Teğmen, başçavuşa: Yann sabah dokuzda ha- va güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak, kapalı talimgâhta yağmur yağarsa, alayın mey- danında manevra yapılacak. Çünkü bu her za- man görülen bir olay değildir. Başçavuş, askere: Yann sabah saat dokuzda kapalı talimgâhta al- bayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile haztr olun. Askerter kendi aralannda: Yann sabah bizim başçavuş albayı tutuklaya- cakmış... "Silicon Valley" (Silikon Vadisi) kavramını 1971 yılında ilk defa bir gazeteci, Don Hoefler kullanmış. E-mail adreslerinde yer bildirimi için kullanılan @ işareti ilk defa 1972 yılında bulunmuş. Onun yerine teklif edilen ikı öteki aday sembol & veya § işaretleri... Ancak kazanan işaret (5 olmuş. İnternet tarihinde devrim sayılan modem programını Ward Christensen adlı Chicago'lu biri, 1978 yılında yazmış. Mouse'la kullanılan ve grafik imkânı olan ilk bilgisayan 1981 yılında Xerox firması üretmış. O günküfıyatı 16 bin dolarmış. llk ISP (İnternet Servis Sağlayıcısı) 1990 yılında doğmuş. Intemetin başlangıç tarihi 1958. İnternetin babası öldü World Wide Web (www) sısteminin kuruculanndan Michael Dertouzos yaşamını yitirdi. Dünyanın en önemli bilim kuruluşlanndan Massachusetts Instıtude of Technology'nin (MIT) 1974 yılından beri direktöriüğünü yapan ve bir süredir tedavi gören Dertouzos, bugünkü modern internetin oluşumunda rol oynamış ve web sayfaları sistemi Hyper Text Transfer Protokol'un (http) adını koymuştu. Dertouzos, 1993 yılında WWW Konsorsiyumu'nun kurulmasına ve VVeb'in bağımsız hale gelmesine öncülük yapmışt. Computek ısimli fırmada 1968 yılında çalışmaya başlayan Dertouzos, daha sonra değışik okullarda görev yapmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle