18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 S EYLÜL 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Aınlar, ammsatmalap NewYork ve VVashing- ton'da binlerce masum insanı canından eden te- rör olaylan, "C/A, Kontr- gerilla ve Türkiye", "01- tadaki Balık Türkiye-Em- peryalizmin Tuzakların- daki Ülke" adlı kitapların yazarı Emin Değer'e iki ABD başkanının 1960'larda söyledikleri kimi sözleri anımsatmış. llki Kennedy'den. 1962'de Harp Akademi- si'ndeyaptığı konuşma- da dile getirmiş: 'Dûnyamız, dahauzun yıllar süreceği anlaşılan yeni bir döneme girmek- tedir. Bu dönem, Hindi- çin tipi partizan harpler dönemiolacakbr. Bu du- rum, tamamen yeni nite- likte strateji ve tamamen yeni cins silahlı kuvvete sahip olmamızı gerekti- riyor. Bu dönemin zorvnlu kıldığıyepyenisilahlı kuv- vetlerin özel eğitimine, özel silahlara ve teçhi- Kucakta Başbakan Bülent Ecevit, işçi ve işveren sendikalannın yöneti- cilerini kabul ettiği gö- rüşmede çok açık ko- nuştu. Toplantıya katı- lanlardan edindiğimiz bilgiye göre, Ecevit söz- cük sözcük aynen şöy- ledemişti: "IMF'ninku- cağına düşerseniz, ya- zata ihtiyaç vardır." Emin Değer'e göre, dolaylı saldın adı verilen savaş taktiklerinin uz- manı Glenn Snyder, bu özel savaşlann ilkesini o ytllarda şöyle açıkla- mış: "Mahalli kuvvetlerin bütün komuta ve idare organlan Amerikan uz- manlan tarafından kont- rol edilmeli, fakat bu kontrol işleri o ülke ka- muoyundan gizli tutul- malı." Deger'in anımsat- tığı diğer sözler ise 1964 tarihini taşıyor ve eski ABD Başkanı John- son'dan: "Şuanda49ülkedeiç savaşın en gelişmiş tek- nikterini güvenlik kuvvet- lerine öğreten 344 ekibi- miz çalışıyor." Soğuk savaş döne- minde ABD başkanları- nın stratejisini hatırla- mak açısından dikkate değer aktarmalar, değil mi? tınmlar ve sosyal har- camalar durur. Çünkü onlar için önemli olan, makro ekonomik finan- sal dengelerdir." Kucağa düştüğümü- ze mi yanalım, kucağa düşünenlerin haline mi? Ne yapsak, ne etsek, bir şey deyin a dost- lar!.. ISIKKAN Ve ABD kendi evinde terör ile tanıştı. Uzaklara gitmeye gerek yok. Son 30 yılı de- ğeıiendirelim: Aynı ABD topraklan içinde 27 Ocak 19731e, Batılı ülkelerden destek aldığı bilinen Ermeni terör örgütü ASALA, Başkonsolos Mehmet Baydar ve Bahadır Demir'i şehit etmişti. San- ta Barbara'da başlayan ASALA terörü, arala- nnda ABD'nin de bulunduğu dünyanın çeşit- li yörelerinde sürmüş ve 1984 yılına değin top- lam 27 seçkin diplomatımız, görevlimiz ve yurttaşımızın ölümüne neden olmuştu. 