19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 EYLÜL 2001 SALJ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI RKIYE Istanbul PB 29 Sinop Edirne PB 30 Ko caeli PB 30 Trabzon Çanakkale PB 27 Gıresun Izrnir A 29 Ankara Manîsa A 29 Eskişehir Aydın A 31 Denizlı A 28 Zonguldak A 27 Antalya Yurdun kuzey kesımlen parçajı buluttu, diğeryer- ief az bulutlu ve açık ge- çecek Hava sıcakhğı ar- tacak Ruzgâr guney ve batı yonterden hafif ara sıra orta kuvvette ese- cek. Doğu Karadenız'de kıble keşışleme, Akde- niz'degunbatısı ve lodos dığer ctemzlenmızcte kıb- teve 2 ıle 4, Bat Karade- nız'de, Ege'de yer yer 5 kuvvetınde esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Bnüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y PB Y 14 12 15 17 15 14 16 14 Münih Y 15 Zürih Beritn Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y PB Y Y Y Y PB 15 15 27 16 17 21 23 29 Y 14 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflis Kahire Y PB PB Y Y Y Y A 22 33 19 32 22 32 23 32 A 33 k Çok buluttu ı Yağmurlu Esmer'in büyük • ANKARA (AA)-Türkiye'de yapılan 8. Avrupa Model Roket Şampıyonası kapsamında düzenlenen uzay modelleri dünya kupası yanşmasmda, Türk Hava Kurumu (THK) Model Uçak Okulu öğretmenlerinden Suat Esmer birinci oldu. THK'nin ev sahipliğinde düzenlenen, 9 ülkeden toplam 116 yanşmacının katıldığı şampıyonanın son gûnûnde, "roket tnotorlu planör modeli" dahnda. THK Model Uçak Okulu ögretmenlerinden Suat Esmer, 685 saniye ile birinciliği kazanarak dûnya kupasmın sahibi oldu. Oğufdan baöaya hayat • İZMJR(AA)-Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi'nde gerçekleştirilecek organ nakli ile karaciğer yetmezliğinden tedavi gören Ispartalı Ibrahim Anıl'a, oğlu karaciğerinden parça verecek. Siroz hastası olduğunu ve 1.5 yıldır tedavi gördüğûnü belirten Ibahim Anıl (43), "Şimdi oğlum bana ikinci bir hayat vermek için bıçak altına yatacak" dedi. Babasım yeniden eski sağlığına kavuşturacağı için çok mutlu olduğunu dile getiren Turan Anıl (20), "Tek isteğim bir an önce babamın iyileşmesi. EÜ'nûn organ nakli konusunda çok iyi bir yerde olduğunu öğrendik. Doktorlanmıza güveniyoruz" diye konuştu. UMCff'e bapş • NEWYORK(AA)- Amerikalı bir koleksiyoncu, 25 değerli tablodah öTûşan koleksiyonunu, BM Çocuk Fonu'na (UNICEF) bağışladı. Söz konusu koleksiyonun, 40 milyon dolar (yaklaşık 57 trilyon TL) değerinde olduğu ve eserlerin önûmüzdeki aylarda Christie's' müzayede evinde satılarak gelirmin UNICEF'e teslim edileceği bildirildi. Bağışın, şimdiye kadar UNICEF'e yapılan en büyük bağış olduğu ifade ediliyor. SP'den gensora • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Saadet Partisi (SP), Başbakan Bülent Ecevit hakkında deprem vergilerinin durumu, Dışişleri Bakanı tsmail Cem hakkında Ortadoğu poütikası, Tanra ve Köyişieri Bakanı Hösnü Yusuf Gökalp hakkında da tanm sektörünün durumuyla ilgili gensoru önergeleri vermeye hazırlanıyor. SP Genel Başkan Yardımcısı Lütfü Esengün, partisinin dün yapılan başkanlık divanmdan sonra yaptığı açıklamada, Ecevit aleyhinde "deprem vergilerinin başka harcamalarda, özellıkle faiz ödemelerinde kullamtması ve depremzedelerin kış arifesinde içide bulunduklan durum">ile ilgıü oîarak gensoru önergesi vennek için hazırlık yaptıklarmı söyledi. Frat, iddratan reddetti • btanbulHabtrServisi- Târkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollan (TCDD) 1. Bölge Midürü Nejat Fırat, gizetemizin 1 Eylül 2001 tarihli sayısmda "Ülkûcü Dayatma" başlıklı haberle ilgili oairak yazılı açıklama yaptı. ":<ESK'e bağlı BTS tstanbul 1 ftj'lu Şube'ye atfen yıyımlanan haberde 'Yönetimde Protokol Kuralları' hışltğı altında,"û{kücûlük fisefesine uyan, kadınlan ve aîbirirnlerde çalışan personeli aağılayan ve tehditler savuran" juelıkte emir yayımladığım iıdia edilmektedir" diyen Fırat, kiaîan reddetti. Fırat aynca, potokol metnini kendisinin küeme almadığını, bir başka kanu kuruiuşundan alındığmı tiktti. W W W Karit h Gök gürültulu Özel hastaneler denetimsiz Özel Yeni îsviçre Hastanesi Hekimler Direktörü Dr. Kazım Taş, Avrupa'da kullanılmayan ikinci, üçüncü el aletlerin Türkiye'de kullanıldığını söyledi SAADET USLU Özel Yeni îsviçre Hastanesi He- kimler Direktörü Dr. Kazun Taş, Türkiye'de özel hastaneler sistemi- nin yanlış kurulduğunu belirterek her hastanenin alabildiğine fiyat biçtiği- ni söyledi. Özel hastanelerin Sağlık Bakanlığı'nın kontrolünde ve Türk Tabipleri Birliği ile işbirliği içinde olması gerektiğini ifade eden Taş, "Türkiye'de özel hastanelerin yüzde 95'i ikinci, üçüncü el alet kuttanıyor. Avrupa'nın hastama hizmet vermez dediği aletier burada kuilanıbyor. Bu kesüüikle yasakianmalT diye konuş- tu. Taş aynca, ekonomık krizle bir- likte yüzde 60 oranına varan bir oran- da hasta kaybının yaşandıgını söyle- di. Türkiye'de özel hastanelerin sağlık sistemindeki yerini konuştuğumuz Kazım Taş sorulanmızı yanıtladı: - Türidye'deld sağüksisteminin du- nununu değeriendirir misiniz? Sağlık sistemimiz yeterli bir nok- taya oturtulmamıştır. Bunun nedeni, üUcemizde resmi hastane ve resmi poliklinik sistemine önem verilmiş ohnasıdır. Hastaya hizmet bu yerle- re yığdınlmıştır. Hem hasta hem de hekim için ezıyet haline gelen bir du- rum ortaya çıkmıştır. Halbukı resmi sağlık sigortalan paket fiyatla hem ev hekımliği hem de özel hastane ku- ruluşlan ile sözleşme yaparlarsa sis- tem düzelir. - Peki bu sistemde özel hastanele- rin yeri nedir? özel hastaneler devletin yatınm yükünü ortadan kaldınp sağlıktaki tıkanıklığı azaltıyor. Bir nevi kamu hizmeti veriyor. Yahıız bugünkü sis- temde değil. Özel hastane sistemi Türkiye'de yanlış kuruhnuş. Dene- timsiz. Herkes alabildiğine göre fi- yat biçiyor. özel hastaneler kesinlik- le Sağlık Bakanlığı'nuı ve TTB'nin verdiği fiyatlara uymalıdır ve Sağlık Bakanlığı taranndan kontrol edilme- lidir. tldnci ei yasaklanmah - Yani bugünkü özel hastanelerin durumu pek iç açja değil Özel hastanelerin çoğu kiralık bi- nalarda faaliyet gösteriyorlar. Sağlık normlanna uygun kurulmamışlardır. Bakanlığın ve TTB'nin fiyat politi- kalanna uymadıklan için ekonomik sıkuıtı içindeler. Hastanelerin yüzde 95'inde ikinci el aletler kullanıhyor. Kesinlikle ikinci el hbbi donanım it- haline izin verilmemelidir. Çünkü tıbbi donanım fonksiyonunu doldur- mamışsa ikinci el durumuna düşmez. Biz Özel Yeni Îsviçre Hastanesi ola- rak, hastaya para kaynağı olarak bak- mıyoruz. Elbette özel hastaneler pa- ra kazanmak için varlar; ama para kazanırken kesinlikle tıbbi ahlaka bağh kalmalılar. - Uzun sûre yurdışında hekimlik yapünız.YunlışıfleTürkiye'yisağhk potitikası ve özel hastanecilik açısın- dan değeriendirir misiniz? Çok gelişmiş Orta Avrupa ülkele- rinde genelîikle resmi sağlık sigorta- lan piyasaya hâkimdir. Bu ülkelerde çoğunlukla hastaneler, devletin veya küiselerin kontrolündeler. Özel has- taneciük gelişmemiştir. Bu ülkeler- de Sağlık Sigortalar Birliği, Tabipler Birliği ile birlikte kurduklan bir ku- rum aracılığı ile hastaneler ve ev he- kimleri ile sözleşme yapmaktalar. Hasta, istediği serbest çalışan ev he- kimine gidip tedavisini yaptırmakta- dır. Türkiye'de TTB, resmi ve özel si- gortalar ortak bir sigorta hekimler birliği kurmalıdırlar. Hastalar ister resmi hastaneye ister özel hastaneye gitsinler, hekım-hasta-ücret ilişkisi kesihneli. Hekim, bu birliğin tayin ettiği fıyatlarla hastasını muayene et- melidir, yolsuzluklar ise bu kurum- ca engellenmelidir. - Özel hastaneler yasası yeterii mi? Özel hastane ve resmi hastane ya- sası ayn ayn ohnaz. Yasa tek olur ve buna her sağlık kurumun uyma zo- runluluğu vardır. Bugün Türkiye'de sağlık yasalan çok eski ve eksik. Asıl yapılması gereken, çağa uygun yasa- lar düzenlemektir. Gurbetçfler uzaklaşıyor OSMANÇUTSAY FRANKFURT - Türki- ye'de yaşanan kriz, derinliği ölçüsünde, Avrupa Türkle- rinin yatınm tercihlerini de etkiledi. Özellikle gayri- menkul alımlannda büyük sıçramalar gerçekleştiren Almanya'daki Türk toplu- munun artık mülkiyeti ken- disine ait evlerde oturmak istediği, bunun da inşaat pi- yasasına hareket getireceği ileri sürüldü. Bir süre önce Ahnanya'nm önde gelen fi- nans kuruluşlanndan BHW Grubu ile işbirliğine gıderek "Türk topiumunu konut sa- hibi yapmak üzere harekete geçtiklerini" belirten Bayam AG Yönetim Kurulu Başka- nı Hulusi Bayam, "Kahcıhk ve daha önce yapılan yaü- nmlannbeklentilerikarşıla- maması SODUCU, gayrimen- kul piyasasında ciddi bir Türk talebi ortaya çıktL Bu, yeni bir da\ ranış biçimi an- lamınada geüyor" dedi. Tür- kiye Araştırmalar Merke- zi'nden (TAM) yapılan bir açıklamada da Türk toplu- munun içinden geçtiği "zib- niyet değjşikhğinin" gayri- menkul piyasasmda kolayca saptanabileceğine dikkat çe- kildi. 20 yılda değişen toplum Ahnanya'daki Türk toplu- munun son 20 yıh içinde hızlanarak değişen yeni sü- rece girdiğini, bunun çeşitli piyasalarda gösterilen tüke- rici davranışlanndan da çı- kanlabileceğini anımsatan TAM Direktörü Prof. Dr. Fa- ruk Şen, geçen yıl Alman vatandaşhğına geçen yaban- cılann yaklaşık yüzde 45'inin Türklerden oluştu- ğunu, Türk işveren sayısmın ise hızla arttığını söyledi. Alman yüksekokul sistemi- ne halen 24 bin Türk vatan- daşının kayıtlı olduğuna da işaret eden TAM Direktörü, şöyle konuştu: "Almanya'da yaşayan Türiderinyüakharcamalan 24 müyar mark dvarmda. Bu oldukça büyük bir piya- sa anlamma geunektedir. KabcıhkeğUirnlerinin bir so- nucu, oturduğu konuta sa- hip olma eğUimidir. Geçen ydın verileriyle hazuiadığı- mızbir araşbrmada,Ahnan- ya'da yaklaşık 125 bin Türk aüesinin, kendisineait bir ko- nutta oturduğunu saptamış- *fe Bu, kahahğm doğrudan bir sonucudur. Türk göç- menlerin büyük böKimü ge- ri dönme düşüncesinden vazgeçmiş bulunuyor. Al- manya'da 610 bin Türk ha- nesi var. Bunlann yüzde 20'sine yakuu bu ülkede ev veya daire satm akfa. Türld- ye'yk oian duygusal bağbhk elbette sürüyor, ama somut yaşamlannı bundan böyle Alman>'a'da geçireceklerine kesin gözü\1e bakılabilir. Ya- niTürk hanelerindeki konut eğflimleri böyle bir sonuç ve- riyor." Bu arada BHW Gru- bu ile işbirligi gerçekleşti- ren Bayam AG'nin yeni pi- yasa hareketlerini değerlen- direrek bu sektöre girmesi de dikkat çekti. BHVV'nin, bünyesinde, iki yapı tasarruf sandığı, bir banka, bir yaşam sigortası şirketi, bir emlak şirketi ve bir adet de ipotek bankası banndırdığını, Tür- kiye dahil dünyanm çeşitli ülkelerinde faaliyet göster- diğini kaydeden Bayam AG Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Bayam, ikinci ve üçüncü kuşağın tamamen değişen bir talep unsuru ha- line geldiğmi vurguladı. Ba- yam, şöyle konuştu: "Türk- ierin büyük bölümü Atanan- ya'yı ikinci vatan olarak ka- bul ediyor. Avrupa'nuı diğer ülkelerinde de benzer eğflim- ler var. Aileler Almanya'da kabnak istrvorlar. Yaşadıkla- n topluma uyum sağladüar, burada iş sahibi oldular, bu insanlarm sayıa hızla aruyor. Ekonomik başanlar burada ev sahibi olma düşüncesini desteklrvor. Evsahibi olanla- ruı sayısuıdaki sıçramab ar- öşı son iki yılın rakamlan da göstraiyor. Arnş jüzde 30 ile yüzde 50 arasmda değişrvor. Biz de bu piyasanm hızla ge- Kşeceği saptanıasından hare- ket etrik ve yeni güç biriiği arayışlarunızı hızlandırdık." Türk toplumunun tüketim ve tasarruf kalıplanrun hız- la gömlek değiştırdıği görü- şünü dile getiren Hulusi Ba- yam, daha önce yeşil serma- ye tipi çıkmazlarda yitirilen tasarruflann önûmüzdeki dönemde, Türk toplumunun gerçek taleplerine uygun olarak değerlendirilrnesi için gerekli önlemlerin ah- nacağmı anımsattı. ? Kriz, zihniyet dönüşümünühızlandınyor FRANKFURT / ESSEN - Al- manya'daki Türk toplumunun cid- di bir zihniyet değişikliğine konu olduğu, konut sektörünün bu dönü- şüme yönelik göstergeler içerdiği belirtildi. Türkiye Araştırmalar Merkezi Yabancı Girişimciler İçin Bağlantı Bürolan Koordinatörü Yunus Uhısoy, ikinci ve üçüncü ku- şaktaki dönüşümlerin, piyasalara da etkide bulunduğunu söyledi. Ulusoy, Cumhuriyet'e şu açıkla- malarda bulundu: "Ahnanya'da son 10 yüda ciddi bir zihniyet değişikliği söz konusu. Türkiye'ye yönelik tasarruf eğiHm- ieri gerihyor ve mevcut tasarruflar da Ahnanya'ya yöneByor. İkinci ve üçüncü kuşağm tutumu, ilk gelen- lerden çok farkh. tlk gelenler bile farkhlaşü. Emekti oMuklan halde kesin dönüşü düsünmüyorlar. Işte konut pi\ asası. bundan etkflendL Almanya'daki konut piyasasmda büinen zorluklar var. Türk hanele- rinde birkaç kişi çahşıyor. Dolayı- srylaTürk hâne geürieri yüksek. fn- sanlanmız kendilerine ait konut- larda orurmayı tercih ediyor. En azmdan iki çocuklu bir afle, kirada oturmaktansa kendi evinde orur- mayı seçiyor. Aynca Türidye'deld yatuıtn imkânlaruun cazibesini kaybeünesi, Ahnanya'daki yaünm- lara yöneaneyi kolaylaşnnvor. Eko- nomik kriz, banka sistemindeki kriz, T.C. Merkez Bankası'nda he- sabı olanlaria ilgili son zamanlarda ortaya çıkan vergi sorunlan, 'yeşil sermaye'nin yaşadığı sorunlar, dönmeyen paralar, Türkiye'ye yö- nelik sermaye aknmnı önemH ölçü- de etküedi. Olumsuz bir etki bu. Konut eğüımi ve Türidere yönelik fon şirketlerinin ortaya çıkması ve tasarruflanıun Afananya'da değer- lendirümesi eğilimi var. Ama de- ğeıü kâğrtlardan çok, özellikle gay- rimenkule eğüım var. Satm ahnan bir konutun, insanlara somut yara- n hemen belli ohıyor. Bir kere riski az, kira giderinden vapüğı tasarru- fu Ahnanya'da değerlendirme yo- luna gidiyoıiar. Eski yülarda mem- lekette ve kn-sal kesime yapılan ya- tmmlar, ölü yatınmlar~ Sonuçta, birinci kuşak emekli oldu, ama Türkiye'ye dönemiyor. Çocuklar için yapılan konutiar sorun oldu. Burada kaknldan gibi, 60'h vıllar- dald beklenti ve gereksinimler de değişti. Konutpiyasasmda, Türkler aslmda kiracı olarak rağbet gör- müyor. Bu da onlan ev sahibi obna- ya adeta zoriuyor. Türk toplumun- daki sosyal dayanışma duygulan, aile içi dayanışma eğiKnıkri, bura- daki çoğunluk toplumundan fark- h. Olanaklarmı birieştiriyoriar. A- ma bu, bir gettolaşma olarak gö- rülmemelidir. Bence bu eğüım, o tehlikeyi de bertaraf ediyor. Bir ke- re hepsi çoğu zaman oturduklan semtkrden dağdıyorlar ve kendile- rine ait bu konutlan da tamir edi- wrlar_ Aynca, Türkler ev sahibi ol- mak için banka finansmaruna yö- nehyor, kredi anyoriar. Euro'nun faizlere etkisi, Alman piyasalannın durumu vs. Bunlarla yakmdan Ugi- leniyoriar. Yani mevcut piyasa ve yaşadıklan ülkenin ekonomik gele- ceği, onlan çok daha yakmdan Ugi- lendiriyor. Ahnanya'nm bir parça- sı olduklarnu, bizzat kendilerine ve çoğunluk Ahnan toplumuna da göstermiş oluyoriar." çen gün artmasnu nasd değeriendiri- yorsunuz? Özel hastanelerin iyi standartlar- dan ödün vermemeleri için Sağlık Bakanlığı ihtiyaca göre açılmalanna izin vermeli, her önüne gelen kişi ve kuruluşlann hastane açmalanna ola- nak tanımamalı. - Özel hastanelerin braoşlaşmasj- na nasıl bakıyorsunuz? Elbette her özel hastane genel ko- nulara bakmamalı, ihtiyaçlara göre branş hastaneleri de açıknalıdır. Fa- kat Türkiye'nin sağlık politikası şim- dilik özel hastanelerin branşlaşma- sına olanaklı değildir. Hastalar bilinçsiz - Türidve'de hastalar ne kadar bi- Bnçü? Türkiye'de hastalann yüzde 95'i sağlık konusunda bilinçsiz. Hasta he- kimini seçerken hastane ismıne git- mekte. Hele o hastanede fiyat biraz yüksekse, o hastanenin daha iyi ol- duğunu zannetmektedir. Özel hasta- neler hizmet yönünden kesin- likle iyidirler. Fakat teşhiste böyle olduğu her zaman söy- lenemez. Sigortalann durumu - Ulkemizde özel sigortalar ve anlaşmah kurumlara ba- kışınız nasıl? Türkiye'de özel sigortalara önem veriliyor ve gelişimi için çabalar sürüyor. Fakat sağlık kuruluşlan bu sigorta- lann gelişimini bilinçsizce engelliyorlar. Özel hastane- lerle resmi sağlık kuruluşlan arasında bir diyalog kurulma- lı. Paket fiyat anlaşmalan ya- pılmalı ve bu paket fiyatlar da ortak bir komisyon tara- fından denetlenmelidir. Böy- lece resmi sağlık kuruluşlan- nm devlet hastanelerindeki perijanlığı ortadan kalkar. - Ozel sağbk sigortalannm özel hastanelereyönelik şuçja- malan hakkında ne düşünü- yorsunuz? Özel sigortalann bu konu- daki feryatlannda haklılık var. Fakat haksız yönleri de var. Ortak bir kurul kuruhna- lı ve ödemelerden bu kurul sorumlu obnalı. - Türidye'deld sigortaahk sistemini değeriendirir misi- niz? Bağ-Kur ve Emekli Sandı- ğı devlet hastanelerinden hiz- met ahyor, SSK kendi üyele- rine kendisi hizmet sunuyor. Özel sigortalar ise hizmeti özel sağlık kuruluşlanndan almaktadır. Bu kurumlarda oturtuhnuş bir sağlüc politi- kası olmadığı için korkunç zarara uğramaktalar ve için- den çıkılmaz ekonomik sı- kmtılara girmekteler. Siste- min düzeltilmesi için SSK, Sağlık Bakanlığı, TTB ve di- ğer ilgili kuruluşlann oturup çözüm bulmalan lazmı. - Özel hastaneler arasmda kalp cerrahisi ve kardiyoioji konusunda Türidye'nineniyi hastanelerinden birisiniz. U- laşmak istediğiniz hedefler nekr? Hastanemiz kardiyoloji ve kardiyo-vasküler cerrahi da- lmda Türkiye'nin en iyi has- tanesidir. Zira Türkiye'nin en iyi kardiyologlanna ve kardi- yo-vasküler cerrahlanna, en iyi tıbbi donanımla olanaklar sağladık. Türkiye'de ve dün- yada kardiyo-vasküler cer- rahlar arasında büyük saygın- lığı olan Doç. Dr. Besim Yi- ğiter'i bölüm başkanlığma getirdik. Dünyada bugün kar- diyo-vasküler mortali oranı yüzde 3.7'dir. Bizde bu oran yüzde 2.6'dır. Hedefimiz, As- ya ve Arap ülkelerinde sağhk turizmini geliştirmek, ül- kemize döviz kazandırmak. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada le tedavi edilmiş gibi gösterilmiş ve kurum, milyar- larca lira zarara uğratılmış. Tabii bu, ortaya çıkan- labilen kadan! Çatışma ve Sosyal Gerginlik Bakanı Yaşar Oku- yan'ın, "Benim bakanlığımda da çok miktarda yol- suzluk var" türünden çıkışlarla, önemli bir gereksi- nimi karşılayan SSK hastanelerini erozyona uğrat- mak yerine, olumsuzlukJan bir an önce temizleme- si gerekiyor. Dün yargı önüne çıkanlan, 32'si trafik polisi 41 ki- şinin suçu da sahte trafik kazası belgesi düzenleye- rek sigorta kurumlanndan milyariarca lira alınması... İki olayın gösterdiği şu; devlet kurumlan içindeki de- netim mekanizması güçlü olsa, yolsuzluklann önü- ne geçmede yol alınabilecek. Beyaz Havuz operasyonu ilk bakışta Beyaz Ener- ji'nin devamı gibiydi. Ancak başkentteki elektrik da- ğrtımına ilişkin bir operasyon olduğu açıklandı. An- laşılan bütün hırsızlar yavuz çıkınca operasyonun adını da havuz koydular. Ne diyelim? Devlet malı ha- vuz, her götüren yavuz! Bu operasyon, yolsuzluklara girişenlerin cesareti konusunda ipucu veriyor. Beyaz Eneri operasyonu 10 aydır ülke gündeminde. O operasyon devam ederken kimi elektrik birimlerinin uygunsuz ışlere gi- rişmesi, insanımızın girişimci ruhunu ortaya koyuyor. ismet Inönü'ye gönderme yapmak gerekirse; de- mek ki mücadele için en az yolsuzfuğa girişenler kadar cesur olmak gerekiyor! Koray Aydın'ın istifasına kadar giden Bayındırlık Bakanlığı'na ilişkin Vurgun Operasyonu'nun lller Bankası'na sıçraması halinde olayın boyutlan daha da genişleyecek. Operasyonun seyri, Koray Aydın'ın istifa ederek kapsam dışına çıkanldığını gösteriyor. Bu operasyon da yolsuzluklarla mücadelenin bo- yutlannın siyasi pazarlıklarla biçimleneceğini göste- riyor! Beyaz Meclis Fazla geriye gitmeden, son bir haftanın yolsuzluk gündemini çıkardıktan sonra konunun başkente yansıyan yüzüne ve yargı yanına değinelim... Ankara, "devlet işlehnde ve yolsuzlukta devam- lılık esastır" ilkesini basanyia yaşama geçiren Bayın- dıriık Bakanlığı'nda olup bitenler gün ışığına çıktık- tan sonra şunu tartışmaya başladı: - Yaa, bir siyasi etik yasası mı çıkarsak? "Yok yok, yasa değil de bir komisyon falan kur- malı, siyasi etik komisyonu... Adı da fena değil..." • O da olur da, milletvekilleri Meclis'e girmeden önceki işlerini ne yapacak, önce o konuda karar ver- sek... Her şeyden önce şunu vurgulayalım ki bir sorun yasa çıkararak çözülseydi, şehirter arasında Azrail yol gezmezdi, araçlar saatte bir kişiyi ezmezdi... Olimpiyat düzenlemek için bile yasa çıkaran Mec- lis'imizin bu sorunu da yasa çıkararak çözemeye- ceği ortada. Burada önemli olan şu: Yolsuzlukla mücadele için irade var mı? Soruya olumlu yanıt vermek zor. Daha kendi do- kunulmazJığını bile düzenleyememiş bir milletvekili irademiz var! Bırakınız etik konusunda komisyonlar kurmayı, yasa çıkarmayı, siyasilerimizin Yüce Divan'ı da faz- la bulduğunu görüyoruz. Samrtay Bey'in önerisinin üzerine atlayan siyasiler hemen, "Tabiiya, bu Yüce Divan ne oluyor. Yargıtay'da bir heyet iyidir" dedi- ler... Burada asıl niyetin önce Yüce Divan'ı ortadan kaldırmak, sonra da "Yargıtay aşamasına bakanz" deyip işj sulandırmak olduğu yÖnünde endişemiz var! Toplumun özlemi her şeyden önce daha beyaz bir Meclis! . _ ankcum©ttnetnettr Suriye'yle diyalog süreci ŞAM (AA) - Içişleri Bakanı Rüştü Kâzun Yücekn, Suriye ile Tür- kiye arasındaki sorunla- nn büyük ölçüde aşıldı- ğını, artık diyalog süre- cinin başladığını belir- terek ilişkilerin gelişme- si için görüşmelerin de- vamlı ve kalıcı ohnası gerektiğini söyledi. Üci ülke arasındaki vizenin kaldınlması yönünde kanaatbeürten Yücelen, bu konuda çahşmalann sürdüğünü bildirdi. Içişleri Bakanlığı gö- revine geldikten sonra ilk resmi ziyaretini Suri- ye'ye gerçekleştiren Yücelen, dün ziyareti- nin ilk gününde Suriye Içişleri Bakanı Moham- medHarbaıle-isbirüği ve "geri ka- bul anbşmaa" imzala- dı. tmza töreninde konu- şan Suriye Içişleri Baka- nı Harba, işbirligi anlaş- masıyla organize suçlar, uyuşturucu ve terörle mücadelede işbirliğine yönelik kararlar aldıkla- nnı bildirdi. Bu anlaşmayla iki ül- ke arasındaki heyetlerin görüşme şartlannın be- lirlendiğini ve eğitimde mübadelenin sağlandı- ğını kaydeden Harba, geri kabul anlaşmasıyla da kaçak göçe yönelik tedbirlerin alındığını söyledi. Yücelen ise imzala- nan anlaşmalarla diya- log sürecinin başladığı- nı vurgulayarak Türkiye ile Suriye arasında kesi- len diyalog sürecinin, Adana Mutabakatı ile ortadan kalktığını hatır- lattı. Diyalog sürecinin daha ileri götürülmesin- de iki ülke için de önem- li nedenler bulunduğu- na işaret eden Yücelen, imzalanan anlaşmalann ekonomik ilişkileri de geliştireceğini ve güç- lendireceğini kaydetti. Her iki bakan, daha sonra gazetecilerin so- rulannı yanıtladı. Har- ba, bir gazetecinin "Bu anlaşmayla terörle mü- cadelede ortakhk öngö- rülüyor. PKK aruk ya- sadışı bir örgüt mü" so- rusuna şu yanıtı verdi: "Bu soru çok geride kahnışür. Üç yıl önce ce- vabı verflmiştir. Biz te- rörie karşı karşry a kaian ilk ülke\ iz. Bu açıdan, biz teröre destek verme- yiz. PKK, Suriye'de ya- sakhbir örgüttür. Hiçbir zaman Suriye, Tüîid- ye'yirahatsızedicibirfa- aKyete izin vermejecek- ttn"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle