Katalog

Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayuı Yönetmenı Ibrahim Yıldız 0 Yazuşlen Müdünı SiAn AJpaslao # Sorumiu Mudür. Fikret Ükiz • Haber Merkezı Müdürü. HakanKara Istıhbarat Ceogiz Yıldırım0 Ekonortu ÖzIemYü- zak 0 Kulnır Egemen Berköz 0 Spor Abdülka- dir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaören • Duzeltme Abdullab Yazıcı • Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç 0 Avrupa Temsılcısı GürayÖz Yayın Kurulu. İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar CDa- nıştnan), Orhan Erinç, Hikmet ÇetinKaya, Şükran Soner. İb- rahim Yıldız. Orhan BursaJı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Ataturk Bulvan No 125,Kat-4,Bakanlıklar-AnkaraTe]'4)95020(7hat), Faks- 4195027 • tzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352 S Z3Tel 4411220. Faks 4419117•AdanaTemsılcısı Çeön Yiğenoğiu, InönüCd 119 S No.i Kat I, Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Müdünı Erol Erkut • Koordınator Ahmet Korulsan 0 Mu- hasebe Bölent Yener0 idare Hüseyin Gürer 0 Satış FaziletKuza REKLAM: P.M. Ltd. Şti. • Ge NfüdurGfilbin Erduran • Koordma Reha Işıtman 0 Genel MudurYı Seıda Çoban 9 Fınansman Müılu Çetin Krdursn Tel 0212 514 07 5 513 8460-61. Faks 0212 513 8463 \ a>ımla>an ve Basan: ^ cnı Gun Haber Ajansı, Basın ve Yayıncıbk A Ş TurkcKağı Cad "9 41 Cagaloğlu 34114 Istanbul PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbul Tel (0212)5120505 (20hal) Faks (0(212)513 85 95 www.cumhunyet com.tr UEYLÜL2001 lmsak:5.03 Güneş: 6.33 Öğle: 13.08 İkindi: 16.40 Akşam: 19.30 Yatsı: 20.5: Arkeolog prensgeliyor ANKARA (ANKA) - Japonya'mn sevilen kışiliklennden bın olan arkeolog Prens Tomohito. ıncelemelerde bulunmak üzere Türkiye'ye gelecek. Başbakanhk'tan edınılen bilgiye göre, Japon Imparatoru Akihito'nun kuzeni olan Mikasa Prensı Tomohito beş günlük bir ziyarette bulunmak üzere 25 Eylül'de Türkiye'ye gelecek. Japon arkeologlar tarafindan başta Kırşehir olmak üzere Ankara çevresinde yapılan bazı kazılann sonuçlannı ıncelemek iizere kazı bölgelenne gidecek olan Tomohito ortaçağdan antik çağlara uzanan kazı çalışmalarında ortaya çıkanlan buluntulan inceleyecek ve tunstik yerlen gezecek. Açıfchava halaya durdu e-posta : tan @ prtema. net. tr Grup Yorum, 12 yıllık "yasakh" aynhktan sonra önceld gece Erguvan Istanbul Türkü Gfinleri kapsamında Açıkhava Hyatrosu'nda dinleyiriJeriyle buhışru. Genç kzzlar, detikanlıiar tıalay çekti. horon tepri, u Halaylar durmaz, türküler susmaz" sloganian arö. Grup Yorum eiemanlanndan tnan, 30 Nisan 1989'dan bu yana Açıkha\a Tîjatrosu'nda konser vermeyi ve orkestra eştiğüıde çıkmayı düşlediklerini, ild isteklerinin de gerçekleştiğiııi söyledi Kempa Yayb Sazlar Grubu, 4 Idşiük koroyla yeni albûmleri "*Feda"daki \cni parçalanm seslendiren Grup Yorum, Ege, Karadeniz ve Güneydoğu türkülerini folklor gösterisi eşliğİDde okudu. u Dağlara Gel Dağlara" türküsü okunurken arbk gençleri tutmak mümkün değildi. Açıkhava n>atrosu "hala>a durmuştu". Grup Yorum'un en çok sevilen ve konser boyunca istenen türküsü "Cemo"yu konsere son anda yetişebilen Hilmi Yarayıcı söyiedi. Yorum'un kunıculanndan olan ve parçalannın çoğunda imzası bulunan Efkan Şeşen, eski elemanlardan İlka> Akkaya, Metin Kahraman, Serdar Keskin sahnede buluşarak "Bella Ça\ "ı birlikte sö> lediler. Konserde bir grup genç, u tçerde dışarda hücreleri parçala", "Yaşasın ölüm orucu direnişimiz" sloganlannı atû. (Fotoğraflar: HATİCE TUNCER) AL GOZtJiVI SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRR Yenişehir turları, bir ikL. Vallahi şaşıyorum, bu ülkenin büyük bü- yük televizyon kanallannm, çok para alan ve