1970'li yıllar boyunca Türkiye, kavgayasürüklendi. Ül- ke içine silah sokulmasından tutun, kimi te- rör odaklannı yürektendirmeye, kışkırtıcılığa de- ğin yine yaban eller devredeydi. Bu dönem sol ya da sağ görüşlü sade yurttaş, aydın, bilim insanı, asker, gazeteci, savcı, polis, öğrenci, binlerce kişinin yaşamına mal oldu. Mezhep aykınlıklan kaşınarak Kahramanmaraş'ta, Ço- rum'da iç savaş provalanna girişildi. Yalnızca Kahramanmaraş olaylan nedeniyle ilan edilen 30 yıllık acısıkıyönetim tarihi olan 28 Aralık 1978'den 11 Eylül 1980 gününe değin geçen zaman dili- minde 3 bin 386 kişi teröre kurban edildi. ABD'li yetkililerin "Bizim çocuklar" diye ta- nımladıklannın gerçekleştirdiği 12 Eylül dar- besinin karanlık sonuçlan, geçen hafta orta- sında Cumhuriyet'ie yayımlandı. Gözaltılar, işkenceler, ölümler, idamlar... 1980 sonrasında da Türkiye'nin güneydo- ğusu yangın yerine döndürüldü. Yaklaşık 30 bin Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı öldü. Yaka- lanmadan önce ülke ülke dolaştınlan terör ör- gütünün başsorumlusunun, yabancı istihba- rat örgütlerinin oyuncağı olduğu bir kez daha kanıtlandı. Yalnızca 1992'de, ABD'nin güdü- mündeki Çekiç Güç'ün denetiminde olan Ku- zey Irak'ta Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yaptığı operasyonda yakalanan silah sayısı (3 bin 180 Kaleşnikof, 49 uçaksavar, 169 makineli tüfek, 26 havan, 400 roketatar, 2 bin 269 roket, 2 fü- ze, 33 lav silahı, 579 el bombası, 1905 adet mayın, 300 bin mermi) teröre yapılan dış des- teğin en çarpıcı örneğiydi. 1990'dan sonra Muammer Aksoy ile başlayan, Turan Dur- sun, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Ta- ner Kışlalı ile süren bir dizi suikasta tanık ol- duk. 2 Temmuz 1993'te Sıvas'ta insancıklan- mız diri diri yakıldı. Işadamı özdemirSaban- cı, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan öldürüldü. Onlarca kişiyi katledip evlerin altı- na gömen Hizbullah terör örgütünün vahşi yüzüyle karşılaştık. Bu ölümleri gerçekleştiren kimi örgüt liderlerinin yurtdışındaki merkezler- de olduklan ya da onlar tarafından desteklen- dikteri, ancakyakalanmadıklanna ilişkin haber- leri kerelerce okuduk. Çok uzaklara gitmeye gerek yok. 30 yıldır Türkiye acıyla kıvrandı. Ve ABD kendi evinde terör ile tanıştı. Dün- yayı idare etme savındaki ülkeler şaşkın, pa- nik içinde. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Sezer, çok haklı olarak sitem kokan açıklamasını yapıyor: "Sanıyonım, Batılı ülkelehn de terorizme karşı bakış açılan değişmiştir." ABD'ye yönelik saldınnın so- rumlusu bulundu: Afganistan, Ta- leban yönetimi, Usame bin La- dtaı... Açalım çeşrtli kaynaklan, bir öy- kü antatafam: 18 yaşında "Müslü- man Kardeşler" örgütüne giren Abdullah Azzam, 1973'te El Ez- her'djen doktora alır, bir süre Ür- dün Üniversitesi'nde şeriat hoca- sı olur, ardından ABD'nin Ortado- ğu'daki en yakın müttefiki olan Suudi Arabistan'a geçer ve Kral Abdülaziz Üniversitesi'nde görev alır. Bu üniversitedeki öğrencile- rinden biri de Usame bin Ladin'dir. Yarattığı canavarın kurbanı Azzam ile Usame bin Ladtn'ln yottan, Sovyetler'in Afgantstan'ı işgaJİ sonrası 1980'li yıllann başın- da Peşaver'de yine kesişir. Az- zam, aralannda ABD'nin ve Suudj Arabistanin da bulunduğu 5 ül- kenin desteği ve o dönemde 2 - ya ÛJ Hak'ın yönettiği Pakistan'ın gizli servisinin sorumluluğunda yürütülen bir tasanmın yürütücu- sü olur. Tasanm uyannca, Azzam 'dhat" açacak, çeşitli Müslüman ülkelerden gelen gönüllüler Pe- şaver ve çevresindeki kamplarda savaşçı yapılacaktır. Yapılır da. Fransa Bilimse) Araştırma Mer- kezi'nden GHtes Kepel, "Cihat" adh krtabında şu saptamayı yapan "Azzam'ın çevresi çok kalaba- UctB-vestkstkCIA'nm ve Suudi dip- tomatiamm teşvikiyie, Şeyh Ömer Abdurrahman'/ab/rtttteA/apsa- vaşçılannı yürektendirdiği ve on- lara dhat vaazfan verdiğigörvKJr." Aynı kaynağa göre, o dönem- de ABD Istihbarat örgütü (CIA) tarafından teslimatı yapılan muaz- zam sayıda hafif silah, Karaçi Li- manı'na ulaşmaktadır. Usame bin Ladin ise arkadaşı olan Suudi Gizli Servis Şefi Prens Turki bin Faysal tarafından Pe- şaver'egönderilmiştir. Usame bin Ladin, Peşaver'de cihat çağnlan yapan Azzam ile buluşur ve onun en yakını, sağ kolu, asistanı olur; savaşçı kamplan kurar, savaşçı yeöştJrir... öykü böyle başlıyor. öykünün gtriş bölümünde de ABD var, so- nuç bölümünde de. ABD, kendi yarattığj canavann kurbam galiba.. ISSIZ ODA YAZILARI VEDAT ÖZDEMİROĞLU 3. Dünya Savaşı mı, Üçüncü Dünyanın Savaşı mı?"Kaplanın sırtmda hüküm sürmeye kalkanlar, bir gün gelir, o kaplana yem oluhar." Bu biratasözü... Bir Ame- rikan atasözü... Terör, ABD'yi vurdu... Vuru- lan 'esas oğlan' olunca, tüm dünyayı panik akJı... Haklı ola- rakgezegenin her yerinde "3. Dünya Savaşı" dile getirili- yor... Zaten silahlann gölge- sinde, sahte bir banş yaşanan dünyamızdamilitarizmin, sa- vaşın, silahın, kıyımların ve faşizmin egemenliği pekişe- cekmi?.. Fırından eve gider- ken, dayanamayıp kopardığı- mız ekmek ucu gibi sadece 'bir parçacık' tadabildiğimiz demokrasi, gelişmek bir ya- na, ortadan kalkacak mı?.. Global nitelikli 'huzur ve gü- ven ortamı' bahanesiyle sila- hı ve sermayeyi ellerinde bu- lunduranların 'küresel koalis- yonu' bizi, tüm bir insanlığı esir mi alacak?.. Islamcı terörün hedefi ol- mak için Amerika olmak ge- rekmiyor... Biz, halkı büyuk oranda Müslüman olan Tür- kiye için de bu tehlike var, di- ğer ülkeler için de... Ortaçağ zihniyetinin en ilkel işkence- lerine maruz kalanlar, Hizbul- lah'ın vahşetini yaşayanlar Müslüman değil mi?.. En de- ğerli aydınlanmız, Islamcı te- rörün kurbanı olmadı mı?.. Şeriatçı faşizmi, bu ülke için hâlâ büyük bir tehdit ve teh- like değil mi?.. Peki bu 'organize tehdit' kimler tarafından azmanlaş- tınldı?.. Sosyalizm tehlikesi- ne (!) karşı ABD'nin başını çektiği kapitalist blok, yobaz zihniyeti silahlandınp, terörü tetikleyen bir strateji uygula- madı mı?.. Ruslar için, Türkler için, Iranlılar ve bölgedeki diğer halklar için tasarlanan "yeşil terör" büyüyüp palazlanıp Amerika'ya tarihinin en bü- yük acsını yaşattı işte... Bizler, Ortadoğu'da yani dünyanın varoşlarından bi- rinde yaşadığımız için bura- daki ölümler, kıyımlar, terör vesavaşlar, 'sakin dünya'^ta- rafından neredeyse normal karşılanıyordu... Eşyanın tabiatı... Ama dün- yanın başkentine dönünce silah, panik de globalleşti... Tercni kimse istemez... Arnazengin ve modern ülke- lerin kaybedecekleri çok şey- leri vaf . "Birinci dünya" in- sarvıkadına uygariığın zirve- sine oftjrmuş, en ileri hayat tarzına sahip, dünya ya em- rinceragölgesi altında, "Aç- lık ve savaş olmasın, olacak- sa da benden uzak olsun " di- yor!.. Dünya yoksulları için du- rum farklı, milyarlara varan nüfusun Vnsanca'yaşayabil- diğine dair en küçük bir iz yok... Üçüncü Dünya yoksul- luk ve sömürünün kıskacı al- tında değil mi?.. Bir de yobaz cehaletini kitlelere enjekte edip, arka bahçende saidın- ya hazır bekletirsen, al sana bütün filmlerinden daha deh- şet, daha gerçek bir senaryo!.. Petrol-dolar-silah denge- sinde yoksullan birbirine dü- şürüp, maddi-manevi tüm baştan çıkarma yöntemlerini uygularsan ve kitlelerin 'gen- leriyle oynarsan' zaten delir- meye meyilli dünyayı iyice çıl- dırttrsın işte... Aynı emeği, aynı parayı ba- nş için harcasan, o masum in- sanlar belki de ölmeyecek- ti... 1 Eyiül'de "Dünya Banş Gü- nü" nedeniyle yazdığım yazı- yı: "Keşke silahlar, mayınlar ve dikenli teller yenebilseydi... Dünyada kimse aç kalmaz- dı..." cümleleriyle bitirmiş- tim... Aradan sadece iki haf- ta çıktı; nükleer ve kimyasal silahlann korkusundan füze- ye, bombaya, hayatı tümden bitirmeyecek bir savaşa bile razı olacak duruma geldik... Bari dünyayı toptan yok et- meyin de, Dördüncü Dünya Savaşı'nı da yaşasın insanlık!.. Yoksa AJIah'ın hakkı üç mü?.. Müslümanla Hıristiyanı aynı Allah yaratmadı mı?.. Bu sa- vaşta kimin tarafını tutacak?.. Yıl 2001, gündem 3. Dün- ya Savaşı!.. Demek ki tam da insanla- şamamışız, o zaman vahşi doğaya merhaba, hadi ba- kalım üçüncü çinko ve tom- bala!.. Eminim, insansız da güzel olur bu dünya... Hep beraber "yaşasın in- sanlık" diyemedikçe, çeşitli sebeplerle insan kardeşleri- mize "düşman" olmaya de- vam edeceğiz!.. llk çatışma- da öldüreceğin ilk düşmanın, belki de senin bu dünyadaki en iyi arkadaşın olabileceği- ni bile bile... Kör cahil bir dincilik, milli- yetçilik, cepheleşme duygu- suyla ve değer kazanırken dolar, biz tüm değerlerimizi kaybederek... Ya "yaşasın insanlık"! Yada terörü, savaşı, ceha- leti ve kıyameti yaşasın in- sanlık... Bu da bir Afgan atasözü: "Kendi sokağında pis köpek bile bir kaplandır." KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK [email protected] \ / _ / -.•**!*«- i i 0i'/ ÇtZGlLÎK KÂMİL MASARACI HARBt SEMİH POROY [email protected] TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 15 Eylül JUMBO TRBNB ÇARPTIL İ80S 'TB BU6ÜN, ÛNLÜ Sİ&K eiLi JUMBO, TK£U KAZASI SONUNDA KANADA'PA ÖlMİİf- TÜ. UAYI/ANLAZ ALSMINOEN OLUf>y OA/üA/ ŞÖHGETİfiJE E£İÇE£İL£C£K PEK AZ yARA- TrKVtot SÖZ ePiLEBiLiR. BAKUuu VE 8AILEY SİKHci'HE LOMPBA HAYt/ANAr SAHÇESİ'U- DEN AL/A/AM JUMBOj VHPTfĞI <ZÖSJ-£&İ - L£(ZLe PÜNYAUtU tjAYKANUĞrNI VOPLA - MfŞÂ ADI, 8ÜYÜKLÜ&ÜN SİMGESİ SAVtLMtŞTt. SON OLARAK KANAPA'DA ONTAR.IO YAKINLA- RINA KÜ&ULAN ÇAOIRPA 6ÖS7SKİL£tZ/fJİ TAkAAMLAYAN SİRK, TfSENE YÜKLENiRKEN, YANUÇ MAHEVRA YAPAN UDKOMOTiF, JUM&O İLE. ÇARPlÇMlÇn. LOKDMOTİF MY. PAN ÇtKAR/CEN, F(L PE ÖLMÜÇTÜ.'. SATILIK 1997 model TİP01.4 ie alarm, ffıll Pioneer tesisat Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nir yayınladığı günlük Bizim GazeteÜlke sorunlanna ilişkin raporlanyta, araştırmalanyla, köşe yazılanyia, tarafsız haberieriyle sivil toplumlann gazetesi. Düzenli okumak için abone olun. Tei: 0^12.5110875 KADIKÖY 3. ASLÎYE HUKUK HÂKİMLtĞl'NDEN Dosya No: 2000/807 Gelengül Ertan tarafından Çarşı Caddesi, Yasemin Sokak, No:5, 1. Levent-Istanbul adresinde mukim Mehmet Necat Ertan aleyhine açılan boşanma davası sonunda, Davalının adresi bilinmediğinden kendısine ilanen tebligat yapılmış olup, 16.7. 2001 tarihinde tstanbul, Fatih, Tevkii Cafer Mah. Cilt No: 0066, Kütûk Sıra No: 0536'da nüfusa kayıtlı Mehmet Irfan kızı Serniha'dan olma 08.06.1952 tstanbul doğumlu davacı Gelengül Er- tan ile aynı yerde nüfusa kayıtlı Salıh oğlu, Bınnaz'dan doğma 26.11.1949 Istanbul doğumlu davalı Mehmet Necat Ertan'ın boşanmala- nna, 1. 160.000 lira ilam harcı ile 45. 830.000 lira masraf ve 62. 500.000 lira ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ka- rar verümiştir. tlan tarihinden itibaren kanuni süre içinde temyiz edilmedigi takdirde hükmün kesinleşeceği, teblig yerine kaim olmak üzere ilan olu- nur. 12.09.2001 Basm: 52556 GORUŞ EMtN GÜRSES Amerika'ya Kim Saldırır? Geleneksel intihar saldınlannın gelişmiş bir biçimi olarak adlandınlabilecek olan DTM ve Pentagon sal- dınlannın kaynağı araştınlryor. ABD Dışişleri Bakanı General Colin Powell, her adımı ABD ve bazı müt- tefiklerinin istihbarat birimlerince sürekli takip edilen Bin Ladin'in her nasılsa bir numaralı şüpheli oldu- ğunu açıkladı. Saldın operasyonu uluslararası bir katılımla yapıl- mıştır. Bu nedenle tek bir hedef ortada yoktur. Bu ope- rasyona Avrupa'da dünyanın değişik ülkelerinden gelen siyasi mülteciler olduğu kadar ABD'den de katılımlar olmuştur. CIA ve FBI içinde olduğu kadar Pentagon'da da istihbarat zaaflan olmuştur. Çok merkezli bir görünüm arz eden bu operasyon- la VVashington'ı zor durumda bırakan merkez(ler) ka- fa kanştırmakta başanlı olmuşlardır. Fakat VVashing- ton'da gerçekler az çok görülmeye başlanmıştır. ABD Savunma Bakanı Rumsfeld'in bilgi sızdıranlara kar- şı etkili önlemler alınacağını belirtmesi bu operasyo- nu yapanlara içeriden yardım edildiğini göstermek- tedir. VVashington'daki Iteri Strateji Enstitüsü'nden Mic- kael Wihbey de ABD güvenlik sistemine girildiğini ifade ediyor. İçeriden yardım almasalardı, insani is- tihbaratı başansız olan CIA ve FBI'nın son derece ge- lişmiş elektronik istihbarat sistemine takılırlardı. Ge- neral VVesJey Clark bu saldınnın ne kadar süredir plan- landığını bilseydik önlem alırdık diyor. Beyaz Saray Basın Sözcüsü Fleischer'in Beyaz Saray'a ve baş- kanlık uçağına saldın olacağı haberi aldıkları için Bush'un bolgeden uzaklaştınldığınısöylemesi Clark'ın ifadesinin inandırıcı olduğu konusunda kuşku yara- tıyor. ABD'de iç hat seferleri bizim dolmuşlardan farksız olan uçaklan kaçırmak zor değildir, fakat asıl soru bu uçaklara aynı anda gruplar halinde nasıl bi- nildiğidir. Burada, uçuş düzenlemeleri konusunda önceden çalışmalann ve hatta pratiklerin yapıldığı ve içeriden destek alındığı olasılığı akla geliyor. Pentagon, CIA, FBI ve Dışişleri birimleri ABD'ye ge- lebilecek olası bir saldınnın ABD dışından ve özellik- le biyolojik ya da kimyasal silahlarla yapılabileceği- ni düşünmekte ve buna göre politika belirlemektey- diler. General Colin Powell 1993'te "Nükleer silahlar dahil hiçbir şey beni biyolojik silahlar kadar korkut- maz" diyordu. ABD içindeki terörist gruplar ise faz- laca ciddiye alınmamaktaydı. ABD Stratejik Enstitü- sü'nün yayımladığı Stratejik Review adlı dergide (Sonbahar 2000) John Train ABD'de özellikle yaban- cı teröristlerden şüphelenildiğini, fakat içeride yüz- lerce terör grubu bulunduğunu, bazılarının içine FBI'nın sızmakta güçlük çektiğini belirtmektedir. ABD'de toplu halde intihar eden yüzlerce tarikatın bu- lunduğu da bilinmektedir.Dünyanın diğer bölgele- rinde de yüzlerce terör örgütü mevcuttur. Bunlann içlerine istihbarat birimlerince büyük oranda sızıl- mıştır. Buniann faaliyetleri hakkında CIA'nın önemli oranda bilgilendirildiği aşikârdır. Asıl unutulan, Avru- pa'daki örgütler ararası ilişkiler hakkında bazı Avru- palı istihbarat birimlerinin kıskanç davrandıklan ve CIA'ya bazı bilgileri vermedikteri gerçeğidir. Zaaf dev- letler arası çıkar ilişkilerinin çatışmasından da doğ- maktadır. Saldından haberdar olan birilerinin tahribatın bü- yüklüğünü tahmin edemediği, bunu haber vermeyip saldınnın getireceği kânn zaranndan çok olabilece- ğini hesap edebileceği olasılığı da dikkate alınmalı- dır. Uluslararası sistemde hegemonya sorunu yaşa- yan ABD'ye yeni bir nefes sağlar düşüncesrnde olan- lar bulunabilir. 1941 Pearl Harbor baskını karan 26 Kasım'daalınmıştı. VVashington'da Başkan Roose- veK bir gün sonra bunun istihbaratını almıştı. Saldı- n öncesi Pearl Harbor'daki en büyük uçak gemisi de- nize açılmış, saldından 1.5 saat önce ise VVashing- ton, Tokyo'dan geçilen mesajlann şifresini çözmüş fakat mesaj ancak saldın sonrası Pearl Harbor'a ulaştınlmıştı. Bu operasyondan sonra AB, Avrupa ordusu kura- rak NATO'yu ve dolayısıyla ABD'yi Avrupa coğraf- yasından silme çabasını askıya alacaktır. VVashing- ton'ın 1949 tarihli NATO Anlaşması'nın 5. maddesi- ni gerekçe göstererek yeni bir dayanışma sağlama- ya çalışması NATO'nun ve ABD'nin genişleyen Av- rupa'daki rolünün artmasının işaretlerini vermekte- dir. Washington iç kamuoyunu tatmin için bir düşman belirleyecektir. Asya'da gerginlik yaratılarak Hazar'ın doğusu kontrol altına alınmaya çalışılırken, Alman- ya ve Fransa üzerinde Iranla ilişkiler konusunda bas- kı artınlacaktır. Orta Doğu'da Filistin yönetimi üze- rinde radikal gruplar konusunda baskılar artınlacak- tır. Bakû ve Tiflis'in ABD'den ve NATO'dan üs tale- bi öne çıkanlacaktır. Bu arada teröre destek verdiği söylenen ülkeler ve diğer ABD karşıtı ülkeler üzerin- de baskı artınlarak VVashington'ın birtürlü istediği gi- bi düzene sokamadığı uluslararası sisteme yeni bir şekil verilmeye çalışılacaktır. Fakat uluslararası sistemde adaletten uzaklaşıldı- ğı ölçüde şiddetin arttığı ve bundan geçici dönem- lerdeyarariananlann da zarar gördüğü artık kanıtlan- mıştır. Bunu görebilenler kendilerine çekidüzen ve- receklerdir. Diğerieri ise bir sonraki gelişmeden ders çıkarmak için bekleyeceklerdir. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/Manisa'nm es- ki adı. 2/ "Kuz- ' gun—":Heykel- 2 cimiz... Yaldızh. 3/Gelinin başını, kimi zaman da yüzünü kapayan ince örtü... Top- rağın üstünde tneydana gelen çorak kat. Al Kars'ın doğu- sundaki ünlü an- ° tik kent... Man- o 1 2 3 4 5 6 7 8 nk.5/lnmeyada sakatlık gibi bir nedenle yataktan kalkamayan kimse. 6/ Sıtma mikro- bunuaşılayan sivrisinek... Bir soru sözü. II Bir ya- 3 pınıngirişyeri...Birno- 4 ta. 8/ Bir tarikat ya da sa- natın ilkkurucusu... Çe- şitli dans ve oyunlardan " oluşmuş, zengin görü- nümlü sahne gösterisi. 9/ 8 Tantal elementinin simge- g si... "Yârin dudağmdan getirilmiş / Bir katre —'dir bu karanfil" (Ahmet Hasim). YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ tstanbul'da Kâğıthane Deresi kıyısındaki gezinti ve eğ- lence yerine Lale Devri'nde verilen ad. 2/ Dünya... Eldi- ven ve giysi yapımında kullanılan bir tür yumuşak deri. 3/ Küçük karelerbiçiminde kesilmiş hamur katlan arasına kıy- ma konularak yapılan ttalyan yemeği. 4/ tçel'in Silifke il- çesinde antik bir kent... Harman yerindeki tahılın taş ve top- rakla kanşık kahntısı. 5/ Lifleri dokumacılıkta kullanılan bir bitki. 6/ Şöhret... Ilkel bir su taşıtı... Bir nota. II Dina- miti bulan Isveçli bilim adamı... "Ey benim — memesin- de cüceler besleyen garip memleketim" (B.R. Eyuboğlu). 8/ 1613-1917 yıllan arasında Rusya'yı yöneten hanedan. 9/ Ölen bir kimseden kalan her şey... "Bir garip ölmüş di- yeler / — günden sonra duyalar" (Yunus Emre).
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle