Katalog

11EYLÜL2001SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER ROBOTEK DMUST TABİATL1 İSTAttŞUL EFEtfDÎSİ TURHAN SELÇUK CJOJSÜ N DUZYAZI Ü Y&PL P W Yenel Yonetîmler ve Okullarımız.. ORHAN BİRGÎT ABDÜLCANBA2 HARİKUIÂDE MACERALAEI KISIM BİRDEN Bayındırlık ihalelerindeki 'suiistimaller'planlama veproje aşamasından başlaüldı inuuia hazırlandı Denetlml dışlayan yasalar Milli Eğıtım Bakanı Metin Bostancıoğlu, ilk ve ortaöğretim okullarının elektrik, su türünden genel giderieri için, ilgili kurumlardan karşılıksız destek istiyor. Bu okulların su, elektrik ve doğalgaz türünden borçlarını ödeme güçlüğü çekmelerl karşısında, 75 bin camiye uygulanan ayrıcalığın 51 bin okulu da kapsaması gerektiğini savunuyor. Bostancıoğlu'nun sorunu Bakanlar Kurulu'nun ilk toplantısının gündemıne getireceğini bildiren sözleri, bana göre daha fazla açıklama gereği duyacak niteliktedir. Bakanlar Kurulu'nun, bir bölümü özel kuruluşlann elinde bulunan ya da bu gidişle o kapsamın içine girecek kimi giderler için yapabileceği olsa olsa bir yasa ile bu tür harcamaların Hazine'den ödeneceğinin güvencesinl vermek olabilır. Bu ise, bugünkü uygulamadan farklı bir yenilik değildir. Devlet, Milli Eğıtım Bakanlığı'na genel bütçesinden ayırdığı payın içine, elbette okulların elektrik, su, yakıt ve telefon türünden giderlerin karşılığı olarak belirli bir para koyuyor. Ancak konulan para, gerçek ıhtiyaçları karşılayacak tutarda olmadığı için yılın ilk yarısında harcanmış oluyor. öylece, okulun tuvaletinde akan suyun ya da sınıfları aydınlatıp, ısıtan enerjinin alacaklı kuruluşlarca kesilmesı gibi herkes için istenmeyen bir sonuç ortaya çıkıyor. Peki ne yapmalıyız? Bence, hiç değilse doğalgaz, su ve elektrik gibi vazgeçilmesi mümkün olmayan okul giderlerini "Büyükşehir" statüsünde olan belediyelerde, bu yerel yönetim kuruluşları karşılamalıdır. Bunu yaparken de, bugün bol keseden yapılan bazı harcamalar, yeniden gözden geçirilmelidir. Aralarında benim de bulunduğum yaş grubu için, belediyelerin otobüs.tramvay gibi genel taşıt araçlarında seyahat etme ücretsizdir. Bizim yaş grubumuz, bu tür araçları çoğunlukla keyfi geziler için kullanıyoruz. Sabah evimizden çıkıp, akşamı nerede yapacaksak, oralara gidip gelmeyi alışkanlık hallne getirenlerimizin sayıları hayli çok. Mesela Istanbul'da İETT kurumu, bu desteklemeyi kaldırmalı, onun yanı sıra, ozellikle ulusal ve dinsel bayramlarda, büyük bir hovardalık ile büyükşehir belediye başkanlarının kent halkına armağanı gibi sunulan ücretsiz taşımaya da son verilmelidir. , Tabii, benzer bir uygulama, karayollarının köp^ rü ve ücretli yollar için alışkanlık haline getirdiği el kesesinden armağanları da kapsamalıdır. ; Yine belediyelerin burs adı altında, hangi öğr renci hemşerisine ne ölçüde destek verdiğini bllenimiz var mı? Bu destekler, gerçek ihtiyaç sahiplerine mi gidiyor, yoksa yandaş seçmenler mi besleniyor? , Yerel yönetimlerin birer burs kasası ohnadığını saptayarak, onlara ayrılan paraların, doğalgaz ya da benzer yakıtlar turunden okul giderieri için harcanması, eşitliği de sağlamaz mı? Birkaç ay önce NTV kanalında izlediğim lzlan>da ile ilgili bir programda, bu ülkenin ayağa kalkması için eğitime verdiği önemin somut ve sade örnekleri sergileniyordu. Ada, o örnekleri başarı ile uygulayarak AB'ye katılma olanağını da sağr lamakla kalmamış, camıanın bu alanda en başar nlı ülkelerinin ilk sıralarında yer almıştı. "JT^V epremden / 1 sonraki £ S yatınmlar sadece "Sayıştay denetiminden" kaçınlmadı. Bu tür yatınmlara konu olan hemen tüm plan ve projeler de kapalı kapılar ardında ve uzman kuruluşlann önerileri yok sayılarak hazırlandı... OKTAYEKİNCİ Ankara DGM Savcılığı'nca Bayındırlık ve Iskân BakanugVmn yürüttüğü "inşaat ihaleleri" için başlatılan ve Koray Aydın'ın bakanhktan ve milletvekılliğinden istifasıyla yeni bir aşama kazanan operasyon "hayreüe" izlendi... Oysa sadece bu ihalelerde değil, deprem nedeniyle yapılan ve yapılacak olan tüm u kamu harcamalannda" bu operasyonun dayandığı türden "suiistimal olasılığının" yüksek olduğu ve olacağı, daha ilk günlerden belli değil miydi?.. Bu gibi usulsüzlüklere başlangıçta belki "niyet" olmasa bile, "uygun ortam" sağlayacak ilk girişim, deprem bölgesindeki yatınmlann "Sayıştay denetiminden çıkarülması" idı. Meslek odalannın ve duyarlı kesimlerin itiraz ve eleştirilerine rağmen; "yaralann çabuk sanlabilmesi için bürokratik engellerin kaldınlması" gerekçesiyle çıkartılan bir KHK ile bu harcamaların "dcnctimden kaçınlmasına" ne yazık ki şimdiki operasyonu şok haber olarak veren "medyamız'' bile yeterli önemi göstermedi; "tepkMerimizT kamuoyuna duyurmadı... Ardından, yine denetimden kaçınlarak sürdürülen buna koşut kuruluşlar, kendilerini bir anda "sanık" konumunda buldular!.. İşte şimdi bütün bu el konulan yardımların da "nasıl ve kimlere dağıtıldığının" aynı DGM savcılarınca soruşturma kapsamına alınması gerekiyor... Bakanhk ve milletvekilliğinden istifa eden MHP'li Koray Aydın deprem bölgesinde yapılan prefabrikc evlerin açdışında. "hizmetier" arasına, aynı ihalelere konu olan "geçici ve kalıcı konut projeleri" de girdi. Ozellikle geçicı konut olarak seçilen "prefabrike" ünitelerin, gerek imalat türleri ve teknolojileri, gerekse "sağlıksız" bir kullanıma rağmen "kalıcıya dönüşebüecck" nitelikleri nedeniyle "kaynakların yanlış harcanmasına" neden olduklarını söylediğimizde, "siyasetçilerin" yanıtı şöyle olmuştu: " Biz halkı düşünüyoruz; sorumlu biziz ve en doğrusunu yapıyoruz~." bu yer vc tip seçimlerini uzmanlannuzla yapıyoruz, sizc soracak değiliz..." türden "gcrilimli yanıtiarla" karşılanıyordu... Işte, böylesine bir uaçıkhk"(!) ve "şcffaflık"(!) anlayışı içersınde deprem bölgesinde "hızla" planlanan ve projeleri de "kapalı kapılar ardında" yine hızla hazırlanan geçicı ve kalıcı konutlar, "Sayıştay denctimi de KHK ile dışlanarak" ihale edildi ve sonuç şimdi ortada... Geçici ve kalıcı konutlar için yapılan harcamalar ve ödemelerde paralar doğru ödenmış bile olsa, yanlış "tür" seçimi, yanlış "yer" seçimi ve yanlış teknolojiler nedeniyle boşa gıden "kamu kaynaklannın" hesabının da verilmesi gerekmıyor mu?.. arasında "depremzedelerc yapılan yardımlar" üzehndeki sıkı baskı ve "yasaklamaian" da anımsamakta yarar var... Sadece yurtdışından değil, yurtıçindekı yardımsever kesimlerden de gelen ya da toplanan parasal desteklerin, doğrudan "depremzedelere" ulaştınlması yerine, önce "resmi makamlara" ya da "resmi banka hesaplarına" teslim edilmesi zorunlulugu, acaba nasıl bir "adalctli dağıüm"(!) ile sonuçlandı?.. Bu "el koyma" ve engelleme tavn öylesine "radikal" sürdürüldü ki, neredeyse insanlar kendi akrabalarına bile yardım yaptıklannda "suçlu" konumuna düştüler... Dahası, birçok yardımsever kuruluş için de "Siz neden topladığınız parayı bize değil de götürüp doğrudan depremzedelerv vmliniz..." diye soruşturma açıldı... Devletin "teşekkür" etmesı gereken bu sivil özellıkle "kaücı gettolara" dönüşen geçici konut barakalarıyla, "plansız kentleşnıcnin" son örnekleri ve "öncüleri" olan kalıcı konut sitelerindeki çevreye ve kent kültürüne aykın yer seçimlerinden ötürü ortaya çıkan "kanıusal zarann" da bu soruşturmalarda "hesaba kablması" önem taşıyor... Evet... Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'nın "siyasal yönetimi" ve bu yönetımın kadrolarını oluşturan "siyasal bürokrasisi", DGM operasyonundan belki de çok fazla yara almadan kurtulabilirler... Ancak son "Yapı Denetimi Yasası'nda" olduğu gibi, t "mimarlık mühendislik şehircilik" konulannda, bu uzmanlıklann "kamu yarannı" gözeten anayasal meslek kuruluşlarını sürekli "dışlayan" ve onlann katılımı ve denetiminden "uzak" iş yapmayı yeğleyen bu u iş bitirici" siyasal anlayış da sorgulanıp mahkum edilmedikçc, daha çok bu türden operasyonlar göreceğiz... Tüm kamu harcamalan, elbette ki yine "Sayıştay denetiminde" olmalı... Ne var ki bu harcamalann yapıldığı yatınmlann "spekülasyona ortanı vc olanak hazırlayan" plan, proje vc yer seçimlerinın de "denetlenebilmesi" için, meslek odalarına kapatılan kapılar da artık bir "uygariık kuralı" olarak sonuna kadar açılmalı... Koray Aydın'ın koltuğuna Tunca Toskay'ın oturması işte bunun bir başlangıcı olursa, hiç değilse "işe yarayan bir görcv değişimi" olarak da siyaset tarihine geçebilir... • •• Biz ne yapıyoruz? ' Kalıcı 'zararlar'... Yine şimdiki operasyonlann inşaat konulanna benzer "kalıcı konutiara" yönelik, örneğin; "Yer seçimleri doğru degil" ve "Depranzedc kentlerin sağlıklı gelişmcsini hedeflemiyor" şeklindeki eleştırilerimiz ise aynı siyasetçilerce hemen hiç "umursanmıyor'', dahası; "Bizde Yardım paraları Depremden sonra, işte bu "şaibdi" ortamı bir bakıma daha da güçlendiren resmi "önlemler"(!) Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana, elbette ciddi bir eğitim seferberliğini yaşama geçirmeye çalışıyoruz. ozellikle son yıllarda 8 yıllık ilköğretim kampanyası ile bu alanda gözle görülür aşamalara ulaşıldı. öylece artık, hedefin 12 yıl olduiğu söylenilme aşamasına gelindi. | Ama genel bütçede, eğitime ayrılan pay gider rek azalıyor. Öğretmenlerın ücretleri, enflasyon karşısında öteki kamu görevlilerininkilerle birlikte eriyor, küçülüyor. Bu alanda siyasal iktıdarlara düşen sorumluluğun altını çizerken, yerel yönetimleri bu sorumluluğun dışında bırakmanın anlamı var mıdır? • Yeni öğrenim yılına girerken, her okulda birkaç deste defter ve birkaç düzine kalem ile yoksul öğr rencilere destek olduklarınt sanan sayın beledl1ye başkanları.. Ankara ile el ele vererek, küçük hemşerilerinizin öğrenimleri için, onlara su, ısıtjma ve aydınlatma sağlamalısınız. ( L öylelikle, herevden yandaşlar kazanmakla kal maz, aydınlanmaya yaptığınız bu unutulmaz desr I tekler ile inanın sevaba da girersıniz. ı Faks:02126770762 Email: oblrglt(" ekolay. net 3 YÖNETİCİ MERKEZDE TEDAŞ'ta Mimar Çetin Tüker. 2 bin katılımcı arasından birinci oldu SSK yolsuzluğunda 3 tutuklamd operasyon TUBÎTAK'ın yeni web sayfası SİBEL KIZIUŞIK TÜBlTAK'ın «WebSftesi2001" yanşmasuıı, 2 bin katılımcı arasından Mimar Çetin Tüker kazandı. Tasanmı TÜBlTAK'm ana sayfasında kullanılacak olan Tüker, "Kurumun web sayfası, imajını yansıtmıyordu" dedi. Çocukluk yaşlarında başlayan "çizgUeri hareket ettirmc arzusu" ve "yanşmacıhk ruhu" ona pek çok mimari proje yanşmasında da ödül kazandırdı. Jürinin önüne gelen çok sayıda projeden sıynlmak için gerçekten çok farklı bir tasanm ortaya koymak gerektiğini vurgulayan Tüker, "Yanşmacüık ruhum, heyecansız, zevkle hazırianmayı getiriyor. Çok sayıda yanşmaya kaüldığım için neierin tasanmımı öne çıkaracağı tecrübesini de edindim. Üstelik yanşmalarda karşmızda istediğinln olmasını bekleyen bir müşteri yok, para sorunu da olmuyor. Tasaruna dilediğin kadar dtrinleşiyorsun, tamamcn özgürsün" diye konuştu. TÜBlTAK'm yanşması için 1 ay hazırlanırken uzun süre TÜBtTAK'ın web sayfasıru inceleyerek, sorunları belirlediğini söyledi. Kurumun web sitesinde çok fazla sayfa olduğuna dikkat çeken Türker, BURSA/BARTIN (Cumhuriyet) TEDAŞ Bursa Müessese Müdürü ve 3 üst düzey yönetici, Enerji ve Tabii Kaynaklar Baİcanı Zeld Çakan'ın emriyle merkeze çekildi. Müessese Müdürü Mithat Raşitoğlu, teknik işlerden sorumlu Müdür Yardımcısı Necati Okumuş, Müşteri Hizmetleri Müdürü Nursel Okyay ile işletme ve bakım bölümü Role Olçü Aletleri Test Başmühendisi Gürman Gönülal'ın, cumartesi günü faks emriyle merkeze alındığı bildirildi. Dün sabah Ankara'ya giden bürokratların görevden alınmalarımn gerekçesi öğrenilemedi. TEDAŞ Bursa Müessese Müdürlüğü'nde geçen aylarda kaçak elektnk kullanan abonelerin sayaçlannın sıfırlandığı ve fatura değerinin düşük gösterildiği iddiasıyla operasyon düzenlenmiş, bazı görevliler tutuklanmıştı.Bakan Zeki Çakan yaptığı açıklamada, Bursa TEDAŞ'ta düzenlenen operasyonun, TEDAŞ Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca yürütülen soruşturmanın selametı açısından yapıldığını vurguladı. • ODTÜ Mimarlık Fakültesi mezunu Çetin Tüker (32) TÜBıTAK'ın yanşması için 1 ay boyunca sabahladığını belirtti. Tüker, ilk 20 günde 30, son 10 günde ise 120 saat çahştığını anlattı. Tüker, 23 yaşındayken sağlık ve bayındırlık bakanlıklannm düzenlediği Konya Onkoloji Hastanesi Mimari Proje Yanşması'nda da teşvik ödülü aldı. boyunca sabahladığını belirten Tüker, ilk 20 günde 30, son 10 günde ise 120 saat çahştığını anlattı. TÜBlTAK'ın konseptine yabancı olmadığını anlatan Tüker, yanşmaya "Her araşhrma grubu kendi sayfasını tasarladıgı için en büyük probiem, ckranınızın sayfalarla dolması ve sizin kaybolmanız. Grafıklcr de grafikerier taranndan yapünıa dıgı için çok dağınıktı. Bu problemleri, tasanmınıın kriterlcri olarak belirledim'' diye konuştu. Tasanmuıı Flash 5 teknolojisiyle hazırladığmı ve kullanıcılarm 30 saniyenin altında bir beklemeyle siteye ulaşacaklannı ifade eden Tüker, şöyle devam etti: "Tasanmım, TÜBlTAK'm tüm sayfalanna ulaşmaıuzı sağlayacak bir portal sayılabilir. 3 boyutlu mimari ve animasyona ilgim, sitenin oldukça harekeüi olmasını sağladı. TÜBlTAK'm sitcsinc gircrseniz, artık alıştığınız statik ortamı görmeyeceksiniz, bilgisayarda kullandığınız bir dili bulacaksınız. Ses unsuriaruu da çok fazla kullandıın. Sayfaya 3 boyutlu zckâ oyunlarını da ycrlcştircceğim. Her araştırma Kruhu, belirlediği backround ve fon renginden kopmamak kaydıyla yine kendi sayfasını gfinceileyebUecek." Kemal Oktar cezaevinde •> ANKARA (AA)Izmir SSK'deki yolsuzluk ıddialanyla ilgili bir süre önce başlatılan "Beyaz önlük" operasyonu kapsamında, eski SSK Genel Müdürü Kemal Oktar'ın da aralarında bulunduğu 3 kişi tutuklandı. lzmir DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık vc Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekiplennce gözaltına alınan eski SSK Genel Müdürü Kemal Oktar, döncmin Sağlık Daire Başkanı ve halen SSK Fizik Tedavi Hastanesi Başhekinj Yardımcısı olan Dımsun Yaşar Çalışkan ile SSK daire başkanlaf nndan Aytaç Köstert, sabah saatlerinde Anr kara DGM'ye getirildıler. Ankara 2 No'lu DGM'nin yedek hâkir mi Kama/an Aksan, soruşturma kapsamında üktar, Çalışkan ve Kösten hakkında çıkarılan gıyabi tutuklama kararlarını, duruşma salonunda yüzlerine karşı okudu. Tutuklanan 3 kişı, Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'ne gön 1 derilecek.