çok bilen haber merkezi yöneticileri, bu ülkenin sosyal işlerle meşgul bakanlan, em- niyet teşkilatının ileri gelen kahraman de- dektiflen şu ıçmde yaşadıkları ülke hakkın- da gerçekten hıçbir şey bilmiyorlar. Yani hayret. televizyon yöneticileri ken- di gruplanna dahil gazetelerin üçüncü say- falarmı da mı okumuyorlar? Gene kendi kanallannda arüatılan hayat hikâyelerini bi- le ızlemiyorlar mı? Hepsinde bir hayret bir hayret! Vay canına demek Istanbul'da ve tüm Türkıye'de çocuklarsokaklarda yaşıyor- larmış, vay canına çocuk yaşta genç kız ve oğlanlar bedenlerinı pazarlıyorlarrruş, vay canına mezarhklar, sinema localan birer otel gibi kullanıhyormuş! Ve çocuklanmızı emanet *~ ettiğimiz yetıştirme yurt- • lan ve benzeri kurumlar- . .— da tecavüz, cinsel taciz gi- bi olaylar oluyormuş! Benim, ÜzevirGatih ci- nayeti nedeniyle ortaya çı- kan bu ganp saflık karşısın- da yüreğim yumuşadı ve onlan bilgılendirmeye ka- rar verdim. Çok değıl bir hafta birlikte bir Istanbul turuna çıkacağız. Her yeri birlikte usul usul gezeceğiz. Tek bir koşulum var, her şey adıyla sanıyla konuşu- lacak. Şu laflar yok: "Şey, siz şimdi burada ne beküyorsunuz?" Hayda, yaşlan onla on dört arasmda de- ğişen yedi, sekiz küçük kız, Allah' m bir ge- ce vakti, E-5 yolundaki bir benzin istasyo- nunun önünde ne bekleyebilirler? "Şimdisiz bu adamlarla gidipneyapacak- sınız?" Hayda, yaşlan onla on üç arasında deği- şen üç erkek çocugu onlan arabalanna alan amcalarla ınternet üstüne mi konuşacaklar? "Peki aileniz size sahip çıkmryor rau?" Gerçekten susun artık! O on dört yaşm- dakı kızın annesi az ötede Tarlabaşı'nda Yusuf un yerinde kızuun getireceği parayı bekliyor. Öbür henüz buluğa bile ermemiş sanşın kız çocuğunu ağabeyı satıyor, ışte şurada- ki ayaguıda beyaz blucin bulunan genç adam. Saçlannı bugün sanya boyattı. Onun da bi erkek kınğı var, adam tutturmuş "ben san şın severim!" "Bu çocuklar için eümizden gelen her şe yi yapalun, hemen soruşturma açalım!" Ne soruşturması kardeşım? Yan masadı müşten beklerken tırnaklarını boyayan ü< laz da yeni yetiştirme yurdundan. Ûçü d« bildikleri en kutsal şey üstüne, bıri kardeşi öteki sevgilisi, diğeri de kedisi üstüne ye- min etmiş. "Ölürüz de bir daha yurda dön- meyiz! Bizi aşağüayanlan biz de aşağrianz!" "Siz uvıışturucu mu kullanıyorsunuz?'" Güldürmeyin onlan. Onlar beş milyon için kamyon kasalannda, mezarhklarda, ıs- sız parklarda, yol kenarlannda yüzlerce er- kekle birlikte oluyorlar. En ufak bir güven- ceden yoksun, gözlerini • —. karartarak küçük beden- - lerini ölümüne harcıyor- — — — — j ^ Onlar uyuşturucu kul- lanmasın da kim kullan- sın? Hangi renkli rüyalar onlara sunuldu ki, şimdı uyuşturucu kullandıklan için suçlanıyorlar? "Bu meselelerin çözü- mü için devletin tüm bi- rimlerini harekete geçire- cegiz!" Boş laf. Bunca yoksul- luğun hüküm sürdüğü bir ülkede, bunca eşitsizliğın at koşturduğu bir ülkede böyle hamasi laflan insan- lara yutturacağınızı mı sa- ruyorsunuz? Bakın az iler- deki kız çocugu, henüz on dokuzunda ama en az otuzunda gösteriyor. Onun gözlerin- deki umutsuzluğa bakın ve söylediklerini- zin hiçbir anlamı olmadığını kavrayın artık. Bu şehir turunda eğer bilgilendiyseniz, şimdi işinizin başına döndüğünüzde, biraz düşünün. Birileri çok zengin olurken ço- ğunluğun çoluk çocuk sokağa düşmesıne ne- den olan bu düzeni biraz irdelemeye bakm, böylece çıkıp çıkıp 'işleriyryegidiyor'' di- ye konuşmaktan belki utanırsınız. Işler iyi- ye filan gitmiyor, Üzeyır Garih cinayetiyle aydınız, bu ülke, çoğunluğu artık sokağa dökühnüş "öteld Türidye.'' Haydi bakalım. Şimdi hep beraber "Kıİzu Kuzu"yu duıle- meye. [email protected] . $